-
Yeniden Yapılanma Kuralları
Emekli Tuğgeneral Korkmaz Tağma, ülkemizin sancılarını yaşadığı değişim ve yeniden yapılanma sorununa farklı bir bakış açısı getiriyor.. İkinci ve üçüncü sınıf ülkelerin önünde duran en önemli sorunlardan birisi; bazı lider, yönetici, bürokrat ve sözde aydınların, sosyal ve kültürel yapıdaki farklılıkları görmezlikten gelmesi, halkın zihniyetine saygı göstermemesi ve doğru zannettikleri ithal zihniyeti halka baskı yoluyla kabul ettirmeye çalışmalarıdır. Sosyal ve kültürel çeşitlilikleri gibi, sorunları da çok olan ikinci ve üçüncü sınıf ülkelerin bu durumu maalesef körler ülkesini andırıyor. Ülkenin kör olan lider, yönetici ve bürokratlarını, körlerin filleri el yordamıyla tarif etmesine benzetiyor yazar. Ülke sorunlarınında doğruya yakın olarak tesbit edildiğini, fakat liderlerin problemi bir bütün olarak ele almadıkları için de yanıldıklarını anlatıyor kitabında. Bir bütün, parçanın herhangi birisiyle aynı olmayacağı gibi. ayrıldığı parçanın da bütünün tüm özelliklerini ihtiva etmeyeceği gerçeğini gözler önüne seriyor. Emekli Tuğgenaral Korkmaz Tağma, Türkiye’nin mevcut durumunu ortaya koyduktan sonra. çözüme yönelik önerilerini de net bir şekilde ortaya koyuyor. Yeniden Yapılanma Kuralları Türkiye’nin içerisinde bulunduğu gündem nedeni ile yazılı ve görsel medyada geniş bir şekilde yeralacaktır.
5.48 ₺ -
İslamın Silahsız Askeri
“Sivil İtaatsizlik” ya da “silahsız mücadele”… Dünya çapında iki büyük savaşla birlikte irili-ufaklı pek çok yerel savaşların yaşandığı geçtiğimiz iki yüzyıldan miras; halen sürmekte olan yerel/ulusal savaşlar… Yani. kan. ölüm ve acı.. Mücadele etmenin başka yolu yok mu? Başka yolu varsa. bunun örnekleri var mı?Hint asıllı gazeteci-yazar Eknath Easwaran’ın kaleme aldığı Badşah Han’ın biyografisi böyle bir örneği anlatıyor. Easwaran’ın İsam’ın Silahsız Askeri: Badşah Han” isimli biyografik eseri; basıldığı tarihte The Washington Post ve The L.A. Times Book Review gibi saygın gazetelerde geniş yankı uyandırdı. Hindisdan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı silahsız. şiddetsiz. kansız bir direniş başlatan Mahatma Gandhi’nin en büyük destekçisi. takipçisi ve bu felsefenin en iyi uygulayıcılarından biri olarak kabul ediliyor Badşah Han. Badşah Han. Gandhi’yi bile hayrete düşüren bir şeyi başarmış; intikam duygusunun bir meziyet. insan öldürmenin sıradan bir olgu olarak algılandığı Patan Aşireti’nden yüzbin kişilik silahsız bir ordu kurmuş ve Gandhi’nin “sivil itaatsizlik” eylemine dahil etmişti. Gandhi ile Badşah Han’ı bir araya getiren sadece siyasi hedeflerinin ortak olması değildi. Samimi ve dindar bir Müslüman olan Badşah Han; Gandhi’nin şiddet içermeyen eylemi ile. İslam’ın barışçı özü arasında ortak noktalar bulmuş ve bunu eyleminin odak noktasına yerleştirmiş bir kişilik. Badşah Han. eyleminin özünü ve hareket felsefesini şu şekilde özetliyor: “Benim gibi bir Müslüman’ın ya da Patan’ın şiddetten uzak durma felsefesini benimsemesinde şaşılacak bir şey yok. Bu yeni bir felsefe değil. Hz. Muhammed (s.a.v) bundan bin dört yüz yıl önce Mekke’de kaldığı dönemde bu felsefeyi uygulamıştır.” Barışın silahsız askerleri…iki dev şahsiyet..Gandhi ve Badşah Han ve tarihin en büyük sivil direnişi ve zaferlerinden birine ait bilinmeyen yönler…
6.85 ₺ -
Türkiye Perspektifi
Türkiye, kendisinin ürettiği suni gündemlerden oluşan duvarı bir türlü aşmayı başaramıyor. Sürekli bu engele toslarken, bir yandan da farkında olmadan bu duvara yeni "gündemler", yeni tuğlalar ekleniyor. Aslında bulunduğu noktanın çok ötesinde misyonları başarabilecek bir potansiyele sahip Türkiye... Bütün mesele, bu gücü ortaya çıkarıp, yerinde saymanın aslında gerileme olduğunu fark edebilmekte bitiyor. Geçmiş yüzyılların tecrübesini 21. yüzyıla aktaracak, toplumun ve devlet mekanizmalarının standardını bilgi toplumuna göre şekillendirecek, küreselleşmeye giden süreçte edilgen olmayı etkin potansiyeliyle doğru yöne kanalize edecek bir Türkiye, "duvar"ın arkasını görmeye cesareti ve ihtiyacı olan Türkiye′dir. Türkiye′nin yazılarıyla konuşulan ismi Cüneyt Ülsever, bu kitapta, gündem duvarının arkasını analiz etmeye yönelik düşüncelerini bir arada sunuyor. Geride bıraktığımız yüzyılın geniş bir değerlendirmesi ve eşiğinde olduğumuz yüzyıla dair önemli perspektifleriyle Türkiye′nin koordinatlarını veren bir çalışma...
5.48 ₺ -
Türkiye Gerçeği
‘Türkiye Gerçeği’ adlı son kitabında devlet yönetimine ve mekanizmasına ilişkin sorunları Türkiye özelinde dile getiren İnan, Türkiye’nin pek çok can alıcı sorununa ve çözüm yollarına parmak basıyor. 50 yıllık devlet hizmetinin ve siyasi yaşamının ardından emekliliğe ayrılan deneyimli devlet adamı Kâmran İnan; deneyimlerini okurlarıyla paylaşmaya devam ediyor. Türkiye içinden ve dışından hakkımızda yapılan olumsuz propagandaları, olayları bizzat yaşamış bir devlet adamını gözlemlerinden okuyunca çok şaşıracak, bugün neden bu hallerde olduğumuzun gerçek yüzünü daha iyi anlayacaksınız. Kitaptan çarpıcı başlıklar: Yarım yüzyıllık devlet tecrübesinin ardından Kâmran İnan niçin milletinden özür diliyor? Parti liderliği koltuğuna oturan bazı kısa boylular, devleti kendi boylarına indirdiler… İrtifa kaybederek geldik. Türkiye’de hainler, hırsızlar ve cahiller prim alıyor, teşvik ediliyor. Avrupa’da bulunan dört milyona yakın insanımızı, kendi haklarını ve milli menfaatleri koruyacak şekilde teşkilatlandıramadık.
3.43 ₺ -
Hukuk Devlete Sızabilir mi?
12 Eylül döneminde Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Savcılığı görevinde bulunan Ümit Kardaş, Türkiye ve dünya ölçeğinde “hukuk devleti” olma, “devletin hukukla sınırlanması” sorununu tartışıyor. Dünyanın ve Türkiye’nin hukuk karşısındaki durumunu ele almaksa; hukuk ve ahlak, insan temelli bir küreselleşme, ulus-devletin ulus üstü ve ulus altı değişimler karşısındaki gidişatı, küresel organizasyonlar, uluslararası sistemin adalet ve insanlık değerlerini gözetir biçimde yeniden tasarlanması, mafya ve organize suçluluk, Osmanlı’dan bugüne miras kalan Kürt sorunu ve hukuk devletini gerçekleştirme yolları gibi konu başlıkları üzerine düşünmeyi gerektiriyor. “HUKUK DEVLETE SIZABİLİR Mİ?”nin yaptığı tam da bu. Askeri, adli ve idari kurumların doğasına nüfuz etmiş bir hukuk adamı, bu önemli temalar üzerine kapsamlı bir bakış sunuyor ve hepimizi yeniden düşünmeye davet ediyor.
9.60 ₺ -
Siyaset Yılları
Bu kitapta yazılanlar günlük notlardan alınmıştır. Olayların içinde yaşayan bir kimsenin olabileceği kadar objektif olmaya; tecrübe ve ders çıkarılacak, geçmişi değerlendirmeye ışık tutacak gelişmeleri öne çıkarmaya çalışılmış. Siyasete, Meclis’e girecek gençlerimiz için bir kaynak olabileceği umuduyla, tecrübenin değeri paylaşmada ve yanlışların tekrar edilmesini önlemededir. Bizdeki rejim darboğazları da ders almamaktan, aynı yanlışların tekrarından kaynaklanmıştır. Beşer hafızasını canlı tutabilmek için yazılı metinlerle onu beslemek gerekir.
8.91 ₺ -
Cenevre Yılları
Deneyimli devlet adamı ve politikacı Kamran İnan, 12 Eylül’ün arifesinde atandığı Cenevre Büyükelçiliği yıllarına ait hatıra ve izlenimlerini anlattığı bu kitapta dönemin siyasi atmosferine ilişkin dikkat çekici anekdotlar aktarıyor. Politikacılarımızda pek alışkanlık olmamasına rağmen, Kamran İnan, düşünen ve yazan bir sima. Politika ve devlet adamlığıyla geçen yıllara ilişkin düşüncelerini, görüşlerini ve hatıralarını sık sık kaleme alan, kitaplaştıran bir isim. Daha önce de; “Hayır Diyebilen Türkiye, Dış Politika, Devlet İdaresi. Olaylar ve Düşünceler” isimli kitaplarla genç kuşaklara engin devlet tecrübesini aktarmayı görev bilen İnan, Cenevre Yılları’nda 12 Eylül askeri darbesine götüren ortama ilişkin gözlemlerine geniş yer veriyor kitabında. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Cenevre’de geçirdiği dört yıl zarfında dünya siyasetine, ülke meselelerine ve ülkemizin dışarıdaki temsiline ilişkin konularla ilgili sorumlu bir devlet adamı tavrıyla yapıcı eleştiri ve tekliflerine yer veriyor Kamran İnan.
6.85 ₺ -
Hayır Diyebilen Türkiye
Türk diplomasi lugatında, maalesef “Hayır” kelimesi yoktur. İnsanımız dış ilişkilerde Türkiye’nin gür sesini duymaya hasret kaldı. “Hayır Diyebilen Türkiye” içlerindeki isyanı dışa vuramayan insanlarımızın hislerinin tercümanı. “Hayır diyebilmek gücü Türk milletinde mevcuttur” diyen yazar, uzun yıllar Türk diplomasisinde ve siyasetinde aktif olarak yer almış bir kişi sıfatıyla, çok önemli tespitlerde bulunuyor.
4.11 ₺ -
Senatör
Türk dış politikasının kurmaylarından, tecrübeli devlet ve siyaset adamı Kâmran İnan, Senatörlük yıllarını anlatıyor. Liyakatsiz yöneticiler, doldurulamayan koltuklar, suiistimal edilen vazifeler ve kaçırılan fırsatlar… En önemli anlarda ortadan kaybolan diplomatlar, kişisel menfaatler uğruna feda edilen ulusal çıkarlar… Her geçen gün artan “faili meçhul” cinayetler, ülkede yaratılmaya çalışılan kaos ortamı… Dış politika kulislerinden şimdiye kadar açıklanmamış gerçekler… Adalet Partisi teşkilatı içinde yaşananlar… Amerikan silah ambargosu kaldırılabilir miydi? Demirel ambargonun kaldırılmasını sağlayabilecek açıklamayı neden yapmadı? Malatya olayları üzerine “Şark İstiklâl Mahkemeleri yeniden kurulmalı, idam sehpaları işlemelidir” diyen kimdi? Kâmran İnan bir Moliere piyesine benzettiği Türk siyasetinin neden demokratikleşemediğini veciz bir dille ifade ediyor: “Türkiye′de siyasi partilerde lider değişmez, gerekirse partili, hatta halk değiştirilir, ama lider değişmez!”
10.96 ₺ -
Rusyasız Dünya
Rusya Federasyonu Eski Başbakanı Yevgeni Primakov bu kez güncel dünya politikasının arka planını Türk okuyucusuyla paylaşıyor. Dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde bizzat Rus dış politikasına yön veren Primakov, Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle şekillenen yeni dünya düzeninin nereye doğru gittiğini yorumluyor. Enerji savaşlarından İran krizine, Ortadoğu’daki çatışmalardan Obama dönemi ABD’sine dünya jeopolitiğini farklı bir açıdan ele alıyor. Dünya politikasına ilgi duyanların soluksuz okuyacağı bir eser. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünya siyasetinin ABD’nin hükmettiği tek kutulu bir düzene dönüştüğü yönünde yaygın bir kanı oluşmuştu. Ancak 11 Eylül sonrası Bush yönetiminin küresel olarak tepki görmesi, Irak ve Afganistan’da yaşanan askeri başarısızlıklar, son krizle birlikte ABD ekonomisinin tökezlemesi, Rusya’nın siyasal istikrara kavuşması, Çin ve Hindistan gibi diğer küresel aktörlerin ortaya çıkışı bize yeni bir denklem kurmamız gerektiğini gösterdi. Yaşanan süreçte özellikle Rusya’nın hafife alınması yapılan tüm hesapları alt üst etti. Rusya’yı süper güçler listesinden çıkarmaya çalışmanın, onun kaynaklarını, dinamiğini, gelişme potansiyelini azımsamanın tek açıklaması siyasi öngörüsüzlüktür. SSCB’nin dağılmasında sonra bile Rusya, yüzölçümü olarak dünyada birinciliği korumaktadır. Gezegende çıkarılan doğal kaynakların % 50’si Rus toprakları altında yatmaktadır. Rusya, yüksek bir entelektüel birikime sahiptir ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesinden biridir. Nihayetinde, nükleer silah ve onun ulaşımı konusunda, ABD ile kıyaslanabilecek seviyededir. Bu kitapta Rusya’yı ABD’den ayıran önemli sorunlar analiz edilmiş, Amerikan dış politika stratejilerinin Moskova’dan nasıl göründüğü gösterilmiş ve oğul Bush’un Devlet Başkanlığı döneminde bu stratejilerin fikir babalarının kimler olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bununla birlikte boru hatları üzerinden yürütülen mücadele, Rusya’nın enerji stratejileri, Ortadoğu sorununa bakış açısı, nükleer anlaşmazlıklar, uluslar arası askeri harekâtlar ve yeni çok kutuplu dünya düzeni değerlendirilmiştir.
7.88 ₺ -
Canpolat
Zülfü Canpolat, Muhsin Yazıcıoğlu'nun Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde, Elazığ ve çevresindeki hareketin efsanevi lideri… Bilgeliğin, müziğin, tasavvufun ve bir amaç uğruna hayatı hiçe saymanın içinde gençliğini idrak eder. 12 Eylül, bir karabasan gibi ülkenin üzerine çökünce, kendini bir anda cehennemin ortasında bulur, işkencelerle her gün insanlığına kıyılır. Ancak “milletine hizmet” yolunda bir an geri durmaz. Elazığ'dan Türkiye sathına, giderek Avrupa'ya açılır. Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Pars Narkoterör projelerine katkıda bulunur. Türkiye'nin yakın tarihinin ve siyasal-kültürel yaşamının bir boyutunu oluşturan gelenek içinde ismi ehlince bilinen Zülfü Canpolat'ın, Elazığ'dan Kurtlar Vadisi'nin mimarı olmaya uzanan çarpıcı yaşam öyküsü Sadık Yalsızuçanlar'ın kaleminden bu kitapta… • İhtilal sonrası hapishanelerde neler yaşandı? • Diyarbakır'da 12 Eylül mahşeri nasıl yaşandı ve faili meçhul cinayetler neden hâlâ çözülemedi? • Muhsin Yazıcıoğlu başbuğ varisiyken neden MHP’den ayrılıp BBP'yi kurdu? • Ülkücü camia açısından 28 Şubat ve Abdullah Çatlı ne ifade ediyor? • Avrupa Nizam-ı Âlem federasyonu nasıl kuruldu? • Kurtlar Vadisi dizisi nasıl ortaya çıktı? • Polat Alemdar karakteri gerçek hayatta kim? • Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Pars Narkoterör'ün arkasında kimler var? • Hollywood, Kurtlar Vadisi Irak filmi için kimi tehdit etti?
6.85 ₺ -
Ne Demiş Yunus Emre
Kitap Hakkında Sevginin gücü çepeçevre saracak seni ve seninle birlikte Yunus'a dokunan herkesi. Onun ilahi aşkı, ilahi bir güçle gelip kurulacak kalbine, sevmeyi öğretecek sana karşılıksız... Yunus Emre hakkında sana ilginç gelecek pek çok şey var bu kitapta. Okudukça derin denizlere kulaç atacaksın, belki tadına doyamayacak, tekrar tekrar okuyacaksın... Ne demiş Yunus Emre, "Her gün yeniden doğarız. Bizden kim usansın..."
6.42 ₺ -
İnsanlarla İyi geçinmenin Altın Kuralları
İlk çağda güçlü kişi sağlam, kuvvetli, olan insandı. Orta çağda güçlü kişi, başkalarını hakimiyeti altına alabilendi. Ondan sonraki çağd güçlü, sermaye sahibi oldu. Çağımızdaki güçlü insan, bilgili eşi, çocukları, komşu, dost v.s ile etkili iletişim kurabilendir. Hayvanlar kendi cinsinden olanları, eşlerini, yavrularını, koku duyularını kullanarak bulup anlaşır. Fakat, insanlar birbirleriyle konuşarak anlaşır.
9.00 ₺ -
Şifalı Yemekler
Kozmik Bilim ekibi (KOBİK) aralıksız süren çalışmalarını Yaşam Enerjisi dizisinin beşinci kitabı olan “Kozmik Bilim Işığında Şifalı Yemekler”kitabını uzun çalışma ve emekler sonucu siz okuyucularıyla buluşturdu. Kozmik Bilim Işığında Şifalı Yemekler isimli kitabın amacı karın doyurmak değil, sağlıklı beslenmeyi sağlamaktır. Bu hususta Tıp biliminin kurucusu ünlü hekim Hipokrat, “Yemeklerimiz ilaçlarımızdır. İlaçlarımız yemeklerimizdir” diyerek insan için bu çok önemli meseleye ışık tutmuştur. Kozmik Bilim penceresinden bakıldığında yemeklerin sadece karın doyurmak amacıyla yenmediği, yemeklerin bedenimize, ruhumuza verdiği şifaların yanında, tefekkür boyutunu da ortaya çıkarmasıdır. Anadolu insanı olarak şifalı ve zengin bir yemek kültürümüz vardır. Orta Asya’dan başlayan göçlerle Selçuklu, Osmanlı ve Anadolu’ya dayanan bu zengin yemek kültürümüz yemeklerimiz bütün dünya milletleri tarafından da çok beğenilmektedir. Unutmayalım ki bizim yemek kültürümüz dünyada eşi benzeri olmayan Türk-İslam kültürünün meczedilmesiyleortaya çıkmıştır. Zikredilen bilgiler ışığından yola çıkan, Ahmet Maranki ve Elmas Maranki liderliğindeki Kozmik Bilim (KOBİK) ekibi, 19 Mayıs Profesyonel Aşçılar Derneği Başkanı Executive Şef Sedat Çat ustanın yemekleri güzel mutfak uygulamalarıyla da süsleyerek göz ve damak zevkinize uygun hale getirdiği “Kozmik Bilim Işığında Şifalı Yemekler” kitabı, Türk-İslam kültüründe örneği olmayan bir kaynak eser niteliği taşımaktadır. Kitabın önsözünde de görebileceğiniz pek çok tarifin yanı sıra; • Her yaştaki çocuklarımız için Tabii mamaların , çorbaların , yemeklerın , meyve ve sebze sularının , şerbetlerin ve diğer yiyeceklerin hazırlanması. • Hamileler, çocuklar, ihtiyarlar, gençler ve farklı mizaçların neleri yiyip neleri yememesi gerektiğine dair metodtlar. • Meyve ve sebze sularının şifa etkisini kaybetmeden hazırlanması, • Meyve ve sebzelerin sağlıklı pişirilme metodları, • Hangi mevsimde nelerin yenmesinin şifa olacağı, • Bitkilerin içindeki besin değerleri (vitamin, mineral ve enzim vs.), • Hangi besinlerin hangileriyle pişirildiğinde sağlıklı karışımlar meydana getirdiği, • Öğün sayısı, yeme vakitleri, sağlıklı beslenme listeleri bulacaksınız. Satışları milyona varan “Yaşam Enerjisi, Masajla Mucizevî Tedaviler, Noktalarla Mucizevî Tedaviler ve Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler” kitaplarından sonra hazırlanan bu eser, sağlıklı beslenmenize katkı yapması dileğiyle.. “Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır “
245.00 ₺ -
Gorki Üçlemesi 1 Çocukluğum
Daha evvel büyüklerin ağladığına hiç şahit olmamıştım. Büyükannemin durmadan tekrarladığı sözlere bir anlam veremiyordum. "Haydi yavrum, babanla vedalaş. Onu bir daha göremeyeceksin, zavallı adam. Ölmek için çok gençti, daha vakti gelmemişti..." Çocukluğum, Rus edebiyatının en güzel otobiyografik romanları arasında sayılan Gorki Üçlemesi'nin ilk kitabıdır. Yirminci yüzyılın başında Devrim'in eşiğine gelmiş Rusya'nın karmaşık hali, baba acısı ve aile içindeki ilişkiler bir çocuğun gözünden anlatılır bu eserde. Hayat bir çocuğun taşıyamayacağı kadar ağırdır. Ama nihayet olayların üzerine bir tül gibi örtülen naif çocuk bakışı ve büyükannenin varlığı onca acıyı katlanılır kılar.
9.03 ₺ -
Doğuda Aşk Böyle Yazılır
Ben bir düş gördüm bu gece. Kulağıma birkaç harf fısıldadı, lisanı lisanıma benzemeyen dudaklar. İlkin anlamadım, anlayamadım harflerin manasını. Gözlerim mavi ile kızıl arası renklere boğuldu. Renkler bir bir silinirken gözümden, bir adam gördüm kızıllıklar arasında. “Sen” dedim, “Sen şairsin.” Ya dudağındaki sözler neden bu kadar kayıp? Bu harfler de ne? “Anlamıyorum.” Gözlerini gözlerime çevirdi. “Okuma, dinle” dedi. Dinlemek için susmak gerekmiş. Sadece sustum. Ah yazabilseydim duyduklarımı! Ah işittiklerimi anlatabilseydim. Hatırımda üç ses kaldı sadece. Üç kayıp harf… Şairler rüyaya yattı o gece. Her birine bir harf nasib oldu. Birine susmak düştü, birine vuslat ve dahi birine yanmak düştü bu rüyadan. “Aşk” diyesi geldi şairlerin. Ama diyemediler. Her biri bir harf yazdı avuçlarımın içine. Rengi kızıldan maviye çalan mürekkeplerle üç harf yazdılar gözbebeklerimin içine… Üç harf işittim o gece. Üç harf; ayn, şın, kaf…
120.00 ₺ -
Hiç Kızmayan Öğretmen
Öğretmenimiz, anne ve babamızdan sonra ilk ciddi eğitimimizi aldığımız, hatta kimi davranışlarını örnek edindiğimiz kişidir.Öğretmenlik, zevkli ve neşeli olduğu kadar zor ve zahmetli bir meslektir aynı zamanda... Öğretmenlik, hiç kızmayan öğretmen olmakla anlam kazanır. Sabırlı, hoşgörülü ve sonunda başaran olmak gerçek öğretmenliktir. BU KİTAP, mesleğini severek ve isteyerek yapan, gayretli, hoşgörülü, sabırlı ve idealist bir öğretmenin uygulayıp güzel sonuçlar aldığı metodlrdan oluşuyor. Eğitim ve öğretim görevi yürüten herkesin ihtiyacı olan bilgi ve tavsiyeler bu kitapta!
4.80 ₺ -
Kendinizi ve Başkalarını Motive Etmenin 1001 Yolu
“İnsanların niçin başarmak istediklerini bilmek, onları amaçlarını ulaşmaya motive edebilmek için gereklidir.” Sizi başarıya götürecek ve etkili olduğu ispatlanmış motivasyon yollarını bu kitapta bulacaksınız.
5.48 ₺ -
Hayatın Kalbine Yürü
İnsan kendine inandığı, savunduğu, doğru ve güzel bildiği değerlere, düşüncelere, teşebbüslere yiğitçe ve şerefle katılabilmeledir. İnsan olma sanatının baş döndürücü incelikleri bu katılıştadır. Bu katılış yoksulluk getirebilir, ölüm getirebilir, yanlızlık getirebilir ama şahsiyet abidelerinin yükseldiği kaide budur. Bize düşmanlarınmızı bile haysiyetli, saygıya layık gösteren, onları kendilerini, savundukları şeylere katmış olmalarıdır. Hayata verdikleri anlamın içini gerektirdiğinde canları ile dolduranlar hayatı güzelleştiriyorlar, dünyayı değiştiriyorlar. Hayatın kalbine yürüyenler için her netice bir zaferdir. Çünkü yürüyüş demek zaten zafer demektir. Bu kitap nice hatıra ve olaylarla o büyük yürüyüşü anlatıyor. O ZAFERDEN BAHSEDİYOR....
5.14 ₺ -
Yüksek Yaşama Sanatı
Recep Şükrü Apuhan’dan bir hayat rehberi: Yüksek Yaşama Sanatı Farklılıklar Hukuku, Adalet, İnsanlara Rahmet Olmak, Ahlak, Denge, Huzur… Recep Şükrü Apuhan hayatı adeta cennet haline getirecek eşsiz bir yaşam biçimini, insanoğlunun yaradılışına uygun yaşama sanatını anlatıyor. “Ben”in yerine “biz”i koyan, toplumsal iyiliği tesis edecek değerleri hayatın merkezine oturtan, alışıldık kişisel gelişim kitaplarının çok ötesinde biçalışma. 7’den 70’e herkese yaradılış gayesini hatırlatacak ve yaşama sevinci aşılayacak bir rehber.
6.51 ₺ -
Aşk Yolunda Adım Adım
Aşk Yolunda Adım Adım İstanbul'dan Hz. Mevlana'ya Yürüyerek Yolculuğun Öyküsü 2009 Nisan'ının bir gecesinde Emrah Altuntecim eşi Ceyda'ya heyecanla seslenir: - Yürüyelim Ceyda! Ceyda bir an beklemeden cevap verir: - Yürüyelim! - Uzaklara, çok uzaklara yürüyelim! Hiç bitmeyecek bir yolda yürüyelim… - Yürüyelim ama nereye yürüyelim? - Bilmiyorum Ceyda… Ama çok uzaklara yürüyelim! Heyecan içinde yüreğimin titrediğini hatırlıyorum. Saçlarımdan, sırtımdan ayak uçlarıma kadar tüm vücudumu saran bir cevap o an Ceyda’nın dudaklarından tek tek döküldü: - Hz. Mevlana'ya yürüyelim... Bu ilham dolu geceden sonra genç çift, İstanbul Yenikapı Mevlevihanesi'nden Konya'ya, Hz. Mevlana’ya 49 günlük bir yolculuğun ardından yürüyerek hiç vasıta kullanmaksızın ulaşırlar. Adeta açık havada halvet gibi geçen 49 günlük yolculuk esnasında yaşanan enteresan olaylar, onlara yardım edenler, görülen hikmetler... Ve daha fazlası okuyanlara da ilham olacak nitelikte... İki küçük karınca ve onlara ekmek, su verenlerin hikâyesi: Aşk Yolunda Adım Adım
9.94 ₺ -
Kalite Liderliği Dorukları Düşleyenlerin Kitabı
Toplam Kalite Yönetimi anlayışına göre, örgütün başındaki bir ya da birkaç kişinin zihinsel gücü ve liderliği yeterli değildir. Örgütteki bütün çalışanlarının birikimi ve yetenekleri vazgeçilmez önemdedir.Ve tabii ki üretim sürecinin kalite felsefesine dayandırılması da… Bütün çalışanların katılımıyla ortaya çıkarılacak sinerjik güç, örgütün pazardaki mevcudiyetine daha sağlam temeller oluşturacaktır. Böyle bir katılım, her bir çalışanın potansiyel liderlik vasfını gün yüzüne çıkarmakla mümkündür. Örgüt lideri, çalışanların yeteneklerini göstermelerini sağlayan bir koordinatördür. Ve lider, tam katılımı kabul etmiş, öğrenen organizasyonu sağlamış, vizyon sahibi biri olmalıdır. Kalite Liderliği, Dorukları Düşleyenler için bir kılavuz kitap…
9.60 ₺ -
Başarı Bedel İster
İşte ekonomik hayatın üç önemli anahtar kavramı: İşletme, yönetim, organizasyon!... İşletme nedir ve hangi unsurlardan meydana gelmektedir? İşletme demek başarı mı demektir? Başarı için işletmenin varlığı yeterli değilse, tamamlayıcı olan nedir? İşletme dendiğinde ayrılmaz bir parça gibi akla gelen yönetimin, işletmenin başarısındaki fonksiyonu nedir? Organizasyon nedir? İşletme, yönetim, organizasyon... Bu üç kavramın birbirleriyle olan ilişkisi nasıl izah edilebilir? Bu ve benzeri soruların artırılması mümkündür. Ancak bu soruları sormaktan daha önemli olan, uygun cevapları verebilmektir. Bu kitap, sözü edilen cevaplara ulaşabilmek için atılmış adımlardan birisidir. Kitap üç bölümden oluşmaktadır: İşletme, Yönetim, Organizasyon... Her bölüm ilgili temel kavram ekseninde olmak üzere kavramsal fenomenler analiziyle başlamaktadır. Yönetim ve Organizasyon Anabilim dalında lisans ve doktorasını tamamlayan Prof. Dr. Nurullah Genç’in Akademik çalışmalarının yanı sıra edebi çalışmaları da bulunmaktadır. Hiçbir plan, organizasyon olmadan yaşayamaz...
10.28 ₺ -
Ali Emirinin İzinde
Millet Kütüphanesi’nin müessisi Ali Emîrî Efendi’nin emanetlerini gözü gibi koruyan, bunun için mücadele etmekten hiç yılmayan bir kültür adamının, Mehmet Serhan Tayşi’nin hatıraları, İstanbul Millet Kütüphanesi’nde geçen uzun seneleri, o senelerde tanışılan insanları, edinilen tecrübeleri anlatıyor… Elbette, Türkiye’nin geçen yüzyılında İstanbul’un kültür muhitlerinin gündemlerini, önemli şahsiyetlerinin çalışmalarını, yer yer eleştirileri, ama son derece sahicii bir üslupla o dönemin kendine has yapısını da anlatıyor… Millet Kütüphanesi’nde memurluk, uzmanlık, müdür yardımcılığı ve müdürlük yapan Mehmet Serhan Tayşi, çocukluğundan ve ailesinden başlayarak, Dolmabahçe Sarayı’nda sekiz yıl boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ün muhafızlığını yapan polis babası Ahmet Râsih Tayşi’nin hatıralarını da ekleyerek, sizi bir devrin şahitliğine, şimdilerde örnekleri giderek yok olan farklı hayatlara çağırıyor… II. Dünya Savaşı’nın netameli günlerindeki Adana’dan, İzmir Bayındır’ın Melamî, Nakşî manevî iklimine, oradan da İstanbul’un çok renkli ilim ve kültür hayatına doğru akan keyifli bir hikâye.
296.00 ₺ -
Sultan Vahdeddinin San Remo Günleri
Sarayın Abhaz kökenli baş nedimelerinden Rumeysa Hanım, saraya kaç yaşında girdiğini, harem hizmetine ne zaman dahil edildiğini hatırlamıyor. Aklından çıkaramadığı tarih ise 10 Mart 1924: Altı yüzyıl boyunca bu toprakları idare eden Osmanoğullarının ve saray halkının ülkeden çıkarılışı, İstanbul’dan San Remo’ya gidiş ve sürgün günleri… Hanedan üyelerinin Villa Nobel’de geçirdiği zor günlerin en hazini belki de Sultan Vahdettinin ki… Saltanatı sona eren bir hükümdarın uzaktan memleketini ve yöneticilerini seyretmesi... San Remo’da yakınları ile sohbet eden sabık sultan Vahdettin Türkiye Cumhuriyeti ve kurucuları hakkında şöyle diyordu: “Devletimi kurtarabilecek tek adam Mustafa Kemal’di. Vazifelendirdim, cebine de nakit koydum ki müşkül duruma düşmesin, iyi de nasihat ettim. Ama ah vefasız bizi sırtımızdan vurdu ah... Millet huzura kavuştu inşallah, fakat hanedan perişan oldu”. Sultanın sadık hizmetlilerinden Cenaniyar Kalfa ise “Her devrime bir kurban gerek, biz kurban olduk o da cellat...” diyordu.
8.91 ₺ -
Politika Galerisi
Gazeteciliğin duayenlerinden Cihad Baban’ın aktif siyasette bulunduğu yıllardan tanıdığı İsmet İnönü, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Ekrem Hayri Üstündağ, Ahmet Tahtakılıç ve Osman Bölükbaşı’nı anlattığı “Politika Galerisi”nin sayfalarını çevirerek 1945 sonrası demokrasi tarihimize tanıklık edebilirsiniz. “Politika Galerisi”ndeki siyasilerin karakter tahlilleri, aile yaşantıları, eğitimleri, siyasi kararlarını hangi kriterlere göre aldıkları, insani zaafları ve gündelik yaşamdaki halleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilirken; çok partili hayata geçiş süreci, seçim propagandaları, kabine hikayeleri ile Demokrat Parti ve icraatları, askeri darbeler ve Yassıada mahkumları hakkında pek çok nokta da aydınlanacak. Ve belki de, “Aslında İnönü prensiplerinin, Menderes heveslerinin adamı idi...” cümlesindeki yalınlıkla Demokrat Parti ile CHP genelinde, Menderes ile İnönü arasındaki çekişmenin arka planını keşfetme imkânı bulunacak. Cihad Baban’ın güzel Türkçesi ve nefis üslubuyla bir çırpıda okuyacağınız Politika Galerisi, siyasete ve yakın dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakışınızı değiştirecek...
222.00 ₺ -
Teşkilatı Mahsusadan Kuvayı Milliyeye
İhsan Aksoley, I. Dünya Savaşı’na Muhabere Teğmeni rütbesiyle katılmış bir Türk subayıdır. Enver Paşa’nın emriyle, Fizan’da telsiz telgraf istasyonu kurmakla görevlendirilmiş, Kuzey Afrika’ya bir Alman denizaltısıyla gitmiş, Mondros Mütarekesi’nden sonra beraberindeki subaylarla İtalyan kuvvetlerine teslim olmuş ve elimizdeki kitabın ilk bölümünde esir bir Türk subayının Kuzey Aika’daki yaşadıklarını anlatmıştır. 1919 Eylül’ünde İstanbul’a dönen İhsanAksoley kitabın ikinci bölümünde İstanbul’da kurdukları gizli bir teşkilat ile Anadolu’ya insan, silah ve malzeme kaçırdığını, kimliğinin ortaya çıkmasını müteakip Anadolu’ya geçişini kısacası Milli Mücadele döneminde yaşananları, göze alınan riskleri verilen zorlu mücadeleyi anlatmaktadır.
133.20 ₺ -
Türk Yurdunun Bilgeleri
1940’lardan 1980’lere, üniversite, edebiyat ve basın tarihimiz açısından son derece kıymetli on iki bilgenin portresini okuyacağınız bu kitapta, Meclis’te, edebiyatta, üniversitede ve basında yaşanan, Türkçülük, milliyetçilik hareketleri, tartışmaları, milliyetçi-muhafazakâr kesimin komünizmle mücadeleleri anlatılmıştır. Özellikle 1961 Anayasası’nın getirdiği kısmî özgürlük ortamının farklı ideolojilerin meydanlara dökülmesini sağlaması ve bu arada Marksizm ivme kazanması; buna mukabil muhafazakâr milliyetçi görüşün genç nesle aktarılabilmesi için üniversite, basın ve dernekler kanalıyla yapılan faaliyetler… Darbelerle geçen bu tarih aralığında, vatanın en az zararla çıkması için gösterilen çabaları, Erol Güngör, Ahmet Kabaklı, Necmeddin Hacıeminoğlu, Muharrem Ergin, Sabahaddin Zaim, Muammer Kemal Özergin, Zeki Velidî Togan, Sadi Irmak, Ayhan Songar, Cemal Kutay, İzzeddin Şadan ve Ziyad Ebuzziya’nın hayat öykülerinde okuyoruz…
140.60 ₺