-
Âmirî ve Felsefesi
Günümüzde İslâm felsefesi araştırmalarının yoğunluk noktasını Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd gibi isimler oluşturmaya devam etse de bu felsefe geleneğinin mahiyetinin tam anlamıyla ortaya çıkabilmesi için bu gelenek içinde eser vermiş bütün isimlerin katkılarının gün yüzüne çıkartılması bir gerekliliktir. Bu çerçevede “gölgede kalmış” filozoflardan biri de Âmirî’dir (ö. 381/992). Kindî ekolünün bir temsilcisi olarak değerlendirilebilecek olan Âmirî’nin bütün eserleri günümüze gelmese de mevcut çalışmaları, ilerleyen süreçte İslâm felsefe geleneğini temsil edici nitelikte görülecek pek çok öğretinin izlerinin Âmirî’de bulunduğunu göstermektedir. O, bir yandan Aristotelesçi ve Yeni-Eflâtuncu yaklaşımları harmanlayan bir felsefî tutum sergilerken diğer yandan da başta irade hürriyeti olmak üzere kelâmî problemlerin felsefî çözümü noktasında yoğun mesai harcamış, sarih aklın hükümleriyle sahih dinin hükümlerinin birbirine zıt olamayacağı ilkesi etrafında uzlaştırmacı bir çaba ortaya koymuştur.
30.80 ₺ -
Amiri ve felsefesi
İslâm felsefesi hakkındaki araştırmaların, ister Müslümanlar ister başkaları tarafından yapılmış olsun, öteki sahalarla karşılaştırıldığında yetersiz olduğu bilinmektedir. Bunun yanında yapılan bu araştırmaların çoğunun; ya Kindi Fârâbî ve İbn Sînâ gibi büyük şahsiyetler ve tercüme faaliyetleri üzerinde toplanmış bulunduğu yahut özellikle bazı oryantalistlerin çalışmalarında görüldüğü üzere, İslâm felsefesini hiçbir orijinalliği bulunmayan, tamamen antikçağ Yunan felsefesinin devamı ve tekrarı olarak göstermeye çalışan ircâcı yaklaşımlar olmaktan kurtulamadığı da bir gerçektir. En az öteki sahalar kadar alâkayı hak eden İslâm felsefesi alanında araştırmalar arttıkça bir yandan bu düşünce zincirinin halkalarını oluşturan filozoflar arasındaki kopukluk giderilecek öte yandan bu konuda yapılan değerlendirmeler daha sağlam bir zemine kavuşacaktır. Son zamanlarda meydana getirilen monogrofik çalışmalar ve yapılan neşirler bunun açık işaretleri sayılmalıdır.
13.40 ₺ -
Kelam ve felsefe Açısından İnsan Fiilleri
Yaşadığı devir, dördüncü/onuncu yüzyılın önde gelen fikrî şahsiyetlerinden birisi olan Ebû l-Hasen Muhammed b. Yûsuf el-Âmirî (381/992), İslâm düşüncesini meydana getiren başka birçok önemli sıma gibi yakın zamanlara kadar ilim ve düşünce çevrelerinin dikkatlerinden uzak kalmıştır. Aralarında, bizim onun hayatını ve felsefesini konu edildiğimiz doktora çalışmamızın da bulunduğu yaşadığımız yüzyılın son 25-30 yıllık süresi içinde hakkında yapılan araştırmalar Amirî nin mantık, fizik, metafizik, siyaset, ahlâk, kelâm ve dinler tarihine kadar uzanan geniş bir alâka sahasının ve anılan bu sahalarda çoğu günümüze kadar gelebilme şansı bulamamış otuzu aşkın eser kaleme almış olduğunu ortaya koymuştur. Onun günümüze kadar kalabilen eserlerinden kendisinin genel felsefesinin de bir yansımasını ihtiva eden înkâzu l-beşer mine l-cebri ve l-kader adlı kitabı kelâmî meselelere tahsis edilmiş olmak bakımından özel bir önem taşımaktadır. Her şeyden önce bu eser, bilebildiğimiz kadarıyla, müstakill
26.80 ₺