-
Sepia
İbrahim Sadri… Uzun, hüzünlü sessizliğini bozuyor ve “Sepia” ile geri dönüyor. “Sepia”da yine hüzün, yine ayrılık, yine sevdalar, yine kentler ve öteler var… Şairin ötelere açılan gözlerinden kalbine akan ve oradan da Sepia olarak varlık alanına düşen dizeler… Kimi zaman dize formatında kimi zaman düzyazı. Ama hep duygu yüklü... İbrahim Sadri yine yüreklere dokunuyor… Sevdalara, ayrılıklara, kavuşmalara ve hasretlere dair… SEPİA Kırgın bir gül Ansızın sofalarda sesin Arkasından ağlanılan Bir resim gibisin Kanar ya bazen derininde bir yer insanın Cam kırığıdır batar ya hatıraların Solaksındır sakarsındır Aslında arkasındasındır bütün yaşadıklarının Bir resim gibisin Kahverengi Sepia Solgun sonbahar tadında Soğuk havalarda çay içilen küçük tabureler üstünde Köşebaşı kasaba kahvehanelerinde İçinden şehzadeler mor cübbeli dervişler geçen hikayelerin Akşam lakırdılarında bir efsane olur arkanda bıraktıkların
4.44 ₺ -
Adam Gibi
"Şiir yazmaktan çok, şiir söyleyen bir adamın dizeleri var bu kitapta... O söyleme damarı tâ Yunus′tan bugüne uzanıyor. Arada Emrah′a, Sümmani′ye, Mahzuni′ye, Veysel′e, Abdürrahim Karakoç′a ve diğer gönül ustalarına uğrayarak... Şiirin çok içerden bir yerden geldiğine inanan bir adamın dizeleri bunlar; yazarken de söylerken de... Biraz geldiği gibi, biraz da olduğu gibi yazılan dizeler bunlar aynı zamanda... Hayat da böyle bir şey değil mi zaten? Biraz olduğu gibi, biraz da geldiği gibi... Şiirin, bize kalbimizi ve cesaretimizi hatırlatıp durduğunu unutmadan..."
5.55 ₺