-
Çanakkale 1915 Ölüme Koşanlar
Çanakkale; tarihimizin, asaletimizin ve karakterimizin zaferidir. Çanakkale, istilacı ve sömürgeci dehşet ordusuna ruhumuzun cevabıdır. Mehmetçik, Çanakkale’de asırların biriktirdiği türlü yoksulluklar ve yoksunluklar içinde savaştı. Fakat yoksulluk ayağında kalmıştı, sırtında kalmıştı, silahında kalmıştı, ruhuna işlememişti. Bunun içindir ki Mehmetçik Çanakkale’de yalnızca tüfeği ve süngüsüyle, zamanın en güçlü silahlarına ve donanmasına sahip, sömürgelerinin bütün kaynaklarını harekete geçir bir orduya tarihinin en acı mağlubiyetini tattırmış, tarihinin en ağır kayıplarını verdirmiştir. “Savunma hattımızın üstü bir tencere içinde kaynayan su gibi fokurduyordu. Mütemadiyen lavlar püskürten bir volkan seyrediyordum. Kulaklar işitmez oldu. Felce uğramış gibiydik. Bu hal saatlerce devam etti. Bombardıman birden kesildi. Telefonda sesler birbirine karışıyordu: 30. Alay! Düşman cephenize hücuma geçiyor! 1. Bölük Kanlısiperi takviye et! Bomba sandıkları sağ cenaha! Çocuklar metin olun! Şarapnel tutuştu hazır! 30. Alay ne haldesin! 30. Alay!” Düşmanın bu hücumundan önce üzerimizde 8 saat boyunca 50 bin top mermisi patladı. Şimdi siperlerimizde akıllara durgunluk verecek kanlı boğazlaşma başlamıştı. Her basılan yerde bir insan parçası vardı. 30. Alay’dan bize kayıplarıyla hüzünlü, zaferiyle gururlu bir bayrak kaldı. Bu kitap; vatanı korumak uğruna ölüme koşanların, Çanakkale’de 1915 yılında tarih yazan kahramanların öyküsünü anlatıyor. Bu kitapla bütün yönleriyle gözler önüne serilen Çanakkale Savaşı’nı gün gün yaşayacak, kendinizi siperlerde Mehmetçiğin yanında hissedeceksiniz.
9.25 ₺ -
Çöküş
Bir medeniyetin çökmesinden –Angkor Wat’ın terkedilmiş tapınakları, orman içinde kalmış Maya şehirleri ya da Easter Adası’nın heykellerinin kasvet verici görüntüsü gibi- daha korkunç ne olabilir? Bu yıkıntıları görüp aynı şey bizim başımıza gelmez diyecek biri var mıdır? Jared Diamond Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabında Batı medeniyetlerinin dünyanın önemli bir kısmında hâkimiyet kurmalarını sağlayan teknoloji ve dokunulmazlıkları nasıl ve niçin geliştirdiğini inceliyordu. Çöküş kitabında ie madalyonun diğer tarafına bakıyor. Geçmişteki büyük medeniyetlerden bazılarının çöküş sebepleri nelerdir ve onların başlarına gelenlerden ne gibi dersler almalıyız? Diamond, Easter Adası’ndaki Polonezya kültüründen yerli Amerikan medeniyetleri Anasazi ve Mayalara, Grönland’da hüküm sürmüş ortaçağdaki Viking kolonisinden günümüz dünyasına felaket senaryoları hakkındaki bakış açılarını ortaya koyuyor. Kaynaklarımızı israf edersek, doğamızın bize verdiği tehlike işaretlerini önemsemezsek, gereksiz yere ağaçları kesersek başımıza neler geleceğini anlatıyor. Doğal afetler, iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, istikrarsız işler ve tabii ki savaşlar eski medeniyetlerin çöküşünde önemli faktörlerdi. Ama bazı toplumlar aynı problemlere çözümler buldular ve bu çözümlerde ısrar ettiler. Bir çevreyi diğerine göre daha kırılgan yapan şey nedir? Niçin bazı toplumlar kendilerini düşünmeden yıkıma götürürken, diğerleri aynı hatayı yapmıyor? Bugün benzer problemlerle biz karşılaşıyoruz; Ruanda ve Haiti’nin başına bazı felaketler geldi bile. Hatta Çin ve Avustralya bu sorunlara yenilikçi tedbirler almaya çalışıyorlar. Her ne kadar bizim toplumumuz (Amerika) açık bir şekilde ekonomik olarak zengin ve siyasi olarak rakipsiz görünse de, meşum ikazlar Montana gibi ekolojik olarak sağlam bölgelerde belirmeye başladı. Benzer bir sonla karşılaşmamak için sosyal, ekonomik ve politik ne gibi tedbirler alabiliriz? Derin içeriği, anlaşılır ve açık üslubuyla Çöküş cevaplanması gereken şu soruyu sorarak günümüzün en önemli kitaplarından biri haline geldi: Dünyamızın çöküşünü nasıl engelleyebiliriz?
13.70 ₺ -
Bilimler Tarihçisi Fuat Sezgin
60 yıllık mesaisini günde 16 saat Bilimler Tarihine ayıran, Müslümanların 800 yıllık gizli kalmış çalışmalarını ortaya çıkaran, 27 dil bilen ve tüm bunlara rağmen 1960 darbesinde 147’likler arasında üniversitesinden uzaklaştırılan, İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Fuat Sezgin, hayatını, çalışmalarını, eserlerini ve Bilimler Tarihine ilişkin önemli tespitlerini anlatıyor. Müslüman bilim adamlarının dünya bilim tarihine katkıları nelerdir? Amerika’yı Kristof Kolomb’tan önce kimler keşfetti? Dünyanın gerçeğe çok yakın ilk haritası kimlerin eseri? İbn-i Sina’nın hangi eseri Aristo’nun adıyla yayınlandı? Müslüman bilginler saniyeyi nasıl keşfettiler?
15.41 ₺ -
20.Yüzyıl Politik Düşünürler
20 yüzyıl, insanlık tarihi içinde politik düşüncenin şekillenmesi açısından önemli aşamaların gerçekleştiği bir dönemdir. Politik düşüncedeki verimlilik, buna katkıda bulunan isimlerin önemini de ortaya çıkarmaktadır. Bu kitapta, görüşleri ve aksiyonlarıyla politik düşüncenin şekillenmesine katkıda bulunmuş kişilerin düşünce. tavır ve biyografilerine yer verilmektedir. Dünyanın farklı köşelerinden 175 önemli ismin politik mirasını bir arada sunan bu çalışma dünyayı tanımak ve geleceğe yönelolitik açılımları anlayabilmek noktasında önemli bir başvuru kitabıdır.
12.00 ₺ -
Avrupada Osmanlı Damgası
“…Osmanlı’nın her şehrinde, her memleketten ve her dilden sayısız Yahudiye rastlamak mümkündür… Çünkü kovuldukları her yerden sonra kurtuluşu Osmanlı’da bulmuşlardır…” “Osmanlı İmparatorluğu, Yahudi tarihinin en trajik anlarından birinde Yahudilere sığınacak bir yer ve yaşama ümidi vererek sayısız insan için barınma noktası oluşturdu. İspanya′dan kaçanların ötesinde, din savaşlarından,Orta Avrupa’yı kasıp kavuran zulümlerden ve Reform fanatizminden kaçan daha pek çok sayıda Yahudi, Türk hakimiyetinin sunduğu nispi özgürlüğü tercih etti.” 1686′da Osmanlı hakimiyetindeki Budin′i işgal eden Avusturya, şehrin Müslüman halkını ya kılıçtan geçirmiş ya da göçe zorlamıştır. Ayrıca şehirde yaşayan bin kadar Yahudi′nin birçoğu esir alınmış veya şehirden kaçmıştır. İşte o Yahudilerden biri olan Iszak Schulhof bir Avusturya subayının eline geçmişse de mucize diyebileceğimiz bir şekilde ölümden kurtulmuş ve nihayet zengin bir Budinli kadın tarafından satın alınarak hayatta kalabilmiştir. Schulhof kurtuluşunu bir mucize saydığı için Osmanlı hakimiyetinde Budin’de yaşamı ve işgal sırasında yaşadıklarını, nasıl mucizevi bir şekilde hayatta kaldığını anlatmayı adeta dini bir görev saymıştır. Schulhof başından geçenleri anlatırken hem Türk idaresi ve onun sağladığı güven ve refahı hem Avusturyalıların ölüm saçan davranışları hakkında değerli bilgiler vermektedir. Bu hatırat; Budin ve Macaristan tarihi ile ilgili en eski ve en bilinmeyen kaynaklardan biri olduğu için değeri büyüktür.
4.80 ₺ -
Tarih Boyunca İhtilaller ve Darbeler
Kimi insanlar için liderlik ve iktidar, vazgeçilmesi mümkün olmayan bir tutku olmuştur ve insanlık tarihi, yönetenlerle yönetilenlerin karşılıklı mücadeleleriyle doludur. Bu kitapta, Eski Yunan ve Roma′dan itibaren günümüze kadar yaşanan iktidar çekişmelerini, bu mücadele içinde yaşanan tüm ihtilal ve darbeleri okurken, insanlık tarihinin politik seyrini de izlemiş olacaksınız.
22.20 ₺ -
Sarıkamıştan Sibiryaya Birinci Dünya Savaşı Anıları
Bu kitap; 93 Harbi’nin yaraları kapanmadan, Yemen’de, Trablusgarp’ta, Balkanlar’da çatışmalara katılmış, Sarıkamış’ta Ruslara direnmiş,Çanakkale’nin geçilmezliğini haykırmış, düşmanı Ege Denizi’nin sularına kadar kovalamış, koskoca bir imparatorluğun çöküşüne, o imparatorluğun özünden bir filiz gibi yükselen yeni bir devletin kuruluşuna şahit olmuş ve katkıda bulunmuş, bütün bu savaşların ve özgürlük mücadelesinin acılarını ve sıkıntılarını iliklerine kadar hissetmiş Mehmetçiğin, Türk insanının hatıralarından bir demet... Bu kitabı okurken kendinizi kâh Sarıkamış′ta, kâh Sibirya′da bir esir kampında, kâh Çanakkale′de toz-toprak içinde saldırı emrini bekleyen erin yanında, kâh Yemen′de eve dönmeye çalışan bir Mehmetçikle beraber, kâh Anadolu′da yokluk içinde özgürlük mücadelesi veren insanların yanında hissedeceksiniz… Bu kitap, bazen coşku bazen hüzün veren ama her zaman yürekleri kabartan bir tarihin öyküsü...
6.17 ₺ -
Menderes 27 Mayıs′tan Yassıada Mahkemelerine
Bu kitap 27 Mayıs ve Menderes’i Birinci Dünya Savaşı’ndan DP’ye uzanan tarih çizgisi üzerinde ele alarak, dönemi daha açık görmemizi sağlıyor. Konuya ilk defa ilgi duyanlar için hazırlanan eser DP Milletvekili Gıyaseddin Emre’nin Menderes’le ilgili hatıralarıyla daha da zenginleşiyor. * Tek Parti Dönemi’nde Türkiye’de siyaset, toplumsal hayat, ekonomi, askeriye nasıldı? nü’nün Almanlar İkinci Dünya Savaşı’ndan galip çıksaydı planı neydi? * İsmet İnönü neden Demokrat Parti’nin kurulmasına izin verdi? * Tek Parti döneminde seçimler ne şartlarda yapılıyordu? * Dışişleri Bakanı Zorlu, Hükümetin Kıbrıs’a gizlice silah sevketmesini önlemeye çalışan İngiltere’yi hangi sözleriyle durdurdu? * Amerikalılar Menderes ve Zorlu’yu niçin istemiyordu? * Menderes’in idamını ABD’ye onaylatan kimdi? * Menderes “peygamberin gelsin seni kurtarsın” diyen Mahkeme Başkanına ne dedi? * Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur hangi sözlerinden dolayı 5 yıl hapse mahkum edildi? * Selahattin İnan’ın “Kafanın içini bilirim” diyen savcıya herkesi güldüren cevabı neydi? * Atatürk Aydın’da niçin Menderes ile görüşmek istemedi? * Menderes’in idamına karşı çıkıp, onu İsviçre’ye göndermek isteyen Alparslan Türkeş’in başına ne geldi? * İsmet İnönü’nün “Said Nursi’yi İstanbul’da dolaştırıyorsunuz” şeklindeki sözlerine Menderes ne cevap verdi? * İçinde bulunduğu uçak düşerken, Menderes’in aklına kimler gelmişti? * Lütfü Kırdar, Mahkemenin hangi sorusuyla kalp krizi geçirerek oracıkta vefat etti? * Menderes’in Paris Büyükelçisi’ni korkutan emri neydi? * Muzaffer Özdağ’a “Biz İnönü’nün kiralık askeri” değiliz dedirten teklif neydi? * İç İşleri Bakanı Namık Gedik’in kasasından çıkan teyp bantlarında kimler, ne konuşuyordu? Ve ilk defa * DP Milletvekili Gıyaseddin Emre’nin Menderes’le ilgili, 1950-60 hatıraları… Bu kitap, yakın tarihimizin kördüğümlerini çözmeye çalışanlara, Yassıada duruşmalarının, 1960 darbesinin perde arkasını merak edenlere, hakikati arayan tüm okurlara önemli bilgi ve belgeler sunuyor. Bir solukta okuyacaksınız.
9.25 ₺ -
Türklerin Tarihi
Türkler tarih boyunca Orta Asya′dan Asya′nın her köşesine, oralardan da diğer kıtalara göç ederek yeni yurtlar ve yeni devletler kurdu. Bunun içindir ki Türk tarihi zor bir tarihtir. Mısırlılar′ı Mısır′da, İngilizler′i Britanya′da takip edebilirsiniz. Türk tarihi ise anlaşılmak için sizi üç kıtada dolaşmaya mecbur eder. Bu kitap öncelikle Türk tarihini tek bir fotoğrafta görmek isteyen, tarihin doğru öğrenilmesi kadar do ru anlaşılmasına da önem veren okurlar için yazıldı. Kitap, tarihimiz hakkında bundan sonra okunacak diğer kitapların yerleştirilebileceği zihinsel bir raf görevini de yapacaktır. Eser, tarihimizin önemli olayları sırasında Avrupa′da neler yaşandığını da hatırlatıyor. Böylece olayları daha doğru anlamlandırabiliyoruz. Şüphesiz tarih okumak ömrü yalnızca geçmişe doğru değil, geleceğe doğru da uzatıyor. Gelecek üzerinde bir iddiası olanlar da okumak ve okutmak için ellerinde şu anda buna uygun bir kitap tutuyor. Türk Tarihinin keskin dönemeçlerini o günkü heyecanla dönmeye ve önümüzdeki dönemeçleri görmeye hazırsanız sizi eserle baş başa bırakalım.
37.00 ₺ -
Tarihi Değiştiren Savaşlar
Gemileri yaktırıp geri dönülmeyeceğinin sinyallerini veren Tarık Bin Ziyad, gözleri ve kalbi ile fethedeceği Endülüs’e kilitlendiğinde, Fatih Sultan Mehmet, Topkapı surları önünde savaş pozisyonu almış olan askerlerine seslendiğinde, Hitler, askerlerine Stalingrad’ı ‘ne pahasına olursa olsun’ almalarını emrettiğinde, Hiroşima ve Nagazaki’yi haritadan silen atom bombasını atan uçağın komutanı Paul Warfield Tibbets ‘bombayı bı8217; talimatını verdiğinde, Amerikan Başkanı George Bush, 1991’de Amerika’yı, Ortadoğu’nun kalbine çıkmamak üzere yerleştirecek ‘Çöl Fırtınası Operasyonu’ için yeşil ışık yaktığında… akıllarında tek bir şey vardı; düşmanı mağlup edip, savaşı kazanmak… Onlardan öncekiler de, artlarından gelenler de, benzer emirler verdi. Çok kan döküldü. Bombalar gökyüzünü yardı, kılıçlar bedenleri parçaladı. ‘Kahramanlar’ ve ‘hainler’, tarihteki yerlerini aldı. Zaferler kazanıldı, hezimetler yaşandı. Ama hepsinden öte, tarih yazıldı. Verilen her bir ‘Hücum!’ emri ile tarih değişti… *** Gazeteci yazar Ali Çimen ve İnönü Üniversitesi tarih bölümünden Yrd. Doç. Dr. Göknur Göğebakan “Tarihi Değiştiren Savaşlar” adlı kitapta 33 önemli savaş üzerine 33 ayrı dosya hazırladı: Tarihin kaydettiği ilk meydan savaşı Kadeş, efsanevi Truva Savaşı, Pelopones Savaşı, Bedir Savaşı, Bizans’a Suriye’yi kaybettiren Yermük Savaşı, Talas Savaşı, İspanya’nın Müslümanlar Tarafından Fethi, Puvatva Savaşı, Selçuklu Devleti’nin temelini atan Dandanakan Savaşı, Anadolu’nun kapısını Türklere açan Malazgirt Meydan Savaşı, Bir Doğu-Batı Mücadelesi:Haçlı Seferleri, Kösedağ Savaşı, Yüz Yıl Savaşları, Osmanlı fetihlerini kesintiye uğratan Ankara Savaşı, İstanbul’un Fethi, Yavuz’un Mısır Seferi, Mohaç Meydan Muharebesi, İnebahtı Deniz Savaşı, Viyana Kuşatması, 30 Yıl Savaşları, Napolyon’un Rusya Seferi, Waterloo Savaşı, Amerikan Kuzey-Güney Savaşı, Rus-Japon Savaşı, I.Dünya Savaşı ve Çanakkale, Büyük Taarruz ve Kurtuluş Savaşı, Stalingrad, Normandiya ve Hiroşima bağlamında II Dünya Savaşı, 1948-49 Arap-İsrail Savaşı, Kore Savaşı, Rusların Afganistan’ı işgali ve halen devam etmekte olan Körfez Savaşlarının ele alındığı kitap belgesel havasında bir çalışma...
21.09 ₺ -
Tarihi Değiştiren Konuşmalar
Dünyanın önde gelen liderlerinin kimi zaman “adalet” ve “eşitlik” talep eden, kimi zaman “teslimiyet” ve “korkuyu” itiraf eden, zaman zaman ise “tehdit” içeren konuşmalarından oluşan bu kitabı okuduğunuzda, kelimelerin eylemlere nasıl ilham verdiğine şahit olacak, bundan böyle “söylenenlere” daha iyi kulak kabartacaksınız. SÖZÜN GÜCÜNE İNANANLARA… Kulaklarınızı dört açın. Duyduklarınız, göreceklerin
24.79 ₺ -
Tarihi Değiştiren Diktatörler
Tarihi Değiştirenler serisi, serinin belki de en ilginç kitaplarından biriyle devam ediyor: Tarihi Değiştiren Diktatörler. Popüler tarih yazınının en önemli kalemlerinden biri olan Ali Çimen, bu kez dünya tarihini değiştirmiş 15 diktatörü mercek altına alıyor. İnsanların ve insanlığın kaderiyle oynama hakkını kendilerinde bulan 15 diktatörün yaşamlarını kendi üslubu içinde değerlendiren Ali Çimen’in kitabı, zengin bir görsel arşive sahip. Tarihte önemli rol oynamış bu karakterleri yakından tanırken, aslında dünya tarihine dair bir yeniden okuma yapmış olacaksınız. "Nihayet atasının huzuruna çıkacağı an gelmişti. Her şey günün kutsallığına uygun olmalıydı. Söz konusu ulu önderi anmaksa, kimin ya da neyin önemi olabilirdi ki? Binler halinde aktılar anıt mezara. Marşlar, vecd ile lidere secde ettirilen bedenler. Nefes almaksızın, boşlukta bir noktaya gözleri çakılı halde bekleyen, çatık kaşlı, gri suratlı üniformalılar. Evet, evet işte nihayet yüce liderin ayaklarının dibindeydiler! Kafasını kaldırdı. Minik gözleri ile önünde yükselen onlarca tonluk bronz adamın gözlerini görmeye çalıştı. Çocuksu dünyasıyla atasının konuşabileceğini sanıyordu. Eğer göz göze gelebilseler soracaktı ona:NE İŞİMİZ VAR BİZİM BURADA?"
10.28 ₺ -
-
-
-
Bir Sevgili Gibi Yaşamak
Bugünlerde asıl savaş, insan kalmak için veriliyor. Kendi halkının güvenliğini korumak bahanesiyle binlerce masumun kanını akıtmakta bir sakınca görmeyenler ile insan hayatının dünyanın her yerinde aynı pahada olduğunu savunanlar arasında. Tek doğru değer bizimkisi diyerek ötekileri cezalandırma hakkını kendilerinde bulanlarla, ‘öteki’ olmadan biz de yokuz diyenler arasında. Dünyaya iyilik dağıtmaya kalkışanlarla, bu tür bir iyiliğin kötülük üreterek yapılamayacağını savunanlar arasında. Tahakküm, haz, kibir veya zorbalık gibi insana ait her sorunun yanıtı, yine insanın içindedir. Korku ile umudun birleştiği yerde. Nihayetinde vahşet ile direniş arasındaki o ince çizgide başlayıp bitmiyor mu insanlığımız? Bu kitapta yörüngesi ve dönüş ritmi sanki yeniden belirlenmiş olan dünyayı anlamaya, anlamlandırmaya çalıştım kendi dilimde. Kimi zaman üzerini örttüğümüzü fark etmediğimiz ama daima bizimle olan vicdana odaklandım, kimi zaman günümüzün asli değerlerine yükselen ‘kimlik’ siyasetinin bizi insanlıktan uzaklaştırma biçimlerine tanıklık ettim. Görünen şeylerin ardındaki görünmeyene bakmaya, somut bağlantıların gerisindeki soyut ilişkileri sezmeye çalıştım. Hayatın her anında uç veren görünmez şiddetin lime lime yansımaları arasında kendimize nasıl da zulmettiğimizi satır aralarında izlemeyi denedim. Böylelikle çağdan çağa, toplumdan topluma değişmeyen bazı insani değerlerin bana, bize veya gündelik hayata yansıyış biçimlerine de epeyce bakmaya çalıştığım bu yazılardan bir ‘terkip’ çıktı ortaya.
9.59 ₺ -
Türban ve Kariyer Evden İşe Bizden Bireye
Özlem Albayrak, Nihal Bengisu Karaca, Fatma Bostan Ünsal, Ayşe Böhürler, Emine Eroğlu, Merve Kavakçı, Mehtap Kayaoğlu, Havva Sula.Onlar türbanın kamusal alanda görünümünün "sorun" olarak algılandığı, gerilimler ve kırılmalar ortamında kendi başarı öykülerini örmeye çalışan kadınlar... Geleneğe de, moderniteye de belirli bir mesafeden bakan, ezber bozan kadınlar... Ve onlar bugüne kadar bir başarı hikâyesinin özneleri olarak anılmadılar. Türban ve Kariyer, İslamî kesimde sadece mağduriyetlrinin altı çizilen, egemen seküler kesimde ise yalnızca başörtüsü sorununun nesneleri olarak görülen "türbanlı" kadınları başarı öznesi kabul eden ilk çalışma. Bu bir anlama kitabı; güzelleme değil, yergi değil, anlama çabası...
9.25 ₺ -
Duvarların Arkasında Müslüman Ülkelerde Kadın
Kadınların perdelenmemiş sesi: Gazeteci yazar Ayşe Böhürler çarpıcı projesi Duvarların Arkasında’da 13 Müslüman ülkeden 140’a yakın kadının ülkesinin ya da önyargıların duvarlarını aşma mücadelesini anlatıyor. *Burkaların, peçelerin arkasında tasvir edilen Müslüman kadın tipi ne kada gerçeği yansıtıyor? *Bu konudaki önyargılar ne kadar doğru *Coğrafi ve kültürel farklar bu kadınların hayatına, dinî yorumlara nasıl yansımış? *Önlerinde görünen ve görünmeyen duvarlar neler? *Nasıl bir kadın özgürlüğü modelini benimsiyorlar? * Dindar ve modern olmak arasında nerede duruyorlar?" Duvarların Arkasında kitabı gazetece-yazar Ayşe Böhürler′in yaklaşık üç yıllık çalışmasının ürünü. Aslında bir belgesel projesi olan Duvarların Arkasında, kapsamının genişliği nedeniyle belgesel sınırlarını aşan bilgi dağarını kitap haline gelerek herkesle paylaşıyor. Orijinal metinlerinin Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Urduca ve Malayca′dan çevrilip tekrarlardan arındırılarak başlıklandırmalarla sunulduğu kitapta 13 Müslüman ülkeden 140′a yakın kişiyle yapılan röportajlar yer alıyor. Kadın bakanlar ve milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu başkanları ve kadın aktivistleri, medya mensupları, yazar ve sanatçılar, öğretmenler, öğrenciler ve daha birçok meslek alanından kişiler, siyaseti, sosyal hayatı, şiddeti, çabayı, sorunları ve çözümleri okurlarla paylaşıyor… “Kadın hayatına yönelik olarak İslam ülkelerinde hatta Türkiye’de bile büyük travmaların hâlâ yaşandığını hepimiz biliyoruz. Duvarların Arkasında bu travmaların azaltılmasında bir rol oynayabilir. Yani insana, kadına, Müslüman kadının hayatına biraz daha merhametli, insani ve insaflı bakışı da getirir, diye umut ediyorum.” Prof. Dr. Beşir Atalay, İçişleri Bakanı “Belgeseli′nin bir kaç ülkedeki çekimine katılarak bir tür yol arkadaşlığı yaptım. Şimdi bu belgeselin kitaplaşmasının hepimiz için hem çok ilginç, hem de çok öğretici olduğunu düşünüyorum.” Nuray Mert Ayşe Böhürler, Malezya’dan Endonezya’ya, İran’dan Cezayir’e İslam coğrafyasındaki “duvarların arkasında”ki kadını gözümüzün önüne getiriyor… Kendi kulvarında çok nadir, üstelikte referans oluşturacak türde kalıcı bir çalışma. Kitaplaştırarak konuyla ilgili her çaresiz kalanın bir başvuru kitabı haline getirdiği için da kendisine ayrıca teşekkür etmek gerek…”
15.76 ₺ -
Günün Kısa Tarihi
Hızlı ve yoğun yaşadık. Dünü değil, günü unuttuk. Günün Kısa Tarihi’nde gündelik olandan, sıradan olandan yola çıkıyor yazar. Ama hemen akabinde bu sıradan hayat parçalarını belli bir mesafeden tasvir ve tahlil ediyor. Bir taraftan gündelik olanın içindeki karmaşaya işaret ediyor, diğer taraftan sıradanlığın içindeki hakikati arıyor. Aslında hayata dokunan ne varsa, sıradan dediğimiz, gündelik dediğimiz düzeyde yaşanıyor. Hayatı siyasi, kültürel, ekonomik, dini kompartmanlara ayıran yaklaşım, gündelik hayatta keskin çizgilerini kaybediyor. Psikoloji ve etik, sosyoloji ve tıp, tarih ve ekonomi, siyaset ve din... Bunların hepsi bir hayat hikayesinde, ya da hayat hikayesinin bir parçasında kesişiyor. İşte bu kesişme noktalarının toplamıdır hayat. Yani hayat, hiç bir zaman ‘bir şey’ ya da ‘bir konu’ hakkında değildir. Hayat aynı anda birçok şey ve bir çok konu hakkındadır. Bu nedenle kitap ta her şey hakkında. Yazarın temel problematiklerinden biri, seküler dünyada din nasıl yaşanıyor? sorusu. “Hayatımızla ne yapacağımız bize vazedilmiş. Ama bunun ‘nasıl’ı asıl cevap verilmesi gereken” diyor. İşte bu ‘nasıl’ın irdelenmesi üzerinden yol alıyor kitap.
8.57 ₺ -
Başörtüsü
Başörtüsü meselesi bu zamana kadar hep yasaklar çerçevesinde tartışılageldi. Ancak, küreselleşmenin ulus devlet sınırlarını yok ettiği yeni dünyanın kültürel politikaları artık Müslüman kadınların örtünme pratikleri üzerinden kurgulanıyor. Başörtüsü istisnalaştırılarak, ahlaki ve estetik normların yeniden tanımlanmasında ve safların belirlenmesinde adeta yeni bir “Berlin Duvarı” inşa ediliyor. Kadın, örtünme, kamusal alan gibi konular üzerine çok mli çalışmalara imza atmış olan Nazife Şişman, bu eserinde artık çağın söylemsel stratejileri arasında en belirleyici araç haline getirilen başörtüsü meselesini küresel ölçekte ele alıyor.
7.54 ₺ -
Aydınlıktakiler ve Karanlıktakiler
Bir yanda gecekondularda sefalet içinde yaşayan yoksullar; diğer yanda yazlıklarda, villalarda lüks içinde yaşayan zenginler... Yaptığı ilmî çalışmalar ve ürettiği eserlerle, önemli bir kariyere sahip olan Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, bir sosyal bilimci olarak “imtiyazlı yeni sınıf” ile “gecekondu insanı”nı yerinde inceleyerek bu güzel eseri ortaya çıkardı.
4.80 ₺ -
Alevi Bektaşi Kimliği
Bu kitap, Türkiye genelinde 17 il ve 45 beldede Sosyoloji ve Antropoloji’nin en yeni yöntemlerine göre hazırlanmış bir saha araştırmasıdır. Bir yanda Alevi-Bektaşi insanın konuya bakış açısı, öte yanda araştırmacının yaklaşımı tesbit edilmek suretiyle bu inanç sistemi derinliğine yorumlanmıştır. Ayrıca çeşitli üniversitelerden 315 öğrencinin Alevi-Sünni farklılaşmasına bakış açılarının da yer aldığı kitap, herkesin başvurabileceği bir kaynak özelliği taşıyor...
14.39 ₺ -
Bilimsel Araştırma Metodolojisi
Bilgi çağı; bilginin üretilmesi. araştırılması, değerlendirilmesi ve iletişim araçlarıyla kamuoyuna sunulması olarak belirlenirse. 2000′li yılların bilimin yükselişi biçiminde algılanacağı muhakkaktır.Bazı bilimadamlarının ′teknoloji toplumu′ diye belirledikleri bu çağın hareket yasası da. telekomünikasyon. bilgisayarlar. robotlar. biyo-teknoloji. teleks. video vb. teknoloji ürünleri ve iletişim araçlarından oluşmaktadır Günümüz üniversitesi ve akademik kuruluşlarının. 150′liler öncesinin kalkınma ve azgelişmişlik çemberlerini kırmak gibi reform reçetelerinin ötesinde. araştırma ve geliştirmeye yönelik bilgi üretimini amaçlayan bir metodolojiyi benimsemeleri gerekir. Bilimsel araştırma metedolojisi. bilginin derlenerek denetim altına alınması. bilgi işlem yöntemleri ile kullanıma hazır bir duruma getirilmesi demektir.
11.99 ₺ -
Osmanlıdan Günümüze Türk Toplum Yapısı
Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, Türk sosyolojisinin zirve isimlerinden birisi. Yaptığı araştırmalar ile Türk toplumunun sosyolojik yorumlanmasına büyük kolaylıklar getiren Türkdoğan′ın çalışmalarının yayıldığı alan neredeyse Türk toplumunun bütününü kapsıyor. 21 ana başlık altında toplanan kitapta, Türk toplum yapısı anlatıldıktan sonra Osmanlı′daki sosyal sisteme, Tanzimat′tan başlayarak Batılılaşma hareketlerine, ulus devletten günümüz Türk toplumunun dinamiklerine, köyden kentte göç zenginler ve yoksullar arasındaki kutuplaşmaya kadar pek çok alanda bulgularını ortaya koyan Türkdoğan, Türk demokrasi modeline, toplumsal yapıdaki cemaatleşme eğilimine ve kültürel değişmeye de temas ediyor.
20.56 ₺ -
Türk Toplumunda Zazalar ve Kürtler
Orhan Türkdoğan’ın, Türk toplumunun sosyolojik gerçekleri üzerinde yürüttüğü araştırmalarının bir yenisi daha “Kürtler ve Zazalar” adıyla okuyucusuyla buluşuyor. Sosyolog Orhan Türkdoğan bu çalışmasıyla, bilinmeyen ve göz ardı edilen birçok gerçeğe ışık tutuyor. Uzun yıllar süren katılımcı gözlem ve görüşme teknikleri ve yerinde inceleme metoduna dayalı bir alan araştırmasının ürünü olan eser, sahasında bir ilk olma özelliğine de sahip. Yazar, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki etnik yapılaşmalarla ilgili, Zaza ve Kürtlerin dil ve kökenlerine dair kalıplaşmış söylemlerin dışına çıkarak dikkat çekici bulgulara ulaşıyor. Eser, etnik farklılıkların, milletleşme olgusu içerisinde bir bütünleşme sağlaması gerektiğini vurgularken bölgenin kalkınması yolunda neler yapılabileceğine dair öneri ve çözüm yolları da sunuyor.
20.56 ₺ -
Türk Sanayi Toplumu
Türk toplumu modernleştikçe üretim biçimleri ve ilişkileri değişti. Her ne kadar Batılı toplumlar kadar sanayileşmemiş olsa da Türkiye’nin geride bıraktığı yüzyıl sanayi atılımları ve bu dönüşümün toplumsal tezahürleriyle dolu. Alanında yayımladığı birçok eserle yakından tanıdığımız Prof. Dr. Orhan Türkdoğan bu eserinde sadece Türk toplumunun sanayileşme süreciyle beraber geçirdiği dönüşümü ele almakla kalmıyor aynı zamanda iktisat sosyolojisinin Batı’daki tartışmalara da ışık tutuyor.
23.98 ₺ -
Şov ve Mahrem
Anlam dünyasının farklı uçlarında yer alan iki kavram; şov ve mahrem. Postmodern dönemde, "mahrem" olanın sınırları "şov" tarafından aşındırılıyor ve şov, mahremi esir alıyor.Kitle kültürünün içine sıkışmış insan, varolmanın yolunu "fark edilmekte" buldukça görüntülere sığınıyor Kimlikler imajlar üzerinden inşa edilirken dinî/ahlakî normların yerinin modanın lokomotifliğinde tüketim kriterleri alıyor. Artık sokaklar sahne, insanlar oyuncu. Oyunu yazanlarsa "kamusal alanın mübarekleri" yani modacılar. Kutsalını kaybeden dünya, yeni kutsallar arayışında modacılara teslim oluyor. Mahremiyet sınırlarında kalması gerekenlerin teker teker "şov" malzemesine dönüştürüldüğüne bir dönemde Sosyolog Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, çağımızın çelişkisi üzerine yazdı; Şov ve Mahrem.
8.23 ₺ -
Ramazanname
“Ramazanname” geçmiş Ramazanlara yakılan bir ağıt değil, günümüzün, yaşayan, hissedilen Ramazanları adına düşülen kayıtlar. Yazar son on yılın İstanbul Ramazanları’na ilişkin tanıklıklarını, tespitlerini, duygularını açık yüreklilikle buraya kaydediyor. Bir ayna tutuyor günümüz insanına, onun maneviyatla, Ramazan’la olan ilişkisine. Bu aynadaki görüntüsünü belki beğenmeyenler olacaktır, belki de şaşırıp kalanlar! Ama dedik ya bu bir tanıklık…Bir şeye işaret ediyor, gösterdiği yerde gösterileni ya da gösterdiğinden fazlasını bulmak da okuyucuya kalmış bir konu…
6.17 ₺