-
Son Devrin Din Mazlumları
"Bu eser, 'Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar'dan sonra beklenmesi ve ona eklenmesi gereken bir bahsi çerçeveliyor. İmân ve ideal uğrunda umumi mazlumluk davasının çok yakından, öz hayatımızdan, yakın tarihimizden ele alınması ve hususi planda gösterilmesi… Bu yakın tarih ve hususi plân, İttihad ve Terakki ile başlayan, Cumhuriyetle yerleştiğini gördüğümüz İslâm nefretinin zeminini çizer ve o zemin üzerinde en kuduz zulüm kılıciyle düşürülen mazlum başların hikâyelerini anlatır." / N.F.K.
122.50 ₺ -
Mümin Kafir
Mümin-Kâfir Vecdimin Penceresinden Bir Pırıltı Binbir Işık MÜMİN - KÂFİR: Diyalog tarzında kaleme alınan eserde, iman ve küfür kutuplarını temsilen Mümin ve Kâfir isimli iki hayali kişi, çeşitli konularda tartışır ve birbirilerine fikrî üstünlük kurmaya çalışır. Gerçekte ise Mümin, karşısında sadece soru sormaya, itiraza ve inkara memur Kâfir vasıtasiyle her inanmış insanın sahip olması gereken sâf iman ve fikir diyalektiğini temsil eden ve ortaya koyan ideal tipten bir örnektir. İnsan, İspat, Akıl, Peygamberler, Felsefe, Kutsal Kitaplar, Namaz. Oruç, Hac, Zekat, Merhamet, Zina, Sirkat (Hırsızlık), Ceza, Laisizma, Muhabbet-Nefret, eserdeki diyalog konularıdır. VECDİMİN PENCERESİNDEN: Sorarak, ölçerek ve şüphe ederek arayan aklın değil, doğrudan doğruya kavratan, kalb yoluyle açıkça gösteren vecd ışığı altında keyfiyetler âlemine bakış… BİR PIRILTI BİNBİR IŞIK: Çoğu Hazret-i Ömer'in hayatına ait binbir ibret levhası… İbretli sözler, menkıbeler ve ölçülerden bir demet.. Eserin ilk yayın tarihi Kasım 1986'dır.
87.50 ₺ -
Benim Gözümde Menderes
Demokrat Parti, daha kurulduğu andan itibaren Necip Fazıl için bir muvazaa partisi olmaktan öte bir anlama sahip değildir. Adnan Menderes ise hep bir ümit mevzuu olarak kalmış, fakat bir türlü kendisinden beklenen "hep"çi ve "gözükara" tavrı takınamamıştır. Necip Fazıl bu eserinde, Adnan Menderes vasıtasiyle bir nevi kendi siyasi hal tercümesini kaleme almıştır. Adnan Menderes ile Demokrat Partiyi de kendi ruh aynasında biçimlendiği şekliyle anlatmıştır. Gerçeğe tam bağlı subjektif bir metod kullandığı eseri hakkındaki şu uyarısı önemlidir: "Eserime alaka duyacak olanlar, orada önce beni, davamı, sonra Adnan beyi, partisini ve etrafını bulacak ve bütün bunların iç hakikatlerini bende tecelli etmiş şekilleriyle göreceklerdir."
150.50 ₺ -
Veliler Ordusundan 333 Halkadan Pırıltılar
Evliyâ menkıbeleri… Ebu Hâşim Sofi'den başlıyarak, herhangi bir silsile ve tarih endişesine kapılmadan, kol kol, karmakarışık ve umumî şekilde yüzbinlerce namsız ve nişansız velî arasından 333'ünün; "aklın patladığı ve hesabın kül olduğu sınırdan ilerideki âlemde meclis kuranlar"ın hikayesi… Kitabın son bölümünde, "Kadın Erenler"den bir kısmı şu ölçü altında levhalaştırılmakta: "Kadın, velîlik şartlarına büründüğü zaman, fazl bakımından erkeği geçer." 1945 Büyük Doğu dergilerinde tefrika edilen ve "Halkadan Pırıltılar" ismi altında defalarca basılan, fakat bir türlü layıkiyle bütünleştirilemeyen eser, nihayet 1976 yılında bizzat kendisi tarafından son şekline kavuşturulmuştur.
154.00 ₺ -
Müdafaalarım
Necip Fazıl Kısakürek'in mahkeme arşivlerinde çürüyüp yokolmuş pek çok savunmasının dışında, 1946'da Sümerbank dâvasından başlayarak, özellikle ünlü "Malatya suikasti dâvası"nın yer aldığı; onun mücadele tarihine ışık tutan, "zor günler"deki üslûbunu, üstün mantık ve diyalektiğini örneklendiren kitaptaki savunma konusu diğer dâvalar şunlardır: Türklüğe Hakaret Dâvası (1947); Rejimi Kötüleme Dâvası (1947); Şapka Dâvası (1950); Hükümetin Manevî Şahsiyetini Tahkir Dâvası (1965); b.d. Fikir Kulübü Dâvası (1967); 5816 sayılı kanuna muhalefet Dâvası (1968); Devletin temel nizamını din ölçüleriyle değiştirmeyi kast suçunu düzenleyen 163'üncü maddeyi ihlâl Davası (1969); İdeolocya Örgüsü Dâvası (1970)... Kitapta, Malatya Hadisesinden hemen sonra yayınladığı "Maskenizi Yırtıyorum" adlı broşürü, 1,5 yıl mahkûmiyetle neticelenen ve vefatı sebebiyle infaz edilemeyen Vahidüddin Dâvası'na dair bilgi ve belgeleri ve çeşitli dâvaların basına yansımalarını gösteren gazete küpürlerini de bulmak mümkün.
133.00 ₺ -
İman ve islam Atlası
Son dönemlere ait alışılmış din kitaplarının çok dışında bir anlayış ve anlatışla kaleme alınmış, şekille ruhu, amelle hikmeti birbirine emdirmek gayesi etrafında, en emin ilmihâlle en şaşmaz tefekkürü birleştirme iddiasında büyük eser. 1960-61 hapsinde yazmaya başlayıp "20 yıl müddetle şeklini bulamadan bir rüşeym (protoplazma) halinde" içinde yaşattığı bu eseri 1981 senesinde tekrar ele alır. Eseri ve eserle yapmak istediği şeyi şöyle anlatır: "Bütün sanat, fikir, vecd, hassasiyet ve imân melekelerimi birleştirerek yepyeni bir hâdise mahiyetinde ortaya atmak ateşiyle yandığım "İman ve İslâm Atlası"... O zamanlar bir yığın malzeme toplamış olmama rağmen, bunları tablolaştıramamış ve aşkımın gerektirdiği nizam ve ifâdeye kavuşturamamıştım Zira, göz açıp kapayıncaya kadar hapis müddetim bitmiş ve haberini başıboş köpeklerden aldığım dış hayatın, bana kapısı açılmıştı. Buyur bakalım, o kadar özlediğin köpeklerin dünyasına!.. Bir sayfiye yerindeki evime çekildim, Marsilya sokakları kadar yabancısı olduğum şehre mevsimler boyu hemen hiç inmedim, hattâ bahçeme bile çıkamaz oldum; ve bir güne on günlük çalışmalarla "İman ve İslâm Atlası"nı kalıba dökebildim. Bu defa evimde geçen bilmem kaçıncı hapsim... "İman ve İslâm Atlası", her biri aynı kaynaktan tas dolduran kitaplara nispet, doğrudan doğruya ve en az vasıta kullanarak o kaynağa diz üstü abanma ve suyuna avuç açma vâkıasıdır; ve bundan sonra Hak ne nasip eder, bilemem, bütün eserlerimi tamamlayıcı mahiyettedir. "Tarife" yazmak yerine gayeyi öziyle ruhlara sindirmek, reçete yerine mânâda ilacın kendisini tattırmak... Buna çalıştım. Ve bu aziz dâvayı papağan ağızlardan kurtarmak... İskeletsiz vücud olmaz ya; bir de iskelet üzerine vücudu ve uzuvları kul çapında yerleştirebilmek var... Peteği dosdoğru çizdikten sonra onu en halis balla doldurmak... Asırlardır hakkiyle yapılabildiğini sanmadığım bu cehd üzerinde başarı derecemi, tam 45 yıldır Büyük Doğu teknesinde hamurunu yuğurmaya çalıştığım yeni iman ve islâm nesli tayin edecektir. O olmasaydı oluşun olmayacak olduğu, Kâinatın Efendisine salât ve selâm olsun!.. Allah, Sevgilisinin ümmetine 15. İslâm Asrının birinci yılından ileriye, yeni bir anlayış, duyuş, görüş ve oluş nasip etsin... "
245.00 ₺ -
Çerçeve 1
Necip Fazıl Kısakürek'in fıkra yazarlığı 1939 senesinde Haber gezetesinde başlamış, "Son Telgraf" gazetesinde devam etmiş ve çeşitli gazetelerde son yıllarına kadar süregelmiştir. "Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların 5 ayrı kitapta derlendiği bu serinin ilk eserinde, Necip Fazıl, özellikle 1. Dünya Harbi öncesi yazdıklariyle büyük şöhret bulmuş ve Bâbıâli'de "her söylediği çıkan adam" diye anılmaya başlanmıştır.
119.00 ₺ -
Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
"Mazlum, her dinde, her inanış tarzında bulunabilir. Hatta hiçbir şeye inanmayan insanda, insan şöyle dursun, hayvanda bile… Mazlum, kendi haline göre değil, zulmediciye nisbetle sıfatlanandır" N.F.K. İşte, "Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar", bu ölçüye uyan, her millet ve her cinsten mazlumun bir araya toplandığı, dünya edebiyat tarihinde örneği pek bulunmayan eser… Büyük Yunan Filozofu Sokrates'ten başlayarak, İsa dininin mazlumları, İslâmın ilk kurbanları, Peygamber torunu iki şehit Hazreti Hasan ve Hüseyin, Haccac'ın zulümleri, İmam-ı Azam ve diğer mezhep imamları, Mansur, Jan Dark, Cem Sultan, San Bartelomi Kurbanları, Genç Osman, Jan Kalas, Büyük Fransız İhtilali kurbanları, Dreyfus ve İttihat Terakki cinayetleri… Hak olan inanış sahibi mazlumların aynı zamanda Şehit ve öz nefsleriyle erişilmez bir makam sahibi olduğunun altını hassasiyetle çizen Necip Fazıl, "esere ait bütün kıymet hükümlerini, her türlü değer ölçüsünün, bekçisiz ve koruyucusuz, uçup gittiği manevî bir yangın yeri arsasında rüzgara salıveriyorum" dediği Takdim yazısında, bu hüzünlü satırların devamını şöyle getirir: "Tarihî zulüm ve mazlumluk dâvasına büyük bir giriş diye kabul edebileceğiniz bu eserin, aynı çapta bir de çıkış noktası olmalıydı. Belki bir gün o da olur. Ama bazı zaman ve mekanlarda öyle sokaklar görülmüştür ki, girseniz de, tam içine dalacağınız evin önüne gelince geriye dönmek zorunda kalırsınız. Ve mazlum, bahsettikleriniz midir, siz misiniz, ayırt edemezsiniz."
182.00 ₺ -
Hac
1973 yılında Hac mükellefiyetini yerine getirmek üzere Kutsal topraklara yüz süren Necip Fazıl'ın, o mübarek iklimin çizgi, renk ve sesleriyle örülü seyahat intibâları… Ayrıca, kitabın "Veliler Diyarı" bölümünde, Van'ın Arvas köyünde medfun Seyyid Fehim Hazretlerini; "Vatanımı Buldum" bölümünde ise, kabri, Hakkari'nin Şemdinli kazasında bulunan Seyyid Taha Hazretlerini ziyaret yolculuklarının hikayesi var. . (Yazıldığı tarih; 1967)
87.50 ₺ -
Dünya Bir İnkilap Bekliyor
Dünya Bir İnkılap Bekliyor Yolumuz Halimiz Çaremiz Ruh Muvazenesi Her Cephesiyle Komünizm "Evet, İslâm, 16. Asır sonlarına doğru temsil kadrosunda zaafa uğramıştır. Ama daha sözünü söylemiş değil. Son sözünü temsil kadrosunda ve yeni telakkiler önünde henüz söylememiştir. Bu son sözü söyletecek nesli yoğurmaya çalışıyoruz." N.F.K. Her konferans, bu çabanın eseri halinde, konu başlığının işaret ettiği meselelerde sosyal bir şuur zemini oluşturma teşebbüsüdür.
63.00 ₺ -
Esselam
"Bu eser, bir mevlid mi?.. Hayır! Sadece O'na olan eritici aşkımın ve gevşemez bağlılığımın vecd destanı. " N.F.K. "Kıyamete kadar gelecek mukaddesatçı Türk gençliğine ithaf" edilmiş olan ve sonuna "Vasiyet" bölümü de eklenmiş bulunan, Peygamberler Peygamberinin mukaddes hayatının 63 Levhada manzum olarak anlatıldığı eser, 1960-61 hapsinde yazılmaya başlanmış, son şekline ise 1972 Ramazanında kavuşmuştur. 1973 senesinde kurulan b.d. yayınlarının 1. Kitabı olarak ilk defa o yıl yayınlanmıştır.
70.00 ₺ -
Hesaplaşma
Hesaplaşma Tarihte Yobaz ve Yobazlık Türkiye ve Komünizm Necip Fazıl, mücâdele tarihinin bilançosunu kalabalıklar önünde "Hesaplaşma" konferansiyle çıkarırken, "Tarihte Yobaz ve Yobazlık" isimli konferansında, en ulvî hakikatleri kendi basit anlayışı içinde hapseden, donduran ve "ahmakça inanışla aptalca reddediş" arasında gezen Yobazın ruhi portresini çizer, vasıfları üzerinde durur ve tarihi örneklerini verir. "Türkiye ve Komünizm" ise, bir antitez olarak gördüğü Marksizmin fikri tahlili yanında, komünizmin Türkiye macerasına dikkatleri çeker.
66.50 ₺ -
İbrahim Ethem
İbrahim Ethem Abdülhamîd Han Siyah Pelerinli Adam İBRAHİM ETHEM: (5 Perde)Belh sultanıyken tacını tahtını terkedip dervişlik yoluna düşen, Veliler kervanının şanlı öncülerinden İbrahim Ethem Hazretlerinin hayatından sahneler… (Yazıldığı tarih: 1978) ABDÜLHAMİD HAN:(5 perde) Piyes, Büyük Osmanlı Padişahı Abdülhamid Han'a ait tepetaklak edilmiş tarihî hakikatlerin, "Ulu Hakan" eseriyle taş taş yerine oturtularak bir tez, bir manifest halinde bina edilmesinden sonra, bir ölçüde sahneye yansıtılmasıdır. (Tamamlandığı tarih: 5 Haziran, Çarşamba 1968) SİYAH PELERİNLİ ADAM: Necip Fazıl, oynanmasından ziyade okunması için kaleme aldığı bu eserini, "tek perdede bir hikaye" şeklinde takdim eder. Eser ilk defa 1943 Büyük Doğu'larında tefrika edilmiştir.
49.00 ₺ -
Hitabeler
Necip Fazıl Kısakürek'in, 1934 yılında D Grubu Resim sergisinde yaptığı "Beklenen Sanatkar" adlı konuşmasından, 21 Mayıs 1983 Cumartesi günü (vefatından 3 gün önce) Basında 50. yılını dolduranların Şilt Törenine gönderilmek üzere yazdırdığı satırlara kadar, her biri kesif ve keskin bir fikir ve aksiyon ruhu ifade eden, muhtelif yerlerde verdiği kısa konferans ve hitabeler..
115.50 ₺ -
Sosyalizm Komünizm ve İnsanlık
Eserde, evvelâ yarım ve eksik bir sistem halindeki sosyalizm, daha sonra da onun kıvamını tam bulmuş şekli olarak komünizm muhasebe edilir. Tabiat, insan ve toplum arasındaki münasebet ile iş ve kıymet denkleşmesini ana ölçülere kavuşturan metafizik planda bir "Giriş"ten sonra, eserin yazılış amacı yönünde insan ve kâinat iptalcisi sosyalizm ve komünizm mezheplerinin fikrî analizi ve eleştirisi yapılır.
56.00 ₺ -
Babıali
Bu kitap, Necip Fazıl'ın Türk entellektüeller muhiti Babıaliyi, bizzat merkezinde olarak şahıs şahıs bir kıymet hükmüne bağladığı, kendini ise acımasız bir nefs muhasebesine tâbi tuttuğu otobiyografik eseridir. "O ve Ben"le birlikte Necip Fazıl mevzuunda anahtar olmak hususiyetiyle de ayrı bir değer kazanan eserde, "Bâbıâli, Tanzimat sonrası, her an oluş veya bir türlü olamayış buhranları içinde kıvranan Türk cemiyetinin boğaz anaforu; şahıslarsa aynı damga altında gelip geçen ve akıp giden dalgacıklar…" O ve Ben ile Bâbıâli, Necip Fazıl'ın "hayat hikayesi bütününün, birbirinde tekrarlanmayan iki ayrı dilimi…"
122.50 ₺ -
Reis Bey
Reis Bey Necip Fazıl Kısakürek Kod 18 Parmaksız Salih REİS BEY: (3 Perde) 1948'den 1960 yılına kadar geçen sürede tiyatro eseri kaleme almayan Necip Fazıl, 1960 ihtilaliyle girdiği hapiste, üç piyes yazmıştır: Ahşap Konak, Kumandan ve Reis Bey. Piyesin ana karakteri Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi… Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve "cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır." Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey'in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntiyle yerle bir olacaktır. (Yazıldığı tarih: 1960) PARMAKSIZ SALİH: (4 Perde)Eserde, "en canhıraş sebepleri ve neticeleriyle doktor ve ilacı olmayan hastalığı, 'kumarı' göstermek" istediğini söyleyen Necip Fazıl, Parmaksız Salih ile ilgili olarak kendisine yöneltilen bir suale şu cevabı veriyor: "Eserde ifadelendirmek istediğim tek dava, binbir tezad ve binbir zıt kader cereyanı içinde hakiki fışkırışını bulamamış ve hatta kötülük baskısı altında uyuşmuş bir ruhun, en büyük saike kavuşur kavuşmaz birden şahlanışı; ve tam 55 yıl bilmeden hasret çektiği ve daima istekli yaşadığı ulvî aksiyona şiddetle atılışıdır." Eser 1948-1949 kışında İstanbul şehir tiyatrosunda temsil edilmiştir. (Yazıldığı tarih: 1948)
70.00 ₺ -
Aynadaki Yalan
Necip Fazıl Kısakürek'in, roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseri… Roman, üniversitede felsefe asistanı olan Naci'nin hayatı etrafında gelişir… Bu hayat, Necip Fazıl'ın kendi hayatı değildir ama onun hayat hikayesindeki bir çok unsuru içinde barındırır. Naci, çevresine karşı davranışlariyle, kadın, cemiyet ve sanat anlayışiyle, hayata ve ölüme dair düşünceleriyle bir karakter bütünü halinde şekillendikçe hayalimizde bir Necip Fazıl portresi belirir gibi olur. 11 TL
94.50 ₺ -
Tohum
Tohum Künye TOHUM: (3 Perde ) Muhsin Ertuğrul, bir yemekte; "Niçin bir piyes yazmıyorsun?" sualiyle, tiyatroyu, "hayatın (kantite) gibi değersiz ve geçici yüzünü değil, (kalite) gibi derin ve sonsuz şahsiyetini zapteden ve onu molozlarından ayıklayarak tasfiye eden, tıpkısını, fakat başka türlüsünü gösteren mistik bir ayna" olarak gören Necip Fazıl'ın yıllardır içinde gömülü bir hasrete dokunur. O anda, Şehir tiyatrosuna bir eser teslim etmek için sadece 20 günlük bir süre kalmıştır. Hemen kararını verir ve 7 gün içinde "Tohum"u bitirir. 1935 senesinde Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenen "Tohum" piyesinde olay, Anadolu'nun işgal edilmiş bir köşesinde, Maraş'ta cereyan eder. Vatan sadace bir toprak parçasından ibaret değildir. Dolayısıyla vatanı müdafaanın gizlediği bir aksiyon; aksiyonun gizlediği bir fikir; ve fikrin gizlediği mahrem bir benlik olmak gerekir. Tohum, millî mücadeleyi, Anadolu halkının öz benliğinde mevcut ruhun bir fışkırışı olarak gösterir. (Yazıldığı tarih; 1935) KÜNYE: (3 Perde 12 Tablo) Birinci Dünya savaşında cepheden cepheye koşmuş, Harbiye mektebinde hocalık yapmış, Balkan savaşına katılmış, divanı harpte yargılanmış; başarıyı ruh, disiplin ve bilginin eseri bilen, şahsî hayatı olmayan, her şeye toplum açısından bakan ve insanı, Künye'sini aşmaya memur sayan bir dava adamının, Plevne şehidi bir zabitin oğlu Gazanfer Bey'in trajik hikayesi… (Yazıldığı tarih; 1939)
56.00 ₺ -
Moskof
Toplumlar ve milletler arasındaki zıtlığa, buzdağı ve yanardağ derecesinde en keskin örnek olarak, Moskofla Türkün gösterilebileceğini söyleyen Necip Fazıl, bu eserinde tarihî bir perspektif içinde Türk- Rus münasebetlerinin tahlilini yapar. Bu tahlilin içinde "Moskof" sözcüğünün ifade ettiği mânâ kadar Altun Ordu'dan başlayarak Cumhuriyet devrine kadarki Türk tarihinin kritik dönemlerinin teşhis ve mânalandırılması da vardır. Üç ana bölüm halindeki eserin, kitap boyunca ispatına girişilen temel tezi ise, 1917 ihtilalinden sonra bütün dünyanın başına belâ kesilen Rusya'nın dünya sahnesine çıkmasında iki müslüman ve asılları Türk başbuğun, 14. Asır sonlarında Timurlenk'in ve 18. Asır başlarında Baltacı Mehmed Paşa'nın sorumlu olduğudur.
113.75 ₺ -
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
Eserin içeriğini oluşturan yazılar, 1943 ve 1945 Büyük Doğu dergilerinde "Tanrı Kulundan Dinlediklerim" başlığı altında kaleme alınmıştır. Başlıktaki nisbetlendirmenin de ifadelendirdiği gibi eser, Necip Fazıl'ın Efendisinden aldığı feyzin bereketiyle, tarih, fikir, sanat; şiir, roman, hikaye, tiyatro; hâsılı el attığı her mevzuda, "O kapı"ya bağlı "kıymetlendirme ölçüleri"ni billurlaştırdığı bir eserdir.
105.00 ₺ -
Sahte Kahramanlar
Sahte Kahramanlar İman ve Aksiyon Özlediğimiz Nesil İslâm ve Öbürleri Necip Fazıl Kısakürek'in dört ayrı konferansı... Her konferans, farklı tarih ve şehirlerde çeşitli defalar binlerce dinleyiciye hitaben verilmiş olup büyük ilgi doğurmuştur. 1949'da Büyük Doğu Cemiyetinin kuruluşundan itibaren Anadolu'yu bir uçtan öbür uca sarsan Necip Fazıl için, mevzuu ne olursa olsun verdiği her konferans, "Tanzimattan beri gelen sahte inkılapların çürüttüğü ruh kökümüzü kurtarma, kainat çapında hesaba vurma, Türkün ruh ve madde dünyasını Batının da hayran olacağı ve içinde her derde deva bulacağı bir ideolocya planında kurma ideali"ne bağlıdır.
70.00 ₺ -
Para
Para Mukaddes Emanet PARA: (5 Perde )Piyesin baş aktörü, "hayata hakim küçük tedbirlerin, miskin hesapların adamı" bir Banka Patronudur. Para kazanmak uğruna herşeyi meşru görür; ama asla, ahlâksızlığının üstünü örterek namuslu görünmek gibi riyakâr bir tavır içine girmez. Hasılı, ahlâksızlığında samimi bir adamdır. Ayrıca, aile fertlerinden başlayarak, yanında çalıştırdığı ve toplumun çeşitli kademelerinde ilişkide bulunduğu namuslu ve dürüst görünen insanların çoğunluğunun samimi olmadığının da farkındadır. Piyes'te gelişen hâdiselerin merkezinde para, öyle bir ölçüdür ki, insanların bütün içyüzünü olduğu gibi ortaya çıkarmaktadır... Eser, ilk defa 1941-42 kışında İstanbul Şehir Tiyatrosunda sahnelenmiştir. (Tamamlandığı tarih; 15 Aralık 1941) MUKADDES EMÂNET: (4 Perde, 8 Tablo) Piyes, I. Meşrutiyetin ilânından günümüze doğru gelen zamanın panoraması üzerinde, yüzyıllardır bir türlü şuurlandırılamayan Anadolu derdini gözler önüne serer ve dönem dönem ucuza harcanan Anadoluluyu kendi derdine sahip çıkmaya davet eder. (Yazıldığı tarih; 1971)
63.00 ₺ -
Ata Senfoni
At'a olan sevgisini, "dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim." diye belirten Necip Fazıl, belki de sahasında başka bir örneği bulunmayan bu eserinde, tarihi, felsefesi ve bütün estetiğiyle At'ı anlatır. O'nun gözünde At, insandaki maddî ve manevî fâtihlik cehdine Allahın en fazla yakıştırdığı bediî ifade içinde bir kahramanlık sembolüdür. Bu kitap ise bu sembolün, yani, ilk zamanlarında basit fayda planında her türlü yükü sırtlamış bir hizmetçi olarak gördüğümüz At'ın, ayıklana ayıklana neticede yalnız bineğe ve yarışa mahsus Prens Soy haline gelişinin romanı… Eser, 1958 senesinde yazılmış ve ilk defa Türkiye Jokey Kulübü tarafından bastırılmıştır.
91.00 ₺ -
Yunus Emre Necip Fazıl Kısakürek
Yunus Emre Kanlı Sarık YUNUS EMRE : (3 Perde 9 Tablo) Mezarlığı olmayan köyü bulmak için yola çıkan ve ilk bilgi olarak, ölümsüzlüğe giden yolun insanın kendi içinden geçtiğini öğrenen Derviş Yunus'un hikayesi… (Tamamlandığı tarih; 25-26 Temmuz, Cuma gecesi, 1969) KANLI SARIK: (3 Perde 12 Tablo) Eser, Anadolu kapılarının Müslüman Türke açıldığı 1071 Malazgirt Zaferinden başlayarak, "Türkiye Tarihi"ne memleketin doğu ucundaki bir köşesinden terkibî bir bakışın temsilidir. 1967'de yazılan piyeste, Altun Halka'nın yedincisi Ebu'l Hasan Harkaanî'nin kabriyle şereflenmiş Kars şehri, zamanın bir sinema şeridi gibi üzerinde canlandığı bir tarih tablosudur. (Yazıldığı tarih; 1967)
48.75 ₺ -
Kafa Kağıdı
Hayat hikâyesini bazı eserlerinde gereğince yazmış olduğunu, ancak asıl ruh hayatını, ruhunun kafa kâğıdını resimlendirmek istediğini dile getirirken, bu eseriyle geçmiş, özellikle çocukluk günlerinin perdesini bir daha aralar. Kafa Kâğıdı, olayların dış tezahür çizgilerinden ziyâde, onları doğuran ruhî oluşları tesbite yönelik bir otobiyografidir. Yarım kalmışlığı ile ayrı bir "hususiyet" kazanan eser, Ocak 1984'de Milliyet gazetesinde tefrika edilmiş ve daha sonra kitaplaşmıştır.
91.00 ₺ -
Bir Adam Yaratmak
(3 Perde.) Geçirdiği büyük ruh çilesinin sahne destanı… İstanbul Şehir Tiyatrosunun 1937-38 sezonunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenip temsil edilen eser, ilk temsil gecesinden itibaren çok büyük yankı uyandırmış ve 1977 yılında sinemaya da aktarılmıştır. (Tamamlandığı tarih; 8 Temmuz 1937, Perşembe, gece yarısı...)
77.00 ₺ -
Cinnet Mustatili Yılanlı Kuyudan
Bir ansiklopediye geçmiş ifadeyle, "hapisleri üniversite yıllarından çok olan" Necip Fazıl, 1943'den başlayarak 1947-1950-1951-1952-1957-1959 ve 1960 senelerinde cezaevine girdi. Son mahkûmiyet kararı ise vefatı sebebiyle infaz edilemedi. 1955'de "Yılanlı Kuyudan" ismiyle yayınlanmış olan eser, hapishane günlerinin, "büyük sanatkâr"a has, derin ve duyarlı bir iç hayat üzerindeki müthiş tesirini yansıtan bir ıstırap ve gözyaşı günlüğüdür.
115.50 ₺