-
Girdap
Girdap... Bir ailenin Mardin"in bir köyünde zorluklar içinde yaşayıp giderken, kendilerini birden İstanbul"un fırtınalı ortamında bulmalarının ve bir girdaba kapılmalarının hikayesidir. Köyün en gariban ve fakirlerinden biri olan Hasan, Mardin"in bir köyünde ailesi ve güngörmüş annesiyle birlikte kendi halinde yaşayıp giderken, günlerden bir gün hayatını değiştirecek bir tarihi gömü bulur. Bu, gerçekten eşsiz bir hazinedir. Hasan zengin birisi olmuştur artık. İstanbul"da bir akrabasıyla işbirliği yaparak ticarete atılır. Ticarette de başarılıdır. Büyük kızı Saliha, üniversiteyi okurken kayıplara karışır. Onun dağlara çıkıp örgüte katıldığını öğrendiklerinde ailecek yıkılırlar. İkinci kızı Selma babasının şirketinde her kademede çalışır ve koca şirketi yönetecek hale gelir. Hasan onunla gurur duyar, artık gözü arkada kalmayacaktır. Kızını ortağının oğluyla evlendirir ve işin başına getirir. İbrahim ve Kenan Hasan"ın diğer çocuklarıdır; ikisi de doktor olacaktır. Ama ikisi de farklı fıtrattadırlar. Hasan annesi ile birlikte gittiği Mardin"den gelirken kaza geçirip vefat edince bütün iş Selma"ya kalır. Hasan"ın karısı Hamşe, artık aileyi korumaya çalışan bir büyüktür. Dindar İbrahim ile Kenan"ın birbirleriyle geçinememesi, Kenan"ın zenginlik hırsıyla mesleğini kürtaj işyerinde kullanması, ayrıca Selma ile şirketin işleri konusunda kavga etmesi, öbür yandan terörist bir örgütün elemanı olan Saliha"nın belirsiz durumu, beraberinde bir sürü olayları getirir. Bir televizyon dizisi seyreder gibi soluk soluğa okunacak bu roman, gerçek bir girdabı gözler önüne seriyor.
9.00 ₺ -
Dayan Kalbim
Namazını bitirdiğinde bir müddet seccadenin üzerinde kaldı. Titreyen ellerini gecenin karanlığına şahit yaparak içini Rabbine döktü: "Allah'ım kaçak kulun kapına geldi. Bütün kapıları denedim; herkes bir yere kadar götürebiliyor, sonra terkediyor. Anladım ki terkedilmeyen tek merci sensin Allah'ım, her şey seni bilmek ve emirlerini uygulamakla anlam kazanıyormuş." Murat bey, gözyaşlarına aldırmadan Rabbine yalvarmaya devam ediyordu.
4.13 ₺ -
Unutulmuş Günler
Ben düşbozumların çocuğuyum, hayal kırıklıklarıyla sarmaş dolaş büyüdüm ve yolum hep yıkıma uğradı. Davayla aşkı, kavgayla sevdayı birarada yürütmek istedim, olmadı. İkisinde de başarısız kaldım. Aşkım da, inancım da güven duygusundan yoksundu. Yeterince sevemedim insanları, yeterince inanamadım ardından gittiğim düşüncelere. Doğru-dürüst bir hayat felsefem bile yoktu benim. Bana verilen sevgilere karşılık veremedim, yakınlaşmalara uzak durdum. Hep aldım fakat vermesini bilemedim. Bencilliğimle başkalarını da acılara sürükledim. Sevgi denizinde, aşkın başdöndürücülüğünde kendimden geçmek isterken, karşıma gerçekler dikiliyordu. Aldanışlar bitiyor, büyü bozuluyor ve o zaman gerçekler ortada kalakalıyordu. Artık gidiyorum bir tanem. Artık gidiyorum. Ne olur, sakın gelirim sanma. Sevgimizi yüceleştirmek için terkediyorum seni. Unutulmamışların dünyasına gidiyorum. Renklerin, kokuların, seslerin ve ışığın bile seni hatırlattığı bir dünyada yaşayacağım artık. Sevmek bir bakıma unutamamaya mahkum olmaktır. İkimizde unutulmamışlığın sevinciyle ayakta kalacağız. Canevimden alıp götürmeden bunları, çiçeklerin solduğunu görmeden, tüm iyi duyguların gidişini görmeden, şimdi ben gidiyorum. Hoşçakal Begüm. Tüm dualarım senin için olacak!
6.75 ₺ -
Gölgelerle Oyun
Gölgelerle Oyun, sınırsız sevgilerin bile, küçücük bir darbeden nasıl yara aldığını, kin ve inadın gölgesinde yaşayanların yüreklerinin nasıl buzlandığını anlatıyor.Ebediyete aşk, sonsuzluğa hasret insanın özünde var. Fıtrat bunu arzu ediyor. Günebakan çiçekleri gibi, sevmeyi arzu edip saadeti hayal ediyoruz. Tıpkı, sadegül gibi, Gül Bahar gibi... Gölgelerle oyun, hayallerimizin süslediği sahnelerde geçiyor. Zaman ve kişiler ayrı olsa da roller hep aynı. Gölgelere bile bu kadar meyilli, bu kadar aşık, bu kadar muhtaç olan insan için, kim bilir asıllar ne kadar lazım? Gölgelerle Oyun`da gönül yamaçlarımızı titreten feryatları, yürek vadilerine sığınmış endişeleri, inanmayı arzulayan kalplerin arayışlarını, katıksız sevgileri yaşar gibi olacaksınız. Bu kitapta, gölgeler alemini bu kadar muhteşem ve muazzam yaratan Yaratıcının, kim bilir asıllar alemini nasıl yarattığını düşünmeye sevk eden arayışları bulacaksınız.
6.38 ₺ -
Bizim Mahalle
Bizim mahalle, sımsıcak bir çocuk romanı. Çünkü sıcak bir ev, sıcak ailelerden oluşmuş bir mahalle var bu romanda. Gazetecilik mesleğini sürdüren Nusret Özcan, usta gözlemleri ve elbette çocukluk hatıralarıyla ortaya nefis bir çocuk romanı çıkarmış. Aile içinde her zaman yaşanan çocoklar arası rekabet, yaramazlar, uysallar, anne, baba ve çocuk ilişkileri, kıskançlıklar, sokak aralarında oynanan oyunlar, uçurulan uçurtmalar, zorda kalanlara mahallecek yapılan yardımlar, yanlış hareketlerde bulunan gençlere büyükjler tarafından verilen öğütler, şefkat dolu ihtiyarlar; kısaca bir mahalle bütün özelliğiyle bu romanda yansıtılıyor. Bizim mahalle sıcak bir çocuk romanı dedik ama bu sıcaklık büyükler için de geçerli. Çünkü onlar da, çocukluklarına dönerek o sıcaklığı yaşayacaklar. Gerçekten tadına doyamayacağınız, defalarca okuyacağınız ve okutacağınız bir eserle karşı karşıyasınız.
5.25 ₺ -
Kırmızıyı Hiç Sevmem
Kırmızıyı Hiç Sevmem, son dönemlerin sosyal olaylarını ilginç bir aşk hikayesi etrafında yansıtan farklı bir roman. Sağcı bir gençle, solcu bir kızın herkesi hayretlere düşüren aşkı, romanın temel konusu. Bu iki farklı görüşü savunan gençlerin şahsında ideolojilerin sorgulanması, birbirini anlayıp anlamaması, tanıyıp tanımaması noktasında yaşanan çatışmaların psikolojisi ise romanın bir başka temel unsuru. Durduğu yerde duramayan, davası için gözü kapalı her istenileni gereğinden fazla yapan, komünizmi temsil ediyor diye kırmızıdan bile nefret eden Levent ve yine kendi davası için eylemlerin içinde olan Suzan... Birbirlerinin düşüncelerine ölesiye düşman olmalarına rağmen, aşk onları birbirine bağlar. Kalpler birleşir ama düşünceler hala farklıdır. Söz düelloları, laf dokundurmalar, psikolojik gerilimler, tahammülsüzlükler, bitmez tükenmez Türkiye`yi kurtarma nutukları... Levent ile Suzan`ın macerası, sizleri de sarsacak.
6.38 ₺ -
Yaşanmamış Anılar
"Yaşanmamış Anılar" tarihimizde "Ulu Hakan / Kızıl Sultan" sarkacında sıkışmış II. Abdülhamid`in biyografik romanıdır. Oğlunun gözünden Osmanlının son yüzyılı iç ve dış gaileleriyle veriliyor. Anı olarak kaleme alınışı ile tarihteki "insan" unsuru, zaaf ve kudretiyle sergilenmesini sağlıyor. Yazarı, Tarih profesörü Mim Kemal Öke`ye göre; tarih, bir milletin kollektif anılarıdır. Hatıralar, eğer hipnotize edilmemişse milletin kültürel hüviyetini yansıtırlar... Eserde işlenen, Sultan Hamid`in şahsında bir milletin vicdanıdır. Önemli olan, tarihi değerlendirenlerin, söz konusu kişileri karalamadan ilgili zaman ve mekan atlası için yerleştirmesi; o günü adeta yaşayarak nihai tahlile varmasıdır...
4.50 ₺ -
Cihan Hatun
Büyük arap bilgini Cahız "Türkler`in Faziletleri" adındaki eserinde "Türkler çok namuslu insanlardır. Savaşta ve barışta hile nedir bilmezler. Eğlenceleri ise at ve silahtır" diyor. Abbasi halifesi Mu`tasım Türkler`in bu meziyetine hayran olduğu için, iş başına gelir gelmez onları devletin en yüksek kademelerine kadar çıkardı. Kendileri için Samarra şehrini kurdurdu. Başkumandanını ve büyük bir bölümünü Türkler`in oluşturduğu halife ordusu, o devirde islam dünyasının başına bela olan Babek Hurremi`yi, çapulcu adamlarıyla birlikte ortadan kaldırdı. Beş ciltlik "Medeniyet-i İslamiye Tarihi" nin de yazarı olan Corci Zeydan, "Cihan Hatun" adındaki bu eserinde Abbasiler devrinde meydana gelen önemli olaylara ışık tutuyor. İranlıların ve Bizanslıların İslam ülkelerine gerçekleştirdikleri hücumları gözler önüne seriyor, Türkler`in tarihte oynadığı büyük rolü öne çıkarıyor. Eserin asıl kahramanı olan Cihan Hatun ile, Türk komutan Aydoğdu arasında geçen temiz ve nezih aşk, usta bir romancı üslubuyla dile getiriliyor.
8.25 ₺ -
Hz. Davud
Yere neredeyse toprağa değecek kadar yaklaşan kapkara bir buluttan köşeli kavisler çizerek korkunç bir yıldırım düştü. Ardından kulakları sağır eden dehşetli bir çatırtı koptu. Herkes titriyordu! Davud onun daha fazla kendisine yaklaşmasına izin vermedi. "Ya Allah" diye bir feryad kopararak, yel değirmeni gibi döndürdüğü sapanın iplerinden birini aniden bıraktı. Deriden yapılan yuvasından büyük bir hızla kurtulan ağır taş, karşısındaki zalim ve hilekar yüze doğru yöneldi. Havada dönen ve düşmanına doğru ıslık çalarak süzülen bu zafer müjdecisi, neler olduğunu kestiremeyen Calut`un alnında patladı. Dev adam afallamıştı! Yıldırım isabet etmiş gibi hareketsiz duruyor, alnında açılan derin yarıktan oluk gibi kan fışkırıyorudu. Sağ elinin parmakları yavaş yavaş çözülerek ağır gürzü elinden düştü çamura saplandı.
6.75 ₺ -
Çalınan Mutluluk
Bir aşk romanı... Hem de iç içe işlenmiş beş farklı aşk hikayesi. İç içe oldukları kadar birbirlerinden kopuk. Kimileri meşru daire içinde oldukça masum duygularla birbirlerini severlerken, bazıları tamamen dünyevi heveslerle ve bir o kadar da ihtiraslarla aşk adına hayatlarını zehir ediyorlar. Kıskançlık, öfke, yuva yıkma teşebbüsleri, dayaklar, mutsuzluklar, sıkıntılar, huzursuzluklar, aldatılmışlıklar, intihara teşebbüsler, cinayetler "haram aşk" yaşayanların kaçamadığı, eninde sonunda varacakları duraklar. Roman kahramanı Hicran ile ablası Hilal, iki farklı karakter. Hicran şımarık, kendine güvenen, hırçın, dediğini yaptırmaya alışkın, Ferhat` deli gibi tutkun güzel bir kız. Hilal ise olgun, kardeşinin yanlış yollara gitmesini engellemeye çalışan, fedakar ve temiz kalpli bir abla. Hicran, Ferhat, Feyza, Metin, Sinan, Mehlika, Fatih, Hilal, Tunahan gibi gençlerin duyguları, yaşadıkları olaylar o kadar hızlı bir ritme sahip ki, romanı okurken başınız dönebilir. Çalınan mutluluk, tam bir gençlik romanı.
9.00 ₺ -
Gönül Yolcusu
Gülay bir gece babasını rüyasında görür. "Bir misafir gelecek" der babası. "Onunla git" Sarsıntıyla uyanır, gece yarısı kapıyı sarsan kimdir?.. "Kapıya gider. Bir kadın konuşur. "Aç kızım kapıyı, seninle yolculuk yapacağız.." "Siz kimsiniz?.." der Gülay şaşkınlıkla. "Ne yolculuğu?.." Sultan hanımdır, Gülay`ı yolculuğa götürecek kişi. "baban benim geleceğimi sana haber vermedi mi?.." Rüyasını hatırlar Gülay. Hiç kimseye haber verilmeden ve yanına hiçbir şey alınmadan çıkılan bir yolculuk. Önce Taksim, sonra Üsküdar oradan Haydarpaşa garına gelinir ve bir trenle başlar gönül yolculuğu. Tren başka bir alemdir sanki, bütün dertliler, ders vermesi gerekenler, Gülay`ın karşısına çıkar. Kardeşi Aygül`le tanışır, dertleşir. Kardeşi de dönüşü olmayan yolculuğa çıkmıştır. Çocuklarını Gülay`a emanet eder. Rüya mıdır bütün bunlar, gerçek midir?.. Bu kitabı okurken pekçok soruyu siz de kendinize soracaksınız. Gönül yolcusu, hepimizi farklı alemlerde gezintiye çıkaran bir roman. Bu yolculuğu herkese anlatacaksınız.
6.38 ₺ -
Asanın Gücü
"Allah adına!" diye bağırarak asasını suya hızla vurdu. Aniden müthiş bir şey oldu. Çaresiz bir anda, bütün ümitsizlikleri dağıtan umulmadık bir kurtuluş yolu açıldı. Asanın doğrultusu boyunca Kızıldeniz ikiye ayrılıyor, iki yana çekilen suyun arasında, yürüyerek geçilebilecek çok geniş bir yol açılıyordu. Denizin tuzlu suyu yolun iki tarafında sıradağlar gibi yükseldi. Bu, insan aklının asla hayal edemeyeceği bir manzaraydı. Önlerinde karşıya geçebilecekleri kupkuru bir yol meydana gelmişti. Bu mucizeyi gören İsrailoğulları hiç düşünmeden korkunç su duvarları arasında ilerlemeye başladı. Yol binlerce insanın yanyana yürüyebileceği kadar genişti. Yanlarında masmavi iki dağ gibi yükselen sudan duvarların arasında karşıya bir insan seli akmaya başladı. O kadar hızlı hareket ediyorlardı ki, kısa zamanda topluluğun yarısı karşı kıyıya varmıştı bile...
6.75 ₺ -
Gülcan
Gülcan, Ünal Bolat'tan yeni bir roman. Annesini terkedip sevdiğine giden Gülcan'ın yaşadığı fırtınalı hayat. Bütün şehri korkuya salan katil hırsız. Ve bu hırsızın robot resmini çizerek polislerin yakalamasını sağlayan ama öldürülmek korkusuyla yaşayan ressam Tevfik. Gülcan ve Tevfik'in heyecan dolu hayatları... Tevfik'i öldürmak için yemin eden katilin hapishaneden kaçmasıyla başlayan büyük bir kovalamaca... Fırtınalı, soluk soluğa, heyecan dolu bir roman sizi bekliyor.
6.19 ₺ -
Ayrılık Olmasaydı
- Bakın Pervin... Size teminat verebilirim. Ben her ne kadar öyle bir toplumdan geldiysem de, şu an kendimi yeni bir kimlik arayışı içinde hissediyorum... Hatta, bu konuda Taner`le ağız kavgası bile ettik... - Benim konuşmam yüzünden kendinizi aşağılamaya kalkışmayın... - Hayır! İnanın ki, sizin arzu ettiğiniz şekilde bir değişimi yaşamak istiyorum Pervin!.. - Peki Naci?.. Bir soru daha soracağım size. - Buyurun sizi dinliyorum... - Neden, çevrenizde bulunan birçok türbanlı kız varken, beni veya benim gibi birilerini tercih ediyorsunuz? Niye onlarla arkadaşlık kurmaya niyetlenmiyorsunuz? - Diyorum ya size? O kızlar, bu tur arkadaşlık tekliflerine hoş bakmıyorlar... Zaten ben de İstanbul"a gelene kadar benimsediğim o zihniyetten kaçmak istiyorum... Çünkü, siz ve sizin gibilerin yaşayışları beni adeta büyülüyor Pervin?.. - Anlıyorum Naci... Fakat bu konuda ani dönüşler çok zararlıdır... Hemen karar vermek olmaz... Sizin bu teklifinizi değerlendirmeliyim... Ünal Bolat"ın kaleminden, akıcı üslubu olan, bir solukta okuyacağınız bir roman.
6.75 ₺ -
Sökeli Cafer Efe
Okurken dehşete kapılacağınız, gözyaşlarınızı tutamayacağınız müthiş bir eser. Sökeli Cafer Efe... Kurtuluş Savaşı`nın kahramanlarından Sökeli Cafer`in hayatı, düşmanla yaptığı mücadele ve bir milletin şahlanışı ancak böyle destansı bir üslupla kaleme alınabilirdi. Sabahattin Burhan, sadece usta bir roman yazarı değil, çok iyi bir araştırmacı, iyi bir gözlemci. Üstelik üslubu son derece akıcı. Dev gibi eserleri onun kaleminden bir solukta okuyabiliyorsunuz. Sökeli Cafer Efe, mazimizden bugüne açılan bir perde. Bizlere bu perde vasıtasıyla, ülkemizin ve insanımızın yaşadığı zor ve dehşet dolu günleri gösteriyor. Neredeyse unuttuğumuz değerler, kahramanlarla birlikte gözlerimizin önüne geliyor. Ayrıca unutmaya yüz tuttuğumuz bazı gerçekleri de bizlere hatırlatıyor. Bir milletin kurtuluşu için neler yapıldı, nasıl büyük zorluklar yaşandı öğrenmek isteyenler için Sökeli Cafer Efe ideal bir kitap. Bebekleri gözlerimin önünde öldürülen kadınların çığlıklarına, kuyuya atılan genç kızlarımızın feryatlarına, herkesin önünde gözleri çıkarılan, ağızları burunları kesilen, bağırsakları deşilen delikanlıların durumuna tahammül ederek okuyun bu kitabı. Okuyun ve memleketi ne pahasına bize bırakan yiğitlerimize ve böylesi muhteşem bir eseri yıllarca emek harcayarak bizlere kazandıran yazara teşekkür.
11.63 ₺ -
Yörük Ali Efe - 3
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
19.50 ₺ -
Yörük Ali Efe - 2
Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
19.50 ₺ -
Yörük Ali Efe - 1
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
15.00 ₺ -
Çete Ayşe - 2
İstiklal savaşı sırasında pek çok vatansever bir araya gelip düşmanı topraklarımızdan atabilmek için silaha sarılmıştır. Hiçbir mecburiyet yokken teşkilat kurup savaşan bu kahraman gruplara "Çete", teşkilatı kuran kişilere de "Çeteci" denmiştir. Çete Ayşe de bu kahramanlardan birisidir. Hem de ilk Çetecilerden, ilk defa Kuva-yı Milliye tarihinde efe elbisesi giymiş, ilk defa "Efe" ünvanını almış mücahit bir kadındır. Kastamonu`da Halime Çavuş, Erzurum`da Kara Fatma (Seher), Adana`da Melek Hanım, Erzurum`da Nene Hatun neyse; dağlarından yağ, ovalarından bal akan, efeler diyarı Aydın Eli`nde de Çete Ayşe odur.
8.63 ₺ -
Çete Ayşe - 1
İstiklal savaşı sırasında pek çok vatansever bir araya gelip düşmanı topraklarımızdan atabilmek için silaha sarılmıştır. Hiçbir mecburiyet yokken teşkilat kurup savaşan bu kahraman gruplara "Çete", teşkilatı kuran kişilere de "Çeteci" denmiştir. Çete Ayşe de bu kahramanlardan birisidir. Hem de ilk Çetecilerden, ilk defa Kuva-yı Milliye tarihinde efe elbisesi giymiş, ilk defa "Efe" ünvanını almış mücahit bir kadındır. Kastamonu`da Halime Çavuş, Erzurum`da Kara Fatma (Seher), Adana`da Melek Hanım, Erzurum`da Nene Hatun neyse; dağlarından yağ, ovalarından bal akan, efeler diyarı Aydın Eli`nde de Çete Ayşe odur.
9.75 ₺ -
Gönül Doktoru
Orhan yaz tatilinde akrabalarının yaşadığı köye gelir. Şehirli bir çocuk olan Orhan, köyü ve köylüleri kısa zamanda çok sever. Kendi yöresel diliyle konuşan temiz kalpli köylüler, tarlalar, bahçeler, yeşillikler, hayvanlar, sürekli çalışmakla geçen hayat; Orhan`a bambaşka bir dünyayı tanıtmıştır. Arkadaşı Mıstık`la tarlalarda bahçelerde dolaşırlar, hayvanları otlatırlar. Köy insanlarının çoğu iyilik yapmayı sever. Hepsi de ağız birliği etmişçesine, "Selim hoca bize anlatmıştı ki..." diye açıklarlar niye iyilik ettiklerini. Köyün imamı Selim Hoca, her meseleyi Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek çözer, yanlışları düzeltir. Selim Hoca ile tanışınca Orhan`ın da dünyası değişir. Onun tatlı diliyle Peygamberimizi anlatarak nice insanları etkileyip değiştirdiğini görür. Selim Hoca, tam anlamıyla Gönül Doktoru`dur. Bu romanı okurken, içiniz kıpır kıpır ederek sevimli bir köy hayatını gerçekmiş gibi yaşayacaksınız ve kendinizi Selim Hoca gibi Gönül Doktoru hissedeceksiniz.
6.00 ₺ -
Delal
Dağ eşkiyaları... Kimsenin önüne geçemediği töreler... Aşiretler arası ölümüne kavgalar... Barış olduğunda bedel olarak düşmana gelin giden, çoğu zamanda ikinci, üçüncü kadın olan genç kızlar... Bu yüzden intihar eden kızlar veya taze gelinler... Hayatın acımasızlığıyla yoğrulan sert kadınlar... Herkese kök söktüren, boyun eğdiren, ilk kadın olduğu için imparatoriçe diye anılan Zozan. Ezilen, yıpranan; kocasından ve ilk kadından, herkesten, her gün dayak yiyen ikinci kadın, barış bedeli gelin Cano. Bütün bu olanlara ve yaşadıklarına isyan eden Gülcan. Jandarmadan korkan köylüler... Jandarmalara aşık olan kızlar... Anlayışsız erkekler, gelinleri ezen kaynanalar, acımasız töreler, kan davaları... Ve ufukta hep var olan kırmızı bulutlar... Ve bütün bunları yaşayan ve anlatan Delal. Delal... Sarsıcı, şaşırtıcı, zor inanılır ve kafa karıştırıcı bir roman... Tıpkı doğu gibi!..
5.63 ₺ -
Mafya Kıskacında Vurgun
Bu roman; mafyanın devlete sızması, sistemin mafyalaşması, medyanın mafya tetikçisi gibi kullanılması ve dillere destan vurgun hikayelerini anlatıyor. Bir banka etrafında cereyan eden ve korkunç boyutlara ulaşan soygunların nefes kesen hikayesi. Tehditler, suikastlar, cinayetler... Vurguncular, mafya ile iç içe... Medya ile kol kola... Hepsi sistemin kasasına çöreklenmiş. Banka genel müdürü Koray`ın sistem icabı yağmacılığa alışması, aşkları, mafya ilişkileri ve nihayet mafya örgütü kurarak sisteme entegre oluşunun nefes kesen hikayesi... Sistemi sorgulayan, macera dolu bir eser olan Mafya Kıskacında Vurgun; John Grisham, Morris T. West, John Le Carre, Heller gibi ünlülerin eserlerini aratmıyor.
15.00 ₺ -
Kader Kapımı Çaldı
İdealist bir öğretmendir Cemal. Ansızın hayatına peri misali bir kız girer, önce sevda kapısını çalar, sonra ayrılık. Tayin için Ankara’ya giden Cemal’in yolu bir Anadolu şehrine düşer. Öğrencilerini çok sever Cemal. Onlarla kısa sürede anlaşır ve kucaklaşır, aşk ve şevkle ders anlatmaya başlar. Fakat ideolojinin deli gömleğini giymiş yürekler dikilir karşısına. Yüreği sevda depremi ile sarsılan, hasret ateşi ile kavrulan Cemal, kışkırtılan öğrencileriyle karşı karşıya gelir. Ama o taşlaşan yürekleri fethetmek için inanılmaz bir mücadeleye girişir. Bir yandan Esra’ya sevda mektupları yazar, öte yandan öğrencilerin yüreklerine bilgi ve sevgi mesajları çeker. O yıllar ülkemizin üzerinde karanlık bulutlar dolaşmakta ve bir darbenin ayak sesleri duyulmaktadır aynı zamanda; sevda mektuplarına kaos kurşunları sıkılmaktadır. Bu roman, ülkenin kendisiyle kavga ettiği günlerde yaşanan bir sevdayı anlatıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihinin romanı. Kaos içinde ümit ışıkları gören Cemal’in serüvenini okuyacak ve geleceğimiz adına ümitleneceksiniz.
9.75 ₺ -
İtiraf Ediyorum
Müfettiş Safa Bey, öldürüldükten sonra Kömürhan Köprüsü altına atılan iki gencin katillerini bulmakla görevlidirler. Yzb. Hüseyin ve Komiser Ahmet ile birlikte araştırmalar başlar; bir dizi cinayetle yüz yüze gelirler. Cinayetin işleniş biçiminde benzerlikler göze çarpar. Soruşturma ilerleyip ipuçları ele geçince Safa Bey tehdit edilir. Komiser Ahmet esrarengiz bir şekilde öldürülür. Müfettiş, Şırnak`tan Bitlis`e giderken PKK tarafından dağa kaldırılır, akıl almaz cinayetlere şahit olur. Kendisini sonucunu tahmin edemediği korkunç bir maceranın içinde bulur. İtiraf Ediyorum, faili meçhul ve terör olaylarına girmiş herkesin bilerek veya bilmeyerek yaptığı korkunç yanlışların itirafıdır. Bu roman; rahmetli Turgut Özal, org. Eşref Bitlis, Bnb. Cem Ersever, politikacı Vedat Aydın, yazar Musa Anter, Silvanlı Hasan, Mersinli Gülriz, doğuda görev yapan masum öğretmenler ve daha binlerce insanın öldürülmesini; PKK cinayetlerini anlatıyor.
12.00 ₺ -
İnsanlık Ayağa Kalk
"Okul kitaplarında, gazete sütunlarında, televizyon ekranlarında mutlu günlerde atılan nutuklarda cici görüntüler veren sefil medeniyet!.. Bir dal gibi toprağa düşen zavallı Senad, sekiz yaşında gencecik iken kanları toprağı sulayan Hatice, işkence edilen zavallı babam...
22.50 ₺ -
Hicran
Çılgınlılar, eğlenceler, uyuşturucu, içki, kumar içinde kaybolup giden hayatlar... Zevk peşinde koşarken idraklerini yitiren gençler... Bu gençlerden biridir Mehmet, arkadaşlarının deyimiyle Memo... İzmir sahillerindeki turistik bir otelde berberlik yapan ve bu arada turist kızlarla gönül eğlendirip hayatın tadını çıkardığını sanan Memo`nun yolu yine bir macera nedeniyle Almanya`ya düşünce her şey değişir. Ansbasch`a yerleşmiş, Almanya`da kalabilmek için alman bir kızla formalite evlilik yapmıştır. Yine kumar oynar, top koşuşturur, hafta sonları kafayı bulmak için Münih, Frankfurt, Berlin gibi uzak şehirlere gider, haşarı ve uçarı bir hayat sürer. Fakat bir gün... Evet, bir gün takım arkadaşları maçtan sonra camiye gideceklerini söyleyince ve o da gitmek zorunda kalınca bir değişimin başlangıcı yaşanır. Haşarı Memo, Mehmet Bey olur. Memo`nun kendi dünyasında yaptığı ihtilal ile formalite evlilik yaptığı Alman kızı Sandra`nın değişiminde yaşanan olaylar sizleri de soluksuz bırakacak.
9.00 ₺ -
Hançer Saplı Yüreğimde
Hançer Saplı Yüreğimde, en zor yazdığım romanlarımdan biri oldu. Tekrar tekrar dönüp okudum. Yüzyılın zulmüne şahitlik etmek beni utandırdı, yüreğimi burktu. Sadece okumak ve ilim öğrenmek isteyen kızların gencecik kızların; katiller ve caniler gibi polisler tarafından coplanması, okul koridorlarından ve bahçelerinden kovulması ruhumu titretti. Dahası bir suçlu gibi mahkemelerde sanık sandalyelerine oturtulmaları, vicdanımı isyan ettirdi. Bu zulme başkaldırmak istedim. Bu roman; yaralarından kan damlayan dilhun bir yüreğin çığlıkları, postmodern bir düşünürün başkaldırısıdır. Hançer Saplı Yüreğimde, sadece zulüm anıtının başına dikilmiş bir mezar taşı değil, bir aile dramı, bir faciadır. Yasak koyanların hiç düşünmedikleri felâketlerin hikâyesini anlattım. Bu hikâye birkaç kişinin değil; 250 bin öğrencinin, 3 bin öğretmenin ve binlerce mağdurun çığlıklaşan sesidir. Hatta coplanan, yerlerde sürüklenen, okul kapısında bekleşen başörtülüleri, her akşam ekranlarda görüp ağlayan milyonların göz yaşıdır. Sessiz hıçkırıklarınıza, dualarınızın karışması dileğiyle...
11.25 ₺