-
Şehid Bayram Hoca Hayatı Hatıraları 2 Cilt Takım
Kitap Seti 2 Ciltten Oluşmaktadır 1. Kitap Şehid Bayram Hoca 1 Hayatı ve Hatıraları 2. Kitap Şehid Bayram Hoca 2 Tanıyanların Dilinden Kitap içeriğinden: … Kendi kendine: “Ey Ömer nerede şehadet, nerede sen? O sana nasip olur mu hiç?” diye mırıldanır, yutkunur, utanır, hiçbir şey söyleyemez devamında… Konuşmasını tamamlar ve minberden iner. Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) en büyük idealidir şehitlik. Allâh-u Teâlâ onun bu samimi muhabbetine karşılık verir. Sanki “Sen yeter ki aşk ile iste kulum” dercesine şehâdeti Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) ayağına getirir ve mescitte arkasından hançerlenerek şehid edilir. İşte Hazreti Ömer’ce şehid olmanın adıdır mescitte vurulmak… Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh) İsmailağa Camii’ndeki son sohbetinde “Bu işler aşk işidir. Varsa aşkın her şey tıkır tıkır gidiyor. Yoksa aşkın her şey allak bullak. Aşkın önünü ölümden başka bir şey kesemez. Aşk pazarlık kabul etmez. Aşk kanun dinlemez, ferman dinlemez. Allah böyle bir aşka sahip olmaya bizleri muvaffak eylesin. Cenâb-ı Hakk makbûlînden eylesin, mahrûmînden eylemesin…” diye duasına devam ederken (takribî bir dakika sonra) Allâh-u Teâlâ aşkına karşılık vererek şehâdeti Bayram Hoca’nın ayağına getirir. Tıpkı Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) şehid edildiği gibi mescitte hançerlenerek şehid edilir. Ne güzel söylemişler: Ey küffar! Siz bizlere ne yapabilirsiniz ki? Hapsedilmemiz halvet Sürgün edilmemiz hicret Öldürülmemiz ise şehadettir Biz cenneti kalbimizde taşıyoruz…
423.00 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 5 Cilt Takım
Kitap Seti 5 Ciltten Oluşmaktadır: Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 1 (Terzi Dükkanı) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 2 (Terzi Dükkanı) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 3 (İsmailağa İhtisas) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 4 (İsmailağa İhtisas) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 5 (İsmailağa İhtisas) Kitap içeriğinden: … “(Mektubat’ı) adet olsun, gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk, gittik” vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim. … Ders niye okunur? İnsana mesaj vermek için. İnsanda aktif olmayan, hareket halinde olmayan duyguları tetiklemek için, değil mi? Eyvallah. Ders niye okunur? Şuradan (gözden) bir iki yaş gelsin diye, değil mi? Eyvallah. Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum, geçerdim. “Aaa, Bayram Hoca Mektûbât okudu bize.” Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın? Çiğneyeceksin. Bak, ağızda sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra o yemek ne oluyor? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana, değil mi? Haa, ilim de aynen böyledir. Efendi bir defa Sultan Selim'de konuşurken şarjörde ne varsa hepsini boşalttı. Dedi ki: “Sesim yetse okuyun, okuyun! Okuyun, okuyun! Diye Arş’a kadar bağıracağım.’’ Okuyana helâl olsun. Okuyamayana Cenâb-ı Hakk hidâyetler versin. Bu iş ilimsiz olmuyor. Bu, işin birinci ayağı. İkinci ayağı şu: Okuyorsun ama nasıl okuyorsun? Hatta bugün, “nasıl okuyorsun?’’ sorusunun cevabını çok iyi araştırmak gerekiyor. Yani öyle veya böyle bir şeyler okunuyor. Ama nasıl okunuyor? Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (Kuddise Sırruh) buyuruyor ki: “Kitapları okumadan önce kendinizi okuyun.” Ağzın bal yesin Sultan’ım. Ne demek istiyor? Yani tarikatla, tasavvufla, bir mürşid-i kâmille işin irfan tarafını elde etmeye bakın, sonra ilm-i zâhiri konuşturun, diyor. Ama oraya gelmek için de buradan geçmek gerekiyor.
1057.50 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 3 Cilt Takım
Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 1.Cilt (Yavuz Sultan ve Diğer Camiler) Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 2.Cilt (Umre ve Düğünler) Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 3.Cilt (Muhtelif Yerlerdeki Konferanslar) Ben buraya vaaz yapmaya gelmedim. Ben buraya konferans vermeye gelmedim. Ben buraya, Çanakkale Harbi’ni vermeye geldim. Ben buraya, cephede askerlere “Hücum” emri vermeye geldim. Her türlü küfre karşı, her türlü zulme karşı, şu memleketi sömüren odaklara karşı. Adres vermeye gerek yok. Siz sineği bile namlayan (vuran) insanlarsınız. Onun için artık kürsüdekinden her şeyi açık seçik beklemeyin. … Sen buraya vaaz dinlemeye gelmedin. “İcâzet merasimi varmış, gidelim, takılalım’’ vesaire. Öyle değil. Ben buraya vaaz etmeye gelmedim. Git eve anan baban sana vaaz etsin, git ninen, deden sana vaaz etsin icabında. Benim âcizâne burada konuştuğum bir vaazdır, Eyvallah ama bir yerde vaaz hududunu taşırıyorum. Bak, dikkat et! Ben şu an burada Resûl-i Ekrem’in (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) dediği gibi olmanın sancısını çekiyorum. … Resûl-i Ekrem’den (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) topla, bu tarafa gel. Genelde İslâmiyet’te, özelde Nakşibendî tarikatında ilim zikirden önce gelir. “Ben buraya geldim, bu hocayı dinledim, hem de tarikat dersi yapayım.” Veyahut da “Hocanın konuştuklarını dinlemeye gerek yok, ben dersimi bitireyim bir an önce’’ vesaire, câiz değildir. O tesbihi koynuna koy, cebine koy, çantana koy. İlim zikirden üstündür. Sen, zikrin nasıl yapılacağını ilimle öğrenirsin. Sana namazın nasıl kılınacağını tesbih öğretmiyor. Sana tahâretin nasıl alınacağını tesbih göstermiyor. Sana nasıl giyineceksin, nasıl Allah’ın en şerefli kulu olacaksın tesbih öğretmiyor. Tesbihe şiddetle ihtiyaç var; amma velâkin ilim olmadan (sadece) tesbihle olmuyor. Diyelim ki Mevlâ’yı zikretmek eğer bir ekmek ise ilim de havadaki oksijendir.
634.50 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3 Cilt Takım
Kitap Seti 3 Ciltten Oluşmaktadır Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 1.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 2.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3.Cilt İsmailağa Camii Kitap içeriğinden: … Aziz kardeşim, Mektûbât’ta bazı satırlar var, yani düdüklü tenceredeki duman misalidir. Ama orası bir duman değil, bir kapak. O kapağın altından öyle gürültüler geliyor ki, üüüfff! Kaynıyor, kaynıyor, kaynıyor. Buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor ama denizin altına bir gir, ne balıklar ne balıklar ne balıklar! Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alâkalı olunca Allaaah!.. … Birinci cildin başında bir mektup var. Birileri İmâm-ı Rabbânî’ye bir şeyler yazıyor: “Burada tasavvuf kitapları, tarikat kitapları okuyoruz, hallerden hallere giriyoruz, şöyle zevkler oluyor, böyle zuhûratlar, keşifler oluyor” vesaire (diyorlar). İmâm-ı Rabbânî (Kuddise Sırruh) diyor ki: “Aferin! İyi şeylerle uğraşıyorsunuz. Fakat siz fıkıh ilmini niye ihmal ediyorsunuz? Bir insan sürekli tasavvuf kitapları okuya okuya ayağı kayabilir, dinsiz dahi olabilir. Ama fıkıh noktasında ayağını yere kuvvetli basan Allah’ın izniyle dinden ayrılmaz.’’ … Biz bazen burada derin derin mektuplar okuyoruz. Yani emir olmasa, oku demeseler hiç okumam şahsen. Benim âcizane kararım böyle. Niye? Toplumda nasıl esnenir, oturulur, öksürülür daha bunlardan haberimiz yok. Cemaatle namaz kılıyoruz saf düzenimiz yok. Biz daha buradayız cemaat! Mahmut Efendi (Kuddise Sırruh) “Şu Mektûbât’ı sana Allah okutturuyor. Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh) “Sayenizde Efendi Hazretleri.” “Bu kitap kıyamete kadar okunacak kitaptır. İster tefsir oku ister hadis oku ister fıkıh oku ama bundan vazgeçmek yok.” Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh).
634.50 ₺ -
Çarşafı Şerif Risalesi
Hür Kadının Kıyafeti Çarşafı Şerif Risalesi Mustafa Hacıoğlu Örtünme mevsime ve modaya göre değil, âyete göre olmalıdır. Çünkü tesettür kişiye göre değişen bir tarz (şekil) değil, reforme edilemeyen ve ölçüsü belli olan bir inanç meselesidir. Kitabın ÖN SÖZ’ünden kısaca Örtünme emrinde de olduğu gibi, Rabbimizin tüm emirlerini yerine getirmedeki amaç, şekilciliğin ötesinde takva ya ulaşmak ve yüce Allah’ın rızasıdır. Bu eserde İslamda örtünmenin şekli detaylı delillerle ısbatlanmaya çalışışmış kapsamlı bir çalışma yapılmış emek sarf edilmiştir. Rabbimiz rızası için kılsın. Ancak, bir mümine kadın bu şartlara uygun örtüye şeklen bürünüp kalben bürünmese, benimsemese ve gereğine uygun hareket edip örtüsünün namusunu muhafaza etmese terazide kıymeti olmaz. Nitekim İslâm’ın esasını teşkil eden TAKVA, onca ayetlerde vurgulanmıştır. İnsanları Allah’a ulaştıracak, onun rahmetine, sevgisine kavuşturacak örtünme ise TAKVA ELBİSESİ ile olur. A’raf suresi’nin 26. Ayetinde: “Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek örtü ve bir de süs elbisesi indirdik. Fakat TAKVA ELBİSESİ hepsinden hayırlıdır.” buyrulur. Bir diğer……….. HZ. FATIMA NE VASİYET ETTİ KUR’AN’DA “ÇARŞAF” YAZIYOR MU? ABDÜLHAMİD ÇARŞAFI YASAKLATMIŞ MIYDI? BAŞ ÖRTÜSÜ HAKİKATEN BİR SEMBOL MÜ? SADECE ÖRTÜNMEK YETER Mİ? KAPANMAK KÖLELİK Mİ HÜRRİYET Mİ? ÇARŞAF MI TÜRBAN MI? TESETTÜR KANSERE SEBEP Mİ? TESETTÜR, KEMİK ERİMESİ YAPIYOR MU? BAŞI ÖRTMEK SAÇ DÖKERMİ? ÇARŞAF-I ŞERİF HAKKINDA NE DEDİLER? İBRET DOLU TESETTÜR HİKÂYELERİ Ve daha fazlasını bu kitapta bulacaksınız…
105.00 ₺