-
Teknik Traktör Lazım Patatesspor 2
Caynak Mahallesi’nin haylazları… Cumali, Mehmet, Ferhat ve tabii ki Köfteci… Macera peşindeler yine! Okuldaki futbol turnuvasına katılıyorlar bu sefer. Köfteci’ye teknik direktörlük görevi düşüyor. Ama onun bu işin üstesinden gelip gelemeyeceği, kocaman bir soru işareti. Nasıl olmasın ki! ‘Teknik direktör’ yerine, ısrarla ‘teknik traktör’ diyen biri o! Takın kemerlerinizi, başlıyor macera! Hazır olun heyecana ve gırgır şamataya!
56.25 ₺ -
Hac ve Umre Rehberi Ciltli
Müslüman için Hac, bir turizm alanı değil, Allah'a koşmanın, aklın alamayacağı şekilde teslim olmanın, sorgulamadan "lebbeyk" demenin tezahürüdür. Böylesi ulvi bir ibadetin kuşkusuz en önemli yönü niyet ve samimiyettir. Bunun yanında uyulması gereken kurallar, hata yapıldığında telafi etmek için yapılması gereken kefaret ve diğer şeyler ve de haccın sahih ve makbul olması için gerekenler mutlaka bilinmelidir. Elinizdeki bu kitapçık; hac ibâdeti için bilinmesi gerekenleri, bir hata vuku bulduğunda müracaat edilerek kolayca öğrenebileceğiniz meseleleri, kadın veya erkeğin hac veya umreyi nasıl yapacağını mümkün olduğu kadar sade bir dille anlatmayı hedeflemiştir. Maksadımız; çıkacağınız bu ulvi yolculukta sizlere bir nebze olsun yol göstermek ve o yüce mekanlardaki dualarınızdan hissedar olmaktır
100.00 ₺ -
Evliya Menkıbeleri Nefahatül Üns 2.Hm
Bu eser, tasavvufa dairdir. İçindekiler de tasavvufu sözde değil, özde yaşayanlardır. Bunların her biri, İslâm âleminin yetiştirdiği nadide çiçeklerdir. Koklamasını bilmek gerek. Bu eserde sizlere, halka halka veliler zinciri, bir başka deyişle ‘Mukaddes Makamlardan Huzur Nefesleri’ sunulacak. Doya doya içinize çekiniz. Zira ilâhi âlemden esip gelen lütuf rüzgârlarıdır. Öz kaynağı da rububiyet merkezidir. Bu nefesler her zaman bulunur; kendinizi onlara atmaya bakınız. Bu eseri okuyan kimselerin keremli huylarından, şefkat duygularından beklenen odur ki, Allah’ın veli kullarının uğurlu, pâk nefeslerinden, mukaddes ruhlarının feyizlerinden hallerini, vakitlerini hoş edeler. Bu eser, kudsiyet âleminde uçuşanları dile getirmekte, ünsiyet makamına iştiyak duyanların can burunlarına meşayihin pâk nefeslerinin kokularını ulaştırmaktadır. Ne mutlu gerçek manada bu zatların getirdikleri kokuları alanlara...
420.00 ₺ -
-
Ayeti Kerimelerin Işığında Sünnetin Hücciyeti
Ayeti Kerimeler Işığında Sünnetin Hücciyeti - Ömer Faruk Korkmaz Dirayet Yayınlarından çıkan Ömer Faruk Korkmaz imzalı Ayeti Kerimeler Işığında Sünnetin Hücciyeti adlı bu eserin takdiminde şöyle deniliyor: Sünnet-i Seniyye bütünüyle, kitabımızı doğru anlayınca manasını tahrif etmeye yeltendiler. Kur’an’ın muradullaha uygun bir biçimde anlaşılmasını yine O’nun kendisine tanıdığı teybin yetkisiyle ortaya koyan sünnet-i seniyye üzerinde şüpheler uyandırmaları gerekiyordu bunu yapabilmeleri için, Zira Kur’an’ın manasını muradullaha paralel şekilde müslümanlara aktaran sünnet-i seniyye idi. Bu yüzden, yapmak istedikleri bu manen tahrif hareketinin önündeki en büyük engel de doğal olarak sünnet oluyordu. Bu ve benzeri konuları ele alan Ayeti Kerimeler Işığında Sünnetin Hücciyeti adlı bu kitapta aşağıdaki soruların cevaplarını bulacaksınız. Sünnet İnkarcılığının Kısa Bir Tarihçesi... Sünnet İnkarcılığında Hindistan Neden Ön Planda? Sünnet İnkarcıları Neyi Amaçladılar veya neyi Amaçlıyorlar? Bidat Fırkalar Niçin Sünnet Düşmanlığı Yapmışlardı? Kuran Dışında Bir Vahiy Olmadığı İddiasının Temelsizliği Vahy-i Gayr-i Metlüvvü İsbat Eden Âyet-i Kerimeler Vahy-i Gayr-i Metlüvvün Hadis Rivayetleriyle İspatı Sünnet İnkarcılığının Akîdevî Boyutu... Peygamber Sadece Tebliğ ile mi Mükelleftir? Tebyinsiz Bir Kur an Düşüncesinin Açmazları Kuranın Sünnete Muhtaç Olması Ne Demektir? Kuranın "Mübîn/Apaçık* Olması Ne Demektir? Kuranda Hiçbir Şey Eksik Bırakılmamış mıdır? "Tebyin' Vazifesi “Kuranı Gizlememek" midir? Âyetlerde Geçen 'Hikmet'i Nasıl Anlamalıyız? Hz. Peygamberdin Hüküm Koyma Yetkisi... Sünnet'in Kuranı Neshetmesini Nasıl Anlamalıyız?
105.00 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 4.Cilt Rahle Boy Deri
Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü�l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi�nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. RUHU�L- FURKAN HAKKINDA GENEL MALUMAT Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü�l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi�nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU�L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: �Kur�an-ı Azîmü�ş-şan�ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur�an-ı Kerim�i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı�nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara�da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)�in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur�an-ı Azimü�ş-şan�ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur�an-ı Kerim�inin baş tarafına yazmış olduğu Kur�an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur�an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur�an-ı Kerim�inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur�an-ı Kerim�i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur�an-ı Kerim�i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur�an-ı Kerim�i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran�ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur�an-ı Kerim�i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerinin ıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur�an-ı Kerimi�nin kenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir.
583.20 ₺ -
Hadislerle Müslümanın Edep ve Ahlakı Karton Kapak
“Edep” kelimesi, insanın diğer insanlarla olan münâsebetlerinde veya günlük hayatında güzel ahlâk ve vasıflara sahip olması anlamına gelir. Çoğulu, “Âdab”tır. Fıkıh ıstılahına göre ise Edep, “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in sünnetine uygun olarak yapılan hareketlerdir.” Daha geniş ifadesiyle Allah’ın ve Peygamber’in emir ve yasaklarına uygun biçimde hareket etmektir. İmam Buhârî “el-Edebü’l-Müfred” isimli kitabını; Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in ahlâkî yaşayış ve emirleri ile ilgili hadislerini derleyerek meydana getirmiştir. Genel olarak, bir ahlâk ve âdâp kitabı olma niteliğini taşımaktadır. “el-Edebü’l-Müfred”, günümüz İslam dünyasının her yerinde, alimlerin, ilim öğrencilerinin, vâiz ve hatiplerin ve özellikle de edep ve ahlâkla ilgili hadis okumak isteyen hemen her müslümanın adeta bir el kitabı olmuştur. Bu eser; Kişiyi; ahirete yöneltecek, İslamî edep kurallarını elde etmesini sağlayacak, insanların gönüllerini kötülük ile çirkinlikten alıkoyacak, vücut organlarının korunup manevî eğrilikleri gidermeyi sağlayacak, hayır ile iyilikleri özendirecek ve kötülük ile çirkinlikleri engelleyecek mahiyetteki hadislerden meydana gelen bir kitap olmayı hedeflemektedir.
270.00 ₺ -
Aşka Adanmış Bir Ömür Hz. Hatice
Yeryüzünde aşk ve sevgi namına yaşanan tüm yakarışlar, tüm feryatlar, tüm yönelişler Hatice’nin aşk okyanusu yanında deryada damla kalırdı. Hz. Hatice örtülü bir hazine. Bu hazineyi keşfetmek için her şeyden önce geçmişin isi ve tozları arasından onun kutlu hayatının sırlı perdesini aralamak gerekiyor. O her şeyden önce Melek Cebrail’in emanetini sunduğu Kutlu Kişi’ye, kutlu davasında ilk kucak açan, ilk tasdik edendi. Gökle yer arasındaki sıratın ilk yolcusuydu. İlkler silsilesinin tek öncüsüydü. İlk Müslüman, ilk destekçi, ilk eş, ilk patron, ilk teşvikçi, ilk keşfedici, ilk öncü, ilk şehit; bu ve bunun gibi derinlemesine bir bakışla analiz etmemiz gereken bir “ilkler kahramanı” idi. Hem de kadının bunca horlandığı bir dönemde ve coğrafyada bunu başarmış bir güzellikler kalesiydi. O bir iyilik meleği değildi, sadece insana verilmiş erdemleri en iyi işletmiş örnek bir insandı. Sağlam kişiliği, muhteşem iradesi, bilgisi, görgüsü, becerisi, basireti, ticarî zekâsı ve sosyal saygınlığıyla tüm kadınlara örnek olacak bir rol modeldi. Onun rol model şahsında göreceğiz ki kadın gerçekten gül goncası. Resul’e en çok sevdirilen... Nesilleri yönlendiren, insanlığa yön veren... Şefkatin ve sevginin zengin renkleriyle Resul’ün gönül gamını gideren bu güzellik abidesini anlamak için, bu satırlarda birlikte bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz...
231.00 ₺ -
Tenbihül Gafilin Gafillere Nasihatler 2 Cilt
Ebu’l-Leys Semerkandî (rahmetullahi aleyh) Hazretleri büyük bir Hanefi fakihi ve müfessirdir. Onun zahirî ilimlerdeki üstünlüğü, ilk dönem tasavvuf klasikleri arasında yer alan Tenbihü’l-Gafilîn isimli eserinin özel bir öneme sahip olmasını sağlamıştır. Çünkü bu eser ehl-i sünnete bağlı, sahih tasavvuf anlayışını yansıtmaktadır. Bu kıymetli eseri, tam metin olarak Hüseyin Okur’un tercümesiyle yayınlıyoruz. Tenbihül Gafilin Gafillere Nasihatler - Semerkand - Pozitif Dağıtım - 9786055455538
784.00 ₺ -
Çarşafı Şerif Risalesi
Hür Kadının Kıyafeti Çarşafı Şerif Risalesi Mustafa Hacıoğlu Örtünme mevsime ve modaya göre değil, âyete göre olmalıdır. Çünkü tesettür kişiye göre değişen bir tarz (şekil) değil, reforme edilemeyen ve ölçüsü belli olan bir inanç meselesidir. Kitabın ÖN SÖZ’ünden kısaca Örtünme emrinde de olduğu gibi, Rabbimizin tüm emirlerini yerine getirmedeki amaç, şekilciliğin ötesinde takva ya ulaşmak ve yüce Allah’ın rızasıdır. Bu eserde İslamda örtünmenin şekli detaylı delillerle ısbatlanmaya çalışışmış kapsamlı bir çalışma yapılmış emek sarf edilmiştir. Rabbimiz rızası için kılsın. Ancak, bir mümine kadın bu şartlara uygun örtüye şeklen bürünüp kalben bürünmese, benimsemese ve gereğine uygun hareket edip örtüsünün namusunu muhafaza etmese terazide kıymeti olmaz. Nitekim İslâm’ın esasını teşkil eden TAKVA, onca ayetlerde vurgulanmıştır. İnsanları Allah’a ulaştıracak, onun rahmetine, sevgisine kavuşturacak örtünme ise TAKVA ELBİSESİ ile olur. A’raf suresi’nin 26. Ayetinde: “Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek örtü ve bir de süs elbisesi indirdik. Fakat TAKVA ELBİSESİ hepsinden hayırlıdır.” buyrulur. Bir diğer……….. HZ. FATIMA NE VASİYET ETTİ KUR’AN’DA “ÇARŞAF” YAZIYOR MU? ABDÜLHAMİD ÇARŞAFI YASAKLATMIŞ MIYDI? BAŞ ÖRTÜSÜ HAKİKATEN BİR SEMBOL MÜ? SADECE ÖRTÜNMEK YETER Mİ? KAPANMAK KÖLELİK Mİ HÜRRİYET Mİ? ÇARŞAF MI TÜRBAN MI? TESETTÜR KANSERE SEBEP Mİ? TESETTÜR, KEMİK ERİMESİ YAPIYOR MU? BAŞI ÖRTMEK SAÇ DÖKERMİ? ÇARŞAF-I ŞERİF HAKKINDA NE DEDİLER? İBRET DOLU TESETTÜR HİKÂYELERİ Ve daha fazlasını bu kitapta bulacaksınız…
105.00 ₺ -
Dürretül Vaizin Vaazlar Sohbetler Kıssalar
Önsöz: Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, "Din nasihattir" buyurarak müslümanların birbirlerine hayır öğütte bulunmalarının ehemmiyetine işaret etmiştir. Bir mümin için öncelikler vardır. Bunların başında Allah Teâlâ´ya iman, ilk sırada yer alır. Tabiî ki Allah´a iman, sadece "inandım" demekle yerine gelmiş olmaz. Nitekim ayet-i kerîmede: "İnsanlar ´inandık´ demekle, imtihandan geçirilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut süresi (29), 2) buyurulur. İşte dinin Allah için nasihat oluşunun ilk basamağı Allah´a imandır. O´na şirk koşmamak, O´na kulluk ve ibadette ihlaslı davranmak, daima Allah´a itaat üzere olmak, O´na isyandan şiddetle kaçınmak, Allah için sevmek, Allah için buğz etmek, Allah´a itaat edene dost, isyan edene düşman olmak, Allah´ı inkar edenlerle cihad etmek, nimetlerine şükretmek, insanları bu sayılan vasıflara davet ve teşvik etmek, bütün insanlara nezaket göstermek; işte bunlar Allah´a imanın gereği ve dinin Allah için nasihat oluşunun îcabıdır. Müslümanın bütün söz ve davranışlarında bunların gereğini yerine getirmesi, hem dünyada hem de ahirette kendisine fayda verir. Hz. Ömer-i Fâruk (r.a), "Nasihatçileri olmayan ve nasihatçileri sevmeyen bir millette hayır yoktur." buyurmuştur. Evet, bir müslüman olarak başta nefsimize sonra genişleyerek ailemize, akrabalarımıza ve tüm insanlığa nasihatçi olma durumundayız. Nasihat dinin direğidir. Resûlullah (s.a.v) pek çok hadisi şeriflerinde, Müslümanların başlarına gelecek en önemli afetin nasihati ve tebliği terketmek olduğunu vurgulamıştır. Nasihat, öğüttür, iyiliği emirdir, güzel ahlaktır. Nasihat İslam´ı, teslimiyet şuuru içerisinde edebiyle ve adabıyla yaşayıp insanların bunu yaşamasında rehber olmaktır. Nasihatçi olabilmek için İslam´ı güzel yaşamak, Allah Teâlâ´nın, Resûlullah´ın (s.a.v) emir ve yasaklarını iyi bilmek gerekir. Bunlar iyi bilinmediği takdirde nasihat fayda vermeyeceği gibi muhatabın yanlış bilgilendirilmesi de söz konusudur. O bakımdan nasihatçinin başvuracağı eserler son derece titiz hazırlanmış olmalıdır. Dürretü´n-Nâsihîn... İnsanların birbirlerine iyiyi ve doğruyu öğütlediği toplumlar daima müreffeh ve köklü milletler olmuştur. Bunun en yakın ve bariz örneği Osmanlı İmparatorluğudur. Osmanlı, yüzyıllar boyu İslam´ı ve onun insanın hayatına hayat katan prensiplerini halkına uygulatmasıyla yüzyıllar boyu ayakta kalmış bir imparatorluktur. Bir devlet halkıyla devlettir. Halkı onu ayakta tutan, onu var edendir. İşte Osmanlıyı Osmanlı yapan, İslamiyet´in emirlerini titizlikle riayet eden, din-i mübinin ikamesi için nasihati elden bırakmayan halkı olmuştur. Dikkat edilirse Osmanlı halkının arasında en çok okunan ve hatta nesilden nesile, ciltleri eskiyip parçalanana kadar devam eden eserler, vaaz nasihat kitapları olmuştur. Ahmediyye, Muhammediyye, Envaru´l-Âşıkîn, Müzekkin Nüfus, Nefahat ve daha niceleri. Osmanlı gibi din adına kurumsallaşmış müesseseleri bulunan bir devlette böyle eserlerin okunması ve hatta bunun da ötesinde basılıp halkın hizmetine arzedilmesi, onların içerik ve kaynak açısından aslında ne kadar güvenilir olduğunun bir göstergesidir. İşte Osman Hopavî (rah), İstanbul´da (Kostantiniyye) tertip ettiği bu kitabını dine irşad noktasında hizmet edenlerin istifadesine sunduğunu, bunun için de, vaaz ve sohbet için en muteber hadis, haber ve menkıbeleri seçtiğini belirtiyor. Biz de günümüze dek ulaşmış bu eseri tekrar gözden geçirerek siz kıymetli okuyucularımızın istifadesine sunmayı arzuladık. Kitabı tercümede çok titiz davrandık. Bütün ayetlerin yerlerini gösterip hadislerin tahriclerini yapmaya azami gayret gösterdik. Bunun yanında sahabe ve tabiin kavillerinin geçtikleri kitapları işaret etmeye çalıştık. Kitapta geçen pek çok hadis, haber ve hikayenin, İmam Gazâlî (rah), İsmail Hakkı Bursevî, (k.s), Kurtubî, İbn Kesir gibi daha ismini zikredemediğimiz pek çok zatın kitaplarında rastladık ve bu da kitabın kaynak noktasında ne derece titiz olduğunu bizlere göstermiş oldu. Hadisleri tahric ederken, elimizin altında bulunan müsned, sahih, sünen, zevâid, musannef, etraf ve mustahrec gibi eserlerin yüz elli beşine yakınını inceleme imkanını bulabildik. Kalemimizin kaymış olabileceği muhtemel yerler olabileceği dolayısıyla okuyucularımızın tashih kalemlerini bekliyoruz. Kitapta zaman zaman ayet ve hadislerin Arapça metinlerini vererek sohbet eden kişilerin istifade etmesini, vaaz ettiği kitlelere daha tesirli olmasın ümid ettik. Zira ayet ve hadislerin Arapça aslından okunması gönüllerle ayrı bir huzur ve tatmin verir. Hulasa Dürretü´n-Nâsihîn´i kaynak olarak verilebilir bir eser haline getirdiğimize inanıyoruz. Çalışmamda bana büyük destekleri olan Karaca Yayınevi kurucularına da, değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor ve bu mukaddes hizmetlerinin devamında başarılar diliyorum. Gayret bizden Tevfik yüce Allah´tandır. -Muhammed Taha
260.00 ₺ -
Haçkalı Baba
Yerinde çok ciddi ve celâlli, yerinde şakacı, lâtifeci pür-cemâl bir veli olan Haçkalı babanın asıl adı Mustafa Tarhan dır. (1849-1949 Trabzon-Akçaabat-Düzköy)Kad efleha men tezekka (Arınan iflah eder) ayeti doğrultusunda hep arınmayı tavsiye ederek,akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim bütünlüğünde Muhammedi Neşeyle miraç etmiş bir kutup yıldızıdır. Bu kitabta bu yıldızdan parıltılar sunmaya çalışacağız sizlere. Yâ Selâm!..
98.00 ₺ -
Mehmed Muhyiddin Üftade
1490larda Bursa da bu dünyaya gelen, 1580lerde öte dünyaya giden Üftade Hazretlerinin asıl adı Mehmed Muhyidindir. Üftade Hazretleri Bursa da medfundur. Babası Manyaslı, Anası Hamamlı Kızık Köyündendir. Çocukluk yıllarında anası bir gece rüyasında onu süt deryalarına dalıp çıkarken görmüş. Gördüğü düşü kocasına anlatmış. Kocası Ali Efendi: Süt ilim ve irfana işarettir, hatun! İnşallah oğlumuz ilim irfan sahibi bir insan-ı kamil olur, demiş ve hakikaten de bu rüya zaman içerisinde aynen zuhur etmiş. Yâ Selâm!..
105.00 ₺ -
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca, bütün dünyada, yediden yetmişe, her dilden ve her dinden insana ulaşan çok zarif bir arif. Hakdan, Hakikat tan taviz vermeden herkese ve her kesime hitab eden cihânşumul bir bilge. Hiçbir şekilde yozlaşmadan herkesle ve her kesimle uzlaşan bir cilve çiçeği. Aykırı görüntülerle doğruları abideleştiren bir dahi. Eğri duyguları, eğri düşünceleri, eğri davranışları zerafetle doğrultan bir eğitimci. Güzelim İslamiyeti makyajla kirletmeyen sade ve berrak bir fakih. Herkesin ilgisini çeken, fakat hiçkimseyi fitneye sürüklemeyen fitnesiz bir güzel. Her şeyde varolan hikmeti, gaflete gelip atlamayan, yakalayan bir hâkim. Zora şere başvurmadan zafere ulaşan bir kahraman. En kaba saba insanları bile nükteyle törpüleyip inceltebilen bir lâtifeci. Her alanda söz sahibi münevver bir mütefekkir. Kırkkandilin kandil kitabları arasında, dünyanın en net en berrak adamı olan Nasreddin hocanın bulunmaması Bir eksiklikti.Bu derlemeyle o eksikliği kapatmaya çalıştık. Yâ Selâm!...
84.00 ₺ -
Nefsin Terbiyesi
"Eğer sen de bu büyük nimetlerden biraz olsun nasip almak istiyorsan aklını başına toplayıp nefsinle mücadeleye çalışmalısın. Dünya fâni, herşeyi de fâni! Bu marifetullah gönülde olursa ona ne ölüm olur, ne de bir şey. Ölüm de ona, bu âlemden diğer bir aleme intikalden başka bir şey değildir." M. Zahid Kotku Yakın tarihimizin manevi büyüklerinden ve abide şahsiyetlerinden merhum Mehmed Zahid Kotku rahmetullahi aleyh Hocaefendinin, nefsin sıfat ve özelliklerini tanıtmak ve menfi tesirlerinden kurtulma yollarını göstermek için kaleme aldığı bir eserdir. Ona göre nefsi terbiye edip ruhun emrine âmâde hale getirmenin ilk şartı günahları tanıyıp onlardan kaçınmaktır. Bu yüzden kitapta büyük ve küçük günahlar çeşitli kaynaklar esas alınarak sayılmış, kendisine has formatla yeniden sunulmuştur. Eserin bir kısmı kendi el yazıları ile ve bir kısmı da ziyaretçilerinin kâtipliği ile meydana getirilmiştir. Daha önce çeşitli baskıları yapılan Nefsin Terbiyesi, bu baskısında ciddi anlamda gözden geçirilmiş; bir takım tashih gerektiren kısımlar düzeltilmiş; âyet, hadis, kelâm-ı kibâr ve şiirlerden kaynağı tespit edilebilenlerin kaynağı gösterilmiştir. Okuyucunun anlamasını kolaylaştırmak için sayfa içerisinden çıkarılan kimi anlaşılması zor kelime ve kavramların o sayfadaki geçtiği yerde ne anlama geldiği, küçük bir sözlük şeklinde hemen sayfanın kenarında verilmiştir. Eserin meydana getirilmesinde yararlanılan kaynaklar tespit edilerek, haklarında kısa bilgiler verilmiştir.
178.50 ₺ -
Damat Tercümesi 4.Cilt
Bu güvenilir eser, Hanefi İslam Hukuk ilim adamlarından merhum İbrahim b.Muhammed el-Halebi'nin "Mültekal Ebhur" adlı değerli ve meşhur eserinin metniyle birlikte, yine Hanefi İslam Hukuk ilim adamlarından olan aynı zamanda necip milletimizin bağrından çıkmış bulunan Abdurrahman b.Şeyh Muhammed b.Süleyman el-Hanefi olan zatın yazmış olduğu "Mecmaul Enhur" adlı şerhin tercümesidir. Bilindiği gibi "Mültekal Ebhur"un metni üzerine merhum Mehmet Efendi tarafından "Mevkufat" adlı çok değerli bir şerh yazılmıştır. Bu şerh, engin ilmi kabiliyetiyle bilinen merhum hocamız üstad Ahmet DAVUTOĞLU tarafından günümüzün Türkçesine çevrilerek sadeleştirilmiştir. Ancak "Mültekal Ebhur" adlı bu eserin üzerine şerh olarak yazılan "Mecmaul Enhur" adlı çok değerli eserin tercümesi bu güne kadar yapılmamıştır."Macmaul Enhur" adlı bu eser yıllarca gerek OSmanlı döneminde ve g erek Cumhuriyet döneminde İslam Hukukunun tüm konularında kendisine fetva kaynağı olarak başvurulan değerli eserlerden biri olmuştur. İşte bu eser, acizane tarafımdan tercüme edilmiş olup; okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Bana bu eserin tercümesini yazmada yetenek kazandıran ve onun yardımı olmadan hiçbirşey olamayan Yüce Rabbim'e sonsuz şükürler eder ve bu tercümenin bütün okuyucularıma iki dünya mutluluğunu sağlamasını Yüce Allah(c.c)'tan niyaz ederim. • Alışverişler Bölümü • Yeminleşme Bölümü • Dava Bölümü • Alım Satım Bölümü • Vekalet Bölümü • Şahitlik Bölümü • Miras Bölümü • Tutuklanma Bölümü • Kaza Bölümü • Kefalet Bölümü • Faiz Bölümü
175.00 ₺ -
Gazali
Yıllardır ülkemizde Gazâliye ait birçok eser tercüme edilmiş olmasına rağmen onun hayatını ve fikirlerini, görüşlerini, ilmî yüceliğini, bir değer ve abide olarak doğrudan bize anlatan hiç bir eser yoktu. Bu güne kadar Gazâliyi, bütün yönleriyle her hangi bir kimse bize anlatamamıştı. Halbuki Şiblî gibi büyük bir değer, son asrın çok cepheli âlimi, ilim âleminin hizmetine böyle bir eseri çoktan sunmuştu. Bize düşen görev ise bu eşsiz eseri kültür dünyasına kazandırmak olmalıydı. Böyle bir eserin, İslam dünyasına sayısız eserler kazandıran Şiblî gibi büyük bir âlim tarafından yazılmış olması çok çok önemlidir. Çünkü kısacık ömrüne bu kadar eser sığdıran İmam Gazâlî gibi bir fikir önderinin hayat hikayesini, eserlerini, fikirlerini, talebelerini, yaşayış tarzını vs… anlatmak ancak onun işi olurdu. O, ilim dünyasında kanatlı bir kuş gibi uçan, madde ve mana sırlarına aşina olma derecesine ulaşmış, bu sebeple de kendisine Hüccetül İslâm unvanı verilmiş bir dâhiyi anlatarak, esere çok büyük bir değer kazandırmıştır. Bu eseri okuduktan sonra Gazâlî hazretlerini iyice tanımış olacaksınız. Tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz. Eserin ilmî durumunu göz önünde tutarsanız bunun sebebi kendiliğinden meydana çıkmış olur. Çünkü Şiblî: Meşhur dehası ve üstün ilmî değeri ile Gazâlî’yi o kadar ayrıntılı incelemiş ve o kadar güzel bir üslûp ile okuyucularına nakletmiştir ki, insan bu eseri okurken çok derin ilmî mevzuları bile bir konuşma edası içinde kavramakta ve anlamaktadır.
176.80 ₺ -
Nüzul Sırasına Göre Kuranı Keri̇min Türkçe Meali̇ Ve Muhtasar Tefsiri
Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili adlı eseri, Prof. Dr. Hamdi Döndüren’in titiz çalışmalarıyla sadeleştirilmiş ve çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ilave edilerek düzenlenmiştir. Özellikle hüküm ayetlerinde ve gerekli görülen bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar eklenmiştir. Nüzul Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri başlığıyla neşredilen bu eser de aynı eserin nüzul sırasına göre tertip edilip düzenlenerek okuyanların istifadesine sunulmuş halidir. Bu tertipteki gayemiz ise, Kur’an’ın nazil olmaya başladığı zamandan, son ayetlerin inip vahyin tamamlanıncaya kadarki süreci adım adım takip etmek, bir nebze de olsa o iklime girmeye çalışmaktır.
225.00 ₺ -
Dinde Ölçülü Olmak
Din adına konuşan üç insan tipi vardır. Birincisi; dinin emirlerini olduğu gibi kabul edip, o doğrultuda yaşayanlar. İkincisi; dinin emirlerini abartarak, olmayan şeyleri dindenmiş gibi gösterenler. Üçüncüsü; dinin emirlerini yok sayıp toptan reddedenler. Bu çalışma; İslam’ın davet metoduna uygun olarak hem yapısı hem de zaman itibariyle çok önemlidir. Çünkü görüş ve yaşam tarzı olarak bir takım aşırılıkların, günümüzde İslami akımlarda yaşandığı aşikârdır. Şeriat dilindeki aşırılığın, Hıristiyanlardaki fundamentalizm (köktendincilik) ve laiklerin kullandığı fanatizm kavramlarıyla karıştırılmış olması ve bu yüzden bunları birbirinden ayırmak gerektiği de aşikârdır. Bazı çevrelerin de aşırılıkla mücadele bahanesiyle İslam’la savaştıkları da bilinmektedir. Dine ait konuları, bazı kimseler eksik algılayarak bazıları da abartarak yanlışlığa düşmektedir. İşin hakikati ise iki kesim tarafından da ziyan edilmektedir. Bu eser; İslam’ın iki temel dayanağı, Kur’an ve Sünnetin yol gösterdiği ölçülere göre hazırlanmıştır. Buna göre dini, ölçüyü kaçırmadan yaşamak gerekir. Aşırılığa kaçmaya lüzum yoktur. Bundan böyle, özellikle din adına konuşan insanların bu eseri dikkate alarak değerlendirme yapacakları temennimizdir. “Dinde Ölçülü Olmak” herkesin başucu kitabı olmalıdır.
258.40 ₺ -
Ehli Sünnet Akaidi Pezdevi
Bu eser Ehli Sünnet vel Cemaat ilkelerine, sadık kalınarak, Tevhid ilminden yola çıkarak hazırlanan bu eser, daha çok ilim erbabından ziyade, alt kesimler için hazırlanmıştır. Sapık bid'at ehlinin görüşlerini çürütmek için bu eser yeterlidir. Bu kitabı okuduktan sonra doğru yoldan sapılmayacağını hidayetten de kayılmayacağını anlayacaksınız. Bu kitabı okuyanlar Ehli Sünnet yolundan ayrılmayacaklardır. Ehli Sünnet yolu ki Hz.Peygamber (S.A.V) yoludur. Allah cc. Hiçbirimizi bu yolldan ayırmasın. Amin. Maturidi itikadına göre hazırlanmıştır. Çok faydalı bir eserdir. 100 den fazla meseleye cevap verilmiştir.
228.00 ₺ -
İmamların Fıkhi İhtilaflarinda Hadislerin Rolü
Fıkhi konnularda ilgilenen akademik çevrelerin ihtilaf sebepşeri her müslümanın iş hayatında son derece önemlidir. Bu gibi durumlarda Kur'an-ı Kerimden sonra devreye Hadis-i Şerif'ler girer. İşte bu eserin hazırlanmasındaki ana sebeplerde netice ile ilgilidir. Konulara ihtilaf noktrasından bakılacağı için şu yöntemler takip edilir. 1- İmamların nazarında Hadislerin değeri nedir? 2- Hadislerle amel etmek ne zaman caiz olur? 3- İmamların Hadisleri anlamadaki ihtilafları nelerdir? 4- Görünüşte birbiriyle çelişen hadisler karşısında takip edilecek yöntem nedir? 5- Hadislere olan bağlılıkların farklı seviyelerde olmasından doğan ihtilaflar nelerdir? Tüm bunların açıklanması bu kitapta mevcuttur. Bu kitap; İlmi ve akademik çevrelerin başvuru kitabıdır.
102.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 18.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
324.00 ₺ -
Din Sosyolojisi
Ağırlıklı olarak Din Sosyolojisinin tarihi ve teorilerini içeren bu kitap hem bilim adamları hem de öğrencilerden oluşan uluslar arası bir okuyucu kitlesi için tasarlanmıştır. Sonuç olarak, aynı zamanda bir bütün olarak din sosyolojisini ve ister Avrupalı isterse Amerikalı olsun sunulan bireysel yazarları da incelemeye açık bir çalışmadır... Bu eser bir "ders kitabı" olarak tasarlanmasa da, sosyolojik düşüncenin tarihine dini olaylara uygulandığı biçimiyle belgeli bir girişi temsil eder ve hem lisans hem de lisansüstü düzeylerde pekâlâ bir ders kitabı olarak okutulabilir. Her bireysel yazarla ilgili kritik tartışmaları üstüne basarak vurgulamaksızın çerçevesi zaten belli olan bir metnin ağırlığını aşağı düşürmemek için bu böyle yapılmıştır. Kitapta çoğu din sosyologu olmak üzere, felsefeci, sosyolog, psikolog, antropolog, tarihçi, ilahiyatçı, din felsefecisi, din psikologu, din antropologu, dinler tarihçisi ve din fenomenologlarından oluşan altmış sekiz bilim ve fikir adamına başlık açılarak, beş kadar kişiye de bu başlıklar altında yer verilerek ve bütün bunlar tarihi bir kronolojiye göre ele alınmış bulunmaktadır. Kitap bu haliyle yukarıda sıralanan tüm disiplinlere açık interdisipliner bir çalışma olup bütün bu alanlarla ilgilenen okuyucular için bir başvuru kaynağıdır.
259.00 ₺ -
Tıbbı Bitkileri Doğru Kullanma Rehberi
İlaç firmalarının sözünden çıkmayan bir kesim, güzelim tıbbi bitkileri ot-çöp diye aşağılamaya çalışırken, bir kısım uyanık pazarlamacılar da bunları mucize, her derde deva, kesin çözüm olarak lanse ediyor. Bitkileri kullanmanın çok zor olduğu yönünde bir intiba yaratmak isteyenler de var. Hepsi yanılıyor! Bu kitap, tıbbi bitkilerle ilgili zihinlerde yer etmiş yanlışları düzeltmek için yazıldı. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler eğitimi görmüş ve çocukluğundan beri işin mutfağında yer almış Nazım Tanrıkulu, bitki gerçeğini pratik formüllerle açıklıyor. Kitap, bitkileri yetiştirmeden toplamaya, kurutmadan saklamaya, hangi bitkinin hangi kısımlarının kullanılacağına kadar yararlı ipuçları içeriyor. Farklı çay yapımlarından şurup kaynatmaya, tentürden macuna, kremden merheme, buğudan losyona, gargaradan banyoya, aromaterapiden doğal boyamaya kadar tıbbi bitkilerle ev ortamında yapabileceklerinizi toplam 89 reçete eşliğinde anlatıyor. Evet, bunların adı reçete. Çünkü birileri kabul etse de etmese de tıbbi bitkilerle tedavi artık modern tıbbın içinde! Sonuçta bu kitapla artık her evde bir yeşil eczane olacak. Bundan sonra Lokman Hekimi uzakta aramaya gerek kalmayacak.
167.50 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 17.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
324.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 16.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
324.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 15.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
324.00 ₺