-
İyi Gıda Kötü Gıda
Nefsinin, neslinin, ailesinin ve sevdiklerinin sıhhatini düşünen hemen herkesin derdi aynı: Tamam! Hepimiz gıdanın iyisini, temizini istiyoruz! Peki, iyiyi nasıl anlayacağız, kötüyü nasıl ayırt edeceğiz? Dahası iyi gıda ne demek, hangi kıstaslar gıdayı iyi yapar? İyi gıdayı nereden bulacağız?Kemal Özer tam da bu sorulara cevap veriyor. Hazcılıktan uzak bir mutfakta olması gereken temel gıdaların iyisini ve kötüsünü anlatıyor. Bunu yaparken öncelikli rehberi, bizi açık açık uyaran Kur’an ayetleri; sonra gıdaların fıtratıyla oynanmadan yapılan geleneksel ziraatın o kadim güzelliği. Ve yıllardır Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı olması nedeniyle edindiği engin tecrübe…İşte ekmekten ete, kefirden peynire, tereyağından margarine, meyve-sebzelerden tavuğa, süt ve mayadan baharatlara uzanan tertemiz bir yolculuk.İşte Türkiye’nin ilk İyi Gıda-Kötü Gıda Kılavuzu!Kitabın Bölümleri:Giriş Rasülullah (s.a.v.)’in Duası Ticaret Mektebi: Medine Pazarı İyi Gıda Kötü Gıda Tohumlar İyi Tohum Kötü Tohum Baharat İyi Baharat Mesir Macunu Demek Baharat Demektir Kötü Baharat Çay İyi Çay Kötü Çay Ekmek İyi Ekmek Kötü Ekmek Et İyi Et Kötü Et Hurma İyi Hurma Kötü Hurma Kahve İyi Kahve Kötü Kahve Kefir İyi Kefir Kötü Kefir Margarin Maya İyi Maya Kötü Maya Meyve-Sebze İyi Meyve-Sebze Kötü Meyve-Sebze Otlar ve Bitkiler İyi Otlar ve Bitkiler Kötü Otlar ve Bitkiler Peynir İyi Peynir Kötü Peynir Süt Sütün Önemi İyi Süt Kötü Süt Şeker (Rafine Tatlandırıcı) Kısa Tarihi İyi Şeker Kötü Şeker Tavuk İyi Tavuk Kötü Tavuk Tereyağı İyi Tereyağı Kötü Tereyağı Tuz İyi Tuz Kötü Tuz
117.25 ₺ -
Hikmetli Kıssalar Gençlere Hisseler
Toplumu ayakta tutan direklerin bir bir terk-i dünya ettiği, her şeyin değersizleştiği sıkıcı zamanlardan geçiyoruz… Kadim değerlerimizi yitirdik. Helâl-haram ayrımı kayboldu. Artık aramızda meczuplar yok. Mahalle çöktü. Sokak, değersizliğin mekânına dönüştü. Hava, su, toprak kirlendi. İnsan zehirlendi. Eşkıya şehre inip beyefendi kılığına büründü. Kâtil, efendi tipinde. İnsan değişti, insan bozuldu, iyiler iyi atlara binip erişilmez diyarlara göçtü! Velâkin umutsuzluk bize yakışmaz. Bugünümüzü kurtarmak, kendimizi iyileştirmek, fertten cemiyete varoluş mânâsını iâde etmek hâlâ mümkün. Geçmişle, tabiatla, tabii olanla, ulvî değerlerle olan bağımızın koptuğu bu zaman diliminde ‘uyanmak’ ve ‘yenilenmek’ şart. İşte bu kitap, bu bağı yeniden kurmak için yazıldı. Önemi, sadeliğinde saklı, hakîkî bir adım atıyor, hafızamızı tazeliyor. Sevgi ile var olan, güvene ve cömertliğe dayanan medeniyet inşâsına giden yolda, hikmetli kıssalardan kendi adımıza hisseler çıkarmamıza yardımcı oluyor. Bu derlemenin, çocuklara ve gençlere iyi geleceğini ümit ediyoruz. İyi bir gelecek şu an en çok muhtaç olduğumuz şey. O yüzden, diplomalı cahiller üretmek dertlerimize çâre değil. Aksine dinini, diyanetini bilen ve dahi mâzisine bağlı nesillere ihtiyacımız var. Rabbimizden bunu niyaz ediyoruz!
21.44 ₺ -
Gülen Şeytanlar Tarihi
Aslında bu ‘tarih’, şeytanın kibri yüzünden Allah-ü Teâlâ’nın, Âdem (a.s.)’a yani insana secde/tazim emrine isyanıyla başlamış, O ve zevcesi Hz. Havva’yı, ‘yasak ağaç’ ile aldatmasıyla devam etmiştir. İblis ile insanın mücadelesi o gün bugün aralıksız sürüyor.Şeytan, Kuran’ı Kerim’de de açıkça beyan edildiği üzere, sırat-ı müstakime ulaşan Müslümanları bu yoldan uzaklaştırmak, Âdem’in çocuklarını Hakk yola yaklaştırmamak ister. Bunun için içimizden bazılarını kendine çırak olarak alır, kalfalığa kadar terfi ettirir. Bu iki ayaklı şeytanlar ise ustalarıyla beraber fitne ateşi yakarlar. İsterler ki; şüphecilik artsın, akıl ve lider putlaşsın, Müslümanlar kendi arasında fırkalara bölünüp parçalansın, herkes sadece kendini doğru yolda görsün, fitne, fesâd alsın yürüsün, Hakk ile batıl karışsın…İşte bu kitap, şeytan ve onun emrine giren kalfaların ifsad tarihidir. Sion, Bilderberg, Gül Haç, CIA, MOSSAD, BND, NATO, Cizvit, Moon, Opus Dei, Sayntoloji, mason locaları ve dahi FETÖ gibi illüzyonist şer şebekelerinin yazdığı ‘kanlı’ bir tarih… Başka bir ifadeyle, başrolünde sahte peygamberlerin, sahte şeyhlerin, Pavlus, İbn-i Sebe, Hasan Sabbah, Sabetay Sevi gibi hannâsın oynadığı ‘büyülü’ bir film…Bir daha aldanmamak, kanmamak, tuzağa düşmemek ve evet şeytanın kalfalarıyla savaşmak, bir eşrefi mahlûkat olarak bize verilen emaneti hakkıyla taşımak için okunmalı! Düşmanı yakından tanımak için… İlk kez yayımlanan belgeler, bini aşkın referans eşliğinde, bir ‘korunma’ ve ‘fetih’ duası niyetine…Kitabın Bölümleri:* İFSAD VE FİTNE HAREKETLERİ * PAVLUS: ŞEYTANIN KALFASI * İBN-İ SEBE: GÜLEN’İN FİKİR ATASI * EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAAT MEZHEPLERİ * HASAN SABBAH: ŞEYTANIN KALFASI * THUG’LAR: AZ BİLİNEN CİNAYET ŞEBEKESİ * OSMANLI MİLLET SİSTEMİ VE RUM PATRİKHANESİ * SABETAY SEVİ: ŞEYTANIN KALFASI * CEMALETTİN EFGĀNÎ: MODERNİST, REFORMCU, MÜFSİD * EBÛ REYYE: HADİS KARŞITI VE TARİHSELCİLERİN ŞEYHİ * FAZLUR RAHMAN: MODERNİST MÜFSİD * MUSA CARULLAH: MODERNİST, ŞAŞKIN MÜFSİD * TAHİR’ÜL KADRİ: PAKİSTAN’IN FETÖ’SÜ * MASONİK MANEVİ CİHAZLANMA ÖRGÜTÜ * İNGİLİZLER SAHNEDE * MODERN ŞEYH BÖYLE OLUR * YABANCI OKULLARIN İSLAM VE TOPLUMA ETKİSİ * ADI AYLİN: PEKİ KENDİSİ KİM? * KASIM GÜLEK: GÜLEN’İ NATO, CIA VE PAPA’YA SUNAN ADAM * YAŞAR TUNAGÜR: FETÖ’NÜN MUCİDİ * HERKÜL HAREKETİ: YA DA TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ * GÜLEN’İN NESEBİ * HİTĀM * FETÖ ÖRGÜTÜ KAVŞAKLARI VE KIRILMA KRONOLOJİSİ * ARAŞTIRMADA FAYDALANILAN ESERLER * DİZİN
46.90 ₺ -
Yediklerinizin İçinde Ne Var
Beslenme, şefkatli anne ellerinden market raflarını 'süsleyen' sentetik gıdaların insafına terk edildiğinden beri sağlığımız da bozuldu. Gıda sektörü son derece rasyonel: Daha çok kazanmak için ne gerekiyorsa yapıyor. Yiyeceklerin tabiî hallerine tahammül edemiyorlar! Çünkü bizim için sağlık demek olan bu tabiîlik onlar nezdinde 'para' etmiyor. Büyük üreticiler ve onların emrindeki mühendisler, gıdaların raf ömrünü mümkün olduğunca uzatmak, rengini cazip kılmak, tadını değiştirmek, hacmini artırmak için gece gündüz çalışıyorlar. Bu 'yapay' değişimi sağlamak için de 'katkı maddeleri' kullanıyorlar. Ama 'küçük' bir sorun var: Bu katkı maddeleri hem sağlığımızı, hem de insanlığın geleceğini çok ciddi şekilde tehdit ediyor. Deccal Tabakta, Şeytan Ye Diyor! ve Müslüman'ın Diyeti kitaplarının yazarı, Gıda Hareketi Lideri Kemal Özer bu kitabında, endüstriyel yiyeceklerin janjanlı paketlerinin üzerinde mini minnacık puntolarla yazılan E kodlu katkı maddelerini inceliyor. A'dan Z'ye tüm katkı maddelerinin hangi kaynaktan elde edildiğini, hangi tip yiyeceklerde kullanıldığını ve risklerini anlatıyor. Artık alışverişe çıkarken bu kitabı da yanınıza alın. Yiyeceklerin etiketlerini dikkatlice okuyun, içindeki katkı maddesinin ne işe yaradığını (ya da hangi hastalıklara yol açtığını) bu kitaptan öğrenin. Sonra bir an çocuğunuzu, sevdiklerinizi ve sağlığınızı düşünün. Vicdanınız el verirse alışverişe devam edin!
117.25 ₺ -
Deccal Tabakta
“Doğal yapıyı bozan, zayıfla güçlü arasındaki makası büyüten, her biri doğal denge için görevlendirilen mahlûkatın yok edilmesine neden olan bu mühendislik planına; kısır hibrit tohumlara ve GDO denilen kalıtım mühendisliğine karşı çıkmak insanî bir zarurettir. Bu başkaldırı, insanın sorumluluklarının başında gelir.” Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Kemal Özer’in kaleme aldığı Deccal Tabakta olay yaratacak bir kitap. Gıdalarımız üzerinde oynanan kirli oyunu ve bu oyunun soğukkanlı deccalî oyuncularını deşifre ediyor. İnsanlığın en ivedi ve hayati meselesi olan gıda emperyalizmini, Allah’ın yarattığı tertemiz gıdalarımızın nasıl kirletildiğini mercek altına alıyor. Umudu da hiçbir zaman elden bırakmayarak okuyucuya ‘ gerçek kurtuluş’ reçeteleri veriyor. Günümüzde şeytanın rolünü, gıdayı silah olarak kullanan dev tröstler üstleniyor. Ruh ve bedenimize müdahale etmek, fıtratımızla, genlerimizle oynamak istiyorlar. Amaçları, minicik bebekleri, insan denen o güzel halifeyi ‘organizma’dan ‘mekanizma’ya dönüştürmek. Onlar acımasız, para da çok umurlarında değil. Sahip olmak, her şeye sahip olmak, kıyametten sonra da yaşamak arzusundalar. Yaratılışın sırrına vakıf olamadıkları için, yaşam kaynağı tohumları ele geçirmek ve kirletmek istiyorlar. Rockefeller, Rothschild, Monsanto, Cargill, IMF, Dünya Ticaret Örgütü, CFR, Bush ya da Obama fark etmiyor. Hepsi ‘organik’ olarak birbirine bağlı. ‘Dünyanın kurtuluşu’ olarak sundukları ise hibrit, transgenik, ebter ve genetiğiyle oynanmış tekno-gıdalar. Kadınları kısırlaştıran, çocukları hasta eden, çiftçileri köleleştiren, doğayı mahveden kirli, ucube, yasak gıdalar… “Bu şeytani gıdaları yemektense şerefli bir şekilde ölmeyi tercih ederim” diyorsanız bu kitabı okuyun. Çünkü Deccal Tabakta sizi vicdanınızla baş başa bırakıyor. Global Devlerin Oyunu’nu nasıl bozacağınızı, sofranıza habersiz oturan Deccalî güçlerle nasıl savaşacağınızı, nasıl insan kalacağınızı anlatıyor. Kemal Özer’in kitaptaki son sözü ise şöyle: GDO, insanlık için tarifsiz bir musibettir. Çünkü GDO sayısız hastalık demek, kölelik demek. İnsanlığın ortak mülkü tohumları birkaç küresel gücün insafına terk etmek demek. Bağımsızlığından vazgeçmek demek. Kısırlaştırılmayı kabul etmek demek. Bitkilerin ve hayvanların bedduasını almak demek. Dünyayı yaşanamaz bir yer haline getirmek demek. Her mideyi misket bombası ile doldurmak demek. Beden ve ruh sağlığından vazgeçmek demek İnsan ve hayvanlarda yamyamlaşma belirtileri demek. Kötülük ve belâ demek, zulüm ve haksızlık demek, bağımlılık demek. Dedelerimizden aldığımız emanete ihanet demek. Ona rıza göstermek şeytana rıza göstermek demek… Karşı durmazsak bu belâlar gelir hepimizi bulur! Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: Isınma… GENİMLE OYNAR MISIN? İkinci Bölüm: Siyasi… DECCAL TABAKTA! Üçüncü Bölüm: Ekonomik… BİR AVUÇ DOLAR! Dördüncü Bölüm: Sosyal… GDO’YA NEDEN KARŞIYIZ? Beşinci Bölüm: Sağlık… TÜRKÜM, DOĞRUYUM, KISIRIM, KANSERİM! Altıncı Bölüm: Çevre… KURT(ÇUK)LARLA DANS! Yedinci Bölüm: Dinî… “HELAL” OLSUN SANA “HELAL” OLSUN! Sekizinci Bölüm: Sonuç… YA BİTER YA DA BİTER!
83.75 ₺ -
Şeytan Ye Diyor İnsan Ne Yemeli Ne Yememeli
Allah. Bizlere Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla seslenerek yiyeceklerin ‘temiz’ olanlarından yememizi öğütler. Peki ama hangi gıdalar temiz? Temizden kasıt tam olarak ne? Bir gıdanın temiz (ve helal) olup olmadığını nasıl anlarız? Sözgelimi kalsiyum fosfatla beyazlatılmış, kimyasal yapıştırıcılarla şekillendirilmiş bir kesme şeker temiz olabilir mi? Ya işkence altında, hayatı boyunca gün ışığı görmeyen bir tavuğun et ve yumurtası? Ticari glikoz ve fruktoz şurubuna aroma ve boya ilavesi ile arısız üretilen yapay bal sizce temiz mi? GDO’lu mısırla beslenen, antibiyotik delisi olmuş sığırların eti caiz olabilir mi? Çocuklara bolca yedirdiğiniz hidrojenize bitkisel yağlı ve hatta DDT’li çikolatalar, gofretler? İçinde onlarca zararlı katkı maddesi bulunan beyaz ekmek sizce temiz kapsamına girer mi? İftar sofralarından bile eksik edilmeyen kolalı ve aromalı içeceklerde alkol olduğunu biliyor musunuz? Bu gerçek liste uzar, hayatlar kısalır! Gıda Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, Kur’an-ı Kerim’de zikredilen ‘temiz gıda’nın gerçek anlamını arıyor. Yıllardır gönül rahatlığıyla tükettiğimiz ‘şüpheli’ gıdaların ipliğini tek tek pazara çıkarırken; salığı kaybetmemek için tertemiz öneriler getiriyor. Dayatılan hazcı ve tüketim endeksli yaşam tarzını reddediyor, bizleri geleneksel ve tıbbi olanla yeniden buluşturuyor. “Ne yiyeceğimizi şaşırdık” diyenlere ‘dosdoğru’ yolu gösteriyor.
254.77 ₺ -
Müslümanın Diyeti
İşte bunca diyet savaşı ve öneri bombardımanı arasında, ‘temelleri en sağlam’ beslenme modeli! Temelleri en sağlam çünkü bu yeni yaşam ve beslenme modeli, Kur’an’ın tavsiyelerine ve Hz. Muhammed’in yeme içme adabına göre oluşturuldu. Müslüman’ın ‘temiz ve sağlıklı” diyeti, sadece Müslümanlar değil tüm insanlar için bir kurtuluş reçetesi olabilir. Hastalıklardan, şişmanlıktan, oburluktan, hedonizmden, haramdan, bencillikten ve hatta kısırlıktan kurtuluş reçetesi! Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, hileli ve şaibeli gıdalar konusunda Türk kamuoyunun en çok güvendiği ve fikirlerine en çok başvurduğu isimlerden biri. Özer, yeni kitabı Müslüman’ın Diyeti’nde haz eksenli tüketim biçiminin ve kirletilmiş gıdaların, şişmanlık, obezite ve diğer hastalıklarla olan ilişkisini ele alıyor. İnsanları şişmanlıktan ve mutsuzluktan kurtarmak için ‘temiz ve sağlıklı’ bir beslenme modeli inşa ediyor. Nefsinizi, az ve öz yemeye ikna etmenin yolunu gösteriyor. Kur’an’da önerilen ve Hz. Peygamber’in de bilfiil hayatında uyguladığı ‘doğru beslenme ilkeleri’ni açıklıyor. ‘İslam’ın mutfağı’nı ve ‘Hz. Peygamber’in yeme-içme prensipleri’ni daha önce benzeri yapılmamış bir bütünlükle derliyor. Kemal Özer’e göre, kitaptan sadece Müslümanlar değil herkes faydalanabilir: “İslam, sadece kendine inanan Müslümanların değil, tüm insanların ve gezegende yaşayan tüm canlıların sağlığıyla ilgilenir. Ben de Müslüman’ın Diyeti’ni herkese yazdım. Şifa arayanlara, iyileşmek isteyenlere, az yemeyi başaramayanlara, hazcı tüketimden sıkılanlara, hayatında ‘temiz’ bir sayfa açmak isteyen herkese…” Kemal Özer, “Soframız nasıl olmalı?” sorusunu, “Sofranız, evinize misafir olan Hz Peygamber’in de yiyebileceği bir sofra olmalı!” şeklinde yanıtlıyor. Bu kısa yanıt bile, yıllardır reklâmların ve diğer yanıltıcı bilgilerin etkisiyle ‘şüpheli’ gıdaları mutfağının baş tacı edenlere ciddi bir uyarı niteliğinde. Aslında tüm kitap ‘bir’ uyarı! Özer, halkın çok merak ettiği soruları yanıtlarken, kötüye karşı uyarıyor, iyiyi ve doğruyu öğütlüyor: Beslenme ve kısırlık arasında ilişki var mı, kısırlıktan kurtulmak için nasıl beslenmek gerekir? Batı tıbbının da kabul ettiği orucun, insan vücudundaki iyileştirici etkisi ne? Şişmanlamamak/zayıflamak için atılacak ilk üç adım hangisi? Çocuklarının da geleceğini düşünen ‘akıllı’ bir ailenin mutfağında neler olmalı, neler olmamalı? Yemekleri hangi sırayla yemeli? Gıdaları canlandırmak/öldürmemek için ne yapmalı? Kitapta ayrıca Ramazan için de özel bir bölüm var. “Sahur ve iftarda hangi yiyecekleri, hangi sırayla, hangi miktarda ve ne kadar arayla yemeli?” sorusuna net yanıt veriliyor bu bölümde. Ramazan’da arınıp huzur bulmak, kilo almamak hatta biraz kilo vermek isteyenler mutlaka okumalı.
33.50 ₺