-
Erzurumun Kandilleri
Tarihi kayıtlar, Erzurum’da çokça camiinin, medresenin, tekkenin, zaviyenin varlığından bahsetmektedir. Tarihi eserler, onu vücuda getiren milletlerin yeryüzündeki milli imzası, tapu senetleridir. Bu şuurda olan milletler, milli imzalarını pekiştirmek ve gelecek nesillere birer tarihi eser bırakabilmek için her türlü fırsatı değerlendirmişlerdir. Erzurum, kurulduğu günden bugüne kadar, tarihi eserleriyle birlikte bağrından nice manevi mimarlar yetiştirmiş ve onları günümüze kadar yaşatmış önemli bir yerleşim yeridir. Bu şehrin asırlardır canlı ve diri olması, bilim adamlarının, din âlimlerinin ve gönül sultanlarının bu bölgeyi mekân tutmalarından ileri gelmiştir. Bu şehir binlerce Allah dostuna ev sahipliği yapmıştır. Bu kutlu beldede yaşayan velî zatlar, hem yaşadıkları dönemde hem de kendilerinden sonraki dönemlerde manevi feyizleri sayesinde insanımızın ruhunu daima okşamıştır. Bu feyiz kaynağı olan büyüklerimizin kabr-i şerifleri, Erzurumlunun ziyaretiyle, okunan hatimlerle ve yapılan hayırlarla her daim ihya edilmiştir. Elbette ki Erzurum’un kandilleri bu kitapta bulunan zatlar kadar değil, pek çok sayıda kıymetli zatlar var. Ancak yüzyıllardır meydana gelen istilalarda yakımlar, yıkımlar, seller, depremler bu şehrin tarihi adına ne varsa toprağın derinliklerine gömmüş ya da o zatlar kendilerini şöhret olmamak düşüncesiyle sonsuza dek gizlemişlerdir. Gönül sultanlarının yeri ve mekânı olmaz. Asırlardır Erzurum toprağında yaşamış, etrafına sevgi ve ışık saçmış güzel insanların örnek hayatlarını günümüze taşımak ve önce kendi insanımızın dikkatine sunmak, gelecek nesillerimize aktarmak ve bunları örnek alacak nesillerin sayısını artırmaktır gayemiz.
198.75 ₺ -
Madalyonun İçi
Bu kitapta, Türkiye´de değişik nedenlerle psikiyatra başvuran her kesimden insanımızın hikâyelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere “insanlık halleri“yle karşılaşacaksınız. ınsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizlerle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz. Bu kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizi bulacak, kendinizle yüzleşeceksiniz. Okudukça, yaşamın, sağlığın, sevginin ve huzurun değerini daha iyi anlayacak; her damlası ayrı bir duygunun rengini taşıyan bir çağlayanın altından geçecek ve tertemiz olacaksınız.
260.00 ₺ -
İşaret Çocukları
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
68.00 ₺ -
Menziller
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
81.60 ₺ -
Korku ve Yakarış
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi-
81.60 ₺ -
Yedi Güzel Adam
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı
81.60 ₺ -
Et Tıbyan Tercümesi Bez Cilt
İmâm Nevevî, ana sütü kıvâmındaki Riyazü's-Sâlihîn ve el-Ezkâr gibi eserleriyle yedi asırdan beri İslâm ümmetini mânen besleyen, Kâtip Çelebi'nin ifadesiyle ''Allah'ın sırlarından bir sır olan'' pek değerli bir âlimdir. Et-Tibyân fî Âdâbi Hameleti'l-Kur'ân adlı bu eseriyle de Kur'ân-ı Kerîm'e dokunmanın, onu okumanın, hatmetmenin ve öğrenip öğretmenin usûl ve âdâbını Ümmet-i Muhammed'e öğretmektedir.
252.00 ₺ -
Sultan Vahideddin Han
Yüreği Yangın Yeri Bir Mazlum… Ülkeyi Terk Etmesi Söylendiğinde Bile Hazineye Ait Hiçbir Şeye Dokunmayacak Kadar Namus Timsali… Kendisini, Memleketinin Siluetinden Kopartan Malaya İsimli Gemiden Minareler Şehri İstanbul’a Bakarken, Vatani Zarar Görmesin Diye Bildiği Tüm Hakikatleri Unutan Ve Ömrü Boyunca Da Hatırına Getirmeyen Mert İnsan… Üzerine Haciz Konmuş Tabutu, Vefatından 47 Gün Sonra Şam’a Götürülen İbretlik Mazlum… Tarih Araştirmacısı/Yazar Ahmet Anapalı, 36. Osmanlı Padişahı Ve 101. İslam Halifesi Vi. Mehmet Vahideddin Han’ın Hayatına Dair Doğru Bilinen Yanlışları Aydınlatıyor.
340.00 ₺ -
Bir Şair Bisikletle
Bir yudumda içilir akşam ezanı sezer yolunu bir dua iç denizlerde: ‘kabul et lütfen ilk oruçlar hatrına’ bir yudumda içilir akşam ezanı hilal göründü, kara göründü, kurtulduk ilk orucuyla süsleniyor kızım aynada bir ümmet anlaşıyor ışık hızıyla hilal göründü, kara göründü, kurtulduk ekmek sıcak, Allah güzel, sen iyi bu marşla aksın e-beş trafiği eve erken gelen babanın yuva yapar yüzüne ekmek sıcak, Allah güzel, sen iyi
98.60 ₺ -
İşgal Stratejik İşgalin Perde Arkası
Düşmanı tanımaya hazır mısınız? Gerçekleri öğrenmeye dayanabilecek misiniz? Bilmek, insana en ağır yüktür. Bize göre, görünen köy de kılavuz ister. Çünkü o köy hiç göründüğü ve gösterildiği gibi değil! Ülkelerin merkez bankalarını elinde tutan güç ve kurum, küresel güçlerin iç savaş çıkarıp darbe yaptırdığı ülkeler ve liderler, Siyonist lobinin birçok ülkede kurdurduğu güçlü örgütler, şirketler, yapılar, isimleri ve mekânları... ABD-Çin savaşının perde arkası ve amaçları, koronavirüs olayının ürpertici arka planı, petrolün ilginç tarihi, petrol için yapılan suikastlar, darbeler ve işgaller… Sultan Alp Arslan'ın Anadolu'ya girmesindeki stratejik amaç, Malazgirt Savaşı'nın perde arkası, Türkiye'nin ideolojik olarak şekillendirilmesinde rol alan gizemli bir Yahudi ve faaliyetleri, Fransa'nın Cezayir, Tunus, Libya işgali ve Türkiye bağlantısı, sigara şirketlerinin ülkeleri nasıl esir aldığı ve Türkiye faaliyetleri… Zihinleri kontrol etmek için geliştirilen korkunç yöntem ve teknolojiler, siyonistlerin Türkiye, Irak ve Suriye'de şu an uyguladıkları kirli plan, PKK-PYD ve DEAŞ ile gerçekleştirilmek istenen büyük proje, ABD'nin üzerinde çalışıp gerçekleştirdiği dünyayı esir eden gizli teknoloji ve gizli ordular, ASELSAN cinayetlerinin bilmediğiniz arka planı… Hepsi ve daha fazlası bu kitapta!
126.00 ₺ -
Filistin
Bu kitap, Türkiye'de "Yoldaki Mühendis" olarak tanınan Filistin direnişinin sembol isimlerinden Abdullah Galib Bergusi'nin Türkçe yayımlanan 4. kitabı. Bedeni tutsak edilse de Bergusi kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. "Sözlerim; direniş yoluna taş koyanları, bu yolda zorluk çıkaranları, direnişi engellemeye çalışanları ve tüm zalimleri ilelebet rahatsız edecektir. Sadece denedim. “Filistin” adlı bu eserimde, hoş köklü ve keskin kokulu Filistin yaban kekiğini bulmayı denedim. Dağı, taşı, hatta güzel kokulu yaban kekiğini ve hayalleri dahi işgal etmeye yeltenen kindar, zalim ve zorba Siyonistlere rağmen izzetiyle yaşamaya devam edenler aradıklarını mutlaka bulacaklardır. Bitmeyen işgal, drama dönen hayatlar ve tertemiz bir sevgi hücremde Filistin adında bir avukata dönüştü. Filistin’in toprağını ve çamurunu seven, direnişe hayran olan bir Yaban Kekiği
133.00 ₺ -
-
Tıbbun Nebevi Sağlık ve Tıp Şamua
İMAM İBN KAYYİM EL-CEVZİYYE (691-751 h. / 1292-1350 m.) Eserine Hz. Peygamber’in bizzat uyguladığı, başkalarına tavsi¬ye ettiği, birçok tabibin bile anlayamadığı tıbbî hizmetleri açıkla¬yacağız diye başlayan İbnu’l Kayyim hastalığı Kur’an’da zikredilen kalp ve beden hastalığı olmak üzere ikiye ayırır. “Her hastalığın bir ilacı vardır, hasta bunu bulduğu vakit Allah’ın izni ile iyileşir.” (Buhari; et-Tıb) hadisini şu şekilde açıklar: Tabib’in çaresini bulamadığı hastalığı iyi edecek ilacı da Allah Teala yaratmıştır. Lakin insanın ilmi sınırlı olduğu için bunu tesbit edememiştir. Çünkü insan ancak Allah’ın öğrettiğini bilebilir. Bunun için Hz. Peygamber şifayı ilacın uygunluğuna bağlamış¬tır. Yaratıklardan her şeyin bir zıddı olduğu gibi her hastalığın da tedaviye yarayan zıt bir ilacı vardır. Kitapta Kalp ve Beden Hastalıkları bölümü ile birlikte Doğal İlaçlarla Tedavi, Manevî İlahî Basit ve Bileşik ve Doğal İlaçlarla Tedavi, Bazı Basit İlaçlar ve Gıdalar kısımları genişçe yer almaktadır. Bu kıymetli eserin, okuyucularına şifa yolunda yardımcı olma¬sı temennimizdir. Eseri değerli ilim adamı, pek çok ilmî ve İslâmî eseri bulunan Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk Türkçeye tercüme etti. Büyük boy, lüks ciltli olan ve dörtyüz sayfadan oluşan eser, tam metin ve eksiksiz tercümedir. Dili sade, akıcı ve sürükleyicidir. Her kütüphanede bulunmasında büyük fayda görülen Tıbbu’n Nebevi, Kahraman Yayınları tarafından titiz bir baskı ile kültür hayatımıza kazandırılmıştır.
357.50 ₺ -
Dabbetül Arz ve Negaf
Kıyamet Asrında Hz. İsa'nın Duası Biyolojik Savaşçı Olarak DABBETÜ'L ARZ VE NEGAF Konuları cevaplarından daha cazip olan bu çalışmada: Dünyada ve kainatta kıyametin kopma saatinin insanoğlunun dinsizliği tercih ederek; Ye’cuc ve Me’cuc kişiliğine bürünmesiyle ilişkili olduğunu ve bardağı taşıran son damla rolünü üstlenmesi üzerine kurulduğunu; İkinci Dünya Savaşı’ndan itibaren gelecek 200 yılda yani sekiz nesillik bir sürede insanlık tarihinde vukua gelecek olayların kırılma noktaları ve zaman öngörülerini; Deccal ve Deccalizm’in Hıristiyanlık ve İslam üzerine büyük baskısı ve tahribatından Ye’cuc ve Me’cuc’e zemin hazırlayan bir öncü uygulama olduğunu; Hz. Muhammed’in (as), Hz. İsa (as) ile ilgili ahirzaman programının nasıl işleyeceğine dair açıklamalarını; Kıyamet alametleri arasında Kur’an’da ve Hadislerde yer alan “Arzdan bir Dabbenin” Nerede ve nasıl çıkacağını, Hayvanlar aleminden hangi sınıfa ait olacağını, Ne zaman ve niçin çıkartılacağını Hedef kitlesi olan Ye’cuc ve Me’cuc’u nasıl seçeceğini ve Negaf denen kurtlarıyla ölümcül darbeyi nasıl vuracağı gibi ilginç konular ve cevaplar bulacaksınız.
104.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 7
Söz Hayâtîdir CAN VEREN PERVANELER 7 Klasik şiirimizden, şairlerimizden bahsederken, dostlarımız, sevdiklerimiz, sevenlerimiz, “Biraz kendinden bahset, nereden geldin, hangi yollarda gezdin, hangi merhalelerden geçtin, bu günlere nasıl geldin?” dediler. “Efendim, yakışık almaz, bizde münasip bir vaziyet değildir “ben” demek. Bizden ancak “bende” olur.” dediysek de, “Can Veren Pervaneler deyince akla Hayati İnanç geliyor. Hayati İnanç deyince de şiir, nasihat, güzel sözler ve gönül sultanları… Hayati İnanç’ın bu hamuru nasıl yoğrulmuş, kimler yoğurmuş, şekil vermiş, bunu yine, en iyi, en güzel Hayati İnanç anlatır, başkasına söz düşmez. Hayati İnanç’ı sevenlere; onun gibi olmak, okumak, anlamak, anlatmak isteyen gençlere bir rehber, bir yol haritası lâzım.” sözleriyle ortaya koydukları kuvvetli teze verecek bir cevabımız yoktu. Yine de, kıymetli okuyucularımızın kıymetli vaktini işgal etmek, kronolojik bir biyografi kitabı okutmak niyetinde değiliz. Bu defa, biraz dertleşmek, biraz tecrübelerden, hatıralardan bahsetmek istedik. Biraz bu fani dünyanın her birimizin sırtına yüklediği hüzün küfelerinden, biraz ayaklarımıza vurduğu acıtan prangalardan söz ettik. İçinden çıkılmaz gibi görünen belâların, musibetlerin çaresini anlattık. Mutluluğa, huzura, selamete kavuşmanın; kelimelere, mısralara, beyitlere yansıyan formüllerini paylaştık. Ve elbette şiirsiz, şairsiz olmaz deyip, sözlerin hasından, manaların zirvesinden bir demet arz ettik. Şimdi aramızda olmayan, gönüllere ışık saçan, çok kıymetli bir büyüğüm, “Bizi arayan, kitaplarımızın satırlarının arasında bulur.” demişti. Acizane, “hayati” meseleleri “inançla” anlatırken, her kelimeye, her cümleye özendik, “Söz Hayâtîdir!”dedik. Sürç-i lisan ettiysek affola! Hiç ayrılığın olmadığı yerde buluşmak ümidiyle… *** Konferansları binlerce kişi tarafından takip edilen, videoları milyonlarca kişi tarafından izlenen, klasik şiirimizi her yaştan insanımıza hatırlatan, sevdiren, hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu, divan şiiri üstâdı Hayati İnanç, CAN VEREN PERVANELER serisinin 7. kitabıyla, bir sohbet deryasında, okuruyla adeta başbaşa bir yolculuğa çıkıyor.
96.00 ₺ -
En Güzel Hediye
‘’ Birden kendimi ıssız bir adada tek başına kalmış da uzakta bir gemi görmüş gibi hissettim . – Hadi ne olur, ipuçlarını söyle ! diye yalvardım . – Sana üç tane ipucu vereceğim, fakat zamanı gelene kadar bir daha hediye hakkında asla soru sormayacaksın ! – Tamam, diyerek çaresizce kabul ettim . – Dikkatle dinle, bir daha tekrar etmeyeceğim ! Birinci ipucu, ondan çok çok faydalanacaksın . İkinci ipucu, onunla olduğunda zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın, sana iyi bir arkadaş olacak . Üçüncü ipucu, istediğin zaman yanında taşıyabileceğin büyüklükte bir hediye olacak.’’ Genç Okurlarımız ! Birbirinden güzel, eğitici ve eğlenceli hikayelerden oluşan bu kitapta kendinizden çok şeyler bulacaksınız . Haydi Gençler ! Sizi her hikayede farklı dünyalara açılmaya davet ediyoruz . Bu eser, Talim Terbiye kurulunun 16.08.2002 tarih ve 009156 sayılı kararıyla ilköğretim okulları 4-5-6-7 ve 8. Sınıf öğretmen ve öğrencilerine tavsiye edilmiştir
105.40 ₺ -
Yuvamızda Huzur Bulalım Diye
Huzur, modern dünyada, moda dışı bir kelime gibi duruyor artık. Oysa, Huzur; ne tatlı bir kelimedir. Huzur; ruhun, zihnin ve bedenin sükûnet bulma hâlidir. Huzur; gönlün yatışması, nefsin tatmin olmasıdır. Huzur; baş dinçliği, gönül rahatlığıdır. Kadın ve erkek “birbirlerinde huzur bulsunlar” diye çiftler halinde yaratılmış, Birbirlerinde coşsunlar, birbirlerinde durulsunlar diye… Kadın ve erkeğe ne oldu da birbirlerine huzur veremez oldular? Bu da huzurun izini süren bir kitap. Huzuru arayanlara ışık olsun diye…
156.40 ₺ -
Eşimin Eşi Yok
Bugüne kadar evlilik üstüne çok şey yazılıp çizildi. Kimi mukaddestir diye evliliği göklere çıkardı, kimi aşkı öldürüyor diye yerden yere vurdu, kimi de bol bol öğüt verdi. Ben de hikâyesini yazmak istedim. “Neden hikâye?” derseniz, şöyle açıklayabilirim: Ben hikâyelerin gücüne çok inanırım. Hikâyeler duyguları elle tutulur, akılda kalır bir hâle getirir. Yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazdığım hikâyelerde pek çok kişinin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Yazdıklarım; dertleriyle çareleriyle evlilikte mutluluk sanatına katkıda bulunacak hikâyeler olsun diye uğraştım. Bu kitaptaki hikâyelerde maddî sıkıntılar, fedakârlıklar, büyük olaylar yok. Yangının değil, yangına sebep olan kıvılcımın hikâyesini yazdım. Gülün değil, gülü yeşerten suyun hikâyesini yazdım. Dilerim beğenirsiniz… Hikâyeleri yazarken pek çok kişiyle görüştüm. Bütün samimiyetleriyle duygularını ve yaşadıklarını benimle paylaşan, hikâyelerin gizli kahramanlarına teşekkür ederim.
119.00 ₺ -
Ertuğrul Bey ve Kayılar
Tarihler 1200’e yaklaşırken Asya’nın doğusunda büyük bir güç doğmaya başlamıştı. Avrupalıların Tatarlar, Asyalı kavimlerinse Moğollar şeklinde adlandırdığı bu kavmin en belirgin vasıfları arasında çevreye sürekli yayılmak, geçtiği her yeri istila etmek ve fazlaca kan dökmek vardı. Moğolların batı yönlü yayılmacılığa başlamalarıyla Türkistan coğrafyası hedef hâline gelmişti. Bu coğrafyadaki Türk boyları Moğollara karşı mücadele vermekle birlikte adım adım batıya göçe başlamışlardı. Moğol şerri ve istilası sebebiyle batı yönlü göçe başlayan Türk boylarından birisi de Kayılardı. Kayılar, 20 bin çadır olarak başladıkları ve 40 yıldan fazla süren göç yolculuklarının sonunda Söğüt ve Domaniç’e 400 çadır olarak ulaşabilmişlerdi. Bu tarihî roman Kayıların; kadim Türk yurdu Türkistan’dan başlayıp Söğüt ve Domaniç’e uzanan destansı göç yolculuklarının bütün duraklarını, Rum hududundaki faaliyetlerini ve Ertuğrul Bey’in 93 yıllık efsanevi hayat hikâyesini tüm teferruatıyla gözler önüne seriyor.
115.60 ₺ -
Akdeniz Hilalindir
Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya! şereflerinde fethin, fatih'in şerefi, Işıl ışıl yanan muhteşem yanan banet!.. Hani minarelerinden göklere yükselen, Ta maveradan gelen ezanlar?.. Hani o ilahi devir, ilahinizamlar?.. Ayasofya ses vermiyor, Ayasofya bir hoş, Ayasofya bomboş!..
48.75 ₺ -
Gençleri Anlamak Roman Boy
Kitap, roman boyuyla raflarda. Hiçbir kuşak, ardından gelen kuşakların gelişiminden pek hoşnut kalmamış, o kuşakla ilgili olumlu duygu ve düşüncelere sahip olmamıştır. Bunun bir nedeni, yetişkinlerin “ergenliğin doğası”nı kavramakta yetersiz kalmaları ve kendi gençlik dönemlerini unutmalarıdır. Bir başka nedeni ise yetişkinlerin, bugünün gençliğini hâlâ eski ölçülere göre değerlendirme yanlışını yapmalarıdır. Gençleri Anlamak, bu gerçekten hareketle, günümüz gençlerini gelişim ve kültürel özelliklerini dikkate alarak tanıtmayı amaçlamaktadır. Kitap ayrıca, yurdumuzda yapılan araştırmaları temel alarak “genci kendi kültürümüz içerisinde” irdelemekte ve gençlik döneminde yoğun şekilde yaşanan sorunları ele alıp çözüm önerileri üretmektedir.
153.60 ₺ -
Elfabe El ve Yüz Çizgilerinin Anlamı
El ve parmak yapılarımız ile yüz hatlarımız davanışlarımızı belirleyen genetik kodları içerir. Bu genetik kodlama; kişinin iç hallerinden, yeteneklerinden, hastalıklarından, başarılı ya da başarısız olabileceği girişimlerinden haberler verdiği gibi düşünce süreçlerini de belirler. Parmakların uzunluğu ya da kısalığı, avuç içindeki çizgiler, yükseltiler ve çukurlar hep birşeylere işarettir. Mesela, bir meslekte çok başarılı olmuş insanların ellerinde belirgin ortak özellikler vardır. İnsan yüzünün sol kısmı o insanın gerçek kişiliğini yansıtır. Buna karşın sağ tarafı ise saklamaya çalıştığı diğer yüzünü gösterir. Her insan; Kendi hayat yürüyüşünün nasıl olacağını, Hastalık ve sağlık durumu ile ilgili gelişmeleri, Evlilik hayatını ve sürecini, İnsan ilişkilerindeki potansiyelinin ne olduğunu merak eder. Bu kitap; insaın davranışını belirleyen genetik kodlardan hareketle, insanlara bir klavuz oluşturmak, hayatını doğru yönlendirmesi için ona yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Genetik Potansiyelini keşfetmek isteyenelere...
245.00 ₺ -
Ve Çocuğum Büyüdü
Anne baba, zaten ergenlik sıkıntıları içinde olan gence ilave bir sıkıntı olmak yerine, bu fırtınalı devresinde onu sükuna erdirecek bir liman olmalıdır. Unutulmamalı ki, gencin en büyük ihtiyacı iyi bir rehberlik ve dostluktur. İyi bir rehberlik için de iyi bir bilgi, beceri donanımı ve usül şarttır. Bu manada kitabımızın, anne baba ve eğitimciler kadar gençler için de faydalı olacağına inanıyoruz.
80.00 ₺