-
Adnan Menderes Aydın Menderes Babasını Anlatıyor
27 Mayıs 1960, Türkiye tarihinin önemli kırılma noktalarından biridir. Ülkeyi on yıl idare eden Demokrat Parti iktidarı askeri darbeyle devrilmiş, devrin cumhurbaşkanı, başbakanı, meclis üyeleri ve bürokratları ya tutuklanmış ya da tasfiye edilmiştir. Ama içlerinde en ağır bedeli Menderes, Polatkan ve Zorlu ödemiştir… Merhum Başbakan Adnan Menderes’in darbenin ilk gününden idam edildiği tarihe kadarki çektiği ıstıraplar, Türkiye’de demokrasinin gelişmesi için ödenen bedellerden biridir. Bu tarihi dönemeci sadece siyasi duruşuyla değil, merhum başbakanın ve ailesinin çektiği sıkıntılar, yaşadıkları acılar, yani insani yönleriyle ele alan bir röportaj… Sayın Aydın Menderes o günlerde yaşadıklarını; annesinin, babasının, kardeşlerinin hissettiklerini, en ince detayına kadar bizlerle paylaşıyor. Bu röportaj tarihe düşülen bir kayıt hükmündedir.
5.25 ₺ -
Risale-i Nur`un Anahtar Kavramları (Dr. Ferid el-Ensari)
Risale-i Nuru derinlemesine ele alan, onu sabırla en ince ayrıntılarına kadar tahlil eden bir araştırmacı, Kuran-ı Kerim merkezli bir yaklaşımla, özellikle kainatı, hayatı ve bu maddi alemde kendisini gösteren her türlü hadiseyi ele alan bir eser olduğunu keşfedecektir. Said Nursi nin ıstılahları ağırlıklı olarak mahza Kurani dir. Ancak o, bu kavramları çeşitli açılardan tahkik ve tevil etmiştir. Her kim onun ince bir perdeyi andıran bu yaklaşımlarını biraz aralayacak olursa, Kur an ın hakikatlerini açıkça görecektir. İşte bu yöndeki işaret taşlarını takip ettiğiniz takdirde, Said Nursi nin çok özel kavramsal sözlüğünün bütün özellikleriyle karşılaşırsınız ve onu takdir etmekten başka yapacağınız bir şey kalmaz. Bu çalışmada, Risale-i Nur Külliyatı nda yer alan temel ıstılahlar ve kavramlar ele alınıyor; anahtar konumundaki ıstılahlar açısından bir kaynak sözlük ortaya konuluyor.
7.50 ₺ -
Müslüman Düşünürlerin Gözüyle Said Nursi
(Derleyen) Kur`an`ın ilk emri: "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!" Bu emri alan Resulullah (a.s.m.) okudu. Kur`an`ı okudu, kainatı okudu. İnsanlara nasıl okunacağını öğretti. Onun verdiği dersle, asırlar boyu nice salihler, veliler, alimler, müçtehidler hep okudular. 19. asrın sonlarında, ömrü okumayla ve okutmayla geçecek bir kişi dünyaya geldi. Din ilimlerinden fen ilimlerine, felsefeden fizik, kimya, matematik ve astronomi ilimlerine kadar bir çok ilmi tahsil etti. Yüzlerce kitap okudu. Eritiği ilmi seviye ve sahip olduğu harika meziyetlerle kendisine "Bediüzzaman" denildi. Her dönem ve şartlarını çok iyi okudu. Her dönemde, çözümsüzlüğe düşen insanlara çözüm üretti. Çareler sundu. Ümit aşıladı. Umut oldu. Çok ağır şartların ve dayanılmaz zorlukların ürünü olan Risale-i Nur, ilk ortaya çıktığı andan itibaren imana susamış gönülleri etrafında topladı. Köylüsünden kentlisine, cahilinden alimine herkes onu okudu, onu yazdı.Onu okuyanların sayısı her geçen gün arttı. Okuyan bir başkasına okutma telaşı ve gayretiyle harekete geçti. Önce "Said`ler, Hamza`lar, Osman`lar, Tahir`ler, Ahmed`ler" idi Risale-i Nur`u okuyanlar. Sonra "Ahmet Behçet`ler, Ruşdi Ubeyd`ler, Abdulvedud Çelebi`ler ve daha pek çok ilim erbabı" bu halkadaki yerlerini aldılar. Bediüzzaman`ın iki kitabı vardı: Birisi Kur`an, diğeri kainat. Her ikisini de çok iyi okumuş, okuduklarını çok iyi aktarmıştı. Bu yüzden Risale-i Nur Külliyatı çok okundu, okunuyor. Ve tüm insanlık tarafından okunmaya da devam edecek.
10.50 ₺ -
Batılı Düşünürlerin Gözüyle Said Nursi
(Derleyen) Bediüzzaman`ın o çok istediği ve kurulması için çalışıp didindiği Medresetü`z-Zehra gerçi vücuda gelmedi; ama şimdi bütün dünya Medresetü`z-Zehra`ya dönmüş durumda. Profesörlerin ilkokul mezunlarıyla diz dize oturup ders aldığı görünmez bir üniversite dünyanın her yanında artık. Bir Hristiyanın dahi rahatlıkla gelip talebe olduğu, sınırları aşan bir üniversite. Bu üniversite insanlığın ortak üniversitesi: Risale-i Nur Külliyatı. Öğrencilerine "İman" diplomasını veriyor. Bu evrensel üniversitenin öğrencileri, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı`nca düzenlenen ve ilki 1991 yılında gerçekleştirilen altı uluslararası sempozyumda, Risale-i Nur`dan okudukları dersleri sunmaya geldiler. Beş kıt`adan, 27 ülkeden, 70 üniversiteden 327 ilim adamı... Sempozyumlarda tebliğ sunma imkanı bulamayanlarla birlikte sayıları 700`ü bulan profösör, doçent, öğretim üyesi ve araştırmacı... Her biri önemli tebliğler sundu, farklı yaklaşımlar gösterdi. Bu kitap, uluslararası çapta isim yapmış Batılı Düşünürlerin Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkındaki görüşlerini kapsıyor. Bu seriyi, "Doğulu Düşünürlerin Gözüyle Said Nursi" ile "Türk Düşünürlerin Gözüyle Said Nursi" isimlerini taşıyan eserler takip edecek. Ufkumuzun daima açık olması dileğiyle...
7.13 ₺ -
İbretli Hikayeler/10 (Konuşan Kurt)
1 - Terzi ve Model 2 - Emanet Çiftlik 3 - İki Kardeş 4 - Bin Bahçıvan 5 - Askerin Görevi 6 - Hayat Yolu 7 - Hem Ziyaret, Hem Ticaret 8 - İki Yolcu 9 - En Kolay Kazanç 10 - Konuşan Kurt
2.43 ₺ -
Peygamberce Yaşamak
O, sevgiye en fazla, her şeyden daha fazla layık olan Allah'ın sevgilisi... O, Habibullah ...O, Sevgililer Sevgilisi... Biz onu hakkıyla sevmesek de, O bizi çok seviyor. Dünyada da, ebedi hayatta da hemen yanı başımızda. Bizim en küçük bir sıkıntımızdan dahi rahatsız oluyor, inciniyor, üzülüyor. O, karanlıklar içinde yolunu kaybetmiş, çaresiz, ümitsiz ve korkulu bir vaziyette bekleyen insanlara, yağmur gibi rahmet olup iniyor. Kuruyan gönüllere, çoraklaşan kalplere ab-ı hayat oluyor, hayat veriyor. Kalplerde ebedi Cennet sümbülleri bitiriyor. O Sevgililer Sevgilisini hakkıyla sevmenin, sevdiğimizi göstermenin bir yolu var: Onun yolunda yürümek. Onu taklit etmek. Onun gibi yürümek, onun gibi gülmek, onun gibi konuşmak, onun gibi bir kul olmak. Onun gibi yaşamak. Peygamberce Yaşamak
4.13 ₺ -
Kendini Tüketme Sade Yaşa Mutlu Ol!
Kitlesel üretim, Batı kaynaklı bir gelişme. Ama kitlesel tüketim tüm dünyayı ilgilendiriyor. Çünkü insanlık, özellikle son yarım yüzyıl içinde "Hedef Kitle" olarak görüldü ihtiyacının çok çok üzerinde tüketime yönlendirildi. Medya organlarında boy gösteren renkli ve şatafatlı reklamlar, geniş kitlelere örnek gösterilen yapay şöhretler, tüm insanlığı aynı noktada, "Tüketim" eksenli bir yaşam tarzında birleştirdi. Zaman içinde tüketim ortak bir kültür, bir anlayış, hattâ bir bağımlılık haline geldi. İnsanlar ihtiyaçları olsa da olmasa da, sürekli bir şeyler almayı, her fırsatta bir şeyler tüketmeyi bir zorunluluk olarak görmeye, hissetmeye başladılar. Çünkü tüketim, "Mutluluk!" kılıfına sarılarak sunulmuştu. Ve tüm insanlık "gerçek mutluluğa ulaşma" adı altında kitlesel bir yarışa sokuldu. Bu yarışta tek kural vardı: "Ne kadar tüketirsen, o kadar mutlu olursun!" Peşinde koştuğumuz mutluluk, ne gariptir ki bizden hep kaçıyor. Tam "Yakaladık!" derken, elimizden kaçıveriyor. Bu kez dışarıdan bize "Daha hızlı ve daha hırslı tüket!" komutu geliyor. Biz farkında olmadan bu emre amade oluyoruz ama mutluluk yine bir hayalden ibaret oluyor... Elinizdeki bu kitap, kendimizi tüketmemeyi, hızlandırdığımız hayatımızı yavaşlatmayı, mutluluk adına elimize tutuşturulan tüm fazlalıklardan kurtulmayı ve peşinden ısrarla koşup ta yakalayamadığımız mutluluğu yakalamayı öneriyor. Gerçek Mutluluk sadelikte... Hayatı hızlı değil, hazlı; insanca ve insana yakışır bir tarzla yaşamakta...
7.50 ₺