-
Varlık ve Hece
Kitap kemiyetten çok keyfiyetin dünyasıdır. Hecelerin sessiz rakslarının dünyasının sonsuz şarkısıdır kitap… Sadece nazariyelerin sesi değil… Üstelik nazari yani teorik fikirler tabiatın sesli üçgenidir. Unutmayalım geometri daha çok, çok sesli bir işaret, bir ayet olan tabiatın mücerret ifadesidir. Tabiat kâh açık kâh kapalı bir kitap… Uçsuz bucaksız bir bilgi örgüsünün, manzumesinin sır manzumesidir. Sırrını sadece kendisini okuyana, dinleyene, dikkatlice nazar edene, soru sorana, düşünene açan, okuyunca sizi de düşünce dünyasına götürecek bir kitap.
56.00 ₺ -
Ben Bisiklet İstiyorum
Sevgili anne-babalar, en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın zaman zaman masum istekleri olabilmektedir. Çocuğunuz size, anne-baba; “Ben BİSİKLET İstiyorum” derken gerçek manada bizden ne istemektedir? Bilgili, İletişim kurmayı bilen, Sevgi dolu, İlgili, Kabul gösterebilen, Limitleri belirli, Empati yapabilen, Tutum geliştirebilen bilinçli bir anne-baba mı istiyor acaba? Değerli anne-babalar; Sevginin paylaşıldığı sıcacık bir aile yuvasını mı özlüyorsunuz? Çocuğunuzu yeterince tanımadığınızı mı düşünüyorsunuz? Çocuğunuz, kendini mutlu ve başarılı hissetmiyor mu? Çocuğunuza doğru ve güzel davranışlar kazandırmada zorlanıyor musunuz? Çocuğunuz, çok fazla televizyon mu izliyor? Çocuğunuz, bilgisayar başında çok mu zaman harcıyor? Çocuğunuz evdeki kurallara uymuyor mu? Çocuğunuz, sizi dinlemiyor mu? Çocuğunuz ders çalışmakta ve ödev yapmakta zorlanıyor mu? Ne yaptıysanız çocuğunuzu disiplin altına almayı başaramıyor musunuz? Sahip olduğunuzu düşündüğünüz çocuklarınıza ne kadar sahipsiniz? Bu soruların cevaplarıyla birlikte daha birçok konunun yer aldığı bu kitabı okuduğunuzda, inanıyoruz ki çocuklarınıza daha farklı bir gözle bakacaksınız. Bu kitap sayesinde kendinize ve çocuklarınıza dair doğru bilgilerle donanarak, sağlıklı uygulamalar öğreneceksiniz. Siz de ailenizle birlikte mutlu ve gelecekten umutlu olmak istiyorsanız, çözüm; elinizin altında. O halde ne duruyorsunuz? Haydi! Başlayalım bisikletin pedallarını(sayfalarını) çevirmeye… *** “Talih; insana bütün nimetleri verse, tadabilecek bir ruh lazım. Bizi mutlu eden, bir şeylerin sahibi olmak değil, tadına varmaktır.”
119.00 ₺ -
İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu kitap; evlilik meselelerini, eşlerin birbirlerine karşı olan görevlerini ve toplum içi münasebetlerini izah ederek müslüman ailelerine bir rehber niteliği kazanmıştır. -Ayet ve hadisler ışığında; eş seçimi, nikah, boşanma, kadınların özel durumları, tesettür, çok evlilik, kadının çalışması, çocuk terbiyesi, doğum kontrolü, kürtaj, akraba evliliği gibi birçok konuda ölçüler sunmaktadır. -Aile yuvası belirli prensipler çerçevesinde atılan adımlarla hayat bulur... -Elinizdeki kitap, evlilik meselelerini bu bakış açısıyla ele almaktadır...
300.00 ₺ -
Ne Demiş Tolstoy
Binlerce sayfalık kitapları ile tanınan Rus Edebiyatı’nın eskimeyen temsilcisi Tolstoy’un düşüncelerini, en önemli sözlerini, esprilerini, hayatının bilinmeyen yönlerini, suya atılınca portakal rengini alan tatlı vitaminler gibi rahat ve keyifli özümseyebilmek için küçük sırlar bu kitapta.
6.42 ₺ -
Ne Demiş Mevlana
Sizi coşkulandırıp göklerde bir sefere çıkaracak, diğer âlemler üzerine düşünürken kapılarınıza anahtar olacak bir kitap bu. Mevlana’dan ruhunuza dokunacak cümleler, eserlerinden çarpıcı bölümler, yaşam öyküsü ve hayatından ilginç kareler… Neresinden bakarsanız bakın farklı bir kitap… Neresinden bakarsanız bakın okunmaya değer... Ne demiş Mevlana, “Dün dünle beraber gitti cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım…”
6.42 ₺ -
Ne Demiş Shakespeare
"Yüreğiniz ferah olsun, olabildiği kadar. En uzun gecelerin de bir sabahı var." ... Eserleri yüzyıllardır dilden dile, elden ele gezen usta bir kalem Shakespeare. Güçlü dili ve kurgusuyla o kadar net ortaya koyar ki hissedenleri, kişi kendini görür onun eserlerinde. Evrensel konuları işler. Aşk, evlilik, ölüm, suç, ihanet, sadakat, nefret, acı, erdem... Bu kitapta Shakespeare'in anlamlı sözleri, kitaplarından dokunaklı bölümler, hayatından ilginç olaylar, yaşam öyküsü, ruha dokunan düşünceleri ve sevimli karikatürleri var.
6.42 ₺ -
Ne Demiş Kafka
Kafka... Tam bir yalnız adam. Sıra dışı hayallerin, ilginç rüyaların yazarı. Hayatı yaşamıyor, seyrediyor. Müthiş bir gözlem gücü var. İnsanları iyi anlayan da o, onlardan hep uzak kalan da. Kalabalıkların içinde bile yapayalnız. Edebiyat tarihinin belki de en çok merak edilen yazarının ilginç yaşam öyküsü, ruha dokunan düşünceleri, öyküleri ve sevimli karikatürleri var bu kitapta... Onu okurken rüya görüyor gibi olacaksın. Sarsılacak ama içinden çıkamayacaksın... Ne demiş Kafka, "Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?"
6.42 ₺ -
Ne Demiş Balzac
“Öyle bir an geldi ki, sözler aciz kaldı, onların yerini gözlerin dili aldı.” ... Dünya edebiyatının dev isimleri arasında anılır Balzac'ın adı... Kaleminden dökülenler öylesine güçlüdür ki, yazdıkları pek çok insanı derinden etkiler. Kalemiyle düşünür o... Balzac'ın hayata, insana, mutluluğa, umuda, erkeklere, kadınlara ve en çok da aşka dair ruha dokunan düşünceleri var bu kitapta. Büyülü bir dünyanın kapısını aralamak isteyenler için...
6.42 ₺ -
Oradan Bakınca Öyle mi Görünüyor
Bu kitapta yer alan isimler rasgele seçilmedi. Konuşmalar rasgele yapılmadı. Şirin Payzın'ın CNN Türk'te yayınlanan programında sohbet ettiği ve bu kitabın konukları olan isimler, demokrasi için, insan hakları için, fikirlerin özgürce ifade edilebilmesi için, Türkiye'nin daha yaşanılası bir yer haline gelmesi için kendi alanlarında mücadele vermiş kişiler. Onlar bu ülkenin renklerini, farklı seslerini temsil eden, sanat, edebiyat dünyasını ve siyasî iklimini öyle ya da böyle belirleyen yazarlar, sinemacılar, sanatçılar... Bu kitap aslında "Adalet Ağaoğlu, Alev Alatlı, Elif Şafak, Zülfü Livaneli, Mahsun Kırmızıgül, Ediz Hun, Halil Ergün, Kenan İmirzalıoğlu, Meral Okay, Yıldız Kenter, Ara Güler ve Gülriz Sururi"nin kitabı... Onların demokrasi değirmenine su taşıyan görüşleri olmasaydı böyle bir kitap belki de hiç olmayacaktı. Sizi Türkiye'nin vicdanıyla baş başa bırakıyoruz... "olabildiğince" özgür bir kitap... itiraflar... dokundurmalar... derin konular... ince mevzular... sağ'dan sol'dan samimi konuşmalar... ve sanat... ve edebiyat... farklı fikirlerin dile getirildiği "olabildiğince" özgür bir kitap... seyirci kalmak istemeyenler için... Şirin Payzın, hafta içi her gün sabahları CNN Türk'te Cem Öğretir ile birlikte Yeni Gün programını sunuyor. Bu kitapta yine CNN'de konuk olarak ağırladığı isimlerle yaptığı sohbetler yer alıyor. İsimler: Alev Alatlı, Adalet Ağaoğlu, Zülfü Livaneli, Kenan İmirzalıoğlu, Ediz Hun, Halil Ergün, Yıldız Kenter, Meral Okay, Mahsun Kırmızıgül, Ara Güler, Gülriz Sururi, Elif Şafak... Sohbetlerin ana teması, gençlerin model olarak gördüğü bu isimlerin hayata, güncel olaylara ve yaşadıkları topluma bakışları... Mevzuların derinleştiği noktalar ve konukların oldukça iddialı-samimî söylemleri ve itirafları da var. Kitaptaki en temel soru ya da konu "özgürlük"... Sohbet yazıları olduğu için üslûp oldukça akıcı. Günün getirdiklerine seyirci kalmak istemeyenler ve edebiyat, sinema, televizyon, müzik dünyasından öncü isimlerin yaklaşımlarını merak edenler için, zorlanmadan okuyabilecekleri bir sesli düşünme kitabı. Bir fikir kitabı herhâlde ancak bu kadar keyifli ve rahat okunabilir olabilir. Kendimi kendi alkışladığımız anayasaya yürürken görünce, çok eksik hissettim. - Adalet Ağaoğlu Başka bir türlü baktığınız zaman, bu Mao'nun bir örnek elbiselerinden başka bir şey değil. - Alev Alatlı Yazarsan yani bir şekilde bu yola baş koymuşsan yalnız olduğunu baştan kabul edeceksin. - Elif Şafak İnanılmaz bir şey bu; niçin, ne yaptık da bu böyle oldu. - Zülfü Livaneli Tek hayalim; sınırların kaldırıldığı bir dünya. - Mahsun Kırmızıgül Eğer Amerika dünya üzerinde bir güç sağlıyorsa, bunun en büyük sebeplerinden biri sahip olduğu silahlar, ikincisi sinemadır. - Kenan İmirzalıoğlu O dönemler daha romantik dönemlerdi. - Ediz Hun Ama bana sadece gişedeki parayı konuşursanız ve kitlelere bunu anlatırsanız, nasıl buluşacağız seyirciyle? - Halil Ergün 'Burası Türkiye, ben burayı seviyorum' diyerek yola çıkan, üretimlerini yapmaya çalışan milyonlarca insan var. - Meral Okay Önemli mi Avrupalı olmak? Bence değil; ben buralıyım, bitti. Adam ol yeter. - Ara Güler O kız çocuğunu okutamadıktan sonra, götür tiyatroya neye yarar? - Gülriz Sururi Sanat gençlerin işidir, daima gençlerin işidir. - Yıldız Kenter
4.87 ₺ -
Kayıp Medeniyetler
Kayıp medeniyetler ve arkalarında bıraktıkları soru işaretleri Ormanların arasında gizli kalmış uygarlık; Mayalar Amerikanın en büyük yerli devleti; İnkalar Bataklıkta gelişen büyük medeniyet; Aztekler Meksikalı Toltekler Orta Amerikalı Olmekler zencilerin ataları mı? Atlantis ve sırları Kayıp kıta Mu nasıl yok old Piramitlerin incelenmesine neden izin verilmiyor? Nemrut Dağındaki tarihî anıt mezar Eski medeniyetler bizden daha mı ileriydiler? Geçmişten günümüze dersler Ahid sandığı nerede? Kayıp hazinelerin haritası İrem şehri bulundu
6.42 ₺ -
Seni Seven Biri Var
"Hayatın anlamı ne, nerden geldim, ölümden sonra ne olacak?" gibi sorular sormaya başladın mı, alacağın cevap, "Kafayı mı yedin kızım sen!" olur. Ya da "Erkek arkadaşınla kavga mı ettin yoksa!" falan derler. Aslında her insanın hayatı sorgulaması gerektiğini düşünmek istemezler pek... Umurumdaydı sanki!
6.42 ₺ -
Sonsuz Hayat Seni Bekliyor
“Bir yolcu gibi hissediyorum kendimi. Durdurulması imkansız bir yolculuk. Neler çıkacak karşıma, bilmek istiyorum…Bedenden ayrı bir tarafım varsa o nereye gidecek? Bir diriliş söz konusuysa bu nasıl olacak? Bunların akla uygun bir açıklaması var mı? Bak ne geldi aklıma… Yeryüzünde binlerce yıldır insanlar var. Milyarlarcası ölüp gittiler. Şimdikiler de ölecekler. Bu insanların kemikleri bile toz olup savruldu. Kimini bakteriler çürüttü, kimi yandı kül oldu.Bu kadar insan nasıl dirilecek? Nasıl yeniden insan olacaklar? Bütün bedenlerin yeniden yaratılması, bu bedenlerle ruhların buluşturulması, sonra hepsinin mahşer meydanında toplanması! Hakikaten büyük olaylar! Kimi insanlar kabul etmekte zorlanıyor, akıldan uzak görüyorlar. Kabirdeyim. Kıyamet koptu. Dünya harap oldu. Bütün insanlar öldü. Ya sonra? Nasıl olacak diriliş? Neler bekliyor beni, bizi? Bu konuları bana ayrıntılı biçimde anlatmanı istiyorum. Sıkılır diye düşünme. Sıkılmam.”
105.00 ₺ -
Her Şey Anını Bekler
Yağmur taşları eskitiyor, zaman yüzleri... Söylenmeyen her güzellik, kalp ağrısına dönüyor. Yazılmamış her söz ölüm oluyor sonunda. Sen, kalemde sakladıklarını beyaz kâğıtlara anlatmalısın. Ki hiçbir çığlık, tutulan sırların sessizliği kadar sağır edici değil... Ve yazarsan kâğıdın mürekkebi emmesi kadar, tutkulu yazmalısın. Yağmur taşları eskitiyor... Zaman, güncesini alınlarımızda tutmakta... Sen, yazmalısın Yaşamı saklamalısın kâğıtlarda. Çünkü geriye yalnız yazılanlar kalıyor... Yazar olmak isteyen, felsefeye meraklı bir genç... Fakat onun özelliği bir kitap karakteri oluşu... Yani sanal bir dünyada yaşıyor. Kitabın yazarı ve bu kitap karakteri anlaşıp kitabı birlikte yazmaya karar veriyorlar. Ortaya hem ilginç hem de keyifli bir kitap çıkıyor.
6.42 ₺ -
Ben Adamı Tipinden Tanırım
Bu kitapta ne tipler var ne tipler... Öğrenci Tipleri... Öğretmen Tipleri... Âşık Tipleri... Anne-baba, karı-koca, komşu tipleri... Dinledikleri müzik türüne, mesleklerine, çağlara göre tipler... Türk tipi... Psikolojide tipler... Nesli tükenen insan tipleri... Tipitipler... Hadi, tipler içinden kendine bir tip beğen... Şöyle diyebilirsin, "Ben kimseye benzemem." Evet, elbette özgünüz her birimiz, kendimiz olabildiğimiz ölçüde... Ama Âdem'in oğulları Havva'nın kızlarıyız... Yani akrabayız bir yerde... Şimdi söyle, tipik Anadolu çocuğu musun yoksa çılgın çocuk İso musun? Evde süt dökmüş kedi, dışarıda aslan mısın? İçi başka, dışı başka nar mısın? Biri sana 'tam benim tipimsin' dese ne yaparsın. Tertipli misin, Antepli misin? Depresif misin, agresif misin? Bil bakalım sen kimsin...
6.93 ₺ -
Bişey Söylicem Ama Gülmek Yok
Sokakta yürürken bir televizyon muhabiri size pat diye mikrofon uzatıp "En son ne zaman delirdiniz? Ağladınız? Sevindiniz? Merhamet duydunuz? Şımardınız? Âşık oldunuz? Acıdınız? Sinirlendiniz? Gözünüzden yaş gelene kadar güldünüz?" diye sorarsa, bu soruların cümlesine birden "Mine Sota'nın son kitabını okuduğumda." diye cevap verebilirsiniz. Bir ömrü bir güne sığdıran bir kelebek gibi, hayattan hayata konan bu kitap, size "Aman çimlere basmayalım, aman turistlere iyi davranalım, vergimizi de ödeyelim..." dışındaki iyilikleri de hatırlatacak, hatırlatmakla da kalmayıp içinizde, herkese merhamet etmek, yamuk yaptıklarımızdan özür dilemek, efendime söyleyeyim sokağa fırlayıp çevrede dolaşan insanları "Hepinizi çook seviyorum, canlarım benim" diye sımsıkı kucaklayıp çay ısmarlamak, keçi gibi ağaçlara tırmanıp erik toplamak, ıslık çalarak su birikintilerinde zıplamak gibi istekler de doğuracaktır. Herkesin şikâyet edip kimsenin ayrılamadığı şu canına yandımının dünyasının kaç bucak olduğunu, bilimsel olarak değil milimsel olarak açıklayan bu kitabı okuyup cümle dertlerinizin üzerine üfleyin gitsin. Stresle sıkılmış tüm vidalarınız gevşesin, çocukluğunuz içinizden size bakıp muzipçe gülümsesin, sizi gören herkes "Yok yok, sen de bir haller var vaaarr..." desin, üzüntü, tasa, içinizi sıkan ne varsa bitsin... Keyifli keyifli okumalar, okudukça kıkır kıkır gülmeler, güldükçe güzelleşmeler... Hadi bakalım.
6.42 ₺ -
Vampirler Cadılar Hayaletler
Böööööö N'oldu? Korkmadınız mı? Korkmazsınız tabi. Çünkü elinizde tuttuğunuz bu kitabı henüz okumadınız. Bu kitapta kan grubu ayırt etmeyen vampirlerin, bastığı yeri titreten devlerin, ne kadar dudağı varsa havaya doğru büzerek "Aauuuu" diye uluyan kurt adamların, kollarını havaya kaldırıp gözlerini belirterek yürüyen zombilerin, oraya buraya uçuşan hayaletlerin, kısacası şu ana kadar "Tu destur" dediğiniz bütün öcülü böcülü mevzuların gerçek öyküsünü okuyacaksınız. Ayrıca kimlerin kara büyü yaptığını, abrakadabra sözünün ne manaya geldiğini, cadılığın hiç de öyle sadece yellozluk alameti olmadığını öğreneceksiniz. Bırakın, aklınızın kapıları gıcırdayarak ardına kadar açılsın. Sakın yağlamaya kalkmayın. Çünkü şu ana kadar merak ettiğiniz tüm bu gizemli mevzuların sırrı, bu kitabın içindeki gıcırtılarda saklı... Şimdi, emrivaki gibi olmasın ama kitabın arkasını okumayı bırakıp kapağını açın ve sarmaşıklarla çevrili eski bir evin mezarlıklı bahçesine ilk adımınızı atın. Çünkü sadece bu kitapta yaşayan bir adam, başkasına sorduğunuzda "Saçmalama bee" dedirtecek tüm sorularınızın cevaplarını bir bir vermek için, sallanan sandalyesinde oturmuş sizi bekliyor. Hadi bakalım, kapıya usulca yanaşıp, tokmağını yankılı yankılı "Takk Takk Takk" diye vurun. Görünmeyen birinin "Gıcıığğrtt" diye açtığı kapıdan yüzünüze vuran serin ve küf kokulu bir rüzgârla beraber içeri buyurun. Hoş geldiniiiizz Ha ha ha ha ha haa
6.42 ₺ -
Ne Demiş Dostoyevski
Kitabın ilk basımı "Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler" adıyla yayımlanmıştır. Hayata bir büyük düşünürün gözüyle bakabilmeniz için... Dostoyevski'yi tek bir kitapta okuyabilmeniz için... Temel eserlerini özenle taradık ve bir düzen içinde sıraladık. Özlü bir kitap çıktı ortaya. Bir solukta okunabilir... Ama siz yine de dikkat edin okurken... Çünkü bu kitap ruhunuza dokunabilir. Dostoyevski çağları aşan bir heybetle kurulmuştur edebiyat dünyasına. Yepyeni, özgün bir yol çizer kendine. "Altın devrin kalemi" diye yazılır tarihe adı. Hayatın acı tatlı her yönünü görür ve gösterir. Tezatları, kararsızlıkları, hataları, pişmanlıkları ve daha bin türlü halleriyle insan vardır bütün eserlerinde. Sanat yönünün yanı sıra derin bir düşünürdür o. İnsanı ilgilendiren konularda kendine özgü fikirleri vardır. Bazen kendisi söyler bunları, bazen de kahramanlarına söyletir. Başkalarını yargılamaya hakkın yoktur. Çünkü bir insan, karşısında duran suçlu gibi kendisinin de bir suçlu olduğu, ortadaki suçta belki en büyük payın kendisinin olduğu bilincine varmadan başkalarını yargılayamaz. Bunu anladıktan sonra yargıç olabilir ancak. Ne denli garip olursa olsun, gerçektir bu. Çünkü ben doğru bir insan olsaydım, karşımda duran suçlu belki de hiç olmayacaktı. İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki, ama öte yandan, bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam. Günümüzde herkes kopmuştur toplumdan, kendi kabuğuna çekilmiştir. Herkes birbirinden uzaklaşıyor, saklayabildiğince şeyi de kendine saklıyor. Sonunda insanlardan kaçmaya başlıyor kişi. Kendi başına para biriktirirken şöyle düşünüyor: "Şimdi ne güçlüyüm! Hiçbir şeyden korkum yok artık!" Oysa ne denli zengin olursa, onu yok edecek güçsüzlüğün içine o denli gömüldüğünü bilmez çılgın. Çünkü tek kendine güvenmeye alışmıştır. Toplumdan kopmuş, ruhuna insanların yardımına inanmamayı, insanlardan bir şeyler beklememeyi öğretmiştir. Paralarının, onların ona verdiği hakların kaybolmasından korkar yalnızca. Çağımızda insanlar, gülünç bir inatla, kişiliğin gerçek güvenliğinin yalnız başına çalışmakta değil, tüm insanların beraberliğinde olduğunu anlamamakta diretiyorlar. Ama hiç kuşku yok ki, bir gün gelecek, bu ürkünç yalnızlık da sona erecek, insanlar birbirinden kopmalarının anlamsızlığını bir anda anlayacaklar. Bunca zaman karanlıkta nasıl oturduklarına, ışığı görmediklerine şaşacaklar. Durmadan dinlenmeden çalış. Gece yatağa girdiğinde aklına "gerekeni yapmadın" diye bir düşünce gelirse hemen kalk, yap. Çevrendeki insanların hepsi kötüyse, seni dinlemek istemiyorlarsa, ayaklarına kapan, af dile onlardan, çünkü seni dinlememelerinin asıl suçlusu gene sensin. Kötülükle konuşamıyorsan, sessizce, küçük düşürerek nefsini hizmet et onlara, umudunu hiçbir zaman yitirme. Herkes seni bıraksa, zor kullanarak kovsa bile, yalnız kalınca yere kapan, toprağı öp, göz yaşlarınla ıslat onu. Yapayalnız olduğun için seni hiç kimse görmeyecek olsa da toprak göz yaşlarının meyvesini verecektir. Dünyada bütün insanlar doğru yoldan çıksa, Tanrı yolunda yalnız sen kalsan bile sonuna dek inan, yalnız başına adaklarını yerine getir, Tanrıyı öv. Senin gibi bir kişi çıkarsa karşına -dünya budur işte- coşkunlukla kucakla onu, birlikte Tanrıyı övün. İki kişi olsanız da, onun gerçeği tamamlanmış olur. Kokuşmuş ve hastalık halini almış sistemi değiştirmek dahilerin işidir. Muhammed sistemi zorlayacak ve devirecek güce erişinceye kadar putlara dokundu mu? Sistemi ezip ayakları altına aldıktan sonradır ki putları devirdi. Neden? Putlar bir semboldü. Ben ne yaptım? Sembolden, yani kocakarıdan işe başladım. Bir engeli aşmak istedim. Ama aşamayıp gerisinde kaldım. Çok şeyi var şimdi insanın, ama mutluluğu azaldı.
6.93 ₺ -
Ne Demiş Goethe
Goethe'yi kim tanımaz. Onu bütün dünya tanıyor... Daha gencecik yaşında, yazdığı kitaplarla Avrupa'yı sallamış ünlü bir yazar o. İlginç hayat hikayesi, anlamlı sözleri, mektupları, şiirleri ve daha neler neleri... Bu kitapla, siz de büyük bir yazarı daha yakından tanıyabilir, ruha dokunan düşüncelerini keyifle okuyabilir, koskoca Goethe'yi cebinizde taşıyabilirsiniz. Ne demiş Goethe, "Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!"
6.93 ₺ -
Zonk
Dikkat Bu kitabı okuduktan sonra hepinize olanlar olacak Mesela birine selam vermek yerine, "Aman borçlu çıkarım şimdi, neme lazım." deyip tırıs tırıs kaçmak yok artık yok. Geçtin "Koş Necdet Abi kavga var" diye el âlemin seyrine bakmak da yok. Sonra öyle, ziyaret saatleri dışında hastanın yanına kaçmak için, kapıdaki görevliye Andersen'den masallar anlatıp adamı hasta etmek de yok. Fatura kuyruklarının en arkasından en öne geçmek için, vay efendim ocakta yimeeem vardı, vay efendim kalbim kriz geçiriyor, gibi uyanıklıklar ise külliyen yok... Hâlihazırda ne kadar olan biten varsa, bu kitapta yok "El âlem ne derse desin. Hade hade hadeee..." durumları bu kitabın railara oturmasıyla beraber kalkmış, bütün bayramlık ağızlar, geçmeyici bir emre kadar toptan kapatılmıştır. Görgüsüzlüğün verdiği geçici rahatlıktan dolayı kenara köşeye saklanmış her türden davranış ve de davranamayış, bu kitapta sotaya yatmış Mine tarafından zonklatılıyor... İnsanın sinirini minirini, gamını kasavetini, çıbık makarna gibi hup diye içine çekiveren bu kitabın daha ilk sayfasını çevirdiğinizde, içiniz dışınıza çevrilecek. Sakın okumakla biter sanmayın Asıl her şey okuyup bitirdikten sonra başlayacak... "Şu hayatta daha bir gün görmedim be" diyenler Okuyun ve gününüzü görün
6.42 ₺ -
Osmanlı Mimarisi Türkçe Metin Kısmı
Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıldan itibaren sanayi alanında kalkınma faaliyetlerinin hızlandığı görülür. Tanzimat'tan sonra fabrikalarda buhar makinelerinin kullanılması, sanayide gözle görülür bir gelişme yaşanmasını sağlamıştır. Devlet bu süreçte sanayinin ve teknolojik faaliyetlerin en büyük teşvikçisi olurken bir taraftan da bu teknolojiye ayak uydurmakta zorlanan küçük esnafı canlandırmak için...
326.95 ₺ -
İbn Hazm
İbn Hazm, milletler tarihini, dinleri, fırkaları çok iyi bilir ve bunları tartışır. O, nesir ve nazımda kudretli bir şairdir, şiirleriyle büyük şairlere yaklaşır. Edebi nesirleri, mana üstünlüğü, hayal güzelliği, kelime ustalığı, parlak üslup akıcılığı ile seçkindir. Yazdığı nesir yazıları, edebi eserleri, üstün ifade, parlak tabir, güzel tasvir, sağlam ve doğru mana ve derin fikirlerle doludur. Ruhların coşkunluğunu, yüreklerin atışını, gönüllerin heyecanını, duygu fışkıran ibarelerle, parlak ve kıvrak ifadelerle tasvir eder. Bu bakımdan o nesir ustaları, arasında birinci sırada sayılır. Onun nesiri, bir söz kalabalığı, kelime gürültülerinden ibaret edğildir. Parlak ve düzgün şık kelimelerle bürünmüş, güzel ve derin manalar yüklü bir ifadedir. İbn Hazm, sadece fıkhı yeni bir renk almış, fukaha arasında yetişmiş bir edip olmakla kalmaz. O, zamanında İslam diyarının cenneti sayılan bir ülkede yetişmiş kişidir ki şimdi orası yalnız anılarımızda yaşamaktadır. O, anısı kalplerde hala kanayan, gönülleri hasretle yakan, gözleri yaşartan, imanlı yürekleri türlü üzüntülerle dolduran Endülüs’dür. Orası gerçekten İslam tarihinin en acılı bir tarajedisi olmuştur.
48.00 ₺ -
Mektuplar
Cahit Zarifoğlu’nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır.bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şairdostlarına bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır. Zarifoğlu’nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunun anlaşılması konusunda bize önemli imkanlar sunmaktadır.
102.00 ₺ -
Bilinmeyen Tarih
Tarih, uçsuz bucaksız bir bilgi denizi... Şehzadeler, paşalar, savaşlar, olaylar ve isyanlara adını vermiş isimler... Bu kelimelerin aslında tam olarak ne oldukları, nereden geldikleri, ne ifade ettikleri pek çoğumuz için büyük bir muamma... Peki ya bu muammanın cevapları nelerdi? Bu kitap başka bir kitap, içindekilerse başka bir tarih... Bilmediklerinizin peşine düştüğünüzü bu yolculukta tarih denizine attığınız her bir oltada yeni bir bilgiyi yakalama imkanını bulacaksınız. *Düzmece Mustafa'nın düzmeceliği nedir? *Kara Murat neden karaydı? *Neden Saadettin Köpek? *Patrona Halil'in asıl mesleği neydi? *Öküz Mehmet Paşa bu lakabı neden aldı? *Vaka-yı Vakvakiye'nin aslı nedir? *Çırağan Sarayı'nın adı nereden geliyor? *Demirbaş Şarl'a bu lakabı kim verdi? Ve daha birçok aklınıza takılan soru... Öğrenciler, öğretmenler ve tarihseverler, ders çalışırken, kitap okurken karşınıza çıkan bilmediğiniz, anlamını merak ettiğiniz birçok kelimenin cevabı bu kitapta...
7.88 ₺ -
Osmanlı'nın Kayıp Atlası
Kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme ve çöküş... Üç kıtaya yayılmış, onlarca ayrı kültür, din, dil, ve etnisiteye sahip halkları 600 küsür yıl beraberce yaşatmayı başarmış bir cihan devletinin, kitaplarımızda içine sıkıştırıldığı kalıp bu. Bu kalıptan çıksa çıksa bir karikatür çıkabilirdi, nitekim çıkan da o olmuştur. Peki neden yapılmıştır bu beyin amaliyatı? Bir daha bu topraklarda "Osmanlı" benzeri bir oluşumun ortaya çıkması istenmemişti de ondan. Bu tehlikeli 'millet'in, ecdadının bir zamanlar neler yaptığını öğrenirse sıkıştırıldığı kalıpları kırmak gibi bir alışkanlığı olur, bu da kurulmak istenen düzenin altına bomba koymak anlamına gelirdi. Onun içindir ki, Osmanlı yıllar yılı kötülendi, aşağılandı, küçük görüldü, artıları bile eksiye dönüştürüldü.
11.31 ₺ -
Yiğit Mustafa
ünahkar Baba, günah bataklığında sürüklenen bir aile babasının yanında çalıştığı bir genç vesilesiyle kurtuluşa eriş hikayesi…
105.00 ₺ -
Kırımlı Murat Destanı
Kırım’ın kaderi bu: Güneş her akşam hüzünle terk eder Kırım’ı. Her sabah acı bir günün üstüne doğar...Kırımlı Murat Destanı, Karasupazar’ın en heyecanlı ve en cesur delikanlısı Murat’ın ve Kırım Halkının bağımsızlıkları için verdikleri destansı mücadele…
105.00 ₺ -
Cimcime Tavşan
Piyesler, çocukların hayal gücünü geliştiren, sözel ve sosyal zekâlarını destekleyen yönleriyle iyi birer eğitim aracıdır. Bu kitapta tiyatromuzun ustalarından Hasan Nail Canat’ın çocuklar için yazıp oynadığı Cimcime Tavşan, Minderella, Kavuklu’nun Rüyası, Elveda Öğretmenim ve Çevrentoloji isimli piyesleri bulacaksınız. Çocukları güldüren, güldürürken düşündüren bu piyesler, ilkokul öğrencileri tarafından rahatlıkla sahnelenebilir. Evet Değerli Okuyucularımız Okul Tiyatroları Bu Piyeslerle Şenlenecek.
17.63 ₺ -
Bir Küçük Osmancık Vardı
Osmancık, ailenin biricik çocuğudur. Kötü emellerine yenik düşmüş, gözlerini para hırsı bürümüş bir çete tarafından kaçırılır. Ailesi Osmancığın hayatından çok endişe etmektedir. Bir an evvel biricik yavrularına kavuşmak isterler ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdırlar. Fakat bunu yapmak o kadar kolay olacak mı? Masum ve korumasız bir çocuk olan Osmancık, onu çok seven ailesine kavuşabilecek mi? "Bir Küçük Osmancık Vardı" bir solukta okunacak heyecan dolu, duygu yüklü bir ilk gençlik romanı..
93.75 ₺