-
Arapça-Türkçe Mini Sözlüğü
Türkçe-Arapça, Arapça-Türkçe olarak hazırlanmış olan ve 20.000 kelime ihtiva eden cep sözlüğü, Arapçayı öğrenmeye yeni başlayan ve İmam Hatip Lisesi öğrencileri kardeşlerimizin sözlük ihtiyacı düşünülerek hazırlanmıştır. Aranan kelime (Türkçe veya Arapça) renkli yazılarak, daha rahat faydalanma imkanı sağlanmıştır. Herkesin, özellikle öğrencilerin istifadelerine sunuyoruz.
90.00 ₺ -
Muhtasar İlmihal İngilizce (Ciltli)
In this age of materialism, it is a reality that our children ar e growing up in a spiritually deficient environment. As a consequence of our awareness of the importance of this issue, we have published A Concise Fiqh In this book, all Muslims may find that basic religious information which is essential in their daily lives.
78.00 ₺ -
Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri
Bu eserde Hıristiyanlığın kutsal kitabı İnciller ele alınmış, bunların yazılması ve toplanması tarihi seyri içinde incelenmiştir. Ayrıca İncillerde yer alan konular tesbit edilmiş, hangi konunun hangi İncil’de nasıl anlatıldığı karşılaştırmalı bir şekilde ortaya konarak İnciller arasındaki farklılıklar ve çelişkiler tesbit edilmiştir. Türkiye’de ve bütün İslam Dünyasında Hıristiyan misyonerleri tarafından yürütülen yoğun bir Hıristiyanlık propagandası vardır. Vatikan’ın Hıristiyan-İslam diyaloğu için sürekli çağrılar yapmasına rağmen, İslam ülkelerine yönelik bu misyoner çalışmalarını kiliselerin organize ettiği görülmektedir. Türkiye’de ve dünyanın diğer yerlerinde Hıristiyanlığı propaganda eden misyonerler, İncillerin sadece iyi ve güzel yanlarını tanıtmaktadırlar. Halbuki İncillerde bu iyi ve güzel şeylerin yanı sıra akla, mantığa ve bilime aykırı şeyler de bulunmaktadır. Misyoner propagandalarında yer almayan İncillerin bu yanını görebilmek için elinizdeki kitap dikkatle okunmalıdır. Bu araştırmanın hedefi, İncillere inanan Hıristiyanları rencide etmek değil, aksine objektif şekilde yer yer Hıristiyan kaynaklara da başvurarak İncillerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Bu çalışma ile Hıristiyanları kendi inançlarından çevirmek amaçlanmamış, ancak Hıristiyan olmadığı halde bu dine çevrilmek istenen insanları uyararak onların gerçekleri görmeleri sağlanmak istenmiştir.
91.00 ₺ -
Haremde Yaşam Saray ve Harem Hatırları
Arka Kapak Yazısı: Özellikle haremdeki yaşantı hakkında Osmanlı kaynaklarında bilgi bulma olanağı çok zordur. Çünkü “Harem ve haremde olup bitenler” Osmanlı sosyal yaşamında bir “yasak bölge” olarak kalmıştır. Bu nedenle de Osmanlı vakanüvis ve tarihçileri, burasının içyüzü hakkında bilgi edinme imkânından oldukça yoksun kalmıştır. Söz konusu olumsuz şartlardan dolayı da harem; yerli, yabancı tarihçi ve yazarlar tarafından daha çok hayallerde biçimlendirilen; fakat gerçekte pek bilinmeyen bir “bilinmezlik dünyası” olarak sürekli gizemliliğini korumuştur. Şair Leyla Saz’ın hatıraları ise “saray çevresi ve harem hayatı” konularında gözleme dayanan çok önemli bir kaynaktır. Leyla Saz, hatıralarında, yaşadığı altı padişah döneminin saray çevresini, insanlarını, gelenek ve göreneklerini, saz âlemlerini, saray teşkilatını ve ünlü düğünleri tüm yönleriyle anlatmıştır. Hazırlayan: Sedat Demir
85.00 ₺ -
II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Elli Yıllık Hatıralarım
Arka Kapak Yazısı: Kültür ve edebiyat tarihimiz biraz da vefasızlık ve unutulmuşlukların tarihidir. Çok önemli işlere imza atmış kişilerin hemencecik göz ardı edildiğine tarihin tanıklık ettiğini görürüz. Bu vefasızlıktan nasibini alanlardan biri de Süleyman Tevfik’tir. O birçok alanda yüzlerce eser vermiş, çok sayıda gazete çıkarmış, basın hayatının olmazsa olmazlarından biri olarak Babıâli’de yer etmiştir. “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”nda dünyaya gelen Süleyman Tevfik “Şeyhü’l-matbuat” olarak anılmıştır. Sultan Abdülaziz, II. Abdülhamid, Mehmed Reşad, Vahdeddin ve Cumhuriyet’le birlikte Atatürk dönemlerini yaşayıp olayların merkezinde yer alan Süleyman Tevfik, bize “II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e” son devrin panaromasını bir roman tadında anlatmıştır. Türk Yunan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Harpleri, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı’na kadar birçok savaşta gördüklerini ve duyduklarını anlatan yazar, hatıralarında Osmanlı’nın yıkılış devrinin siyasi ve kültürel hayatına da ışık tutmuştur. Hazırlayanlar: Tahsin Yıldırım-Şaban Özdemir
46.75 ₺ -
İslam Alimlerinin Gözüyle Zamanın Kıymeti
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Elinizdeki eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerini dolu dolu geçirme hususunda herkesi teşvik etmektedir. Eserin sahibinin yetmişten fazla çalışmasının bulunması ve çağımızın en önde gelen hadisçilerinden biri olması kitabın kıymetini daha da artırmaktadır.
124.32 ₺ -
Türk İslam Edebiyatı
İslam'ı kabul etmiş olan milletlerin, özellikle de Arap, İran ve Türklerin, edebiyatlarında ortak olan kültür ve edebiyatlarından oluşan "ortak islami konular"dır. Araplar, İrarnlılar ve Türklerin, millet olarak, İslam öncesi kendi milli duygu, düşünce ve yaşayışlarıyla oluşan milli kültür ve edebiyatları var idi. Her biri ayrı ayrı milli his, düşünce ve kültür çerçevesinde oluşan, kendi örf adet, ve gelenekleri etrafında meydana getirilen, kendilerine özgü ve müstakil bür kültüt ve edebiyata, henüz safiyetlerini devam ettiren bir dile dahip idiler. Tarihen sabittir ki, sosyal bir varlık olan insanın, tek başına değil, toplum içinde yaşaması, hayatını devam ettirme ve her türlü ihtiyacını içinde yaşadığı toplum bireyleriyle ortaklaşa gidermesi ve temini zorunludur. birylerin oluşturduğu toplumlar, bir yandan maddi ve sosyal hayatlarını devam ettişrirken, diğer yandan tarihlerine mensup oldukları milli dil, milli kültür ve milli edebiyatlarıyla da ma'nevi hayatlarını devam ettirirler. henüz dil, kültür ve edebiyatta ortaklık yok, belki benzerlik vardır. Miladi 610 yılından itibaren önce cahiliye bataklığında boğulmak üzere olan Arapları, sonra komşular olan İranlıları, X. yüzyıldan itibaren de Türkleri kanatları altına alarak himaye etmiş , onlara mutluluk yolunu göstermiş olanların dil, kültür ve edebiyatlarının ortak yanlarını birleştirrek ortaya yepyeni bir ortak kültür ve medeniyet koymuştur. Bunun adı Arap İslam Edebiyatı, İran İslam edebiyatı ve Türk İslam Edebiyatı'dır.
176.40 ₺ -
-
Siyaset Üstü Siyaset
Türk siyasetinin dünya siyasetinde tuttuğu yer,siyaset aşırı poltikalar,stratejiler
91.00 ₺ -
Siyasal Aklı Karışıklar İçin One Minute
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın İsrail Cumhurbaşkanı'na ve onun aymazlığından ve yakışıksız üslubundan kaynaklanan nedenlerden dolayı kendisine ve moderatöre haklı olarak yönettiği sert eleştiriler panele damgasını vurdu. "One Minute" sözcüğü ile zihinlere kazınan bu çıkış, her ne kadar spontane olarak gelişmiş olsa da, aslında Türkiye'nin dış politikadaki değişim ve dönüşümünü simgelemesi bakımından son derece önemli bir açılımı ifade ediyordu. Bu itibarla her şeyden önce "One Minute" olayını hem iç siyaset hem de dış siyaset açısından doğru anlamanın ve derinlemesine tahlil etmenin hem çok önemli ve hem de çok gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu olayın Başbakan Erdoğan'ın global ölçekte-İsrail dahil-güçlü, onurlu ve dik durabilmesini bilen bir lider olarak algılanmasına yol açtığını söyleyebiliriz. Hatta, Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin ve ülkenin yeni lideri olarak onun, bir siyasi fenomene ve dünya markasına dönüştüğü kabul edilebilir. Bu eserimizin 'davos Hadisesi'nin kodlarını çözmeyi amaçlayan çalışmalara mütevazı bir katkı olması dileklerimizle...
63.00 ₺ -
Cinsel Bilgiler Ansiklopedisi
Çevreden yalan yanlış bilgilerle cinselliği öğrenmek yerine ilmi ve dini bilgiler ışığında hazırlanmış olan bu kitabı güvenle okuyabilir ve gençlerinize okutabilirsiniz.
72.00 ₺ -
Evliliğe Kurulan Tuzaklar
Evlilerin mutluluğunu engellemek üzere cin, şeytan ve büyü ile yapılan tuzaklardan korunma yolları ve tedavi yolları açıklanmaktadır.
54.00 ₺ -
Sevadül Azam ve Tercümesi Kelime Anlamlı
Sevâdü’l-A‘zam, Hakîm es-Semerkandî’nin (v. 342/953) akaide dair eseridir. “Sevâdü’l-a‘zam” terkibi, Hz. Peygamber ve ashabını takip eden müslüman çoğunluk, anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ehl-i sünnet ve’l-cemaat çoğunluğunu ifade etmek için kullanılır. III. (IX.) yüzyılın sonlarına doğru Mâverâünnehir ve Horasan’da bid‘at ve hurafelerin yaygınlaşması üzerine Sâmânî Emîri İsmâil b. Ahmed, Semerkant ve Buhara âlimlerini davet ederek müslümanları sağlam bir akîde etrafında toplayacak ve Ehl-i sünnet inancını yayarak sapkın anlayışları ortadan kaldıracak bir eser yazmalarını istemiş, âlimler de bu görevi Hakîm es-Semerkandî’nin yerine getirmesini uygun bulmuştur. Eserin muhtevası, ilâhiyyât, nübüvvât, sem‘iyyât ve hilâfet bahisleri yanında bazı fıkhî konuları da içermektedir. Hanefî-Mâtürîdî kelâmının başlangıç dönemine ait olan risâlede meseleler âyet ve hadislerle desteklenerek ele alınmış, dinî terimler olabildiğince anlaşılır hale getirilerek sade bir üslûp kullanılmıştır. Mu‘tezile, Şîa, Kerrâmiyye ve Cehmiyye’nin görüşleri sert bir dille eleştirilirken Sünnî gelenekten Hanefî çizgisi benimsenmiştir. Eserde ele alınan konularla Ebû Hanîfe’nin risâleleri arasındaki muhteva benzerliği dikkat çekicidir.
192.00 ₺ -
Erken Modern Osmanlılar
İMPARATORLUĞUN KURUCULARI... 1453’te İstanbul’un fethedilmesinden 1839’da Tanzimat’ın ilan edilmesine kadar olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemi hakkında yepyeni bir değerlendirme. Geleneksel görüşe göre bu yıllar, gücünün doruğundaki imparatorluğun küreselleşme ve Avrupa üstünlüğü karşısında kendini modernleştirmeyi başaramayıp gerilemeye başladığı bir dönemdir. Bu kitabın yazarlarıysa bu görüşe karşı çıkarak aslında Osmanlıların nasıl kendi koşulları içinde modern hale geldiklerini gösteriyorlar. Osmanlıları siyasetçi ve diplomat, askeri reformcu, sanatçı ve tarihçi kimlikleriyle inceleyen yazarlar, bir yandan da Osmanlıların içinde yaşadıkları mahkeme, mezarlık, bahçe gibi maddi dünyaları ayrıntılı olarak ele alıp yeniden tarif ediyorlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun entelektüel tarihinde bir dönüm noktasını ifade eden bu kitap öğrenciler, akademisyenler ve Osmanlı dünyasıyla ilgilenen herkes için temel bir metin haline gelmeyi vaat ediyor. "Bu kitabın yazarları, erken modern Osmanlı Devleti ve toplumunun kendine özgü bir hikâyesi olduğunu ve bu hikâyede bir modernleşme arayışından, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmadan ve Batı’yla rekabetten çok daha fazla şey bulunduğunu kavramışlardır. Bu kitaptaki makaleler erken modern Osmanlı Medeniyeti’nin karada ve denizde kendi sınırlarını ne kadar eksiksiz bir şekilde çizmiş olduğunu göstermektedir." Virginia H. Aksan-Daniel Goffman “Modern Osmanlı’nın doğuşuna tanıklık eden bu çalışma, takriben 16. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın başlarını kapsayan çağa odaklanıyor. Osmanlı siyasetinden diplomasiye, askeriyeden haritacılığa, Osmanlı saray tarihçiliğinden kültürel hayata kadar geniş bir içeriğe sahip olan Erken Modern Osmanlılar, alanında uzman zengin bir akademik kadro tarafından hazırlanmış olmakla beraber her bir bölümü okurlar için kapsamlı ve tatmin edici.” Donald Quataert Yazarlar: Virginia Aksan, Daniel Goffman, Palmira Brummett, Gábor Ágoston, Molly Greene, Douglas A. Howard, Baki Tezcan, Najwa Al-Qattan, Leslie Peirce, Edhem Eldem, Dina Rizk Khoury, Shirine Hamadeh
25.90 ₺ -
Rüyadan İmparatorluğa Osmanlı İmparatorluğunun Öyküsü
Kuruluşundan 1923’e kadar Osmanlı tarihi... Caroline Finkel′in Osmanlı arşivleri yanında Osmanlı′nın hükmettiği topraklardaki devletlerin de arşivlerinde çalışarak yazdığı, Osmanlı′nın 600 yıllık tarihini, detaylarıyla anlatan dev eser... Sırasıyla İngiltere ve Amerika’da yayımlanan ve tarihçiler tarafından olumlu eleştiriler alan kitap, ciltli, özenli baskısıyla şimdi Türkçe’de. “Tarih yazımını eski büyük geleneği olan Osmanistik çerçevesinde kaleme alınmış, kendi şartları içinde değerlendirildiğinde geniş okuyucu kitlesinin yanında uzmanları bile uyaracak ve bazı konuları hatırlatacak bir eser...” İLBER ORTAYLI "Caroline Finkel′ın yapıtının çok uzun süre Osmanlı İmparatorluğu′nun tek ciltlik standart tarihi olarak kalacağına şüphem yok." ANDREW MANGO Osmanlı tarihleri ilk padişah Osman’ın kuracağı hanedanın rüyasını gördüğünü kaydederler – rüyada Osman’ın göbeğinden çıkan tam gelişmiş bir ağaç onun torunlarının gücünü ve topraklarının büyüklüğünü simgeler. Osman’ın soyu göçebe kökenlerinin becerilerini, fethettikleri Bizans’ın emperyal dünya görüşüyle birleştirdi. Sonuçta altı yüzyıl boyunca, en güçlü döneminde Macaristan’dan Basra Körfezi’ne, Kuzey Afrika’dan Kafkaslar’a kadar uzanan bölgeleri kontrol eden, çok etnisiteli bir devlet doğdu. Osmanlı’nın moderniteye geçişi Habsburglar ya da Romanovlar’ınki kadar karmaşık bir süreçti. Osmanlılardan askerî cesaretleri nedeniyle korkulur, devlet idarelerine ise saygı duyulurdu; Kanunî Sultan Süleyman ve II. Abdülhamid gibi padişahlar dönemlerine egemen kişilerdi. Ancak, padişahın ve ailesinin gözden uzaklığında örneklendiği gibi, imparatorluğun işleyişi bir sır perdesiyle örtülmüştü. Bugün bile modern Türkiye’yi ve komşularını ziyaret edenler Osmanlı’nın miras bıraktığı anıtsal mimariye ve incelikli sanat eserlerine hayranlık duyarken, Avrupa ve Ortadoğu halklarının çoğunluğu Osmanlı geçmişlerinin tarihlerini ve kültürlerini nasıl biçimlendirdiğini görmekte zorluk çekmektedir. Osman’ın vizyonunun gerçekleşmesi, zamanla çöküntüye uğraması ve Birinci Dünya Savaşı’nın muharebe alanlarında yok olması, modern dünyanın kavranması için temel önemde, gerçekten dramatik bir destandır.
133.20 ₺ -
Osmanlı Denizgücü
Prof. Dr. İdris Bostan’ın danışman editörlüğünde hazırlanan bu kitap 16. yüzyıl tarihinin yeniden değerlendirilmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa, Avrupa-Asya ve dünya tarihine daha fazla dahil edilmesini öneriyor. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’daki yayılması evrensel egemenlik iddiaları, Doğu Akdeniz’de güç elde etmeye yönelik politikalar ve Doğu ticaretinin kontrolünü ele geçirme mücadelesi bağlamında inceleniyor. Bu yeniden kavramlaştırmanın amaçları, Osmn Devleti’ni bir başrol oyuncusu olarak görmek, Keşifler Çağı temasında öne çıkarılmamış cephelere dikkat çekmek ve Avrupa-Asya dünyasındaki ilişkiler anlayışını fark söyleminin oluşturduğu sınırların ötesine taşımaktır. Kitabın odak noktaları ticaret ve siyasettir; Osmanlı İmparatorluğu’nun biricik, etkisiz ve diğerlerinden uzak bir devlet olduğu görüşünü desteklemektense akademik tartışmalar ile ortaçağ sonundaki ve erken modern dönemdeki devletlerle ilgili mukayeseli analizlerde Osmanlı Devleti’nin ve Osmanlı seçkinlerinin ticarette bilinçli hareket ettikleri görüşünün yer almasına imkân tanımaktadır. “Bu kitabın dikkate değer bütün tespitleri arasında bana göre belki en önemli olanı, daha çok Avrupalılar için “Coğrafi Keşifler Çağı” olması gereken 16. yüzyıl başlarında Doğu Akdeniz Havzasında yürütülen üstünlük mücadelesinde artık etkinliğini kaybetmiş Memlükler’le sahneye yeni çıkan Safeviler’in, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Osmanlılara karşı savaşırken bölgede söz sahibi olmak isteyen Venedik ve Portekiz’le işbirliği yapmalarına dikkat çekmesi yanında, yeniden şekillenen Akdeniz Dünyasındaki Osmanlı egemenliğinin Kızıldeniz’e taşınma teşebbüslerinde, bölgedeki uluslararası siyasetin ve siyasi dengelerin değişmesinde ve şimdiye kadar pek dikkat edilmeyen Osmanlı iç ve dış ticaretinin etkin konuma gelmesinde Osmanlı Denizgücünün rolüne işaret etmesidir.” İDRİS BOSTAN “Osmanlı Devleti’nin rakipleri arasında bir deniz imparatorluğu olması konusunda sunduğu ikna edici görüşler Osmanlı İmparatorluğu’ndaki merkantilizmin genellikle göz ardı edildiği 16. yüzyıl genel tarihi için taze bir nefes.” VIRGINIA H. AKSAN “Brummett′in özellikle "Batı" tarihçiliğinde ortaya çıkan çarpıtmayı (kendi ifadesiyle distortion′u) sergilemesi bu alanda onarılması gereken önyargıları belirlemiştir ki çok önemli ve cesaretli bir görev olarak takdir edilmelidir.”
25.90 ₺ -
İmparatorluğun Sonu 1914
* Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdi? * Savaş öncesinde İngiltere, Fransa ve Almanya ile ne gibi pazarlıklar yapıldı? * Enver Paşa savaşa katılarak neler kazanmak istiyordu, neler kaybetti? Enver Paşa "Bir çocuğumuz oldu" derken müjdeli mi yoksa kara bir haber mi veriyordu? * Osmanlı Donanmasına katıldıktan sonra adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen Alman gemileri Goben ve Breslau′nun gizli görevleri neydi? * Almanya′nın Osmanlı ile ittifak yapmasının ardındaki gerçekler nelerdi? * Bugüne kadar Türkiye′de üzerinde az araştırma yapılan Alman Askeri Misyonu′nun Osmanlı ordusundaki görevi neydi? * II. Wilhelm′in Almanların en gözde generallerinden biri olan Liman von Sanders′i İstanbul′a göndermesinin nedeni neydi? * Alman İmparatorluğu, Osmanlı′nın hangi gücünden yararlanmak istiyordu, ne kadar başarılı oldu? Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan, Alman Askeri Misyonu heyetinin başındaki General Liman von Sanders’in emireri Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivi’ndeki (Politisches Archiv des Ausvärtiges Amtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğu′nun savaşa giriş sürecini, savaş süresince yaşananları ve sonuçlarını bu kitapta anlatıyor.
129.50 ₺ -
Yurtsuz İmparator Vahdeddin
Prof. Dr. Metin Hülagü’nün kaleme aldığı “İngiliz Belgeleriyle Vahdettin Osmanlı Hanedanı” adlı kitap büyük gürültü kopartacak. Kitap hem şahsiyeti hem de izlemiş olduğu siyaseti bakımından bu devrin önemli isimlerinden biri olan Sultan Vahdeddin’in hayatı, karakteri, İngiltere’ye iltica edişi ve İstanbul’dan ayrılışı gibi hususlar yanında Saltanat’ın kaldırılışı, Veliahd Abdülmecid Efendinin halife seçilmesi, Hilafet’in ilgası ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesi ve maddî yardım arayışları konuları üzerinde duruluyor. Tarihin karanlıkta kalan birçok noktasına ışık tutacak ve beraberinde yeni tartışmalar başlatacak olan çalışma Londra’da bulunan Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) uzun yıllar süren bir çalışmanın ürünü... * Sultan Vahdeddin′in Milli Mücadeleye Bakışı... * Sultan Vahdeddin-Mustafa Kemal arasındaki derin ilişki… * Sultan Vahdeddin neden Osmanlı topraklarını terketti? * Mustafa Kemal′in saraydaki casusları kimlerdi? * Sultan Vahdeddin′in Saltanat ve Hilafet vazgeçmemesi... * Sultan Vahdeddin’in İstanbul’dan Ayrılış Nedenleri... * Sultan Vahdeddin’in Mekke’de Yayımladığı Beyanname... * Osmanlı Hanedanı′nın sürgünde yaşadıkları acı olaylar... * İtalya′nın faşist lideri Mussolini Vahdettin′e niçin para teklif etti? * İtalya ve Almanya, Atatürk′e kaç kez suikast girişiminde bulundu? B Planları neydi? * Vahdettin dünya liderlerine yazdığı mektuplarda ne tip ricalarda bulunuyordu? Ve daha birçok sorunun cevabı BELGELERİYLE bu kitapta…
114.70 ₺ -
Adriyatikte Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575 1620
Prof. Dr. İdris Bostan’ın uzun yıllar süren araştırmaları sonucu ortaya çıkan Adriyatik’te Korsanlık kitabı korsanlığın geçmişine ışık tutuyor. 16. yüzyılın başlarından itibaren Adriyatik’te saldırılarını arttıran Uskoklar ve onların Osmanlı hedeflerine yönelttikleri saldırılar, Adriyatik’te Osmanlı korsanlığının doğmasına ve Uskoklar kadar onların yardımcısı olduklarına inandıkları Venediklilere yönelmesine yol açmıştı. Bu durum ise korsanlık h ketlerinin ortaya çıkmasına ve giderek önem kazanmasına sebep oldu. Hatta Adriyatik’in dışında da olsa gerek Mağribli ve gerekse Moralı Osmanlı korsanlarının Adriyatik’e girerek buradaki ticaret ve korsanlık hareketlerine katılmışlardı. Prof. Dr. İdris Bostan, Batılı tarihçilerin şimdiye kadar korsanlar üzerine sadece kendi arşivlerindeki belgelere dayanan araştırmalarına ek olarak Osmanlı arşivlerini de kullanıldığı, alanında bir ilk olan Adriyatik’te Korsanlık kitabını Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, muazzam Osmanlı belgeleri külliyatına sahip Venedik ve İspanya arşivlerindeki Osmanlı belgelerini inceleyerek kaleme aldı. Batılılar tarafından "haydut" olarak gösterilen Osmanlı korsanlarının yanlış tanıtıldığını belirten, Osmanlı korsanları hakkındaki imajın düzetilmesi gerektiğini belirten İdris Bostan Adriyatik’te Korsanlık kitabında; Osmanlı Devleti′nin korsanlığa bakış açısı, Adriyatik′teki politikası, Venediklilerin korkulu rüyası haline gelen Novalı Levendler, Osmanlılara karşı yapılan ittifaklar, İnebahtı Savaşı gibi birçok konuyu ilk defa günyüzüne çıkarılan arşiv kaynaklarından istifade ederek ayrıntıları ile anlatılıyor.
37.00 ₺ -
Kurtuluş Savaşı
DÜNYADAKİ TÜM ULUSLARA ÖRNEK OLAN KURTULUŞ SAVAŞI TÜM YÖNLERİ VE GERÇEKÇİLİĞİYLE BU KİTAPTA! Bu belgesel kitap, Prof. Dr. Osman Özsoy’un 12 yıllık çalışmasının ürünüdür. Yerli yabancı çok sayıda kaynağa ve belgeye dayanarak hazırlanmıştır. 2115 dipnotu,1300 a belgesiyle Kurtuluş Savaşı’nın Birinci Dünya Savaşı& 8217;ndan 29 Ekim 1923’e kadar olan sürecini tüm yönleri ve gerçekçiliğiyle anlatan bu referans eser, tarihe olan ilginizi daha da artıracaktır. İnsanlık tarihi o güne kadar böyle bir savaş görmedi. Bu savaş her yönüyle bir ilkti. Birinci Dünya Savaşı, senaryosu çok evvelden yazılmış bir oyunun sahnede sergilenmesiydi. Amaç; Türkleri yaşadıkları topraklardan söküp atmaktı. O günün en güçlü devletleri, Osmanlı’yı yok etme hayallerinde son aşamaya geldiklerini düşünürken, her şeyi planlamışlar, Türk Milletinin gücünü ve bir alev gibi ruhunu saran bağımsızlık ateşini hesaba katmayı unutmuşlardı. O güne kadar gelişmeleri sessizce izleyen Anadolu insanı, İzmir’in işgaliyle ayağa kalktı. İş başa düşmüştü. Türk Kurtuluş Savaşı, imkânsızı başaran, olağanüstü çabaya dayanan, bir milleti tek yürek haline getiren bir inanç savaşı oldu. İstanbul’a işgalcilerin ayak basması üzerine, Osmanlı tarihinde hiçbir paşaya verilmeyen yetkilerle Anadolu’ya gönderilen Mustafa Kemal Paşa, “geldikleri gibi giderler” derken, Türk Milleti’nin Çanakkale’de şahit olduğu azmine güvenmekteydi. Bağımsızlık mücadelesini, oluşturduğu bir parlamento etrafında yürüten, bu konudaki yetkiyi de tamamen temsile dayalı bir yöntemle ve günümüzün çağdaş demokrasilerini kıskandıracak şekilde savaş ortamında gerçekleştiren dünyanın ilk ulusu Türk Milleti olmuştur. Kurtuluş Savaşı başlarken Türk Milleti’nin karşısında yer alan dünyadaki hiçbir iktidar sahibi, savaşın sonunda yerini koruyamamıştır. Bu büyük zafer, dünyadaki tüm ezilen uluslara da hem örnek, hem de bir umut oldu. Saltanattan Cumhuriyete KURTULUŞ SAVAŞI, tüm olumsuz şartlara rağmen bir halkın vatanını nasıl kurtardığını tüm detaylarıyla ve akıcı bir üslupla ele almaktadır. Okurken milletinizle gurur duyacaksınız.
19.19 ₺ -
Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk
Balkanlar′da; Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Macaristan, Romanya... Afrika′da; Tunus, Cezayir, Libya, Mısır... Ortadoğu′da; Suriye, Irak, Lübnan, İsrail, Ürdün... Kafkaslar′da; Kırım, Gürcistan, Azerbaycan... Ve daha birçok devlet… Tüm bu devletlerin ortak özelliği bir zamanlar Osmanlı Devleti′ne yani Devlet-i Aliyye′ye bağlı olmalarıydı. Bu yüzden Osmanlı Coğrafyası denince akla üç kıtadan, yaklaşık yirmi milykilometrekareden oluşan bir coğrafya gelir. TRT 2′de ‘Tarih ve Mekan’ adlı programı hazırlayıp sunan, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, bu kitapta Balkanlar’dan Ortadoğu′ya, Kafkaslar′dan Afrika′ya Osmanlı Coğrafyasını anlatıyor. Uzaklardaki Osmanlı eserlerini, atalarımızın geride bıraktıklarını, üç kıtanın değişik yerlerinde unutulanları bize hatırlatıyor… Bu kitabı okurken; Osmanlı′yı Osmanlı yapan özelliklerin farkına varacak, kimi yerde gururlanacak, kimi yerde derin bir “ah” çekeceksiniz…
20.35 ₺ -
Sahipsiz Sandılar
Anadolu’da yüzbinler can verirken, sislerin uzağında neler kayda geçiriliyordu? 1918. Osmanlı’nın son günleri. Dört bir yanda savaşlar, acılar, sıkıntılar. Tüm bunların arasında yurtdışından gözlemciler, uluslar arası politikadan yerel gerçekliklere, iç çekişmelerden farklı fraksyonlara onlarca yorum, Osmanlı’nın kuruluşundan Birinci Dünya Savaşı’na kadar yaşadığı süreçleri, Hasta Adam olmasına neden olan olaylar ve Binci Dünya Savaşı’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönemde Türk Devleti’nin dış politikasını ele almaktadır. Titiz bir araştırma ile seçilen makalelerin derlemesinden oluşan bu kitap okura Yabancıların gözünden Osmanlı İmparatorluğu’na dair görüşlerine, düşüncelerine, büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki emellerine, Kurtuluş Savaşı’nın yurtdışında nasıl algılandığına dair daha önce gün ışığına çıkmamış bilgiler, kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
88.80 ₺ -
Saray Mücevher İktidar
Sultan V. Murad ve annesi nasıl bir borç girdabındaydı? Sultan V. Murad’ın borçlandığı özel bankeri kimdi? Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişi sırasında haremi nelere maruz kalmıştı? Sultan Abdülaziz hanedanının mücevherlerine ne şekilde ve kimler tarafından el konuldu? Osmanlı Sarayı’nda İki Valide Sultan’ ın ikidar ve mücevher mücadelesi nasıl cereyan etti? Sultan V. Murad’ın borçlarına karşılık Abdülaziz Hanedanı mücevherleri hangi Bankere rehin verildi? Rehin edilen mücevherlerin çeşitleri ve kıymetleri ne idi? Mücevherler banker tarafından niçin Paris’e götürüldü? II. Abdülhamid, V. Murad′la alakalı cevaplamaları için devlet meclisine hangi üç soruyu yöneltti? Padişahın V. Murad’a özel olarak gönderdiği mektubun içeriği neydi? Sultan Abdülhamid neden mücevherlerin peşine düştü? Bir Osmanlı Padişahı ile bir Galata Bankeri’nin uzun süren mücevher pazarlığı nasıl gerçekleşti? II. Abdülhamid’in mücevherlere karşı rehine verdiği padişah mülkleri hangileriydi? II. Abdülhamid’in binbir zorlukla İstanbul’a getirttiği mücevherlerin sonu ne oldu? Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid üçgeninde, yukarıdaki sorular SARAY MÜCEHER İKTİDAR’da cevap buluyor. Mücevherler dünya kurulduğundan bu yana insanoğlu için ihtişam ve gücün sembolüdür. Kitapta ele alınan dönemde ise mücevherler iktidar mücadelesinin kahramanlarından biridir. Zira XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra iktidarı ele geçirmek veya elde tutmak için paradan başka hiçbir şeyin işe yaramayacağını kabul etmek gerekir. Birikmiş iç ve dış borçların olduğu ve paranın bulunmadığı bir ortamda dönemin tahvilleri ve hisse senetlerinden çok daha kıymetli olan mücevherlerin gücüyse tartışılamaz. Bu çalışma, çok kısa ve gizemli zaman diliminde tarih sahnesinde gizli kalmış pek çok önemli detayı içermekte ve bugüne kadar bilinen bazı yanlışları da düzeltmektedir. Bu kitapta Osmanlı İmparatorluğu Arşivleri’nde bugüne kadar saklı kalan belgeler ışığında Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle başlayan, Sultan Murad’ın kısa saltanatıyla devam eden ve Sultan II. Abdülhamid’in taht’a çıkışının ilk yıllarına kadar süregelip nihayetlenen, şimdiye kadar ele alınmamış, mücevher ve iktidar ekseninde bir saray trajedisi Doç. Dr. Arzu Terzi’nin akıcı diliyle okurunun karşısına çıkıyor.
8.91 ₺ -
Abdülhamidin Mirası Petrol ve Arazi
Osmanlı her şeyin farkındaydı amma….. Düvel-i muazzama’nın Bağdat–Musul bölgesindeki petrole ilgisinin artmaya başlamasıyla, bölgedeki zengin petrol yataklarını içine alan önemli arazi parçalarının Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişahın -Sultan II. Abdülhamid’in- şahsi mülkü haline getirilmesinin aynı döneme denk gelmesi şüphesiz bir rastlantı değildir. Zira çalışmada ilk defa gün ışığına çıkarılarak okurların istifadesine sunulan döneme aorijinal fotoğraflardan ve petrol yatakları hakkında verilen detaylı bilgilerden de anlaşılacağı üzere bölge topraklarında kendiliğinden nehir gibi petrol akmaktadır. Böyle bir tablonun dönemin sömürgeci devletlerinin iştihanı kabartmaması ise mümkün değildir. Her detayında tamamen Osmanlı Arşiv belgelerinin kullanıldığı bu eser kendi sahasında bir ilk olma özelliğini de taşımaktadır. Eserde konu edilen bölgedeki gelişmeler aslında günümüzdeki olayların da başlangıcını oluşturmaktadır. Çalışmada sömürgeci devletlerin başta petrol olmak üzere verimli araziler ve doğal kaynaklara sahip olmak, stratejik olarak önemli köşe başlarını tutmak ve bazı merkezleri etkisiz hale getirmek için ilgilendikleri en önemli bölgeler içinde yer alan Bağdat ve Musul bölgesindeki, asıl mücadelenin başladığı II. Abdülhamid dönemine gizemli bir yolculuk yapılmıştır. Bu mücadelenin kaynağı ve tarihi boyutu tam olarak bilindiğinde, Batılıların bugün Ortadoğu diye adlandırdığı bu bölgede niçin huzur ve adaletin hâlâ sağlanamadığı ve hangi çıkarlar uğruna nelerin feda edildiği daha iyi anlaşılacaktır.
24.05 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset
Osmanlı siyasi ve askeri tarihi, üzerinde en çok araştırma yapılan alanlardan biri olmasına rağmen tarihçilikteki son yönelimler sebebiyle giderek ilgi alanı olmaktan uzaklaşmaktadır. Osmanlı siyasi tarihinin değişik meselelerini, bazen genel hatlarıyla belirli zaman dilimi içerisinde, bazen belirli hadiseler zincirinde inceleyen ve her birinin belirli bir tezi ve amacı olan yazılardan oluşan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset′te, iyi etüt edilmemiş, ama yaygınlık kazanmış konular bir ba açıdan değerlendirilmektedir. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü, Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Feridun Emecen, uzun yıllar süren araştırmalarının ürünü olan bu kitabında, Osmanlı Devleti′nin İmparatorluğa dönüşüm sürecini içine alan Klasik Çağ′daki siyaset anlayışını, geleceğe dair öngörüsünü ve planlarını masaya yatırıyor. Öncelikle, merkezi eksenli Doğu-Batı siyasetini, merkez dışı uçlara yönelik yeni politikaları, Osman Gazi′den Kanuni Sultan Süleyman′a kadar bir Cihan Devleti′ne giden aşamaları, Fatih Sultan Mehmet′in akılcı politikalarını, "Şark Meselesi"ni, İmparatorluğun komşu devletlerle ilişkisini, bugüne kadar göz ardı edilen ama merkezi yönetim anlayışının mahiyetini ve uzun vadeli stratejik planlamaların niteliğini gösteren yaklaşımları, detaylarıyla ele alıyor.
20.56 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Savaş
Osmanlı Devleti Bizans’a, Avrupalı güçlere, Memluk ve Safeviler’e karşı nasıl üstünlük sağladı? Savaşlarda nasıl galip gedi? Barutun keşfiyle ateşli silahların önem kazandığı çağda Avrupa’da ilerleyen Osmanlıların farkı neydi? Osmanlı muharebe stratejisinin temeli neydi? Osmanlılar askeri açıdan teknolojik üstünlüğe sahip miydi? Avrupa’da yeni bir dönüşümün habercisi olarak tanımlanan “Askeri Devrim”in neresinde yer aldılar? Osman Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e, beylikten cihan devletine giden yolda askeri gücü ve teknolojisi ile akılcı, uzun soluklu stratejilerin sonucu ortaya çıkan, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun öyküsü, Prof. Dr. Feridun Emecen’in kalemiyle yeniden ele alınıyor. Yeniçerilerin kullandığı ateşli silahlar, savaş usülleri ve taktikler, harp oyunları, top, tüfek üretim ve kullanımının incelikleri, Uzakdoğu’ya kadar uzanan ateşli silah ticaretinde Osmanlı ve Batı rekabeti, Osmanlı askeri teknolojisi ve sistemi üzerine bir başucu eseri. Osmanlı savaş taktiğinin açık olarak şekillendiği I. Kosova ve Niğbolu Savaşı’ndan başlayarak, yine ilk ateşli silahların devreye sokulduğu (Wagenburg/ Araba-kale sistemi) II. Kosova Savaşı, 16. yüzyıl başlarında hafif el silahlarının yani tüfekli piyadenin etkisini gösterdiği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla tüfekli askerlerin savaşın kaderini bir ölçüde tayin ettiği Mohaç ve en son Haçovası meydan muharebelerini tüm detaylarının bulunduğu kitap; Osmanlı savaş tekniklerini, taktiklerini ve Osmanlı askeri teknolojisini merak eden okurlar için kaçırılmayacak bir kitap.
22.20 ₺ -
Osmanlının Gayrimüslim Askerleri
“Hangi alçaktır ki vatanı muhafaza şerefinden mahrum olmak ister? Varsa böyle alçaklar, askere gitmek yerine, soğuk kanlarını kurtarmak için para ödemeyi sürdürsün” İstanbul mebusu Vasilaki Efendi, 2 Haziran 1877 Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik ve en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren, gayrimüslimlerin silâhaltına alınmasıdır. İmparatorluğun nüfus yapısının ve sosyo-ekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi ve siyasi çöküşün hızlanmasına sebep olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalara yol açan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi’yle son bulur. 1835-1919 yılları arasını kapsayan ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu kitabın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur. Ayrıca Osmanlı Mebûsan Meclisi Zabıtları, yayımlanmış belgeler, devrin gazeteleri ve hatıralar ile konuyla ilgili literatürden de geniş ölçüde yararlanılmıştır. Prof. Dr. Ufuk Gülsoy’un kaleme aldığı bu kitap, özellikle askeri ve sosyal tarihimiz ile Türkiye’nin demokratikleşme ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacaktır.
13.70 ₺ -
Osmanlı Zaferleri
Askerlik Osmanlıların′ın seçkin bir özelliğidir′ diyerek kitabına başlayan ünlü Osmanlı Tarihçisi Ahmed Refik, Osmanlıca yazma eserlerinden yararlanarak, tarihimizin kahramanlık sayfalarını anlatıyor. ′Osmanlıların Savaş Yöntemi′nin incelendiği kitapta, Kosava′dan Mohaç′a zafer geçitlerini renkli resimleriyle beraber izliyoruz.
17.02 ₺