-
Osmanlı İnsanlığın Son Adası Ketebe
Tarihle birlikte düşünme ilkesi doğrultusunda eser veren Mustafa Armağan, Osmanlı tarihini yeni bir gözle okuma serüvenini bugüne kadar onlarca kez basılan bir eserle taçlandırıyor; Osmanlı: İnsanlığın Son Adası. Bugün ancak su üstündeki kısmını çözebildiğimiz Osmanlı buzdağının derinlerinde bilmediğimiz nice yönlerini yeni bir bakışla gündeme getiren Armağan, böylece Osmanlı tarihindeki klişeleşmiş hüküm ve anlatıları sorgulamaya girişiyor: Kapitülasyonlar iyi bir şey miydi? Osmanlı toplumu erkek egemen miydi? Harem gerçekten de bir haz mekânı mıydı? Patrona Halil bir eşkıya mıydı yoksa halk kahramanı mı? Osmanlı’da demokrasi var mıydı? Osmanlı: İnsanlığın Son Adası bu ve benzeri merak uyandıran soruları cevaplandırmaya yönelik kışkırtıcı bir okuma girişimi.
118.26 ₺ -
Osmanlının Kayıp Atlası Ketebe
Mustafa Armağan tarihte ender rastlanan tarihî kavşakta kaleme aldığı Osmanlı’nın Kayıp Atlası’nda kaybettiğimiz büyük haritayı elimizdeki parçalarından yola çıkarak tasvir çabasında. Kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme ve çöküş... Üç kıtaya yayılmış, onlarca kültür, din, dil ve millete sahip halkları 6 asır huzur içinde yaşatmış bir cihan devletinin kitaplarımızda içine sıkıştırıldığı kalıp bu. Bu kalıptan çıksa çıksa karikatür çıkabilirdi, nitekim çıkan o olmuştur. Peki neden yapılmıştır bu beyin ameliyatı? Bir daha bu topraklarda “Osmanlı” benzeri bir oluşumun ortaya çıkması istenmemişti de ondan. Bu tehlikeli ‘millet’in, ecdadının bir zamanlar neler yaptığını öğrenirse sıkıştırıldığı kalıpları kırmak gibi bir alışkanlığı olur, bu da kurulmak istenen düzenin altına bomba koymak anlamına gelirdi. Onun içindir ki, Osmanlı bu ülkede yıllar yılı kötülendi, aşağılandı, küçük görüldü, artıları bile eksiye dönüştürüldü. Lakin Türkiye asırlık kalıpları birer birer kırarken, tarihinin buna eşlik etmemesi düşünülemezdi. Böylece hem ülke olarak çıktığımız noktada Osmanlı güneşini daha eksiksiz görebilecek bir donanıma kavuşuyoruz, hem de tarih, kafamızdaki kalıpları yıkarak bizi özgürleştiriyor.
72.27 ₺ -
Enneagram ile Öğrencini Keşfet
Öğretmen-öğrenci arasında yaşanan problemlerin ve akademik başarısızlıkların temelinde iletişim hataları vardır. Eğitimde tek tipleştirme, bu eğitim modeline uymayan mizaca sahip öğrencilerin eğitim hayatını hem ebeveynler hem eğitimciler hem de öğrenciler için içinden çıkılması güç büyük bir problem yumağına çevirebiliyor. İsmail Acarkan, her çocuğun farklı bir mizaçla dünyaya geldiğini ve bu yüzden anne babalar için olduğu kadar eğitimciler için de öğrenciyi tanımanın, sağlıklı iletişimi ve akademik başarıyı beraberinde getireceğini özellikle vurguluyor. 9 Tip Mizaç Modeli'yle ilgili Türkiye'nin farklı yerlerinde seminerler veren İsmail Acarkan, bireyselleşme çağı olan 21. yüzyılda bu kadim öğretinin ne kadar ihtiyaç duyduğumuz bir anlayış olduğunun altını çizerken eğitimcilerin işlerini kolaylaştıracak bilgiler veriyor. Enneagram ile Öğrencini Keşfet- Mizaç Farkındalığıyla Öğretmenlik Yapmak kitabı, eğitimcilere öğrencilerini tanımaları için destek olurken aynı zamanda hem psikolojik hem de akademik başarıları için onlara rehberlik etmelerine yardımcı oluyor.
218.30 ₺ -
İslamın Vadettikleri
"Doğuşu ve yayılışıyla tamamen kendine özgü ve tarihte bir örneği daha görülmemiş apayrı bir olay, bir çeşit mucizedir İslâm."
166.50 ₺ -
Beş Şehir
Beş Şehir'in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüfleridir. Bu itibarla onların arkasında kendi insanımıza ve hayatımızı, vatanın manevi çehresi olan kültürümüzü görmek daha da doğru olur.
150.00 ₺ -
Şarkın Büyük Alimleri
İslam'ın temel eğitim müesseselerinden olan medreselerde okutulan kitaplar, müderrisin İlmî kariyeri ve vakfiyelerde belirtilen şartlar ile doğrudan alakalıydı. İçinde bulunulan zaman ve coğrafya da takip edilen müfredatta ve eserlerde bazı farklılıklara sebep olabiliyordu. Bir ilim talibi, umumiyetle doğduğu şehirdeki âlimlerden ders alır, daha sonra başka ilim merkezlerine seyahatler yapardı. Bir müderris, talebesini başta İlmî liyakat ve kabiliyeti olmak üzere bütün yönleriyle tanır, belirli bir seviyeye kadar okuttuktan sonra kendisinden daha üstün bir âlime tavsiye ile gönderirdi. Hicaz, Suriye, Mısır, Irak, İran, Anadolu, Mâverâünnehir ve Horasan gibi memleketlerde tarih boyunca pek çok İslâm devleti kuruldu. Bu topraklarda eserleri, tâbi oldukları hükümdarların sınırlarını aşıp yedi iklimde okunan nice âlimler yetişti. Şark (doğu), sahip olduğu medeniyet sebebiyle İslâm’ı temsil eder. Buradan hareketle biz de eserimize Şark’ın Büyük Âlimleri ismini koyduk. Âlimleri büyük, küçük gibi sıfatlarla vasıflandırmak gibi bir gayemiz ve haddimiz olmadığı gibi tarih boyunca gelmiş geçmiş binlerce âlimin bu mütevazı çalışmamızda sadece ismini bile zikretmemiz İmkân dâhilinde değildir. Bu çalışmamızda şer‘i ilimlerin anahtarı mesabesinde olan ve eserleri ilim müesseselerinde asırlarca okutulan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (rh.), Ebü'l-Hasen el-Kudûrî, Ömer en-Nesefî, Ali el-Ûşî, İbn-i Hâcib, Esîrüddîn el-Ebherî, Ali b. Ömer el-Kâtibî, İmam Bûsîrî, Hatib el-Kazvînî, Sadeddin Mesud Teftâzânî, İbn-i Habib el-Halebî, Seyyid Şerif Cürcânî, İbnü’l-Cezerî, Molla Hüsrev, Abdurrahman Câmî, Abdurrahman Karabaş, Birgivî Mehmed Efendi, Molla Aliyyü’l-Kârî, İmâm-ı Rabbânî (k.s.), Hasan eş-Şürünbülâlî, Ahmed el-Bennâ, Mahmud el-Antâkî, Davud-ı Karsî, Hâmid el-Paluvî, İbn-i Âbidîn gibi âlimleri tanıtmaya çalıştık. Bundan sonraki yapılacak çalışmalara bir basamak teşkil etmesi temennisiyle...
152.10 ₺ -
Kehribar Geçidi Ciltli
Roma üzerinden bir insanlık tarihi ve insanlık durumları okuması sunan roman aynı zamanda incelikle işlenmiş detaylarıyla Roma İmparatorluğu'nun toplumsal, siyasal ve dinsel öğelerini de ustalıkla resmediyor. Nazan Bekiroğlu, Kehribar Geçidinde hem İslam hem Hristiyan kültürlerinde yer bulan yedi uyurlar anlatısı ve Roma İmparatorluğu'nun dağılmadan önceki son yüzyılı üzerine bir roman kurguluyor.
370.00 ₺ -
Kehribar Geçidi
Roma üzerinden bir insanlık tarihi ve insanlık durumları okuması sunan roman aynı zamanda incelikle işlenmiş detaylarıyla Roma İmparatorluğu'nun toplumsal, siyasal ve dinsel öğelerini de ustalıkla resmediyor. Nazan Bekiroğlu, Kehribar Geçidinde hem İslam hem Hristiyan kültürlerinde yer bulan yedi uyurlar anlatısı ve Roma İmparatorluğu'nun dağılmadan önceki son yüzyılı üzerine bir roman kurguluyor.
314.50 ₺ -
Aile İçinde
Evlerimizde bir arada ama yalnızız. Birbirimizin dertleri karşısında sağır, hakikat karşısında körüz. Aile olmayı unutmuşuz. Dünya ve ahiret saadetinin kaynağı olabilecek yuvalarımızdan çatırtılar geliyor fakat dönüp bakmıyoruz yaranın, hasarın nerede olduğuna. Modern çağın uğultusu bastırıyor tüm sesleri. Aile ocağımızı ihmal edip lüzumsuz pek çok şeyin peşinde vakit ve nakit harcıyoruz. Her şeyin fiyatını öğreniyoruz da değerini pek bilmiyoruz sanki. Oysa en değerli şeyler para ile ölçülemeyenlerdir; huzur, ahlak, mutluluk, sevgi ve aile ortamı gibi. Gelin, biraz düşünelim, Aile İçinde hep beraber. Nefsimize mağlup olup kaybetmeyelim en kıymetlilerimizi. Tam aksine onların değerini idrak edelim. Başka kimimiz var ki?
112.20 ₺ -
Ey Oğul İzahlı Tercümesi Cep Boy
Rivayete göre İmâm Gazzâlî (Rahimetullâh)ın öğrencilerinden biri, kendisinden pek çok alanda ilim tahsil etmiş olmakla beraber bu bilgilerden hangisinin âhiret için faydalı olacağını öğrenmek istemiş, bunun üzerine düşünür de bu öğrencisine hitaben "Ey Oğul" diye başlayan bölümlerden oluşan bu risâleyi kaleme almıştır. İmâm Gazzâlî (Rahimetullâh) eserinde öğrencisini çalışmaya, ibadete, nefsini arındırmaya teşvik eder. Öğrencinin sorduğu sorulardan bir kısmının manevi zevkle ilgili olduğu için açıklanamayacağını, bir kısmının ise İhyâu Ulûmid-din'de açıklandığını belirtir. Bu arada öğrencisine dört şeyi yapıp dört şeyden kaçınmasını tavsiye eder.
39.20 ₺ -
Sensizlik Gitsin Sen Gel
Nice kafiyelere takıldı yüreğim, Bir umudun sallantısına kapıldı içim. Onca zamandır yokluğunu kabullenemedi, Düşündükçe incindi ve kırıldı sevda niyetim. Geçmiş gözlerimin önüne bir perde çekti, Hayat anıları savururken yüzüme, Yüreğim titredi üşürken sensizlikte... Yaralı gönlüm unutmak isterken adını, Sana kavuşmak için attım her adımı... "Özür beyanım, af dilekçem, son arzum budur... Ah! Sevdan ki ömrüme aşk'ı hümayundur. Hayattan azat, deryadan namzet gözlerin, özüm, ruhumdur, Adın ile pişmanlığım ufkumu hüzünle doldurur... Vuslat iniltisiyle bekleyen bu yüreğime affınla gel! Sensizlik gitsin sevdiğim, sen gel!"
72.00 ₺ -
Celaleddin Harezmşah
Celâleddin Harezmşah, 1199'da Harezm'de doğmuş ve dünyanın en büyük sultanı Alâaddin Muhammed'in oğlu olarak büyümüştü. Ancak henüz yirmi bir yaşında iken Cengiz Han'a yenilip geri çekilmiş ve memleketi harap olmuş olan babasının yerine tahta geçmişti. O Hindistan ile Diyarbekir arasında yüzlerce destan yazarak çekilmiş ve Doğu Anadolu, Gürcistan ve Azerbaycan'daki fetihleriyle bir devleti kaybederken, yeni bir devlet kurmuştu. Cengiz Han onu hayatında iken ele geçiremeden ölmüş ve bu düşmanlık mirası oğlu Ögedey'e kalmıştı. Yıllarca Moğollar tarafından adım adım takip edilmiş olan Celâleddin, Silvan'da eşkiya tarafından şehid edildiği zamana dek zor, çetin fakat harika bir hayat yaşamıştı. O bilinen dünyanın büyük bir kısmını korku ve dehşet içinde bırakmış olan Cengiz karşısında, Türklerin ve bütün Müslümanların yegane kalp kuvveti ve dayanağı olmuştu. Bu devirde Müslüman dünyanın en büyük derdi Moğollar ve Gürcülerdi. O işte bu iki amansız düşmanla, elinde kılıcıyla meydana çıkarak ve teke tek bir cengaver gibi dövüşmüştü. Hep yeniden gelmek üzere geri çekilmiş, yılmamış ve tekrar gelmişti. Bu haliyle o, bir başka eşi olmayan parlak bir örnek olmuştu.
132.00 ₺ -
Denizler Fatihi Barbaros Hayreddin Paşa
Akdeniz’de birer güneş gibi doğmuş olan Midillili Oruç, İshak, Hızır ve İlyas kardeşler, denizciliğe merak sarıp Yavuz’un ağabeyi Korkut’tan büyük yardım görmüşlerdi. Onun ölümü üzerine Tunus taraflarına gidip fetihleriyle Cezayir’de sultanlık tahtına dek yükselmişlerdi. Muhteşem Kanunî’nin Batıda Şarlken’in İmparator olmasıyla gelişen Hıristiyan birliğini parçalaması gerekiyordu. Karada kendisi vardı ama denizlerde Andrea Doria’ya karşı çıkarabileceği bir Kaptan-ı Derya’ya ihtiyacı vardı. Bu da ancak Barbaros Kardeşlerin hayatta kalmış olan tek ferdi Hızır olabilirdi. Nitekim Cezayir Sultanı Hızır’ı İstanbul’a çağırıp ona ‘Hayreddin’ unvanıyla birlikte Kaptan-ı Deryalık ihsan buyurdu. Hızır Paşa da cihan hükümdarı Süleyman Han’ın ümitlerini boşa çıkarmadı. Nihayet Preveze’de Donanma-yı Hümâyun’dan çok daha kuvvetli olan Haçlı donanmasını bir gün içinde bertaraf etmiş ve Akdeniz’in artık kime ait olduğunu göstermişti. Ve Osmanlılar sadece karalarda değil, artık denizlerde de en üstündü ve bu üstünlük aynı zamanda dünyada denizciliğin zirvesiydi...
138.00 ₺ -
İyileşen Evliliğim
Evliliğin dünü, bugünü ve geleceği için iyileşme reçeteleri “Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.” Hz. Mevlâna Sahip olduğumuz bir tanecik ömrümüz ve ömürlük olmasını dilediğimiz tek bir evliliğimiz varsa… Hazır mısınız evliliğimizin yaralarını iyileştirmek ve her ânını güzelleştirmek için beraberce bir yolculuğa çıkmaya? Bu kitap bize evlilik ilişkisi içinde doğru insan olmanın yollarını anlatıyor. Çocukluğumuzda gördüğümüz evlilik ilişkileri kendi evliliğimizi nasıl etkiler? Karı-koca ilişkisine dair anne-babamızdan neler öğrendik? Eşimizle doğru tartışmayı, iletişim kurmayı, beraber vakit geçirmeyi biliyor muyuz? Anne-baba olduktan sonra karı-koca olmayı unuttuk mu? Eşimiz kaygılı, depresif, narsist, öfkeli, ilgisiz, kıskanç, kuşkucu, sadakatsiz ya da içe dönük biriyse onunla nasıl geçiniriz? Cinsel hayatımıza yeterince özen gösteriyor muyuz? O zaman gelin hep birlikte, Niyet ettik niyet eyledik evliliğimizi iyileştirmeye!
127.30 ₺ -
Kızılelma 1 Kayı Boyundan Cihan Devletine
Osmanlı askerlerini vermiş olduğu söze rağmen diri diri toprağa gömen Timur, nasıl bir mutasavvıf olarak kabul edilebilir? Mülkiyette ortaklığı savunan ve buna kadınları da dahil eden Şeyh Bedreddin kime ve hangi ölçülere göre kahramandır? Tarih ne hikâye ne masal ne de efsanedir. Tarih hamasetle de anlaşılamaz. İnsan tarihi ile kavgalı olduğu müddetçe gerçek kimliğini ve aidiyet duygusunu oluşturması hiçbir zaman tam anlamıyla mümkün değildir. Kişi tarihini inkâr ile entellektüel olamayacağı gibi yanlışların üzerinin örtülmesi ile de gerçekçi olamaz. O halde tarihe bakış nasıl olacaktır? Doğruların doğru kaynaktan alınması ve gerçeklerle yüzleşmekten korkmayarak ama bizi aslımızdan koparmadan özümüzle buluşturarak. Bu şimdi olmayacaksa ne zaman olacak?
91.00 ₺ -
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Sadece beş ülkenin bütün dünyanın kaderini etkileyecek konularda karar vermesi ne ahlaki ne adildir. Dünya beş ülkeden büyüktür. “Adil ve daha sürdürülebilir bir küresel barışın temini için çok kültürlülüğü ve çok kutupluluğu yansıtan bir BM’ye ihtiyaç vardır. Dünya ne tek kutuplu ne de iki kutupludur, ne hâkim bir kültürün ne de birkaç imtiyaz sahibi aktörün kültürel hegemonyası altındadır. Çok kutuplu, çok merkezli, çok kültürlü, daha kapsayıcı ve adil bir dünya inşa etmek mümkündür. Böylesi bir dünya için ilk adres BM’dir. Barışın, istikrarın, adaletin ve etkin küresel yönetişimin yolu, BM’nin reforma tabi tutulmasından geçmektedir. BM reformu ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısının yeniden oluşturulması, elbette tüm dünya ülkelerinin uzlaşmasıyla hayata geçecektir. Biz Türkiye olarak, bu çerçevedeki teklifimizi uzun zamandır ifade ediyor ve tüm ülkelerin tartışmasına açıyoruz. çözüm önerimiz ise ‘Dünya beşten büyüktür’ ifadesinde kendini bulan, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısının değiştirilmesini merkeze alan bir perspektifin hâkim kılınmasıdır. Konsey’in kıtaları, inançları, kökenleri ve kültürleri mümkün olan en adil şekilde temsil edecek bir yapıya kavuşturulacak şekilde yeniden yapılandırılması çözüm ve küresel barışın tesisi için devrimsel bir adım olacaktır.”
39.00 ₺ -
-
-
-
Güçlü Kadınlar Neden Mutlu Değil
Kadınlara “güç” altın tabakta öyle bir sunuluyor ki “güçlü olmak eşittir mutlu olmak” gibi algılanıyor. Oysa çoğu zaman öyle olmuyor. Güçlü kadınlar yalnızlıktan ve mutsuzluktan şikâyetçiler. Hem mutlu hem güçlü olmak nasıl mümkün olur? Güç, kadın ve erkek için ne anlam ifade ediyor? Problem güçlü olmakta mı yoksa gücü yanlış kullanmakta mı? “Derdini bilen dermanını çabuk bulur,” derler. O halde hep birlikte, kadınlar ve erkekler olarak, gücün ve mutluluğun izini sürelim.
142.80 ₺ -
Çocuğunuzu Namaz Kılmaya Alıştırma Yolları
Dini vecibelerini mümkün mertebe yerine getirmeye çalışan ebeveynler, bu konuda çocuklarını da eğitmek, onlara Allaha karşı sorumluluklarımızı yerine getirme alışkanlığı kazandırmak isterler. Aile İçi Din Eğitimi Serisi, onlara bu konuda yardımcı olabilmeyi hedeflemektedir. Çocuğu namaza alıştırmak, ona din eğitimi vermenin bir parçasıdır. Çocuğa namaz alışkanlığı kazandırmak aynı zamanda bu eğitimin en önemli basamağını teşkil eder. Namaz alışkanlığını çocuğumuza kazandırmak için, 7 ile 10 yaş aralığı üzerinde yoğunlaşmalıyız. Onlara Allaha ibadet etmeyi sevdirmeli, karşılaştığımız her türlü zorlukta Ona yönelmeyi öğretmeliyiz. Bunun için de çocukların, anne babalarının her söylediğini yerine getirme isteği duydukları zaman dilimini bir ganimet olarak görmeli, bu altın yaşlarda din eğitimi verme fırsatını kaçırmamaya çalışmalıyız. Eserin birinci bölümünde, din eğitimi sırasında ebeveynlerin özellikle dikkat etmesi gereken genel prensipleri ele aldım. İkinci bölümde çocukluğun ilk yıllarından başlayıp yedi yaşına kadar devam eden küçük çocukluk evresini konu edindim ve bu dönemi ilgilendiren önerileri burada toplamaya çalıştım. Üçüncü bölüm yedi yaş ile ergenlik arası dönemin ele alındığı bölümdür. Dördüncü bölümde, ergenlik sonrasında namaz konusunda konuşulabilecek konulara genel bakış başlığı altında yer verdim. Beşinci bölüm konu ile ilgili bazı hadislere ayrılmıştır
65.00 ₺ -
Hikayelerle Kuran Okumayı Öğreniyorum
Elif çok heyecanlı. Çünkü yaz tatili başladı. Yaz tatili olunca anneannesi onlara gelir, onun için kendisi gibi tonton poğaçalar, tatlı kurabiyeler yapar. Dinlemeye doyamadığı hikâyeler anlatır. Bu sefer ona çok güzel bir sürprizi var anneannesinin. – Biliyor musun Elif, senin için çok özel bir şey getirdim. – Ne getirdin anneanne? Yoksa çikolatalı kurabiye mi? – Hayır Elifçiğim, çikolatalı kurabiye değil. Ama çikolatalı kurabiye kadar tatlı bir şey. Seninle tanışmak için can atan tatlı mı tatlı arkadaşlar. Hem bu arkadaşlar çok uzak bir yerden geldiler. Harfler Ülkesi’nden… – Harfler Ülkesi mi? Orası da neresi? – Farklı dillerdeki tüm harfler Harfler Ülkesi’nde yaşarlar. O ülkenin en tatlı sakinleri de Kur’an-ı Kerim’in harfleridir. Seni onlarla tanıştırayım ister misin? – Hem de çooook isterim! Sen de Elif’le birlikte bu harfleri tanıyıp Rabbimizin sözleri olan Kur’an-ı Kerim’i okumak istemez misin? O halde ne duruyoruz, haydi başlayalım!
147.40 ₺