Çocuk Kitapları

Okula Gitmek İstemiyorum

Çocukların hayal gücünün sınırı yoktur.Bu, bazen bir çocuğun okula gitmemek için söylediği bahanelerde kendini gösterir. Özellikle okula başlamaları ile yaşadıkları yeni deneyimler, çocukların hayal güçlerinin gelişmesine katkıda bulunur. Çocuklar etraflarındaki her şeyi sonsuz bir merakla keşfederler. Karşılaştıkları her yeni nesne, tanıştıkları her yeni kişi ve öğrendikleri her yeni bilgi, onların hayal dünyalarını zenginleştirir. Kitabın kahramanı küçük İdil’in okula gitmemek için öne sürdüğü bahaneler, bizi İdil’in sonsuz hayal dünyasına götürüyor. Çocuklar için hayat, büyük bir oyun alanıdır ve bir şey öğrenme kaygısı yaşamadan serbestçe oynadıkları hayali oyunlar, onların gelişiminin önemli bir parçasıdır.Çocuk - Ergen PsikoloğuMerve DEMİR  

Kartopu Panda (Ciltli)

 “Bakın, size kardeş getirdim!” “Ama anne o bize hiç benzemiyor. Baksana, rengi bile farklı!”  “Yavrularım yeni kardeşiniz bizim gibi Siyah Asya Ayısı değil. O, küçük bir panda. Onun adını Kartopu koydum.” Bal Ayı’nın yavruları Kartopu Panda’yı annelerinin yanında görünce şaşırıp kalıyorlar. Kartopu Panda; çocuklara farklılıklarla yaşamayı öğretiyor. Karşısındakini olduğu gibi kabul etme, hoşgörü, sevgi, sabır gibi değerleri kazandırırken onları eğlenceli bir maceraya da sürüklüyor. 

Benim Atım Farklı

Yaren ve ailesinin kocaman bir at eğitim çiftliği vardır. Burada çeşit çeşit atların bakımını yapar, onları engelli koşular için hazırlar. Bir ilkbahar günü bembeyaz bir at eğitilmek üzere çiftliğe getirilir. Diğer atların aksine bu at birazcık huysuz ve çokça hareketlidir. Onu eğitmeyi bir türlü başaramazlar. Yaren ise beyaz atın farklı olduğunu düşünür ve onun ilgisini çekmeyi başarır. Acaba Yaren bu atın eğitilmesine yardım edebilecek midir? "Benim Atım Farklı" her bireyin farklı olduğunu ve ona ulaşmak için farklı yöntemlerin izlenmesi gerektiğii anlatan; edebiyatın, sanatın bireylerin hayatındaki yerini vurgulayan sevimli çizimleriyle keyifli bir öykü.

Kırmızı Yuvarlağın Bir Hayali Var

Hayal mi, gerçek mi? Kırmızı bir yuvarlak hayal kurarsa ne olur? Olmak istediği şey olur. Yeter ki hayalinin peşinden gitsin, sabırlı, planlı olsun, gerektiğinde yardımlar alsın, iyi beslensin. İşte bu hikaye tüm çocuklara bir hayalin gerçeğe dönüş serüvenini anlatıyor. Hayal mi, gerçek mi, diye soranlara da cesurca her ikisi de diyor. 

Kardan Arkadaşım

Can uzun zamandır bir köpeği olsun istiyordu. Onunla evlerinin bahçesinde oyunlar oynar, kim bilir birlikte ne çok eğlenirlerdi! Ancak bu isteğini ailesine bir türlü anlatamıyordu. Bir gün uyandığında evlerinin bahçesinin karla kaplandığını gördü. Aklına harika bir fikir geldi. Artık hayallerini anlatabileceği biri vardı! "Kardan Arkadaşım" sahip olmak istediklerimiz için emek harcamayı, aile içi iletişimin önemini ve arkadaşlığın çocukların hayatındaki yerini anlatan sıcacık bir öykü. 

Beni Ne Renk Sevdin Anne

"Sevginin büyüklüğü nasıl ifade edilir?" Bu sorunun cevabını meraklı bir çocuğun renkli dünyasında keşfetmeye hazır mısınız? "Beni Ne Renk Sevdin Anne? annesinin kendisine olan sevgisinin büyüklüğünü merak eden ve bunun cevabını renklerin büyülü dünyasında arayan meraklı bir çocuğun öyküsü.Sevginin rengârenk olduğunu ve anne sevgisinin bir çocuğun hayal dünyasında bambaşka bir yer aldığını gösteren bu sıcacık öyküyü keyifle okuyacaksınız...

Kırılan Kalpler Nereye Gider

Neşe çok soru soran, sorularının cevabını almadan asla peşini bırakmayan meraklı bir çocuk... Neşe’nin kimsenin aklına gelmeyen birbirinden ilginç soruları var."Yıldızlar gündüzleri uyuduğu için mi görünmezler?Turuncu saçlı insanlar çok fazla havuç yediği için mi saçları turuncu?Yemeğimizi yemediğimiz zaman neden yemekler arkamızdan ağlar?” Vee Neşe bir gün en zor sorusunu sorar... "KIRILAN KALPLER NEREYE GİDER?"

Dinozorlar Kuru Yemiş Yemez

“Bir hayvanat bahçesi, küçük bir çocuk tarafından yeniden inşa edilecek olsa nasıl olurdu?” Eski, köhne ve yıpranmış hayvanat bahçesinde tüm hayvanlar mutsuzdur. Bir gün hayvanat bahçesini ziyaret eden küçük bir çocuk, bu sessiz ve neşesiz yeri düzenlemek için bir serüvene atılır. Onun hayvanat bahçesi; eğlenceli, mutlu, rengârenk ve neşe dolu olacaktır. Dünyanın dört bir yanından getirdiği hayvanlarla kurar hayvanat bahçesini. Peki, gerçekten tüm hayvanlar ve çocuk mutlu mudur? Dinozorlar Kuru Yemiş Yemez, hayvanların doğal yaşam alanlarında var olmalarının onları kafesler ardına kapatmaktan daha heyecan verici olduğunu anlatan eşsiz bir hikâye...

Bütün Havuçlar Benim

Tavşan havuçları SEVER.   Onları o kadar çok sever ki evine sığamaz, uyuyacak yeri kalmaz artık. Arkadaşları ona yardım teklif ettiğinde Tavşan seve seve kabul eder. Peki bir sürü havuç, Tavşan ve arkadaşlarının başına nasıl dertler açacak?   Bütün Havuçlar Benim, arkadaşlığın ve paylaşmanın her şeyi güzelleştirdiğini anlatan komik ve eğlenceli bir hikâye...

Cesur Yürek Hermit - Evim Olmadan Asla

Cesur bir yürek o… İçi içine sığmadığı gibi kabuğuna da sığmayan hem cesur hem kocaman bir yürek… Sık sık taşınmak, ev değiştirmek zorunda olan minik bir dostumuz: Cesur Yürek Hermit…  Okyanuslardan gelen o sesi sen de duyuyor musun? Aç bakalım kulaklarını… Şimdi gezegenimizdeki tüm cesur yüreklerin birleşme zamanı… Çünkü masmavi, yemyeşil dünyamız hepimizin ilk yuvası…  

Gürültülü Bir Kış Uykusu

TOSBAĞALAR KIŞI SEVMEZLER!Neden mi? Sadece sevmezler. Evet, evet, hem de hiç sevmezler! Çünkü onun uyumak ve ısınmak için sakin bir yere ihtiyacı var. Fakat kimse onu kendi hâline bırakmaz. Yoksa Tosbağa uyanık kalıp kışla yüzleşmek zorunda mı kalacak?   Gürültülü Bir Kış Uykusu, ön yargıyla yaklaştığımız durumların aslında eğlenceli olabileceğini gösteren, yeniliklere açık olmanın önemini fark ettiren komik ve eğlenceli bir hikâye...    

Altın Meşe Palamudu

Fiyuvvv!   Sincap, tüm hızıyla sonbahar yapraklarının arasından havalanır. Bu yıl da Altın Meşe Palamudu onun olacak. Fakat küçük bir sorun var: Bu yıl Altın Meşe Palamudu Avı’nda herkes takım hâlinde yarışacak. Sincap, arkadaşlarını isteksizce takımına alsa da tek başına kazanacağını düşünüyor. Günün sonunda Sincap, rekabetçi ruhunu mu ortaya koyacak yoksa bir takım oyuncusu olmayı öğrenebilecek mi? Altın Meşe Palamudu Avı, takım olmayı, takım ruhunu yaşamayı ve keyifli vakit geçirmenin güzelliğini anlatan komik ve eğlenceli bir hikâye...

Ağaca Tırmanan Keçi

İnatçı keçiler, çimenleri yemek için yarış halinde. Peki en güzel çimenleri hangi keçi yiyecek? En çok süt veren mi, en yüksek sesle meleyen mi, yoksa en yükseğe zıplayan mı? Keçi Keçeli, en güzel çimenleri hak etmek için kiraz ağacının tepesine tırmanınca ağaçta mahsur kalıyor. Onu kurtarmak içinse Küpeli'nin bir planı var. "Ağaca Tırmanan Keçi" keçilerin açgözlülük yüzünden düştükleri durumları ve buldukları çözüm yollarını komik bir dille anlatıyor. 

Gölgem Nereye Gitti

Herkes gibi Yasemin’in de bir gölgesi var fakat diğer gölgelerden biraz farklı. Söz dinlemeyen, Yasemin’i herkesin içinde utandıran, kendine ait tarzı olan bir gölge… Yasemin, gölgesine ve onun özgüvenine hayran olmasına rağmen bir türlü cesur davranamaz. Annesi ve babası yeni bir gölge almak isterken Yasemin gölgesinden vazgeçmek istemez. Çünkü insanın gölgesi kendisidir! Özgüvenli olmayı, cesur davranmayı anlatan sıcacık bir hikâye… 

Küçük Güneş

Gökyüzünde telaşlı bir heyecan var. Yaşlı Güneş, artık çok yorgun ve yerine geçecek güneşi bulmaya kararlı. Küçük Güneş, arkadaşı Ağlak Bulut’un desteğiyle yarışmaya katılıyor. Fakat üzüldüğünde ve sevindiğinde gözyaşlarını tutamayan Ağlak Bulut yarışma günü arkadaşının ışığını söndürmekten korkuyor. O gün dostunu yanında isteyen Küçük Güneş, yarışmayı kazanabilecek mi? Küçük Güneş, dostluğun ve azimli olmanın önemini anlatan sıcacık ve gülümseten bir hikâye…

İyi Arkadaşlar Ne Yapar

Pika ve Ella iki iyi arkadaş.  Aynı sırada oturuyorlar, oyunlar oynuyorlar, sürekli birlikte vakit geçiriyorlar… Ama bir sorun var! Pika Ella’nın başkalarıyla arkadaş olmasına izin vermiyor. Ella ise bu durumdan hiç memnun değil. Sizce Pika değişebilecek mi? “İyi Arkadaşlar Ne Yapar?” akran zorbalığı ve arkadaşlık üstüne hem öğretici hem de eğlenceli, tatlı bir hikâye…

Ne Zaman Büyüyeceğim

Ne zaman bisiklet süreceğim? Ne zaman basket atabileceğim? En sevdiğim yemeği ne zaman yiyeceğim? NE ZAMAN BÜYÜYECEĞİM? Heyecanla beklediği şeyleri yapmak isterken hep aynı engelle, aynı cevapla karşılaşıyor Bulut: YAPACAKSIN AMA ZAMANI GELDİĞİNDE. Bulut’un canı bu duruma çok sıkılıyor. Zamanın peşini bırakmaya ise hiç niyeti yok! “Ne Zaman Büyüyeceğim?”, büyümeyi ve zamanı anlamaya çalışan küçük bir çocuğun eğlenceli hikâyesini anlatıyor.

Arkadaşım Rüzgar

Arkadaşım Rüzgâr, hiç yerinde durmazdı. Dağlardan ormanlara, bahçelerden sokaklara eser dururdu. Bir gün, doğum günü pastasındaki mumları söndüremeyen Çınar’ın evine girdi açık pencereden. Bir esişte söndürdü bütün mumları, çıktı gitti pervazdan. Çınar merak etti Rüzgâr’ı. Gidebileceği her yerde aradı, taradı… Peki, bulabildi mi Rüzgâr’ı?  Arkadaşım Rüzgâr, doğaya ve doğa olaylarına karşı çocuklarda farkındalık oluşturan meraklandırıcı ve  sıcacık bir öykü…

Oyun Oynayalım Mı

Bu sadece sarı bir nokta. Gerçekten öyle mi?  Çocuklar bu neşeli ve maceracı noktanın birlikte oyun oynama davetine karşı koyamayacaklar. Sanat ve eğlenceyle dolu muhteşem bir renk, hareket, şekil ve hayal yolculuğuna çıkacaklar. Fakat bu yolculukta yepyeni bir boyuta sıçramaya hazır olun: Duygular! Sadece aklımıza değil aynı zamanda kalbimize de bağlanan bu nokta, sayfalarda ilerlerken saklanarak, kıvrılarak, sallanarak olağanüstü bir mizah duygusunu, korkuyu, neşeyi ve daha fazlasını ifade edecek.

Uyuyamayan Aslan

Aslan Horhor, bir türlü uyuyamıyor. Etrafındaki herkes, her şey onu rahatsız ediyor: Cır cır öten böcekler, hışırdayan yapraklar, vızıldayan sinekler, kahkaha atan maymunlar! Cik cik öten bir kuş, uyuyabilmesi için ona bir çözüm önerisi sunuyor: Şöyle yürüye yürüye bir yolculuğa çıksalar, birazcık da yorulsalar… Bakalım uzun bir yürüyüşten sonra yorulduğunda, Aslan Horhor uyuyabilecek mi rahatlıkla?

Meraklı Kuzu

  Çocuklarımızın renkli dünyasında başrolü üstlenen ilk duygu, meraktır. Onlar merak sayesinde öğrenir, gelişir, eğlenirler. Merak ettikçe sorgulayabilir, problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirirler. Biz ebeveynlerin, eğitimcilerin çocuklarımıza verebileceği en kıymetli hediye, her fırsatta onların merak duygusunu pekiştirmektir.   Bu kitapta çocuklar Meraklı Kuzu ve onun komik dünyasıyla tanışarak, merak duygusunun getirdiği sürprizlere doğru bir maceraya atılacaklar.    Sahi, hiç düşündünüz mü;  "ÇİMENLER NEDEN ÇİKOLATA GİBİ KOKMAZ?”   Psikoterapist Tuğçe Isıyel

Karıştır Renklendir

Renkleri öğrenmenin en kolay ve en eğlenceli yolu! Karıştır, Renklendir ile çocuklar ana renkleri ve ara renkleri interaktif bir şekilde öğreniyor. Kitabı salla, yana yatır, kapat ve renklerin iyice karışması için bastır gibi basit yönergeleri takip ederek renk karışımlarını keşfedecekleri bu macerada hiçbir şey dijital değil. Çocuğunuzun hayal dünyasında renkler belirsin, karışsın ve sıçrasın. Hervé Tullet, Binbir Oyun’da olduğu gibi kendine özgü dehâsı ve yöntemiyle, okuyucularını her bir sayfada renklerle etkileşimli bir yolculuğa çıkarıyor. Öyleyse kimler parmaklarını boyamaya hazır?   Karıştır, Renklendir’in desteklediği okul öncesi kazanımları: ·         Ana ve ara renkleri tanıyabilme ·         Renkleri eşleştirme ·         Yön bilgisini geliştirme ·         Algılananları hatırlayabilme ·         Sözel ifade becerilerinin gelişmesi ·         Sosyal becerilerin gelişmesi ·         Etkinliğe katılım

Ses Çıkaran Kitap Oo

Hervé Tullet, bu eğlenceli kitapla çocukları sesler ve hareketler yoluyla etkileşime girmeye teşvik ediyor. Her sayfada ortaya çıkan noktalara yanıt veren minik okur, yazarın kendisini yönlendirmesine izin veriyor ve parmakları sayfalar arasında dolaşmaya, noktalara dokunmaya başlıyor. Böylece ses, renk, hareket ve hayal gücünün yolculuğu başlıyor. Oldukça enerjik ve gürültülü olan bu kitap kesinlikle günün aktif bir saatinde okunmalı. Çünkü kendi seslerini test ederek görevleri yerine getirirken, okuyucuların sıklıkla kendilerini tutamayıp kahkahalara boğulmalarına sebep olabilir! Bu kitap kaç kere okunursa okunsun hiçbir okuma diğerleriyle aynı olmayacak! Çünkü bu enerjik ve gürültülü noktaları okuma olasılıkları da sonsuz!

Hikayeci Fil

Fil Hika, hikâyeler anlatmayı çok seviyor. Kimi görse bir hikâye anlatmak istiyor. Ama hiç kimsenin onu dinleyeceği yok gibi… Herkes ondan kaçıyor, kulaklarını tıkıyor. Ama minicik bir karınca, onun hikâyelerini dinlemeye pek meraklı sanki… Kocaman bir fil ve küçücük bir karınca nasıl dost olur dersiniz? “Hikâyeci Fil” dostluğun, birbirini dinlemenin, anlamanın ve karşılıklı sevginin güzelliklerini bizlere sunan tatlı mı tatlı bir öykü...

Sarılalım

"Kirpi çok mutsuzdu. Bir kirpi ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzdu. O kadar mutsuzdu ki sadece tek bir şey onu mutlu edebilirdi."   "Kaplumbağa çok mutsuzdu. Bir kaplumbağa ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzdu. O kadar mutsuzdu ki sadece tek bir şey onu mutlu edebilirdi."   Bir kirpi ve bir kaplumbağa sarılacakları birilerini arıyordur. Birbirlerinden habersiz, karşılaştıkları diğer hayvanlardan kendilerine sarılmalarını isterler; fakat hepsinin çeşitli bahaneleri vardır... Sarılalım, hassas ve duyguları harekete geçiren hikâyesi ve çizimleriyle benzersiz ve etkileyici bir kitap.  

Kış Uykusu Oteli

Bu sıcak ve sevimli hikâye, mevsimleri ve doğadaki değişimleri şiirsel bir dille anlatıyor. Yapraklar dallarından düşüyor, mevsim değişiyor, toprak beyaz bir manto giyiyor üzerine. Tilki ise "Kış Uykusu Oteli"nin kapılarını açıyor misafirlerine. Onun için orman halkının huzurlu uykusu çok önemli. Onlar uyurken ne mi yapıyor? Bir yandan uyuyan misafirlerinin rahat ve mutlu hissetmesi için çalışıyor, bir yandan da kitap okuyarak ilkbaharın gelmesini bekliyor. Çünkü ilkbahar gelecek, hava ısınacak; ayı, rakun, kirpi ve diğerleri iyice dinlenmiş olarak uyanacaklar kış uykusundan. Tıpkı açan çiçeklerle doğanın da uyanması gibi... "Kış Uykusu Oteli" neşeli çizimleriyle çocuklara uykuyu ve uykuya hazırlık sürecini sevdirebilecek, aynı zamanda da doğanın işleyişi hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacak eğlenceli bir kitap.  Uzman Psikolog Merve Demir

Dünya Çocukları Peygamberimizi Tanıyor

  Merhaba Dünyalı Çocuklar, Ben her gün teninizi okşayan, sizi sevgiyle ısıtan Güneş. Binlerce yıldan beri süren maceramda pek çok olaya tanık oldum, pek çok insan gördüm. Savaşlar, barışlar, göçler, kahramanlar, korkaklar, güzeller, çirkinler gördüm ben. Bütün bu tanıdıklarımın içinde birisini gördüm ki, onu bir an bile unutamam. Dünya sanki onun gelişine hazırlanmıştı. Varlık, binlerce yıldan beri onu beklemişti. Onu tanıdığım gün en mutlu günümdü. Sevmeyi, affetmeyi, hoş görmeyi ve sabretmeyi ondan öğrendim. Ne ondan önce ne de ondan sonra onun gibisini görmedim. Aldım düşle, hisle, fikirle, bin bir renkli kanatlı Düştenkanat’ı yanıma, onu size anlatmaya geldim. Şimdi söz verin bana. Onu tanıdıktan sonra onun gibi olma sözü.  Çocuklar söz verdiler Güneş’e. Başladılar her gün Düştenkanat’ı beklemeye…   

Babamın Masası

Nihan babasının çalışma odasına girer, onun masasındaki eşyaları teker teker incelerdi. Kalemler, defterler, fotoğraflar, not kâğıtları, çalışma lambası ve daha birçok şey vardı babasının masasında. O gün ise Nihan masaya eklenen yeni bir şeyler olduğunu gördü. Bunlar ağabeyinin okulda yaptığı resim ve ablasının aldığı ödüldü. Nihan onları gördüğünde masada kendisine de ait bir şey olmasını istedi. En az ödül kadar değerli ve resim kadar kendi emeği olmalıydı. Acaba ne yapmalıydı?   "Babamın Masası" sevgimizi ifade etme yollarının, aile içi iletişimin ve satın alınan eşyadan ziyade el emeği hediyenin önemine dair rengârenk ve sıcacık bir öykü.