-
İnsancıklar
Klasik Rus edebiyatının ünlü isimlerinden Dostoyevski’nin 1846’da yazdığı ilk romanıdır “İnsancıklar”. Mekân Petersburg’dur; tema dostluk, sevgi, acıma ve fedakârlık üzerine kurulmuştur. Dostoyevski “İnsancıklar”da öksüz bir kıza âşık olan fakir ve yaşlı bir kâtibi anlatır. Romanda, kâtibin (Makar Aleksiyeviç) toplumda saygın bir insan olabilmek için verdiği mücadeleler, şefkat perdesi arkasında sevdiği kız için katlndığı zorluklar rşılıklı mektuplaşma yoluyla akıcı bir üslûpla anlatılır. Dostoyevski, ilk romanı “İnsancıklar”la daha 25 yaşındayken genç yazarlar arasına girmiş, gelecek vaat eden bir yazar olarak görülmüş ve benimsenmiştir.
12.38 ₺ -
İnsan Ne İle Yaşar
“Şimdi anlıyorum ki her ne kadar insanlara hayatta kalmalarının sebebi kendi çabalarıymış gibi gözükse de hakikatte onları yaşatan, sadece sevgidir. Kim yüreğinde sevgi taşırsa, o sevgi Tanrı’dandır ve Tanrı o kişinin yüreğindedir, çünkü varlığın sebebi sevgidir.” Tanrı, kendisine verdiği emri yerine getirmekte duraksayan melek Michael’ı emirlerinin arkasındaki hikmetleri anlayabilmesi için dünyaya gönderir. Melek Michael olayların arzünde neler ğunu gördüğünde “İnsanın içinde barınan nedir?”, “İnsana verilmeyen nedir?” ve “İnsan ne ile yaşar?” sorularının cevaplarını yaşayarak öğrenir.
67.50 ₺ -
İkna
Batı edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olan Jane Austen, yaşadığı yüzyılın gerçeklerine yazdığı kadın kahramanlarıyla adeta isyan eder. Bu sebeple Anne Elliot güçlüdür ancak yine de sosyal konumunun mecburiyetlerine ikna edilmekten kurtulamaz. Yüzbaşı Wenthworth yıllar sonra genç kızın hayatına tekrar girecek, bu kez aralarındaki aşk hayatlarına beklenmedik bir boyut kazandıracaktır. İkna Jane Austen’ın ölümünden önce yazdığı son romanıdır.
217.50 ₺ -
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin Hikâyesi, Charles Dickens’ın Fransız ihtilali yıllarında kaleme aldığı, ilk satırlarından itibaren merak ve korku dolu sahnelerle okuyucuyu kitaba bağlayan en önemli eserlerinden biri. Dickens, bu eserinde Londra ve Paris’in yaşadığı açlık, sefalet, hüzün ve kederi tüm açıklığı ve acımasızlığı ile ortaya koyuyor. Eser, mutlaka okunması gereken bir Dickens romanı.
13.55 ₺ -
İdam Mahkumunun Son Günü
3 Şubat 1829 tarihinde Fransa’da imzasız incecik bir kitap yayınlandı. Bir idam mahkûmunun yaşadığı son günlerde kafasından geçenlerin anlatıldığı bu kitap seyirlik bir gösteri niteliğindeki idamları ilk defa idama mahkûm edilmiş birinin bakış açısıyla ele alıyordu. Hâkimlerden sonra bizler de onları düşüncelerimizle yargılarken, hiç düşünmüş müydük; acaba ne hissediyorlar, hücrelerinde yalnız kaldıkları zaman kafalarına hangi düşünceler üşüşüyordu? İnsanın kendi içiyle diyalogunun var olduğu bu ilk roman, suçlu dediğimiz insana uzaktan bakmak yerine, bu insanın hayatına girmemizi sağlıyor, onun da bir insan olduğunu fark ettiriyor.
5.56 ₺ -
Künye
(3 Perde 12 Tablo) Birinci Dünya savaşında cepheden cepheye koşmuş, Harbiye mektebinde hocalık yapmış, Balkan savaşına katılmış, divanı harpte yargılanmış; başarıyı ruh, disiplin ve bilginin eseri bilen, şahsî hayatı olmayan, her şeye toplum açısından bakan ve insanı, Künye'sini aşmaya memur sayan bir dava adamının, Plevne şehidi bir zabitin oğlu Gazanfer Bey'in trajik hikayesi… (Yazıldığı tarih; 1939)
66.50 ₺ -
Hüseyin Fellah
Düşmanları tarafından bıçaklanan Hüseyin Fellah karanlık bir köşeye atılır. O gece kendisine yardım eden Hüsna Hanım ve kızı Şehlevend'le Hüseyin Fellah'ın yolları daha sonra Cezayir'de, garip bir biçimde kesişir... İyiyle kötünün mücadelesini konu alan Hüseyin Fellah sade bir dille, halkın zevkine göre ve halk için yazan Ahmet Mithat Efendi'nin en başarılı roman denemelerindendir.
10.42 ₺ -
Haydutlar
Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Moor'u aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amalia'yı elinden almaya kalkışan kardeşi Franz'a karşı mücadele etmektedir. Fakat kötülüklere meydan okurken öfkesini yenemediği için bir intikamcıya, bir zalime dönüşür. Karl ve babasının başından geçen olr, kutsal kitaplardaki “kayıp oğul” kıssasını hatırlatır, Karl ve Franz arasındaki mücadele ise Yusuf peygamber ve kardeşlerini çağrıştırmaktadır.
6.25 ₺ -
Mukaddes Emanet
4 Perde, 8 Tablo) Piyes, I. Meşrutiyetin ilânından günümüze doğru gelen zamanın panoraması üzerinde, yüzyıllardır bir türlü şuurlandırılamayan Anadolu derdini gözler önüne serer ve dönem dönem ucuza harcanan Anadoluluyu kendi derdine sahip çıkmaya davet eder. (Yazıldığı tarih; 1971)
52.50 ₺ -
Hastalık Hastası
Molière’in, dönemin doktorlarını ve tıp ile ilgili fikirleri dolaysız bir yolla eleştirdiği Hastalık Hastası, sahnelendiği ilk günlerden bu yana hâlâ güncelliğini korumaktadır. Eserin hiciv gücü bir yana, bir diğer özelliği de aynı zamanda bir oyuncu olan Molière’in sahneye ve hayata veda ettiği oyun olmasıdır. Molière, Hastalık Hastası’nın sahneleneceği 17 Şubat 1673’te eşinin ve yakın arkadaşları kez sahne arkasında kalması için onca yalvarmalarına rağmen Argan rolüne çıkar ve son sahnede doktorluk yeminini ettiği sırada ağzından gelen kanı saklayarak oyununu bitirir. O gece Molière’in son gecesidir. Hastalığın şiirsel bir çılgınlığa dönüştüğü son bölümle hem sahneye hem de hayata veda eder.
41.25 ₺ -
Hamlet
Babası öldükten sonra annesiyle evlenen amcasının aslında babasının katili olduğunu öğrenen Danimarka Prensi Hamlet derin bir acıya kapılır. Acı çekmek ya da kendini öldürerek bu acıyı dindirmek arasında bocalayan Hlet'in ikilemini, Shakespeare ünlü “Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” sözleriyle dile getirir: “Acaba zalim feleğin okuna, taşına göğüs germek mi, yoksa bu mihnet deryasına karşı koyarak hepsine son vermek mi daha asil bir hareket olur? Ölmek: Uyumak... Hepsi bu kadar... Ve bir uykuyla bütün kalp ağrılarını, vücudun yakındığı binbir derdi dindirebilmek... İşte varlığımızın özlediği netice! Ahh, işte güçlük burada! Çünkü ruhumuz bu fani kalıptan sıyrılıp ölüm uykusuna daldığı an, nasıl bir rüya göreceğimizi kim bilir?”
6.95 ₺ -
Hacı Murat
Çarlık Rusyası’nın Kafkaslar üzerinde tam bir hakimiyet kurabilmek için verdiği yaklaşık 50 yıllık (1817 - 1864) mücadele karşısında “direniş”in efsaneleştirdiği, Şeyh Şamil’den sonraki en ünlü kahramandır Hacı Murat. Fakat Hacı Murat’ın adını tarih sayfalarına yazdırmasındaki asıl faktör, şüphesiz direnişinden çok Tolstoy’un olgunluk dönemi romanları arasında yer alan dev eseridir. 1896-1904 yılları arasında yazılıp 1912 lında basılan Hacı Murat, Şeyh Şamil’le ters düşüp yollarını ayırmış olan efsanevi Kafkas kahramanı Hacı Murat’ın gerçek ve ibret dolu yaşam öyküsüdür.
33.75 ₺ -
Gülistan
Gülistan, şiirle nesrin ve öğütle iç konuşmanın iç içe geçtiği, şiirsel bir anlam bahçesidir. Sadi’nin tüm elerinde olduğu gibi Gülistan’da da toplumcu ve ahlakçı tutumun izlerini görürüz. İnsanın kendine ve ötekine acı vermeden nasıl yaşayabileceği sorusunu sürekli yedeğinde taşır. Doğulu kıssa geleneğinin özelliklerini yansıtan Sadi öykücüdür, fakat şiirle masal arasında akar onun öyküleri. Ve belki de buradan gelen gücüyle yediden yetmişe herkese seslenir.
6.95 ₺ -
Goriot Baba
Hukuk öğrenimi için Paris’e giden Rastignac, Madam Vauquer’in kırk yıllık pansiyonuna yerleşir. Çeşitli hayatların bir arada aktığı bu pansiyonda, kendisine Goriot Baba diye hitap edilmesine izin veren yaşlı bir adamla karşılaşır. Ömrünü iki kızına adayan ihtiyar, yaşlılığında, evlatları tarafından yapayalnız bırakılmıştır. Gerçekçilik akımının kurucularından Balzac, bu eserde bir babanın kendinden vazgeçmeye varan fedakârlık öyküsünü ü bir duyarlılık ve gerçekçilikle anlatır. “Goriot Baba” aynı zamanda Balzac'ın “İnsanlık Komedyası” adı altında topladığı diğer eserlerinde de görülen başlıca kahramanlarının doğduğu romandır.
10.50 ₺ -
Amak-ı Hayal
"Tuhaf! Varla yok hiç bir olur mu? Örneğin ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu ikisi arasında fark yok mu?" dedim. Deli, başını çevirdi. Kahkahayı bastı: "Vay! Sen varsın ha?! Acaba var mısın?" Ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci'nin yolu nihayet bir gün, mezarlıktaki küçük kulübesinde yaşamını sürdüren Aynalı Baba ile kesişir. Benliğini şüphe ejderhasına teslim etmek üzere olan Raci'nin kafasındaki sis perdesi, bundan sonra yavaş yavaş dağılır ve bizleri tadına doyamayacağımız heyecanlı bir yolculuğa çıkarır. Raci'nin, hayalin derinliklerinde hiçlik zirvesinden Zerdüşt'ün diyarına, Kaf ve Anka'ya, oradan da ilahi aşkın nuruna doğru yaptığı bu manevi yolculukta tasavvuf deryasının sırlarına doğru kanat çırpacaksınız.
9.03 ₺ -
Altın Işık
Manzum ve mensur hikâyelerin bir araya geldiği Altın Işık’ta, Ziya Gökalp’in babaannesinden dinlediği masallar vardır. Doğruluk, dürüstlük gibi değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, aile bağlarının korunması, kötülere boyun eğilmemesi gibi erdemlere yapılan vurgu, kitabın hemen her sayfasında derinden hissedilir. Altın Işık, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisini oluşturan fikir adamladan biri olan Ziya Gökalp'in halk edebiyatına yöneliş biçimini göstermesi açısından da dikkatle incelenmesi gereken bir çalışmadır.
6.95 ₺ -
Felatun Bey Ve Rakım Efendi
Şekilsel Batılılaşmayı temsil eden ve kimlik bunalımı yaşayan Felâtun Bey, günlerini gezip eğlenmekle geçirir. Râkım Efendi ise tam tersine ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa harcamayan, bilge bir Doğuludur. Ne var ki Felâtun Bey’in zevk ü sefa içinde geçirdiği tatlı hayat fazla uzun sürmez.. Ahmet Mithat Efendi, Tanzimat devrinin karakteristik tiplerini resmettiği romanında Felâtun Bey ile Râkım Efendi üzerinden bir mukayese imkanı sunar.
15.00 ₺ -
Faust
Faust, yaşadığı çağın bütün bilimlerini öğrenmeye çalışan, bilgi ihtirası içinde kıvranan karamsar bir kişidir. Nefsiyle onca uğraşmasına rağmen mutluluğu bulamamış olmanın ıstırabıyla kavrulmaktadır. Şeytanı temsil eden Mephisto, bu durumdaki Faust'u kolayca baştan çıkarabileceğini, sapıklığa sürükleyebileceğini düşünür. Tanrı ise insanın yaradılış itibarı ile iyi olduğunu ve kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bildiği için MephistoÙyFaust üzede istediğini yapmakta serbest bırakır.
11.25 ₺ -
Eylül
Güneşin kavurucu ateşinin yürekleri yaktığı, o ilk sıcaklığın, zamanla karşı konulamaz bir tutkuya dönüştüğü yaz... Ayrılık rüzgarlarının etrafta sinsice kol gezdiği sonbahar.. Kah güneşli sevdaları, kah fırtınalı pişmanlıkları tarif edilemez bir acıyla içinde saklayaonbaharın o en yalnız Eylül’ü... Türk Edebiyatının bu ilk psikolojik romanında, Suad, Süreyya ve Necib arasındaki fırtınalı ilişkiler ve kahramanların iç dünyalarına doğru uzun ve keyifli bir yolculuk sizleri bekliyor.
15.75 ₺ -
Abdülhamid Han
(5 perde) Piyes, Büyük Osmanlı Padişahı Abdülhamid Han'a ait tepetaklak edilmiş tarihî hakikatlerin, "Ulu Hakan" eseriyle taş taş yerine oturtularak bir tez, bir manifest halinde bina edilmesinden sonra, bir ölçüde sahneye yansıtılmasıdır.
52.50 ₺ -
Ev Sahibesi
Ev Sahibesi, Dostoyevski’nin dünyaca ünlü romanlarında yaptığı ruh tahlillerinin ipuçlarını veriyor. Başyapıtlara özgü güzel bir üslupla okurlarının karşısına çıkan Dostoyevski, bu romanında toplum dışında kalmış bir aydının yaşadıklarını ve katlanmak zorunda kaldığı acıları, derin tahlilleri ve ustalıklı tespitleriyle kaleme alıyor. Umutsuz düşler içinde bir genç, bir aşk, hastalık ve ölüm korkusu, vicdan azabı ve yalnızlık gibi birbirinden çetrefilliular bu kısa de ustalıkla ele alınıyor.
7.50 ₺ -
Eugenie Grandet
Eşini ölüme terk edebilecek, evladının aylarca aç susuz yaşamasına göz yumacak kadar para tutkusuyla dolu bir babanın dünyadan bihaber yaşayan iyilik timsali kızı Eugénie Grandet’nin etkileyici öyküsü… Balzac bu eserde dönemin taşra hayatını, Paris’teki aristokrasiyi, sosyalkarlar ve para için insanların kendi değerlerini nasıl hiçe saydıklarını, nelere göz yumduklarını, kısacası insanın paraya köle olma hikâyesini anlatır. Ve bu öğütücü çark içinde bozulmadan kalabilen Eugénie’yi…
6.95 ₺ -
Dönüşüm
Kafka’nın ölümsüz başyapıtı Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz. Hayatın normal akışı içerisinde ortaya çıkan bu değişiklik, aslında Franz Kafka’nın toplumda varolan kalıplaşmış düzene bir başkaldırısıdır. Toplumdan farklı olan insanların dışlanışını da bu yolla oldukça başarılı bir yöntemle eleştirir. Kafka’nın bu başyapıtı, çok geçmeden klasikler arasında yerini almış ve Kafka’nın ününü de günümüze kadar taşımıştır. Yaşadığı çağın zihniyetine o kadar büyük bir tepki duyar ki Kafka, ölümünden sonra yazdığı bütün eserlerini yakılması için en yakın dostu Max Brody’ye emanet eder. Bugün Kafka gibi büyük bir edebi dehayı okuyabiliyorsak eğer, bunu Max Brody’nin ihanetine(!) borçluyuz.
7.50 ₺ -
Dorian Gray'ın Portresi
“Gerçek miydi? Portre gerçekten değişmiş miydi? Yahut sadece kendi muhayyilesi mi neşeli bir bakışı şeytanca bir bakış olarak görmesine neden olmuştu? Boyanmış bir tablo gerçekten değişebilir miydi? Böyle bir şey saçmaydı. Bu, bir gün Basil’e anlatılacak bir hikâyeydi.” Çok yakışlıklı bir genç olan Dorian Gray, ressam Basil Hallward tarafından çizilen portresinden o kadarnir ki geçen günler taze bedenini yaşlandıracakken tablonun daima genç ve güzel kalacak olmasına esef eder. Acaba gerçekten öyle mi olacaktır?
56.25 ₺ -
Don Kişot
Yeni Çağ’ın gerçek anlamda ilk “best-seller”ı, ince, parıltılı bir espri anlayışının en büyük jonglörü Don Kişot’un okurlarla buluşmasının üzerinden tam dört yüz yıl geçti. Don Kişot, tüm zamanların en çok dile çevrilen, en çok okunan, en çok gönderme yapılan, en çok yankı uyandıran romanı olmasının yanı sıra devrinin en renkli tablosunu çıkaran eser olma konusunda da rakipsizdir. Üstelik Cervantes, İspanya’nın sosyal, ekonomik, dinî, siyasî ve edebî portresismederken oku eğlendirmeyi bir an olsun unutmaz.
18.75 ₺ -
Doğunun Hükümdarı
Doğunun Hükümdarı, ‘siyaset teorisinin kayıp halkası’dır. Ülkemizde pek bilinmeyen bu eser, Arap edebiyatında siyasetname geleneğinin ilk özgün klasiğidir. Aslında sadece Arap edebiyatının değil, tüm Doğu dünyasının öncü siyasetnamesi sayılabilir. Eser sahibi Abdülhamîd el-Kâtib’i edebiyattaki ustalığı, bürokrat ve diplomat kişiliği ve yazdığı eseri tecrübelerinden yararlanarak oluşturması bakımından Doğunun Machiavelli’i olarak anabiliriz. Fakat şunu da kaydetmek gerekir ki bu eser, Machiavelli’in Hükümdar’ından tam sekiz asır önce, 746’da yazılmıştır. Eserin ayırıcı özelliklerinden biri de; siyaset kavramını sadece devleti idare etmek değil, nefsi kontrol altına tutmakla da bağlantılı gören bir anlayışa sahiptir.
67.50 ₺ -
Doğu Yakası
Amerikan Edebiyatının güçlü kalemi Jack London 1900’lerin başında İngiltere’ye giderek Londra’nın doğu yakasındaki işçi sınıfının zorluklarla dolu hayatını gözlemler. İlk elden tanıklığını romanlaştırdığı zaman dünya kamuoyunu şaşkınlığa uğratan yazar, bu eseriyle büyük saygı kazanmıştır. Jack London, bir yazardan öte bir sosyolog gibi davranarak, işsiz ve beş parasıir sefil kılığına girer ve kendi deyimiyle “bir kâşifinkine benzetebileceğimiz” bir ruh hali ile Londra’nın fakir mahallelerine, Doğu Yakası’na gider. Burada diğer insanlar gibi aç, uykusuz ve pisliğin içinde yaşar. Jack London bu kitapta yoksulluğu ve acıyı bizzat yerinde gözlemleyip, edindiği tecrübeleri okurla paylaşıyor. Yazar Doğu Yakası’nda şahit olduğu sefaleti, çürümüşlüğü, tüm yalınlığı ve çarpıcılığıyla, ancak bir o kadar da estetik bir tarzda anlatıyor. “Üzerinde güneşin batmadığı” 20. yüzyıl İngilteresi’nde, toplumdaki çatlakları son derece eleştirel bir dille aktarıyor. Jack London bu kitapla sadece kendi döneminin değil, günümüzün toplumsal sorunlarına da ışık tutuyor.
9.03 ₺ -
Define
“Ben Abdülhamid’in paşalarından, istibdat sonlarında paşalık etmiş ve evvelce birçok valiliklerde bulunmuş meşhur Abdüssamed Paşa’nın konağında kâhya kadın idim. Paşa’nın hanımı ölmüş, bir kızı kalmıştı…” Abdüssamed Paşa, II. Meşrutiyet ilan edilince, Jön Türklerin el koymasından endişe ettiği mal varlığını altına çevirip son derece esrarengiz usullerle bir yere gömer ve definenin adresini remizlerle bir Fuzuli Divanı’nın satır aralarına yerleştirir. Paşa’nın yurt dışında yaşayan kızı Hadiye Hanıma ulaştırılmak üzere evin kâhya kadınına teslim edilen Fuzuli Divanı, yıllar sonra Erzurum Hastanesi Başhekimi Şakir Feyzi’nin eline geçer… Mehmet Rauf’tan sürükleyici bir macera romanı.
41.25 ₺