-
Kaderin Çağırdığı Yerdeyim
Mazisini oğlundan gizleyen bir baba… Geçmişin sırlarını öğrenmek isteyen bir genç… Yıllar önce hayata veda eden bir anne… Daralan çemberler, ortaya saçılan sırlar ve hiç beklenmedik bir son… Ahmed Günbay Yıldız, okurlarını yine derinden etkileyecek bir roman...
259.00 ₺ -
İlim Yolunda Sabır Pratik Baskı
İlmin anahtarı sabırda saklıdır. Âlimler, bu anahtara ulaşmak için bıkıp usanmadan her türlü zorluğa katlanarak ilmi kendilerine yoldaş edinmişlerdir. Seyahat ederek, sıkı çalışarak, uykusuz kalarak ilim arayan her âlim, ancak bu zahmetinin sonunda başarıya ulaşabilmiştir. Abdulfettâh Ebû Gudde’nin bu eseri, ilim uğruna gayret sarf eden, yaz kış, gece gündüz demeden kendilerini ilme adayanların hayatlarından örnekler sunmaktadır. Bu örnekler, öğrenme azminizi artıracak, hedeflerinizi yükseltecek, kalplerinizi aydınlatacak, engellere karşı sabretmenizi sağlayacaktır.
81.40 ₺ -
Issız Evin Kedisi
İntikam ateşiyle kararan kalpler, kendileriyle beraber etraflarını da siyaha boyarken yakıp yıktığı gönülleri umursamaz. Ancak sevgi öyle bir güçtür ki yol arar, imkân arar ve ışığa, aydınlığa doğru büyümeye devam eder. Evlilik hayalleri kuran Berinay, tertemiz duygularının bir intikam ateşine kurban edildiğini öğrendiğinde tüm dünyası yıkılır. Yıllar sonra başka biriyle evlenip anne olduğunda, kin güttüğü o ailenin kızı ile kendi oğlunu bu kırık hikâyenin kahramanları yapmaya karar verir. Berinay’ın karşısında iki yol vardır artık: ya intikam hissine teslim olup iki masum hayatı da beraberinde sürükleyecek ya da geçmişin acı hatıralarını orada bırakıp yoluna devam edecektir. Peki bambaşka yollardan gelip kırık bir hikâyenin başkahramanları olan Belgüzar ve Saltuk Buğra, bu intikam döngüsü karşısında nasıl bir hayat duruşu sergileyecektir? Ahmed Günbay Yıldız, hayatın en ince noktalarından insan hikâyeleriyle okurlarına rehber olmaya devam ediyor.
199.80 ₺ -
İstihbaratın Kısa Tarihi Gölge Oyunu
İnsanoğlu, tarih boyunca hep ötekileri merak etmiş ve onlar hakkında bilgi sahibi olmaya gayret etmiştir. Bu nedenle istihbaratın ortaya çıkışı insanlığın başlangıcına kadar götürülebilir. Her topluluk kendi varlığını korumak ve diğerlerine üstünlük kurmak için ötekiler hakkında bilgi sahibi olmaya ve onların teşebbüslerini engellemeye çalışmıştır. Dolayısıyla tarihin her devrinde istihbarat ve istihbaratçılar toplumların vazgeçilmez bir parçası olagelmiştir. İlkin Başar Özal, kaleme aldığı İstihbaratın Kısa Tarihi / GÖLGE OYUNU isimli çalışmasıyla istihbarat tarihine ait bilgi yumağını adeta hallaç pamuğu gibi elden geçiriyor. Fırat Nehri’nin kıyısında bulunan antik dönemden kalma bir kil tablet hangi istihbarat olayını aydınlatıyordu? Asurluların kurduğu ticaret merkezlerinin istihbarat faaliyetleri ile ne ilişkisi vardı? Roma, Yunan ve Pers medeniyetlerinde istihbaratın önemi neydi? Üç semavi dinin Peygamberleri inananlarını korumak için hangi istihbarat yöntemlerine başvuruyordu? Kardinal Richeliu’den Casanova’ya modern öncesi dönemde Avrupa’daki istihbarat mücadelelerinde neler yaşandı? Amerikan İç Savaşı’nda kadınların ve zencilerin rolü neydi? Fransa’daki Dreyfus Meselesi’nin istihbarat tarihindeki önemi neydi? Birinci Dünya Savaşı’nda ne tür istihbarat mücadeleleri yaşanmıştı? İstihbarat tarihi açısından İkinci Dünya Savaşı’nın önemi neydi? Soğuk Savaş sürecinde istihbarat faaliyetlerinin ulaştığı nokta neresiydi? 21. yüzyılda istihbarat faaliyetleri hangi noktaya evirildi? İlkin Başar Özal, bu soruları İstihbaratın Kısa Tarihi / GÖLGE OYUNU kitabıyla cevaplıyor ve tarih boyunca perde arkasında kalan faaliyetlere ışık tutuyor.
203.50 ₺ -
Kaybolan Tarihin Peşinde
Kaybolan Tarihin Peşinde ismini verdiği sosyal medya hesaplarıyla milyonların tanıdığı bir isim "Mehmet Dilbaz" Bu platformda imparatorluk coğrafyasının bilhassa son payitaht İstanbul’un zaman içinde nasıl bir dönüşüm geçirdiğini gösterdiği fotoğraflarla hazin ve hüzünlü hatıralarla anlatıyor. Yine Kaybolan Tarihin Peşinde ismiyle hazırladığı çalışmasıyla bu kez not defterini okuyucuyla paylaşıyor. Bir cami, kasır, türbe, han, mezar taşı, eski bir çınar, çeşme, geçmiş zamanı hayal ettiren manzara ve isimle, üstünde sallanan ve bütün çizgilerine hasret sindiren incelikli vakitlere pencere açıyor. Teşkilat-ı Mahsusa’nın fedaisi Yakup Cemil nerede kurşuna dizildi? Hangi konsolosluk binası Osmanlı mezarlığının üzerine inşa edildi? Kâğıthane sarayları hangi dönemde yağmalandı? Hangi Osmanlı mezarlığının üzerinde konser alanı var? Mezarında rahat bırakılmayan Mevlevi Şeyhi kimdi? Hangi Mimar Sinan eseri yıkılıp yerine benzin istasyonu yapıldı? Ünlü sanatçı Safiye Ayla’nın çocukluğunun geçtiği yetimhane aslında hangi saraydı? Bu kitapla, Tanpınar’ın “Kaybolan şey, bir hayat tarzı bütün bir dünyaydı…” diye andığı ‘ikinci zaman’a yolculuklara çıkacaksınız. Ve İstanbul’un nasıl bir masal kuşu olup, avuçlarımızda uçup gittiğine şahit olacaksınız
148.00 ₺ -
Osman Gazi Okay Tiryakioğlu
Ertuğrul Gazi döneminde süren barış ortamından sonra Türk’ün kılıcını düşmana sallayan, yakınlarının üzerine gölge yapan eli kesen, mevzu Kayı olduğunda amcası Dündar Alp’in dahi ihanetine aman vermeyen bir yiğidin hikâyesi bu… Moğolların varlığına rağmen karşısına dizilenlerin yine en çok korktuğu Osmanlı’nın doğuşu… Yayılmaya başlayan Kayı boyunun karşısına çıkan onca farklılık selamla karşılanırken namertliğe karşı acımasızlığına şahit olduğumuz Osman Gazi’nin yazdığı destansı tarihin ilk adımları… At üstünde gösterdiği hüner, düşman karşısında gösterdiği cesaret, hısım karşısında gösterdiği sabır ona koca bir çınar bağışlıyor… Türkiye’nin en çok okunan tarihi romanlarının yazarı, eserleri Arapça, Azerice, Endonezce ve Boşnakçaya çevrilen, okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu, Osmanlı’nın Söğüt’te başlayan kuruluş hikâyesinin baş kahramanı Osman Gazi’yi anlatarak tarihin sayfalarını yeniden aralıyor. Osman Gazi-Çınarın Gölgesinde... Bir kuruluş destanını hakkını vererek okumak isteyenler için… Kitaptan Alıntılar *"Savaşta kazanan değil, kurtulan kazanır." *Osman Gazi, okçularını, taarruz grubu üzerine yönlendirmekte gecikmedi ve saldırı emrini vermek için öne çıktı, "Şahlarım, Şahbazlarım, Yiğitlerim, Erlerim, Erenlerim! Kafirlere gaza niyetine! Bismillahi, sübhanellezi sahhara lenâ hâzâ! Urun haaa! Koman!” *“İster gasp de, ister fetih... Senin gibi düşünenler de olabilir, benim gibi düşünenler de. Yarınki nesillerin içinden bana barbar diyen de çıkacak, kahraman diyen de. Ama şunu iyi bil ki, hiç umurumda değil. Biz bir varlık mücadelesi veriyoruz. Kayı boyu ya yaşayacak ya da büyük beylerin nüfuzları altında eriyip gidecek." *"Barış, onun için savaşmaya hazır olanlarındır."
277.50 ₺ -
Antikacı
Romanları ve oyunculuğu ile Türkiye’de ve dünyada büyük ilgiyle takip edilen Bahadır Yenişehirlioğlu bu kez şaşırtıcı bir romanla çıkıyor okurlarının karşısına. Her şeyi geride bırakıp çekip gitmek kolay mı? Kurmak için yıllarca uğraştığı düzeninden bir çırpıda vazgeçebilir mi insan? Geride bıraktıkların ne olacak? Sorumluluklarını ne yapacaksın? Gözünün içine muhabbetle bakanlar ne yapacak sensiz? Peki ya hayallerin? Gerçekten yaşadığın hayatı istiyor musun? Bu kısacık ömrünü başkalarının istediği gibi mi sürdüreceksin? Benliğini bulmak için hiç mi uğraşmayacaksın? Gidebilirsen eğer, gittiğin yerde seni neler bekler? Gidemezsen kimdir aslında bunun sorumlusu? Üsküdar’ın sırtlarından İstanbul’u sessizce izleyen o ev, içinde Antikacı Cemil Bey’in hikâyesiyle birlikte neler barındırır? Dün ve bugün arasında geliş gidişlerle ilerleyen hayat insanı sonunda nereye çıkarır? Bir yanıyla babasının izdüşümü bir yanıyla onunla hesaplaşması bitmeyen bir karakter olan Cemil Bey’in yaşadığı esrarengiz bir geceyle bütün hayatı adeta yeniden kurulur. Belki aradığımız şey, bakmaya hiç cesaret edemediğimiz yerdedir. Bahadır Yenişehirlioğlu, Antikacı‘da sarsıcı bir kendiyle hesaplaşma hikâyesini bir Türkiye panoraması üzerinden ustalıklı bir kurgu ve etkileyici bir üslupla anlatıyor. Kitaptan Alıntılar "O yanmak üzere bir kandildi ateş yoktu." “Hayalleri gerçekleştirememe hissi. Merak hissi. Korku hissi. Hepsi insanın hayatına öyle bir çakılır ki zaman keskin iki dişlinin arasında kıyılır durur. Kurtuluş, sadece kapıyı aralamakla mümkündür.” "Kendini aramayan insanın ceset kutusundan ne farkı var?" “Kötülük yapmamış kişi iyilik yapamaz ki!" "Hiçbir şey yeniden başlamıyordu. Hiçbir şey dışarıdan gelmiyordu. İçerde olanın hareketiydi bu. “Yolda olmak; yol olmak, yoldaş olmakla bütünleşip tek bir bütün olmak değil midir? Yolda olmak gerçeğin peşinde olanın evidir. Yolda yürümek hikmet aşkıyla hakikate yürümektir. Yolda olmak bir bakıma da hedefe ulaşamamaktır. Çünkü hedefe ulaşmak yolu bitirir, yolun bitmesi de yaşamı bitirir. Hikmetin sırrına ermek istiyorsa bir insan daimî arayış ve yaşamın içinde olmalıdır.”
185.00 ₺ -
-
İrade Terbiyesi Midi Boy
Cemil Meric'in "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." diye tarif ettiği "İrade Terbiyesi" ilk yayımlandığı tarihten itibaren pek çok dile çevrilmiş ve tembellik, isteksizlik gibi huylardan kurtulmak isteyenlerin başucu kitabı olmuştur. Kitapta bilhassa gençlere ve zihnini kullanarak çalışanlara hitap eden Fransız profesör kendi hayatından aktardığı örnekleri ve başka düşünürlerin tespitlerini de kullanarak insanın irade zayıflığıyla nasıl mücadele etmesi gerektiğini anlatıyor. Prof.Dr. Ali Fuat Başgil Gençlerle Başbaşa kitabında şöyle demektedir: "Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Aix-Marseille Üniversitesi rektörü Jules Payot'un "İrade Terbiyesi" adlı kitabı İdi. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım, ihtiyar bir meşenin dibine oturarak “İrade Terbiyesi”ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım. Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyordum."
37.50 ₺ -
Kayı XI Elveda
“Facialara ve olaylara kalkan olamadım ise de paratoner vazifesi gördüm. Bütün musibetleri üzerime çektim. Kendimi feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım.” Sultan Vahideddin Söğüt’te coşkuyla başlayan Kayı boyunun 6 asırlık hikâyesi İstanbul’da hüzünle sona eriyor… Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, KAYI XI: Elveda kitabıyla okuru Osmanlı İmparatorluğu’nun son nefesini verdiği en zor yıllara götürüyor. • Afrika’daki son Osmanlı toprağı Trablusgarp’ın elden çıkışındaki gafletler nelerdi? • Balkanlarda tek kurşun atılmadan terk edilen dört asırlık yurtlar nerelerdi? • Osmanlı Devleti’ni I. Cihan Harbi’ne kimler, nasıl soktular? •Türk tarihinin en hazin harekâtı Sarıkamış’ta neler yaşandı? • Araplar Osmanlı’ya ihanet etti mi? • Filistin toprakları nasıl elden çıktı? • Çanakkale ve Medine’de verilen destansı mücadele… • İngiliz ve Siyonistlerin Osmanlı’yı parçalamak adına kurdukları büyük oyun… • Vahideddin Han ülkeyi kurtarabilme adına nasıl bir mücadele verdi? • Mustafa Kemal’le araları neden açılmıştı? • Vahideddin Han, hain miydi? Vatanı satmış mıydı? Neden yurt dışına çıkmak zorunda kaldı? • 623 yıllık kudretli tarihin en acı skandalı nasıl yaşandı? Ve daha birçok sorunun cevabı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in kaleminden KAYI XI: Elveda kitabında…
236.80 ₺ -
-
Çocuklarımızla İtişmeyelim İletişelim
Bebekler doğar, büyür ve konuşmaya başlar! ‘Dişimi fırçalamıcammm’ der! ‘Ödevimi yapmıcaamm!’ der! ‘Yalnız başıma uyumıcammm!’ der. ‘O yemeği yemicemmm!’ der. ‘Okula gitmicemmm!’ der. ‘Beni hiç anlamıyorsunuz!’ der. Peki çocukların bu cümlelerine karşılık ana babalar neler söyler? Bağırmayan Anneler kitabının yazarı Hatice Kübra Tongar, 0-18 yaş arası çocukların sıklıkla kurduğu kriz cümlelerine doğru iletişim teknikleriyle çözüm önerileri sunuyor. Aile içi krizler yerini huzur ve sükûnete bırakıyor. Çocuklarımızla İtişmeyelim İletişelim! Çünkü insanlar konuşa konuşa anlaşırlar…
187.60 ₺ -
Serdengeçti Geldi Geçti
1955-1960 yılları arasında sabahtan öğlene kadar fakülteye gidiyor, öğleden sonraları hemen hemen her gün vaktimi Serdengeçti yazıhanesinde geçiriyordum. Oraya, çok çeşitli kişiler geliyordu. Bazen hiç bilmediğim, duymadığım, okumadığım konular konuşuluyor, tartışılıyordu. Osman Yüksel de çok nüktedan bir kimse idi. Nükteler, onda bir Akdeniz bereketiyle sıradaydı. Anlattıklarını yazıyordum. Doğrusu bu kitapta okuyacaklarınız ondan dinlediklerimdir. Osman Yüksel, Türkçü-Turancı düşünceler içinde yaşayan bir kimse idi. Şiddetli ölçüler içinde bir antikomünistti. Mücadeleci bir mizaca sahip olduğu için Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin son sınıfında okurken fakülteden kovulmuş, sıkıyönetim mahkemesine verilmiş, tabutluklarda büyük çileler çekmişti. Bütün suçu, komünizme karşı olmak, Anafartalar’daki Adliye binası önünden Ulus Meydanı’na kadar komünizmi tel’in eden cümleler atarak yürümek, sonra Ulus Meydanı’nda İstiklal Marşımızı söyleyerek dağılan fakülteli arkadaşlarıyla birlikte olmaktı.
29.40 ₺ -
-
Rehnuma Eğitim Rehberi
Osmanlı'da sıbyan eğitim dersleri ve usulleri Selim Sabit'in sıbyan eğitim metotları Osmanlı ve günümüz merasim örnekleri Bir dersin işleniş aşamaları Okul öncesi talim terbiye Disiplin ve mesuliyet Çocuklarda uyum ve davranış bozukluklukları Anne ve eğitimcilerden yaşanmış hikayeler
175.00 ₺ -
Sultanı Cihan Abdülhamid Han
Kimi "Kızıl Sultan" dedi, kimi "Ulu Hakan"; Sultan II. Abdülhamid, "ifrat" ile "tefrit" arasında kaldı. Hâlbuki o, bütün tanımlamaların ve yakıştırmaların dışında, sadece devletini korumaya çalışan, bunu yaparken de sürekli ihanetlerle, suikastlarla karşılaşan, buna rağmen çok zor bir dönemde en zor görevi 33 yıl fasılasız sürdüren "Son İmparator"dur! Temelde kendisi gibi inanan insanların bile hışmına uğramış, o "devlet" derken "hürriyet" diyenler tarafından hırpalanmıştır. Derme-çatma "Hareket Ordusu"nun İstanbul’u kuşatması karşısında "Kardeş kanı dökülmesin" diye tahttan çekilmeyi kabul etmesi bile tam manasıyla anlaşılamamış. Bir taraf "korktu-bıktı-kaçtı" derken, diğer taraf "kişisel fedakârlık yaptı" demiştir. Biz ise muhaliflerinin ve taraftarlarının öne sürdükleri gerekçelerle ona/zamana bakıp hiçbir hüküm vermeden onu ve zamanını okumaya/anlamaya çalıştık. Günümüzü kavramak için bu bir zarurettir.
127.50 ₺ -
Fatihten Bugüne Mektuplar
Asırlar öncesinden günümüz gençlerine Fatih Sultan Mehmed'in sesi ve nefesiyle bir mektup gönderiliyor. Bir davanın heyecanı ve gayretiyle Oğuzhan Gürhani yeni kitabını kaleme alıyor. Bu kitabında gençliğe şairane bir üslupla Fatih Ata'dan mektuplar kaleme alıyor. Kaleme alınan bu mektuplarla gençlere bir fikriyat verilmeye; düşünce yapılarına, fikir ufuklarına bir nebze de olsa katkıda bulunulmaya çalışılıyor. Gençlere; Geleceğe nasıl bakılması gerektiğini, Başarılı ve önde olmak için neler yapılması gerektiğini, Yeni zamanın şartlarında eski ihtişamın nasıl yakalanabileceğini, Zorluklar karşısında nasıl davranılacağını, Gayretin, azmin ve sabrın ne yaman bir yardımcı olduğunu anlatan Fatih'ten Bugüne Mektuplar kitabı dikkatleri çekecek türden.
48.75 ₺ -
Bırak ve Rahatla
Bazen öyle anlar olur ki duygularımızı yönetemeyiz… Duygularımız bizi yönetir… Öfkemizle baş etmekte zorluk çeker; sevdiklerimizi kırar, incitir, sonra pişman oluruz… Kaygılarımız yaşamımızı esir alır; adım atmakta zorluk çeker, kararsızlıklar yaşarız… Sabah uyandığımızda ‘iyi bir gün geçirmeye’ niyet eder; günü iç daralmaları ile kapatırız… İyi düşünmek yetmez; iyi hissetmekte zorluk çekeriz… İç seslerimiz bir türlü susmaz; hayata tebessüm edemeyiz… Bir telaş, bir acelecilik içinde yaşar; yeryüzünü kendi gözlerimizle seyredemeyiz… Ve tüm bunların değişmeyeceğine inanır, kalitesiz bir yaşama kendimizi mahkûm ederiz… Halbuki, duyguların zarara uğramış yanlarını onarmak, onarılmış duygularla bir iç genişliği içinde yaşamak mümkündür… Değersizlik hislerimizden, yetersizliklerimizden, güvensizliklerimizden ve içimizde yıllar boyunca birikmiş tüm hoşnutsuzluk duygularından arınabilir, ruhsal özgürlüğümüze yeniden kavuşabiliriz… Adem Güneş,Bırak ve Rahatla’da kendimizi nasıl onarabileceğimizi anlatıyor… Altı haftalık bir program içerisinde ‘Duygusal Farkındalık Eğitimi’ sunuyor… Peki ama nasıl? Telaşlı yaşamı bırakıp biyolojik ritmi düzenleyerek ‘sakinliğe’ erişmek… Bastırılmış duyguları bırakıp ‘ruhsal özgürlüğü’ hissetmek… Kaygılı bedeni bırakıp ‘iç genişliği’ elde etmek… Bırak ve Rahatla, geçmişini onarmak ve gerçek kendiliğini bulmak isteyen herkes için…
203.50 ₺ -
Kadın ve Evlilik
Türkiye’de kadınlar üzerinde en büyük tesire sahip yazarların başında Şule Yüksel Şenler gelir. Hayatı ve yazdıklarıyla dikkatleri üzerine çeken, geniş kitleleri derinden etkileyen Şule Yüksel Şenler kadınlar için sembol bir isimdir. Şenler, kalemiyle verdiği mücadelede bedeller ödedi ama açtığı çığırın peşinden kitleleri sürükledi. Yazılarıyla, konuşmalarıyla, kitaplarıyla, özellikle birkaç neslin kült kitabı haline gelenromanı Huzur Sokağı‘yla Türkiye’deki değişimin/dönüşümün öncülerinden oldu. Yetiştirdiği, emek verdiği insanlar ülke yönetiminde söz sahibi bugün. Kadın ve Evlilik, yazarın kadın sorunlarına ağırlık verdiği, tecrübeleriyle günümüze ışık tutan bir eser. Yazdığı döneme has sorunlarla birlikte bugüne ışık tutacak yol göstermeleriyle ve hayatımıza dokunan yönleriyle önemli bir çalışma. Evlilik hayatına dair gözlemleri, genç kızların yaşadığı sorunlar, kadınların ailede ve toplumdaki yerinin/tavrının ne olması gerektiğine dair öngörüleri bugünün de ihtiyaçlarına cevap niteliğinde. Kitaptan Alıntılar Evet, bugüne kadar bu mevzuda sayısız müşahedeme dayanarak üzüntü ve esefle kaydetmek isterim ki erkekler, samimi arzu ve isteklerinde ziyadesiyle haklı olmakla beraber, iman hakikatlerine kavuştuktan sonra hanımlarına karşı hal ve harekât tarzlarında çok kere tamamen yanlış bir rota takib etmelerinin cezasını neticede pek nâhoş bir şekilde çekmekte ve hanımı ile çocuklarına da fazlası ile çektirmektedirler. Evlilik sonrası hidâyete nail olan erkeklerin yanıldıkları bir tek nokta varsa, o da hanımlarının hidâyetini kolaylık bakımından kendi hidâyetleri ile bir tutmaları, onların İslâmî emirlere riayetlerini, kendilerininki kadar basit zannetmeleridir.. Kadınlar hakkındaki bu yanlış zan, dirayetsiz bir doktorun, hastaya yanlış teşhis koymasına ve dolayısıyla yanlış tedâvi tatbik etmesine benzemektedir.
185.00 ₺ -
Selahaddin Eyyubi
“Ve ey kahraman gazi oğul, adın bundan böyle ‘dinine bağlı’ manasına gelen ‘Selahaddin’dir. Sen ki Ehlisünnet’in insaflı, adaletli ve gerektiğinde keskin kılıcısın.” Hemen hemen günlerinin çoğu harp meydanlarında geçen, Ortadoğu’daki Haçlı varlığının belini kıran ve onu asla eski gücüne kavuşamayacak hâle getiren, böylece Ortadoğu-İslâm dünyasının kudretini bütün Avrupa’ya gösteren bir Mücahit Sultan… “Kudüs’ü fethedinceye kadar bir daha üzerimdeki kara giysileri çıkarmayacak ve hiç gülmeyeceğim!” diye yemin ettiğini işitmeyen kalmamıştı. Nitekim en önemli zaferiydi Kudüs. Orada hüküm süren Hıristiyan egemenliğine son vermekle birlikte en güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen’i etkisi altına almıştı. Buna rağmen, “Ben kral değilim! Ben Müslümanların hizmetkârı, onların en altındaki ferdim!” diyecek kadar mütevazıydı. Aslında o; medresedeki hücresinde, kitaplarının başında olmayı tercih ederdi. Ama bu yanıyla mücadele edip ismini “ünlü kumandan ve siyaset adamı” olarak tarihin tozlu sayfalarına yazdırdı. Ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden; hilalin gölgesinde geçen bir ömür, Selahaddin Eyyubi.
284.90 ₺ -
Osmanlı Gerçekleri 2
KAYI serisi ile 7’den 70’e herkese ulaşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ dizisinin ikinci kitabıyla da, Osmanlı’nın kuruluşundan yıkılışına kadarki tartışmalı konuları akıcı üslubu, soru cevap usulü ve temel kaynak referansları ile açıklamaya devam ediyor… • Osmanlı padişahları Yavuz Sultan Selim’den evvel halife unvanını kullandılar mı? • Yavuz Sultan Selim mukaddes emanetleri zorla mı alıkoydu? • Yavuz, seferlerinde neden hep doğuyu seçti? • Safevi Devleti’nin hükümdarı Şah İsmail Türk müdür? • Osmanlı fetihlerindeki başarı sırları nelerdir? • Osmanlı’nın yeni fethettiği yerlerde uygulamış olduğu istimalet politikası ne demektir? • Osmanlılar 200 bin kişilik orduların ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorlardı? • Osmanlı Devleti’nin resmî dili ne idi? * Osmanlılar Türkleri kötülediler veya ötelediler mi? • Yeniçeriler ile ilgili ilginç detaylar… • Tarihin tartışmalı isimlerinden biri: Şeyh Bedreddin saltanat hırsının kurbanı mı oldu? • Osmanlı sarayında bulunan köle ve cariyelerin akıbetleri ne oldu? Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ II’de okurlarının zihnine takılan daha pek çok ilgi çekici meseleyi aydınlatıyor… Onu okudukça tarihi daha çok seveceksiniz!
196.10 ₺ -
Hz Mevlana ile Aile Terapisi
“Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.” Hz. Mevlânâ Günümüzde dünya bir medeniyet krizi yaşıyor, aileler dağılıyor, çocuk ruh sağlığı sorunları geometrik hızla artıyor, nikâh karşıtı akımlar hızla yükseliyor. Öyleyse eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor. Mesnevî Terapi‘de, Hz. Mevlânâ’nın asırlar aşan bilgeliğini modern psikolojiyle bağdaştırarak insanın anlam arayışında kendi iç hakikatini görmesini vurgulayan Prof. Dr Nevzat Tarhan, bu kez merceğini aileye tutuyor. Aile içi ilişkilerde neyi nasıl yapabileceğimizi Hz. Mevlânâ’nın yaşamı veMesnevîhikâyeleri ışığında ele alıyor. Merkeze kadim bilgeliğin temsili mahiyetindeki olay ve anekdotları koyarak eşler arası dinamiklerin, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimlerinin nasıl gelişmesi gerektiğine değiniyor. Hikâyelerden çıkardığı ruha şifa önerilerle hem eşlere hem de ebeveynlere bir manevî gelişim haritası sunuyor. “Aileyi korumak günümüzün en önemli meselelerinden biri. Hz. Mevlânâ ise çağlar aşan hikmetli bakışıyla bireyin ve toplumun dönüşümünü sağlayacak anahtarlar sunuyor. Yakaladığı ezber bozucu örneklerle sadece kendi dönemine değil bugünün ihtiyaçlarına da cevap verecek öneriler getiriyor. O insandaki eğilimleri görüyor, tespit ediyor ve hikâyeleştirerek bugüne aktarıyor. Ondan alacağımız çok ders var.” Prof. Dr. Nevzat Tarhan
240.50 ₺ -
Otağ 3 Sultan Alparslan
“Ey Allâh’ım, sana müvekkil oldum ve bu cihatla sana yaklaştım, senin katında secdeye kapanıyor ve yalvarıyorum. Bu sözlerim, gerçek duygularımı ifade etmiyorsa beni yanımdaki yardımcılarımı ve askerlerimi yok et! Eğer içtenliğimi kabul ediyorsan düşmanlara karşı bu cihatta bana yardım et ve beni muzaffer bir sultan kıl!” Sultan Muhammed Alparslan Ahmet Şimşirgil, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün safhalarını anlattığı KAYI serisinden sonra, şimdi de OTAĞ serisi ile eski Türklerin tarihini anlatmaya devam ediyor. Orta Asya’nın derinliklerindeki Türk imgesi, ezber bozan bilgiler ışığında bir kez daha parlıyor. Şimşirgil, serinin OTAĞ III- Horasan’dan Anadolu’ya Selçuklular/Sultan Alparslan adını verdiği üçüncü kitabında Cend’den atılan Selçuklu okunun Malazgirt’te Sultan Alparslan komutasındaki orduyla Anadolu’ya düşerek bu toprakları nasıl yurt edindiklerini tüm yönleriyle anlatıyor. • Anadolu kapısını Türklere açan Selçuklular kimlerdi? • Yeni bir vatanın kapıları nasıl açıldı? • Dukak ve Selçuk konusunda ezber bozan bilgiler! • Büyük Selçuklu Devleti’nin temellerini atan Dandanakan Savaşı’nda neler yaşandı? • Amidülmülk Kündürî ve Selçuklu sarayında dini çatışmalar! • Selçuklu devlet teşkilatının temellerini atan ünlü vezir Nizâmülmülk kimdir? • Muhammed Alparslan’ı sultan yapan büyük savaş! • Romanos Diogenes ve Türkler üzerine seferleri! • Malazgirt Savaşı’nı meydana getiren sebepler nelerdi? • İmparator Romanos Diogenes’in hazin sonu! • Yiğitliği, mertliği, İslam’a bağlılığı ve siyasî/askerî dehasıyla Türk coğrafyasına damgasını vuran Sultan Alparslan nasıl vefat etti, vasiyeti neydi? Tüm bu soruların cevaplarıyla birlikte Türklerin efsanevi komutanı Sultan Alparslan ve Malazgirt Savaşı’nı Ahmet Şimşirgil’in kaleminden roman tadında okuyacaksınız!
185.00 ₺ -
Başlarım Senin Aşkına
Dünyanın boş ve aldatan yüzüne dönüp “başlarım senin aşkına!” dedikten sonra Allah’a yönelip “RABBİM önceden hazır değildim şimdi iznin olursa seve seve BAŞLARIM SENİN AŞKINA” diyeceğiniz bir kitap… Hakikatler gönlünde bir sarsıntı oluşturmuyor mu, yoksa uyanmak için hâlâ yerin göğün sarsılmasını mı bekliyorsun? Ve anlarsın zor sorular ancak kaliteli öğrencilere sorulurmuş İmtihanın bu yüzden ağırmış, anlarsın. Ve anlarsın ateş İbrahim’i yakmadıysa, Balık Yunus’u yemediyse, Bıçak İsmail’i kesmediyse, Deniz Musa’yı boğmadıysa, Kuyular Yusuf’ları almadıysa, Sen de anlarsın umutlarını kün fe yekün’le büyütmen gerektiğini. Ve anlarsın, Allah azze ve celle geciktiriyorsa, güzelleştiriyordur. Sabret… Sabret… Anlıyorsun değil mi?
184.25 ₺ -
Derin Sultan
* Masonların Abdülhamid'e darbe suikast planları neydi? * Kendisinden toprak talep eden Siyonizm'in lideri Herzl’i azarlayarak huzurundan kovdu mu? * İngiltere’ye karşı İRA’yı Sultan Abdülhamid mi kurdurdu? * İttihatçılar Yahudilere toprak satması için Abdülhamid'e baskı yaptılar mı? * Sultan Abdülhamid Ermenilerin bombalı suikastinden nasıl kurtuldu? * Kaç evlilik yaptı, çocukları kimlerdi, akıbetleri ne oldu? * Ünlü Yahudi ailesi Rothcschildlere devlet nişanı taktı mı? * Yahudiler onun döneminde Filistin'de yurt edindiler mi? * İstihbarata neden önem verdi ? * Hafiye teşkilatını neden kurdu? * Basında sansür uyguladı mı? * Yıldız mahkemesi rakiplerinden kurtulmak için tertiplenen bir düzmece miydi? * Mithat Paşanın öldürülmesi ile bir bağlantısı var mı? * Abdülhamit’i tahttan indirmek için kadın kılığında Çırağan Sarayı'na girenler kimlerdi? * Enver paşa Sultan Abdülhamid’i tahttan indirdiği için sonradan pişman oldu mu? Sultan II. Abdülhamid Han 19. Yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı tahtına geçmiş, 33 yıl gibi uzunca bir süre Padişahlık yapmış ve bu döneme damgasını vurmuştur. II. Abdülhamid dönemiyle ilgili yazılan tarihi kaynaklarda tam bir mutabakat sağlanamamış ve bu dönem tarihçiler açısından büyük tartışmalara neden olmuştur. II. Abdülhamid dönemi değerlendirmelerinin müelliflerin dünya görüşüne göre farklılaşarak aşırı övgü veya yergi içerebileceğini unutmamak gerekir. Nitekim II. Abdülhamid dönemini çalışan araştırmacılar içinde Sultan’ı şiddetle eleştiren ve baskıcı bir yönetim kurmakla suçlayanlar olduğu gibi, hemen her kararını başarılı bir siyasi hamle olarak yorumlayıp kayıtsız şartsız alkışlayanlar olduğu da görülmektedir. II. Abdülhamid, tahttan indirildiği tarihten 1940’lı yılların sonuna kadar olumsuz bir şahsiyet olarak değerlendirilirken, bu tarihten sonra durum tersine dönmüş ve Sultan bir devlet adamının ötesinde fevkalade bir şahsiyet olarak sunulmuştur. Abdülhamid döneminde yaşamış şahsiyetlerin hatıratlarında da Sultan’dan farklı farklı şekillerde bahsettikleri görülmektedir. Hakkında onlarca araştırma yapılmasına rağmen Sultan II. Abdülhamid dönemi üzerindeki tartışmalar devam etmekte, bu gizemli Sultan tarihin derinliklerindeki yerini korumaktadır. Bu kitap, II. Abdülhamid ve dönemi üzerindeki tartışmalara farklı bir boyut kazandırma amacı gütmemekle beraber, dönemin kaynakları detaylıca incelenerek büyük bir titizlikle hazırlanmıştır. Kitapta; Abdülhamid döneminde gelişen önemli ve tartışmalı olaylara yer verilerek bu olaylar objektif bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır.
24.00 ₺ -
Kerime
1932… Anadolu’da bir kasaba… Ezanın Türkçe okunma kararının alındığı yılda başlıyor Kerime’nin hazin hikâyesi. Kerime sessiz ve korkak… Ağabey Mehmet… Yüreğini kavuran gizli günahlarının bedelini ödeyemeyeceği gerçeğinin altında eziliyor günbegün… Ailenin küçük kızı Nezihe… Umutsuz bir aşkın peşinde felaketine sürüklenip gencecik hayatını bir adam uğruna karartıyor… Ve çevresine müşfik, ailesine hayatı zindan eden Kerime’nin babası Kâtip Efendi… Tek arzusu; mutlu olmak, gerçek aşkın varlığına inanmakken, annesinin ve mahallenin baskısıyla kendinden yaşça büyük, dul bir adamla evlenen Kerime, hayatın girdabında kayboluyor… Kerime, yeni bir Yaprak Dökümü…
166.50 ₺ -
Aşk Çölü
Bütün savaşların esas kahramanları kadınlardır. Ve savaşlar yalnızca insanları değil, türküleri de öldürür. 1911… Yemen… Birbirinden zorla ayrılan iki kardeş. Çöl ve ateşin kavurduğu, yemenisine sarılmış küçücük bir kız. 2014… İstanbul… Yemen türküsünün kayıp mısrasını arayan bir kadın. Geç gelen aşkın ve umudun peşinde bir adam. Okurlarının, “geçmiş ve bugünün kadınını en iyi konuşturan yazar” olarak andığı Bahadır Yenişehirlioğlu, binlerce askerin şehit olduğu Yemen Cephesi’nin gölgesinde, birbirinden ayrı düşen iki kardeşin hikâyesini Yemen türküsüne ve bugüne ustaca bağlıyor. Havada bulut yok, bu ne dumandır? Mahlede ölü yok, bu ne şivandır? Şu Yemen elleri neden yamandır? Giden gelmiyor, acep nedendir? Hüzün, sevinç, paylaşmak, tarih, kardeşlik ve ölümsüz sevdalar… AŞK ÇÖLÜ; Bahadır Yenişehirlioğlu kaleminden…
166.50 ₺ -
Dervişin Teselli Koleksiyonu
Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanın bir tarafında Abdulkadir Geylani’den Yunus Emre’ye, İmam Gazali’den Mevlana’ya ve İbn Arabi’ye birçok gönül doktoru… Halkanın diğer tarafında Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegaard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âşıkları… Halkanın bir başka yanında ise Geothe’den Cibran’a, Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Sadi Şirazi’den Rilke’ye ve Proust’a acılarını kelimelerin büyülü dünyasında dindirmeye uğraşan kalem erbabı… Bu teselli halkası öylesine geniştir ki, dindiremeyeceği keder, zayıflatamayacağı acı, sevdiremeyeceği dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatımlar anlatımları, teselliler tesellileri takip eder. Derviş uyandığında yalnızca güneş doğmamıştır, kendi içsel karanlıklarından da aydınlığa çıkmıştır. Dervişin Teselli Koleksiyonu doğunun ve batının binlerce yılda oluşturduğu teselli birikimini yaralı gönüllere cömertçe ulaştıran bir çalışma. Teselliden kasıt zihnin düşünceler yoluyla uyuşturulması değil, bilakis acı karşısında uyumayı seçen zihnin uyandırılması… Kadim teselli ustalarıyla, teselliye muhtaç gönülleri buluşturmak, bu kitabın varoluş sebebi!
217.75 ₺