-
Ruh Sağlığı ve Dini İnanç
Dini inanç, ibadetler ve diğer dini davranışlarla yani dindarlıkla ruh sağlığı arasında nasıl bir ilişkinin olduğuna dair Batı Dünyası'nda, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok araştırma yapılmıştır. Bunların büyük çoğunluğunda, dindarlığın ruh sağlığı üzerinde olumlu etkisinin olduğu belirlenmiştir. Dine daha çok bağlı olan bireylerde depresyon oranının diğerlerine göre daha düşük olduğu, intihara daha az yöneldikleri, daha az kaygı ve korku duydukları, strese daha az maruz kaldıkları, ölümü daha kolay kabullenebildikleri, daha az alkol ve daha az (ya da hiç) uyuşturucu kullandıkları görülmüştür. Ülkemizde yapılan araştırmalarda da aşağı yukarı benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Biz bu kitapta, genel değerlendirmelerin yanında İslam Dini'nin inanç, ibadet ve ahlak esaslarının ruh sağlığını korumadaki etkilerini ayrı ayrı açıklamaya çalıştık. Ayrıca dini inancı olan kişilerde görülen ruhsal bozuklukların nedenleri üzerinde de durduk. Bu yönleriyle bu çalışmanın ülkemizde bir ilk olduğunu söyleyebiliriz.
45.50 ₺ -
Allahın Boyasıyla Boyanmak
Modern insan hayata rehber olan Kur’an’ın verdiği mesajları acaba ne kadar anlayabiliyor? Kişisel gelişim hedefini büyük başarılar elde etmek, makam ve mevkie ulaşmak, maddi güç sahibi olmak olarak mı anlamalı? Ahlak, dürüstlük, diğerkamlık, erdem, Allah ile ve toplumla barışıklık olarak kişisel gelişimin hangi noktasında? Din Psikolojisi Profesörü Hüseyin Peker, Allah’ın boyası ile boyanan, yani kendini gerçekleştiren verimli ve huzurlu insanın Kur’an’da nasıl ele alındığını, hangi özelliklerinin ön plana çıkarıldığını ayetler ve hadisler eşliğinde aktarıyor…
12.00 ₺ -
Zor Çocuk Yoktur
Anne babalar “zor ebeveyn” olmadıkça, “zor çocuk” yoktur! Çocuk eğitiminin “dünyanın en zor işi” olduğunu düşünen ebeveynlere ithafen: “Zor Çocuk Yoktur.” Prof. Dr. Hüseyin Peker çocuklarda görülen olumsuz davranışların pozitif disiplin yöntemleriyle nasıl önlenebileceğini anlatıyor. Anne baba için çocuk; uğruna her türlü sıkıntıya katlanılan, yetişmesi için büyük emek ve zaman harcanan, birçok maddi fedakârlıklarda bulunulan, gelecekte iyi bir insan, kendisiyle gurur duyulacak bir birey olarak yetişmesi umulan en değerli varlıktır. Anne babaların çocuğunu yetiştirirken yaptığı fedakârlıklar ebeveyn olmanın bir gereği olarak görülür ve tüm bunlar yapılırken karşılık beklenmez. Ancak bunca çabanın sonunda çocukta görülebilecek olumsuz birtakım davranışlar ebeveyni derinden üzer, çare arayışlarına yönlendirir. Çoğu zaman karşılaşılan bu tür davranışların aslında –iyi niyetle ortaya konmuş olsalar da- ebeveynin geçmiş hatalarından kaynaklandığı göz ardı edilir. Çocuğa doğru davranışlar baskı yolu ile benimsetilmeye, yanlışları otoriter bir biçimde düzeltilmeye çalışılır. Hatırdan çıkarılmaması gereken husus, ailede otoriteyi temsil ediyor olmanın, sürekli “otoriter” bir dil kullanmayı gerektirmediğidir. Pozitif bir biçimde yaklaşılan, doğru iletişim kurulan her çocuk zaman içinde değişime açık hale gelecek ve kendisinden beklenen olumlu davranışları daha kolay gösterecektir. Prof. Dr. Hüseyin Peker “Zor Çocuk Yoktur” la ebeveynlere aslında zor çocuk olmadığını, çocukların düzeltilmesi çok güç gibi görünen olumsuz davranışlarının, doğru yaklaşımlarla ve pozitif disiplin yöntemleriyle olumlu yönde değişebileceğini anlatıyor. Yalancılık, saldırganlık, vurup-kırıcılık vb. birçok olumsuz davranışın kaynağında ebeveyn-çocuk ilişkisinin sağlıklı olmamasından kaynaklanan sorunların yattığını ifade eden Peker, bu tür davranışlar gösteren çocuklara karşı nasıl bir tutum içinde olmak gerektiğini açıklayarak ebeveyne somut çözüm önerileri sunuyor.
166.50 ₺