-
İmparatorluğun Sonu 1914
* Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdi? * Savaş öncesinde İngiltere, Fransa ve Almanya ile ne gibi pazarlıklar yapıldı? * Enver Paşa savaşa katılarak neler kazanmak istiyordu, neler kaybetti? Enver Paşa "Bir çocuğumuz oldu" derken müjdeli mi yoksa kara bir haber mi veriyordu? * Osmanlı Donanmasına katıldıktan sonra adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen Alman gemileri Goben ve Breslau′nun gizli görevleri neydi? * Almanya′nın Osmanlı ile ittifak yapmasının ardındaki gerçekler nelerdi? * Bugüne kadar Türkiye′de üzerinde az araştırma yapılan Alman Askeri Misyonu′nun Osmanlı ordusundaki görevi neydi? * II. Wilhelm′in Almanların en gözde generallerinden biri olan Liman von Sanders′i İstanbul′a göndermesinin nedeni neydi? * Alman İmparatorluğu, Osmanlı′nın hangi gücünden yararlanmak istiyordu, ne kadar başarılı oldu? Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan, Alman Askeri Misyonu heyetinin başındaki General Liman von Sanders’in emireri Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivi’ndeki (Politisches Archiv des Ausvärtiges Amtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğu′nun savaşa giriş sürecini, savaş süresince yaşananları ve sonuçlarını bu kitapta anlatıyor.
129.50 ₺ -
Yurtsuz İmparator Vahdeddin
Prof. Dr. Metin Hülagü’nün kaleme aldığı “İngiliz Belgeleriyle Vahdettin Osmanlı Hanedanı” adlı kitap büyük gürültü kopartacak. Kitap hem şahsiyeti hem de izlemiş olduğu siyaseti bakımından bu devrin önemli isimlerinden biri olan Sultan Vahdeddin’in hayatı, karakteri, İngiltere’ye iltica edişi ve İstanbul’dan ayrılışı gibi hususlar yanında Saltanat’ın kaldırılışı, Veliahd Abdülmecid Efendinin halife seçilmesi, Hilafet’in ilgası ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesi ve maddî yardım arayışları konuları üzerinde duruluyor. Tarihin karanlıkta kalan birçok noktasına ışık tutacak ve beraberinde yeni tartışmalar başlatacak olan çalışma Londra’da bulunan Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) uzun yıllar süren bir çalışmanın ürünü... * Sultan Vahdeddin′in Milli Mücadeleye Bakışı... * Sultan Vahdeddin-Mustafa Kemal arasındaki derin ilişki… * Sultan Vahdeddin neden Osmanlı topraklarını terketti? * Mustafa Kemal′in saraydaki casusları kimlerdi? * Sultan Vahdeddin′in Saltanat ve Hilafet vazgeçmemesi... * Sultan Vahdeddin’in İstanbul’dan Ayrılış Nedenleri... * Sultan Vahdeddin’in Mekke’de Yayımladığı Beyanname... * Osmanlı Hanedanı′nın sürgünde yaşadıkları acı olaylar... * İtalya′nın faşist lideri Mussolini Vahdettin′e niçin para teklif etti? * İtalya ve Almanya, Atatürk′e kaç kez suikast girişiminde bulundu? B Planları neydi? * Vahdettin dünya liderlerine yazdığı mektuplarda ne tip ricalarda bulunuyordu? Ve daha birçok sorunun cevabı BELGELERİYLE bu kitapta…
114.70 ₺ -
Adriyatikte Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575 1620
Prof. Dr. İdris Bostan’ın uzun yıllar süren araştırmaları sonucu ortaya çıkan Adriyatik’te Korsanlık kitabı korsanlığın geçmişine ışık tutuyor. 16. yüzyılın başlarından itibaren Adriyatik’te saldırılarını arttıran Uskoklar ve onların Osmanlı hedeflerine yönelttikleri saldırılar, Adriyatik’te Osmanlı korsanlığının doğmasına ve Uskoklar kadar onların yardımcısı olduklarına inandıkları Venediklilere yönelmesine yol açmıştı. Bu durum ise korsanlık h ketlerinin ortaya çıkmasına ve giderek önem kazanmasına sebep oldu. Hatta Adriyatik’in dışında da olsa gerek Mağribli ve gerekse Moralı Osmanlı korsanlarının Adriyatik’e girerek buradaki ticaret ve korsanlık hareketlerine katılmışlardı. Prof. Dr. İdris Bostan, Batılı tarihçilerin şimdiye kadar korsanlar üzerine sadece kendi arşivlerindeki belgelere dayanan araştırmalarına ek olarak Osmanlı arşivlerini de kullanıldığı, alanında bir ilk olan Adriyatik’te Korsanlık kitabını Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, muazzam Osmanlı belgeleri külliyatına sahip Venedik ve İspanya arşivlerindeki Osmanlı belgelerini inceleyerek kaleme aldı. Batılılar tarafından "haydut" olarak gösterilen Osmanlı korsanlarının yanlış tanıtıldığını belirten, Osmanlı korsanları hakkındaki imajın düzetilmesi gerektiğini belirten İdris Bostan Adriyatik’te Korsanlık kitabında; Osmanlı Devleti′nin korsanlığa bakış açısı, Adriyatik′teki politikası, Venediklilerin korkulu rüyası haline gelen Novalı Levendler, Osmanlılara karşı yapılan ittifaklar, İnebahtı Savaşı gibi birçok konuyu ilk defa günyüzüne çıkarılan arşiv kaynaklarından istifade ederek ayrıntıları ile anlatılıyor.
37.00 ₺ -
Kurtuluş Savaşı
DÜNYADAKİ TÜM ULUSLARA ÖRNEK OLAN KURTULUŞ SAVAŞI TÜM YÖNLERİ VE GERÇEKÇİLİĞİYLE BU KİTAPTA! Bu belgesel kitap, Prof. Dr. Osman Özsoy’un 12 yıllık çalışmasının ürünüdür. Yerli yabancı çok sayıda kaynağa ve belgeye dayanarak hazırlanmıştır. 2115 dipnotu,1300 a belgesiyle Kurtuluş Savaşı’nın Birinci Dünya Savaşı& 8217;ndan 29 Ekim 1923’e kadar olan sürecini tüm yönleri ve gerçekçiliğiyle anlatan bu referans eser, tarihe olan ilginizi daha da artıracaktır. İnsanlık tarihi o güne kadar böyle bir savaş görmedi. Bu savaş her yönüyle bir ilkti. Birinci Dünya Savaşı, senaryosu çok evvelden yazılmış bir oyunun sahnede sergilenmesiydi. Amaç; Türkleri yaşadıkları topraklardan söküp atmaktı. O günün en güçlü devletleri, Osmanlı’yı yok etme hayallerinde son aşamaya geldiklerini düşünürken, her şeyi planlamışlar, Türk Milletinin gücünü ve bir alev gibi ruhunu saran bağımsızlık ateşini hesaba katmayı unutmuşlardı. O güne kadar gelişmeleri sessizce izleyen Anadolu insanı, İzmir’in işgaliyle ayağa kalktı. İş başa düşmüştü. Türk Kurtuluş Savaşı, imkânsızı başaran, olağanüstü çabaya dayanan, bir milleti tek yürek haline getiren bir inanç savaşı oldu. İstanbul’a işgalcilerin ayak basması üzerine, Osmanlı tarihinde hiçbir paşaya verilmeyen yetkilerle Anadolu’ya gönderilen Mustafa Kemal Paşa, “geldikleri gibi giderler” derken, Türk Milleti’nin Çanakkale’de şahit olduğu azmine güvenmekteydi. Bağımsızlık mücadelesini, oluşturduğu bir parlamento etrafında yürüten, bu konudaki yetkiyi de tamamen temsile dayalı bir yöntemle ve günümüzün çağdaş demokrasilerini kıskandıracak şekilde savaş ortamında gerçekleştiren dünyanın ilk ulusu Türk Milleti olmuştur. Kurtuluş Savaşı başlarken Türk Milleti’nin karşısında yer alan dünyadaki hiçbir iktidar sahibi, savaşın sonunda yerini koruyamamıştır. Bu büyük zafer, dünyadaki tüm ezilen uluslara da hem örnek, hem de bir umut oldu. Saltanattan Cumhuriyete KURTULUŞ SAVAŞI, tüm olumsuz şartlara rağmen bir halkın vatanını nasıl kurtardığını tüm detaylarıyla ve akıcı bir üslupla ele almaktadır. Okurken milletinizle gurur duyacaksınız.
19.19 ₺ -
Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk
Balkanlar′da; Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Macaristan, Romanya... Afrika′da; Tunus, Cezayir, Libya, Mısır... Ortadoğu′da; Suriye, Irak, Lübnan, İsrail, Ürdün... Kafkaslar′da; Kırım, Gürcistan, Azerbaycan... Ve daha birçok devlet… Tüm bu devletlerin ortak özelliği bir zamanlar Osmanlı Devleti′ne yani Devlet-i Aliyye′ye bağlı olmalarıydı. Bu yüzden Osmanlı Coğrafyası denince akla üç kıtadan, yaklaşık yirmi milykilometrekareden oluşan bir coğrafya gelir. TRT 2′de ‘Tarih ve Mekan’ adlı programı hazırlayıp sunan, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, bu kitapta Balkanlar’dan Ortadoğu′ya, Kafkaslar′dan Afrika′ya Osmanlı Coğrafyasını anlatıyor. Uzaklardaki Osmanlı eserlerini, atalarımızın geride bıraktıklarını, üç kıtanın değişik yerlerinde unutulanları bize hatırlatıyor… Bu kitabı okurken; Osmanlı′yı Osmanlı yapan özelliklerin farkına varacak, kimi yerde gururlanacak, kimi yerde derin bir “ah” çekeceksiniz…
20.35 ₺ -
Sahipsiz Sandılar
Anadolu’da yüzbinler can verirken, sislerin uzağında neler kayda geçiriliyordu? 1918. Osmanlı’nın son günleri. Dört bir yanda savaşlar, acılar, sıkıntılar. Tüm bunların arasında yurtdışından gözlemciler, uluslar arası politikadan yerel gerçekliklere, iç çekişmelerden farklı fraksyonlara onlarca yorum, Osmanlı’nın kuruluşundan Birinci Dünya Savaşı’na kadar yaşadığı süreçleri, Hasta Adam olmasına neden olan olaylar ve Binci Dünya Savaşı’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönemde Türk Devleti’nin dış politikasını ele almaktadır. Titiz bir araştırma ile seçilen makalelerin derlemesinden oluşan bu kitap okura Yabancıların gözünden Osmanlı İmparatorluğu’na dair görüşlerine, düşüncelerine, büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki emellerine, Kurtuluş Savaşı’nın yurtdışında nasıl algılandığına dair daha önce gün ışığına çıkmamış bilgiler, kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
88.80 ₺ -
Saray Mücevher İktidar
Sultan V. Murad ve annesi nasıl bir borç girdabındaydı? Sultan V. Murad’ın borçlandığı özel bankeri kimdi? Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişi sırasında haremi nelere maruz kalmıştı? Sultan Abdülaziz hanedanının mücevherlerine ne şekilde ve kimler tarafından el konuldu? Osmanlı Sarayı’nda İki Valide Sultan’ ın ikidar ve mücevher mücadelesi nasıl cereyan etti? Sultan V. Murad’ın borçlarına karşılık Abdülaziz Hanedanı mücevherleri hangi Bankere rehin verildi? Rehin edilen mücevherlerin çeşitleri ve kıymetleri ne idi? Mücevherler banker tarafından niçin Paris’e götürüldü? II. Abdülhamid, V. Murad′la alakalı cevaplamaları için devlet meclisine hangi üç soruyu yöneltti? Padişahın V. Murad’a özel olarak gönderdiği mektubun içeriği neydi? Sultan Abdülhamid neden mücevherlerin peşine düştü? Bir Osmanlı Padişahı ile bir Galata Bankeri’nin uzun süren mücevher pazarlığı nasıl gerçekleşti? II. Abdülhamid’in mücevherlere karşı rehine verdiği padişah mülkleri hangileriydi? II. Abdülhamid’in binbir zorlukla İstanbul’a getirttiği mücevherlerin sonu ne oldu? Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid üçgeninde, yukarıdaki sorular SARAY MÜCEHER İKTİDAR’da cevap buluyor. Mücevherler dünya kurulduğundan bu yana insanoğlu için ihtişam ve gücün sembolüdür. Kitapta ele alınan dönemde ise mücevherler iktidar mücadelesinin kahramanlarından biridir. Zira XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra iktidarı ele geçirmek veya elde tutmak için paradan başka hiçbir şeyin işe yaramayacağını kabul etmek gerekir. Birikmiş iç ve dış borçların olduğu ve paranın bulunmadığı bir ortamda dönemin tahvilleri ve hisse senetlerinden çok daha kıymetli olan mücevherlerin gücüyse tartışılamaz. Bu çalışma, çok kısa ve gizemli zaman diliminde tarih sahnesinde gizli kalmış pek çok önemli detayı içermekte ve bugüne kadar bilinen bazı yanlışları da düzeltmektedir. Bu kitapta Osmanlı İmparatorluğu Arşivleri’nde bugüne kadar saklı kalan belgeler ışığında Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle başlayan, Sultan Murad’ın kısa saltanatıyla devam eden ve Sultan II. Abdülhamid’in taht’a çıkışının ilk yıllarına kadar süregelip nihayetlenen, şimdiye kadar ele alınmamış, mücevher ve iktidar ekseninde bir saray trajedisi Doç. Dr. Arzu Terzi’nin akıcı diliyle okurunun karşısına çıkıyor.
8.91 ₺ -
Abdülhamidin Mirası Petrol ve Arazi
Osmanlı her şeyin farkındaydı amma….. Düvel-i muazzama’nın Bağdat–Musul bölgesindeki petrole ilgisinin artmaya başlamasıyla, bölgedeki zengin petrol yataklarını içine alan önemli arazi parçalarının Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişahın -Sultan II. Abdülhamid’in- şahsi mülkü haline getirilmesinin aynı döneme denk gelmesi şüphesiz bir rastlantı değildir. Zira çalışmada ilk defa gün ışığına çıkarılarak okurların istifadesine sunulan döneme aorijinal fotoğraflardan ve petrol yatakları hakkında verilen detaylı bilgilerden de anlaşılacağı üzere bölge topraklarında kendiliğinden nehir gibi petrol akmaktadır. Böyle bir tablonun dönemin sömürgeci devletlerinin iştihanı kabartmaması ise mümkün değildir. Her detayında tamamen Osmanlı Arşiv belgelerinin kullanıldığı bu eser kendi sahasında bir ilk olma özelliğini de taşımaktadır. Eserde konu edilen bölgedeki gelişmeler aslında günümüzdeki olayların da başlangıcını oluşturmaktadır. Çalışmada sömürgeci devletlerin başta petrol olmak üzere verimli araziler ve doğal kaynaklara sahip olmak, stratejik olarak önemli köşe başlarını tutmak ve bazı merkezleri etkisiz hale getirmek için ilgilendikleri en önemli bölgeler içinde yer alan Bağdat ve Musul bölgesindeki, asıl mücadelenin başladığı II. Abdülhamid dönemine gizemli bir yolculuk yapılmıştır. Bu mücadelenin kaynağı ve tarihi boyutu tam olarak bilindiğinde, Batılıların bugün Ortadoğu diye adlandırdığı bu bölgede niçin huzur ve adaletin hâlâ sağlanamadığı ve hangi çıkarlar uğruna nelerin feda edildiği daha iyi anlaşılacaktır.
24.05 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset
Osmanlı siyasi ve askeri tarihi, üzerinde en çok araştırma yapılan alanlardan biri olmasına rağmen tarihçilikteki son yönelimler sebebiyle giderek ilgi alanı olmaktan uzaklaşmaktadır. Osmanlı siyasi tarihinin değişik meselelerini, bazen genel hatlarıyla belirli zaman dilimi içerisinde, bazen belirli hadiseler zincirinde inceleyen ve her birinin belirli bir tezi ve amacı olan yazılardan oluşan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset′te, iyi etüt edilmemiş, ama yaygınlık kazanmış konular bir ba açıdan değerlendirilmektedir. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü, Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Feridun Emecen, uzun yıllar süren araştırmalarının ürünü olan bu kitabında, Osmanlı Devleti′nin İmparatorluğa dönüşüm sürecini içine alan Klasik Çağ′daki siyaset anlayışını, geleceğe dair öngörüsünü ve planlarını masaya yatırıyor. Öncelikle, merkezi eksenli Doğu-Batı siyasetini, merkez dışı uçlara yönelik yeni politikaları, Osman Gazi′den Kanuni Sultan Süleyman′a kadar bir Cihan Devleti′ne giden aşamaları, Fatih Sultan Mehmet′in akılcı politikalarını, "Şark Meselesi"ni, İmparatorluğun komşu devletlerle ilişkisini, bugüne kadar göz ardı edilen ama merkezi yönetim anlayışının mahiyetini ve uzun vadeli stratejik planlamaların niteliğini gösteren yaklaşımları, detaylarıyla ele alıyor.
20.56 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Savaş
Osmanlı Devleti Bizans’a, Avrupalı güçlere, Memluk ve Safeviler’e karşı nasıl üstünlük sağladı? Savaşlarda nasıl galip gedi? Barutun keşfiyle ateşli silahların önem kazandığı çağda Avrupa’da ilerleyen Osmanlıların farkı neydi? Osmanlı muharebe stratejisinin temeli neydi? Osmanlılar askeri açıdan teknolojik üstünlüğe sahip miydi? Avrupa’da yeni bir dönüşümün habercisi olarak tanımlanan “Askeri Devrim”in neresinde yer aldılar? Osman Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e, beylikten cihan devletine giden yolda askeri gücü ve teknolojisi ile akılcı, uzun soluklu stratejilerin sonucu ortaya çıkan, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun öyküsü, Prof. Dr. Feridun Emecen’in kalemiyle yeniden ele alınıyor. Yeniçerilerin kullandığı ateşli silahlar, savaş usülleri ve taktikler, harp oyunları, top, tüfek üretim ve kullanımının incelikleri, Uzakdoğu’ya kadar uzanan ateşli silah ticaretinde Osmanlı ve Batı rekabeti, Osmanlı askeri teknolojisi ve sistemi üzerine bir başucu eseri. Osmanlı savaş taktiğinin açık olarak şekillendiği I. Kosova ve Niğbolu Savaşı’ndan başlayarak, yine ilk ateşli silahların devreye sokulduğu (Wagenburg/ Araba-kale sistemi) II. Kosova Savaşı, 16. yüzyıl başlarında hafif el silahlarının yani tüfekli piyadenin etkisini gösterdiği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla tüfekli askerlerin savaşın kaderini bir ölçüde tayin ettiği Mohaç ve en son Haçovası meydan muharebelerini tüm detaylarının bulunduğu kitap; Osmanlı savaş tekniklerini, taktiklerini ve Osmanlı askeri teknolojisini merak eden okurlar için kaçırılmayacak bir kitap.
22.20 ₺ -
Osmanlının Gayrimüslim Askerleri
“Hangi alçaktır ki vatanı muhafaza şerefinden mahrum olmak ister? Varsa böyle alçaklar, askere gitmek yerine, soğuk kanlarını kurtarmak için para ödemeyi sürdürsün” İstanbul mebusu Vasilaki Efendi, 2 Haziran 1877 Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik ve en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren, gayrimüslimlerin silâhaltına alınmasıdır. İmparatorluğun nüfus yapısının ve sosyo-ekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi ve siyasi çöküşün hızlanmasına sebep olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalara yol açan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi’yle son bulur. 1835-1919 yılları arasını kapsayan ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu kitabın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur. Ayrıca Osmanlı Mebûsan Meclisi Zabıtları, yayımlanmış belgeler, devrin gazeteleri ve hatıralar ile konuyla ilgili literatürden de geniş ölçüde yararlanılmıştır. Prof. Dr. Ufuk Gülsoy’un kaleme aldığı bu kitap, özellikle askeri ve sosyal tarihimiz ile Türkiye’nin demokratikleşme ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacaktır.
13.70 ₺ -
Osmanlı Zaferleri
Askerlik Osmanlıların′ın seçkin bir özelliğidir′ diyerek kitabına başlayan ünlü Osmanlı Tarihçisi Ahmed Refik, Osmanlıca yazma eserlerinden yararlanarak, tarihimizin kahramanlık sayfalarını anlatıyor. ′Osmanlıların Savaş Yöntemi′nin incelendiği kitapta, Kosava′dan Mohaç′a zafer geçitlerini renkli resimleriyle beraber izliyoruz.
17.02 ₺ -
Cem Sultan
Fatih Sultan Mehmet′in gözde şehzadesi Cem Sultan′ın hayatı, hazin bir tarih misali gibidir. Kardeşi Bayezid ile taht mücadelesine girişen Cem Sultan′ı kader gurbet ellerine sürmüş, karşılaştığı bütün felaketlere rağmen asil şehzade Osmanlı hanedanına leke sürecek en küçük bir davranış göstermemiştir.
6.85 ₺ -
Medya Sözlüğü Arapça-Türkçe-İngilizce
Son yıllarda Orta Doğu'da yaşanan olaylar ve gelişimler, Arap basın-yayın dünyasını ve Arap medyasını takip etmek isteyenlerin, günümüz modern medya Arapçsını anlayabilmeleri için, modern bir Arapça-Türkçe-İngilizce Medya Terimleri Sözlüğü'nün kullanılmasını zorunlu kılmıştır. Elinizde ise bu konuda daha önce tatınlanmış bazı çalışmalar olmakla beraber henüz bu ihtiyacı tam olarak karşılamaya yetecek ideal bir sözlük bulunmamaktadır. Bu çalışmada Arap medyasında, başta siyaset haberi olmak üzere en çok yer verilen savaş, ekonomi, ticaret, seçim, afet, hukuk ve spor haberlerinde sıkça kullanılan (tend, yolsuzluk suçlamaları, seçimlere hile karıştırmak, ezici çoğunluk, canlı bomba, misket bombası, kitle imha silahları, kordona almak, ablukayı delmek, bomba yüklü araç, ödemeler dengesi, afet bölgesi ilan etmek, devrik lider, yargı bağımsızlığı, keskin nişancı, karşılıklı kadeh kaldırmak, sağırlar diyaloğu, güvenlik konseyine üye ülkeler, dünya şampiyonası, penaltı atışı vb.) Arapça ve İngilizce karşılıklarının yanı sıra, ulusal ve uluslararası birçok parti ve örgüt isimlerinin de karşılığını vermeye çalıştık.
420.00 ₺ -
Manevi Sosyal Hizmetler
Dünyada sosyal bilimlerde ve buna bağlı olarak sosyal hizmetlerde meydana gelen hızlı ve çok boyutlu gelişmeler karşısında memleketimizin sosyal bilimcileri, bu gelişmeleri ya çok geriden takip etmekte, ya da bunları hiç görmezlikten gelmektedir. Meselâ bizde sosyal hizmetlerin maneviyatla ilişkisi, uygulama boyutu bir yana, genelde akademik bir merak dahî uyandırmamaktadır. Dolayısıyla sosyal hizmet alanında maneviyatı ve manevî yaklaşımları dikkate alan akademik çalışmaların sayısı da çok sınırlı kalmaktadır. Hâlbuki gelişmiş bütün ülkelerde manevî yaklaşımlar ve açılımlar, bütüncül sosyal hizmet uygulamalarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Hızlı bir değişim sürecinde olan memleketimizde ortaya çıkan toplumsal sorunları giderme anlamında çok yönlü sosyal hizmet türlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu alanda ihtiyaca binaen veya şartların bir gereği olarak ortaya çıkan manevî sosyal hizmetler, önemli bir boşluğu dolduracak niteliktedir. İşte kitabımızda yer alan sekiz (8) değerli bilim adamımız, maneviyat ve sosyal hizmetler arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmaya yönelik bir misyonunun sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Kitapta “Manevî Sosyal Hizmetlerin Çerçevesi” tanıtıldıktan sonra bakıma muhtaçlara, özürlülere, yaşlılara, çocuk ve gençlere dönük manevî sosyal hizmetlerle ilgili toplam on dört (14) makale yer almaktadır.
315.00 ₺ -
Eski İstanbul Manzaraları
İstanbul, Osmanlı medeniyetinin en berrak aynası... Çağdaşları tarafından ′′tarihi sevdiren adam′′ olarak nitelenen Ahmed Refik, bu kitabında akıcı, rahat diliyle eski İstanbul hayatını anlatıyor. Eski İstanbul′u tarihi ve tabii güzellikleriyle tanımak isteyenlere...
4.11 ₺ -
Kuran Işığında Reenkarnasyon
Reenkarnasyon, çeşitli dine ve kültürlerde rastlanan batıl bir inanç olup, günümüzde daha çok ruhçu gruplar tarafından savunulmaktadır. Batıllığını bir tarafa bırakıp, bir teori olarak ele alsak dahi, böyle bir şeyi Kur'an'a dayandırmak kanaatimizce son derece yanlıştır. Çünkü ispatı yapılmamış teorilerin bir gün yanlışlığı ispat edilip geçersiz olunca, bu sefer bu teoriye uydurularak yapılan tefsir ve izahlar, zihinlerde şüpheler doğuracak, acaba Kur'an ayetlerinde bugünkü ilme aykırı şeyler mi var? diye, akıllarda sorular oluşmasına neden olacaktır...
105.00 ₺ -
İslam Akaid Metinleri
Bir dinin aslını, özünü ve mahiyetini akait esasları oluşturur. İslam akait esaslarının sade ve anlaşılır bir dille kaleme alan üç klasik akait eserini siz okurlarımızın beğenisine sunuyoruz. Bunlardan ilki başta akait ve fıkıh olmak üzere İslam düşüncesinin sağlam ve sağlıklı olarak şekillenmesinde büyük katkısı bulunan bilge hukukçu İmam 'Azam Ebu Hanife'nin 'el-Fıkhu'l-ekber'i; ikincisi, aynı inanış çizgisindeki allame İmam Ebu Ca'fer et-Tahavi'nin dillere destan 'akait risalesi', üçüncüsü ise 'Sultanu'l-Ulema' lakabıyla ünlenmiş Mücahid alim İzz b. Abdisellam'in seçkin risalesi 'Beyanü ahvali'n-Nas yevne'l-Kıyame' yani, "Kıyamet günü insanların ahvali'. Bu üç eser islam tarihi boyunca önemlerine binaen elden ele dilden dile aktarıla gelmiştir. Biz de bu üç eseri çağımızın anlayacağı bir üslupla, anlaşılır bir çeviri yorumla kültür dünyamıza sunmuş bulunuyoruz. Eserlerin hayırlara kapı aralaması ümidiyle...
168.00 ₺ -
İmanın Psikolojik Yapısı
İnsanın bigane kalamadığı en temel tecrübelerden biri olarak iman, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. Yüzyıllar boyu, bütün dinler, muhatap aldıkları insanları, hep imana davet etmiş, insanoğlu hep imanla şekillenmiştir. Öyle ki iman, günlük hayatta insanların yaygın bir şekilde kullandığı, ne olduğunu sorgulama ihtiyacı dahi hissetmediği aşina bir kavram olmuştur. Herkesin tecrübeyle aşina olduğu bu eski kavram, kelimelerle tarif edilmeye, mahiyeti irdelenmeye teşebbüs edildiğinde, o tanıdık görünümünü kaybetmektedir ki çelişkili gibi duran bu nokta, aslında imanın karakterinden kaynaklanmaktadır. İman etmek, insanın vazgeçemediği bir hal olması sebebiyle, her insan tarafından yaşantıyla bilinmektedir. Ancak basit bir fiil değil, kompleks bir hal olması dolayısıyla mahiyetini belirleme noktasında, problemler ortaya çıkmakta, çok yönlü araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Neticede insanın içinde bulunduğu en zengin ve en kompleks bir hal olarak iman üzerine yapılan tüm açıklamalar, onun sınırsız manasını anlama yolunda belki birer işaret taşı olabilmektedir. Her insan bir meçhul olduğu gibi, her iman da meçhul içinde bir meçhul olmakta, hala bir muamma olmaya devam etmektedir.
154.00 ₺ -
Hocalık Sanattır
Hocalık Sanattır (Öğretmene, Öğretmen Olmak İsteyene ve Tüm Eğiticilere Kılavuz) * Peygamberler beşeriyyetin başöğretmenleridir. * Meslek çilelidir, korkma ve usanma! * Öğrenci, Allah'ın emanetidir, titizlik gösterir. * Emeğine acıma, samimiyetle yapılan hiçbir hizmet karşılıksız kalmaz. * Kimseden karşılık ve vefa bekleme, sabırlı ol, vadeli mükafaat, hesaba sığmayacak kadar çok olacaktır
52.50 ₺ -
Alternatif Bulmaca Sözlüğü
Alternatif Bulmaca Sözlüğü, piyasadaki sözlükler içinde gerçek anlamda sözlük değeri olan, üzerinde yoğun emek harcandığını hemen hissetiren, kaliteli ve kaynak bir eser. Bulmacanın yanı sıra, yeni bilgiler öğrenmek isteyen herkes için ve okullarda da kullanılabilecek kapasitesiyle; bulunmaz bir bilgi küpü gibi faydalı olacaktır kanısındayım. Biz bulmaca düzenleyicilerin işlerini zorlaştıracak olmasını her ne kadar vurgulamak gerekse de, yapılan çalışmaya hakkını vermek de doğal olmalıdır. Bulmaca sever yazarımız, bulmaca kupürlerindeki soruların başlangıç harflerini esas alarak daktilografik bir sözlük çıkarmak kolaycılığı yerine, harfleri sayılarına göre ayıklamış ve terimleri döküm olarak sunmuş. Açıklamalı ve sınıflandırılmış bölümlerde titiz bir çalışma yaparak, sözcükleri ilgili olduğu maddelere gereğince yerleştirmiş. Ayrıca, her ülkenin kendi bilgilerini ve ülkeyle ilintili kelimelerini de kendi maddesine geçerek, bilgilerin dağınık durmamasını sağlamış. Bu derli toplu alın teri eseri için yazarımızı samimiyetle tebrik ediyorum. Bulmaca Bilim´le yıllardır uğraşan biri olarak, Alternatif Bulmaca Sözlüğü´nü, Bulmaca çözmeseniz de, umulmadık anlarda kurtarıcımız olması için, kütüphanelerinizde okunması gereken kaynak bir eser olarak bulundurmanızı salık veriyorum. - Ercan Altazlı- Bulmaca Bilimci (1948-1999)
238.00 ₺ -
Tıbbi Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım
Multi disiplinler bir yaklaşımla milli kültürümüze ve geleneksel aile yapımıza uygun bir yaklaşımla kaleme aldığı kitapların içinde Prof. Dr. Ali Seyyar’ın “Tıbbi Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım” kitabının ayrı bir anlamı vardır. Bütün bu orjinal çalışmaların, Türkiye’de alanında bir ilk olduğunun altı çizilmelidir. Tek başına bu çalışmalar bile Manevi Bakım’ın bizde de bir bilim dalı haline getirilmesi için, yeterli kaynak sayılabilirler. Hemşirelik Yüksek Okullarında, Tıp ya da İlahiyat fakültelerinde böyle bir dersin bulunması veya bu isim altında müstakil bir bölümün açılması, insanı ruh/beden bütünlüğü olarak ele alma adına modern bir uygulama olabilir. Bütüncül bakım hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan Manevi Bakım anlayışının, gerek sağlık sektöründe, gerekse sosyal bakım hizmetlerinde bundan böyle kurumsal bir nitelik kazanmasını ümit ederim. Dolayısıyla bu önemli çalışmanın, hasta özürlü ve yaşlıların sorunlarıyla ilgilenen özellikle hekimlere, hemşirelere, sosyal hizmet uzmanlarına ve bakıcı personele son derce faydalı olacağını düşünüyorum. Prof. Dr. Faruk Beşer Bakıma muhtaç yaşlı, özürlü ve kronik hastalar genelde geri dönüşümü olmayan bakıma muhtaçlık gerçeği ile baş başa kaldıklarında değişik türde bakım hizmetlerine ihtiyaç duyarlar. Sosyal politika (sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler) merkezli bakım çalışmalarıyla ün yapmış olan Prof. Dr. Ali Seyyar, bu yeni kitabında bakım hizmetlerini, bütüncül bir perspektiften ele alıp, bakıma muhtaç kişilerin manevi ihtiyaçlarını karşılayacak bir bakım modelini tanıtmaktadır. Bu kitap, sadece profesyonel elemanlar için hazırlanmış da değildir. Bizzat bakıma muhtaç olanlar, bakıcı aile fertleri ve yakınları bu kitabın gönül rahatlatıcı mesajlarından yararlanabilirler. Manevi boyutlu bakım dünyasına yolculuk yapmak isteyen herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim. Dr. Mehmet Aksoy Sağlık hizmetleri ile bakım hizmetlerini birbirinden ayırmak imkansızdır. Bakım hizmetleri genel başlık olarak ele alındığında; öz bakım, tıbbi bakım, sosyal bakım, spritüel (manevi) bakım gibi ana alt başlıklara ayrılabilir. III. Özürlüler Şurası, bakım Hizmet Türleri Komisyonu Raporu Prof. Dr. Ali seyyar hocamız, konusu bakım hizmetleri olan “III. Özürlüler Şurası”na beklendiği gibi damgasını vurdu. Yıllarını “Bakım” ve “Bakıa Muhtaç”lara adamış bir bilim adamı olduğundan bazen söylemleri sertleşti bazen herkesi rahatlattı. Kolay değil, bir bilim adamı olarak bu işleri kendine dert edinmiş ve Türkiye’de pek de yerini dolduracak olmadığından, herkes onun sözlerini dinledi. Hocamızın son dönemde damgasını vuran “Manevi Bakım” düşüncesinin önümüzdeki dönemlerde daha çok tartışılmaya açılmasını ve dile gelmesini bekliyoruz. Reyhan Gazel
164.50 ₺ -
Gerçek Mutluluğa Çağrı
Elinizdeki bu kitapta, bireysel, ailesel ve sosyal hayatta başarı ve mutluluk için neler yapılması gerektiğini, yani dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmanın yollarını göstermeye çalıştık. Gerçek başarı ve mutluluğun nasıl elde edileceğini açıklamaya gayret ettik. Kitap, başta ayet ve hadisler olmak üzere, örnek hikayeler, özlü sözler, konuyla ilgili kitaplar ve internet sitelerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
126.00 ₺ -
Din Felsefesine Giriş
Din Felsefesi, İlahiyat Fakülteleri ve Eğitim Fakültelerinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi bölümlerinde okutulan zorunlu bir derstir. Ancak bu zorunluluk sadece öğrencilerle sınırlı değildir; felsefi bir perspektifle dinin ana konularına bakarak taklitten kurtulmak ve temel dini inançlar üzerine tahkiki bir değerlendirme yaparak inançlarını içselleştirmek isteyen herkes için din felsefesinden yararlanmak âdeta entelektüel ve etik bir zorunluluktur. Önceki çalışmalarımızdan yararlanılarak ve on dört haftadan oluşan bir dönemlik din felsefesi dersleri düşünülerek her bir haftaya bir bölüm düşmek üzere on dört ana bölüme ayrılan bu çalışma, Din Felsefesinin temel konuları olan din, felsefe, din felsefesi, iman ve akıl, din dili,teizm ve Tanrının sıfatları,kozmolojik delil,teleolojik delil,dini tecrübe delili,ateizmin kötülük sorunu ve teodise,din ve bilim,din ve ahlak,dini çeşitlilik ve ölümden sonra hayat gibi konuları ele almaktadır. İncelenen hemen her konuda önce farklı görüşler, temsilcileri, tarihçeleri ve felsefi dilleriyle birlikte sunulmakta, daha sonra konu, itirazlar ve karşıt görüşler eşliğinde değerlendirmeye açılmakta, bu süreç sonunda daha doğru gözüken fikir ve yaklaşımlara yönelik yol gösterici işaretlerde bulunulmakla birlikte, nihai karar öğrencinin, okuyucunun veya tahkik yolcusunun kendisine bırakılmaktadır. Hikmet ve hakikat, bilgelik ve doğruluk arayışı, her alanda olduğu gibi, din alanında da makbul ve muteber bir arayıştır. Çünkü hikmet, soyut bir bilgi birikimi olarak kalmaz, beraberinde erdem ve mutluluğu, iyilik ve saadeti de getirir. Nitekim,Kime hikmet verilmişse, şüphesiz Ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.
108.50 ₺ -
Açıklamalı Safahat Lügatı
Mehmed Âkif Ersoyun büyük ve ölümsüz eseri Safahât yayınlandığı ilk yıllardan itibaren Türk milletinin büyük ilgiyle okuduğu ve çok kıymet verdiği eserlerden biri olmuştur. Günümüzde de Safahât çok okunan bir eser olmasına rağmen aynı derecede anlaşılmaktan uzaktır. Çünkü Mehmed Âkifin fikirleri, düşünceleri cemiyet hayatından çıkarıldığı gibi kullandığı dil de yıpratılmış, eskitilmiş ve anlaşılmaz hale getirilmiştir. Biz bu çalışmayı hem Safahâtin günümüz insanı için anlaşılır bir eser olmasını hem de eseri sözlük sınırlarının dışına çıkararak Safahâtta geçen 160 civarındaki kişi, yer ve müesseseyi kısaca da olsa tanıtıp Mehmed Âkifin ve onun fikriyatının idrak edilebilmesini sağlamak amacıyla hazırladık. Bu eserin Âkifle buluşmak, Âkifle anlaşmak daha da mühimi onu anlamak isteyenlere faydalı olması en samimi dileğimizdir.
105.00 ₺ -
Ashabı Kehfimiz
Ömer Seyfeddin kısa süren hayatında, kabına sığmaz zekâsı ve millî heyecanıyla pek çok hikâye yazmıştır. Ashab-ı Kehfimiz de Ömer Seyfeddin'in sağlığında roman adıyla yayınladığı eserlerinden biridir (1918), çağdaş edebiyatımızın bu ilgi çekici hikâyelerinde toplumumuzun her türlü gaflet ve aptallıkları da eleştirmiştir ve II. Meşrutiyet döneminde kozmopolit ailelerin millî şuurdan mahrum hallerini anlatır. Bundan başka kitaptaki öteki hikâyelerde, yazarımızın zengin gözlemleriyle zekâsının dikkatinden kaçmayan toplumumuza ait her türlü gaflet ve yanlışlıklar anlatılmaktadır. Yalnız millî gafletleri değil, aynı zamanda sosyal, dinî, ailevî ve aşk hayatıyla ilgili gafletlerle tuhaflıkları da sergileyen bu kitaptaki hikâyelerde, Ömer Seyfeddin'e özgü ironi ve hüzünlü bir mizah anlatımı da dikkati çeker. Bu bakımdan Ashab-ı Kehfimiz'de yer alan Kurbağa Duası, Keramet, Yemin, Tütün ve benzeri hikâyeleri tekrar tekrar okuyacaksınız. Bunlar çağdaş edebiyatımızda unutulmaz bir yere sahiptir
161.25 ₺ -
Ne Haliniz Varsa Gülün
Elinde bir kitapla, gözyaşları içinde kahkahalar atan ve bir yandan da Tamburizade Tırlettin Efendi’den rehavet makamında uzun hava eserler söyleyen birini gördüğünüzde bilin ki o kişi o anda bu kitabı okuyordur. Ailenizin yazarı Mine Sota tarafından yazılan bu kitapta neler yok ki… Karpuz çekirdeğinin içine sığdırılmış karpuzun, bir türlü kırağı çalmayan acı patlıcanların, her zaman söyleyecek bir çift lafı olanların, değirmenlerini taşıdıkları suyla döndürenlerin, attığı çığlıkları kimseye duyuramayanların hikâyeleriyle dolu bu kitap… Saman saklarken, zamanı saman edenlere, “Kayınçomun arabası var, benim niye yok?” diye içi içini yiyenlere, “Kaynanam al dedi, git dedi, al kendini git dedi” diyenlere, hayrını görmek için çocuğunun okuldan mezun olup iş bulmasını bekleyenlere, “Ağzı olan değil parası olan konuşur kardeşim, oof off” diye ay sonunu gözleyenlere “Ammaaan her şey olacağına varır. Haydi, eller havaya oh ohh!” dedirten bu kitap, moral bozukluğunuza da feleğini şaşırtır. Üstelik canlıdır. Korkmayın elinizi ısırmaz ama sizi parmak izinizden tanır. “Ben senin kitabınım. Başkasına yar olmam” der, ellerinizden öper ve sizi hiç bırakmaz. Oldu da kendisini alıp eve götürmediniz, arkanızdan ağlar. Gene de bırakıp giderseniz siz geri dönene kadar sizi özler... Sizin her hâlinizi beğenir. “Aa en çok hangi hâlimi beğeniyor acaba?” diye merak ediyorsanız, onu okuyun ve ne hâliniz varsa görün. Pardon, ne hâliniz varsa gülün.
6.42 ₺ -
Maziye Bir Bakıver
Kültür tarihçilerimizden Dursun Gürlek, "Maziye Bir Bakıver" diyerek, geçmiş zaman bağlarından ve bahçelerinden zengin bir demet sunuyor.Dersaâdet′in cumbalı evlerinde, eski İstanbul hanımlarının yaptıkları "pencere sohbetleri"ni, ahşap evlerin cephelerinde yer alan "Ya Hafız!" levhalarının ne anlama geldiğini, bir zamanlar Ayasofya′nın etrafını saran farelerin nasıl ürkütüldüğünü, Sultan İkinci Abdülhamid′in Beylerbeyi Sarayı′nda Enver Paşa′ya söylediği ibretâmiz sözleri, Fatih′teki Şekerci Hnı′nı mesken hale getiren şeker insanların; şairlerin, yazarların hallerini, Galata Mevlevîhanesi′nde icra edilen sema törenlerini ve hatıralarda kalması gereken daha pek çok tabloyu gözlerinizin önüne seriyor.
218.30 ₺