-
Görme Bahçesi
Uluslararası siyaset arenası giderek daha büyük dövüşlere sahne olmaya başladı. Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar sadece sınırları değiştirmekle kalmıyor, ortak değerlere sahip halkları birbirinden iyice uzaklaştırıyor. Barış ve kardeşlik tohumları üzerinde kopan fırtına ardında kin, düşmanlık bırakıyor. Ezen daha çok eziyor, ezilen daha çok eziliyor. Türkiye de uzun yıllardır bu fırtınadan nasibini alıyor; yüzlerce yıldır bir arada yaşamış Türk ve Kürt halkları arasında açılan çukur giderek bir uçurum haline geliyor. Yazar Yıldız Ramazanoğlu, Görme Bahçesi adlı kitabıyla, Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylara farklı bir pencereden bakma fırsatı yakalıyor. Oynanan oyunların medyaya pek de yansımayan, yansısa da bir gazete köşesine sıkıştırılmış küçücük bir haberden ibaret olan öteki yüzüne dikkat çekiyor. S
74.00 ₺ -
İkna Odası
SADECE BAŞÖRTÜSÜ YASAKLARI İÇİN DEĞİL, KADINLARIN TÜM ACILARI NAMINA… Türkiye ikna odası gibi bir olay yaşadı. Üniversiteyi kazanmış yüzlerce genç kız ikna odalarında kendi varoluş hakikatleri ve gelecek kaygıları arasında bir seçim yapmaya zorlandı. Problem halen can yakıcı haliyle sürerken bunu konuşabilmek için insani bir dil üretmek gerekiyor. Süreci bizzat gözleyen Yıldız Ramazanoğlu bu odadan geçip hayatları binbir parçaya bölünen üç arkadaşın öyküsünü çok katmanlı bir okumayla anlatıyor. Nermin, Seher ve Nuray… Üniversite kayıt kuyruklarından ikna odalarına alınan, kendi varoluş hakikatleri ile gelecek kaygıları arasında bir seçim yapmaya zorlanan yüzlerce genç kızdan üçü… Yıldız Ramazanoğlu hayatları binbir parçaya bölünen üç arkadaşın öyküsünü incelikli bir bakışla sunuyor. Bir sosyal meseleyi edebiyatın konusu yapmayı, sadece başörtüsü yasaklarıyla sınırlı kalmayan kadın sorunlarını dünya kadar açılıma sahip bir insanlık durumu olarak çizmeyi ustalıkla başarıyor. İkna Odası bir novella. Dolayısıyla can verdiği kahramanları birçok yüzleriyle görebiliyoruz. Üniversitedeki başörtüsü yasağı çerçevesinde gelişen olaylar ve iç çatışmaların yanı sıra kadın hareketinin gündemine girmiş başka pek çok motif de satırlar arasında uç veriyor. Bu da eseri tek boyutlu, tarafgir ve manifestovari bir dilin tuzağına düşmekten kurtarıyor. Ramazanoğlu başörtüsü yasakları ve diğer kadın sorunlarının insani düzlemde konuşulabilmesine dair ümit verici bir açılım yaptığı eserde farklı bir direniş halini de anlatıyor. Kapaktaki ironik çizim de belki bu direnişi imliyor. “Pencereyi açtı. Çocuklar hiç sakınımsız pervasızca kayıyorlar. O da böyle geçirmişti çocukluğunu. Şu çok uzun süren çocukluk hastalığı bu yüzdendi. Ailesinin onu kırmadan incitmeden ama artık biraz sertleşen bir tonda başını açmasını, okula devam etmesini istediğini biliyordu. Onların daralmaları Nermin’i döndüremedi ağır kararından. Her çağ denilişinde çan gibi çınlayan çağdaşlık uzağındaydı artık. Hiç değilse şimdilik bu ne olduğu tam da belli olmayan kariyer yarışından, hoş görülmek ve bir yer edinmek için yaftayı kabullenip aşağılanmayı kabul etmekten, göze girmek için şekilden şekle girme illetinden kurtulmuştu. Çağdaşlarımın kim olduğunu özgürce seçerim böylelikle, ancak her çağın erdemlileriyle çağdaşlık kurabilirim diye düşündü.”
6.17 ₺ -
Kırmızı
“‘Sizi yarın arayıp sonucu bildireceğiz’ cümlesinin ortasında umursamaz bir tavırla kendini dışarı attığında neden bu kadar bunaldığını tam anlayamamıştı. Bir vitrinin önünde durdu. Giysilere, kemerlere, şallara bakarken kendine takıldı gözü. Aynaya baktığında her zaman gördüğü şeyden farklıydı sureti bu kez. Özenle diktiğini sandığı etek uzun ve pejmürde görünüyor, paltosunun altından sarkması iğne gibi gözüne batıyordu. Kazağının rengi de çok cırtlak bir kırmızıydı. Doğrusu, biraz daha pastel olabilirdi. Bakışlarıyla içindeki narçiçeği kırmızısını soldurmuştu bu küheylan duruşlu kadın.” Büyükşehirlerin kenar mahallelerinde sıkışıp kalanlar, gencecik kızının ilk yolculuğuna çıkışını endişe ve heyecanla izleyen Zeliha, tren vagonlarındaki insanlar, Afganistan dağlarındaki Şerbet’in gözünden taşan ama modern insanın taşlaşmış kulağına sızamayan haykırış, rampadan aşağı hızla inenler ve hakkı verilerek yazılmış erkek hikâyeleri… Çağdaş Türk öyküsünün köşe taşlarından Yıldız Ramazanoğlu bin bir türlü insanlık halini kaleme getiriyor. Aslında belki de bütün hikâyeler tek bir insanı anlatıyor…
11.99 ₺ -
Zilha Günü
Zilha Günü’nüzü yaşayın… Yıldız Ramazanoğlu’nun yeni hikâyeleri Zilha Günü’nde birleşti. Tüm kitaplarıyla Timaş Yayınlarında yer alan yazarın yeni kitabındaki altı öykünün kesişme noktası kadın. Arka planda toplumsal olayların ve birbirinden değişik gündemlerin yer aldığı hikâyelerde hayatı bir parçası olarak ölüm, farklı tezahürleriyle yer alıyor. Göç, çalışma, yeniden evlenme, tutunma ve anlama çabaları… Her biri diğerinden farklı bir günlük hayatın içindeki kadınların ortak noktası hayatın içinde bir görünüp bir kaybolan ölümle yakınları üzerinden karşılaşmaları. Söylenen ve paylaşılandan çok zihin dünyasındaki akışı ortaya çıkartan Yıldız Ramazanoğlu Zilha Günü’nde hikâyeleri teknik ve biçimsel olarak birbirinden ayrıştırarak edebiyatını konuştururken Türk toplumunun farklı kültürel ve ailevî meselelerini gündeme getirmeyi ve toplumsal olayların bireysel yansımalarının peşine düşmeyi ihmal etmiyor. Hikâyelerin satır aralarında sizin Zilha Günü’nüz gizli…
5.48 ₺ -
Bağdat Fragmanı
Öykülerinden tanıdığımız Yıldız Ramazanoğlu’ndan Orta Doğu meselesine duygu ve düşüncenin yaşantıdan süzülerek yazıya aktarıldığı derin bir bakış. Sadece Irak değil Türkiye’nin zihinlere, düşüncelere, saldırılara bölünmesinin önüne kendini siper etmiş bir kalpte birleşme çağrısı… Ramazanoğlu kitabı için: “Bu kitap kifayetsiz kelimelerden oluştu” diyor. “Bomba ve tel örgü medeniyetinin kendimizi de soğukk nlılıkla sorgulamamızı engellememesini dileyerek. Derinlikli ve yüce bir ütopya uğruna enerjimizi birleştireceğimize inanarak. Kötülüğün arızi olduğunu, aslolanın iyilik olduğunu bilerek…” * Afganistan, Irak, İran, Cibuti, Saraybosna’da neler oluyor? Olanlar bizi neden ilgilendirmeli? * Doğu Konferansı, Barışarock, Bosna Genç Müslümanlar Teşkilatı aynı amacı mı paylaşıyor? * Cibuti’de Fransızlar ne arıyor? * Küresel depresyonun ayak izleri nerelerde geçiyor? * Yakın Dünya Ajandasında ne yazıyor? Kitaptan ..Önce her hafta 100’den fazla Iraklı erkeğin öldürüldüğü haberi geldi. Sonra tüm dünyada haftada en az bin kadının dul kaldığı. En sonsa Cherry Blair’in isteğiyle Dünya Dullar Günü ilan edildi. ..Önce Bush tüm dünya Müslümanlarının Ramazanlarını tebrik etti… Amerika’da Müslümanlar Beyaz Saray’da iftar yemeği yerken, güya kalplerimiz kazanılırken, yeryüzünden bir İslam şehri siliniyordu, tonlarca bomba oruçlu insanların üzerine yağdırılarak. ..Önce Iraklı kadınlar kurtarılmaya gidildi. İlk girişim olarak eşleri öldürüldü, sonra sokağa çıkmaları yasaklandı.
10.73 ₺