-
Çanakkale Şehitlikleri
İslam tarihinin büyük bir kısmını ihtiva eden Osmanlı devrinin muhteşem destanlarından biri olan Çanakkale Muharebeleri'nin bütün şan ve şerefi, orada dini ve vatanı uğruna şehit düşüne "Mehmetçik"e aittir. Çanakkale Boğazında cereyan eden bu savaşlara yabancı kaynaklarda "Gelibolu Savaşları", bizim kaynaklarımızda ise "Çanakkale Muharebeleri" denilir. Harbin iki tarafından birisi olan İtilahf Devletleri, 5 Kasım 1914'te Osmanlı Devletine resmen savaş ilan ettiler. Osmanlı Devleti de 11 Kasım 1914'te cihad-ı mukaddes ilan ederek İttifak Devletleri yanında savaşa dahil oldu. Bir oldu bittiye dahil edilişimiz Birinci Dünya Harbi, adeta Osmanlı-Dünya Harbine dönmüş, buna rağmen düşmanların bütün güçleriyle ezmeye çalıştıkları bu muhteşem milletin evladı Çanakkale'de destanlar yazmıştır.
17.55 ₺ -
Mekke ve Medine Rehberi
Mekke-i Mükerreme; Müslümanların kıblesi olan Kabe-i Muazzama'nın ve ibadetlere bire yüz bin sevap verildiği Mescid-i Haram'ın bulunduğu, Resulullah Efendimiz'in (s.a.v.) doğduğu, kendine peygamberlik verildiği, Kur'an-ı Kerim ayetlerinin birçoğunun nazil olduğu ve İslam'ın beş şartından biri olan Hac vazifesinin yerine getirildiği mübarek şehir... Medine-i Münevvere; Resulullah Efendimiz'in (s.a.v.) hicret vatanı, başkaları yüz çevirirken ona yardım elini uzatan, İslam devletinin ilk başşehri... - Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere (Mübarek Mekanlar ve Ziyaret Yerleri)
9.75 ₺ -
Tarihi Hakikatler 1
Târihten hakikatler ve perde arkasındaki hâdiseler... Târihin derinliklerinden çıkarılmış birçok yeni notlar... Ders ve ibret levhaları... Gizli kalmış bazı târihî hakîkatlerin perde arkası... İhânetler... Îtiraflar...
20.15 ₺ -
Osmanlı Tarihi Cilt 2
Fâtih Sultan Mehmed Han Devrinin Diğer Hâdiseleri, Sultan İkinci Bâyezîd Han Yavuz Sultan Selim Han, Kânûnî Sultan Süleyman Han. Bu 4 Osmanlı padişahının hayatı, devirlerindeki hâdiseler... Orijinal kaynak ve vesîkalar... Resimler, haritalar ve krokiler... Geniş Kronoloji... Muasır Yabancı Devletler ve Devlet Adamları... Tamamı renkli, husûsî baskı...
468.00 ₺ -
Osmanlı Fıkraları
Mizâh, bilgi ve zekâ keskinliği ile karışık, edebî bir ifâde yoludur. Onun sermâyesi şaka ve nükte sûretinde ince alay, tenkîd, takdîr ederek tekdîr ve tenkîd ifâde eden övme ve eğlencedir. Kelime karşılığı latîfe veyâ nükte olan fıkranın edebî bir kıymeti, yâni letâfeti olduğu kadar zarâfeti de olması lâzımdır. Latîfeler hoşa gidecek ve ekseriyâ gülünecek sözlerdir. Fakat bunların içinde hikmet düstûru sayılacak pek çok yüksek söz, ibret dersi ve alınacak hisse vardır. Öteden beri her kavmin edebiyatçı ve hikmet sâhibi kimseleri, ciddî bir dille anlatılamayacak hikmet ve öğütleri, bâzen alay ve mizâh sûretinde fıkralarla halka telkine, bu yolla ahlâkı süslemeye ve gâfilleri uyarmaya gayret etmişlerdir. Bu sebeple latîfeler hem gönülleri şenlendirme vesîlesi olması, hem de ibret almayı, hakîkatleri öğrenmeyi sağlaması yönüyle eğlencelerin faydalı kısmındandır. Osmanlılar devrinde de hiciv ve latîfe yaygındı. Nüktedanlık, bir edebî sâha olarak devlet adamlarından ulemâya kadar her kesim içinde, her kademede yer bulmuştur. İnsanlar, kendilerini edebî bir üslûb ile tenkîd edene karşı, kabalıkla cevap vermeyi âdetâ edep dışı kabul ettiklerinden, ya o anda ya da zamanı geldiğinde latîfe ile cevâb vermeyi yine bir edep ölçüsü kabul etmişlerdir. Osmanlı târihinden seçtiğimiz, padişahlardan sadrazamlara, vezirlerden paşalara, ulemadan sıradan bir Osmanlı vatandaşına kadar her kademeden Osmanlı insanının ince ve kıvrak zeka ürünü olan bu fıkra ve nükteleri okurken neşeleneceğiniz, aynı zamanda da ibret alacağınız kanâatindeyiz. Hazırlayan: Komisyon
56.55 ₺ -
Meşhurların İtirafları
Osmanlı Devleti'nin çöküşünü otuz üç sene gecikteren; eğitim, kültür, sanat, mimârî, askerî teşkilat, bilim ve teknoloji sahalarında yaptığı yenilik ve hizmetlerle, devlet ve millete şeref ve itibar kazandıran bir padişah hakkında Enver, Talat ve Cemal Paşalardan Mustafa Sabri Efendi'ye; Elmalılı Hamdi Yazır'dan Kazım Karabekir Paşa'ya; Namık Kemal'den Celal Bayar'a; Bismark'tan Vambery'e kadar birçok meşhurun düşünceleri ve itirafları...
48.75 ₺ -
Hamidiye Köprüleri Projesi
Sultan İkinci Abdülhamîd Han, imar faaliyetlerine çok ehemmiyet vermiş bir Osmanlı sultanıdır. Onun bu tür faaliyetlerinden olan, fakat tahttan indirilmesiyle yarıda kalan projelerinden birisi de İstanbul Boğazı'na bir köprü ve bir tüp geçit yapılması projesidir. Bu projelerden Anadolu ve Rumeli yakasını birbirine bağlayacak olan köprünün çizimleri ve şekilleri hakkında Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan dosyayı okuyucularımıza sunuyoruz. Burada görülecektir ki bugün hâlâ yapılsın mı yapılmasın mı tartışmaları devam eden tüp geçit ve köprülerin projelerini, Osmanlı Devleti asırlar öncesinden yaptırmıştır.
20.15 ₺ -
Fatih Sultan Mehmed Han
Dünyâya geldiği vakit, babası Sultan İkinci Murad Han Fetih Sûresi'ni bitirmiş, Muhammed Sûresi'ne başlamıştı. Müjdeyi verdiklerinde gayri ihtiyârî, dudaklarından şu mısra döküldü: "Ravza-i Murad'da bir gül-i Muhammedî açtı." Böylece Sultan Murad Han, oğlunun ismini Mehmed koymuştu. Şehzâde Mehmed, vakti gelince Amasya sancağına gönderildi. Son derece ehil hocalar tarafından, çok büyük bir ihtimamla yetiştirildi. Tahta geçtiği vakit 21 yaşında idi. İlk büyük hedefi, Peygamber Efendimiz'in müjdesine nâîl olmak ve bir çıban başı gibi Osmanlı toprakları arasında kalan Bizans imparatorluğunu ortadan kaldırmaktı. Fâtih Sultan Mehmed Han, üstün zeka ve kabiliyeti ile, o güne kadar dünyâda hiç kullanılmamış harp âletleri ve muhâsara tekniklerini kullanmış, gemileri karadan yürüterek Bizanslıları hayretler içinde bırakmıştı. Ama Bizanslılar asıl şaşkınlıklarını, şimdiye kadar hiçbir kumandanın fethetmeyi başaramadığı ve kendilerinin de fethedilemeyeceğine inandıkları İstanbul'un fethinden sonra yaşadılar. Bu müjdeli fetihten sonra da, o yüksek meziyet ve fikirlere sâhip pâdişâhın kumandasındaki Osmanlı ordusu fetihlerden fetihlere koştu: Atina, Sırbistan, Trabzon, Bosna, Karaman, Alâiye, Kırım ve daha başka yerler... Bu eserde hepsinden bir şeyler bulacak, doğumundan vefâtına, Fâtih Sultan Mehmed Han'ı ve faâliyetlerini yakînen öğrenecek ve onu muhakkak birilerine anlatma ihtiyacı hissedeceksiniz. - Bu eser, Namık Kemal'in "Evrâk-ı Perişan" isimli kitabının üçüncü kısmıdır. Hazırlayan: Kemal Erkan
48.10 ₺ -
Osmanlı Tarihi Cilt 3
Sultan İkinci Selim Han Sultan Üçüncü Murad Han Sultan Üçüncü Mehmed Han Sultan Birinci Ahmed Han Sultan Birinci Mustafa Han Sultan İkinci (Genç) Osman Han Sultan Dördüncü Murad Han Bu 7 Osmanlı padişahının hayatı, devirlerindeki hâdiseler... Orijinal kaynak ve vesîkalar... Resimler, haritalar ve krokiler... Geniş Kronoloji... Muasır Yabancı Devletler ve Devlet Adamları... Tamamı renkli, husûsî baskı...
468.00 ₺ -
Kanije Müdafaası
Kanije müdâfaası esnâsında Tiryâki Hasan Paşa'nın tatbik ettiği harp teknikleri o kadar mâhirâne idi ki târihte eşi ve benzeri bir daha yaşanmamıştır. Hasan Paşa evvelâ, düşman askerine hiç top attırmamış ve süvarileri dışarı çıkarmamıştır. Böylece düşman, kalede top ve süvari olduğunu bilememiştir. İlk hafta kale kapıları dahi kapatılmamış, gâzîler mütemâdiyen yaptıkları hücumlarla düşmanı epey hırpalamışlardır. Bir taraftan vezîriâzamdan yardım isteyen, fakat onun yardıma gelemeyeceğini öğrenen Hasan Paşa, vezîriâzamın ağzındanmış gibi, kendi yazdığı yardım mektuplarını okuyarak kale müdâfîlerinin mâneviyatlarını kuvvetlendirmiştir. Diğer taraftan, güyâ serdâra gönderiyormuş gibi, bir takım aldatıcı haberlerle dolu mektuplar yazdırıp bunların düşman eline geçmesini temin ettirmiştir. Böylece düşmanlar kalenin ahvâlinden sıhhatli bir haber alamamışlar, üstelik aralarında ihtilaflar çıkmış ve korkuya kapılmışlardır. Düşman eline geçen üçüncü bir mektup ise, düşmanın muhâsarayı kaldırması ve ağırlıklarını bırakarak kaçmasını temin etmiştir. - Tiryâki Hasan Paşa ve Kanije Müdâfaası - (Orijinal İsmi:Târih-i Tîr Hasan Paşa) - Hazırlayan: Kemal Erkan
22.10 ₺ -
Tarihimize Şan Veren Kahramanlar
Târihimiz, canlarını din ve vatan uğruna seve seve fedâ eden nice kahramanlar ile doludur. Onların kahramanlıkları ve cansiperâne verdikleri mücâdele, her türlü takdirin üstündedir. Kimisi bir akıncı, kimisi bir sultan; kimisi daha çocuk, kimisi gün görmüş bir ihtiyar; kimisi denizde, kimisi karada... Sayısı yüz binlerle... Pek çoğunun ismi bile meçhul... Ama hepsinin gayesi tek: Dinlerine ve vatanlarına hizmet etmek... * Hazırlayan: Heyet
35.10 ₺ -
Osmanlı Padişahlarının Haremeyn Hizmetleri
Osmanlı sultanlarının bütün İslam şehirlerinde sayılamayacak derecede hadsiz hesapsız cami, mescit, medrese, tekke, imâret, mektep, çeşme, köprü, büyük binâlar gibi meşhur eserleri ve büyük iyilikleri herkesin mâlûmu olduğundan, bütün acziyetimle birlikte yalnız Haremeyn-i Şerîfeyn'deki eserleri ve binâları İslâm aleminin nazarlarına arzetmek arzusuyla bu küçük târihçeyi hazırladım. İfâdede kusurum görüleceği tabîîdir. Lakin hüsn-i niyetime bahşolunmasını muhterem okuyucularımdan rica ederim. Âcizâne emelim, kutsiyet ve büyüklükleri yüceltilmiş olan Osmanlı pâdişâhlarının eserlerini ve güzel hizmetlerini gösterip, temiz ruhlarını hayır duâlara mazhar etmek ve muazzam ve muhterem Osmanlı halifelerinin övülmeye değer faziletleriyle dinimize ve hususiyle İslam ve medeniyet alemine ettikleri güzel hizmetlerinden, hayrât ve hasenâtlarından bir kısmını Allahü Teala ve Resûlünü seven bütün din kardeşlerimin nazarlarına arzetmektir. Muvaffakiyet Allah'tandır. (Muhammed el-Emin el-Mekkî) Hazırlayan: İbrahim Coşkun
35.10 ₺ -
Selahaddin Eyyubi
Selâhaddin Eyyûbî, târihimizin ender ve meşhur şahsiyetlerinden biridir. Onun bu haklı şöhreti, Kudüs gibi mübarek bir şehri seksen sekiz yıl sonra, 1187 yılında Haçlılardan geri alması, Kudüs'ün ikinci fâtihi olmasından dolayıdır. Diğer taraftan Selâhaddin Eyyûbî, "Asıl fazîlet, düşmanının da takdir ettiğidir" sözünce; sâhip olduğu üstün ahlâk ve fazîleti, askerî ve siyâsî dehâsı düşmanları tarafından bile takdir ve tasdik olunmuş, hakkı teslim edilmiş bir sultandır. Daha nice güzel vasıfları ile tam bir numûne şahsiyettir. İşte neşre hazırladığımız bu eser, Selâhaddin Eyyûbî gibi her yönden takdire şâyân bir sultanın hayâtının ve faâliyetlerinin kısa ve öz olarak anlatıldığı bir çalışmadır. Eserimizden, her yaştan insanımızın istifâde edeceği kanaati ve fikri bizi sevindirmektedir. - Hazırlayan: Kemal Erkan
40.95 ₺ -
Afrika Sahrayı Kebirde Seyahat
Bir Osmanlı Zabitinin Büyük Sahrâ'da Seyahati: Sultan İkinci Abdülhamid Han devrinden günümüze intikal eden pek çok rapor ve seyahatname bulunmaktadır. Bunlar, bize özellikle belli bir coğrafyanın ve orada yaşayan insanların gündelik hayatlarını, âdetlerini, inanışlarını ve bölgenin stratejik konumunu anlatan, alınması gereken askeri ve siyasi tedbirleri belirten kaynak metinlerdir. Elinizdeki kitap, Kuzey Afrika'nın Bingazi bölgesi ile burada yaşayan Senûsi hareketinin lideri Muhammed es-Senûsî ve müntesipleri hakkında geniş bilgiler veren bu tarz bir seyahatnâmedir. Sâdık el-Müeyyed'in etkileyici ve sürükleyici anlatımı ile bu eser, sadece bölgedeki Osmanlı yönetimini ve meselelerini değil, Büyük Sahra çöllerinde aylar süren seyahatlerin gizemini, çöl insanının hayat standartlarını da ortaya çıkarmakta ve yakın tarihimizin bilinmeyen bir yönüne ışık tutmaktadır. Afrika Sahrâ-yı Kebîri'nde Seyahat Sâdık el-Müeyyed Hazırlayanlar: H. Bostan - N. Omaç Sunuş: Prof. Dr. İdris Bostan
57.20 ₺ -
Barbaros Hayreddin Paşa
Denizciliğe, küçük bir gemi reisliği ile başlayıp günün birinde kaptân-ı deryâ olan Barbaros Hayreddîn Paşa'nın hayatının bütün safhalarını maddesiyle manasıyla, inceden inceye anlatan bu eser, Kanunî Sultan Süleyman Han'ın emri üzerine Seyyid Muradî tarafından kaleme alınmıştır. Seyyid Muradî, Hayreddin Paşa'nın yanında ve hizmetinde bulunmuş reislerdendir. Çok açık bir Türkçe ile yazdığı eserindeki hadiselerin bir kısmını Barbaros Hayreddin Paşa'dan, bir kısmını gazalara iştirak edenlerden işiterek kaleme almış; çoğuna ise bizzat şahit olmuştur Kaptân-ı Deryâ Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıraları Orijinal Adı: Gazavât-ı Hayreddîn Paşa Hazırlayan: Osman Erdem
59.80 ₺ -
Yirmi Beş Sene Siper Kavgası
30 Nisan 1645 tarihinde başlayan Girit seferi, 6 Eylül 1669'da Fazıl Ahmed Paşa'nın adayı fethiyle sona ermiştir. Bu itibarla adanın fethi 25 senede gerçekleşmiştir. Bu özelliği ile de Girit'in, tarihimizde apayrı bir yeri vardır. Öyle ki Türk ve dünya tarihinde bu kadar uzun süren bir mücadele yoktur. Tarihçi Ahmed Refik (Altınay), bu mücadeleyi "Yirmi Beş Sene Siper Kavgası" adıyla, hikâye tadında tarihseverlerin istifadesine sunmuştur. Müellifin eserini, savaş yılları olması bakımından, aynı zamanda cephede harp eden askere moral vermek gayesi ile kaleme aldığı da bilinmektedir. Bu eser, köklü bir tarih şuuru yanında ecdadımızın vatanseverliği, azmi ve kahramanlığı karşısında hiçbir kuvvetin karşı koyamayacağını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
25.35 ₺ -
Osmanlı Tarihi 4
Osman Gazi'den Sultan Vahidüddin Han'a kadar olan 9 Osmanlı padişahının hayatı, devirlerindeki hâdiseler, orijinal kaynak ve vesîkalar, resimler, haritalar ve krokiler, geniş kronoloji, muasır yabancı devletler ve devlet adamları... Sultan İbrahim Han Sultan Dördüncü Mehmed Han Sultan İkinci Süleyman Han Sultan İkinci Ahmed Han Sultan İkinci Mustafa Han Sultan Üçüncü Ahmed Han Sultan Birinci Mahmud Han Sultan Üçüncü Osman Han Sultan Üçüncü Mustafa Han Osman Gazi'den Sultan Vahîdüddin Han'a OSMANLI TARİHİ - 4
468.00 ₺ -
Osmanlının Son Kilidi Çanakkale 1
İtilaf Devletleri, yüzlerce gemi ve sömürgelerinden topladıkları yüzbinlerce askerden oluşan kuvvetleriyle Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale'yi geçmek ve payitaht İstanbul'u ele geçirmek için 3 Kasım 1914'te Boğaz'a dayanmıştı... Aylarca süren savaşlarda Osmanlı askerleri, yüreklerindeki vatan sevgisi ve iman gücüyle devletin bu son kilidini açtırmamak için vücutlarını siper ederek Çanakkale'yi düşmana dar etmişlerdi... İşte bu kitap, Çanakkale'deki cansiperâne mücadeleyi farklı yönleriyle ele alan makalelerden oluşmaktadır. Şehitlerimizin aziz ruhlarına ithaf olunur...
90.35 ₺ -
Sultan Abdülhamid Han'a Yapılan Suikastin Perde Arkası
Ermeni İhtilal Çetesi komitecileri, düzenleyecekleri suikast için bütün hazırlıklarını tamamlamışlar, en ince ayrıntıyı dahi hesaplamışlardı. Padişah, Cuma günü Yıldız Camii'nde namazı eda ettikten sonra caminin iç kapısına geliyor, oraya kadar yanaşan arabasına biniyor ve merasim eşliğinde sarayına dönüyordu. Sultanın bindiği araba, tam bir dakika 42 saniye sonra avlu kapısına varıyordu... Ve o gün... avlu kapısında bekleyen arabalar arasında, özel olarak üretilen o araba da vardı... İçindeki "Cehennem Makinesi" adlı bomba, bir dakika 42 saniyeye ayarlanmıştı!.. İşte bu kitapta, 21 Temmuz 1905 Cuma günü Sultan İkinci Abdülhamid Han'a yapılan "Yıldız Suikasti" anlatılıyor. Bu kitabı okurken bazen eserin bir polisiye romanı andıran havasına kapılıp gidecek, sorgu hâkimlerinin kıvrak ve parlak zekâsıyla büyülenecek; bazen de macera dolu firar ve ölümlere şahitlik edeceksiniz. Üstelik bir bombanın birkaç masumu öldürmekten çok daha öte bir anlam taşıdığını görecek, hain planların sadece sultan için tertiplenmediğini, suikast başarılı olursa İstanbul'un altının üstüne getirileceğinin hesaplandığını da öğreneceksiniz...
39.65 ₺ -
Uzakları Görebilen Hükümdar
Abdülhamid Han, saltanatı müddetince, milyonlarca kilometrekare toprağa sahip bir ülkede, eğitim, kültür, sanat, mimari, askeri teşkilat, sağlık, iktisat, bilim ve teknoloji sahalarında yaptığı yenilik ve hizmetlerle devlet ve millete şeref ve itibar kazandırmıştır. O devirde yapılan atılımların birçoğu hâlâ bilinmemektedir. Daha da garibi, o devrin teknolojisiyle hazırlanan projelerin pek çoğu günümüzde bile henüz gerçekleştirilememiştir. Düşmanlarının bile siyasi bir deha demekten kendini alamadığı bu sultanın devri, yakın tarihimizde bilinmesi gereken mühim teferruatlar ihtiva etmektedir. Böyle bir devirde, günümüzde 40 küsür devletin kurulduğu toprakları ve milletleri idare etmek, maddeten ve manen yetişmiş olmayı; kısa mesafeli ve küçük hesaplar değil, dünyayı kapsayan plan ve projeler yapmayı; kısacası, uzakları görebilen bir bakışı gerektiriyordu. Uzakları Görebilen Hükümdar Abdülhamid Han devrinin daha iyi anlaşılması ve geleceğe ışık tutacak fikirlerin zihinlerde yeşermesi ümidiyle o devre mercek tutan bu kitabı siz kıymetli okuyucularımıza takdim ediyoruz.
131.95 ₺ -
Fatih'e Nasihat
Şimdi Ey Oğul! Bu dünyada üç türlü insan vardır: Biri; akıl ve fikri yerinde, tedbirli ve hiçbir mantıksızlığı olmayanlar İkincisi; kendilerinden böyle olmayan, tuttukları yolun doğru ve eğri olduğunu kendileri bilemeyen, fakat nasihat edildiğinde bunu kabul eden akıllılar ki bunlar işitip kabul ettikleri nasihatlerle amel ederler Üçüncüsü ise, ne kendileri bir şeyden haberdar olan ve ne de yapılan ikazlara, nasihatlere kulak asanlar, bunlar kendi istediklerini yapar ve her şeyi bildiklerini sanırlar. Ve bunlar diğerlerinden daha alçaktırlar. Sakın üçüncülerden olma!
25.35 ₺ -
Şam Medeniyetlerin Başkenti Şam Humus Hama Halep ve Busra
Şam; tarih boyu medeniyetlere ev sahipliği yapmış, cihanın büyük imparatorluklarının kalesi olmuştur. Her şeyden önemlisi peygamberlerin, sahabelerin, âlimlerin uğrak yeri, sığınakları ve vazifelerinin ifa edildiği kutsi bir mekândır. Bu kitapta; Şam’ın ve Suriye’nin diğer tarihle iç içe olan kentlerinin tarihine ve içinde barındırdığı tarihi şahsiyetlere dair bilgiler bulacaksınız. * Hz. Adem′in oğlu Habil′in mezarının olduğu rivayet edilen Kasyun Dağı * Hz. İsa’nın konuştuğu dil olan Aramiceyi yaşatan köy * Türk Hava Şehitleri Mezarlığı * Şam’ın sembolü haline gelen Emeviye Camii * Hz. Hüseyin, Halid bin Velid ve daha birçok sahabenin kabri * Mimar Sinan tarafından yapılan Süleymaniye Külliyesi * Yıldız Sarayı Camii maketi * Hicaz Demiryolu’na ait Şam İstasyonu * Sultan Abdülhamid tarafından yaptırılan tarihi Hamidiye Çarşısı * Son Padişah Vahdettin′in sade kabri * Bediüzzaman′ın Şam Hutbesi * Tarihi su değirmenleri * Busra...
5.48 ₺ -
Alaba
Hayallerinizde hep ormanda bir tatil veya sessiz, medeniyetten uzak kafa dinleyeceğiniz bir yerler ararsınız. Peki Kenya ve onun bir köyü Masai Mara’yı önersek… O bir çılgın, kimsenin hayal edemediklerini gerçekleştirmek yaşam tarzı olmuş… Gülay Yenilmez 22 Ocak 1967 İzmit doğumlu. İzmit depreminde birçok insanı göçükten çıkarmış, cesetleri taşımış, olanlara isyan edip birçok kişiye kızmış ve içinde inançları ile bir kavga başlatmış. Arkadaşının daveti üzerine Masai yolculuğuna korkarak, ama bir kaçış düşüncesi ile “Evet!” demiş. Gittiği yerde yaşayan ilkel insanlar halen kendilerini korumak için sopa kullanan, onlar için tek değerli varlıkları olan hayvanları ile aynı yerde kalan, ağzına kadar dolu marketler yerine doğanın kendilerine verdikleri ile yetinen yoksul ama mutlu insanlar. En lüks yemek, bulursa mısır bulamacı bulamazsa beklemek ve sabretmek… Bir de hastalandıklarında onların bir çukura atılıp kaderine terk edilmeleri onu en çok şaşırtanlardan biri. (Tabi ki çukurda onları vahşi hayvanlar parçalıyor.) Masai köyüne kabul edilmek özel izin ister, köyün büyükleri onu kabullendi ve ona “Muzungu” dediler. Hayatına yeni bir sayfa açtı, ruhunu yeniledi. Döndüğünde onu amansız bir kavga bekliyordu: KANSER! Ama o “Ben korkmuyorum, o benden korksun!” dedi. “Alaba” ile sizlerde yokluktaki mutluluğu, yaşam mücadelesini, farklı hayatları tanımanın güzelliğini hissedeceksiniz… En büyük hayali Çin Seddi’nde kahve içmek… Yolun açık olsun Gülay Yenilmez.
5.55 ₺ -
Sokak Sesleri
"Sokak Sesleri" doğma büyüme İstanbullu bir gazetecinin bütün bir hayatını kapsayan gözlemlerinden oluşan bir sesler bütünü. Gözlerini İstanbul′un Eyüp′ünde açan Nusret Özcan, dağarcığında biriktirdiği sesleri yıllar sonra, hatıralar, anışlar ve hatırlayışlar eşliğinde bizlere aktarıyor.
9.99 ₺ -
Osmanlı'nın Gölgesinde Açe
Osmanlı'nın hizmet ve hamîlik prensibi için yer ve mekân tayini güç, hatta imkânsız. "İnananlar kardeştir." ayet-i celîlesi mucebince nerde bir inanmış varsa orada Osmanlı'nın gölgesi vardı; hizmet, merhamet ve sıyanet gölgesi! İşte bu kitap, dünyanın neredeyse öbür ucunda, Güneydoğu Asya'da yer alan Açe'de, İslam ile müşerref olan kardeşlerimizden bahsediyor. Endonezya'nın söz konusu adası ve diğer bölgelerinde yaşayan ahalinin menşei, hayat tarzları, giyim-kuşamları, konuştukları diller vs. hakkında dünü ve bugününe dair derli toplu malumat veriyor. Osmanlı'nın oralarda yaşayan bu dindaşlarımıza yaptığı yardımlardan, ağabeylikten dem vuruyor. Hatta eserin asıl mütercim ve müellifi Muhterem Mehmed Ziya Bey, bir parça daha ileri gidip kitapta insan ırkının nasıl türediğini, dillerin yapı ve çeşitliliğini dahi anlatıyor.
35.10 ₺ -
İstanbulun Fetih Günlüğü
Küçük yaştan itibaren tecrübeli devlet ve ilim adamlarının gözetiminde özel bir eğitimden geçen Şehzade Mehmed, daha ilk hükümdarlığında büyük projelerin takipçisi ve uygulayıcısı olacağını göstermişti. Babası Sultan İkinci Murad'ın vefatının ardından tahta geçen Sultan Mehmed Han, bundan sonraki siyasetini İstanbul'un fethini gerçekleştirmek üzere kurmuştu. Devrin bütün imkanlarını kullanarak siyasi ve askerî tarih sahasında bizzat yeni buluşlar yaparak karadan ve denizden tam bir çember içerisine almak suretiyle sürdürdüğü İstanbul kuşatması, Türk kuvvetlerinin başarısıyla sonuçlanmıştı. Tarihi değiştiren bu muhteşem zaferin, bu müjdelenmiş fethin kronolojisini siz kıymetli okuyucularımıza sunuyoruz.
72.15 ₺ -
Bir Cihan Devletinin Tasfiyesi
Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesinden sonraki siyasî gelişmeler, Yıldız Sarayı'ndaki tasfiye faaliyetlerinin başlamasına sebep olmuştur. Bunun için Yıldız Sarayı'nda tasfiye amacıyla bir komisyon kurulmuştur. Yıldız Sarayı Müzesi'nde gerçekleştirilen tasfiye faaliyetlerinin önemli bir belgesi olan ve elimizdeki çalışmanın konusunu oluşturan Yıldız Sarayı Müzesi Tasfiye Komisyonu'na ait bu defter, Sultan İkinci Abdülhamid'in sanat anlayışını gösteren karineler içermekle birlikte, Osmanlı kültür ve medeniyeti ile ilgilenenler için de önemli bir kaynak özelliği taşımaktadır. Bunun yanında defter, Osmanlı müzecilik tarihi bakımından da göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bu bağlamda, defterin neşrinin yanı sıra yapılan detaylı indeks çalışmasının bu amaca hizmet ettiğini ve defterde karışık bir şekilde kayda geçirilen objelere daha derinlemesine bir yaklaşım sağlayacağını da hatırlatmak isteriz. Bu indeks çalışmasıyla, defterde yer alan objeler sadece adlarıyla ele alınmamış, kendilerini oluşturan fizikî özellikleri de dikkate alınarak oldukça kapsamlı bir çalışma ortaya konulmuştur.
79.95 ₺ -
Tarih Bizi Çağırıyor
Yaşanılan zaman, geçmiş ile gelecek arasında kurulu bir köprüdür. Bu köprünün sağlamlığı, geleceğe dair olan inanç ve umutların yanında geçmişle olan irtibatın devamlılığna da bağlıdır. Bu manada kültürümüz ve köklü mazimizin miraslarını yad etmek, toplumumuzun hafızasını tazelemek çok büyük bir önem arz eder. Tarih bizi çağırıyor... Günümüzü daha iyi anlayabilmek, geleceği daha sağlam inşa edebilmek için... Bugün yaşanan problemlerin temelinde yatan unsur, tarih bilmezlik olduğu için tarih bizi çağırıyor
54.60 ₺