-
Divan Tercümesi
İslâm âleminde yazılmış en güzel, en manidâr birkaç divândan biridir. Mevlâna Abdurrahman Câmî’nin ve Hâfız’ın divânları gibidir. Seyyid Abdülhakîm Arvasî hazretleri, Arabî divânlardan Ömer İbn-i Fârıd’ın, Fârisî’den Mevlânâ Hâlid efendimizin divânlarını takdim ve tercih ederdi. Mürşidi, Seyyid Fehim hazretlerinin torunu Tâhâ efendi’ye, Mevlânâ Hâlid’in DİVAN’ını hediye ettikleri zaman: “Bu Divân’ın kıymetini bil. Bunu çok oku. İstanbol’a bedeldir. Hâşâ! Yanlış söyledim, dünyaya bedeldir” buyurmuşlardı. Bizim tercümeye gelince: Çok büyük kısmı zâhirî bir tercüme olup kelimelerin lügat manâları esas alınmıştır. Mümkün mertebe vezin ve kafiye kalıblarına uyarlamaya gayret ettik. İşâret, manâ, teşbîh, temsil taraflarına çok eğilmedik. Şiir hâlinde çevirmeye giriştiğimizden, şiir icabı, bazı ufak ayrılmalar olmuş olabilir. Kafiye ve vezin gereğine bir de bizim eksikliğimizi eklersek, okuyanların bizi afv etmeleri belki daha kolay olur; yoksa Mevlânâ Hâlid hazretlerinin Divân’ını tercümeye, hem de şiir hâlinde tercümeye kalkışmak akıldan uzak olduğu kadar, edebden de uzaktır. Ancak Divân’ı okumak isteyenlere bir kolaylık olabilir. Yani bu tercümemiz, tam Divân olmayıp, ondan haber veren bir numûnedir.
105.00 ₺ -
Açıklamalı Kolay Arapça
Bu kitap, kendi kendinize Arapça'yı öğrenebilmeniz için hazırlanmıştır. Konular, resimli olarak anlatılmış, hem Arapça okunuşu verilmiş, hem de Türkçe manâsı sunulmuştur. Teferruâta girilmeksizin, kaidelerin en çok kullanılanları verilmiştir. Kitapta, Arapça'yı hiç bilmeyen ve öğrenmeye yeni başlayan kimse esas alınmış, konular birbiriyle irtibatlı olarak verilmiştir. Arapça'ya âşinalığı olanlar da, günlük konuşmalar bölümünden istifâde edebilirler. Ayrıca, daha önce öğrenmiş oldukları kaideleri, kitaba arada bir göz atarak, hatırlayabilirler.
130.00 ₺ -
15 Temmuzda Tankları Vuran Ebabiller
KIYAMET KOPMUŞTU SANKİ, KULAKLARINI TIKADI Müfettiş, emniyette nöbetçiydi. Dosyaya gömülmüş çalışıyordu. Kulakları sağır eden korkunç uçak sesleri ile irkildi. Pencereler zelzeleye tutulmuş gibi şangırdadı, bina sarsıldı. Çok zaman geçmeden korkunç sesler tekrar duyuldu. Müfettiş, telefon sesiyle irkildi. Ahizeye uzandı. Duydukları onu can evinden vurdu: Gölbaşı Polis Özel Harekât, savaş uçakları tarafından vurulmuştu. Arka arkaya gelen telefon haberleri ile müfettiş sarsıldı. Savaş uçakları Ankara ve İstanbul üzerinde alçak uçuş yapıyordu. Tanklar kışlalardan çıkmış; meydanları, köprüleri, kavşakları işgale başlamıştı. Başbakan, içişleri bakanı, emniyet genel müdürü emniyetin alarma geçmesini istiyorlardı. Bütün polis personeli göreve çağrıldı. Darbecilere karşı koyacaklardı. Müfettiş, çok geçmeden Gölbaşı Polis Akademisi'nin de vurulduğunu öğrendi, elliden fazla şehit vardı. Terörle Mücadele Başkanı Turgut Aslan, hileyle Jandarma Genel Komutanlığı'na çağrılmış ve rehin alınmıştı. Darbeciler, polisi hedef almışlardı. Müfettiş, emniyeti alarma geçirdi. Emniyete baskın verileceğini tahmin ediyordu. Kapı önünde tedbir aldırdı, vurucu timle duvar dibine pusuya yattı. Çok geçmeden zırhlı araçlar ve tanklar sökün etti. Savaş başladı. Uçak gürültüleri gökleri doldurdu, emniyetin üstüne bomba savurdular. Müfettiş, kulaklarının sağır olduğunu sandı, sanki kıyamet kopmuştu...
110.50 ₺ -
Sohbetler 5.Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
244.85 ₺ -
Sohbetler 4.Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
244.85 ₺ -
Sohbetler 3.Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
244.85 ₺ -
Sohbetler 2.Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
244.85 ₺ -
Osmanlıda Derin devlet ve 2 Abdülhamit
Hafızamızdaki aşırı uçlardan biri Sultan II. Abdülhamit Han’dır! Herkes onu kendi siyasi tercihine göre yorumlamış, ‘Ulu Hakan’la ‘Kızıl Sultan’ arasına sıkıştırılıp, kavga odağına dönüştürülmüştür. Kuraldır: Her ‘ifrat’ kendi ‘tefrit’ini üretir! İki tarafın, bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmuş fanatikleriyle, tarihi gerçeklerin sadece işlerine yarayan bölümlerini alan tipleri, tarihi kişilerle olaylara salt tarih ilmi açısından yaklaşan dürüst tarihçiyi de konudan soğutmuşlar. Dolayısıyla gerçek Abdülhamit’le gerçek Vahdettin, tarihimizin diğer bazı ‘gerçek’leri gibi kaynayıp gitmiş... “Son karar sizin” demiyorum çünkü hepimizin beynine yapışıp kesinleşmiş birtakım karar ve kanaatlerimiz var. Bu yüzden son kararı yine tarihe bırakıyorum. Hasbihalimizi, Sultan II. Abdülhamit’in “Tarih tekerrürdür” diyenlere verdiği bir cevapla bitirelim: “Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor”.
63.00 ₺ -
Saltanattan Cumhuriyet Yakın Tarihimizin Sır Perde
- Osmanlı'nın Demokrasi Anlayışı - Cumhuriyet Türkiye'si Kurulurken - 19 Mayıs'ta Gerçekten Ne Oldu? - 23 Nisan'da Hangi Meclis Toplandı? - En Çok Tartışılan Padişah: Sultan Vahdettin - Yakın Tarihimizden Bir Kesit - Lozan Hezimetine Doğru - Lozan'dan Bugüne Yansıyanlar - Yarım Kalan Yemin: Misak-ı Millî - "Taraflar" ve "Taraftarlar" - "Geri Kalmışlığımızdan Padişahlar Sorumlu" İmiş! - "Mahalle Baskısı" mı, Devlet Baskısı mı? - Siyasi Hesaplaşmaların Sahnesi: İstiklal Mahkemeleri - İzmir Suikastı - Adamlar ve İdamlar - Bitmeyen Tartışma: Kılık-Kıyafet Meselesi - Nihayet "Şapka İnkılâbı" da Yapılıyor… - Sehpada Bir Âlim: İskilipli Atıf Hoca - Çok Partili Demokratik Sisteme Geçiş Süreci - Menemen Olayı - Demokrasi Denemesi: Demokrat Parti'nin Kuruluşu - Cumhuriyet'in İlk Partisi: CHP - Demokrat Parti'nin Doğuşundan 1960 İhtilaline - Yakın Tarihin Düşündürdükleri - Gerçekleşemeyen Tasavvur: Dinde Reform - "Yüzellilikler Olayı" Nedir? - Şeyh Said İsyanı Neden Çıktı? - Kâzım Karabekir Paşa Gerçeği - Bir Alacakaranlık Kuşağı: Yakın Tarih - İnkâr Fırtınaları - Türkiye İsmi Nereden Geliyor?
63.00 ₺ -
Beylikten Hükümdarlığa Osmanlı Padişahları
Osmanlı İmparatorluğu; en geniş zamanında üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış, Akdeniz'i imparatorluğunun sınırları içerisinde bir göl haline getirmiştir. İstanbul'un fethi bazı tarihçilere göre Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. 623 yıl süren Osmanlı tarihi boyunca 36 padişah gelmiş ve üç kıtada çınar ağacı gibi kök salmış olan Osmanlı Devleti, bir Cihan İmparatorluğu olmuştu. Altı asır boyunca dünyaya hükmetmiş olan Osmanlı, ilahî ve yüce değerlerden ilham alarak, gittiği yerlere adalet, şefkat ve medeniyet götürmüş, insanlığı ön planda tutarak dünyayı aydınlatmıştı. Osmanlı'nın mirası olan topraklarda onun eserleriyle yaşayan bugünün nesli, Osmanlı tarihi hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olamamaktadır. "Beylikten Hükümdarlığa Osmanlı Padişahları" isimli eser, insanımızın kendi şanlı tarihini biraz olsun öğrenmelerine katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu gibi altı asır sürmüş olan bir tarihi, tek ciltlik bir eserle anlatmak mümkün olmadığından bu kitapta sadece devletin başı olan padişahlar ve onların dönemindeki önemli olaylara yer verilmiştir. Elinizdeki eser, farklı kaynaklardan istifade edilerek, akıcı bir üslup ile kaleme alınmış ve çok sayıda resim, gravür ve harita ile görsel zenginlik kazandırılmıştır. (Tanıtım Bülteninden)
77.00 ₺ -
Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler
Cesarete âşık olan yeniçeriler bu cesaret gösterisinden sonra, Padişah'ı takip etmeye başladılar. Nihayet ordular Çaldıran Meydanı'nda karşılaştı. Kanlı bir savaş sonucu Yavuz Padişah, Çaldıran Zaferi'ni (23 Ağustos 1514) kazandı. Bu zafer sadece Anadolu'yu değil, İstanbul'u da kurtarmıştır. Daha da önemlisi hilafetin yollarını Osmanlı'ya açmıştır. Yavuz'un amacı, kendi sözlerinde şöyle ifadesini bulmaktadır: "Ben bu saltanatı, ümmete hizmet içün pederumun elinden aldum ve ıslâh-ı âlem (İnsanların ıslahı ile mutluluğu) uğruna birader ve biraderzadelerimi (Kardeşlerimi ve çocuklarını) feda eyledum... Ben uykularımı, rahat ve huzurumu terk ile din-i mübînin te'yidine uğraşıyorum. Eğer İslâm'ı ihya etmek (geliştirmek, hayata geçirmek, yaşamak ve yaşatmak) maksudunuz (isteğimiz, niyetiniz) değilse, benum de nefs-ül emirde saltanata kat'a hevesum yoktur." (Eğer bu yoldan hedefe gidemeyeceksem, sizin de böyle bir amacınız bulunmuyorsa, padişahlıkta gözüm yoktur)."
77.00 ₺ -
İmamı Azamın Ebu Hanifenin İtikadi Görüşleri
XVII. yuzyıl Osmanlı alim ve burokratlarından Beyazizade Ahmet Efendi de ifade ettiğimiz bu kanaati taşıdığı için, Ebu Hanifenin inanç sistemini ve duşunce dunyasını ortaya koymak uzere çalışma içine girmiş ve eserlerinden derleyip, konularına göre tertip ederek el-Usulul-munife lil-İmam Ebi Hanife adıyla bir telif meydana getirmiştir. Herkesin şerh ve haşiye ile meşgul olduğu bir dönemde böyle bir çalışma yapmakla da buyuk bir hizmet görmuştur. Biz de bu duygularla söz konusu eserin edisyon kritiğini yapıp tercume ettik ve Turk okurlarının faydalanmasına sundu.
251.25 ₺ -
Osmanlıca Güzel Yazı Alıştırmaları
Osmanlıca çabuk ve kolay yazma ihtiyacından doğan rik'a hattı; "Harekesiz olup dîvanî yazısındaki harflerin biraz daha kısılarak şekillerinin sâdeleştirilmesinden ve kavis meyillerinin azaltılıp harekette sür'atin çoğaltılmasından ibâret yazı" şeklinde ta'rif edilmiştir. Kim tarafından ne zaman ortaya konulduğu kesin olarak bilinmeyen rik'a hattı, 19. asırda Bâb-ı Âlî Kalemi'nde gelişmiş, Osmanlı'nın resmî yazısı haline gelmiştir. Rik'anın iki çeşidi vardır: Birincisi, Bâb-ı Âlî Rik'ası; diğeri, İzzet Efendi Rik'asıdır. Bab-ı Âlî Rik'ası, tezyînden çok, sür'atli not tutma gayesiyle, devlet makamlarında kullanılan günlük el yazısıdır. İzzet Efendi Rik'ası ise, sür'atli not tutmaktan ziyade, rik'a hattının san'at yazısı haline gelmiş çeşididir. Rik'a yazısı hafif sola meyilli olarak yazılır ve kelimenin son harfi satıra oturtularak mistarı oluşturulur. Ancak kelime sonunda bulunduklarında ha, ayın, mim gibi harflerin zâid kısımları satır çizgisinin altında kalır. Bu yazıda güzelliği yakalayabilmek için harflerin aralarındaki tenâsübe özellikle dikkat etmek gereklidir. Bu çalışma, günlük yazdığımız yazıları, tuutuğumuz notları daha düzgün, daha okunaklı bir hâle getirme gayesiyle hazırlandı. Çalışmamızın daha güzellerine bir basamak olması duâsıyla...
77.00 ₺ -
Masada Kaybedilen Vatan
Lozan’a giden heyetteki başkan İsmet İnönü hariç hiç kimse, bir zaferle dönüldüğü kanaatinde değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin hemen hemen bugünkü sınırının çizildiği Lozan Antlaşması, Türkiye’de antlaşma öncesi var olmayan hangi değeri ya da toprağı kazandırdı? Bu soru Lozan’a “zafer” gözüyle bakanların cevaplandırması gereken bir sorudur. Lozan’da heyetin herhangi bir ihmal veya acziyeti mevcut mudur? Ve bu acziyet neticesinde kaybedilen toprak var mıdır? Bu soru da Lozan’a “hezimettir” gözüyle bakanların payına düşen ve cevaplandırmaları gereken sorudur.
214.20 ₺ -
Türkçe Çevirileriyle Arapça Seçme Hikayeler 3
Bir ekip çalışmasıyla değişik kaynaklardan derlenen ve üzerinde birtakım değişiklikler yapılan hikâyeler, beş ayrı kitap olarak tasnif edilmiştir. Her hikâyenin sonunda, ilgili hikâyede geçen kelimeler ve Türkçe anlamları parçaya uygun olarak sıralanmış, ardından Arapça metnin Türkçe çevirisi verilmiştir. Birinci ve ikinci kitaptaki hikâyelerde, Arapçayı yeni öğrenmeye başlayanlar göz önüne alınarak, sözcüklerin tamamına yakını harekeli olarak yazılmıştır. Arapçada bütün harflerin sessiz olduğu ve bu harflerin harekeler vasıtasıyla seslendirildiği malumdur. Bu açıdan harekeli verilen ilk iki kitabın öğrenciyi belli bir düzeye getirmesi amaçlanmıştır. Üçüncü, dördüncü ve beşinci kitaplarda ise, giderek azalan bir şekilde, yalnızca gerekli görülen yerlerde harekeleme yapılmıştır. Böyle yapılmasının sebebi, öğrencinin günlük hayatta harekesiz olarak karşılaştığı metinlere nüfuz etmede başarılı olmasıdır. İlk iki kitapta belli bir yol kat eden öğrencilerin, harekenin azaldığı üçüncü, dördüncü ve beşinci kitaplardaki hikâyeleri okumada zorluk çekmeyeceği düşünülmektedir. Her hikâye sonunda yer alan hikmetli sözler, atasözleri ve bilmeceler ile renkli ve zevkli bir okuma kitabı serisi sizi bekliyor.
201.60 ₺ -
Kutül Amare Osmanlının Son Tokadı
I. Dünya Savaşı sırasında General Charles Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri, Osmanlı kuvvetlerinden kaçarak Kut şehrine sığınır. Karşılarında mücadeleden vazgeçmeyen, inatçı, Kûtü’l Amâre’yi İngilizlere bırakmayı aklından bir an bile geçirmeyen Osmanlı birlikleri vardır. Bir yandan açlıkla bir yandan Osmanlı kuvvetleri ile mücadele eden İngiliz birlikleri, Kûtü’l Amâre’yi geçip Bağdat’a ulaşmak için tüm imkânlarını kullanırlar. Ancak İngilizlerin hesap etmedikleri tek şey; her ne pahasına olursa olsun, çetin çatışmalara, esir düşmelere, verilen şehitlere, açlığa, sefalete rağmen Osmanlı’nın Kûtü’l Amâre’yi İngilizlere bırakmayacak olmalarıdır. Kûtü’l Amâre; Süleyman Askeri Bey’in, Mehmet Muzaffer’in, Hamza Osman ile Gazi Osman’ın, Murat Çavuş’un, Mehmet Fazıl Paşa’nın, Albay Nurettin Bey’in ve Halil Paşa ile cefakâr askerlerinin yazdığı destandır… Kûtü’l Amâre; Osmanlı’nın son tokadıdır… “İşte Türk kararlılığının İngiliz inadını kırdığı birinci olayı Çanakkale’de, ikinci olayı burada görüyoruz.” “Bugüne Kut Bayramı adını veriyorum. Ordumun her ferdi her yıl bugünü kutlarken, şehitlerimize Yasinler, Tebarekeler, Fatihalar okusunlar. Şehitlerimizin yüce ruhları şad olsunlar, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcülük etsinler.” Mirliva (Tuğgeneral) Halil 6. Ordu Komutanı
88.80 ₺ -
Sade Güzellik
Güzelleşmek adına boş yere fazla para harcama dönemi artık bitiyor! Kimyasal kozmetiklerin vücudunuzu zehirleme riski de ortadan kalkıyor!Hepimiz kimyasal kozmetiklerin birçok zararını biliyoruz ve hemen her gün ortaya çıkan yeni zararlarını da öğreniyoruz. Bugüne kadar onlarca doğal güzellik formülü içeren kitap yayınlandı ama ya formüllerin zorluğu ya da bilgilerin eksikliği sebebi ile tam çare olamadı. Sade Güzellik kitabı bu anlamda her derde deva pratik çözümleri ortaya koyuyor.Uzun yıllar uzman olarak makyözlük, saç tasarımcılığı ve estetisyenlik yapan Seda Sakacı, evde kolaylıkla yapıp uygulayabileceğiniz, cilt ve vücut bakımınız için gerekli tüm doğal kozmetikleri sizlere sunuyor. Doğallığı seçen kadınlar için genç ve güzel, erkekler içinde hoş ve yakışıklı kalmanın sırlarını açıklıyor.Sıradan güzellik reçetelerinin yer aldığı bir kitap değil bu! Öyle ulaşılması zor, adı duyulmamış malzeme ya da uygulamalarla işi çıkmaza sürüklemiyor. Hem doğal malzemeyi doğru yerden almanın hem de formülleri pratik bir şekilde uygulamanın yolunu gösteriyor. Cilt tipi nasıl belirlenir? Hangi cilt tipine hangi yağ kullanılır? Cildin erken yaşlanması ve kırışması nasıl engellenir? Beyazlamış saçlar nasıl doğal rengine döndürülür? Akne derdinin dermanı ne? Nasırdan nasıl kurtulursunuz? Yumuşak, bakımlı el ve ayaklara sahip olmanın kolay formülleri neler? Bu ve güzelleşmek için yanıt aradığınız pek çok sorunun cevabı 100 özel formül eşliğinde bu kitapta… İster anti-aging tonikle gençleşin ister kremle selülite son verin! Siz yeter ki doğal olanı seçin!Kitabın Bölümleri:1. HANGİ KOZMETİK ÜRÜNLER GERÇEKTEN DOĞAL? • Kozmetik Ürün Alırken Etikete Aldanmayın! • Kendi Kozmetiğinizi Kendiniz Yapın • Doğal Kozmetik Yapımında Ana Malzemeler • Doğal Tonikler • Aromaterapi Nedir? • Uçucu Yağlar Nasıl Elde Edilir? • Vücut Uçucu Yağlardan Nasıl Etkileniyor? • Uçucu Yağları Kullanırken Dikkat Edilecek Noktalar2. CİLDİMİZİ DOĞRU TANIYALIM! • Deri (Cilt) Nedir? • Cilt Sorunlarının Kaynağı Ne? • Cildimizin Durumunu Nasıl Anlarız? • Cilt Tipi Nasıl Belirlenir? • Cilde Uygulanan Vitaminlerin Faydaları Neler? • Cildin pH Düzeyi Ne Olmalı? • Asırların Temizlik ve Güzellik Sembolü, Nasıl Zararlı Hale Döndü? • Gerçek ‘Doğal’ Sabun Nasıl Olur? • Doğal Sabun Nereden Bulunur?3. CİLDİN ERKEN YAŞLANMASINI VE KIRIŞMASINI ÖNLEME YOLLARI • Yaşlanma Nedir? • Ciltte Doğal Yaşlanmayı Nasıl Yavaşlatabiliriz? • Cildin Erken Yaşlanmasının Sebepleri Neler? • Güneş Yağları, Cildimizi Güneşin Zararlı Işınlarından Korur mu? • Vücudumuz Güneş Yağlarından Nasıl Etkileniyor? • Erken Yaşlanmaya Sebep Olan Serbest Radikaller Neler? • Antioksidanlar Erken Yaşlanmayı Önler mi? • Anti-aging Nedir?4. CİLTTE GÖRÜLEN HASTALIKLAR VE DOĞAL ÇÖZÜMLER • Selülit • Cilt Çatlakları • Benler • Akne • Yaralanmalar Cildi Nasıl Etkiler? • Lekeler • Egzama • Sedef • Uçuk • Mantar • Nasır5. CİLT İÇERİDEN NASIL BESLENİR? • Güzellik, Önce İçimizden Başlar! • Cilt Yaşlanma Hızını Genetik Miras mı Belirler? • Cildi Besleyen En Önemli Maddeler • Vitaminleri Alırken Dikkat Edilecek Noktalar • Esansiyel Yağ Asitlerinin Önemi • Yeterli Sağlıklı Yağ Alıp Almadığımızı Saptamanın Kolay Yolu • İyi Bir Cilt İçin Yapılacaklar • Güzelleştiren Yiyecekler • Selülit ve Beslenme6. CANLI, PARLAK VE BEYAZLAMAYAN SAÇLAR BİR HAZİNEDİR! • Sağlıklı Saç Nasıl Olur? • Fazla Saç Dökülmesinin Sebepleri Neler? • Kepek Nedir? • Saçlar Neden Beyazlar? • Beyazlamış Saçları Eski Rengine Dönüştürmek Mümkün mü? • Kuru Saçlara Nemlilik Sağlayan Bitkiler • Yağlı Saç Bakımında Kullanılan Bitkiler7. DOĞAL KOZMETİK FORMÜLLERİ • Temizleyiciler • Tonikler • Nemlendiriciler • Maskeler • Ağız, Göz ve Dudak Bakımı • El ve Ayak, Dirsek ve Diz Bakımı • Rahatlatıcı ve Canlandırıcı Banyolar • Doğal Kokular
20.10 ₺ -
Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça 3
Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça serimiz altı kitaptan oluşmaktadır. Bu seriyi yayınlamaktaki hedefimiz, Türkiye’de Arapça öğrenmek isteyen herkesin ağır gramer yükü altında ezilip yılgınlığa düşmeden temel kaidelerle dili pratik olarak konuşup anlamasını sağlamaktır. Bu yüzden bilgi yığınından ziyade bol tekrara önem verilmiştir. Konular; modern metodla, resimlerle açıklanmıştır. Ayrıca her dersin sonunda yeni kelimelerin okunuşları ve anlamları verilmiştir. Gerek ders ve gerekse alıştırma olarak verilmiş ifadeleri sesli olarak tekrarlamaktan bıkmayınız. Bu sizin öğrendiğinizi tam öğrenmenizi sağlayacak ve sizi dilde belli bir seviyeye getirecektir. Aynı titizlikle devam edecek olan serimizin diğer kitaplarıyla kademe kademe dile aşinalığınız artacak ve kolaylıkla Arapça’yı konuşup anlayabileceksiniz.
114.00 ₺ -
Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça 2
Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça serimiz altı kitaptan oluşmaktadır. Bu seriyi yayınlamaktaki hedefimiz, Türkiye’de Arapça öğrenmek isteyen herkesin ağır gramer yükü altında ezilip yılgınlığa düşmeden temel kaidelerle dili pratik olarak konuşup anlamasını sağlamaktır. Bu yüzden bilgi yığınından ziyade bol tekrara önem verilmiştir. Konular; modern metodla, resimlerle açıklanmıştır. Ayrıca her dersin sonunda yeni kelimelerin okunuşları ve anlamları verilmiştir. Gerek ders ve gerekse alıştırma olarak verilmiş ifadeleri sesli olarak tekrarlamaktan bıkmayınız. Bu sizin öğrendiğinizi tam öğrenmenizi sağlayacak ve sizi dilde belli bir seviyeye getirecektir. Aynı titizlikle devam edecek olan serimizin diğer kitaplarıyla kademe kademe dile aşinalığınız artacak ve kolaylıkla Arapça’yı konuşup anlayabileceksiniz.
114.00 ₺ -
Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça 1
‘Resimlerle Herkes İçin Pratik Arapça’ serimiz altı kitaptan oluşmaktadır. Bu seriyi yayınlamaktaki hedefimiz, Türkiye’de Arapça öğrenmek isteyen herkesin ağır gramer yükü altında ezilip yılgınlığa düşmeden temel kaidelerle dili pratik olarak konuşup anlamasını sağlamaktır. Bu yüzden bilgi yığınından ziyade bol tekrara önem verilmiştir. Konular; modern metodla, resimlerle açıklanmıştır. Ayrıca her dersin sonunda yeni kelimelerin okunuşları ve anlamları verilmiştir. Gerek ders ve gerekse alıştırma olarak verilmiş ifadeleri sesli olarak tekrarlamaktan bıkmayınız. Bu sizin öğrendiğinizi tam öğrenmenizi sağlayacak ve sizi dilde belli bir seviyeye getirecektir. Aynı titizlikle devam edecek olan serimizin diğer kitaplarıyla kademe kademe dile aşinalığınız artacak ve kolaylıkla Arapça’yı konuşup anlayabileceksiniz.
114.00 ₺ -
Yasini Şerifin Meal Tefsiri Esrar ve Havassı
Bütün gün ve saatlerinin dolu olduğunu bildiğimiz kıymetli insan Melih Yuluğ Beyefendiye yapması için teklife cür'et ettiğimiz zaman "Tasavvuf âşıkı münevver Türk halkına böyle bir eser kazandırılmalıdır" fehvâsınca sâdeleştirme görevini üzerine alarak, birçok remizler hâlinde verilen meseleleri de açıklığa kavuşturmak ve aynı zamanda şerh ve ilâveler yapmak suretiyle bu kitap bugünkü şekline gelmiştir. Bunu söylemekle kitap kusursuz oldu demek istemiyoruz. Elimizden gelenin esirgenmediğine işaret etmek istiyoruz.
270.00 ₺ -
Kuranı Kerim Meali ve Muhtasar Tefsiri Orta Boy
ÖNSÖZ Elmalılı Muhammed Hamdi 1878 yılında Antalya’nın Elmalı İlçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimi ile hafızlığını Elmalı’da tamamladı. Tahsilini ilerletmek için dayısı Mustafa Efendi ile birlikte İstanbul’a gitti ve Küçük Ayasofya Medresesi’ne yerleşti. Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam ettiği Kayserili Mahmud Hamdi Efendi’den icazet aldı. Bundan sonra hocası Büyük Hamdi, kendisi Küçük Hamdi diye anılır oldu. Bu sırada devam ettiği Mekteb-i Nüvvâb’ı birincilikle bitirdi. Kendi gayretiyle edebiyat, felsefe ve mûsiki öğrendi. Avrupaî tarzda bir meşrûtiyet yerine İslâm’a uygun bir meşrûtiyet modeli geliştirmek için çalışmalar yaptı. Beyazıt Medresesi’nde iki yıllık ders-i âmlık görevinden sonra II. Meşrûtiyet’in ilk meclisine Antalya mebusu olarak girdi. Daha sonra Şeyhulislâmlık Mektûbî Kalemi’nde görev aldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât da fıkıh, Medresetü’l-mütehassısîn’de usûl-i fıkıh, Süleymaniye Medresesi’nde mantık ve Mülkiye Mektebi’nde vakıf hukuku dersleri okuttu. Israrlı teklifler üzerine Damad Ferit Paşa’nın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf nâzırı olarak görev yaptı. 15 Eylül 1919’da âyan heyeti üyeliğine tayin edildi. İlmî rütbesi de Süleymaniye Medresesi müderrisliğine yükseltildi. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerinde görev yaptığı gerekçesiyle İstiklal Mahkemesi’nce gıyabında idam kararı verildi ve Fâtih’teki evinden alınarak Ankara’ya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı. Muhtemelen İttihad ve Terakki Cemiyeti üyesi olduğu için suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul’a döndü. Bu arada Metâlib ve Mezâhib adlı eseri Türkçe’ye çevirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir tefsir hazırlatma kararı alınca, Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılı’ya teklif etti. Elmalılı bu teklifi kabul ederek yazmaya başladı ve “Hak Dini Kur’an Dili” adını verdiği eserini vefatından önce bitirmeye muvaffak oldu. Uzun süre müptelâ olduğu kâlp yetmezliğinden 27 Mayıs 1942’de vefat etti ve Erenköy Sahrayıcedid mezarlığına defnedildi. Elmalılı, bu eserini muteber ehl-i sünnet kaynak tefsirlerinden alıntılar yaparak, bazen katılmadığı görüşleri tenkid ederek hazırlamış, hüküm âyetlerinde daha çok Hanefi mezhebine uygun bilgiler vermiştir. Aklî bir zaruret olmadıkça âyetlerin mutlaka açık anlamlarını esas almıştır. Meselâ; Muhammed Abduh’un Fil sûresini tefsir ederken ebabil kuşlarının attığı taşların kızamık veya çiçek mikrobu taşımış olabileceğini ileri sürmesi örneğinde olduğu gibi, zorlama te’villeri Kur’an’ı tahrif olarak değerlendirmiştir. İlk defa Diyanet İşleri Reisliği tarafından yayımlanan Hak Dini Kur’an Dili adlı eserinin (İstanbul 1935-1938) daha sonra birçok baskısı yapılmıştır. Tefsirin sadeleştirmeleri de yapılmıştır. Biz kendi üslubumuz çerçevesinde sadeleştirdiğimiz meale, çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ekledik. Özellikle hüküm âyetlerinde ve gerekli gördüğümüz bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar ekledik. Şunu hemen belirtelim ki Elmalılı, Türkçe diline hakim olduğu halde, meal ve tefsirinde Arapça ve Farsça kelime ve terkipleri önemli ölçüde muhafaza etmiştir. Özellikle mealde uzunca âyetlerin parçalarını birleştirmeden parçalar halinde ve ayetteki sırayı koruyarak vermekle yetinmiştir. Ayetlerin büyük ölçüde birleştirilmemiş parça anlamı mealde yer almıştır. Biz mümkün oldukça bu parçalı meal metodunu korumaya çalışmakla birlikte, günümüz insanının Türkçe olarak o âyetin bütününden alması gereken mesajı vermeye çalışan bir üslup gözettik. Umarız okuyucu Türkçe bakımından bir üslup birliği ve bir insicam içinde meydana gelen akıcılığı fark edecektir. Aşağıda konu ile ilgili birkaç örnek verilmiştir; Elmalılı asıl metin: “Senden evvel de rasûl olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehl-i zikre sorun bilmiyorsanız! Beyyinelerle ve kitaplarla… Sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nâsa anlatasın ve gerek ki tefekkür edeler!” (Nahl, 16/43-44). Sadeleşmiş metin: “Biz, senden önce de, ancak kendilerine vahyettiğimiz erkekleri, elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun! Onları açık delillerle ve kitaplarla gönderdik. Sana da bu Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirilenleri insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar!” (Nahl, 16/43-44). Elmalılı asıl metin: ‘Haydi’ buyurdu; ‘erdirildin dileğine yâ Musa! Şanım hakkı için, biz lutfeylemiştik sana diğer bir defa daha..’ Sadeleşmiş metin: -(Allah) dedi: “Ey Musa! İstediğin sana verildi.” - “Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.” (Tâ-hâ, 20/36-37). Elmalılı asıl metin: “Biz dediler, bunun başına devam edip durmaktan asla ayrılmayız, ta dönünceye kadar bize Musa.” (Tâ-hâ, 20/91). Sadeleşmiş metin: -Onlar dediler: “Musa bize dönünceye kadar buna tapmaktan asla vazgeçmeyiz!” (Tâ-hâ, 20/91). Elmalılı asıl metin: O halde dediklerine sabret de Rabbine hamd ile tesbih eyle güneş doğmadan evvel ve batmadan evvel; gece saatlerinde de tesbih et, gündüzün etrafında da ki rızaya erebilesin.” (Tâhâ, 20/130). Sadeleşmiş metin: O halde onların söylediklerine sabret; güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamdederek tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbih et ki, hoşnutluğa eresin. (Tâhâ, 20/130). Burada, metin tashihi, ayet ve dipnot kontrollerini dikkatlice yapan kızım Fatmanur (Döndüren) ve eşi Bayram Andak'a teşekkürü bir borç bilirim. Böyle bir çalışma yapmaya muvaffak kıldığı için Yüce Allah’a hamd eder, eksik ve kusurlarımızın bağışlanmasını dilerim. Çalışma bizden, başarı ve sonuç Yüce Allah’tandır. Sadeleştiren ve Dipnotlar Ekleyen: Prof. Dr. Hamdi Döndüren 2012 -Bursa
294.00 ₺ -
Sahih-i Buhari Muhtasarı 4 Cilt
Buhârî, halk arasında Sahîh-i Buhârî diye şöhret bulan el-Cami'u's-Sahih adlı eseri 600.000 kadar hadis arasından seçerek 16 yılda meydana getirdiğini, her bir hadisi (veya babı) yazmadan önce mutlaka boy abdesti alarak iki rekât namaz kıldığını söylemiştir. Eserini tamamladıktan sonra onu devrin en büyük hadis otoriteleri olan Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main ve Ali b. el-Medini'ye göstermiştir. Bu âlimlerin hepsi es-Sahih'i beğenmiş, dört hadis hariç içindekilerin sahih olduğuna şehadet etmiştir. Ukayli bu dört hadis hakkında; ‘Son söz Buhârî'nindir. Onlar da sahihtir.’ Demiştir. Buhârî, el-Cami'u's-Sahih'te bir hadisi çeşitli yerlerde değişik isnadlarla tekrar ettiğinden, eserdeki hadislerin yerlerinin eksiksiz tesbit edilmesi kolay olmadığı gibi sahabe ve tâbiin sözleri hariç muallak, mütabi' ve mükerrerlerle birlikte kitapta 9082 rivayetin ve 25.000'den fazla isnad zincirinin bulunması eserden yararlanmayı güçleştirmektedir. Bu güçlüğü gidermek amacıyla erken dönemlerden itibaren muhtelif çalışmalar yapılmış, bunlardan bazılarında tekrarlar ve isnadlar gibi sadece hadis uzmanlarını ilgilendiren hususlar ayıklanmıştır. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri de Zebidî’nin et-Tecridü’s-Sarih’i, Sahîh-î Buhârî’nin en meşhur muhtasarlarındandır.
720.00 ₺ -
Kelam İlmine Giriş Tenhikul Kelam
Abdullatif Harputi (1842-1916), dirayetli bir kelâm âlimidir. İlk derslerini, Harput Müftüsü Ömer Naimi Efendi 'den almıştır. Sonra Istanbul'a giderek Fatih medre-selerine devam etmiş, devrin müderris ve âlimlerin huzurunda icazet almak sure-tiyle erken bir yaşta "Beyazıt Medresesi " dersiamlığına atanmıştır. Onun bu ilmi otoritesi, Medresetü'l Vaizin ve Osmanlı Dârül Fünfın gibi devrin önemli ilim merkezlerinde müderrislik yapmasına imkân sağlamıştır. Hayatı 19. Asrın sonu ile 20. asrın başına tekabül eden Harputi , yenilikçi bir anla-yışla "Yeni Devir İlm-i Kelâm" öncülerinin arasına girmiştir. Nitekim "Tenkıhu'l Kelâm F'i Akâid-i Ehli'l- İslâm" adlı eserini telif ederken dönemin itikad, ahlak, felsefe, sosyal ve kültürel yapısına dikkat çekerek şöyle demiştir: "Daru'l-Fünğn-ı Osmaniye'de Kelâm İlmini tedrisle görevlendirildiğimde, dinin esas inançlarını içeren, inatçı ve çağdaş dinsizlere karşı koyan bir kitap arayışına girdim. Geçmiş Ehl-i Sünnet kelamcılarına ait böyle bir kitaba rastlamadım. Kelâm ilmi duruma ve konuma göre tedvin edilmelidir. İşte bunlar, beni tedris ve müzakere ortamında böyle bir kitabı yazmaya sevk etti. Bunu hak olan dinimizi ve doğru olan kitabı-mız', hile ve saptırma yoluyla savaşanların saldırısına karşı savunmak için yaptım. İslam inanç esaslarımızı, sahih kelâm kitaplarından derleme yoluna gittim. Sonuçta kitap, içerdiği konular bakımından çağdaş dinsizleri tenkit konusunda akıl sahiplerine örnek olabilecek bir şekle geldi."
174.00 ₺ -
Savaşçıların Efendisi Alparslan
Cumâ sabahı eşsiz Sultan Alparslan her zamankinden biraz daha farklıydı. Askerinin karşısına çıktığında o bir sultan gibi değildi. Fakat sanki etrafındaki neferlerinden herhangi biriydi. Askerlerinin de ona davranışlarında büyük bir saygı vardı. Ama ona bir İmparator gibi de yerleri öperek, secde vaziyeti alarak yapmacık davranmıyorlardı. Yiğitlerinin arasında bir nefer gibi dolaştı. Onların yüzlerine baktı, gözlerindeki zafere susamışlığı hisseti. Kendisi gibi askeri de kalabalık Bizans ordusundan korkmamıştı. Bu esnada Sultan Alparslan'ın bir şey söylemeksizin onların yüzlerini ve gözlerini okuyan ifadelerle gezişini diller târif edemezdi. Sanki neferler bakışlarıyla şöyle diyorlardı; "Bizim yanımızda sizin gibi mert bir Sultan olduktan sonra, ölüme de gideriz, zafere de... Sen yeter ki emir ver, bize ölümün hangi tarafta olduğunu göster, Sultanım!"
180.90 ₺ -
Gençler İçin Tarih
Tarihler altı Nisan 1453'ü gösterirken, yıllardan beri hazırlıkları süren kuşatma neredeyse başlayacaktı. Sultan Mehmed Han, son emirlerini verdi; "Aslanlarım, artık sözün bittiği ve savaşın başladığı zamana Allah'ın izni ile ulaştık, büyüklerimizin dualarını aldık. "Sonra topçulara dedi ki; "Artık iki tonluk gülle atan toplarım ateşe başlasınlar, diğer küçük bataryalar da onlara katılsınlar." Sonra da havancılara dönerek emrini sürdürdü; "Havancılarım ise, Haliç'teki düşman donanmasına havan ateşi açsınlar." Sonra büyük ordusunun diger sınıflarına da şu emri verdi; "Bu arada mancınıklarım, yürüyen kulelerim, uçan füzelerim durmasın, üzerlerine düşeni yerine getirsinler. Haydi Allah'a emanet olun."
147.40 ₺ -
Hadisler ve Hikayelerle HAC VE UMRE
Allah Rasûlû (s.a.v.) şöyle buyurdu: Umre ibadeti, bir sonraki umreye kadar işlenecek günahların affına sebeptir. Gereklerine uygun olarak yerine getirilmiş, günah ve isyan karıştırılmamış, ihlâs ve samimiyetle tamamlanmış haccın karşılığı ise ancak cennettir
63.65 ₺ -
Allahın Arslanı Hazreti Hamza
Av dönüşü Kâbe'ye kavuşmak ve tavaf etmek ayrı bir haz verirdi Hamza'ya. Nedendir bilinmez, içinden bir şeyler kopar, yüreğindeki yağlar erirdi tavaf ederken... Hamza'nın bu aydan dönüşteki tavaf manzarası görmeğe değerdi. Zira dağlara baş eğmeyen bir yiğit olan Hamza'nın bu mütevazı tavrı, onun kadar yiğitliği olmayan başkalarına nispetle daha da bir değerli oluyordu. Böylesine dağları bile ensesinden bağlayıp assalar eğilmeyecek olan bu dik baş, Kâbe önünde nasıl da hürmetle eğiliyordu. Ancak bu defa çok daha başka bir şey olmuştu; Allah huzu-runda eğilmeyi reddeden Ebti Cehil ve yandaşları, Hamza'dan iyi bir tokat yiyerek eğilmez zannettikleri dik başlarını eğmişlerdi. Bu eğilme; Kâbe'nin Rabbi huzurunda başını hürmetle eğen Hamza gibi bir yiğidin kahramanlığı ve cesareti ve hatta öfkesi karşısında eğilmekti. Bu ne kadar da garip bir tecelliydi... Hamza'nın namusu ve şerefi için bedel olarak veremeyeceği maddi ve manevî hiçbir şeyi zaten yoktu. Ancak onun bunlardan da öte, yüce bir gayesi ve dâvâsı da olacaktı. Şimdi O; yaratılmış varlıkların tamamın-dan üstün olan Peygambere ve O'nun tevhid dâvâsına her şeyini adamaya hazır bulunuyordu.
180.90 ₺