-
Dini Hikayeler Öyküler ve Öğütler
Kıssaların gayesi, insanların düşünmeleri, ibret almaları ve tecrübe kazanmalarına yöneliktir. Kurân-ı Kerîmde binayet-i celile ibretli misallerle ilgilidir. Bin ayet-i celile ise kıssaları teşkil eder. Rabbimiz (c.c.) buyurur: Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır (Yusuf Sûresi, 111) İnsanlar olaylar üzerinde düşünecek sebeplen ve neticeleri hakkında bilgi sahibi olacaklar ve ona göre de hayatlarına yön vereceklerdir. Bundan dolayı peygamberimize ve dolayısıyla müminlere kıssaları anlatma emri verilmiştir: Bu kıssayı anlat. Umulur ki düşünür, ibret alırlar, [Araf sûresi: 176) Ey Peygamber! Biz sana bu Kuranı vahyetmekle (geçmiş milletlerin haberlerini) en güzel bir şekilde sana anlatıyoruz. (Yusuf Sûresi, 3) Kıssa, menkıbe ve keramet olarak anlatmaya çalıştığımız olaylara bugünkü nesil öykü olarak bakmaktadır. Ama işin en güzel tarafı da anlatılanların birer ibret dersi vermesidir.
104.00 ₺ -
Kadere Rıza
Dünyada dertsiz insan yoktur. Ama tesellisi olmayan, kendisini rahatlatacak, gönlünü huzura kavuşturacak bir arkadaşı olmayan çok insan vardır. Bir güzel söze, bir merhametli göze hasret kalıp derdini dökecek kimseyi bulamayan insanlar çoktur. Mevlana der ki: -"Dertli adamın,kararsızlıklarla, dumanlarla dolu bir evi vardır. Derdini dinlersen, o eve bir pencere açmış olursun." Şu kainatta meydana gelen her olay, her hadise en ince teferruatıyla tespit edilen bir plan ve program dahilindedir. Kainatın varoluşundan yokoluşuna kadar sergilenen ve sergilenecek olan her şey ilahi taktirle belirlenmiştir. İnsan hayatı, sırları ve geleceği de hep bu ilahi taktirin cilveleri ile doludur. Yüce Rabbimiz (c.c.) buyurur; "Biz her şeyi bir ölçüye göre (kader ile) yarattık. (Kamer Suresi,49) "Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz, onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır." Hadid Suresi,22 Selam Huda'ya tabi olanların üzerine olsun...
84.00 ₺ -
Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber sav
Kainat'ın Sevgilisi, Peygamberin Sultanı, Allah'ın Habibi Muhammed Mustafa Salla'llahu aleyhi ve Sellem'e aşık olmayan var mı? Rehberimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimizi tanımak O'nu sevmek sevginin en üst noktasıdır. O, tanındıkça daha çok sevilmiş ve sevildikçe de sevenlerin kurtulmasına vesile olmuştur. O'nun sevgisi dünya hayatına güzel bir nizam verdiği gibi ahiret mutluluğuna da ayrı bir lezzet bahşedecektir. Peygamberimiz sevmek insanı kurtaracaktır. Bu sevgi insanı ayrı bir insan haline getirecek adeta melekleştirecektir. O'nu sevenler, herkes tarafından sevilmiş, O'na bağlananlar herkes tarafından hürmetler görmüştür. Sevgili Peygamberimizin adını ananların dilleri ve gönülleri nurlandığı gibi, şemailini hayaline alanların da dünyaları aydınlanmıştır.
57.00 ₺ -
Perdelerin Ötesi
Hikmetli olaylar, insanların imân duygularını kuvvetlendiren, insana azim ve cesaret veren hâdiselerdir. Bunların okunması, anlatılması neticesinde insan, Allah’a daha samimi bir şekilde imân etmekte, Allah’ın yüceliğini daha güzel anlamaktadır. BU YOLDA ÖLÜRÜM YA!... Karıncaya sormuşlar: - Nereye gidiyorsun? - Hacc için Mekke’ye gidiyorum! - Bu küçücük ayakla mı gideceksin? Karınca cevap vermiş: - Kâbe’ye gidemesem de hiç olmazsa bu yolda ölürüm ya! Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.
114.00 ₺ -
Öyküleriyle Çocuk İsimleri Ansiklopedisi
Yavrumuzu kucağımıza almadan önce düşünmeye başlarız ‘Ne isim vermeliyiz?’ Kimilerimiz ailesine başvurur, kimilerimiz eşi dostu seferber eder. Kendinizden bir parçaya ne isim verileceği karmaşık bir problem bile olabilir kimi zaman. Sahiden hepimiz ismimizin anlamını biliyor muyuz? Eskiler ‘ismiyle müsemma’ derler, yani ismimizle anılır, belki de ismimizin anlamını ruhumuza katarız. Dikkatli bir seçim yapmak gerekir yavrumuz için, zira o ismini hayatı boyunca taşıyacaktır. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Kıyamet gününde insanlar kendi isimleri ve babalarının isimleriyle çağrılacaktır.” buyuruyorlar. Öyküleriyle Çocuk İsimleri Ansiklopedisi ’nde hem isimler bulacak, hem de bazı isimleri tarihte taşımış olan büyük şahsiyetlerin hayat hikayelerinden örnekler bulacaksınız. Ragıp Güzel, bu değerli çalışmasıyla hangi ismin dinimize göre sakıncalı, hangisinin uygun olduğunun yanı sıra, Kur’an-ı Kerim’de geçen kız ve erkek isimlerini de bize aktarıyor.
180.00 ₺ -
-
Hanımlara Vaazlar ve Sohbetler
Kadın önemli, değerli ve kıymetli bir varlıktır. Onun ne kadar önemli olduğu, “Ayaklarının altına serilen cennet” hadis-i şerifinden daha iyi anlaşılmaktadır. Toplumun yetişmesinde en önemli rolü oynadığı için kadının değeri yüksektir. Atalarımız ne güzel ifade etmişler: – “Kadın; erkeğin eşi, evin güneşidir.” – “Kadın; kalbi merhamet kaynağıdır.” – “Kadınsız ev olmaz.” – “Ana gibi yâr olmaz…” – “Ana hakkı ödenmez.” Kadın anadır. Kadın, nesli meydana getiren, eğiten ve ona yön veren ilk rehberdir. Nesil yetiştirmek görevi, hanımların en önemli işi olmasından dolayı, kendilerinin bilgili, kültürlü ve en başta da inançlı olmaları gerekir. Kadınlardan peygamber gelmedi amma birçok hanım evliya erkeklere örnek olmuştur. Birçok İslâm âlimi yetiştiren hanım âlimler, İslâm fıkhı konusunda bile emsalsiz çalışmalarla anılmaktadır. Hazret-i Âişe vâlidemizin izinde yürüyen ilim meraklısı hanımlar, insanlığa ışık tutmuşlardır.
300.00 ₺ -
-
-
-
-
Hikmetler ve İbretler
Dünyada insanlığın en önemli konusu İmândır. İmân insanı insan eden bir cevher, hayatı yaşanır hale getiren bir gıdadır. İmânın kuvvetli olması, her güçlüğe göğüs gerebilecek hâle gelmesi için ilâhî hikmetlere bakmalıdır. Allah’ın emirlerindeki hikmetleri bilmeye çalışmalı, ibretle olayları seyretmelidir. Allah’ın kudretini tanımalı. Bizi, bizden daha iyi, daha güzel ancak o yüce varlığın düşündüğünü, koruyacağını kesin bir inançla bilmelidir. İşte bunun için az yazarak, öz söyleyerek gözlerimizi ilâhî hikmete çevirmeliyiz. Kendimizi yegâne kudrete teslim etmeli, râm olmalıyız. Allah, ibret alacak gözleri versin, Gönüllerimize hikmetini göstersin....
57.00 ₺ -
Büyük Günahlar ve Kurtuluş Çareleri
Kul bir günah işlediği vakit, yer; Allahü Telaya sorar: —YA Rabbi! Yarılayım da bu günahldrı içime alayım mı? Gökyüzü de: —YA Rabbi! Bu günahkArın üzerine yıkılayım mı? der. Allahü TeAIA ise şöyle buyurur: —"Kulumdan çekilin! Ona müsaade edin, mühlet verin. Onu siz yaratmadınız! Eğer siz yaratmış olsaydınız ona merhamet ederdiniz. Bekleyin. Belki teybe eder, günahlarını bağışlarım. Belki tevbesine iyilikler ikiye eder de günahlannı hasenata çeviririm' Işte Yüce Yaratıcının merhameti. Işte Rabbimizin kullarına nimeti. 'Şüphesiz ki Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki, onların nizamı eğer bir bozulursa, ondan sonra hiç kimse onları tutmaz. Muhakkak ki Allah halimdir (cezalandırmada aceleci değildir). Çok bağışlarcıdır."(Fatır süresi: 41)
108.00 ₺ -
Osmanlıda Hoşgörü
"Güzel gören güzel düşünür Güzel düşünen hayatından lezzet alır." Hoşgörü sağlıklı insan davranışıdır. Bakışı güzel, niyeti hayırlı ve işleri faydalı olanların özelliklerindendir. Her olumlu davranışların başında hoşgörü olduğu gibi bütün olumsuz davranışlarında da hoşgörü eksikliği olduğu görülmektedir.
70.00 ₺ -
30 Ramazan 30 Vaaz
Mübarek Ramazan ayı, eğitim ve terbiye ayıdır. İnsan nefsinin terbiyesi, şahsiyetinin gelişmesi bu ayda daha çok olduğu gibi ilim ve kültürünün de bu ayda geliştiği bir gerçektir. Camilerimizin kürsülerinden her gece, temiz bedenli ve ihlâslı müminlere Allahın emirlerini hatırlatmak görevlerin en güzeli, vazifelerin de en zevklisidir. Bunun tadını, bu hizmete gönül verenler daha iyi bilmektedirler. İnsanlara bilmediklerini öğretmenin, unuttuklarını hatırlatmanın ayrı bir sevabı, çok kıymetli olan mükâfatı vardır. Gündüzleri oruç ibadetiyle nurlanan müminlerin gönül kapıları, teravih namazlarından evvel yapılan vaazlardan hisse almakta, adeta nûra boyanmaktadır. Allahın evinde, Allahın has kullarına yapılan dinî sohbetlerin feyzinden nesiller boyu istifade edilecektir. Seçilmiş cemaatlere, seçilmiş konularla hitap eden kardeşlerimize yardımcı olmak gayesiyle yazdığımız bu eser, inşallah gönüllerde iz bırakacak, anlatanlara da ecirler kazandıracaktır.
140.00 ₺ -
Son Kapı
Din kapısı er geç insanların çalacakları kapıdır. Her yolu denedikten sonra gelinecek, çalınacak kapıdır. İnsanlık aradığını bulamamanın sonucunda en son nokta olarak bu son kapıya yönelecektir. Ümit vaadeden, ebedî bir hayat hedefleyen kapı budur işte. Dünyaları, kâinatı yaratan Yüce Allah beyân buyurur: “Bilin ki dünya hayatı, ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda övünme ve daha çok mal ve evlâd sahibi olma yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki, onun bitirdiği bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Sonra da kurumaya yüz tutar. Öyle ki, sen onun sapsarı olduğunu görürsün. En sonunda da çer-çöp olup gider.” (Hadid 20) Dünyaya gelen, kendisine ayrılmış olan rolünü oynar ve vakti gelince sahneden çekilir gider. Fâni dünya denir. Geçicidir. “Fâni cihana bakma geçer, ömrü sevme kim Ömrün zevâli var ve cihanın bekâsı yok.” Nesimi
108.00 ₺ -
Hesaba Katmadığın Hesaplar
Hayat öyle sürprizlerle doludur ki her an ne olacağı neler yaşanacağı hiç belli olmuyor. zaten hayatın güzelliği de bu değil mi? Sürprizlerle dolu bir dünyada hiç umulmayan işlerle karşılaşan insan, tahmin etmediği durumlar karşısında hayretini gizle yememektedir. İnsanın bir hesabı vardır. Aklı ile her yapacağının hesabını düşünür, adımlarını bile hesaplı atmak ister. Plânlı hareket etmeyi aruzlar. Ama çoğu zamanda da hiç tahmin edemediği hesaplar ortaya çıkar. O zaman görür ki onun dediği değil, Allah’ın dediği olmuştur. Plânın istediği şekilde tutmaması karşısında insan yeni yeni plânlar programlar yapar. Yeni hesaplar düzenler. Ama bu arada da hiç de hesapta olmayan sürprizlerle karşılaşır. Bu dünya hayatında karşılaşılan sürprizler bazen acı olsa da bazen tatlı bir netice verir. İnsanı bazen kedere saldığı gibi bazen de sevince gark eder. Ya öteki âlemdekiler... Ya orada hiç hesap edilmeyen şeyler zuhur edince insanın hâli ne olacaktır?
90.00 ₺ -
İnsanlık Vazifelerimiz
Allah Teâlâ’nın yeryüzündeki halifesi olarak yaratılan insan, dünyaya açılan ilk canlıdır. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. Allah, insanı en güzel ve en mükerrem bir şekilde yaratmıştır. Yeryüzündeki bütün canlı ve cansız varlıkları insanın hizmeti için yaratan Allah (c.c.) insanı akıl, şuur ve gönül sahibi kılarak üstün olduğunu ispatlayacak nimetlere gark etmiştir. Bunun için insanın bedenî, maddî mükemmelliğinin yanında bir de ruhî mükemmelliği mevcuttur. İnsana bütün isimler öğretilmiştir. İnsan, Allah Teâlâ’nın lütfu ve inayeti sayesinde hâlini anlatan, ihtiyaçlarını görebilen, medenî yaşayışla huzur bulabilen bir ortama kavuşmuştur. İnsan olmak en büyük nimettir. İnsanın diğer canlılardan farklı olarak düzgün yaşayabilmesi, toplum hayatına, ilâhi şartlara uyabilmesi için bazı kurallar mevcuttur. İnsan başıboş bırakılmamıştır. İnsanı yaratan yüce Yaratıcı, onun nasıl hareket edeceğini öğreten rehberler ve planlar da lütfetmiştir. Allah Teâlâ insana o derece önem vermiştir ki; yüzyirmidörtbin peygamber, dört büyük kitap ve yüz suhuf hep insanlık için gönderilmiştir. Kutsal kitabında her âyetini, her sûresini değerli insanlığa yol gösteren bir kılavuz yapmıştır.
114.00 ₺ -
Olgun İnsanlık ve Görgü Kuralları Edep Ya Hu
Olgun ve fazilet sahipleri edebe çok önem verirler. Onlar her şeyden önce edebli olmayı, edeble hareket etmeyi öğütlerler. Çünkü edebli hareket edenler, edebsizliklerle karşılaşmazlar. “Edeb bir tâcdır nur-u Hüdâ’dan Giy o tâcı ol her belâdan.” İslâm dini edeb örnekleri ile doludur. olgun insan bu kemâli, ancak İslâm dininin o güzel faziletlerinden kazanmaktadır. En iyi insan, en edebli olandır. En edebli kimse de en güzel inanandır. Onların her hareketlerinde bir olgunluk, bir fazilet ve bir hikmet mevcuttur. Müslüman olarak, mü’min olarak, insan olarak yaşamanın prensipleri, edebleri vardır. Edeb, başlarda parlayan bir taçdır ki, sultanların tacı onun yaında çok sönük kalır. Güzel ahlâk ve güzel edebin, insanı meleklerin gıpta edeceği bir mertebeye çıkardığını görmek istermisiniz? O halde “Olgun İnsanlık ve Görgü Kuralları” kitabını okumanızı tavsiye ederiz.
90.00 ₺ -
Manevi Hayatımız
Tasavvuf, ruhanî bir duygudur. Bu ruhanî hayatın temellerini atan bizzat Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’dir. O’nun yüksek hayatını örnek almış olan sahabeler, kalplerinin parlaklığı, derunî âlemlerinin berraklığı, takva sahibi olmaları ve kendilerini tam bir ihlâs ile ibadete ve Allah yoluna adamaları ile ilk mutasavvıfları teşkil etmişlerdir. O zamandan günümüze bütün İslâm âlimleri, ilimde emsâli bulunmayan mütefekkirler, müfessirler ve muhaddisler, tasavvuf deryasına dalmış ve o ruhânî zevki tatmış kişilerdir. Bizim burada yazdıklarımız, tasavvuf deryasından avucumuzla alabildiğimiz kadarıdır. Bir ummandan avuçla ne kadar su alınabilirse ancak o kadar… Allah yâr ve yardımcımız olsun. Gönlümüze ilâhi sevgi dolsun.
140.00 ₺ -
Üç Aylar Mübarek Gün ve Geceler
Herşeyi yaratan, her vakti, her zamanı yaratan Allah'tır. O'nun yarattığı, O'nun donattığı herşey güzeldir. Her vakti, her saati yaratanda O, değiştirende O'dur. Nice günler, nice geceler sayısız hikmetlere medar oldukları için ayrı bir önem taşırlar. O vakitlerde ilahi rahmet coşmuş, merhamet deryası taşmıştır. İşte öyle geceleri, Öyle feyizli günleri bilmek, taşan rahmetinden istifade etmek büyük bir kazançtır. Mübarek geceler, kutsal günler, Rabbimizin kullarına bir armağanıdır. Günden güne günahlara dalan insanlığı, kurtuluşa çağıran bir davetidir. Bunu başarmak, rahmet esintilerine kavuşmak gayesi ile bu eseri hazırladık. Her vaktimizin mübarek olmasını Cenab-ı Rabbül aleminden niyaz eder saygılar sunarım.
24.00 ₺ -
Ömür Boyu Mutluluk
Niçin ömür boyu mutluluk? Bir kitap fuarında "Evliliği Canlı Tutmanın Sırları" adlı kitabımı bana imzalamam için getiren yeni evli bir gelin hanım için imzadan önce bir duamı yazıyordum. "Hanım kardeşime ömür boyu mutluluklar dilerim" yazarak imzalamıştım. Yanımda dikilen bu hanımcık, kitabı kendisine takdim ederken, merhamet duygularımı altüst eden bir söz söyledi. -Bu yazdığınıza çok ihtiyacım var. Yeni evli olduğu belliydi. Daha yaşı bile belki yirmiye gelmemişti. Her insanın mutluluğa ihtiyacı vardır. Her kadın ve erkek yuvasında mutlu olmak ister. Bu gayet tabidir. On gün süren fuar müddetince bilhassa hanımların en fazla ilgi gösterdikleri kitapların başında aile konusu geliyordu. Standa gelen hanımların büyük bir çoğunluğu "Aileyi Canlı Tutmanın Sırları" veya "Aile Huzuru" yahut da "Mutluluk Yolları" adlı eserlerime ilgi göstermekteydiler. Dua ve Zikir kitaplarına rağbet edenlerin birçokları da hep huzur ve saadet duaları istemekteydiler. Yurt dışında ta Amerika'ya kadar birçok ülkelerden telefonlar aldığım gibi, Türkiye'mizde de arayanlar hatta ziyaretime gelip aile problemleri hakkında fikir danışanlar beni bu konuda daha geniş ve kapsamlı bir eser yazmaya şevketti.Evlilik öncesinde bilhassa genç kızlarımızın evliliğe hazırlıklarında fikir danışmaları ve iyi bir yuva için bilgi edinmeleri iftihar verici bir davranıştır. Kızlarımıza, genç delikanlılarımıza ve aile hayatında mutlu olmak isteyen çiftlerimize faydalı olmak niyetiyle bu eseri meydana getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bütün okurlarımıza ömür boyu mutluluk, sağlık ve afiyet dileklerim^unar, kazançlarına bereketler, yuvalarına da saadetler niyaz ederim
120.00 ₺ -
Nazar ve Büyüden Korunmanın Yolları
Maddi dertlerimiz, görülen problemlerimiz olduğu kadar manevi olan ve görülmeyen dertlerimiz de vardır. Yüce Allah verdiği her derdin devasını da lütfetmiştir. Manevi hastalıkların devası da manevi olmaktadır. Manevi dertlerin ızdırabını yaşayanlar, denize düşenin yılana sarıldığı gibi maddi hırs peşindekilerin ağlarına yakalanmaktadırlar. Kimi falcıdan, kimi de cinciden medet ummakta, derman verecek olan Yüce Allah âdeta unutulmaktadır. Her işte olduğu gibi manevi şifa yollarında da sahtekârlar mevcuttur. Menfaat uğruna yapılmayan kalmamaktadır. Bu istismar, din düşmanlarına da malzeme olunca en fazla zarar gören de samimi müslümanlar olmaktadır. Allah rızasına dayanmayan hiç bir işten hayır beklenmez... Bunları gördükçe çektiğim vicdan azabı beni bu eseri hazırlamaya şevketti. Bütün ömrümü okumaya, öğrenmeye vererek sunduğum din hizmetlerimde edindiğim bilgiler ve edindiğim tecrübeler neticesinde duanın tesirini, okumanın-nefes etmenin bir tedavi şekli olduğunu bizzat müşahede ettim ve şifa bulanların sevinçlerine ortak oldum. Bunun bir tek şartı vardır o da Allah rızasıdır. Bu eserde bunu görecek ve bununla manevi dertlerinizden kurtulacaksınız. Allah ile aranıza kimse girmeyecek. Dilekleriniz doğrudan Allah'a yönlenecektir. Şifa ve takdir Allah'tandır.
10.50 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (2.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın en güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar.. Nezaket, bütün gönül gümrüklerinde geçerli tek pasaporttur. Hiçbir kalbe kapıları kırılarak girilemez!
270.00 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (1.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın e güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar...
180.00 ₺ -
Mevlanadan Öğütler Hikayeler
Cömertliğiyle tanınan bir şeyh vardı. Cömertliği yüzünden bir türlü borçtan kurtulamazdı. Şeyh yıllar boyunca eline geçeni dağıttı, bundan dolayı da borcu arttıkça arttı, nihayet dört yüz dinara yükseldi. Bir gün şeyh hastalandı. Öleceğini anlayan alacaklıları başına toplandılar. Şeyhe kötü kötü bakıyor, onun hakkında fena şeyler düşünüyorlardı. O sırada helva satan bir çocuk sokaktan geçiyordu. Şeyh, hizmetçisine: -Git şu çocuktan helvanın tamamını satın al da bu alacaklılar yesin, hiç olmazsa bir süre gönülleri hoş olsun, dedi. Hizmetçi çıkıp helvacı çocuğu çağırdı, helvayı satın aldı, getirip şeyhin borçlularına ikram etti. Borçlular helvayı yiyip bitirdiler. Helvacı çocuk boş tepsiyi eline aldı ve ücretini istedi. Ölmek üzere olan Şeyh: -Ben zavallı ve ölmek üzere olan bir adamım, bende para ne arar, dedi. Bunu duyan helvacı çocuk ağlayıp inlemeye, feryat etmeye başladı. Alacaklıların bu duruma iyice canları sıkıldı, ileri geri söylenmeye başladılar. Çocuk sürekli ağlayıp durdu. Şeyh bu sırada gözlerini yummuş çocuğa hiç bakmıyordu. İkindi vaktinde bir hizmetçi elinde bir tabakla içeriye girdi, tabağı şeyhin önüne bıraktı. Şeyh hizmetçiye tabağı alacaklılarına vermesini söyledi. Hizmetçi tabağı alacaklıların önüne koydu. Tabağın örtüsünü açtıklarında herkes hayretler içinde kaldı. Zira tabakta dört yüz dinar vardı. Bu, oraya toplanmış alacaklılara olan borcunun tamamıydı. Tabağın bir kenarında da kağıda sarılı yarım dinar vardı. O yarım dinar da helvacı çocuğun parasıydı. Bu duruma şaşıran alacaklılar, hallerinden utandılar. Şeyh hakkındaki kötü sözlerine ve yanlış zanlarından dolayı pişman olarak, şeyhin ellerine sarıldılar. Hep bir ağızdan "Ey ulu kişi! Bu işin sırrı, hikmeti nedir, anlat bize." dediler. Bunun üzerine Şeyh şöyle dedi: -Ey insanlar, bunun sırrı şudur: Ben bunu Allah'tan diledim. Cenab-ı Hak bana doğru yolu gösterdi. O paranın gelmesi çocuğun ağlamasına bağlıydı. Helvacı çocuk ağlamasaydı rahmet denizi coşmazdı.
10.50 ₺