-
Hüsnü Aşk
Şeyh Galib'in meşhur eseri çevirimyazı, nesre çevrilmiş hali ve Osmanlıca bir neşrinin tıpkı basımı birlikte yayınlandı. Bu açıdan hem genel okuyucu hem de üniversite talebeleri ve akademisyenler için vazgeçilmez bir neşir. Hazırlayan: Orhan Okay-Hüseyin Ayan
262.50 ₺ -
Karacaoğlan Hayatı ve Bütün Şiirleri
Karacaoğlan, Türk Halk edebiyatının klasik şairlerinin başında geldiğinden onun şiirleri, gözden geçirilmiş 4. baskısıyla birlikte “Türk klasikleri” arasındaki hususi yerini muhafaza etmeye devam ediyor. Halk edebiyatımızın önemli şairlerinden biri olan Karacaoğlan hakkında pek çok araştırma yapılmış, kitaplar yazılmıştır. Halen bile kesin olarak ne zaman yaşadığı, nerede doğup nerede öldüğü bilinmeyen şairin şiirleri sözlü kaynaklardan, cönklerden, mecmualardan derlenerek bir araya getirilmiş ve defalarca yayımlanmıştır. Bu şiirler bize yüzyılların ötesinden gelmektedir. Pek çoğu geçen zaman içinde değişikliklere uğradığı gibi, ünlü şairin şöhretinden istifade maksadı ile onun mahlası kullanılarak başka şiirler de söylenmiş, maalesef bu şiirlerle gerçek Karacaoğlan şiirleri neredeyse birbirlerinden ayrılmayacak derecede karışmıştır. Artık halis Karacaoğlan şiirini diğerlerinden ayırt etmek bir uzmanlık işi gibidir. Ama şairin şiirlerini gözden geçirenler, onun söyleyiş özellikleri, imaj dünyası ve ifade imkânları ile yakın temas kuranlar, halis Karacaoğlan şiirinin sesini hemen yakalayabilirler. Eserin başında Karacaoğlan’ın hayatı, sanatı ve edebî kişiliği ve şiirleri üzerine geniş bir inceleme yazısı vardır. Şiirleri verirken içlerinde geçen bazı açıklamaya muhtaç kelimeler için kitap sonuna sözlük verilmiştir.
180.00 ₺ -
Leyla vü Mecnun Fuzuli
Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında eski ve geniş bir geleneğe sahip olan Leyla vü Mecnun mesnevisi Türk edebiyatında en büyük temsilcisine Fuzulî ile kavuşmuştur. Metin ayrıca Latin harflerine aktarılmış, nesre çevrilmiş ve sonuna Osmanlıca neşirlerden biri orijinal hali ile eklenmiştir.
3000.00 ₺ -
Mevlid
Hz. Peygamber'in hayatı ve menakıbını şiir diliyle anlatan Türkçe Mevlid metinleri arasında Süleyman Çelebi'nin eseri hem dili hem de hissiyatı ve etkileri itibariyle istisnai bir yere sahiptir. Ayrıca Türk halkının dinî telakkisi ve hissiyatı üzerinde de çok etkili olmuştur. Hazırlayan: Necla Pekolcay
112.50 ₺ -
Yunus Emre Divanı
Yunus Emre Divanı'nın yazma nüshaları pek çoktur. Bunlar daha ziyade sözlü kaynaklara dayanılarak tertip edilmişlerdir. Bu açıdan aynı şiirlerin ayrı divanlarda farklı şekillerine rastlamak mümkündür. Yayınevimizin yayımladığı divan esas itibarı ile Fatih Ktp. Nüshasına dayanmaktadır. Ancak bu divanda bulunmayan fakat halkımızın "Yunusundur" diyerek ezberleyip ona mâlettiği pek çok şiir de esere alınmıştır. Dolayısıyla bu divan hemen hemen bugüne kadar yayımlanmış en geniş Yunus Divanı olmuştur. Kitaba ayrıca Yunus Emre'nin hayatı, edebî kişiliği ve eseri üzerine bilgiler veren giriş kısmı ile tasavvuf hakkında bir bölüm ve şiirde geçen ıstılahlarla isimleri ele alan geniş bir açıklamalar bölümü eklenmiştir.
262.50 ₺ -
Babailer İsyanı Aleviliğin Tarihsel Altyapısı
Babailer İsyanı sıradan bir ayaklanma değil, Anadolu'nun siyasî, dinî ve toplumsal tarihinde önemli bir yer işgal ediyor. Türkiye tarihindeki halk hareketlerinin, günümüzde çok tartışılan Bektaşilik ve Aleviliğin sağlıklı bir yaklaşımla incelenip anlaşılması bakımından bir hareket noktası. Türk siyasî tarihi, devlet-halk ilişkileri ve tasavvuf tarihi araştırmaları için vazgeçilmez bir kaynak.
300.00 ₺ -
Hanya Girit Mevlevihanesi
Bir zamanlar Girit'te Hanya şehrinin Suda-Zirtop-Tuzla mevkiinde bulunan, şimdilerde ise "soyulmuş" ve metruk hale gelmiş olan bir ecdad hanesi. O hanede bir kısmı o dönemde ora toprağında olupta şimdi ise Anadolu toprağında olan, diğer kısmı ora toprağında gömülü unutulanlar.. Hanya / Girit Mevlevîhânesi bir defa dâru'l-İslâm olmuş bir beldenin Mevlevihanesini, Şemsi Dede'yi hala bitmemiş hikâyesinin bizlere, "uzaklaşan"ların da yakınlaşması için İsmail Kara'nın kaleme aldığı unutulmuş bir hazinedir.
172.50 ₺ -
Hürriyet ve İtilaf Fırkası 2. Meşrutiyet Devrinde İttihat ve Terakki'ye Karşı Çıkanlar
Hürriyet ve İtilâf Fırkası, II. Meşrutiyet devrinde faaliyet gösteren ikinci, ancak bu devrede kurulmuş olanlar içinde birinci büyük partidir. Kuruluşundan kısa bir müddet sonra İstanbul araseçimlerini kazanmış, bundan ötürü iktidar olma yolunda büyük ümitlere kapılmış, bu durum ise İttihat ve Terakki'yi ürküterek Meclis'in feshiyle neticelenen siyasî gelişmeleri başlatmıştı. Çok partili siyasî hayatımızın, 1946 seçimleriyle birlikte en çok tartışılan 1912 seçimlerinde, Hürriyet ve İtilâf Fırkası Meclis'ten tasfiye edilerek siyaset sahnesinden uzaklaştırılmıştır. Fırka hakkındaki bu çalışma, fırkanın kurulduğu 21 Kasım 1911'den 11 Haziran 1913 tarihine kadar olan devrenin de anahatları ile siyasî hikâyesini vermektedir. Yine ilk defa bu çalışma ile Hürriyet ve İtilâf Fırkası hakkında devam eden birçok yanlış hüküm birinci elden kaynaklara dayanılarak irdelenmekte ve siyasî muhalefet fikri tahlil edilmektedir.
300.00 ₺ -
Siyasetname
Nizamülmülk'ün meşhur eseri, hem muhteva hem de etkileri itibariyle siyasetname ve vasiyetname türünün en iyi örneği. Doğrudan sultana hitaben kaleme alınan metin aynı zamanda bir siyasî düşünce ve siyasî üslup metni. Selçuklular devrinde İslâm'ın çatısı altında İslâmiyet öncesi Türk ve İran siyasî geleneklerinin, Maveraünnehir kültür havzasının, Hint bilgeliğinin, Bizans siyasî kurumlarının harmanlandığını da görmek mümkün. Türkçe'de tam tek tercüme.
112.50 ₺ -
Tarih Uğrunda Matbuat Aleminde Birkaç Adım
Tarih, matbuat tarihi, hatırat ve biyografi alanında yayınlanmış kitapların tenkidine dair yazıları bir araya getiren Tarih Uğrunda, XIX ve XX. Yüzyıl kültür ve yayın hayatımız için çok nadide bilgiler ve değerlendirmeler ihtiva eder. Sadeleştirme ve Latin harflerine aktarma türündeki çalışmaların, metodolojik ve bilgi zaafları konusunda ise bir ders kitabı mahiyetinde. Kilisli Balhasanoğlu Necip Asım Yazıksız'ın aziz hatırasına.
187.50 ₺ -
Tarih Yolunda Yakın Mazînin Siyasî ve Fikrî Ahvâli
İttihat ve Terakki tarihi başta olmak üzere yakın dönem siyasî tarihimizin, cemiyetleşme ve partileşme teşebbüslerinin, propaganda risâlelerinin seyri ve muhtevelarına ilişkin vazgeçilmez bir kaynak. Ayrıca hususi hikâyeleri olan bazı tarih ve düşünce tarihi kitaplarına ve matbuat yasaklarına uğramış risâlelerin ve yazarlarının dikkat çekici yönlerine dair araştırmalar da yer alıyor. Prof. Dr. Osman Turan'ın aziz hatırasına.
202.50 ₺ -
Tasavvuf ve Tarikatların Tarihi
Hem bir yaşama biçimi hem de bir bilgi edinme yolu olarak tasavvufun İslâm kültüründe çok etkin ve yaygın bir yere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. 1918 yılında sırf İstanbul'da faaliyette bulunan dergâh sayısının üçyüze yaklaşması bu konuda bir fikir verebilir. Bu eserde tasavvuf ve tarikatlar, tarih içindeki gelişme çizgileri de gözönünde bulundurularak, ana hatlarıyla verilmeye çalışılmış; Giriş'te genel bilgiler, tasavvuf, sufî ve ilgili terimler, 1. bölümde tasavvufun Kur'an ve hadisteki kaynakları, 2. bölümde tasavvufun seyri, 3. bölümde tarikatlar hakkında genel bilgi ve belli başlı tarikatlar, 4. bölümde vahdet-i vücut, 5. bölümde tasavvufun tesirleri ve tenkidi üzerinde durulmuş, bütün bu bölümlerde belli başlı terimler, unsurlar ve kitaplar tanıtılmıştır. Konular özellikle de terimler üzerinde durulurken edebî verimlerden örnekler verilmesi bu çalışmanın ayrı bir özelliğidir.
187.50 ₺ -
Veysel Karani Ve Üveysilik
Tasavvuf tarihinde ve müslüman halkın İslâm anlayışında destansı ve önemli bir figür olan Veysel Karanî hem gerçek hayatı hem de menkıbevî kişiliğiyle ele alınıyor. Tasavvuf ve tarikatlar tarihinde bir neşve ve seyrüsülûk tarzı olan üveysîlik, Veysel Karanî'ye nisbeti dolayısıyla genişce ele alınıyor.
346.50 ₺ -
Özgürlüğe Kaçışım Hapishaneden Notlar
Bosna Hersek’in özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde en başat rolü oynayan Aliya İzetbegoviç’in hapis günlerinde fikri dünyasında derinleştiği notlarının derlemesidir Özgürlüğe Kaçışım.Yaşamının neredeyse tamamı özgürlük mücadelesi ile geçen İzetbegoviç, bulunduğu coğrafyayı ve dünyayı tüm yönleri ile kavrayabilen, geçmişi ve yaşadığı çağı farklı disiplinler içinde değerlendirebilen çok yönlü kişiliği ile son yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Aliya İzetbegoviç, Özgürlüğe Kaçışım ile temel hak ve özgürlükler, din, siyaset, bilim, ilim ve sanat gibi birçok kavramı engin bilgi birikimi ile damıtıp biz okuyucuya hakikati göz hizasına getirecek eşsiz bir eser sunmuştur.
131.40 ₺ -
Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar
İbn Haldun, kısa adı el-İber olan dünya tarihine dair kitabına yazdığı Mukaddime'siyle, dünya sosyal bilim tarihine çok ilginç teoriler ve kavramlar kazandırmış bir yazardır. Onun başka bir ilginç yanı, İslâm kültür mirasında örneği çok görülmeyen otobiyografi ve hatırat yazarlığıdır. Dünya siyaset ve sosyal bilim tarihinin yetiştirdiği ender ve çok dikkate değer kişilerden biri olan İbn Haldun'un bizzat kendi kaleminden öğrendiğimiz hayatı, hatıraları kuşkusuz çok ilgi çekici olmalıdır. Onun teori ve kavramlarını bilenler ve inceleyenler, bu ilginç teori ve kavramların ne tür bir eğitim süreci içinde ve hangi gözlemler ve olaylar sonucunda oluştuğunu bu hatıralar sayesinde daha yakından görebileceklerdir. İbn Haldun, et-Ta'rîf adlı bu otobiyografisinde, yalnızca kendi hayatıyla ilgili bilgiler vermekle yetinmez. Tanık olduğu veya içinde yaşadığı toplumsal, siyasî, tarihî, edebî ve kültürel etkinlikler hakkında da geniş açıklamalar yapar. İbn Haldun, öncelikle kendi ailesine dair, atalarına ve kendi dönemindekilere değinerek bilgiler verir. Yetişmesinde payı olan hocalarını ve onlardan okuduğu kitapları geniş biçimde tanıtır. Şehirleri, kurumları, siyasî liderleri, gündelik hayatı, çok yönlü ilişkiler ağını anlatır. Bu bölümlerin, İslâm kültür ve siyaset tarihi açısından büyük önem taşıdığı açıktır.
285.00 ₺ -
Felsefe - Din İlişkileri Faslu'l-Makal el-Keşfan minhaci'l-edille
İbn Rüşd'in, tercümeleri sunulan iki kitapta çözmeye çalıştığı problem felsefe-din ilişkileri, bir başka deyişle akıl-vahiy ilişkisidir. Yazarın temel görüşü bu iki alan arasında bir çatışma olmayacağı fakat iki alanın anlaşılmasının akıl ve idrak seviyelerinde farklı olabileceği istikametindedir. Tercümenin başında İbn Rüşd'ün hayatı ve problemin İslâm düşünce tarihindeki seyrini veren bir giriş bulunmaktadır.
195.00 ₺ -
İslam Siyaset Üslubu
İbnu'l Mukaffa, İslâm siyasî düşüncesi ve siyasetname geleneğinin ilk ürünlerini veren müelliflerden biridir. Bu açıdan aynı konuda daha sonra yazılan eserlerin üslup ve muhteviyatını etkilemiştir. Bu eserde İbnu'l Mukaffa'nın bütün siyasî metinleri ve siyasî öğütleri bir araya getirilmiştir. I. Kısım: El-Edebü's-Sagîr II. Kısım: El-Edebu'l-Kebîr (1. Sultan, 2. Dostlar) III. Kısım: Devlet Seçkinleri ve Reform (Risâletü's-Sahâbe) IV. Kısım: Ed-dürretü'l-yetîme / Hikem (1. Ed-Düretttü'l-Yetîme /Eşsiz İnci, 2. Hikem / Hikmetler) Dizin
105.00 ₺ -
Altın Suyunu Batırılmış Bir Hayat Abdülhak Hâmid Tarhan
Eserleri kadar yaşayış tarzıyla da ilgi uyandırmış, kıskanılmış bir şahsiyet olan ve Türk edebiyatına 1870'lerden itibaren verdiği eserle giren Abdülhak Hâmid hakkında pek çok söz söylenmişse de eserlerinin harf devriminden sonra yeni harflerle basılması geciktiği için bir bakıma unutulmaya terkedilmiştir. İhsan Safi'nin hazırladığı bu kitapla Hâmid hakkındaki resmi biyografik bilgilerin düzeltilmesinde önemli bir adım atılmış olmaktadır. Arşiv belgelerinin ortaya çıkarılması, yazarın hatıra ve mektuplarındaki bilgilerle karşılaştırılması sonucu ortaya edebiyat tarihimiz için önemli bir çalışma çıkmıştır.
108.75 ₺ -
Bir Eleştirmen Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar edebiyatımızda daha çok şair, hikâyeci, romancı ve edebiyat tarihçisi olarak tanınır, eleştirmenliği ise pek fark edilmez. Oysa eleştirmen olarak bilinen çağdaşı yazarlardan türünde daha başarılı ve işlevseldir. Ahmet Hamdi Tanpınar, eleştiride bir düşünceyi ispat etme ya da benimsetme çabasına girmez. Elindeki malzemeyi yeni eleştirilere açık kapı bırakacak tarzda yorumlar. Böylece eleştiriye süreklilik niteliği katar; kendinden öncesi ile sonrası arasında bir köprü kurmaya çalışır. Onun eseri ve düşüncesini önemli kılan ve geleceğe taşıyan bu yönüdür. Bu yüzden onu atlayan eleştiri, geçmişle sağlıklı bir ilişki kuramayacağı gibi geleceğe yönelik tasarılarında da köksüz kalmaya mahkûmdur. Çünkü Ahmet Hamdi Tanpınar, eseri ve düşüncesiyle büyük bir toparlayıcıdır ve modern Türk eleştirisinde kurucu şahsiyet misyonuna sahiptir. Ona böyle bir misyonu lâyık görmeyenler, ya ideolojik kaygıyla hareket etmekte ya da onun eserini gereği gibi incelemeden ön yargıyla hüküm vermektedir. Ahmet Hamdi Tanpınar, düşüncesi ve sanatıyla Türk edebiyatını etkilemeyi ve beslemeyi sürdürmektedir. Eleştiriye yön veren tarafı da zaman içinde daha iyi anlaşılacaktır.
6.00 ₺ -
Bir Tartışmanın Hikayesi Dekadanlar
Türk edebiyatında güçlü bir edebiyat eleştirisi bulunmadığı öteden beri söylenmektedir. Bu görüş muhtemelen, Divan edebiyatı hakkındaki kuram bilgilerinin az oluşu ve bunların uygulamalı olarak büyük şairler üzerinde incelenmemesinden kaynaklanmaktadır. Halbuki son yirmi, otuz yıldan beri araştırıcılar daha farklı gözlerle eski şiirimize bakmakta, onların şiir sanatı anlayışlarını ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Yeni Türk edebiyatı başladıktan sonra eski edebiyata karşı takınılan tavrın, yeni modalar doğurmasına rağmen, onun sağlam temellerini sarstığını söylemek zordur. Her şeyden önce yeni Türk edebiyatçılarının hepsi bu kaynaktan beslenmişler, başlangıçta onun terbiyesinden geçmişlerdir. Ancak batı edebiyatının ve eleştirisinin dayandığı kaynak, felsefedir. Türk kültüründeki bu noksan, eleştiricileri de hayli dağınık yazılar yazmaya sevketmiştir denilebilir. Hele bir edebiyat akımı doğuracak ciddiyetteki eserler, inanılmayacak suçlamalarla karşılaşmıştır. İşte Türk edebiyatını derinden etkileyen Servet-i Fünun etrafında toplanan gençler de bir kelime ile suçlanmışlardır: Dekadan. Bu suçlamayı yeni Türk edebiyatının sayılan, önemli bir şahsının, Ahmet Midhat’ın yapması önemlidir. Bu itham bir kıvılcım gibi “İkinci Edebiyat-ı Cedide” hareketini yadırgayanları harekete getirmiş ve Türk edebiyatında yer yer çok ciddi, yer yer kötü polemik örneği olabilecek birçok yazının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Aslında bu tartışma pek de yararsız olmamıştır. Dergi ve gazete sütunlarında ithamların yanı sıra, Servet-i Fünun yazarlarının da kendilerini savunan, her yeni edebiyat hamlesinin kendinden öncekilere dayandığını ortaya koyan ve Fransa’daki “dekadan” sayılan edebiyat akımları ve şairleri hakkında değerli yazılar yazılmıştır. Bu tartışmanın Servet-i Fünuncuları kendi edebiyat anlayışları üzerinde düşündürdüğü de şüphesizdir. Prof. Dr. Birol Emil’in metin derlemesine dayanan, basılmamış bitirme tezi dışında, dekadanlık tartışması müstakil bir çalışmaya konu olmamıştır. Bu kitapta Fazıl Gökçek üzerinden uzun zaman geçtiği için, süreli yayınların sayfalarında kaybolmuş olan malzemenin büyük kısmını derlemiş ve onları yorumlamıştır. Edebiyatımızdaki öteki tartışmaların da bu tür incelemelerle ortaya konulması, edebiyat eleştirisinin gerçek durumunu göstermek açısından önemlidir. Görülen odur ki, hücuma maruz kalanlar, genellikle yenilikleri dolayısıyla yadırgananlardır. Edebiyat dünyasındaki gelişmeler de çoğunlukla yadırgananların eserleriyle gerçekleşmiştir. Bu kitaptaki malzemeyi okurken unutulanlarla hâlâ hatırlananlar arasındaki fark da açıkça görünmektedir.
127.50 ₺ -
Eski Türk Edebiyatı Tarihi
Eski edebiyatımızın tam bir özeti ve "envanter defteri" değerindedir. Kitapta eski edebiyat ve kültür tarihimizin seyri içerisinde rol alan şair, yazar ve eserler kronolojik bir sıralamayla özlü olarak kısaca anlatılmış ve okuyucunun önünden adeta film şeridi gibi geçirilmiştir. Eser bu yönüyle gerek öğrenciler gerekse konu ile ilgilenen okuyucular için tam bir kaynak ve müracaat kitabı değerindedir. Üniversiteler İçin Eski Türk Edebiyatı Tarihi'nin önemli yönlerinden birisi de, Türkiye Üniversitelerinde "Eski Türk Edebiyatı" sahasında yapılan yayımlanmamış yüksek lisans ve doktara tezlerinden, yurt içi ve dışındaki en güncel neşriyata kadar hemen bütün çalışmaları zengin bir bibliyografya ile ilgilenenlere sunmasıdır. Eseri elinde bulunduranlar eski edebiyat sahasında ulaşmak istedikleri bütün kaynakların bir listesini de karşılarında bulacaklardır.
600.00 ₺ -
Ortadoğuya Dair Yirmi Tez
Tarihin ve coğrafyanın merkezini teşkil eden Ortadoğu, -hepsi de gayet somut ve gerçek birçok nedenden ötürü, dünyanın en önemli bölgesidir. Bu bölgede yaşayan insanlar olarak, bizlerin birinci sorumluluğu, Ortadoğu’yu gerçekçi, makul ve derinlikli bir bakışla kavramaktır. “Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez”, ismindeki ‘tez’ sözcüğünün de ifade ettiği şekilde, iddia barındıran, çıkarımlar yapan, bazı noktalarda neticelerin ancak istikbalde ortaya çıkacağı tahminler içeren 20 ayrı bölümden oluşuyor. Bölgeye neden ve ne zamandan beri ‘Ortadoğu’ dendiğinin açıklamasıyla başlayan anlatım, Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafyanın tarihindeki çeşitli dönemleri, tarihten günümüze taşınan unsurları, bugün ilk bakışta belki fark edemediğimiz ama kesinlikle aktüel hayatın tam ortasına denk düşen somut gerçeklikleri gözler önüne seriyor. Ortadoğu’nun belkemiğini oluşturan dört ülkenin (Türkiye, Mısır, İran ve Suudi Arabistan) tarihine sıklıkla atıfların yapıldığı kitabın temel hedefi, coğrafyanın kendi iç dinamiklerine işaret etmek. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri genellikle “dış güçler”e hamleden genellemeci ve kolaycı bakıştan kaçınmaya çalışarak, “dış güçler” dediğimiz ülkelerin aslında içerideki bazı dengeler ve yerli unsurlar yardımıyla iş gördüklerini izah çabası, kitabın ana fikrini oluşturuyor.
137.97 ₺ -
Günlüklerin Işığında Tanpınarla Başbaşa
Edebiyatın hemen her dalında eser veren Tanpınar, eserleriyle olduğu kadar şahsiyeti, hayat tarzı ve sahip olduğu kültürün derinliği ile yakın dönem edebiyatımızın en önemli şahsiyetlerinden biridir. Prof. Dr. İnci Enginün ve Prof. Dr. Zeynep Kerman’ın hazırladığı elinizdeki kitapta, Tanpınar’ın bilinmezleri, acı ve sevinçleri ile iç dünyası ve özel hayatı, edebiyat çevreleriyle ilişkilerini kendi kaleminden bulacaksınız. “Bu defteri seviyorum. Benden sonra okunacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor. Geçen zamanım görülecek sanıyorum...” “Hiçbir şeyi bitiremiyorum... Gece yarısı öksürükle uyandım ve ilk defa gelecek seneye çıkamam korkusu aklıma geldi. Ciddiyetle geldi. Hiçbir şeyi bitiremeden ölmek istemiyorum. O kadar eser ve kullanmadığım o kadar kelime varken...” “Abdullah Efendi’nin Rüyaları, bilhassa birinci hikâye böyle tenkitsiz mi geçecekti? Huzur ki okuyucuların hepsi sevdiler, üç makale ile, Yaz Yağmuru hiçbir akissiz mi geçecekti.” “Bunların Türkiye’ye getirdiği hiçbir şey yok muydu? Türkiye ve Türkçeye. Ya şiirlerim? Hâlâ hiç kimse “Deniz” manzumesinden bahsetmedi. “Deniz” manzumesi Türkçenin beş on manzumesinden biridir. Buna eminim. Buna makalelerimi de ilâve edin... Fakat niçin bu kadar haksızlık? Bu işte eksiğim nedir!” “Belki de kendi kendimi mahveden benim. Hakkımdaki sükût suikastının bir sebebi de belki de benim...” “Daima derinleştim. Sıfırdan başlamış gibiydim. Bu sıfır Yahya Kemal ve Haşim hariç Türk şiirinin değer seviyesiydi. Eğer burada genişlemeğe razı olsaydım benim de hiç olmazsa Faruk [Nafiz Çamlıbel] kadar bir şöhretim olurdu. Biraz kaysaydım Orhan [Veli Kanık] ve Cahit’ten [Sıtkı Tarancı] fazla sevilen adam olurdum. Yapmadım. Hakikaten sıfırdan başladım.” “Kırk yaşında tek oda müstakil evim oldu. Herşey, hayatımda herşey geç oldu. İlk nesir kitabım kırk yaşında çıktı. Hâlâ ikinci romanım Remzi’de bekliyor...”
360.00 ₺ -
Mitoloji Üzerine Araştırmalar Metinler ve Tahliller
Mitoloji "mit bilimi" anlamına gelir. Mit'in asıl mânası "gerçek hikâye" ve bunun da ötesinde "sahip olunan çok değerli şeyler, kutsal ve mânalı olan"dır. Mitolojilerin içinde kutsal hikâyeler ve merasimler bulunur. Zamanla bu kutsal vasıflar unutulur, böylece masallar ve efsaneler ortaya çıkar. Merasimlerin bir kısmı ise günümüze kadar devam etmiştir. Tiyatronun, dansın ve şarkıların ortaya çıkışında mitlerin rolü büyüktür. Kozmogoniyi anlatan mitlerden sonra menşe mitleri başlar, böylece varlık problemi ortaya çıkar ve felsefenin konusu oluşur. Türklerde felsefenin başlangıcını mitolojik dönemlere kadar çıkarmak mümkündür. Bu kitapta mit, mitoloji, Türk mitolojisi ve diğer milletlerin mitolojileri üzerinde durulmakta, metinler verilmekte ve tahliller yapılmaktadır.
90.00 ₺ -
Sami Paşazade Sezayi ve Eserleri
Sami Paşazad Sezai ve Eserleri merhum Güler Güven'in 1970 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ın idaresinde hazırladığı doktora tezidir. Çok ciddi bir araştırmacı olan Güler Güven, Sami Paşazade Sezayi’nin özgeçmişiyle ilgili olarak birinci eldn bilgilere ulaşmak için uğraşmış ve çalışmasını bunlara dayandırmıştır. Kitap bu alanda hâlen yegâne eser olma özelliğini taşımaktadır. Eserini basmayı düşünmüş ve elindeki nüshayı buna göre düzenlemiş, üzerinde bazı değişmeler yapmış olan Güler Güven, ne yazık ki onu hayatta iken bastıramamıştır. Edebiyat tarihi alanındaki bilgilerin toplanmasının güçlüğünü ve yazarları edebiyat alanında var kılan eserlerinin arkasındaki birikimi Sami Paşazade Sezayi ve Eserleri’nde takip etmek mümkündür. Yeni Türk Edebiyatı alanının Recaizade Ekrem Abdulhak Hâmit ile birlikte ikinci döneminin temsilcisi Sami Paşzade Sezayi’yi bütünüyle inceleyen bu ayrıntılı, zengin kitabın okuyucuları cezp edeceğinden, araştırıcılara da örnek olacağından eminiz. Ancak, bu gecikmiş baskıyı okuyucularımıza sunarken vaktiyle bu çalışmada kullanılan ve onu canlandıran nice belgenin, şimdi hangi ellerde olduğunu da sormaktan kendimizi alamıyor ve onlardan bir kısmını bize ulaştıran Güler Güven’i rahmetle anıyoruz.
225.00 ₺ -
Ateş ve Bahçe
Bir tünelde kaybettiği kocasının ardından iz süren bir kadın... Hakikatin peşinde yeniden var etmenin serüveni... Bir belgesel için çıkılan iki kişilik yolculuğu tek başına sürdürdükçe kameranın yerine gözünü, ses bantının yerine belleğini yerleştiren kahramanımız bütün sınırları bir bir ortadan kaldırır. Yol aldıkça, yıllardır süren bir savaşın ortasında hayata tutunmaya çalışan gençlerin, kayıplarını arayan ana babaların belleğiyle karşılaşır. Kimi zaman yıkık kliseler, unutulmuş yatırlar, ıssız su yolları, isimler, efsaneler, rivayetler eşlik etmektedir ona yolculuğunda. Kimi zaman da değişen, dönüşen 'yeni hayat'ın yeni ritüelleri. Ulaştığı her yeni mekan, tanıştığı her insan yüreğinde sakladığı sevgiliye dair başka bir anıyı ortaya çıkarır. Giderek alemde her şeyle her şey arasındaki bağ görünür hale gelmeye başlayacaktır. Anılar belgesele, belgesel gerçeğe dahil olurken bir gün... Kocasının kaybolduğu Titus tünelinin çıkışında onun kullandığı kameranın bulunduğ haberini alır... Bana verdiğin taş Bin yıllık yuvarlanmış
18.50 ₺ -
Kerberos
“İstihbarat Grup Komutanı Cem Ersever hem Hikmet Köksal Paşa’ya hem de Hayri Kozakçıoğlu’na istediğini yaptırabiliyordu.” “Ali Ozansoy Jandarmadaki memuriyetini bırakarak istifa etti ve Hanefi Avcı’nın vasıtasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sözleşmeli personel olarak girdi.” “Maaş bordrolarına bir dönem doğrudan JİTEM yazılıyordu, daha sonra JİTEM adı faili meçhuller ve Susurluk ile ilgili haberlerde çıkmaya başlayınca hemen düzelttiler, bir daha da yazılmadı.” Abdulkadir Aygan, itirafçı olduktan sonra JİTEM'de sivil memur olarak göreve başladı, birçok faili meçhul eylemde fiilen yer aldı. Ve şimdi JİTEM'de bulunduğu dönemdeki cinayetleri, işkenceleri, hedefleri, çapraşık ilişkileri anlatıyor... Araştırmacı gazeteci Uğur Balık, Abdulkadir Aygan'ı konuşturmakla kalmıyor, JİTEM'in varlığını kanıtlayan belgeleri de sunuyor. Üstelik Aygan'ın çarpıcı itirafları, JİTEM'in kanlı eylem mağdurlarının konuşmaları ile de destekleniyor. Kerberos / Bir Tetikçinin Anatomisi dikkatlerden kaçmayacak bir yakın tarih deşifresi...
14.80 ₺ -
Dünyanın Üç Yüzü
Zaten, dünya tadımlık bir yer… Varlığımızı kaplamış bitimsiz hüzün. Bizi sevip kabullenmiş, gitmek bilmeyen misafir olmuş keder. Kasvetli bir boşluk. Sağımız solumuz karanlık. Kalbin kendisi, nemli bir zindanın duvarlarında mahpus. Her varlık sonsuz kere atılmış düğüm. Dünya karanlığın kendisi. Varsın, olsun. Dünyanın sadece üçüncü yüzündeyiz. Bize aldırmadan giden, kalbin alakasına, fikrin merakına değmeyen yüzünde. Yitiyoruz. Bu dünyada. Hep birlikte. Gidiyoruz. Varsın, olsun. Varsın, bir buz sarkıtının ucunda donarak asılı kalmış bir su damlası gibi, dünyanın üçüncü yüzünde asılı kalmış olsun varlığımız. Bir de dünyanın birinci ve ikinci yüzü var… Bu dünyada bütün çektiklerimize değer. Mustafa Ulusoy Dünyanın Üç Yüzü’nde dünya ‘aldatı’larının neden olduğu problemlere karşı psikiyatri, ahlak, felsefe, akıl ve kalbin sunduğu bütün enstrümanları kullanarak okuyucusuna çözümler getiriyor.
12.68 ₺