-
Tekerlemeler
Tekerlemeler halk edebiyatımızın renkli ve ilginç bir yönüne ışık tutmaktadır. Diğer türler gibi sınırları kesinleşmemiş, özellikleri belirginleşmemiş, ama bu yüzden inanılmaz bir biçimsel zenginliğe kavuşmuş tekerlemeler, belki en çok çocuk zihnini okşayan, onu besleyip geliştiren ürünlerdir. Özellikle dilin etkili ve incelikli kullanımı konusunda ondan öğreneceğimiz çok şey olacaktır.
44.20 ₺ -
Tarihe Adanmış Sözler
Bu kitaptaki sözler için; işte bu benim düşündüğüm, hissettiğim, yaşadığım fakat bir türlü anlatamadığım, kelimelere dökemediğim duyguların öz bir ifadesi diyeceksiniz. Böylece çok farklı çevrelerden insanların, çeşitli görüşleri, duyguları ve inançları bir araya getirilip, aralarındaki birlik ve bütünlük gösterildiğinde; insanlığın yücelmesi ve mutlu olması yolunda "hikmet müminin yitiğidir" kutlu sözünün değeri bir kez daha anlaşılmış olacak...
74.80 ₺ -
Tarih Şuuru
Geçmişin, ya da içinde yaşadığımız zamanın bilgilerini, olayların cereyan tarzı ve yorumlarını, ibret olsun diye aktarılmasına vasıta olan ilme tarih diyorsak; tarihçinin ve özellikle İslam tarihçisinin takınacağı tavır ve takip edeceği usul konusunda, Kur'an çok açık ve kesin hükmünü koymuştur. Başka bir deyişle, Allah, genel manada alimin, özel manada da -bu görevi yüklendiğinden dolayı- tarihçinin, ilahi mesajın getirdiği sorumlulukla hareket etmesini emrediyor.
95.20 ₺ -
Şiirler
Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, onun dünyasına bir iklime geçer gibi girersiniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. - Alim Karaman Türkçe'de hem hem âhenge ulaşmak, hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna "avucunda kor tutmayı" eklemişti. "Hal"ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, "şiir"ini de yeni "hal"ine uydurma savaşında idi. - Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi. - Erdem Beyazıt -
238.00 ₺ -
Şehir Mektupları
Bu kitapta yer alan fıkralarda İstanbul'un son asırdaki panaroması çizilmiştir. Büyük bir kısmı sohbet havası içinde yazılan bu fıkralarda yazarın gözlemciliği, incelemeciliği dikkat çekicidir. O, bu yazılarında İstanbul'a hem gazeteci hem şair hem de o şehirde yaşayan bir insan gözüyle bakar. Kendinden ve kendi çevresinden hareketle bütün bir İstanbul sokağı, mahallesi, çarşısı, pazarı, basın dünyası, eğlence yerleri vb. son derece akıcı bir uslupla anlatılır. Eserde genellikle halk ağzı, yalın bir Türkçe, canlı bir anlatımla verilmektedir. Şehir Mektupları'nda toplam 217 mektup vardır. Biz bunlardan 50 tanesini muhtevalarına uygun başlıklar da ekleyerek sunuyoruz.
78.20 ₺ -
Şark Medreselerinin Serencamı
Ülkemizde asırlar boyunca İslam'a İslami ilimlere, bulunduğu coğrafyanın insanlarına sosyal, ahlaki ve kültürel alanlarda gönüllülük esasına dayalı olarak hizmetlerde bulunmuş medreseler, hak ettiği ilgiyi görememiş ve nerede ise unutulmaya tek edilmiştir. Oysa medresenin kendisi modern zamanların dışında ve modern yapılanmalardan hiç istifade etmeden hizmetini sürdürmüş olsa da her yeni bilginin mutlaka, eski bir bilginin uzantısı olduğu kuralınca günümüz insanlarının ve eğitim kurumlarının bu müesseselerin işleyiş mekanizmalarından, programlarından ve çalışma sitilinden istifade edebileceği çok şey vardır. İşte bunu sağlamak ve medreseye karşı olan ihtimalin önüne geçmek için, bazı kalıntılarına yetiştiğimiz ama buna rağmen çokça istifade ettiğimiz bu emektar fahri kurumumuza bir vefa borcu olarak onunla ilgili gördüklerimizi, duyduklarımızı, düşündüklerimizi verezervelerimizi bir araya getirerek bu çalışmayı hazırladık.
119.00 ₺ -
Şark Masalları
Şark masalları,kültür hazinemizin en zengin kaynaklarından biridir.Sadece çocukları değil her yaştaki insanı etkisi altına alan büyülü bir dünyanın giriş kapısıdır.Zengin hayal dünyasıyla bezenmiş olağanüstü hikayeler,bize yaşadığımız dünyadan farklı bir dünya olduğunu anlatmaya çalışır.
78.20 ₺ -
Şah İsmail ve İnanç Dünyası
Alevî-Bektaşîler için Şah İsmail, hem dinî konumu hem de sosyal statüsü itibariyle oldukça önemli bir şahsiyettir. Çünkü Safevî tarikatının şeyhi ve kurduğu Safevî Devletinin ilk devlet başkanıdır. Bağlıları tarafından kendisine itaat edilmesi, dinî bir vecibe olarak algılanıp kabul edilmektedir. Etkileri günümüze kadar devam eden siyasi ve dini bir önder olması nedeniyle yaşadığı dönemin ve sahip olduğu dinî inançların bilinmesi çok önemli bir ihtiyaçtır.
112.20 ₺ -
Sütçü İmam
Nasılsa kendini kaybetmeyen birinin sesini duymaya başlıyorum. Belki de insan değil. Belki de o şehirde olup bitenleri, gelecek kuşakların iyi anlamaları için, yavaş yavaş ve bulandırmadan anlatan biri. Belki bir mantık, bir akıl. Ama hiçbir zaman tarih değil. Belki onunkine benzer bir dille, dinlememiz için peşine takılmış biri. Onunla istediğimiz an dar sokaklarda, meydanlarda, bulvarlarda karşılaşabiliriz. Bize Maraş'ın ilkin İngilizler, daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edildiğini, şehir halkının nasıl tecavüze uğradığını, bunlardan en önemlisi olarak, ermeni devriyelerinin kadınlara nasıl ve niçin sataştığını ve Sütçü İmam'ın bunları nasıl tabancasıyla susturduğunu anlatacaktır.
68.00 ₺ -
Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri
Londra Misyoner teşkilatı başkanı şöyle konuştu: "Biz İngilizlerin müreffeh ve saadet içinde yaşamamız için, müslümanların arasına nifak tohumlarını ekmemiz lazımdır. Onların içinde ihtilaf kıvılcımlarını tutuşturmalıyız. Biz Osmanlı Devleti'nin her tarafına fitne sokarak, onu yıkacağız. Böyle yapamazsak, İngilizler gibi küçük bir millet, nasıl müreffeh olur? İşte Hempler, bunun içindir ki, İslam dünyasını nifak ve fesat ateşine vermeden onları tefrikaya sokmadan geri gelme!"
81.60 ₺ -
Sergüzeşt
Sergüzeşt, Sami Paşazade'nin en kayda değer eseridir. Kendisinden önceki sınırlı roman çalışmalarına göre bir değişme, sıçrama noktası olmuş ve bir bakıma Servet-i Fünun romanını hazırlamıştır. Roman, Dilber adlı bir esir kızın hikayesini anlatır. Kafkasya'dan getirilen Dilber'in İstanbul'da bir aileye satılmasıyla başlar ve çaresiz bir aşkın hüznüyle sona erer.
68.00 ₺ -
Sen Geldin
Bu kitapda okuyacağınız dizelerin ilk beyitleri yazıldığında, bunları bir kitap haline getirme fikri asla yoktu. Çünkü ne yazarı şairdi, ne de yazılanlar şiir...Öylesine önümdeki kağıda bir şeyler yazayım derken bir iki beyit oluverdi. Sonra ikinci, üçüncü, dördüncü beyitler takip etti. Ortaya çıkan beyitler, elbette o kadar da güzel değildi. Fakat her beyit bir diğer beyit takip ettikçe cesaretim arttı ve yazmaya devam ettim. Derken Ramazan Ayı girdi.
81.60 ₺ -
Safahattan Seçmeler
Mehmet Akif, bilimin önemini ve buna göre çalışmanın yararını anlatmayı iş edinmiş bir kişidir. Milletine ve memleketine candan bağlı, hürriyet ve bağımsızlığa aşık, dürüst, inançlı, gerçek bir aydındır. Uygarlığı şekli taklit ve özenti olarak görenlere şiddetle karşı çıkar. Derin kavrayış sahibi, uygar bir insandır. O, bir karakter abidesi olarak anılmıştır. Öyle ki onun görüşlerini benimseyemeyenler ya da şiir anlayışına katılmayanlar bile onun sağlam kişiliğine saygı duymuşlardır. Hüseyin Cahid Yalçın'ın şu sözleri buna örnektir: Fikir ve kanaatleri bizimkilere uymadığı halde saygı duyarım. Çünkü yalan söylemedi. Gösteriş yapmadı. Fenalık etmedi.
71.40 ₺ -
Safahat (Ciltli) / Günümüz Türkçesi ve Orjinali
İçindekiler Mehmed Akif Ersoy Hayatı Şahsiyeti Sanatı Eserleri Hakkında Yazılmış Bazı Eserler
578.00 ₺ -
Saatçi Musa
Saatçi Musa olarak bilinen Musa Çağılla çocukluk ve gençlik anılarından tanıdığı siyasi simalara, Malatya ekolünden yazarlara değin pek çok durumu, dönemi ve kişileri konuştuk. Çalkantılar içinde geçen yakın tarihimizdeki birçok olaya birinci elden tanık olan bir isim Musa Çağıl... Malatya Ekolü olarak da anılan düşünce savaşımı ile başlayan macera, onun Ankaradaki yaşamıyla sürecek, onu adeta yakın tarihimizin düşünsel ve siyasal panoramasını oluşturan figürlerden biri haline getirecektir. Onun anlattıklarında, kimi bilinmeyen, gölgeli kalmış birçok konuya kolaylıkla yaklaşım sağlayabiliyoruz. Bazı olguları ilk kez onun sözleriyle yorumlayabiliyoruz. Onun söylediklerini okurken, tarihsel bir perspektif de ediniyoruz kuşkusuz. Ancak en önemlisi de bir biçimde olayların merkezinde bulunan bir ismin yaklaşımıyla dönem/ler/in profilini gösteren alışkanlıklara, kültürel özelliklere bakmayı da öğreniyoruz. Söyleşi kitabı, Musa Çağılın kişiliğinde Müslümanların olanaksızlıklar ve güçlüklerle dolu bir toplumda mücadelesini simgeliyor. Yakın tarihimizin pek çok olayını ve bu olaylarda önemli roller üstlenen kimi kişilikleri yeniden hatırlamamızı sağlıyor. Musa Çağılın içtenlikle dile getirdiği bu anılar/düşünceler yumağı, hem bir macera romanı kadar ilgi çekici, hem de yakın tarihimize ilişkin yapısal sorunlara önemli bir yaklaşım sağlıyor
146.20 ₺ -
Polikanın Yeşil Çeşmesi
Beni o büyük çocuklar karşısında koruyan diyemem ama, hiç olmazsa teselli eden bir kız vardı: Polika! Kasabaya taşındığımız gün gavur diye horladığım için bana darılmasının ardından artık çok zaman geçmişti. Aramızda sarsılmaz bir dostluk kurulmuş, adeta ayrılmaz ikili olmuştuk. Nasıl bir kızdı polika? Kara saçlı, kara gözlü, hafiften esmer tenli, kah mahmur bakışlı, kah kahraman duruşlu, bazen delişmem ve bazen uysal, garip bir Rum dilberiydi. Kasabamız düşman işgaline uğradığında şehvet düşkünü palikaryalara nasıl diş bilediğini görmeliydiniz.
81.60 ₺ -
Pakia Mektupları
Pakia Mektupları, Pakia'lı Tian'ın dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan arkadaşlarına yazdığı mektupları ihtiva etmektedir. Bunlar dikkatlice okunacak olursa, ne Batılılaşabilmiş, ne de Müslüman kalabilmiş fakat folklorik ve geleneksel olarak bile olsa, İslam'dan bazı değerleri muhafaza etmiş, halkının büyük çoğunluğu müslüman olan bir ülkenin hal-i pür melali ortaya çıkar. Özelde Pakia müslümanları ile, ülkenin sosyal yapısın anlatan mektuplar, genelde tüm halkı müslüman ülkelerin durumuna da ışık tutmaktadır.
81.60 ₺ -
Örtünün Altında Kalanlar
Ülkemizde başörtüsü yasağı maalesef onun adıyla özdeşleşen, "trade-mark"i haline gelen bir Türkiye "sembolü" oldu. Onyıllarca insanlar akla hayale sığmayacak muamelelere maruz kaldılar. Sadece yasağın öncelikli hedefi olan kadınlar değil, zamanla onların yakınında duran, durabilen erkekler, çocuklar, analar, babalar da mağdur oldular. Kalpler kırıldı, yuvalar yıkıldı, aileler fiziksel ve(ya) duygusal anlamda bölündü. Konuyla ilgili çok şey söylendi ve yazıldı. Birçoklarının da üstü örtüldü düşününüz ki 1981 itibariyle resmi anlamda başlayan bir yasak ancak 1999 senesinde dünyaca tanındı. "Türkiye'de birşeyler yanlış gidiyormuş..." şaşkınlığıyla uluslararası arena Türkiye'ye gözlerini dikti. Ve bir daha da çevirmedi. Bu satırların yazarı ne ilk ne de son başörtüsü yasağı mağduru oldu. Ama onun kimliğinde ve fakat bütün başörtülü kadınları hedef alan "bu kadın-lar-a haddini bildirin!" bu gezegenin en ücra köşesinden de duyuldu.
115.60 ₺ -
Ömerin Çocukluğu
Ömer'in Çocukluğu, Muallim Naci'nin sekiz yaşına kadar yaşadığı günleri anlatan hatıra kitabıdır. Yazar, çocukluk günlerini anlatırken yaşadığı toplumun inançlarını, geleneklerini ve duyarlıklarını başarılı bir şekilde anlatmaya çalışır. Çocukluğun acılarını, sevinçlerini, mutluluklarını çocuk kalbinin sımsıcak duygularıyla süsler. Edebiyatımızda çocukluk çağının en güzel hikâyesi sayılan bu kitap yüzyıl önce yaşanmış bir çocukluk cennetidir.
54.40 ₺ -
Osmanlı Medreseleri
Osmanlı Tarihi araştırmalarında medreseler, belki de üzerinde en az çalışılan konulardan biridir. Menşel, İslam Tarihi'nin ilk dönemindeki Suffa Ashabı'na kadar götürülen medrese geleneğinin, Osmanlı Devleti'nde, teşkilat yönünden en mükemmel seviyeye ulaştığı, tarihi bir hakikattır. Ancak, zamanla eski ihtişamını kaybeden medreselerde tedrici bir gerileme başlamıştır. Bu sebeple, diğer Osmanlı müsseseleri gibi medreselerin de, siyasi ve askeri gerilemeye bağlı olarak bir gerileme ve çöküş süreci yaşadığı sıkça ileri sürülmüştür. Kanuni devrinden sonra, medreselerin tamamen içine kapanarak, yeniliklere kapalı oldukları ve eğitim seviyesinin giderek düştüğü kabul edilmiştir. Böylece XIX. asra gelindiğinde, medrese sisteminin iflas noktasına sürüklendiği şeklinde yaygın bir kanaat ortaya çıkmıştır.
95.20 ₺ -
Osmanlı Devletinin Yıkılışında Yemen İsyanları
Din Unutulup, onu yerini asabiyyet, yâni kan üstünlüğü, yâni milliyetçilik alınca, Müslümanlar küfre karşı birleşip cihat edeceklerine, Batı'nın emir ve arzuları doğrultusunda, birbirlerini yoketme savaşlarını başlattılar. " An'o Yemendir Gülü çemendir Giden gelmiyor Acep nedendir?" gibi türkülerin neden yakıldığını bileniniz var mı? Oraya gidenler, neden dönmüyorlardı? Batıya gırtlağına kadar borçlanmış Osmanlı, binlerce kilometre ötede bulunan Yemen'de ne arıyordu? İşte elinizdeki kitapla, sizlere bunlardan bir tanesinin hazin öyküsünü anlatmaya çalıştım... Yemen'de olup bitenleri okuduktan sonra göreceksiniz ki bugün İslam coğrafyasında cereyan eden hadiselerin, aslında onlardan farkı yoktur. Farkı yok ise, bazı gerçekleri öğrenebilmemiz için neden bir asır bile yetmiyor? İşte biz Müslümanların kangrene dönüşmüş olan yaralarının dini sebeblerini, Yemen örneğinde göstermeye çalıştık.
129.20 ₺ -
Osmanlı Devletinde Şeyhülislamlık
Osmanlı Devleti'nin altı asır boyunca mevcudiyetini devam ettirmesinin en önemli sebebi, köklü müesseselere sahip olmasıdır. Kadim bir gelenekten ve önceki İslam devletlerinin uygulamalarından etkilenerek idari, hukuki, ilmi, askeri ve mali sahalarda pek çok müesseseyi kuran Osmanlılar, en yüksek dini ve ilmi merci kabul edien Şeyhülislamlığı son dönemlere kadar teşkilatları içinde muhafaza etmişlerdir. Bu çalışma, kuruluşundan XIII/XIX.asır başlarına kadar Şeyhülislamlığın tarihi gelişimini, devlet teşkilatındaki yerini, bağlı bulunan görevlileri ve vazifelerini incelemeye çalışmaktadır.
166.60 ₺ -
Neler Sordular
"Neler Sordular", on beş yılı aşan bir zaman dilimi içinde İhsan Süreyya Sırma'ya sorulmuş sorular ve bunlara verilmiş cevaplardan oluşmaktadır. Kitap, yazarının ifadesiyle, " ...gayemiz Hakk'ı söylemekten, gerçekleri dile getirmekten başka bir şey değil..." temel esası üzerine kurulu bir röportajlar bütünüdür.
136.00 ₺ -
Nehri Geçerken
Nehri Geçerken, Müslümanların bugün içinde bulundukları temel meseleleri tartışmakta, yol göstermektedir. Özellikle küreselleştirilen dünyada büyük sorunlarla karşılaşan Müslümanların hangi konuma yerleşecekleri ve kendilerini ne şekilde ifade edecekleri de ayrı bir önem taşımaktadır. Yazılarında Müslüman kimliği taşıyanlara önemli ipuçları veren Arslan, yirmi birinci yüzyılda hayatı pazar ekonomisine dönüştüren neo-liberal ideolojinin tahlil edilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. İslâm, modernlik, sekülerlik, postmodernite, iktidar ve akıl konuları üzerine yaptığı çalışmalarla öne çıkan Abdurrahman Arslan, yayımlanan kitaplarının yanında söyleşi ve soruşturmalara verdiği cevaplarda da aynı entelektüel derinliğe sahip bir düşünür olarak ön plana çıkmaktadır.
170.00 ₺ -
Nehirlerin Dili
Allah'ın yaratmış olduğu tabiatın her zerresinin, kendine özgü bir dili vardır. Fakat nasıl ki biz insanlar, kendimiz gibi olan milyarlarca insanın bile dilinden anlamıyorsak, tabiattaki diğer yaratıkların da büyük bir kısmı yekdiğerini anlayamamaktadır. Vahşi bir yılanın, zavallı bir kirpiye saldırışına şahit olmamışsanız, dikenleri yüzünden kirpiyi eleştirir durursunuz. Dağlardan şifalı bitki özlerini toplayarak biz insanlar için bal üreten zavallı arıların, "iğnesini zehirlidir" diye yakınır durursunuz. Siz sabah namazını kılmak için camiye doğru giderken, envayi çeşit makamlarla besteler yapan kuşların, o tarifi bile mümkün olmayan nağmelerini manasız mı sanırsınız? O kuşlar, sırf bazı sesler çıkarmak için mi akordunu yapmış ses tellerinin? Okyanus'ta seyahat ederken, neredeyse geminin güvertesine kadar çıkıp lastik gibi olan kanadıyla sizinle tokalaşacak olan yunusların söylediklerinin neler olduğunu böyle bir çabam olmadı. Fakat benim delice olan tutkum, vadilerde dolaşmak, o vadilerde akan nehirlerle konuşmak; yâni konuşmayı denemek; Allah'ın, biz insanların su ihtiyaçlarını karşılamak için yaratmış olduğunu o yüzlerce, binlerce kilometre uzunluğunda olan, maddelerin en yumuşağı olduğu hâlde; "üzerimizden akarak bizi parçalayacak!"diye kayaların feryad ettiklerini görmek, içinde aktıkları yatağın, ya da yatakların esrarını anlamayaca çalışmak... Ve bu delice serüveni, isteyen okuyucularla paylaşmak...
95.20 ₺ -
Nasreddin Hoca Fıkralardan Seçmeler
Nasreddin Hoca'yı ve fıkralarını doğru anlayabilmek için onun kişilik yapısının bilinmesinde fayda vardır. Hoca, tatlı dilli, güler yüzlü, hoşgörülü, herkese önce insan olarak değer veren ve ona göre davranan birisidir. Toplumsal ilişkilerinde ve diyaloglarında çok başarılıdır. Kişisel ve toplumsal eleştirilerini kimseyi kırıp incitmeden yapar. Halk da onu bu yüzde çok sevmiş ve kendinden saymış, o devirde yaşanan haksızlıklar karşısında onu kendi sözcüsü kabul etmiştir. Hoca, bir toplum eğitimcisidir. Nükteleriyle halkın yanlış gördüğü davranışlarını düzeltmeye çalışmıştır.
95.20 ₺ -
Nasreddin Hoca Fıkraları
Adını anar anmaz yüzümüzde tebessüm çiçekleri açtıran Nasreddin Hocamız, sadece bizim değil bütün insanlığın sevip saydığı, değer verdiği ve hiçbir zaman unutmadığı bir insandır. Bu yüzden nereli olduğu, ne zaman doğduğu gibi bilgilerin aslında fazlaca bir önemi de yok. Çünkü hepimiz onu içimizden, ailemizden birisi olarak seviyor, asla yabancı biri olarak görmüyoruz. Öyle ki eğer tarihsel bir kişilik olmasa hala aramızda yaşıyor olacağına inanacağız.
44.20 ₺ -
Nasıl Sömürüldük
Görüyoruz ki Amerika güdümündeki batı, çıkarlarına alet etmek için 1945'de kurduğu Birleşmiş Milletler örgütü vasıtasıyla makro planda Üçüncü Dünya, mikro planda da İslam Dünyası üzerinde her türlü tasarrufta bulunuyor; bu ülkeleri dilediği gibi sömürüp gidiyor. Hem de müslümanları de kendi emellerine alet ederek..Kaldı ki, beş milyarlık dünya nüfusu içinde sömürenler bir milyar, sömürülenler ise dört milyar nüfusa sahipler.. Peki nasıl oluyor de bir milyar, dört milyarın kanını sülük gibi emiyor?
122.40 ₺