-
Dünden Bugüne Tirebolu
Bu kitabı, değişik konulu parçaların sunulduğu bir sergiyi gezer bigi okuyacaksınız. Buna, anılarla, açıklamalı küçük bir Tirebolu albümü dense de olabilir
54.00 ₺ -
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Hıristiyan alemi, özellikle İngilizler; 18. Asırdan itibaren, İslam alemine karşı uyguladıkları planları gözden geçirmeye başladılar. Çünkü, asırlardır uyguladıkları yıkma amaçlı planlar istenilen neticeyi vermemişti. Netice alabilecekleri yeni projeler üretmeye koyuldular. Müslümanları parçalayıp, birbirine düşürerek kaleyi içerinden fethetmekti amaç. Bunun için de, çeşitli ırk ve dildeki insanları tek vücud halinde dimdim oyakta tutan İslam dinin dejenere edilmesi, aslı unsurlarından uzaklaştırılması gerekiyordu. Birşeyi yapmak için de yıkmak için de o şeyi iyi bilmek gerekir. Bu prensip gereği, İslamiyeti en ince teferruatına kadar bilen binlerce casus yetiştirdiler. İslam alemine dağılan bu Müslüman, hatta alim kılıkları ajanlar, Müslümanların inancını hassas noktalarından karıştırmaya başladılar. İngiliz Entilejans servisi elemanlarından Hempher hatıratında (1730) İsam ülkelerinde beşbin elemanlarının bulunduğunu yazmaktadır. İşte biz bu kitabımızla, sondan bir önceki, "Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü" projesini, bütün yönleri ile projenin mimarlarının ağzından ve çeşitli yorumlarla sizlere sunuyoruz.
131.25 ₺ -
Dilim Lal Yüreğim Konuşur
Aşkta, işte başarısızlığa uğradığımızda, duygularımızın, emeklerimizin karşılığını hediye paketinde gizlenmiş bir ihanet olarak aldığımızda; uğradığımız hayal kırıklığının yanı sıra güzel olduğunu zannederek, yitirdiğimiz onca zamanımızla baş başa olduğumuz kabus gibi demlerde; nutkumuz tutulur gibi olduğunda; yüreğimizin susmak bilmeyen sesini duyarız, gittiğimiz her yerde. İnsanlar konuşur, kalabalık artar; fakat biz sadece yüreğimizin sesini duyarız, yüreğimizle bakarız her şeye. Dilimiz susar; hayatımız susar; yüreğimiz konuşur ve pencereler açılır önümüzde çeşit çeşit. Zaman kaç sorusuna cevap gelir içimizden: Zaman yürek. Biz de deriz: "Konuş yüreğim, gün senin günün. Bu tören senin için, senin bu düğün..."
52.50 ₺ -
Vişne Bahçesi
Öyküleri ve piyesleri ile edebiyat dünyasına yepyeni bir soluk getiren, usta yazar Anton Çehov’dan ölümsüz bir tiyatro eseri… Eski şaşalı günler geride kalmış, soylu bir geçmişten gelen Ranevskaya ailesi geçim sıkıntısı içine düşmüştür. Aslında sadece Ranevskayalar değil, bütün Rusya sarsıcı bir değişim geçirmektedir. Aristokrasi zeminini kaybederken yeni bir sınıf türemektedir düzene uyum sağlamış olan tüccar Lapahin, ailenin tüm sıkıntılarını sona erdirecek bir “çözüm” bulur: Onca hatırayı yüklenmiş Vişne Bahçesi’nin satışa çıkarılması.
4.86 ₺ -
Yunus Emre'den Seçmeler
Dini-Tasavvufi Türk Halk Edebiyatı olarak da bilinen tekke şiirinin gelmiş geçmiş en büyük temsilcisi Yunus Emre, gönül dünyasında yaşadığı ilahi aşkı, bu aşk ile baktığı doğayı ve insanları samimi bir coşku ve heyecanla dile getirdiği şiirlerinde anlatıyor. Yunus’un şiirlerindeki tasavvuf felsefesi, Yakın Doğu medeniyetinin eseridir. Fakat geri kalan her şey; dil, vezin, nazım şekilleri, nakaratlı dörtlükler, kısacası bütün bir üslumillidir; halkın içinden, halkın yaşattığ estetikten alınmıştır. Yunus Emre divanından seçtiğimiz şiirlerden oluşan bu eserde onun gönül coşkunluğunu derin bir sadelik içinde soluyacaksınız.
6.95 ₺ -
Chicagoda Bir Mevsim
Seyahate çıkarken gözünüzü yanınıza almayı unutmayın. "der Romalı bir filozof. Andre Gide ise; "Hatıraları yazmak ölümün elinden birşeyleri kurtarmaktır." diye ilave etmektedir. Şüphesiz her ikisi de yerinde konuşmuştur. Hızla koşan zamanı yakalamak mümkün değildir. Ancak ona bir yerlerinden dokunabiliriz. Bu da iyi gözlem ve hatıraları yazmakla mümkün olur. Hele öğrenciler... Sürücülerin ona karşı davranışı insanı şaşırtıyor doğrusu. Neredeyse araçlarından inip, ellerinden tutarak karşıya geçirecekler.
30.00 ₺ -
Yüzbaşının Kızı
Rus edebiyatının temel taşlarından Puşkin, klasik Batı edebiyatı ile Rus halk ruhunu sentezleyerek kendinden sonraki tüm Rus roman sanatını etkilemiş, dünya edebiyatında da derin izler bırakmıştır. Gogol'a "Yüzbaşının Kızı"na kıyasla bizim bütün hikaye ve romanlarımız yapmacık birer bulamaçtır. Okadar sade ve mükemmeldir ki gerçek yanında suni kalır." dedirten bu eser, Puşkin'in roman alanındaki şaheseridir. Puşkin'in ustalığını her satırında hissettiren Yüzbaşının Kızı, 1773 Rusyası'nın çalkantılı dönemini anlatır. Rus rejiminin bu sancılı döneminde, orduya katılan genç bir subayın görev yaptığı kale komutanının kızına olan aşkını konu alır. Puşkin'in bu şaheserini, elinize aldığınız zaman bir solukta okuyup bitireceksiniz...
6.95 ₺ -
Venedik Taciri
Bütün gemileri açık denizlerde dolaşan ve nakit sıkıntısında olan Antonio, Venedik’teki itibarını kullanarak, arkadaşı Bassanio’yu sevgilisi Portia’ya gönderebilmek için Yahudi tefeci Shylock’tan üç bin düka borç alır. Antonio’nun bir zamanlar hakaretleri yağdırdığı Shylock, bur fırsatı iyi değerlendirir ve imzaladıkları senette Antonio’nun borcu ödeyememesi halinde vücudundan bir parça etini kesmeyi şart koşar. Antonio’nun işleri kötü gider, gemileri batar ve işler düğümlenir. Adalet sisteminin, hukuk felsefesinde kanunların yorumlanması mevzusunun mizahi mercekten incelendiği bir oyundur Venedik Taciri. Beklenmedik anlar, şaşırtan diyaloglarla trajikomik bir hikayesi olan bu Shakespeare komedisi, ünlü yazarın en sevilen eserlerindendir. Fatma Çolak’ın İngilizce aslından yaptığı yetkin çevirisiyle adeta şiir gibi bir eser okuyacaksınız.
6.75 ₺ -
Vanya Dayı
“Yaşayacağız Vanya Dayı… Biz daha ne uzun günler, geceler geçireceğiz; alnımıza yazılan çileyi sabırla çekeceğiz. Elimiz ağımız tuttuğu sürece dur durak bilmeden başkaları için çalışıp didineceğiz. Ecel geldiği zaman da usulca öleceğiz. Çok acı çekip gözyaşı döktüğümüzü, çok içimizin yandığını söylediğimizde Tanrı bize acıyacak. Ve seninle ben, sevgili dayıcığım, aydınlık ve güzel bir hayat yaşayacağız. İşte o zaman mutlu olacağız, şimdiki mutsuzluğumuzu hatırlarken gümseyeceğiz ve huzura ereceğiz.” Evrensel temaların yazarı Çehov, olayların çeşitliliğinden ziyade sade kahramanların gücünü kullanarak; dönem Rusyası’na ayna tutabilecek durum hikâyeleri koyar ortaya. Vanya Dayı’yı ayrıcalıklı kılan bir diğer unsursa, ruh halleri bakımından Çehov’un kendisine en yakın kahramanı olan Astrov’un bu eserde bulunmasıdır.
4.86 ₺ -
Vadideki Zambak
Lucas’a göre, Balzac’ın gerçekçiliği, “bir yandan tek tek tiplerinin belli bireysel özelliklerinin, öte yandan onların bir sınıfın temsilcisi olarak tipik özelliklerinin daima tam bir biçimde verilişine dayanır.” Vadideki Zambak’ta bu gerçekçilik, zaman ve mekân duygusu kendini hemen belli eder. Anlatılan olayların nasıl bir atmosferde cereyan ettiğini oradaymış, o insanlarla birlikte yaşıyormuşçasına hissederin tasvirleri, sokar, evler, evlerin iç yapısı inceden inceye tarif edilir. Sıra insanlara geldiğinde de sürdürür ayrıntı zenginliğini Balzac. Kişiler, hem fiziksel görünümleriyle, hem de kullandıkları eşyalar ve giysilerle birlikte canlandırılır. Burjuva insanının maddî hayat ve eşya ile organik ilişkisidir anlatılan. Bu insan tipinin ruhu, sahip olduğu maddî değerlerde gizlidir…
13.50 ₺ -
Üç Silahşörler
Fransa Kralı'nı devirmeye kalkışan Kardinal Richelieu.... Ve onu durdurmaya çalışan üç kahraman savaşçı.... Krallık Muhafız Birliği silahşörlerinden Athos, Porthos ve Aramis’e gözükara d’Artagnan’ın da katılmasıyla, Kardinal’in adamları için zor günler başlar. Silahşörler, Kral ve Kraliçe uğruna hiç çekinmeden hayatlarını ortaya koyarlar Çünkü onlar gerçek birer şövalyedir. Üç Silahşörler’in unutulmaz sözü işte bu şartlarda doğar: “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!” Fransız edebiyatının en popüler kahramanlarını yaratan Alexandre Dumas, hikâyesine ani sıçramalar, bir anda parlayan kılıç şakırtıları ve merak unsuru katarak okuyucuyu heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor.
15.28 ₺ -
Bodrum Sana Benzer
Sevenin gözlerinde; Doyumsuz bir hazla seyredilen Manzaradır sevgili Değil kapatmaya, Kırpmaya gelmez gözleri. Sevda; Sonsuz bir hasret sahildir Okşamak ister Sevgi ve tutku dalgalarıyla Sürekli Asla kabul edemez Med-Cezir'leri.
45.00 ₺ -
Taaşşuk-ı Talat Ve Fitnat
Hacı Baba, üvey kızı Fitnat’ı kem nazarlardan korumak için adeta eve hapsetmiştir. Ne Fitnat’ın dışarı çıkmasına izin verir ne de nakış ustası Şerife Hanımdan başkasının eve girmesine. Oysa Talat, kafes arkasından gözüne kestirdiği Fitnat’a ulaşabilmek için ne gerekiyorsa yapacaktır. Edebiyat tarihçileri tarafından “Batılı anlamda” kaleme alınan ilk Türk romanı sayılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, İstanbul sokaklarının cumbalı, kafesli evlerle süslendiği dönemlerden kalma bir aşk hikâyesi…
7.50 ₺ -
Bodruma Veda
Ruhum yüksek bulutlarda İki martı yarım kanat Kalbim yalan umutlarda Gerçekle gidiyor inat Yayılmış günbatımına Kızıl üstüne hüzünler Değmeden nasıl geçerim Gözlerimde esmer günler
45.00 ₺ -
Şehir Mektupları
Edebiyatımızda "şehir yazıları"nın ilk örneğini, çoğu Malumat gazetesinde yayınlanan mektuplarla Ahmet Rasim vermiştir. Ahmet Rasim'in en büyük özelliği, yazılarını bir sohbet havası içinde yazması ve daha ilk cümleden okurunu kucaklamasıdır. Dönemin İstanbul'unu mekan, kültürel yapı, gelenekler, alışkanlıklar, insan ilişkileri gii unsurlarla ele alan ve bütün zenginliğiyle yansıtan Ahmet Rasi "Şehir Mektupları"nda büyük bir gözlem yetene, kıvrak bir üslup, kendine özgü bir dil ve tadına doyulmaz yazılar ortaya koyar.
6.95 ₺ -
Bin İkinci Gece Masallardan Ardakalan
Sıkı durun! İnsan ruhunu bir coğrafya belleyen ve yazıyı onun sularında, dağlarında, ormanlarında, kayalıklarında, uçurumlarında arayan bir yazarla karşı karşıyasınız. Ruh denizinde duyguların gelgitlerini okşarken ıslanan ellerini sayfalarla kuruluyor Teoman Hekimoğlu… Yatağını arayan düş nehirlerinde akıntıya kapılan kalplerle konuşuyor… “Bin İkinci gece”yi okurken anlıyorsunuz ki, insan kalbi bir adadır. Aşk bir göçmen kuştur bu adada konaklayıp yeniden uçan. Ama yine de kül ıslağı tüyleriyle “bir yangından artakalan martılar”dır adanın gerçek sahipleri. Akgün Akova
75.00 ₺ -
Şark Mektupları
“Bu memleketin evlerini tasvir edersem daha ziyade hoşunuza gider zannederim. Evlerin hepsi umumen iki kısımdan ibaret. Aralarında gayet dar bir geçitle ittisal peyda ediyor. Odalar alelumum büyükçe. Pencereleri iki sıra, camları renkli. Odanın bir ucunda iki kadem yüksekliğinde bir peyke var. Benimkinde iki tane. Buna sofa diyorlar. Harem tertibatında en ziyade hoşuma gidense, oda ortasındaki mermer fıskiyeler. Birçok borulardan sular fışkırıyor, latif bir serinlik h ediyor…” 18. yüzyılın başlarında eşinin İngiltere’nin Osmanlı sefiri olarak atanmasıyla İstanbul’a gelen Lady Montagu’nün, 18. yüzyıl Osmanlı insanının yaşam tarzını, eğlencelerini, zevklerini, yaşadığı mekânları Batılı bir kadın gözüyle aktardığı mektupları okurken eğlenceli ve şaşırtıcı bir geçmiş yolculuğu yapacaksınız.
5.56 ₺ -
Bilim ve Ahlak
Tarih, geçmişten aldığı ışıkla bugünü ve geleceği aydınlatan bilim dalıdır. Batının tarihi Hz. İsa’dan başlar. İsevilik değiştirildikten sonra batı bilimden ve ahlâktan uzaklaşmıştır… İnsanlık tarihi göstermiştir ki, bilim ve ahlak çiğnendiği sürece insanlık felaketlerden kurtulamamıştır, bunun gerçek nedeni de gerçek dini inancın inkarı veya değiştirilmesidir. Geçmişten günümüze bilim ve ahlakla özdeşleşen din İslam dinidir. İslâm’ı kendine düşman kabul eden Batının insanlığa refah ve mutluluk getirmesi düşünülemez..Dünyada bilim ve ahlâk rehber olduğunda sevginin ve adaletin hakim kılınması mümkün olacaktır.
49.50 ₺ -
Suç Ve Ceza
Ölümsüz yazar Dostoyevski’yi dünyaya tanıtan ve onun en büyük eseri olarak anılan Suç ve Ceza, her okurun hayata bakışı ve inançları doğrultusunda yorumlayabileceği bir klasik. Kahramanın toplum adına işlediği bir cinayet ve akabinde yaşadığı vicdan azabı çevresinde ‘suç’ ve ‘ceza’ kavramları üzerinden insanoğlunun toplumsal, ahlakî ve dinî değerleri sorgulanıyor. “Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yararı için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir ‘bit’ olarak saydığı tefeci kadını öldürür. Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir olaya cesaret ettiğine kendisini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulmaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde ‘suç’ ve ‘ceza’ kavramları derinlemesine tartışıldığı bu romanda; Raskolnikov’un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar…”
206.25 ₺ -
Son Yaprak
“Sue ertesi sabah bir saatlik uykudan uyandıktan sonra Johnsy’nin kapalı perdeye dalmış olduğunu gördü. ‘Pereyi aç, görmek istiyorum’ dedi Johnsy fısıltıyla. Yorgun Sue emre itaat etti. Ama hayret! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen upuzun gece boyunca aralıksız yağan yağmur ve şiddetle esen rüzgârdan sonra, bir asma yaprağı hâlâ yerinde duruyordu. Asma ağacının son yaprağıydı. Sapına yakın tarafları hâlâ koyu yeşil kalmakla birlikte, testere ağzı gibi tırtıllı kenarlarına ölümün ve çürüyüşün sarı rengi gelmiş olan yaprak, yerden beş altı metre yükseklikteki bir dala cesurca asılmış duruyordu.” Kısa öykü dalının büyük ustası, “beklenmedik sonlarla” biten öykülerin yazarı O Henry, hemen her öyküsünde hayatlarımızın ne kadar ironik olduğunu vurur yüzümüze. Aslında öykülerinin şaşırtıcı finalleriyle olduğu kadar kurduğu karakterlerin insani duyarlılıklarıyla da hatırlanmaya değerdir.
82.50 ₺ -
Vatan Yahut Silistre
İslam Bey, gönlündeki tüm aşkları bir yana bırakarak savaşa koşar. Ne var ki gidenlerin geri dönemeyeceğini bilen Zekiye, İslam Bey'i yalnız göndermeyi düşünmemektedir... Oynandığı dönemde büyük fırtınalar kopararak Namık Kemal’in Magosa’ya sürülmesine sebep olan bir eser; Vatan Yahut Silistre. Oyunun sahnelendiği gece sokaklar boşalmış, Gedikpaşa Tiyatrosu, üst düzey yöneticilerin de aralarında bulunduğu bir kalabalıkla hınca hınç dolmuştur. Bir yurtseverlik ve kahramanlık oyunu olan Vatan Yahut Silistre yalnız ülkemizde değil, Avrupa'da da ilgi uyandırmış ve beş dile çevrilmiştir.
13.13 ₺ -
Siyah Lale
Üç Silahşörler ve Monte Kristo Kontu’nun yazarından yeni bir roman. Şövalyeler, kılıç, kalkan ve kahramanlık öyküleri seven gençlerin ellerinden bırakamayacakları bir dünya klasiği. Harlem Çiçekçilik Cemiyeti kusursuz bir siyah lale yetiştirene büyük bir ödül vaat eder. Bu o ana kadar görülmemiş bir şeydir ve herkesin ilgisini çeker. Siyah laleyle ilgilenenlerden birisi de Cornelius Van Baerle’dir. Uzun süren çalışmalardan sonra üç tane siyah lale soğanı yetiştirmeyi başarır. Ama kıskanç komşusu Isaac Boxtel bütün bu olanlardan haberdardır. Siyah laleyi ve dolayısıyla ödülü elde etmek için Van Baaerle’yi işlemediği bir suçla itham ederek ihbar eder. Van Baerle tutuklanır ve hapsedilir. Hapishanede tanıştığı gardiyanın kızına yani Rosa’ya âşık olur. Onun yardımıyla siyah laleyi yetiştirirler ve Boxtel’in bütün çabalarına rağmen ödülün sahibi olurlar. Bütün bunlar olurken Van Baerle’nin suçsuzluğu anlaşılır ve Van Baerle de özgürlüğüne kavuşur ve Rosa’yla evlenerek mutlu bir yuva kurarlar.
7.64 ₺ -
Seyahatname'den Seçmeler
Ünlü seyyah Evliya Çelebi, gezdiği yerleri ve gördüklerini samimi ve nükteli bir üslupla kayda geçirmiştir. Seyahatnâme, Evliya'nın gezdiği memleketlerdeki yaşantıyı, o coğrafyada yaşayan dilleri, dinleri, kültürleri ayrıntılı bir biçimde aktarır. Evliya Çelebi, maceracı bir ruha sahiptir. Osmanlı ordusunun gerçekleştirdiği birçok sefere katılmışk sık saray erkânında bulunmuş, hem Osmanlı tebaasında, hem de yönetim katında yaşananla şahit olma imkânını yakalamıştır. Bu nedenle Evliya Çelebi’nin Seyahatnâmesi bizim için çok önemli bir tarih, kültür, coğrafya ve folklor kaynağıdır.
9.03 ₺ -
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
Bu kitap, Tolstoy’un ömrünün son 25 yılında yazdığı Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır, Polikuşka, Üç Ölüm, Asuri Hükümdarı Asarhadon, İlyas, Küçükler Büyüklerden Akıllı Çıktı, Tavuk Yumurtası Büyüklüğündeki Tohum adlı öykülerden oluşmaktadır. "Sanat zenginlerin, aydınların elinde bir imtiyaz olmaktan kurtulmalı, insanların birbiriyle kaynaşmasına, iyilik, hakikat, aşk yolunda yürümelerine yardım etmelidir." anlayışıyla yazılmış öyküler, Tolstoy’un kötülüğe iyilikle karşı koymayı ve ruhun kurtuluşunu her şeyden üstün tutmayı ileri süren felsefesinin ürünleridir.
4.86 ₺ -
Sergüzeşt
“Rus şirketinin Batum’dan gelen ticari vapuru Tophane önlerinde demirledi. Vapurun gelmesini sandallarda sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi hemen güverteye atladı. Bunlardan biri uzun boylu, geniş omuzlu, siyah seyrek bıyıklıydı; etekleri ayaklarına kadar uzun, beli gayet dar bir Çerkez paltosu giymişti. Başında kendi milletine özgü bir kalpak, elinde gümüş saplı bir kırbaç buluna Çerkeze ‘Hoşgeldiniz, dedi, cariyeler nerede?’” Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber, bir esir gemisine bindirilerek İstanbul’a getirilir ve bir konağa satılır. Bu konak küçük Dilber’in yeni zindanıdır bundan böyle. Samipaşazade, 1888’de yayınlanan Sergüzeşt romanında, o yıllarda rağbet gören “esaret” konusunu işlemiş ve esaretin insanlık dışı olduğunu gözler önüne sermiştir.
6.25 ₺ -
Sefalet
İlk kadın romancılarımızdan olan Emine Semiye, toplumun dertlerini kaleminin imbiğinden geçirmiş bir yazardır... Dönemin ezici sefalet tabloları karşısında insanî erdemler daima parıldayan bir cevherdir onun için... Emine Semiye, sosyal yaraları ve bu erdemlerin genel-geçerliğini vurgulamıştır romanında… Yabancı dillere çevrilmiş, yurt dışında bir de nişanla ödüllendirilmiş olan Sefalet, başta eserin kendisine ithaf edildiği Şair Nigâr Hanım olmak üzere, devrin yazarları tarafından büyük bir beğeni ve övgüyle karşılanmıştır.
7.64 ₺ -
Seçme Hikayeler
Modern hikâyeciliğin kurucularından ve “durum hikâyesi”nin gelmiş geçmiş en büyük üstadı olan yaşadığı devrin önemli tarihsel ve sosyolojik durumlarını ve bu durumların verdiği acıyı çeken insanın iç dünyasını en kapsamlı şekilde anlatan, eşine az rastlanır yazarlardan biridir. “Seçme Hikayeler”de Çehov, 19. yy Çarlık Rusyası’nın değişen toplumsal yapısını ustalıkla işler. İnsanın evrensel sorunlarını günlük yaşamın kesitlerini resmederek ve bireyi toplumla ilişkilendirerek yansıtır. Dili bütün zenginliğiyle kullanan ve öykülerinde insanları ve durumları büyük bir ustalıkla anlatan Çehov, aynı zamanda Türk öykücülüğünü bugüne taşıyan önemli yazarlarımızı da etkilemiştir. Tolstoy, Çehov’un öykücülüğü için, “Eline hangi boya geçerse onu gelişi güzel sürer. Bu boyalar arasında hiçbir münasebet yokmuş gibi görünür ama bir de geri çekilip baktınız mı şaşırırsınız. Karşınızda parlak, büyüleyici bir tablo vardır.” der. Çehov’un en güzel hikâyelerinin derlenmesiyle oluşan “Seçme Hikayeler”i okuduğunuzda “Çehov tarzı hikaye”nin ne olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
6.25 ₺ -
Savaş Ve Barış
İnsanın var olduğu yerde eksik olmayan aşk, hırs, iyilik, düşmanlık ve entrika... Bir yanda ne için yapıldığı bilinmeyen ve onca insanın ölmesine sebep olan savaşlar; diğer yanda 'barış'ın küçük bir sınıfın daimi kaderi oluşu... Savaşta da barışta da dürüstlüğü ilke edinmiş kahramanlar... 19. yüzyıl başlarında Napolyon orduları ile Rus askerleri arasında yaşanan savaş panoraması altında adeta bir belgesel gibi ilerleyen romanda, yüzlerce farklı karakterin gözüyle Rus toumsal yaşamı anlalır. Savaş veBarış, 'hayatın, zamanın Rusyası’nın, tarihin ve sınıf kavgalarının olağanüstü bir tablosu’dur.
13.89 ₺