-
Sen Bir Hazinesin
Başarılı Olmak İçin İhtiyaç Duyduğun Saklı Cevheri Bulma Yolculuğuna Hazır mısın? Sen Bir Hazinesin,"Gelişim ve Değişim" yollarıın, öz kaynaklarımız ve değerlerimizden geçtiğine inanan bir kitap. Muhammed İkbal'in "Kendi esrarını bilmeyen, kendi sazını çalamaz. Göğsünün içinde yıldızları aşıp geçecek bir yol vardır. Lakin sen, kendini tanımıyorsun. Bir kere de tohum gibi, gözünü içine aç ki, yerin altından bir fidan olup yükselesin." sözünden de esinlenen Sönmez, kitabında kişinin kendinde var olan potansiyeli bularak zirveye daha kolay tırmanması için bir yol açıcı oluyor. Gizli kalan yetenekler killi toprağa benzer. O, ayakkabılarınızdaki çamur, bir binada tuğla veya herkese ilham veren bir şaheser olabilir. Önemli olan, onu nasıl kullanacağınızdır. Kabiliyetlerinin fakına varan, yolu yarılamış demektir. Demirin zamanla paslanması gibi, beyin de, zamanla paslanmaya yüz tutar. Bakımsız bir bahçenin, çok geçmeden yabanî otlarla dolması gibi, ihmal edilen bir yetenek de zamanla körelir. Hristyanlık'taki: "Göklerin krallığı sizin içinizdedir.", Budizim'deki "İçine bak!", dinimizdeki "Nefsini bilen Rabbini bilir" ve bilgelerin "Kendini bil!" çağrıları, bize, kendi içsel kaynaklarımızın farkındalığını hatırlatır. Sen Bir Hazinesin, içinizdeki müthiş gücü keşfetmenize, başka yerlerde aradığınız; ama sizde saklı olan hazineyi bulmanıza ve başarıya giden yolda ilerlerken hayatınıza yeni bir heyecan katmanıza yardımcı olacaktır.
8.40 ₺ -
Öğrenilmiş Çaresizliği Yenmek
KENDİNİ TANI ...! EY INSAN....!!!! Her gün aynanın karşısında saçlarımızı düzeltir ve hızla uzaklaşırız. Acaba orada göreceğimiz başka şey yok mudur? Derinlemesine bir bakışla baktığımızda görürüz ki aslında içimizde nehirler akıyor, laboratuarlar kurulmuş içimize, fabrikalar ve motorlar kurulmuş... Dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusu görmek için seyahat eder insan. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlığını göremeden bu dünyadan göçer gider... Akvaryumdaki balık, kendine yem vereni tanımayabilir, karınca kaleme ve kâğıda anlam veremeyebilir. Böcekler sadece gübreyi düşünebilir. Saat, kendini kurandan habersiz vakti gösterebilir. Buğdayı taşıyan merkep buğdayın farkında olmayabilir. Ama insan öyle mi? Aklı, düşüncesi, muhakemesi varken, gerçek onu bir atmosfer gibi kuşatmışken, en geniş manasıyla bu evrendeki her şey kendisi için yaratılmışken, gerçeğin uzağında nasıl yaşayabilir? İnsan ya içindeki gerçeği usanma nedir bilmeksizin arayacak ya da içinde bulunduğu su birikintisini okyanus sanan kurbağa olarak kalmaya devam edecektir. İnsan her şeyi araştırıyor, ama kendini ihmal ediyor ve sonra da imha oluyor... Evet! Adeta kendini tanımaktan korkuyor insan...
5.60 ₺