-
Kalbinin Sesini Dinle
“Seyrisüluk. Bir uzun yol düşe kalka gidilen. Kişi kendinde yürür. Kişi kendince yürür. Her ne arar ise kendinde arar. Bulmak istiyorsan yitir kendini! Serkeş atlar ıslah edilmeli Çile ye ve sabır iç. Ki usta binici olasın.”
6.42 ₺ -
Beni Yalnız Sen Anlarsın
Yaban meyveleri tadında öyküler... Severek okuyacaksınız. Sıradan gibi görünen insanların zengin iç dünyaları, hayatın anlamlı ayrıntıları şaşırtacak seni... Sarsılacaksın, gülümseyeceksin okurken, kenini tutamayıp ağlayacaksı... Hayata bakışın asla eskisi gibi olmayacak bu kitabı okuduktan sonra... Daha bilge, daha duyarlı, daha mutlu olacaksın... Bu kitabı herkes okuyabilir ama herkes anlayamaz... Belki de onu yalnız sen anlayacaksın.
6.42 ₺ -
Bir Gizli Hazine İdim
Bunlar eski diyarların haberleridir. Hepsi ‘mühürlenmiş bir kitap’ta saklanıyor. Karanlıkları delen yıldız, yeryüzünü kaplayan tufan, tapınak yapan cinler ve saba melikesi Belkıs… Beşiğinde konuşan bebek, dirilten ölüler, mektup taşıyan Hüdhüd kuşu ve insan suretinde melekler… Yarılıp yol veren deniz, etkisi bir ömür süren rüyalar, maharetli sihirbazlar, Zülkarneyn, Yecüc ve Mecüc… Kaderin sırlarını bilen adam, balığın karnında yolculuk, benzeri söylenemeyen sözler ve cennetteki prolog… Görkemli sutunlar sahibi İrem şehri, kayaları yontan Semud, ehramlara gömülü Firavunlar, dumansız ateşten yaratılan mahluklar, üç yüz dokuz yıl süren uyku, mucizeler ve nice akıl almaz olaylar… Bu kitapda hayal gücüne meydan okuyan gerçekler var!
6.42 ₺ -
Şeytanın Düdükleri
Tanrı kendini yok edebilir mi... İkinci bir tanrı yaratılabilir mi... Evreni yaratmadan önce neredeydi... Tanrı düşünebilir mi... Kuran çevirisinde okudum. "tanrı kalplerini mühürledi" falan diyor..Sonra da "hadi imana gelin" diyor... Kalbi mühürlü zaten, nasıl inansın... Ne anlamı var inanca davet etmenin...? Bir süre cehennemde kalıp sonra cennete gidenler olacak mı..? Kimler sonsuza dek cehennemde kalacak...? İnsan ömrü ne kadar uzun olursa olsun yine de sınırlı, sonsuz bir cehennem cezası adalet mi yani..? Eski kitaplarda son peygamberden söz edilmiş mi... Mesela incilde... İncile inanan bir arkadaşım var. Kabul etmiyor bunu, "yok öyle bir şey" diyor... Ben kıyametin kopuşunu görecek miyim... Ondan etkilenecek miyim..? Güncel, insanın aklında şüphe bırakan daha birçok sorunun cevabı bu kitapta… OKUMA PARÇASI / tek peygamber yetmiyor muydu? din dersinden anımsıyorum... yirmi beş mi ne peygamber gelmiş... tek peygamber gelseydi, tek din olsaydı olmaz mıydı..? şunu da merak ediyorum, bu peygamberlerin getirdikleri birbirinden çok mu farklıydı... olmazdı... olamazdı... insanlık da bir çocuk gibi... büyüdü, gelişti... her zamanın kendine özgü özellikleri var... beş yaşındaki çocukla on sekiz yaşındaki delikanlı bir mi..? bu yüzden ana okulu var, ilkokul var, ortaokul var, lise var, üniversite var... çocuk büyüdükçe okullar da, verilen derslerde büyüyor... gerçi okutulan dersin adı aynı... mesela matematik, ama düzeyi farklı... ilkokuldaki çocuklara limit, türev, logaritma dersi verilir mi..? hepsine aynı dersi vermek için ilkokul seviyesini esas alsak, bu sefer de üniversiteliler sıkılır, anlamsız bulur, ilerleme de olmaz... işte insanlık da böyle... konunun bir yönü bu... gelelim ikinci yönüne... eski zamanlarda iletişim, ulaşım, haberleşme imkanları son derece kısıtlıydı... ne yol vardı, ne iz... ne uçak, ne tiren, ne telefon, ne mektup, ne de posta... peygamber bir bölgede mahpustu adeta... başka yerlere gitmesine, mesajını iletmesine imkan yoktu... ne kendisi gidebilirdi, ne de bir başkasını gönderebilirdi... kaldı ki, gelen bir din, inen bir kitap bir süre sonra aslını yitiriyordu... şimdiki gibi koruma imkanları yoktu... yazının bulunması bile çok sonraları oldu... gelen mesajı bilgisayarın diskine kaydetmek, sonra da “sidi”lere yazdırıp arşivlemek mümkün değildi! iki bin yıl önce gelen incil bile aslını koruyamazken, adem aleyhisselama gelen bilgileri nasıl koruyacak, nasıl yayacaktı insanlar... ne zaman ki insanlık ilerledi, iletişim imkanları arttı, toplumların düzeyleri birbirine yakınlaştı, işte o zaman tek kitap, tek yasa yetmeye başladı... bu nedenle, peygamberimiz son peygamber, kuran son kitap... iner inmez yazıldı kuran, fazla zaman geçmeden çoğaltılıp gerekli yerlere dağıtıldı... inen kitapların, gelen peygamberlerin dinleri birbirine benziyor muydu..? tüm peygamberlerin getirdikleri ortak bir paydada birleşir, aralarındaki fark ayrıntılardadır... bu da olmalıydı zaten, çünkü hitap ettikleri kitlelerin kültürel düzeyleri, yaşantıları, bilgi birikimleri bir hayli farklıydı birbirinden... bak, elbiseler bile mevsimlere göre ayrı ayrı... ilaçlar, hastalıkların özelliklerine göre verilir... bunun gibi, kalbin ve ruhun gıdası olan iman hakikatleri ve ibadetler de zamana, zemine, muhatap kitlesine göre değişti...
4.11 ₺ -
İsa Gelince Haber Ver
Tanrı insansız yapamaz mı..?, Ben ibadet etsem ne olur, etmezsem ne olur ki.., Tanrı, "benden isteyin, size yanıt vereyim" diyor.. Kuranda okudum bunu.. Ben diledim, istedim ama bana vermedi..?,Her ölenin ruhunu Azrail mi alıyor?, İslam dini zamanla eskiyor mu?, Sev güzelim, beklentisiz sev!, Öküzün boynuzundaki dünya.. Son peygamber Hz. İsa mı?, "On sekiz bin alem" ne demek?, Nerede bu alemler?, Kim saymış da söylemiş?, Tanrı güzelse bu çirkinler ne?, Melek, cin, şeytan..., Yalan söylüyorum! Tanrı nasıl biri?, İsa gelince haber verir misin? Güncel, insanın aklında şüphe bırakan daha birçok sorunun cevabı bu kitapta… OKUMA PARÇASI / tanrı nasıl biri? tanrıyı hayal etmeye çalışıyorum kaç zamandır, olmuyor... nasıl biri acaba..? zihnimde bir boşluk var sadece... bu da beni rahatsız ediyor... seni hayal edebiliyorum, bir insan imgesi biçimleniyor hayalimde... tanrı da kurgulanamaz mı..? bir yolu yok mu bunun..? hayır, yok. ne yaparsan yap tanrıyı hayal edemezsin, gözünde canlandıramazsın. her kurgu hatalıdır. çünkü, senin hayalin sınırlı, sınırsız olan allahı içine alamaz. bir sayısı sonsuzu içine alabilir mi hiç? okyanuslar bardaklara sığmaz. senin zihnin ancak boyutları olan varlıkları tasarlayabilir. allah ise, maddeden uzaktır, cismi yoktur. yarattıklarına asla benzemeyendir... her ne ki hayaline geliyor, allah olamaz. senin hayalin ancak gözlemleyebildiklerinden bir kurgu yapabilir. gözlemlediklerin ise, yaratıklardır, maddelerdir, cisimlerdir... onun zatını asla kavrayamazsın, ancak var olduğunu bilebilirsin. eserlerinden anlayabilir, özelliklerini, niteliklerini tanıyabilirsin. zaten kuranda anlatıyor kendini. eserlere bakarak fiilleri, fiilleri düşünerek isimleri, isimlerinden yola çıkarak sıfatları, sıfatlarından hareketle “şanları” anlayabilir, bilebilirsin, elbet sınırlı bir biçimde. şimdi kendine bak... sanatlı yaratılmışsın, yiyorsun, içiyorsun, görüyorsun, işitiyorsun... belli ki senin üstünde yaratma, güzelleştirme, biçimlendirme, rızıklandırma gibi fiiller etkili olmuş. yaratma fiili yaratıcıyı, güzelleştirme fiili güzeli, biçimlendirme fiili biçimlendiriciyi, rızıklandırma fiili rızıklandırıcıyı gösteriyor, bildiriyor. yani halik, mücemmil, musavvir, rezzak isimleri... yaratıcı, güzelleştirici, biçimlendirici, rızılandırıcı olanın hayat, ilim, irade, kudret, görme, işitme, konuşma, var etme gibi sıfatlara, niteliklere sahip olması gerekir, aksi halde yaptıklarını yapamazdı. peki niçin yaratıyor, biçim veriyor, güzellik veriyor, rızıklandırıyor? çünkü merhamet sahibidir o, çünkü acizlere nimetler vermekten hoşlanıyor, çünkü seni kendine ayna yapıp üstünde sanatını görmekten memnun oluyor, çünkü eserlerini görmek ve göstermek istiyor... işte bunlar da “şanları” allahın... halleri, öz nitelikleri... kuşkusuz, bu eserlerin bir ustası, bu eylemlerin bir öznesi, bu niteliklerin bir niteleneni, bu şanların bir sahibi olacak. yarattıklarına benzemeyen, tamamen kendine özgü, eşsiz, benzersiz, akıllarca kavranamayan, hayallere sığmayan bir zat bulunacak. çünkü, fiil failsiz, isim müsemmasız, sıfat mevsufsuz, şan sahipsiz olamaz.
4.11 ₺ -
Sen Bir İstisna mısın
İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir.Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları′ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık “Özel İnsanlar Arıyorum” dizisinin sekizinci kitabı olan sen bir istisna mısın? isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta. Kitaptan Bazı Başlıklar: Seni sana karşı yalnız bırakamazdım.. Sen garip bir adamsın... Ölmeyi öğrenmek istiyorum... "İnsan ölünce uyanacak" ne demek? Ne diyorsun şu misyonerlere? Elif lam mim ne demek? Firavunu nasıl bilirsin? Beklentisiz sevebilir misin? "Kurana sarıl" diyorsun, iyi de kuran ne? Şeytanın dırdırları hiç bitmeyecek mi?
4.11 ₺ -
Var Oldum da Ne Oldu
İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir.Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları′ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık “Özel İnsanlar Arıyorum” dizisinin dokuzuncu kitabı olan var oldum da ne oldu! isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta. Kitaptan Bazı Başlıklar: Kendine gel derin adam! Ruh içimizde bir yerde mi? Nasıl özgür birey olurum? Ben de insanım, unutma! Kuran niçin teknik buluşlardan daha çok söz etmiyor? Kuran hayata ne getirdi? Sıradan biri olmak istemiyorum...
4.11 ₺ -
Çürümüş Kemikleri Kim Diriltecek
İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir. Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları′ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık “Özel İnsanlar Arıyorum” dizisinin onuncu kitabı olan "Çürümüş Kemikleri Kim Diriltecek?" isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta. Bu dünyanın ölümü mümkün mü? İnsanın diriltilmesini gerektire nedenler neler? Ruh bedenden bedene gezer mi? Ben niye evlenemiyorum? Tanrıyı düşünmüyor da dayımı düşünüyor... Senin leylan kim? Adına aşk mı desek? Kıyamete yüz on yedi yıl mı kaldı yani? Mahşer meydanı nereye kurulacak...
4.17 ₺ -
Hayat Sevince Güzel
Ben yıldız yoklardım karanlıkta, incir ağaçları gülümserdi. Ve bir yarasa kapımızda, gece nöbetindeydi. Zaman, kim bilir ne zamandı... Hatta belki çocuktum. Susardım, sessizliğim şiirdi... Sen öyle uzaktan, acıta acıta bakardın bana. Gözlerin kömür kömürdü. Elimdeki gergefe gül işlerdim ben. Çünkü aşkın yaşı o zamanlar bir ömürdü. Zaman, kim bilir ne zamandı, hayat bahardı, hatta belki çocuktum. Büyüdükçe yaşamayı unuttum. … Sıcacık, hayat dolu gençlik öyküleriyle, rengârenk yaşamların, eskimeyen sevdaların, çilek kokulu yılların ve küçük mutlulukların kitabı… Gençlik, insanın başına hayatta bir kere gelir. Ve hayat, sevince güzeldir.
6.42 ₺ -
Her Şey Anını Bekler
Yağmur taşları eskitiyor, zaman yüzleri... Söylenmeyen her güzellik, kalp ağrısına dönüyor. Yazılmamış her söz ölüm oluyor sonunda. Sen, kalemde sakladıklarını beyaz kâğıtlara anlatmalısın. Ki hiçbir çığlık, tutulan sırların sessizliği kadar sağır edici değil... Ve yazarsan kâğıdın mürekkebi emmesi kadar, tutkulu yazmalısın. Yağmur taşları eskitiyor... Zaman, güncesini alınlarımızda tutmakta... Sen, yazmalısın Yaşamı saklamalısın kâğıtlarda. Çünkü geriye yalnız yazılanlar kalıyor... Yazar olmak isteyen, felsefeye meraklı bir genç... Fakat onun özelliği bir kitap karakteri oluşu... Yani sanal bir dünyada yaşıyor. Kitabın yazarı ve bu kitap karakteri anlaşıp kitabı birlikte yazmaya karar veriyorlar. Ortaya hem ilginç hem de keyifli bir kitap çıkıyor.
6.42 ₺ -
Kulluğum Sultanlığımdır
Bütün varlıkları yaratan Yaratıcı kimdir, nitelikleri nelerdir, O′nu nasıl tanıyabiliriz, hakiki inanç nasıl kazanılr, iman kime nasip olur? Kader nedir, alınyazımız belliyse yaptıklarımızdan niçin sorumluyuz, niye kimi zengin kimi fakir yaratılıyor, deprem kaderimiz mi? Ahiret ne demek, ölümün hakikati ne, ruhun bedenle ilişkisi nasıldır, ölen insan nereye gider, nelerle karşılaşır, ölümden dirilişin belirtileri nelerdir? Evrende hangi tür varlıklar yaşıyor, cinler, melekler, şeytanlar nasıl varlıklar, bizimle ne tür bir ilişki içindeler? Bu kitap inancın temellerini ele alıp önemli inceliklerini ortaya koyuyor, akla gelebilecek kuşkulara cevaplar sunuyor, kulluğun insanı nasıl da arındırdığını, yücelttiğini,, mutlu ettiğini özlü bir biçimde anlatıyor. Dileyen inanmak için, dileyen inandığı için okusun.
31.50 ₺ -
Dört Mevsim Bahar
Ömer Sevinçgül′den hayat sahnesinde birer bulut gölgesi hızıyla kayıp giden insan figürlerini, sanat aynasında yansıtarak belirgin kılan öyküler...Türlü yaşantıların satır araları gün yüzüne çıkartılıyor, birer düşünce konusu, birer duygu objesi yapılıyor. “Kırmızı Sevgi”, “Her Kışın Baharı Var”, “Allah Nerede?”, “Gonk!”, “Bir Yaprak Düştü”, Ben de İnsanım”, “Unutma!”, “Soruları Biz Sorarız”
4.45 ₺