-
Huzursuz Bacak
Genç akademisyen Ömer, uzun yıllar yaşadığı yurtdışından memlekete dönüyor... Umut, özlem ve memleket hasreti, daha havaalanında yerini kaygı, isyan ve huzursuzluğa bırakıyor... "Yolculuğu" boyunca karşılaştığı kişiler, hadiseler, mekânlar, siyasî ve toplumsal gelişmeler yaşadığı hayal kırıklığını iyiden iyiye pekiştiriyor. çektiği sıkıntı, memlekete fikir, fikir adamı, uğruna savaşılacak "dava" kalmamasıyla; özün görüntüye, kanaat ekonomisinin tüketim çılgınlığına, düşüncenin safsataya dönüşmesiyle, onu fark ettirmeden "huzursuz bacak" denen bir illete doğru itiyor... Kutlu'nun sonbahar geleneğinin son halkası yine dokunaklı üslubu, kendine has mizahı ve her şeye rağmen içinde barındırdığı inançla burada. Ancak bu kez, fikir merkezli bie eserle ve fikir çölündeki bir huzursuz gezginle karşı karşıyayız...
97.50 ₺ -
Zafer Yahut Hiç
Makedonya kralı İskender, Dara'yı yendikten sonra doğuda ilerlemektedir. Dara'nın hızı Rukzan hüviyetini gizleyerek Pencap hükümdarı Eşber'in sarayına sığınır. Eşber'in kızkardeşi Sumru, İskender'i gömeden ona aşık olmuştur. Gizlice buluşan ve şevişen Sumru ile İskender arasında gidip gelirken Rukzan da İskender'i sever. İskender Sumru'nun bütün ricalarına rağmen Pencap ülkesine yürür. Sumru sevgilisine söz geçiremeyince ağabeyini bu savaştan vazgeçirmek ister ancak Eşber halkına karşı sorulu olduğunu bilir. Savaşır ve bir hain sandığı Sumru'yu öldürür. Bu haber İskender'e ulaşınca kıral kendisine engel olmak isteyen Rukzan'ı atıyla çiğneyerek geçer. Pencap düşer, Eşber zincire vurulur. Eşberin kahramanlığına hayran kalan İskender onu serbest bırakır ve kılıcını geri verir. Kılıcı alan eşber intihar eder etrafı Eşber'in, Sumru'nun ve Rukzan'ın cesetleriyle çevrili olan İskender, bunun manasını hocası Aristo'ya sorar. Eser Aristo'nun cevabı ile biter: -Zafer yahut hiç!
120.00 ₺ -
Yokuşa Akan Sular
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte yaşanan maddî-mânevî toplumsal sorunları Karslı bir işçi olan Cevher Bican ve çevresindekilerin başından geçen olaylarla irdelendiği Yokuşa Akan Sular sanayileşmeye olduğu kadar peşinden gelecek modernleşmeye de neredeyse bir dervişin gözüyle yapılan bir eleştiri.
75.00 ₺ -
Yoksulluk İçimizde
Bedenî ve maddî hazlara bağlı bir mutluluk düşüncesini besleyip büyütüyoruz. Dünya muhabbetini sayısız teferruat ile zenginleştiriyoruz. Nefsin ihtirasları bizi her an değişik parıltılar yayan eşyaya doğru koşturuyor. Bu vahşi koşu modern dünyanın simgesidir. Yoksulluk İçimizde, kalbî olanı, aşkı ve öteleri dile getirerek hayatın hakikatine işaret ediyor.
75.00 ₺ -
Ya Tahammül Ya Sefer
İnandığımız uğruna pek çok şeyi göze aldığımız "dava"lar. Bizimle aynı duyguları, fikirleri paylaşan arkadaşlar. Ancak onlarla var olabileceğimizi hayatımızın bir mana kazanabileceğini düşünürüz. Ya Tahümmül Ya Sefer, yakın geçmişimizde böyle düşünen insanların, nesillerin nasıl bir araya geldiklerini, sonra nasıl dağıldıklarını, şahsiyetlerinden ve bulunmaları gereken yerlerden nasıl uzaklara sürüklendiklerini ele alıyor. Bu insanların açmazlarını, acılarını dile getiriyor.
75.00 ₺ -
Uzun Hikaye
Kutlu'nun tür olarak ilk uzun hikâyesi. Eser aslında annesini kaybeden bir çocuğun babası ile yaşadığı uzun, çalkantılı, dokunaklı bir macerayı dile getiriyor. Adalet duygusuna sürekli vurgu yapılan hikâyede anlatım esaslı bir üslup kullanılmıştır. Baba daha düzeli bir hayat kurmasını özlediği oğlunu büyük şehre gönderir, lakin kader genç adamı tıpkı babasının yürüdüğü yolun başına getirip bırakır.
82.50 ₺ -
Tufandan Önce
Tufandan Önce bir temel atma merasimi sürecini işliyor. Bu çerçevede kasabanın önde gelen tipleri, siyasîler ile birlikte maceraya iştirak ediyorlar. Yazarın her seviyeden okurun kolaylıkla algılayabildiği akıcı ve sıcak üslubu kitabı bir solukta okunur kılmaktadır. Tufandan Önce siyasî-bürokratik-teknik bir meseleyi ele almakla beraber, daha derinde insanların çeşitli eğilimlerine, arzu ve ihtiraslarına ironik bir tutumla yaklaşıyor, bir siyaset parodisi sergiliyor. Kutlu'nun bu eseri de ötekiler gibi kahramanı öne çıkaran bir anlayışı benimsemiyor; bireyden ziyade toplumu ele alıyor. Bu sebeple anlatılan süreçte pek çok hikâye kişisi ile karşılaşıyoruz. Kalabalık bir insan-karakter galerisi esere zenginlik katıyor ve bir atmosfer oluşturuyor. Kitap tek bir metinden oluşan uzun hikâye türündedir.
135.00 ₺ -
Sır Mustafa Kutlu
SIR Mustafa Kutlu'nun bu eseri "Şark hikâyesi"nin tasavvufî ve biçimsel özellikleri üzerine kurulmuş bir kitaptır.Kitapta yer alan hikâyeler tek başlarına müstakil bir hikâye olmaları yanında aynı zamanda bir bütünün parçalarıdır. Kitabın bütünü bir şeyhin dramını yansıtmaktadır. Şeyhin dergâhında ve etrafında toplumun hemen her kesiminden tipler yer alır. Bir gazeteci, bir ilim adamı, bir siyasetçi, vb. Bu tiplerin tekke ile olan bağlantıları aynı zamanda kendi şahsî dramlarını da ortaya koyar. Sır kitabı Kutlu'nun öteden beri işlemekte olduğu Türkiye'de toplumsal değişme serüveninin bilhassa seksen sonrasındaki görünümüne ışık tutmakta, eleştiriler getirmektedir. . hikâyeden 8 üzere olmak Gülü? ?Cüz son-öykü kısası en ?Sır? baş-öykü sayfalık 12 uzun>
75.00 ₺ -
Rüzgarlı Pazar
İkibin yılından bu yana hemen her sene bir kitap yayımlayan Mustafa Kutlu, bu defa Rüzgârlı Pazar adlı eseriyle okurların karşısına çıkıyor. Uzun Hikâye, Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş ve Tufandan Önce kitapları Kutlu'nun "uzun hikâye" türünde kaleme aldığı son eserleri. Kutlu bu kitaplarında geleneğin halk hikâyesi vadisinden devşirdiği unsurlarla bir yeniden üretim çabası gösteriyor. "Anlatma esaslı" üslup, şifahî edebiyatın bir bakıma yazılı metin haline sokulmasını hedefliyor. Metinlerde kullanılan dil belki de bu açıdan yediden-yetmişe her seviye ve yaştan okura sesleniyor. Rüzgârlı Pazar yazarın önceki dört eserinden farklı olarak halk hikâyesinden masala doğru yürüyen bir özellik taşımakta. Bu kitap için "Bir kent masalı" tabiri kullanılsa yerinde olur. Denemelerinde öteden beri ülkemizde görülen ve nedense bir türlü gündemin ilk sıralarına çıkamayanı "derin yoksulluk" konusunu ısrarla dile getiren Mustafa Kutlu; bu uzun hikâyesinde esas itibarı ile "yoksulluk" temasını işliyor. Kent yoksulları kronik hale gelen ve sürekli kanayan bu yarayı nöbetleşe nesilden nesile devralmaktadır. Rüzgârlı Pazar'ın ahalisi bir bakıma bu "yoksulluk nöbetini" tutan insanlardan oluşuyor. Yine de her kitabında umudun, dayanışma ve sevginin, merhamet ve şefkatin kapılarını açık tutan yazar, Rüzgârlı Pazar'da da umudun kapısını hepten kapatmıyor. Kitap bu hüviyeti ile sevginin, dayanışmanın, merhametin destansı hikâyesini sunuyor.
120.00 ₺ -
Menekşeli Mektup
Mustafa Kutlu'nun bu kitabında üç hikaye yer alıyor: "Menekşeli Mektup", "Hacca gidebilmek" ve "Kan Üstüne Kan Damlar". İlk hikayede psikolojik gel-gitleri olan bir postacının hazin evliliği ile, mektuplarını götürdüğü villa sahibinin eşine duyduğu platonik aşk anlatılıyor. İkinci hikaye bir otobüs şoförünün Hac seferini dile getirmektedir. Dönüşte kaza geçiren şoföre yardım eden olmaz. En umulmadık yerden uzanan bir el onu memleketine kavuşturur. Kutlu burada ülkemiz insanının tükenmeyen merhamet ve hamiyetine vurgu yapmaktadır. Son hikaye ünlü Sarıkamış Harekatına katılan ve Ruslara esir düşen iki Türk askerinin macerasıdır. Bunlardan biri hastalanarak ölür, öteki Sibirya'da kaybolur.
97.50 ₺ -
Mavi Kuş
Anadolu'nun ücra bir kasabasında bir eski otobüs. Otobüsü dolduran her kesimden insanlar. Civardaki tren istasyonuna yapılan bir yolculuk. Mavi Kuş bir yol hikâyesi. Ellili yılların Türkiye'sinden sinematografik bir kesit. Kitap tek bir metinden oluşan bir uzun hikâyedir.
135.00 ₺ -
Kapıları Açmak
Türk edebiyatı ve sinemasında göç olgusu işlenirken, taşradan büyük şehre gelip orada savrulan, talihsizce batağa ve çukura sürüklenen bilhassa genç kızlarımızın hikayesi çokça anlatılmıştır. Kapıları Açmak bu çerçevede tam bir “ters hikaye” dir. Eserin kahramanı Zehra olmaz denilen şeyi oldurmak üzere, büyük şehir batağından kaçıp evine, baba ocağına döner. Orada yeni ve temiz bir hayat kurmak için mücadele verir. Bu elbette zor bir süreçtir. Yazar bu süreci işlerken fonda son elli yılın Türkiye’sinde, kıyı kasabalarında vücut bulan sosyal değişimi kırık bir aşk hikâyesi etrafında işliyor.
112.50 ₺ -
Hüzün ve Tesadüf
Yazarın bu eserinde çok kısa metinlerden oluşan bir bölüm ile uzun metinleri kapsayan ikinci bir bölüm vardır. Eserde şu hikâyeler yer alıyor: Seyfettin'i Severdik, Mahzun Mücahit, Bir Şey Yap, Su Sesi, Uysallığın Lüzumu Yok İsyanın Sırası Değil, Masal ve Rüya, Tâciser'in Şiiri,Hikâye, Bahar Dalı, Yürüyen Hüküm, Hikâye, Aheste Beste, Kambur Hafız ve Minare, Hüzün ve Tesadüf , Karakoncolos, Dürbünlü Çiçek, Mevzu Derin, Uç Selahattin Uç.
75.00 ₺ -
Chef
Yazar bu eserinde Türkiye'de seksen sonrası yaşanan atmosferi ele almıştır. Bu atmosfer tüketim toplumunun yarattığı ihtirasları, tutkuları öne çıkarmaktadır. Kitap bir ailenin üç ferdinin ağzından anlatılan hikâyeler ile gelişiyor. Banka şefi baba, emekli ev kadını anne ve üniversite çağında hemen köşeyi dönme arzusu ile iş dünyasına atılan oğul. Kazanç hırsı, mevki-makam, güç ve güvenlik arzuları aileyi parçalar. Her fert kendi yoluna gider. Ama bu yol nereye çıkmaktadır? Yazar metnin ucunu açık bırakarak bu sorunun cevabını vermez, okuru düşünmeye çağırır.
135.00 ₺ -
Beyhude Ömrüm
BEYHUDE ÖMRÜM Kitapta Kutlu'nun tabiat tutkusu, Anadolu insanının tabiata bakışı ve hayat görüşü ile örtüşmektedir. En derinde ise "fanilik" meselesine değinen metafizik bir boyut vardır. Bu da bir uzun hikâyedir. Beyhude Ömrüm, dış yapısı itibarıyla Türkiye'deki göç olgusundan, köylerin boşalmasından, sosyal bir vakadan bahsediyor. Aslında o bir "tutku" hikâyesidir. Kahramanı kuş uçmaz - kervan geçmez - ot bitmez dağlar başında bir "bahçe" kurmak için çırpınır.
123.75 ₺ -
Arka Kapak Yazıları
Arkakapak Yazıları çokluk Mustafa Kutlu'nun Dergâh dergisinin arka kapağında yayınlanan hikâyelerden oluşur. Yarım sayfa tutarında olan bu hikâyeler kıssa geleneğinin yeniden üretilme çabasını yansıtıyor. Kitabın ikinci bölümünde yazarın (kitaptaki sonundaki) 2 uzun hikâyesi de yer alıyor.
75.00 ₺