-
-
Merakıl Felah Şerhu Nuril İzah
Merâkı’l-Felâh Şerhu Nûri’l-Îzâh – مراقي الفلاح شرح نور الإيضاح On yedinci yüzyılın (h. XI) büyük hanefî fukahâsından Allâme Şürünbülâlî’nin (Rahimehullâh), kendisine ait olan ve Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan “Nûru’l-Îzâh” isimli eserine yazmış olduğu “Merâkı’l-Felâh” şerhi iki yazma nüshaya mukabele edilerek yayıma hazırlanmıştır. İmam Şürünbülâlî 994 (m. 1586) yılında Mısır’da bulunan Şübrabilûle beldesinde dünyaya gemiştir. Henüz küçük yaştayken Kahire’de büyük âlimlerden ders almıştır. İlimde derinleşerek dersler vermiş, eserler telif etmiştir. 1069 (v. 1659) yılında Kahire’de vefat etmiştir. Derin ilmi, güzel ahlâkı ve sûfi-meşrepliği ile iştihar etmiş olan İmam Şürünbülâlî eserlerine rağbet edilmesiyle dikkat çeken bir âlimdir. Birçok ilimde mahir olduğu eserlerinden anlaşılan İmam Şürünbülâlî’nin eserleri kullandığı sade dili sayesinde geniş kitlelere hitap etme olanağı bulmuştur. Müellif Merâkı’l-Felâh’tan önce metne İmdâdü’l-Fettâh adında, manası kapalı olan kelimeleri açıklayan bir şerh yazmış, sonra bu şerhi kısaltarak Merâkı’l-Felâh’ı oluşturmuştur. 14 Cemâziyelevvel 1032 (16 Mart 1623) tarihinde metni, 12 Rebîülevvel 1046 (14 ağustos 1636) tarihinde İmdâdü’l-Fettâh’ı, 1054 yılının Receb ayı başlarında (Eylül 1644) da Merâkı’l-Felâh’ı tamamlamıştır. Tahric, tercüme, referans ve iktibaslardan oluşan dipnotlarla beslenen çalışmada metin ve şerh iki farklı kütlede olacak şekilde mizanpaj uygulaması yapılmıştır. Tahkikte izlenilen usûl: Girişte müellifin hayatıyla ilgili malumat verildi. Üstte bulunan Nûru’l-Îzâh metni tam bir şekilde harekelendi. Ayet-i kerîmelerin, hadîs-i şerîflerin ve istişhad edilen şiirlerin tahric ve referansları yapıldı. Manası kapalı kelimeler ve bazı ıstılahlar açıklandı.
300.00 ₺ -
Molla Cami Eski Dizgi Siraç
İlim yoluna giren bir talebenin nahiv ilmi ile alakalı olarak mutlaka okuması gereken kitaplardan biri de Kafiye kitabıdır. Nispeten biraz daha zor olan bu eser talebenin ibaresinin büyük oranda açılmasını, akıcılaşmasını sağlar. Anlatılır ki Molla Abdurrahman Camî Hazretlerinin oğlu Ziya kefiye kitabını anlamakta zorlanır. Bunun üzerine Molla Camî Hazretleri oğlunun kafiye kitabını anlaması için bir şerh yazmıştır. Kitabın mukaddimesinde ise özelde oğlum için, genelde tüm talebelerin faydalanması için yazdım diye belirtir. Bu kıymetli eser başlangıç Arapça talebeleri için tıpkıbasım ile tab edilmiş, istifadenize sunulmuştur.
240.00 ₺ -
-
-
Nurul İzah Yeni Dizgi Tahkikli Siraç Yayınevi
Nûrü’l-Îzâh ve Necâtü’l-Ervâh, Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin tahâretle namaz ve oruç gibi temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Müellifin önsözde kaydettiği üzere eserde mezhepte tercih ehli olan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eser Nûrü’l-Îzâh, yazıldığı günden günümüze değin çok rağbet görmüştür. NÛRÜ’L-ÎZÂH VE NECÂTÜ’L-ERVÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin (ö. 1069/1659) temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Eserde zekât ve hac yer almadığından Şürünbülâlî bu konulara dair muhtasar bilgileri diğer bir eseri olan Merâkı’l-Felâh’ın sonuna eklemiştir. Müellif Rahimehüllâh, Nûrü’l-Îzâh eserini 14 Cemâziyelevvel 1032 (16 Mart 1623) tarihinde tamamlamıştır. Eserde mezhepte ehl-i tercih sayılan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eserde hükümlerin dayandığı delillere ve diğer mezheplerin görüşlerine yer verilmemiştir. Şürünbülâlî’nin Üç Güzide Eseri Nûrü’l-Îzâh: Şürünbülâlî’nin temel ibadetlerle alakalı kaleme aldığı eseridir. İmdâdü’l-Fettâh: Şürünbülâlî’nin Nûrü’l-Îzâh’taki kapalı ifadeleri açıklamak, görüşlerin delillerini ve hükümlerin illetlerini beyan etmek gayesiyle kaleme aldığı (şerh) eseridir. Merâkı’l-Felâh: Şürünbülâlî’nin şerh sadedinde kaleme aldığı İmdâdü’l-Fettâh’ı muhtasar ederek hazırladığı eseridir. MÜELLİF ŞÜRÜNBÜLÂLÎ (ö. 1069/1659) RAHİMEHÜLLÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî, 994 (1586) yılında Mısır’ın Menûfiye bölgesinde bulunan Şübrâbilûle beldesinde doğmuştur. Bu belde halk arasında Şürünbilâle-Şürünbülâle şeklinde telaffuz edildiği için nisbesi böyle anılmıştır. Künyesi ile birlikte tam olarak ismi, Ebü’l-İhlâs Hasen b. Ammâr b. Alî eş-Şürünbülâlî el-Vefâî el-Mısrî’dir. İlmi Kişiliği Şürünbülâlî Rahimehüllâh, altı yaşındayken babası tarafından Kahire’ye götürülmüş ilk eğitimini orada almıştır. Kahire’de Nûreddin İbn Gânim el-Makdisî, Muhammed b. Hüseyin el-Hamevî, Abdullah en-Nahrîrî, Muhammed b. Mansûr el-Muhibbî, Ahmed b. Muhammed b. Ahmed eş-Şelebî ve Abdurrahman el-Mesîrî gibi meşhur hocalardan ders almıştır. Ayrıca Şâzeliyye tarikatının Vefâiyye kolunun şeyhi Ebü’l-İs‘âd Yûsuf b. Ebü’l-Atâ b. Vefâ’ya da intisap etmiştir. İlim tahsil hayatından sonra Ezher’e müderris olarak tayin edilmiş gerek verdiği dersler ve eserleriyle gerekse örnek şahsiyetiyle devrinin en gözde âlimlerinden biri olmuştur. Yanı sıra devlet adamları ve halk nezdinde büyük itibar kazanmıştır. Allâme Şürünbülâlî Rahimehüllâh, ilmi tahsilinden sonra birçok değerli talebe yetiştirmiştir. Elinde yetişen öğrencilerden bazıları şunlardır: (Oğlu) Hasan eş-Şürünbülâlî, Ahmed b. Muhammed el-Acemî, Ahmed b. Muhammed el-Hamevî, İsmâil b. Abdülganî en-Nablusî, Şâhîn b. Mansûr el-Ermenâvî, Muhammed b. Sâlih et-Timurtâşî, Hasan b. Ali el-Cebertî, Abdülhay b. Abdülhak eş-Şürünbülâlî, Sâlih b. Ali es-Safedî, Ali b. Ali es-Sivâsî ed-Darîr ve Abdürrahîm b. Ebü’l-Lutf el-Hüseynî el-Makdisî gibi âlimlerdir. Vefatı Müteahhirîn Hanefî fakihleri içinde seçkin bir konuma sahip olan Şürünbülâlî Rahimehüllâh, gayet düzgün konuşan, güzel ahlâklı, mütevazi, sûfî meşrepli, mezhep taassubundan uzak ve diğer mezheplerin görüşlerine son derece saygılı rabbanî âlim bir kimseydi. Gerektiğinde Hanefî mezhebine ait görüşleri eleştirmiş, çelişkili veya yanlış nakillere dikkat çekmiş ve kendi indî görüşlerini ortaya koymuştur. Çeşitli kütüphanelerde eserlerine ait kaleme alınan yazma nüshaların binleri bulması; ayrıca son dönem Hanefî ulemâsından İbn Âbidîn’in Reddü’l-Muhtâr’ın da ve Ali Haydar Efendi’nin de Dürerü’l-Hükkâm’ın da ondan çokça nakilde bulunmaları kendisinin ve eserlerinin ne kadar itibarlı olduğunu yansıtmıştır. Şürünbülâlî Rahimehüllâh, 21 Ramazan 1069 (12 Haziran 1659) tarihinde Kahire’de vefat etmiştir. Kabri Karâfetülkübrâ’da Türbetü’l-Mücâvirîn’de dir.
120.00 ₺ -
Delailül Hayrat Arapça Roman Boy Yeni Dizgi
Delâʾilü’l-Hayrât ve Şevâriku’l-Envâr fî Zikri’s-Salât ʿale’n-Nebiyyi’l-Muhtâr Muhammed b. Süleymân el-Cezûlî tarafından salavâtları toplamak amacıyla kaleme alınan bir eserdir. Muhtevâsında onlarca salavat barındıran meşhur eser, dalında en çok bilinen ve beğenilen eserdir. Bu sebepledir ki üzerine birçok şerh yazılmıştır. En meşhur şerhi Kara Davut şerhidir. Tahkikte İzlenen Menhec: • Eser, henüz müellif hayattayken kendisine okunmuş bir nüshanın da içerisinde bulunduğu birkaç nüshadan mukabele edilmiştir. • Eserde geçen hadislerin tahrîci yapılmıştır. • Özel mizanpaj teknikleriyle son derece kaliteli bir iç tasarıma kavuşturulmuştur. • Son kalite ivory kâğıda basılmış ve yaldızlı motifler kullanılmıştır.
175.00 ₺ -
Ömer Nesefi Akaidi Tercümesi
İmam Nesefî (rahimehullâh) hicrî 6. yy. da yetişen en önemli âlimlerdendir. Çeşitli alanlarda kıymetli eserler kaleme almış ve İslâm dünyasına kazandırmıştır. Kuşkusuz bunlardan en meşhuru “Akâid” metnidir. Akaid konularını döneminin gereksinimlerini göze alarak veciz bir üslupla ele alan bu metin yüzyıllarca medreselerde okutulmuş ve üzerine şerhler yapılmıştır. Bu tercüme çalışması “Akâid” metninin alışılageldik çevirisi olmaktan öte önemli izahların ve müracaatların yapıldığı zengin dipnotlarıyla bir kaynak niteliğindedir. Ehl-i Sünnet kitaplığına kazandırılan bu eser hem klasik akîde, hem de kelâm metodunda okuma yapmak isteyenler için faydalı bilgiler ihtiva etmektedir.
50.00 ₺ -
Feraiz Uygulamalı Miras Hukuku
Resûlüllâh Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Ferâizi öğrenin ve insanlara öğretin, çünkü ferâiz ilmin yarısıdır.” (İbn Mâce, Ferâiz, 1) İslâm miras hukukundan bahseden “Ferâiz” ilmine dair kütüphanelerimizde birçok yazma ve matbu eser bulunmaktadır. Bu alanda yazılmış klasik Arapça metinlerden en meşhuru Hanefî fukahâsından Muhammed Secâvendî’nin (rahimehullâh) telif etmiş olduğu el-Ferâizü’s-Sirâciyye isimli eserdir. Yüzyıllardır medreselerde okutulan eser üzerine birçok şerh ve tercüme çalışması yapılmıştır. el-Ferâizü’s-Sirâciyye metni ve tercümesinin birlikte sunulmasının yanı sıra meselelerin şemalarla açıklandığı bu çalışmamızın, İslâm miras hukukunda bilgi edinmek isteyenler için faydalı olacağı ümidindeyiz.
90.00 ₺ -
-
Sualli Cevaplı Emsile Orta Boy Şamua
Arap dilinde karşılaşılacak tüm kelime kalıplarının misallerini içerdiği için “misaller” manasındaki Emsile ismiyle isimlendirilen bu kitap Arapça öğrenme yolunda atılan ilk adımdır. Talebe bu ilmi tahsil ettikten sonra dildeki tüm fiil kalıplarını ve bazı isim kalıplarını öğrenmiş olur. Türkçeden aşina olduğumuz geçmiş zaman, şimdiki zaman, emir, nehiy ve olumlu olumsuz fiiller gibi kalıpların Arapça kullanım karşılıklarından bahseden Emsile kitabı, kısa olmasına rağmen koca bir dildeki tüm kalıpları içermesi cihetiyle gerçek manada bir şaheserdir. Osmanlı müderrislerinden Hüseyin Hıfzî Efendi’nin kaleme aldığı “Sual ve Cevaplı Emsile” risalesi latinize edilip talebe kardeşlerimizin istifadesine sunulmuştur. Tüm meselelerin soru-cevap yöntemiyle açıklandığı kitap sadece Emsile’nin kapsamındaki konulardan ziyade, sarf ilminin diğer kitapları Bina ve Maksûda da hazırlık olabilecek zenginlikte olması sebebiyle talebelerin son derece istifade edebileceği kanaatindeyiz.
55.00 ₺ -
Feyzül Erham ve Fethul Erkam
Feyzu’l-Erham ve Fethu’l-Ekram ala’l-Hizbi’l-A‘zam ve’l-Virdi’l-Efham Molla Ali el-Kârî (ö. 1014/1605), Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) hadislerinde bulunan duaları cemetmiş ve Hizbi’l-A‘zam ve’l-Virdi’l-Efham isimli nadide eseri yazmıştır. Eser, bundan yaklaşık bir buçuk asır sonra, Ebû İshâk es-Sâkızî tarafından Feyzu’l-Erham ve Fethu’l-Ekram ismiyle şerh edilmiştir. Salih kulların gayesi dua ve zikirdir. Bu dualar sebebiyle inen belalar onlara isabet etmez, kalkan olur. Her satırı Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Fem-i Şerif’lerinden dökülmüş, kıymeti nâ mütenâhi dualardan oluşan bu kitap, duanın kalesine girmek isteyen ve Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) sünnetleriyle süslenmek isteyen Müslümanlar için.
270.00 ₺ -
Muğribül İzhar
Muribü’l-İzhâr – (حل أسرار الأخيار على إعراب إظهار الأسرار (معرب الإظهار Mu‘rib edebiyatının en önemli isimlerinden Zeynîzâde Hüseyin Efendi’nin (rahimehullâh), İmâm Birgivî’nin (rahimehullâh) “İzhâru’l-Esrâr” isimli eserine yazdığı “Hallü Esrâri’l-Ahyâr” adındaki mu‘ribdir. Çalışmanın en önemli özelliği Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Atıf Efendi, nr. 2596) bulunan müellif hattından tahkik edilerek yayıma hazırlanmış olmasıdır. Tahkikte izlenilen usûl: Müellifin yazdığı ve tashih ettiği nüsha asıl olarak alındı. Eser, müellifin kabul ettiği imlâî noktalar olduğu gibi bırakılmakla birlikte yeni imlâ kaidelerine göre düzenlendi. Asıl nüshanın kenarında yazan ve müellife ait olan haşiyeler dipnot olarak eklendi. Asıl nüshada kısa olarak yazılan kelimeler açıkça uzun bir şekilde yazıldı. Asıl nüshanın varak numaraları eklendi. İzhâr metni tam bir şekilde harekelendi. Ayet-i kerîmelerin, hadîs-i şerîflerin ve istişhad edilen şiirlerin tahric ve referansları yapıldı. Manası kapalı kelimeler şerh edildi. Eserde geçen âlimlerin kısa tercümeleri verildi. Çalışmanın sonuna ayet-i kerimelerin, hadis-i şeriflerin, âlimlerin ve şiirlerin fihristleri ile kaynakça eklendi.
270.00 ₺ -
Baberti Şerhul Akidetit Tahaviyye
ŞERHU’L-AKİDETİ’T-TAHAVİYYE (BABERTİ) Baberti (Şerhu’l-Akideti’t-Tahaviyye), meşhur âlim Ekmelüddin el-Baberti tarafından İmam Ebu Ca‘fer et-Tahavi’nin klasik kelâm tasnifine göre yazdığı akide metni üzerine kaleme aldığı bir şerhtir. Bu güzide eser, Tahâvî Rahimehüllâh’ın -Akidetü’t-Tahaviyye- olarak da meşhur olan –Beyânü ‘Akâ’idi Ehli’s-Sünne ve’l-Cemâ‘a– adlı eserinin en önemli şerhlerindendir. EL-AKİDETÜ’T-TAHAVİYYE Hanefî fakihlerinden Ebu Ca‘fer et-Tahavi’nin akaide dair kaleme aldığı risâlesidir. Bu eserin asıl ismi -Beyânü ‘Akâ’idi Ehli’s-Sünne ve’l-Cemâ‘a-dır. Risâlede, başta tevhid konusu olmak üzere çeşitli kelâm meseleleri klasik kelâm tasnifi içinde ve selef metoduyla incelenmiştir. Genellikle Ebû Hanîfe ile önde gelen öğrencilerinden Ebû Yûsuf ve Muhammed’in görüşlerine ağırlık verilmiştir. Eserde, Sünnîliğin şiârı kabul edilen ve inanılması zaruri görülen hususlar tartışmasız olarak, kısa fakat anlamca zengin cümlelerle ifade edilmiştir. Bu nadide eser (el-Akidetü’t-Tahaviyye), Ebû Hanîfe’ye nisbet edilen itikâdî görüşleri ilk ve en doğru şekliyle tespit eden kaynaklardan biri olması bakımından özel bir değer taşımaktadır. Eserde öncelikle Allah’ın birliği zât ve sıfatlar açısından ele alınmış, Nübüvvet konusunda sadece Hz. Muhammed’in peygamberliği anlatılmış, Kur’ân, Kader, istitaat gibi konular işlenmiş, Ashâb-ı Kirâmı sevmenin önemi arz edilmiş olup ve eserin sonunda ise Müşebbihe, Cebriyye, Cehmiyye ve Kaderiyye gibi fırkaların görüşlerinden sakınmak gerektiğine de işaret edilmiştir. el-Akidetü’t-Tahaviyye, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında haklı bir şöhrete sahip olmakla beraber tespit edilebilen on iki şerhi vardır. Bunların arasında -Baberti (Şerhu’l-Akideti’t-Tahaviyye)- şerhi ise en meşhur şerhlerden bir tanesidir.
190.00 ₺