-
İslam Düşüncesinde Siyaset Etmenin Temelleri
Bu kitap, klasik dönem Islam kültüründe siyaset duşuncesinin tahlilini konu almakta, teori ve pratik yönüyle tarihsel tecrübeyi eleştirel bir yaklaşımla günümüz hukuk ve siyaset düşüncesi ışığında açıklamaya çalışmaktadır. Çalışma, din siyaset ilişkisi konusunda bir kargaşanın yaşandığı ve tarihsel şartlarla bağlantılı olarak bir anlam ifade eden olgu ve verilerin siyasal projelerin ana malzemeleri olarak sunulup dini hassasiyetlerin istismar edildiği günümüzde anlamlı durmaktadır. Eserde Islam dininin ahlaki ilkelerine vurgu yapılmış bu ilkelerin genel siyaset teorisi içindeki önemine işaret edilmiştir.
65.00 ₺ -
Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü
Düşünce dünyası ve sınırlarının genişletilmesi, kavramlar ve terimlerle sağlanır. Hukukun ve fıkhın hem teoriye hem de pratiğe dönük iki yönü vardır. Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, bu iki alanla uğraşanlar, ayrıca düşünceyle ilgilenenler için bir başvuru ve başucu kaynağı olarak sürekli okunması gereken bir kitaptır.Müslüman bir ferdi anlayabilir.
280.00 ₺ -
İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi
Allah Teâlâ İslâm ın yürürlük ve bekâsını iki esasa bağlamıştır: Cihâd ve fıkıh (Tevbe 9/122). En büyük cihâdın da Kur an la yapılmasını beyan buyurmuştur (Furkan 25/52). Fıkıh ise, her zaman ve mekanda İslâm ı canlı ve yaşanabilir kılma bilgi ve melekesidir. Her an bir şanda (işde, tasarrufda) olan Allah ın (Rahman 55/29) kadîm kelâmı da öylesine canlı ve tazedir. Her canlı gibi, yaşanılan her zaman ve mekanda farklı görüntülere sahiptir. Geçmişte fukaha, İslâm ın vahye dayalı kaynaklarını kendi ortamlarına uygun şekilde anlamışlar ve elde ettikleri onlara ait görüntüleri kitaplara dercetmişlerdir. Bunu yaparken amaçları, ne yürüyen hayatı durdurmaktı, ne de ilâhî vahyin taze ve canlılığını dondurmaktı, ilâhî vahyin ışığı altında yetişen akılları ve kendilerinde oluşan ictihad melekeleriyle, yürüyen hayattan kopmadan İslâmî ahkâmı yürürlükte tutmaya çalışmaktan başka amaçları yoktu. Bu amaç doğrultusunda katı ve donukluktan uzak örnek bir tavır sergilemişlerdi.
234.50 ₺ -
Vahiy Akıl Dengesi Açısından Sünnet
İnsanlığa vahiy meşalesiyle ilâhî nur bahşeden Yüce Allah a sonsuz hamd ü senalar, vahyin aydınlığında insanlığa fiilî rehberlik ve örneklik yapmış peygamberlere ve özellikle Rasûlullah Muhammed e (s.a.), âl ve ashabına ve gerçek vârislerine salât ve selâm olsun! İnsanlıkla birlikte var olagelen din, özde değişiklik arzetmeden ve fakat insanlığın ibtidâî kemâlden nihâî kemâle doğru geçirdiği tekâmül sürecine parelel olarak şeriat boyutunda bazı değişiklikler arzetmiş ve nihayet insanlığın artık kendi yollarında kendi başlarına yol alabilecekleri seviyeye ulaşmış olmaları gerekçesiyle hazır vahiy dönemi Rasûlullah Muhammed (s.a.) ile son bulmuştur. Bundan böyle insanlık, vahyin ışığında, belirlenen yolda, gösterilen hedefe doğru kendi gayretiyle ulaşmak zorundadır. Rasûlullah Muhammed (s.a.), bunun için gerekli olan her türlü ilâhî altyapıyı hazırlamış bulunmaktadır; yol belirlenmiş, ilke ve esaslar konulmuş, hedef tayin edilmiş, tutulan yolun Hakk a götüren tek yol olduğu fiilen g
251.25 ₺ -
Bir Eleştirmen Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar edebiyatımızda daha çok şair, hikâyeci, romancı ve edebiyat tarihçisi olarak tanınır, eleştirmenliği ise pek fark edilmez. Oysa eleştirmen olarak bilinen çağdaşı yazarlardan türünde daha başarılı ve işlevseldir. Ahmet Hamdi Tanpınar, eleştiride bir düşünceyi ispat etme ya da benimsetme çabasına girmez. Elindeki malzemeyi yeni eleştirilere açık kapı bırakacak tarzda yorumlar. Böylece eleştiriye süreklilik niteliği katar; kendinden öncesi ile sonrası arasında bir köprü kurmaya çalışır. Onun eseri ve düşüncesini önemli kılan ve geleceğe taşıyan bu yönüdür. Bu yüzden onu atlayan eleştiri, geçmişle sağlıklı bir ilişki kuramayacağı gibi geleceğe yönelik tasarılarında da köksüz kalmaya mahkûmdur. Çünkü Ahmet Hamdi Tanpınar, eseri ve düşüncesiyle büyük bir toparlayıcıdır ve modern Türk eleştirisinde kurucu şahsiyet misyonuna sahiptir. Ona böyle bir misyonu lâyık görmeyenler, ya ideolojik kaygıyla hareket etmekte ya da onun eserini gereği gibi incelemeden ön yargıyla hüküm vermektedir. Ahmet Hamdi Tanpınar, düşüncesi ve sanatıyla Türk edebiyatını etkilemeyi ve beslemeyi sürdürmektedir. Eleştiriye yön veren tarafı da zaman içinde daha iyi anlaşılacaktır.
6.00 ₺ -
Bediüzzaman ve Siyaset
Bediüzzaman sosyal ve siyasal alanlarda pek çok konu hakkında çok önemli açıklamalarda bulunmuştu. Bu açıklamaların yok sayılması veya görmezden gelinmesi düşünülemez. Dolayısıyla herkes tarafından bilinmesine ve açığa çıkarılmasına ihtiyaç bulunduğu rahatlıkla söylenebilir. Bediüzzaman'ın bu alana olan ilgisi ve bağlantısı lüzumsuz bir merak saikasıyla değildi. Siyaset alanındaki gereksiz ve zararlı yönleri hiç merak etmemiş; edenleri de eleştirmişti. Bediüzzaman sosyal hayatın hep içinde oldu. Siyasete dair önemli ve dikkat çekici bir duruş sergiledi. Şayet bu duruşu ve sergilediği tavrı siyaset telakki edilecek olursa, Bediüzzaman'ın ömrü boyunca, siyasal faaliyetlerin içinde olduğu pekala söylenebilir. Ancak bu şekildeki faaliyetlerin, bilinen tarzdaki siyasal faaliyetlerden farklı olduğu açık bir gerçektir. Bir diğer ifadeyle şerrinden Allaha sığındığı siyaset cümlesinden olmadığı dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde Bediüzzaman kendisi ile tenakuza düşmüş olacaktır ki, bunu söyleyebilmek için onu hiç tanımamak, bu konudaki niyet ve açıklamalarından haberdar olmamak gerekir. Tam bu noktada şu önemli soruya bulmamız icap ediyor: Sosyal ve siyasal alanda Bediüzzaman kime, nerede, ne zaman, niçin, nasıl açıklamalarda bulundu? Risale-i Nur'da bu konuyla ilgili aktarılan açıklama ve izahlar hangi kriterlere göre değerlendirilmeli? Risale-i Nur'u okuyanların, dünden bugüne siyaset alanına yaklaşımları nasıl oldu? Farklı yorum, yaklaşım ve uygulamaların sebepleri nelerdi? Farklılıkların kaynağı Bediüzzaman ve eserleri miydi? Yoksa kişisel yorum ve tercihlerdi? "Bediüzzaman ve Siyaset" kitabında bu sorulara cevaplar arandı. Bu arayışa siz de katılabilirsiniz.
9.75 ₺