-
Mektubatı Rabbani Arapça Harekeli 1.Cilt
Arapça Mektubat 1.Cilt HAREKELİ Mektubat-ı Rabbani kitabımız Ali kara hocamızın kontrol ve tashihinden geçerek harekeli olarak, Eski matbu nushaya sadık kalınarak sayfa tutar bir şekilde, yeni dizgi (Bilgisayarlı) olarak hazırlanmıştır. Ayet ve Hadis-i Şeriflerin kaynakları sayfanın altına dipnot olarak eklenmiştir. Ayet, hadisi şerif ve şiirler koyu olarak belirtilmiş. Ayrıca 2. cildin sonuna Mebde ve Mead Risalesi harekeli olarak eklenmiştir.
140.00 ₺ -
Delaili Hayrat Şerhi Kara Davud 2Hm
Gerçekten Allah Teâla ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey mü’minler siz de O’na salât-u selam edin ve can-u gönülden teslim olun (Ahzab 56). • Kim bana bir salât-u selam getirirse AllâhTeâla ona on misli rahmet eder. Her kim de bana 100 selât-u selam getirirse Allah Teâla onun alnına nifaktan ve cehennemden beraat yazar ve onu kıyamet günü şehitlerle beraber kılar (Taberâni). • Her nerede olursanız olun, bana salât-u selam okuyun. Muhakkak sizin salât-u selamınız bana ulaşır. (Taberâni). • Gerçekten yapılan dua, sema ile arz arasında asılı mahpus kalır. Ondan hiç bir şey Allâh’a yükselmez. Tâ ki nebiniz Hz. Muhammed’e salât-u selam getirinceye kadar (Taberâni). • Yanında ismim zikredilip bana salât-u selam getirmeyen kimse cimrilerin en cimrisidir (Tirmizi, Nesei, Hakim).
390.00 ₺ -
Hanımlara Vaazlar ve Sohbetler
Kadın önemli, değerli ve kıymetli bir varlıktır. Onun ne kadar önemli olduğu, “Ayaklarının altına serilen cennet” hadis-i şerifinden daha iyi anlaşılmaktadır. Toplumun yetişmesinde en önemli rolü oynadığı için kadının değeri yüksektir. Atalarımız ne güzel ifade etmişler: – “Kadın; erkeğin eşi, evin güneşidir.” – “Kadın; kalbi merhamet kaynağıdır.” – “Kadınsız ev olmaz.” – “Ana gibi yâr olmaz…” – “Ana hakkı ödenmez.” Kadın anadır. Kadın, nesli meydana getiren, eğiten ve ona yön veren ilk rehberdir. Nesil yetiştirmek görevi, hanımların en önemli işi olmasından dolayı, kendilerinin bilgili, kültürlü ve en başta da inançlı olmaları gerekir. Kadınlardan peygamber gelmedi amma birçok hanım evliya erkeklere örnek olmuştur. Birçok İslâm âlimi yetiştiren hanım âlimler, İslâm fıkhı konusunda bile emsalsiz çalışmalarla anılmaktadır. Hazret-i Âişe vâlidemizin izinde yürüyen ilim meraklısı hanımlar, insanlığa ışık tutmuşlardır.
390.00 ₺ -
Hanımlara Özel Hadisi Şerifler Karton Kapak
Bu eser; Müslüman hanımların elinde Allah’ın kitabından sonra Kütüb-i Sitte adı verilen eserlerden oluşan bir nasip kaynağının bulunması ve onlara ibadet etmelerinde yardımcı olmak maksadıyla, alimlerin kitaplarında topladığı hadislerden derlemek suretiyle meydana getirilmiş bir kitaptır. Ahmed Ubeyd ed-De’âs’ın “Riyâzu’l Müslimât” adlı eseri, zengin içeriği ve mükemmel tertibiyle dikkatleri üzerine çekmiş, önemli bir eser olma özelliğini kazanmıştır. Öyle ki, çeşitli seviyedeki dinî eğitim ve öğretim kurumlarının ders programlarında okunabilecek bir eser olmasının yanı sıra vaaz irşad faaliyetlerinin vazgeçilmez el kitabı özelliğiyle geniş bir kullanım alanına sahiptir.
210.00 ₺ -
Zekat ve Sadaka Risalesi
ZEKAT VE SADAKA RİSALESİ Mahmud Ustaosmanoğlu (Kuddise Sirruhu) Din-i Mübin-i İslam’da oldukça hassas bir konu olan zekât, sadaka ve fitre; kimlere, ne şekilde ve hangi durumlarda verilir? Zekât verme imkanı olduğu halde vermeyenlerin veya verip de başa kakanların durumu nedir? Günümüzde zakât ve sadaka verirken dikkate alınacak hususlar nelerdir? Hülasa; zekât ve sadaka ile alakalı aklınıza gelen tüm sorulara cevap veren bu risaleyi, Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu)’nun eşsiz eseri Rûhu’l-Furkân Tefsirinden derleyerek sizin için cemettik.Mevlâ Teâla bilmediklerimizi duymaya, duyduklarımızla amel etmeye cümlemizi muvaffak eylesin.
111.80 ₺ -
Büyük Hutbe Kitabı
İslam dini, cemaat ruhuna büyük bir ehemmiyet vermiş ve insanları irşad için câmide vâ'zı, Cuma'da hutbeyi dini bir vecibe kılmıştır. Hutbesiz Cuma namazının sahih olmayacağı düşünülecek olursa onun ehemmiyeti daha açık olarak anlaşılır. Dini bakımdan bu kadar mühim olan hutbe, şer'i hükümlere, ilme ve hikmete uygun olarak, açık ve düzgün bir ifade ile anlatılacak olursa; "Bazı beyan tarzında sihir vardır." Hadis-i şerifi gereğince ruhları teshir eder, kalpleri aydınlatır. Zira din, nasihat ile pâyidar olur ve öğüt, mü'minlere fayda verir. Okunan hutbeler, çoraklaşmış kalplere rahmet rahmet serpildikçe, umutsuz kimseler ümide, sapkınlar hidâyete, bedbahtlar saadete nâil olur.
600.00 ₺ -
Ömer Muhtar
İtalyanların bir Afrika toprağı olan Libya’yı sömürmek için çıktıkları bu sefer çok pahalıya mal oldu. Yirmi yıl süren bu kanlı savaştan geriye İtalyanların zulmü ile Libya halkını özgürlük için direnişe davet eden büyük lider Ömer Muhtar’ın ibret veren hikâyesi kaldı.
105.00 ₺ -
Zemzem Tarihi ve Faziletleri
ZEMZEM TARİHİ VE FAZİLETLERİ Peygamber Efendimiz?in (s.a.v) hangi niyetle içilirse o niyet gerçekleşir dediği zemzem suyunu Abdurrahman Altundağ yazdı. Sıkıntılı bir çöl gününde Allah?ın (c.c) nebîsi Hz. İbrahim (a.s) ve ailesine bahşettiği bir nimettir zemzem. Onun ve ailesinin bağrındaki ateşi söndüren su olan zemzem, kurumuş çölün ortasında biten bir nimettir. Halen milyonlarca Müslüman için şifa kaynağı olmaktadır. Bu eserde, zemzem suyunun tarihçesi, isimleri, faziletleri, şifaları, Allah dostlarının zemzem hakkındaki veciz sözleri bulunmaktadır.
49.00 ₺ -
Beş Sevgi Dili
Siz eşiniz ile oturup konuşmak istiyorsunuz, ama o size çiçek gönderiyor. Siz ev yemeği yemek istiyorsunuz, ama o size sarılarak doyuyor. Sorun sevginizde değil, sevgi dilinizde! Dünyaca ünlü Dr. Gary Chapman, farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ifade ettiklerini ortaya koyuyor ve bunları şöyle sıralıyor: Kaliteli Zaman, Onay Sözleri, Hediye Alma, Hizmet Eylemleri, Fiziksel Temas Sizin için çok önemli bir şey karşınızdaki için hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ya da sizin gerekli bulduğunuz bir şeyi karşı taraf hiç umursamayabilir. İşte bu kitap sizin ve karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarını anlamanız ve ona göre hareket etmeniz için bir kılavuz. Doğru adımları uygulayın ve doğru dili kullanın, kısa sürede sevginizi ifade etmenin ve karşılığında gerçek sevgiyi bulmanın mutluluğunu paylaşacaksınız. Dr. Chapman, insanın duygusal sağlığına yön veren ve sonsuz sevgi iletişimini belirleyen kilit noktaları, her insanın “sevgi deposu” olduğunu ve bu büyük kaynağı canlı tutmak için küçük sevgi dolu bir adımın bile yetebileceğini anlatıyor. Anahtar sizin elinizde… Hangi yoldan gitmeniz gerektiğine siz karar verin.
152.00 ₺ -
Üsvei Hasene 2
Üsve-i Hasene -2 Peygamber Efendimizin hayâtı, seciyesi bu güne kadar ciltler dolusu kitaplarla anlatılır... Kütüphaneler dolusu kitaplara, şimdi iki ciltlik bir ekip çalışması katıldı. O, insanlara nasıl yaklaşır, eşyaya nasıl bakardı?
490.00 ₺ -
Üsvei Hasene 1
Üsve-i Hasene (2 Cilt) Peygamber Efendimizin hayâtı, seciyesi bu güne kadar ciltler dolusu kitaplarla anlatılır... Kütüphaneler dolusu kitaplara, şimdi iki ciltlik bir ekip çalışması katıldı. O, insanlara nasıl yaklaşır, eşyaya nasıl bakardı?
490.00 ₺ -
Yoldaki Mühendis 2
Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor. Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor. “…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…” Abdullah Galib Bergusi
197.60 ₺ -
İslam Kahramanları 3
Merhum Üstad Sâdık Dânâ Hazretleri'nin İsLam Kahramanları serlevhasıyla yayınlanan üç ciltlik kitabı; asr-ı saadetten günümüze, İslâm davasına omuz veren îman erlerinin hayatlarından ibret Levhaları sunuyor.
154.00 ₺ -
İslam Kahramanları 2
Ezân-ı Muhammedi dalga dalga yeryüzüne yayılsın diye azmedenleri... Yeni yetişen kuşaklar İslâm Kahramanlarını tanımalı, sevmeli... Merhum Üstad'ın titizlikle seçtiği örnek şahsiteylerin hayatlarından ibret Levhalarını okumaya hazır mısınız?
154.00 ₺ -
İslam Kahramanları 1
Merhum Üstad'ın titizlikle seçtiği örnek şahsiteylerin hayatlarından ibret Levhalarını okumaya hazır mısınız?
154.00 ₺ -
Hazreti Yusuf AS
Yûsuf Sûresi Mushaf-ı Şerif'in inci danesi. Kıssaların en güzeli. Bir güzel insanın, insanlığa numûne kılınması. Kur'ân lisanıyla onun hayatından hayatlarımıza tutulan nur hüzmeleri; ezelden ebede uzanan yürüyüşün değişmez kanunlarına tutulan projöktör... Onda anlatılan sadece Hz. Yûsuf'un hayatı değil. Tahlil edilen yalnızca kardeşlerinin davranışları değil. Yorumlanan rüyalar, sadece zindandakilerin düşleriyle sınırlı değil. Züleyha'nın şahsında vurgulanan ihtiras kasırgası, olup bitmiş ve bir daha olması tasavvur edilmeyen bir şey değil. O çetin imtihanla herkes, her an sınanmakta. Hasetliğin kavurucu sıcaklığıyla kalbî kıvamı denenmekte. Bir güzel sabırla muhsinler kervanına yürüyebilecek mi diye imtihan olunmakta. Elinizdeki kitapla, merhum Üstaz'ın Rûhu'l-Beyân ikliminden seçtiği mana derinliğinde hayatı ve insanları yeniden yudumlama imkanı buluyorsunuz.
140.00 ₺ -
Hak Dostlarından Hikmetler Hazreti Mevlana
İnsanlar vardır, daha yaşarken mâzi olmuşlardır. İnsanlar vardır, asırlar önce yaşamış olmalarına rağmen, gönüllere hayat bahşeden nefesleri bugün bile dipdiridir. Yani onlar, üzerlerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, aslâ mâzi olmayanlardır. İşte gönülleri tenvir, irşad ve ihyâ vazifesine, Cenâb-ı Hak tarafından çağları aşan bir teselsül bereketi ihsân edilen müstesnâ Hak dostlarından biri de; Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’dir. Hazret-i Mevlânâ’nın asırlar önce insanlığa ihlâs ile yazdığı irşad mektubu, bugün bile bütün dünyada akis buluyor ve heyecan uyandırıyor. Zira onun insanlığa yâdigârı olan gönül eserleri, insanın iç dünyasına ayna tutarak kendini tanımasına, özüne dönmesine ve mânevî problemlerini çözmesine yardımcı oluyor. Asrımızın materyalist zihniyetinin sultası altında ezilen insanların gönül âlemlerini huzur ve sü-kû-na kavuşturuyor, hidâyetlere vesîle oluyor…
175.00 ₺ -
Buharide İman ve İlim
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i âlemlere rahmet olarak gönderen ve bizleri O’na ümmet eyleyen Cenâb-ı Hakk’a nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun! Allah’ın dînini en güzel şekilde tebliğ ve tebyîn eden, ebedî kurtuluşumuza vesîle olan ve âlemlere nûr saçan bir kandil kılınan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm olsun! Hadîs ilmi, bütün yakînî ilimlerin başı, dînî ilimlerin dayanağı ve esâsıdır. Dînî ilimlerin ikinci kaynağı olması bakımından Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en mühim ilimdir. Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir ve beyân eder. Hadîs-i şerîfler, karanlıkları aydınlatan ışıklar, hidâyete götüren yol işâretleri ve her tarafı aydınlatan dolunay mesâbesindedir. Kim onlara boyun eğer, muhâfaza eder ve şuuruna varırsa, doğruyu bulur, hidayete kavuşur ve kendisine pekçok hayırlar ve lûtuflar ihsân edilir. Kim de hadîs-i şerîflerden yüz çevirir ve onlara sırt dönerse, azar ve boşluğa düşer; zarar ve ziyânını artırmaktan başka bir şey yapmaz. O Yüce Peygamber r, yerine göre bazı şeyleri yasaklamış, bazı şeyleri emretmiş; îkâzlarda bulunmuş, müjdeler vermiş, temsiller getirmiş ve nasihatlarda bulunup hatırlatmalar yapmıştır. Bu hâliyle hadîs-i şerifler ve Sünnet-i Seniyye, en az Kur’ân kadar mühimdir. İslâmî ahkâmın bilinmesi için hadis bilgisi zarûrîdir. Yani şer’î esasları ve hükümleri öğrenebilmek için, Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’inden başka bir yol yoktur. Maslahatlar ise tecrübe, sâdık nazar, istintaç gibi yollarla da öğrenilebilir. Her asırda ıslahatçıların, ümmetin gidişâtını değerlendirmek ve sapmaları tesbit etmek için kıstas olarak mürâcaat edecekleri vazgeçilmez asıl (temel ölçü), hadîs-i şerîfler ve Sünnet-i Seniyye’dir. Îtidâl hâli ancak Sünnet vâsıtasıyla korunabilir. Eğer Sünnet yolu terkedilir, nebevî irşadlara sırt çevrilirse, ümmet ifrat ya da tefrîte düşer, denge bozulur. “Muhakkak ki sizin için Allah Rasûlü’nde pek güzel bir örnek vardır!” âyet-i kerimesiyle bizlere takdim edilen fiilî örneğin ihmâl edilmesi, dînî hükümlerin hayata tatbîkini imkânsız kılar. Hz. Ömer t şöyle buyurur: “Bazı insanlar gelip Kur’ân’daki müteşâbih âyetleri öne sürerek sizinle tartışacaklar. Onlara karşı hadis-i şerîf ve Sünnet-i Seniyye ile mücâdele edin! Zîrâ ashâb-ı sünen yani hadîs-i şerifleri bilen kişiler, Allah’ın kitâbını en iyi bilen kimselerdir.” (Dârimî, Mukaddime, 17/121) Hevâ ehli sapık fırkalardan bir grup Ali bin Ebî Tâlib t ile tartıştı. İbn-i Abbâs v ona: “-Ey Ebü’l-Hasen, Kur’ân-ı Kerîm veciz bir kitap olup pekçok mânâyı aynı anda ihtivâ ettiği için herkes kendi anlayışına göre delil getirebilir. Sen bir âyet okursun, onlar da başka âyetler okurlar. Onlarla Sünnet’ten delil getirerek tartış! Zîrâ onlar Sünnet adına yalan söyleyemezler!” dedi. Diğer bir rivâyete göre Ali bin Ebî Tâlib t İbn-i Abbâs v’yı Hâricîler’e göndermiş ve ona şöyle buyurmuştur: “-Onlara git ve kendileriyle tartış! Ancak onlara Kur’ân’dan delil getirme! Zîrâ o çok yönlüdür. Onlarla, Sünnet’ten delil getirerek tartış!” (Süyûtî, Miftâhu’l-cenne, s. 59) Kur’ân, özlü ve mûcizevî bir kitap olduğu için çok yönlüdür. Bu sebeple zayıf akıllı insanlar da kendilerine göre âyetleri anladıklarını zannedebilirler. Onlara âyet-i kerimenin hakîkî mânâsını anlatmak imkânsız hâle gelir. Sünnet-i Seniyye ise Kur’ân’ın tefsiri olduğu için son derece açık ve nettir. Onu herkesin kendi anlayışına göre sağa sola çekmesi, bir kaçış yolu bulması çok zordur. Bu sebeple sapık fırkalar ilk olarak hadîs-i şerîflere, Sünnet-i Seniyye’ye ve ashâb-ı kirâma saldırırlar. Onları îtibarsız hâle getirdiklerinde Kur’ân-ı Kerîm’e kendi hevâ ve heveslerine göre rahatça mânâ yükleyebileceklerini düşünürler. Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir kişiye Sünnet’ten bahsedildiğinde o: «Bırak bunları, sen bize Kur’ân’dan haber ver!» (Diğer bir rivâyette) «Sen bize Kur’ân’la cevap ver!» derse, bil ki o kişi kendisi sapıtmış olduğu gibi insanları da saptırmaktadır.” İmâm Evzâî g şöyle buyurur: “Bunun sebebi Sünnet’in Kur’ân üzerinde hüküm koyucu (yani onu açıklayıcı ve tefsir edici) olarak gelmesindendir.” Yine Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir şahıs, tâbiînin büyüklerinden Mutarrif bin Abdullah’a; «Bize sadece Kur’ân’da olanlardan bahsedin!» deyince ona şöyle seslenir: «-Vallâhi biz Kur’ân’ın yerine başka birşey koymak arzusunda değiliz. Bilâkis, Kur’ân’ı bizden daha iyi bilen zâtın (îzâhlarını öğrenmek) istiyoruz».” Kur’ân-ı Kerîm ile birlikte Sünnet-i Seniyye’ye uymak da vâciptir. Dînin düzeni, ancak Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’ine uymakla mümkün olur. Kurtuluşa erenler (fırka-i nâciye), hem îtikadda hem de amelde Kitap ve Sünnet’ten açık olarak anlaşılan, sahâbe ve tâbiînin büyük çoğunluğunca kabul edilen esaslara sarılanlardır. Rasûlullah r Efendimiz’e uymamak ise helâki muciptir. Şu hadîs-i şerif bunu ifade etmektedir: “Benimle sizin durumunuz şuna benzer: Bir adam ateş yakar. Ateş etrafı aydınlatınca pervâneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlar. Adamcağız onlara mânî olmaya çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak pek çoğu ateşe düşer. Ben, ateşe düşmemeniz için sizi belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe atılmak için koşuyorsunuz!” (Buhârî, Rikâk, 26) Dîne ehemmiyet vermeme ve onu ihmâl etmenin en büyük sebebi, Sünnet ile amelin terkedilmesidir. Rasûlullah Efendimiz r bu hususta şöyle buyurmuşlardır: “Benden önce Allah’ın gönderdiği her peygamberin, mutlaka ümmetinden havârîleri ve arkadaşları olmuştur. Bunlar onun sünnetiyle amel ederler, emirlerini de yerine getirirlerdi. Onlardan sonra öyle nesiller gelmiştir ki, yapmadıklarını söyleyip, kendilerine emredilmeyeni de yapmışlardır. Kim bu gürûha karşı eliyle mücâhede ederse mü’mindir. Kim onlarla diliyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Kim de onlarla kalbiyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Bunun gerisinde artık hardal tanesi kadar iman yoktur.” (Müslim, Îmân, 80) Bu sebeple Rasûlullah r Efendimiz’in hadîs-i şerîfleri ve Sünnet-i Seniyyesi ile alâkalı çalışmalara ağırlık vermek îcâb eder. Biz de İmâm Buhârî’nin Sahîh isimli eserinin muhtasarı olan Tecrîd-i Sarîh’e yaptığımız kısa şerh çalışmasıyla bu sahaya mütevâzı bir katkıda bulunmayı arzu ettik. İstifâdenin daha kolay olması için küçük kitaplar hâlinde neşrini düşünerek öncelikle İmân ve İlim kitaplarını muhterem okuyucularımıza arzediyoruz. İnsan için en mühim şey îmân ve ilimdir. Îmân ondan istenen esas vasıf olup ilim de îmânın hizmetçisidir. İlim, îmânın nasıl olacağını gösterdiği gibi nasıl muhâfaza edilip îcâbının nasıl yerine getirileceğine de ışık tutar. İbrâhîm u dua ederken mârifetullâhı ibadetten evvel zikreder ve şöyle buyururdu: “Yâ Rab, bana bir hikmet ihsân eyle ve beni sâlihler zümresine ilhâk buyur!” (eş-Şuarâ, 83) Onun, “bana hikmet ihsân eyle” duâsı, eşyânın hakîkatinin bilinmesiyle tefekkür gücünün gelişmesine işârettir. “Beni sâlihler zümresine ilhâk buyur” duâsı ise ifrat ve tefritten sakınmak sûretiyle amelî gayretin gelişmesine işâret etmektedir. Böylece İbrâhîm u ilmi, amele takdim etmiştir. Bu ve benzeri Kur’ânî deliller, usûl (akâid) ile alâkalı bilgilerin fürû (ahkâm) ile alâkalı ilimlerden evvel öğretilmesinin vacip olduğunu gösterir. Bu sebeple İmâm Buhârî g önce vahyi, sonra îmânı, ondan sonra ilmi ele almış, bunlardan sonra da abdest, gusül, namaz, zekât, hac gibi mevzûlara geçmiştir. Son olarak, bu eserin ortaya çıkmasına vesîle olan Sami Kaya ve Veli Yasin Tabak kardeşlerime çok teşekkür eder, bu yoldaki gayretlerimizin hepimiz için birer sadaka-i câriye olup bizleri Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e yaklaştırmasını Cenâb-ı Hak’ın lûtf u kereminden niyâz ederim. Cenâb-ı Hak, bütün kullarına hidâyet lûtfederek İslâm’ı istikâmet üzere yaşamayı nâsîb buyursun! Âmîn! Dr. Murat Kaya 20 Nisan 2015 Üsküdar
187.50 ₺ -
Menakıb-ı İmam Ebu Hanife
Menâkıb-ı İmam Ebû Hanife İmam Ebû Yûsuf İmam Muhammed İmam Zehebî Elimizdeki bu eser, dünya Müslümanlarının yarısının, hatta daha fazlasının dinde İmam olarak kabul ettikleri İmam A’zam Ebû Hanîfe ve onun en büyük ve güzîde iki talebesi olan İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed b. Hasan’ın hayatları, eski tabirle menkîbeleri hakkındadır. Hanefî mezhebinin bu üç büyük imamının doğum, nesep, fıkıh ve hadiste hoca ve talebeleri; ibâdet, verâ, takvâ, ahlâk yönünden fazîletleri, ilmî mücadeleleri, cerh ve ta’dil imamlarının onlar hakkındaki kanâatleri, diğer imamlarla aralarında geçen hâdiseler… Kitabı daha da önemli hale getiren ise yazarı İmam Zehebî, İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük hadis ve tarih âlimlerinden olmasıdır. Kitabı tahkîk eden zât ise bu toprakların 20. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük müdekkik ve münekkitlerinden olan İmam Muhammed Zâhid el-Kevserî’dir. İmam Kevserî, Hanefî mezhebinin ilk imamlarının tamamı hakkında çalışmaları vardır. İmam Ebû Hanîfe’nin bizim üzerimizdeki hakkı çok büyüktür. Bir büyük zâtın buyurduğu gibi, her gün en az bir Fatiha, üç İhlâs sûresi okuyup İmam Ebû Hanîfe’nin ruhuna hediye etmek her Müslümana lazımdır. Biz de bir nebze olsun onun bizim üzerimizdeki hakkını ifa etmek için bu kitabın tercümesini Müslüman kardeşlerimizin istifâdesine sunmaya çalıştık. Muvaffâkiyet Allah’tandır.
163.20 ₺ -
Bitkisel Kürlerle İlaçsız Tedavi
"Kimyasal ilaçlar, aşılar ve kemoterapi bütün dünyada tartışılıyor artık. Kimi hastalara faydaları var, senelerdir uygulanmalarının gerekçesi de bu. Peki ya yan etkileri? Bazen yan etki çok daha büyük olabiliyor, hasta faydadan çok zarar görebiliyor. Oysa tıp biliminin düsturu neydi: Primum nihil nocere! Önce zarar vermeyeceksin! Hastaya zarar vermeden tedavi etmenin yolu ise fitoterapi biliminden geçiyor. Bu bilim yetkin doktorların kontrolünde olduğu sürece, bitkisel ekstreler ve bitkisel ilaçlarla ağır yan etkilere maruz kalmadan iyileşmek mümkün. 20 yıllık klinik tecrübemle bitkilerin iyileştirici gücüne bizzat tanık oldum, binlerce hastayı tedavi ettim. Ağrıları nedeniyle ağlayarak, yürüyemeyecek halde gelip tam şifayla iyileşmiş romatizma hastaları; sağlığına kavuşup insülin kullanmayı bırakan diyabet hastaları ve vücudunda tümörden eser kalmamış kanser hastaları… Bu kitapta kronik hastalıklarda en etkili kürleri ve savaş stratejilerini sizinle paylaştım. Hekimlik deneyimim bana insan vücudunun bir bütün olduğunu öğretti. Bu mucize yapıyı sadece pankreastan, sadece tümörden, sadece eklemden, birbirinden bağımsız küçük küçük parçalardan ibaretmiş gibi görürseniz yolunuzu kaybedersiniz. Esas olan hastanın bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, hayatında olumlu değişiklikler yapması için yönlendirmek, hastalıklarla savaşma kabiliyetini geri kazandırmaktır. İnsanoğlu, dünya üzerinde 200 bin yıl boyunca ilaçsız yaşadı. Hastalıklardan korunmak ve hastalandığı zaman da iyileşebilmek için doğal tedavi yöntemlerine başvurdu. Ben ilaçsız yaşamın mümkün olduğunu söylüyorum. Ve iddia ediyorum, asıl zor ve acılı olan ilaçlı yaşam!” Dr. Ümit Aktaş
187.60 ₺ -
İbni Ebi Cemre Hazretlerinin Hayatı
İbni Ebi Cemre Hazretlerinin Hayatı Eserleri ve Müjdeci Rüyaları, Cübbeli Ahmet Hoca Yayıncılık Mütevâtir şekilde nakledildiğine göre; “el-Hikemü’l-‘Atâiyye” sâhibi Tâcüddîn ibn-i Atâillâh el-İskenderî (Kuddise Sirruhû) bir kere Seyyidü’l-Murselîn (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i rüyâsında gördü. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz ona: “Meşrikın (doğunun) ve mağribin (batının) sultânını hâlâ ziyâret etmedin mi?” buyurdu. Bunun üzerine kendisi: “Yâ Seyyidî! Meşrikın ve mağribin sultânı kimdir?” diye sorunca Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) İbn-i Ebî Cemre (Rahimehullâh)ın ismi hakkındaki diğer rivâyette zikredildiği üzere mim harfini be harfine tebdîl ederek (değiştirerek): “Abdullâh ibn-i Ebî Cebre’dir ki kime nazarı değmişse mutlaka eksikleri tamamlanır.” buyurmuştur. (İbnü Ebî Cemre el-Ezdî el-Mürsî el-Endelüsî, el-Merâi’l-hisân, Rüyâ no:70, sh:51) Bu rüyâ üzerine İbn-i Atâillâh el-İskenderî (Kuddise Sirruhû) onun yakınına defnedilmeyi vasiyet etmiş ve öyle de nasip olmuştur.
140.25 ₺ -
Peygamber Aşıkları
O, öyle bir güzel ki, âlemlerin Rabbinin Sevgilisi olacak kadar... Bütün kâinat O’nun hürmetine yaratıldı. Bütün Peygamberler peygamberlik nûrunu O’ndan aldı. Küfür ve vahşet zindanında körleşen kalbleri O’nun nûru aydınlattı... O, dünyada yegâne halâskârımız, âhirette en büyük şefaatçımız, mü’minleri Cennetle müjdeleyici, rahmete garkedici, Allah’a giden yolu gösterici. O, âlemlerin Rabbinin en sevgilisi... Bütün sıfatlarında... Güzellikte, olgunlukta, ilimde, hilmde, şefkat ve merhamette, beşerde bulunabilecek her şeyde tek ve eşsiz... Nasıl ki, âlemlerin Rabbi olan Allah bir ve benzersiz ise, O da benzerleri bütün insanlar ve peygamberler arasında bir ve yine benzersiz... İşte bu eser, O’nu lâyıkı vechile anlayıp nurunda pervâne olanların aşklarını dile getirmektedir. Sahabi aşkının muhteşem örneğini göreceğiz... O’nu sevenlerdeki aşk, iman, muhabbet ve heyecana şahit olacağız ve onun mucizelerinden nefes nefes gönlümüze dolduracağız... Allah’ın Sevgilisini sevmek... Onu nasıl seveceğiz? Sadece onu her şeyden üstün tutuyorum ve seviyorum demekle sevgimiz gerçekleşmez. Onu nasıl seveceğimizi yine o bize haber veriyor: Sünnetimi seven beni sevmiş olur. Beni seven kimse ise cennette benimle beraber olur. Mustafa Necati Bursalı - Peygamber Aşıkları - 978-605-5457-22-8
210.00 ₺ -
Kuranı Kerimdeki Tüm Dualar
KUR'AN-I KERİM'DEKİ TÜM DUALAR Faziletleri , Ne Niyetle Okunacakları, İçinde Geçtikleri Ayet-i Kerimelerin Tefsirleri ve Dua Sahiplerinin Kıssaları. Kuranı Kerimdeki Tüm Dualar - Ahmed Mahmud Ünlü - Cübbeli Ahmet Hoca Yayıncılık - Lalegül Neşriyat Kur'ân-ı Kerim'deki tüm dualar'ın faziletleri, ne niyetle okunacakları, içinde geçtikleri Ayet-i Kerimlerin tefsirleri ve dua sahiplerinin kıssaları.
330.00 ₺ -
Nurul İzah Tercümesi Fatih Kalender
Müellif-i merhum, Hasan b. Ammâr b. Alî eş-Şürünbülâlî, 16.yy. Mısırda yetişmiş büyük alimlerden olup Ezher'de müderrislik yapmış, müteahhir Hanefî fakihlerindendir. Usûl-i fıkıh, tefsir, hadis, kelâm, akaid, tasavvuf, Arap dili ve edebiyatı alanlarında da yetkin konumuda olan Şürünbülâlî, eserlerinde kullandığı dil sadeliği, verdiği bilgilerin güvenilirliği ve mantıkî örgüsünün sağlamlığı bakımından muasırı alimler tarafından da yaygın kabul görmüştür. Şürünbülâlî İslâmî ilimler sahasında pek çok eser kaleme almıştır. Bunlardan en meşhuru ve en çok okunanı taharet namaz ve oruç ibadetlerine dair "Nûru'l-İzâh" adlı eserdir. Eser günümüzde de ibadetler fıkhına giriş kitabı olarak okutulmaktadır. Mütercimler eseri kelime kelime ayriyeten arapça metinin altında tercüme ve izahatlarla günümüz şartlarında olması gereken en üzt düzeye getirilerek hazırlanmıştır. Hüsameddin Vanlıoğlu - Fatih Kalender - Abdullah Hiçdönmez - Emin Ali Yüksel Nurul İzah Tercümesi - Muallim Neşriyat - Isbn:
240.00 ₺ -
Ashabı Nebi Cennet Rehberi
Sevgili Okuyucularımız bu kitap kime niçin lazım??? Hadis okuyan ve okutanlar Siyer okuyan ve okutanlar Tefsir okuyan ve okutanlar Ve diğer şer'î ilimlerle meşgul olanlar derslerinizde sık sık adı geçen sahabeleri tanıyormusunuz ? Bakın İbn Abdülberr ne diyor... “Her kimin ki sözüyle hüküm verildi, onun şahitliğiyle bir icraatte bulunuldu ise elbette onun ismini, nesebini, adaletini ve halini bilmek lazımdır... Diğer nebîlerin ümmetleri nebîlerinin arkadaşlarını tanımayı kastetmediler. Halbuki onlar nebî ile ümmeti arasında vasıtadırlar...” İbn Abdülberr, el-İstiab, syf.19 O halde onları kolayca tanımamız için istifademize çok daha uygun olarak emsalinden farklı hazırlanmış (Hadisler, Haritalar, Araştırmalar, Çizelgeler ve Test ile Destekli) bu eseri sizlere önemle tavsiye ediyoruz. Ashab-ı Nebi Cennet Rehberi - Zeynep ATAY - ISBN: 9786059815796 - KitapKalbi Yayıncılık - Z.Atay
420.00 ₺ -
Nahiv Cümlesi Tam Kayıtlı
Kadim islam medeniyetimizin lisanı bilindiği üzere arapçadır. Yüce Kur'an-ı Kerim Arapça lisan üzere nazil olmuş, insanların maddi manevi hastalıklarına şifa olmuştur. Mukaddes kitabımız sadece Arap yarımadasına inen bir kitap değil, bilakis bütün kainata inmiş, toplumların "telakki bil kabul" ettiği değerler üstü manevi bir hikmet huzmesidir. Birçok toplum, Kur'an-ı Kerim'in eşsiz tesiri altında etkilenmiş, Rahman'ın hidayetine mazhar olmuşlardır. Bununla birlikte bu hidayet'in ehemmiyetine vakıf olan "Dava Adamları" ilkel şartlarda kilometrelerce mesafeler aşmışlar, islamiyetle tanışmamış toplumlara yağmur yüklü bulutlar olmuşlardır. İslamiyetin güzel hasletleri ile bezenmiş, "Örnek Şahsiyetler" olarak tarih sayfalarına isimlerini yazdırmışlardır. Arabıyla, Acemiyle bu gaye uğruna yaşam mücadelesi vermişler, nesilden nesile bu davayı ilel'ebet muhafaza etme şuuruyla mücehhez olmuşlardır. İşte nesilden nesile bu islami mefkûrenin ve davanın ulaştırılmasında, lisanın çok etkin bir rolü vardır. Kadim Medeniyetin gerçek kaynağına ulaşım, o medeniyetin dil bilgisini ve edebiyatını en iyi seviyede talim etmek ile mümkündür. Bu alanda eser husule getirmek ; "İla-i kelimetullah ve Emri bil maruf ve nehyi anil münker" dir şuurunu benimsemiş isimleri sayılamayacak kadar çok değerli Münevver Alim'ler yetişmiş ve eserler telif etmişlerdir. "Gaye, Mevla teala'nın halifesi olmaksa ömür ona feda olsun" düşüncesiyle ömürlerini rahle-i tedrisat da tüketmiş, fazilet ve erdem abidesi şahsiyetlere neler borçlu olduğunuzu hatırlatmak isteriz. Bu noktadan hareketle, Osmanlı medreselerinde yıllarca okutulmuş şu anda da birçok medresede okutulmakta olan, Tam Kayıtlı Nahiv Cümlesi adlı eseri, "İlme, İrfana Hizmet, İnsanlığa Hizmet" prensibi ile yola çıkan bizler, siz paha biçilemeyecek kadar değerli " ilim irfan yolcusu" kardeşlerimize takdim etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Rabbim ilimden layık-î vechi ile istifade edenlerden eylesin. (Amin) Nahiv Cümlesi - Mukayyed Nahiv - Arapça Nahiv - KitapKalbi Yayıncılık - 9786059815741
175.00 ₺ -
Asrı Saadette İslama Koşan Yahudiler ve Hristiyanlar
Asrı Saadet'te İslam'a Koşan Yahudiler ve Hristiyanlar Bekleniyordu. Son Resul, Semavi dinlerin samimi yolcuları tarafından bekleniyordu... Bütün belirtileri Kitaplarında yazıyordu. İşaretleri takip ediyorlardı. Onu bekliyorlardı... Son demler yaklaştıkça heyecanları artıyordu. Kimileri onun zuhur edeceği şehri bildiğinden yıllar önce Medine'ye göç etmişti. Kimileri takip ediyordu... Resul geldiğinde mührü gözleriyle gördüler, kulaklarıyla işittiler, cesur olanlar şehadet etti, kendi kavimlerine gelmediği için gururlarına yediremeyenler inkar ediyorlardı ama o büyük nur bütün ihtişamıyla parlıyordu. Peygamber Efendimizi bekleyen şanslı din mensupları O'nu görür görmez şehadet ettiler, kavimlerinden korkmadılar, kim ne düşünecek diye kalplerini karartmadılar ve iman ettiler. Hilal-Abdullah Kara, akıcı bir üslupla kaleme aldıkları eserlerinde tebliğin ilk dönemlerinde Yahudi ve Hristiyanlardan İslam'ı kabul eden büyük kahramanları anlatıyorlar.
78.00 ₺ -
İslam Tarihi 2 Cilt Takım
Muhtasar İslâm Tarihi adı altında yazmış olduğum bu eser, İslâm dininin, ne suretle kurulduğunu, hangi prensiplere dayandığını ve ne gibi şartlar altında muhafaza edilmeye gayret sarfedildiğini içine almaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile ortaya konan İslâm dininin esaslarını anlamak, tefsir ilminin gerektirdiği esbab-ı nüzûl’ ü bilmek ve olayların izahında gereken hakikatleri hadis-i şeriflerle öğrenmek; nihayet, insanın günlük hayatına giren bazı dinî meselelerin menşeini bilmek için Peygamberimizin hayatını iyi bilmek icap etmektedir. Bunu öğrenmeye çalışırken de önce İslâm Peygamberinin yaşadığı devri bir bütün halinde, yani o devri hazırlayan sebepleri, cahiliyye devrinin özelliklerini, geleneklerini ve âdetlerini bilmek; Arapların yaşayışlarını, düşünüşlerini ve sosyal durumlarını incelemek; Arabistan yarımadasının coğrafî, tarihî ve beşerî vaziyetini tetkik etmek ve nihayet Arabistan ve civarındaki dinleri gözden geçirmek icap eder. Bu itibarla, elinizdeki bu eser, Arabistan’ın cahiliyye devrinden başlayarak bugünkü İslâm devletlerine kadar olan bütün İslâm ülkelerinin geçirmiş oldukları tarihî evrimi huzurunuza sunmaktadır.
420.00 ₺