-
Eş Şemailün Nebeviyye Tercümetüş Şemail
Ben de sizin gibi bir beşerim ancak bana vahyolunur.” (Kehf, 18/110, Fussilet, 41/6) âyet-i kerîmesinin hükmünce husûle gelmiş olan “şemâil” türü, asırlar boyu Türk-İslam kültürü ve edebiyatı için en önemli kaynaklardan biri olagelmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) daha ziyade beşerî özelliklerini, dünya hayatında vaz ve takip ettiği Sünnet-i Seniyye’yi bir örneklik teşkil edecek şekilde aktarmak üzerine gelişen bu türün en şümullü ve kâmil örneklerinden birini eş-Şemâilü’n Nebeviyye’siyle nesir yoluyla aktaran İmam Tirmizî Hazretlerinin bu eseri, son dönem Osmanlı paşalarından Mekteb-i Fünûn-ı Bahriye mirlivâsı, hem velûd bir Türk âlimi ve münevveri hem de Üveysî tarîk ile müridi olduğu İdrîs-i Muhtefî Hazretleri vasıtası ile sâdık bir sûfî olan Eyüp Sabri Paşa tarafından Tercümetü’ş Şemâil adı ile elli altı bâb hâlinde, hadîs-i şerîf izahları, şerhleri ve râvi silsilelerine ilaveten konuları destekleyen âyetler, beyitler ve manzumeler eşliğinde tercüme edilmiştir. Hüsâmeddin Nakşibendî Hazretlerinin aynı eserden yaptığı tercüme ve şerh çerçevesinde kaleme alınan bu tercümenin mukaddimesi Ahmed Midhat Efendi’nin neşrettiği “Tercümân-ı Hakîkat” gazetesinde bir tanıtım yazısı ile birlikte yayımlanmıştır: “Âsâr-ı nefîsesi ebnâ-yı zamân nezdinde bi-hakkın iştihârını mûcib olmuş bulunan Eyüp Sabri Bey birâderimiz şimdiye kadar kütübhâne-i İslâm’a yâdigâr buyurdukları âsâr-ı mergûbe ve mahsûbeye zamîme bu kere dahi Şemâ’il-i Şerîf’i tercüme buyurmuşlardır. (...) Eser-i celîl-i mezkûrun takdîr-i kıymeti yolunda buraca bizim temhîd-i mukaddimât etmekliğimiz hiç lüzûm görülememiştir. Muharrir-i mûmâ ileyhin kudret-i kalemiyyesi zâten kıymet-sencân-ı erbâb-ı ma‘ârif nezdinde takdîr olunmuş bulunduğu gibi te’lîfâtında ağlebiyyetle bir cihetin Zât-ı Şefâ‘at-Simât-ı Hazret-i Peygamberî’ye veyâhûd semt-i celîl-i Hicâz’a ta‘alluku olmak Eyüp Sabri Bey’in cümle-i hasâyısından olmasıyla şu şeref dahi âsâr-ı kalemiyyesine bir kat daha kıymet vermektedir. (...) İşbu Tercüme-i Şemâ’il-i Şerîfe dahi Aleyhi’s-Selâm Efendimiz hazretlerinin doğrudan doğruya ve Zât-ı Nübüvvet-Simât-ı Risâletpenâhîlerine ta‘alluku olduğundan şeref ü kudsiyet cihetiyle cümle âsârına tefevvuk dahi bu eser-i cedîdde teslîm olunacağına şübhe yoktur.” Tercümân-ı Hakîkat 29 Zilhicce 1296 (19 Aralık 1879), 446/3. Ketebe Yayınları olarak, Sultan II. Abdülhamid’in tahta çıkışının beşinci yıl dönümü münasebetiyle basılan bu değerli eseri, başta Kütüb-i Sitte olmak üzere kadim hadis ve sünnet kaynaklarına hemrâh olacağı düşüncesiyle tahkikli metni, geniş lügatçesi ve Hz. Peygamber’i (sav) meth ü senâ için kullanılan sıfatlar listesi ile sunmaktan iftihar ediyoruz.
207.32 ₺