-
Dedem Hz Muhammed
Kapının açılışından bilirdim. Kokusuyla gelirdi. Toprak odamız gül kokardı. Gülümserdi. Işıl ışıl bakardı. Şefkat dolu bir ses ruhumu tutardı. Nasıl da sevinir, sevgiyle kanatlanırdım. “Küçük adam nerede?” Bu sesi her duyduğumda birden büyürdü çocuk yüreğim. Büyürdü de Medine’ye sığmazdı. Koşarak atılırdım kucağına. Kucak, çocuk için ne muhkem bir sığınaktı. Dedemin kollarında güçlenirdim. Gül ile karanfil kokusu birbirine karışırdı… Aşk, “Mim!” dedi. Tüm varlık aşkla “Mim”lendi. Esmanın bilinme seyri “Kenz-i Aşk”a yüklendi. Dedem Hazreti Muhammed (asm), Âlemlerin Efendisi olarak yaratılan Hz. Muhammed'i (asm) anlatma gayesiyle kaleme alınan Kenz-i Aşk dizisinin son halkası. Onlar Peygamberimizin “benim iki reyhanımdır” dediği sevgili torunları, canın parçası Hz. Fatıma annemiz ile velayetin kapısı Hz. Ali’nin evlatları, Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz... Dedem Hazreti Muhammed (asm), Peygamberimizin ilk çocuklukları işte bu risalet ve velayet ırmaklarının kıyısında geçen iki mübarek gözün bakışı ile anlatıldığı bir siyer-roman. Nuriye Çeleğen, Âlemlerin Efendisini, çocuk dünyasının hayret ve haşyet yüklü saf bakışı ile kalplerimize yaklaştırma gayretiyle kaleme aldı; Dedem Hazreti Muhammed (asm)…
170.20 ₺ -
Çanakkale Tufanı
Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında, Çanakkale Zaferi’nin az bilinen detayları, bilinmeyen sırları ve doğru bilinen yanlışları üzerine ezber bozan bir çalışma… Romanları, araştırma kitapları ve çocuklara yönelik eserleriyle Çanakkale konusunda uzman isimlerden biri olarak bilinen İsmail Bilgin, ÇANAKKALE TUFANI’yla savaşı ve orada yaşananların tarihini sil baştan yazıyor. • Payitaht İstanbul’a bu kadar yakın olan Çanakkale’de, Türk askerleri aç biilaç mı savaştılar? • Cephede küçük çocukların ne işi vardı? • Enver Paşa sivilleri Çanakkale’ye götürüp topa tutturdu mu? • Çanakkale muharebelerinde kimyasal silah kullanıldı mı? • Aslında ilk gün Çanakkale geçildi mi? • Yabancı askerlerin mezarlıkları ile ilgili hükümler nasıl belirlendi? • Esir alınan Türk askerleri diri diri yakıldı mı? • Çanakkale boşaltılırken Mustafa Kemal cephede değil miydi? • Türkler, İngilizlerin Çanakkale’yi terk ettiğinden habersiz miydi? Soru-cevap şeklinde hazırlanan bu kitapla, doğru bildiklerimizi yıkan ve tüm gerçekliğiyle Çanakkale Savaşı’nı bir kez daha yaşatan çarpıcı bir okuma sizi bekliyor… 100. yılında Çanakkale’yi gerçekten anlamaya hazır mısınız?
203.50 ₺ -
Kelime Defteri
Ben ilkokula gittiğim yıllarda öğretmenimiz bize Kelime Defteri tuttururdu. Alfabetik fihrist formunda, ince uzun bir defterdi bu. Türkçe dersi sırasında karşılaştığımız yeni bir kelimeyi ve onun anlamını günlük defterimize değil Kelime Defteri’ne yazar, karşı tarafta cümle içinde kullanırdık. Böylece kendimize ait sözlüğümüz oluşurdu. Şimdi ben de kendi kelimelerimi merak ediyorum ve onları bir araya getirerek cümle içinde kullanmayı deniyorum. Bir tür Kelime Defteri çıkarmak istiyorum kısacası. Bir de merak ediyorum, acaba fark etmediğim kelimelerim de var mıdır benim? Yoksa hepsinin farkında mıyımdır? İşte benim Kelime Defteri’m... … Aşk: Ezelden beri aşk olduğu için kelimelerin en başına yazıldı. İnsaniyet: Her türlü davanın üstünde. Tabiat: Yarı ölü düştüğüm bahçede yabani bir lâvanta çiçeğini saçlarımın arasına takma arzusunu duyduğumda, beni taşıdığım can hatırına onaracak olanı da tanıdım. Nergis: Gül devrim, lâle devrim geçti. Şimdi nergis devrimdeyim. Karadeniz: Karadeniz’in ayrı bir kimliği var. O yüzden Kelime Defteri’nde Deniz’e rağmen Karadeniz var. İçinde Fırtına. Çay: Çayı yaratan Allah’a hamd olsun. Ya yaratmamış olsaydı! Yazı: Hayatımın merkezinde duran şey yazıdır, yazarlık değil. Defter: Bitti. Oysa benim daha çok kelimem kaldı. Su gibi. Ateş gibi.
214.60 ₺ -
Mimoza Sürgünü
Tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. Düpedüz yazıyorum. Romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. Ama ben gördüğümü söylüyorum. Neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. Yani düpedüz kinayeliyim. Eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı. Nazan Bekiroğlu’ndan yıllarca okunacak bir deneme kitabı Mimoza Sürgünü. Bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. Kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama basit bir fiyongun ucunu çekemeyen, yüce dağları aşıp da tatlı bir yamaç yolunda sendeleyen bir kalbin gücünün ve kırılganlığının iç dökümü. Aşkın ve metafiziğin, yıllarca biriktirilen hatıraların, yaratılmış her şeyle kurulan incelikli ilişkilerin izleriyle dilin büyüsünün iç içe geçtiği denemeler Mimoza Sürgünü’nde.
222.00 ₺ -
Mavi Lale Yitik Lale
Genç kuşağın başucu yazarı, Okuyanlarda tiryakilik yapan bir dil ustası. Hikayeleri, denemeleri ve araştırmaları ile kısa zamanda çok geniş bir hayran kitlesi oluşturan, okurların ellerinden bırakmadığı kitaplarıyla Nazan Bekiroğlu artık denemeleriyle de Timaş'ta. "Mavi Lale," dünün değerlerini unutmadan, bugünün değerlerini de yadsımadan her ikisinin sentezinden oluşan bir bakış açısıyla geçmişi geleceğe taşıyan bir zihnin ürünü. Bekiroğlu'nun usta kalemiyle, sinemadan edebiyata, hayattan ölüme uzanan serin ve renkli bir yolculuğa çıkarıyor Mavi Lale.
185.00 ₺ -
Son Kale
“Sizce aşk nedir?” “Kaybetme korkusu.” “Âşık oldunuz mu hiç?” “Karasevdalıyım ben!” “Adını söyleyebilir misiniz o her kimse?” “Maneviyat, ahlak, yere düşürülmeyen bayrak ve sınırları aşılamayan özgür göğsünü kendisi için siper eden topraklar…” “Yanılmıyorsam ben size aşkı sormuştum!” “Siz vatanı elinden alınıp sürgün yaşayanların hallerini görmüş müydünüz hiç?” Kahır gözlerinde donup kalmıştı. “Vatanı olmayan insanların gönül tezgâhında aşk dokunmaz…” Son Kale, Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu süreci ve tarifi imkânsız bir aşk hikâyesini odağını alarak hayatta eksikliğini duyduğumuz erdemlerin ve soylu duyguların peşine düşmeye çağırıyor okuru. Hayatta onurlu bir duruş sahibi olabilmek, kalbin kapılarını gerçek aşka açabilmek, “vatan” kavramının gerçek karşılığını içselleştirebilmek için bir davet Son Kale... Elliden fazla eseriyle nesilleri kucaklayan Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden...
199.80 ₺ -
Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetler
Benimsediğimiz örf, adet ve birçok gelenek 'aslında' nereye ait? Bu konuda İslam neler söylüyor? İslam’da kurşun dökme, ağaçlara ve türbelere bez bağlama, tütsü yakma, tahtaya üç kere vurmanın yeri var mıdır? Takke ve sarık Yahudilikten mi gelmiştir? Yahudilerin "kaka" oyunu nedir? Fatıma ananın elini nazarlık olarak kullanmak İslam’la ne kadar bağdaşır? Reiki, yoga, meditasyon ve reenkarnasyona İslam’ın bakışı nedir? İslam, uğur ya da uğursuzluk diye bir kavramı kabul eder mi? İslam, kadınların ve bekâr kızların rızası dışında istemediği birisiyle evlendirilmesini men eder. Muta nikâhı cahiliye devri adetidir. Peygamberimiz (s.a.v.) eşlerine ayaklarını yıkatmamıştır. Zaruret halinde İslam kadının boşanmasını kabul eder. İslam’da Noel, yılbaşı kutlaması yoktur. İslam nazarı kabul eder ama nazarlıkları etmez. Peygamberimiz (s.a.v.), “İslam'da taşeüm (uğursuz sayma) yoktur, tefeül (iyiye yorma) vardır.” der. Ama... Yahudi, Hıristiyan ve Mecusilerden gelen cahiliye âdetleri, İslamî kurallar doğru bir şekilde bilinmediği için hayatımızın içindedir. Bu kitapta, benimsediğimiz örf, âdet ve birçok geleneğin aslında nereye ait olduğu, bu konuda İslam'ın neler söylediği kaynakları ile Kur’an ve hadisler üzerinden aktarılmaktadır.
21.44 ₺ -
Bilgenin Aynası
Toplumsal ruh sağlığımıza ilişkin tespitler, yaşamın anlamına dair vasiyet! İçimizdeki öfke neden dinmiyor? Gülmeyi unuttuk mu? Kafayı en çok nelere takıyoruz? Nasıl korkusuz ve mutlu olacağız? Biz melankolik bir toplum muyuz? Türkiye’nin ruhsal durumuna nasıl bir teşhis koyulabilir? Hayatı boyunca on binlerce insanın ruhuna dokunmuş bir bilgenin, Prof. Özcan Köknel’in anlattıkları sağlıklı, mutlu bireyler yetiştirmek, gençleri topluma hazırlamak için özellikle ailelere ışık tutacak. 'Hocaların Hocası’ Köknel’in bireysel ve toplumsal sağlığımıza ilişkin tespit ve çözüm önerilerine kulak verin: “Keyifli ve mutlu yaşamak, 'dolu dolu' yaşamaktır. Hayatınızın anlamsız olduğunu düşünüyor ve ‘dolu dolu yaşadım’ demenin formülünü arıyorsanız, bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. Koşullarımız birdenbire değişmediğine göre, değişiklik bunlara bakışınızda, yorumlama biçiminizde olacaktır. Yaşam, mutluluğu arayış halidir. Mutluluk, insanın yaşadığı andan haz duyması, geçmişte haz duyduğu bir yaşantıyı anımsaması ya da gelecekte haz duyacağı bir yaşantıyı ümit etmesidir. Doğrunun, güzelin, iyinin aranması, elde edilmesi insanda mutluluk yaratır. Mutluluğa erişmenin tek yolu ise erdemdir. Her insan kendi erdemini yaratmak zorundadır. Her insanın kendi kişiliğine uyan amaçları olmalıdır. Bu amaçlara ulaştıkça mutlu olursunuz. Hayatın amacı mutluluk ve anlam arayışıdır."
46.90 ₺ -
Boyun Eğdim
Aşka Durdum Yanında” "Şiir güçlünün de güçsüzün de sığınağıdır. Okunmuş efsunlanmış bir edası vardır... Ve her şair birbirinden ilham alır, birbirinin gölgesi olurlar. Fakat Ebru Olur kendi gölgesini büyüterek sergiliyor şiirlerini ve böylece kendi gölgesi olan şairlerden oluyor. Kendi olarak yansıyor satırlara ve coşkulu yazıyor. İşte asıl mesele budur..." Bahaettin Karakoç Şair- Yazar "Ebru Olur, Dağlarca’nın değimiyle 'Avucunda bir mısrayla doğan' azmiyle, çalışmasıyla bu yeteneğini geliştirerek şiir dünyasında 'ben de varım!' diye gür sesiyle haykıran hüznün duyarlı şairi... Kültür toprağı bitek, yüreği ve dili atak, halleri güzel, kalemi güçlü, sözcükleri kanatlı, lirizmle şerbetlenmiş büyük umutlar vadeden genç şairimiz... Duam ve dileğim odur ki bu kemale ermiş şiirleriniz bir an önce şiir sevdalılarına ulaşsın..." Saba Çevik Eğitimci- Edebiyatçı
83.75 ₺ -
MOSSAD Dünyanın En Acımasız İstihbarat Örgütü
“Mossad; dünya genelinde faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen istihbarat örgütüdür. Çoğu kimse İsrail gibi küçük bir devletin niçin ve nasıl böyle bir organizasyona sahip olduğunu anlayamaz. Süper güç ABD’nin CIA dışında, dünyada bu kadar etkin tek istibarat ögrütünün İsrail’e ait olması aslında oldukça dikkat çekicidir.” “Mossad; tüm dünyada faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen, en korkutucu ve belki de en “etkili” istibarat örgütü... Mossad, Kıbrıs’tan Sibirya’ya uzanan Irak, Suudi Arabistan, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne Seylan üzerinden ajan sokan tek örgüt. Afrika ve Latin Amerika’ya ajan ihraç eden belalı örgüt.” Ali Kuzu’nun akıcı üslubuyla istihbarat dünyasına yolculuk yaparken Mossad’ın bilinmeyenleriyle karşılaşacaksınız
13.60 ₺ -
İmparatorluğun Gözyaşları Evladı Fatihandan
Osmanlı aile albümünde kara bir hatıra fotoğrafı olarak kalan Balkan Savaşlarının ardından elden çıkan Rumeli Topraklarında yaşanan trajedinin sonunda kaybedilen sadece toprak parçası değildi. İmparatorluğun tarih sahnesindeki son günlerininin geldiğini gösteren bu acı ve karanlık tabloda yaşananların detaylarını aşağıdaki sorularla bulmaya çalıştık. • Savaşın ilk günlerinden itibaren İstanbul’un yolunu tutan binlerce mültecinin akıbeti ne olmuştur? • İntikam hisleriyle dolu Bulgar, Sırp ve Yunan askerlerinin sivil Müslümanlara yaptıkları mezalimin detayları nelerdi ? • Silahını bırakıp kaçan, ya da koleranın pençesinde kıvranan binlerce asker ne oldu? • Kanlı Babı – Ali baskını İmparatorlukta neleri değiştirmiştir? • Balkan Hezimetinin sorumlusu Padişah’mı? Yoksa İttihat ve Terakki’miydi? • Balkan Savaşlarının çıkmasında Siyonizmin parmağı var mıydı? • 2. Abdülhamit’e yapılan suikasti kimler düzenledi? • Rumeli’nde isyan bayrağı açan Resneli Kolağası Niyazi ne istiyordu? • Siyonistler 2. Abdülhamit’e neden düşman kesildiler? • Osmanlı İmparatorluğu için “Hasta Adam” sözünü kim söylemiştir? • Balkan Savaşları önesi kurulan Gizli Örgütlerin amacı neydi? • Cevat Rıfat Paşa, Yahudileri neden idam etti? İşte bu ve buna benzer soruların cevabını bu kitapta vermeye çalıştık.
28.56 ₺ -
Küresel Para Baronu Rothschıld Ailesi
Bu Dünyanın gerçek teröristlerini karanlıklarda dağlarda aramayın, cadde ve sokaklarda da göremezsiniz. Çünkü onlar şehrin yüksek binalarının en üst katlarında binlerce dolarlık takım elbiseleriyle tepeden hep sizi izlerler… Biz de, sizleri izleyenlerin en büyüğü olan Rothschild Hanedanlığı’nın; 1700’li yıllarda Almanya’da başlayan ve içinde savaş, kan, vahşet ve para olan yaşam maceralarına aşağıdaki soruları sorarak bir göz atalım dedik; * Illuminati’nin en büyük ailesi Rothschiler mi? * ABD’nin kurucuları Yahudiler mi? * Amerikan Mührünün sırrı ne? * Dünya Savaşlarını başlatan Rothschiler mi? * Dünyadaki Merkez Bankalarının kaçı Rothschildlerin elinde? * Birleşmiş Milletler Rothschildlerin bir projesi mi? * Rothschiller, Sabatay Sevi’nin Torunları mı? * Hitler ve Stalin Yahudi Kanı mı taşıyor? * Yahudi toplama kamplarının Finansörü Rothschildler mi? * Rothschildlerin Türkiye Başkanı Kim? * Yeraltı madenlerimizi Rothschildlere kim peşkeş çekti? * 2. Abdülhamid’i Rotschildler mi tahtan indirdi? * Rothschild ailesinin soyu Hazar Türklerine mi dayanıyor? * IŞID örgütünün silahlarını Rothschildler mi sağlıyor? * Merkez Bankamızda Rothschildlerin hissesi var mı? * Türkiye Rothschildler için neden önemli? * Tarım topraklarımız yabancıların eline mi geçiyor? Osmanlının batışında onlar var. Siyasetimizde onlar var. Merkez Bankası’nda onlar var. Yeraltı Zenginliklerimizde onlar var. Bankacılık Sektörümüzde onlar var. Tarımda yine onlar var. İşte bu kitapta Rothschild Ailesi ve kirli çıkar ilişkilerini yazmaya çalıştık. Bildiklerimizi sizlerle paylaştık
22.44 ₺ -
Dünyayı Yöneten Üst Akıl Bilderberg
‘Tek Dünya’ hayali peşindeki İlluminati ve bu düzenin kurulması için çalışan Rothschild ve Rockefeller ailelerinin kurduğu vakıflardan biri de Bilderberg Grubu’dur. Bilderberg Grubu, yirminci yüzyıla damgasını vuran ve 21. yüzyılda da dünya üzerindeki sultasını daha da güçlendirme amacına yönelik yeni teoriler geliştiren, karanlık ağın sadece bir koludur. Aslında ‘Küresel Papazlar’ dediğimiz bu grup ‘Dünyayı Yöneten Üst Akıl’dır. İşte sizlere Bilderberg kitabımızda bu ‘Küresel Papazlar’ın kimler olduğunu ve ne dolaplar çevirdiklerini aşağıdaki soruların cevaplarıyla ortaya koyduk. • Bilderberg’i kuranların asıl amacı ne? • Bilderberg toplantıları neden gizli yapılıyor? • Papa’yı veto etme yetkisine sahip dünyadaki tek kişi kimdir? • Küresel papazlar kimlerdir? • Bilderberg üst akıl mı? • Tapınak Şövalyeleri ve Bilderberg arasındaki ilişki? • Bilderbergcilerin hepsi mason mu? • Bilderberg’i destekleyen vakıflar hangileri? • Avrupa Birliği’ni kuran Bilderberg mi? • Bilderberg’in icadı olan para birimi hangisi? • Çin, Bilderberg’e neden davet edildi? • Küresel hükümet mi kuruluyor? • Rockefeller’in hayali ne? • Bilderberg toplantılarında konuşulanları açıklayanlar öldürülüyor mu? • Bilderberg ülkemizde kimleri başbakan yaptı? • Türkiye’den konferanslara kimler katıldı? • Bilderberg hangi Türk hükümetini göreve getirdi? • Merkez Bankası’nın hangi başkanı Bilderberg için çalıştı? • Bilderberg’e Müslüman dünyası neden soğuk bakıyor? • Bilderberg’in Türkiye sorumlusu kim? • Bilderberg’de Türkiye’ye biçilen rol nedir?
74.80 ₺ -
Kamus-ı Türki Küçük Boy Yeni Dizgi
Lügatlar lisanın hazinesi mesabesindedir. Zira lisan, insanın ifâde-i merâm için bir araya getirdiği kelimelerden ibarettir…” ifadeleriyle başlar Şemsettin Sâmi, klasikleşen eserine. Ancak maalesef ki hazinelere bile bazen gereken önem gösterilmemektedir. Sami’nin iki yıl gibi kısa bir sürede hazırladığı, Sultan İkinci Abdulhamid Han’ın tahta çıkışının 25. senesine ithaf olunarak 1901 yılında ilk defa İkdam gazetesi tarafından basılan eserin yeniden gözden geçirilme vakti çoktan gelip geçmişti bile. Devri için en geniş çaplı Türkçe kamus olma özelliğini taşıyan bu eser ilginçtir ki hak ettiği saygıyı görmemiş ve yüz yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen yapılan ilk baskıdan fotokopi yöntemiyle çoğaltılarak tekrar tekrar basılmış, hali hazırda piyasada kopyalanmış baskıları bulunan kamus, sağlıksız kopyalama yüzünden silinmeye yüz tutmuş, yazıları yer yer okunamaz hale gelmiştir. Bu çalışmada mevcut okuma problemini izale etmek ve eseri daha kullanışlı hale getirmek için bütün eseri baştan aşağı yeniden dizerek, okuma kolaylığı sağlayan renklendirmeler yapılmıştır. Buna ek olarak zaman zaman verilen yabancı kelimeler, asıl kaynaklardan kontrol ederek aslına uygun olarak tashih edilmiştir.
420.00 ₺ -
Türk Tarihinden Yapraklar
Türk Tarihinden Yapraklar, Yılmaz Öztuna'nın 1968'te İstanbul Radyosu'nda yaptığı konuşmalardan oluştu. Her konu, bir konuşmadır. 1969'da Millî Eğitim Bakanlığı'nın 1000 Temel Eser serisinin 11. kitabı olarak basılıp 20.000 tiraj bir haftada satıldı. 1992'de Millî Eğitim Bakanlığı'nca Türk Klasikleri serisine alındı ve bu serinin 17. kitabı olarak basıldı. Şimdiye kadar 5 baskıda 58.000 tiraj yapan Türk Tarihinden Yapraklar artık klasiklerimiz arasına girmiş bulunuyor. Osmanlı ağırlıklı olmak üzere 2.200 yıllık tarihimiz içinde tam bir gezintidir.
165.00 ₺ -
Devlet Gibi Düşünmek
Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan “Kardeş Katli” meselesi, II. Murad’ın tahtından feragat ederek geride durması, Yıldırım Bayezid’in ölümü sonrası başlayan 11 yıllık taht savaşı gibi benzeri birçok olayın “Neden ve Niçin”ine verilen mesnetsiz cevap ve şiddetli itirazlar “Devlet gibi düşünmek” kavramının günümüzde tam olarak anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır. Bu eserde, Osmanlı’nın Kuruluşundan, Son Osmanlı Sultanı Vahiduddin’e kadar geçen sürede “Devlet gibi düşünmek” kavramını tarihten örneklerle günümüz insanına yakınlaştıran Nilhan Osmanoğlu, padişahların evlilik politikalarını, devşirme sistemini, Osmanlı’da saltanat nâibeliğini, hânedan üyelerinin vakıf faaliyetlerini, sanat ve edebiyat ile iştigallerini ve daha birçok konuyu farkındalık oluşturacak bilgiler ışığında okuyucuya sunmaktadır. Bu kitaptan sonra kafanızı kurcalayan sorulara başka bir bakış açısı geliştireceksiniz.
35.00 ₺ -
Rilkenin Romanında Motifler
Şairin, Rilkeyle bağlantısının en belirgin örneği üniversiteden mezun olmak için hazırladığı bitirme tezidir.Tezin yazılış tarihi 1971 yılıdır. Zarifoğlu artık mezun olmak ister. Bunun için de bir bitirme çalışması yapmak zorunda kalır. Böylece Rilkeyle yakınlığını kullanır ve tezini bu Alman şairin bir eseri üzerine yazmaya karar verir.Zarifoğlunun, fikirlerini ve sanatını önemsediği bir şairin eserleriyle ilgili tez yazması şaşırtıcı değildir. Fakat ilginç olan o ki tezin konusu olarak kendisi gibi bir şair olan Rilkenin şiirlerini seçmez. Bunun yerine onun tek romanı olan Malte Laurids Briggenin Notlarına odaklanır. Bu seçimin asıl sebebi nedir? Bu soruya net bir cevap vermek ne yazık ki imkansız. Ancak görünen o ki Zarifoğlu bu romanı, Rilke, karakter Malte aracılığıyla bizzat kendisini anlattığı için seçmiştir.
74.80 ₺ -
Radyo Oyunları
Cahit Zarifoğlu'nun vefatından kısa bir süre önce el yazısıyla yazmış olduğu ve hiçbir yere göndermediği anlaşılan üç kısa oyununun adları Deve ile Uçuç Böceği, Cırcır Böceği ile Kaplumbağa, Vişne Reçelli Ekmek'tir. Zarifoğlu'nun radyo oyunları okunduğunda şiirinde kullandığı yansıtma yöntemini radyo oyunlarında da sürdürdüğü kolayca fark edilir. Cahit Zarifoğlu'nun şiirinde, hikâye, roman, günlük ve çocuk kitapları anlatılarında yansıtma yönteminin bilinçli bir tercih olduğu burada da tekrar edilebilir: Cahit Zarifoğlu'nun toplam edebiyatı, metafizik bağlamda bir iç gövdede doğar ve dışa açılır; şiiri, hikâyesi, günlük-roman anlatısı ve radyofonik oyunları da yansıtma yöntemine dayanır. Zarifoğlu, radyo oyununda gerekli olan dramatik dili, metinlere yalın biçimde yansıtır. Bu yönüyle, radyo oyunlarının dayandığı 'konuş ki seni seyredeyim' benzetmesine uygun metinlerdir radyo oyunları. Vişne Reçelli Ekmek ile beş bölümlük çocuk oyunu taslağı ve yetişkinler için tasarladığı Muzip Hancı ve Üç Çoban oyunu taslaklarının dışındaki bütün radyo oyunlarının kahramanları çoğunlukla hayvan tipleri ağırlıklıdır. Fantastik türde en gelişmiş radyo oyunu örneği ise Katıraslan'dır. Cahit Zarifoğlu'nun radyo oyunlarında tipler çocuk kitaplarındaki kahramanlara benzer ve yaşları büyük çocuklar gibi bakarlar dünyaya. Zarifoğlu'nun radyo oyunları zekice düzenlenmiş ve oyuna dinleyiciyi dahil eden sözel zekâ oyunlarıdır.
88.40 ₺ -
Okuyucularla
Cahit'in bu kitapta toplanan değerlendirmelerini okuyucu belki üç-beş saatte okuyup bitirecektir. Bu değerlendirmelerin yayınlandığı tarihteki aktüel süreç dikkate alınmazsa onların etkisi hakkında kesin bir fikir edinmek mümkün olmayabilir. Düşünülsün ki, her sayıda okuyuculara verilen cevaplar en az 1 ay boyunca aktüalitesini ve etkisini sürdürmektedir. Oradaki nüanslar üzerinde o değerlendirmelerle ilgili aktüel zamanı içinde şifahi yorumlar yapılmakta ve o cevaplar muhataplarını bir anlamda yoğurmaktadır. Buradaki muhatap yalnızca kendisine hitap edilen kimse değil; derginin bütün okuyucularıdır. Cahit genelde gerek genel olarak sanat üzerine gerekse kendi şiiri üzerine konuşma hususunda ketum davranırdı. Bu değerlendirmeler, bir bakıma Cahit'in poetikası olarak da ele alınabilir. Bu değerlendirmelerin üslubu Cahit'in kişiliğini de bir ölçüde yansıtır diyebilirim: Onun fikrini açıktan, cesaretle ve içinden geldiği gibi söylemesi; yerine göre pervasızlığı, fakat daima kendisi olarak kalma eğilimi... Ne var ki, bu eğilim asla zorlama ve yapay değildir. Şiirlerinde ve öteki yazılarında olduğu gibi bu değerlendirmelerinde de onu ne ise o olarak görürüz. Bu bakımdan bu değerlendirmelerin bir kitapta toplanması bize Cahit'i daha yakından tanıma imkânı verecektir. Cahit'i anlamamıza, hatta şiirine nüfuz etmemize katkı sağlayacaktır.
210.80 ₺ -
Romanlar
Lagman vilayetinin güney-batısındaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım. Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpınan suların yakınında, onların seslerini duyarak . - Büyük lagman suyu, taa aşağılarda, büyük şelaleyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla ucurumların kenarına doğru gidişimiz bundan.Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da. Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların üzerine sarkmakta olan çelik gibi kayalarla döşeli uçurumlar işte bizim tabiatımız. Nil vadisi buharlarını yayarak alabildiğine bir genişlikle suyunu akıtır. Şehre yaklaştıkça ağzı genişler suyun. Ve yucağına dışarı çıkararak ve daha da genişleyerek denize kavuşur.Binlerce millik bir koşunun sonunda, Afrika suyunun tuzlu suyla kaynaşması, ancak tarihi bir dikkatle etrafına bakmasını bilenlerin duyabildği bir çığlık gibi duyulur.Bunun dışında her şey insanların çıkarıp yaydığı sıcak, çapraşık ilişkilerin bir hercümerci sayılır. Çocuklar doğar, insanlar azarlanır, kuşlar saçaklarda baygın durur, meydanların girişleri tıkanır, sokaklar insan kalabalığı altında ezilir...
142.80 ₺ -
Bu Böyledir
Hep beni yazdın. "Mağlupken ordu, yaslı dururken bütün vatan". Şu sırıtkan tavşanı kurşunlayıp yeni bir sayfa açayım. Benim Kronolojimi biliyor musun sen? Lunapark`ın neonları, florasanları geceyi gecelikten çıkarıyor. Işığın beyazın mor, mor kızılı, yer yer çilek kırmızısı karışıyor. Boşluğa doğru sandalyeler uçuyor. Yeşil-beyaz sandalyeler. Neredeyse uçan daireler.
75.00 ₺ -
Aynalar Koridorunda Aşk
"Binlerce aşk romanı yazılmış aşkın romanı yazılmamıştı." Aynalar Koridorunda Aşk, romanın vaatlerini genişletiyor. Ateşe pervane ruhlar, daha ne kadar kül olmadan aynalar koridorunda yürür? Kendi varlığımızın labirentinde kaybolmuşken, kim bize çıkışı gösterir? Bir başkasının dünyasında var olma çabası, bir çift göz bebeğinde yansıma arzusu, bizi nerelere sürükler? Elimizi tutacak bir el arıyoruz ümitsizce, o el bizi ne kadar taşıyabilir? Aradığımız cevap, çoğu zaman sormayı en son düşündüğümüz kişide gizlidir. O kişi kim? Dr. Mavi, bir psikiyatrist. Beyaz, yaşlı bir yaşam. Kırmızı, Sarı ve Gri, ruhumuzdaki acıların farklı renkleri. Mustafa Ulusoy her birimizin ruhunun röntgenini çekiyor. Bize, bizim sorunlarımıza, kalp kırıklıklarımıza, çıkmazlarımıza, çaresizliğimize, isyanımıza, arzularımıza, ruhumuza dokunuyor. Yürekten gelen ve içimize akan satırlarda, bu dünyada insan olarak var olmanın bedelini sorguluyor. Aynalar Koridorunda Aşk'ı okuyunca Aşka dair ne kadar az şey bildiğinizi keşfedecek ve soracaksınız: "Bir insan bir başkasının kalbini doldurabilir mi?" Bu roman aşkı kaybedip kendini bulanların hikâyesidir.
164.25 ₺ -
Zindan Hatıraları
Bu kitaptan, yeryüzünün tağutlarının, Allah ve İslam düşmanlarının, Allah'ın dinine sarılıp Kur'an'ın gösterdiği istikameti yol edinenlere reva gördükleri zulüm ve işkencelerden bir kesiti, Zeynep Gazali'nin başına gelenleri dehşetle okuyacaksınız. Sırf "Rabbim Allah'tır" dediği, Allah Teala'nın gösterdiği istikamette yürüdüğü, tağutların kirli saltanatlarına teslim olmadığı için bir müslüman kadının başına gelen dehşet verici işkenceleri, tüyleriniz diken diken olarak okuyacak; İslam için nelere katlanılabileceğini göreceksiniz.
78.00 ₺ -
İsyan Günlerinde İstanbul
“Sultan'ın yaşaması Jön Türklerin ölümü demekti. Ya birinin ya da diğerinin tarih sahnesini terk etmesi gerekiyordu ve Jön Türkler bu kez işlerini şansa bırakmayacaklardı.” - Sir W.M. Ramsay - 31 Mart İsyanı, modern Türkiye tarihinin en önemli kırılma noktalarından birini teşkil eder. 33 yıl iktidarda bulunan Sultan 2. Abdülhamid tahttan indirilir. Bu isyanın bastırılması ile birlikte artık Osmanlı yönetiminde bir daha eski usullere geri dönülemeyeceği ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin gücü ortaya konulmuş oldu. Tam da o isyan günlerinde Anadolu'da arkeolojik araştırmalar yapmak için yola çıkan arkeolog Sir W.M. Ramsay, eşi ve kızı ile birlikte bir anda kendilerini imparatorluğun başkentinde tehlikeli bir iktidar oyununun ortasında buluverir. Ramsay ailesi, bu 17 günlük maceraları boyunca İstanbul'un pek çok farklı yerini ziyaret edip pek çok farklı kişilerle görüşme imkânı bulur. Bu ziyaretlerinden ve görüşmelerinden edindikleri bilgileri günü gününe kaydederler. Sir Ramsay daha sonra bu notları bir araya getirerek modern Türk tarihi için paha biçilemez bir kaynak eser ortaya koyar. Mümkün olduğunca 31 Mart İsyanı hakkında farklı bakış açısına sahip kişilerin izlenimlerini de eserinde yansıtmaya çalışan Sir Ramsay, isyan günlerinde İstanbul'un ayrıntılı bir fotoğrafını çekerek o çalkantılı zamanları bu günlere taşır. 31 Mart İsyanı’ndan sonra Osmanlı topraklarında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
140.60 ₺ -
-
-
Kalp Zamanı
Her şeyin bir zamanı var, kalbin de. Yağmurların, güneşin, rüzgârın bir zamanı var. Kalbin zamanı var. İçten bir şekilde konuşmanın, ötekini can kulağıyla dinlemenin bir zamanı var. Elinizde tuttuğunuz kitap söyleşilerden oluşuyor. Aslında her cevap bir başka soruyu çağırır. Hayat durmaksızın kendimize sorduğumuz sorulardan ibaret. Kimim ben? Neyin bir parçasıyım? Varlığın neye hizmet ediyor? Bu dünyada var oluşum neyi değiştiriyor? İnsan bu sorulara en tatminkâr cevapları, kalbin zamanından konuşarak verebilir. ‘Birinin acısını dindirebileceksem izin verin hemen yapayım bunu’ demiş bilge bir adam, ‘zira bir daha buradan geçmeyebilirim’. Şehrin insanı kalbi dinlemeli. Kalbi olanı dinlemeli çünkü, ‘sadece hüznü vardır kalbi olanın’. Kemal Sayar şehir insanının gönül yorgunluklarını, ruhların gizli yaralarını ilaçlardan önce kelimelerin sağaltacağına inanan bir psikiyatrist. Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı ise “Leyla’dan Geçme Faslı”, “Yaşama Ödevi” ve “Kalpten Kalbe Bir Yol” duraklarından geçen, Sayar’ın ruhu kanatlandıran kelimeleriyle çoğalıp büyüyen bir nehir adeta. Hayatın harcına bir dost nefesinin çağrısıyla biraz daha merhamet ve umut katmaya hazırsanız, şimdi şehir için kalp zamanı…
22.20 ₺