-
Osmanlı Devletinde Haremeyn Vakıfları 16 ve 17 yüzyıl
Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere şehirleri, Müslümanlar nazarında yeryüzünün en mukaddes mekânlarıdır. Haremeyn diye isimlendirilen bu iki şehir her asırda merkezî idârelerin ve şahısların fevkalâde ilgisine mazhar olmuştur. Hulefâ-i Râşidîn döneminden başlayarak her müslüman devlet Mekke ve Medîne şehirlerine hizmet etmek için yarışmıştır. On beş asırlık İslâm tarihinin en uzun süreli ve en muhteşem siyasî teşekkülü olan Osmanlı Devleti’nde ise, bu Mukaddes beldelere hizmet aşkı her bakımdan zirveye ulaşmıştır. Bu kitap; başta Haremeyn’e hizmet için kurulan vakıfları, vakıfların idâresini ve devlet adamlarının başta padişahlar ve aileleri olmak üzere hususî yardım ve bağışlarını konu almaktadır. Muhtevası Haremeyn’in Osmanlı idâresine geçiş tarihi olan 923/1517’den 17. asır sonlarına kadar (1100/1689)’dır. Giriş kısmında; vakıflar ve vakıfların ictimâî (sosyal) hayata etkileri ele alındı. Birinci bölümde Mısır ve Hicaz’ın Osmanlı idaresine katılması, vakıflar sayesinde Hac yolunda ve Haremeyn’de yapılan hizmetlere yer verildi. Bu hizmetler arasında Şam-Mekke arasında gerçekleştirilen yolculuğu kolaylaştırmaya yönelik faâliyetlerle Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere’de su sıkıntısını giderme gayesiyle yapılan çalışmalar ve her iki şehirde de gerçekleştirilen eğitim yatırımları vardır. İkinci bölümde, fukarâ ve mukaddes mekânlara hizmet edenler için kurulan vakıflar ve hususî tahsîsât ele alındı. Üçüncü bölümde Haremeyn vakıfları çeşitlerine göre tasnif edilip bu konuda doyurucu malumat verildi. Dördüncü bölümde vakıfların Mekke ve Medîne’ye irsâl ameliyesi olan surre ve vakıf kurucuları anlatıldı. Son bölümde ise Osmanlı Devleti’nde Haremeyn Vakıflarının idâresi, Haremeyn Evkâf Nezâreti’nin kuruluşu ve işleyişi bahse konu oldu.
34.45 ₺ -
Zülfikar Paşanın Viyana Sefareti
Osmanlı elçilerinin bilhassa on sekizinci yüzyıldan itibaren gittikleri şehirler ile ilgili kaleme aldıkları sefâretnameler, tarihimizin çok mühim kaynaklarındandır. Bu eser de Osmanlı sefâretnâmelerinin ilklerindendir. 1683 Viyana bozgununun ardından Avusturya, Polonya ve Venedikliler ile ittifak halinde Akdeniz ve Balkanlardaki Osmanlı topraklarını işgal etmişlerdir. Sultan İkinci Süleyman Han'ın tahta geçmesi ile kötü gidişata hal çaresi arayan devlet erkanı, ilk iş olarak Avrupa kıtasındaki meseleyi halletmek maksadıyla Avusturya ile sulh yapmayı planlamıştır. Bu maksatla 1099/1688 yılının ortalarında Avusturya ve müttefikleri ile sulh görüşmeleri yapmak üzere Zülfikâr Paşa bu ülkeye gönderilmiştir. Müzakerelerde Avusturyalıların Osmanlılardan aşırı isteklerde bulunmaları sebebiyle sulh imzalanamamıştır. Buna rağmen Osmanlı elçilerinin geri dönmesine müsaade edilmemiş, Zülfikâr Paşa ve beraberindeki heyet 4 sene Viyana'da tutulmuş, hatta hapsedilmişlerdir. Zülfikâr Paşa bu zaman zarfında yaşadıklarını ve sulh görüşmelerinin seyrini kaleme alarak dönüşte devlet erkânına sunmuştur. Devrin siyasî ve ictimâî hayatına ışık tutması bakımından da kıymetli bir kaynak olan bu çalışma, paşanın sunmuş olduğu takrîrâtın değerlendirmesini, nüshalarının tahkîkini ve transkripsiyonunu ihtivâ etmektedir
9.75 ₺