-
Tanınmayan Büyük Çağ
İslam Uygarlığının Tanınmayan Büyük Çağını Keşfedin… Prof.Dr. Fuat Sezgin uzun yıllar süren çalışmaları sonucu ortaya koyduğu bu eserle, İslam dünyasının bilim ve teknoloji alanlarında insanlığın gelişmesine yaptığı katkıları incelemekte, bilim tarihi için yeni bir bakış açısına kapı aralamaktadır. Dünya bilim tarihinde İslam biliminin oynadığı rolü çeşitli örneklerle ele alan bu eser, Batı merkezli bilim anlayışına bir alternatif niteliği taşımakla birlikte, İslam dünyası için de bilim alanındaki büyük başarılarını hatırlatan bir kaynak oluşturmaktadır. Prof.Dr.Fuat Sezgin, bilim ve teknolojide Müslümanların insanlık kültür mirasına yaptıkları önemli katkıları gözler önüne sererken, Mimarlık, Savaş Tekniği, Tıp, Denizcilik, Kimya, Coğrafya, Geometri, Fizik ve Astronomi gibi alanlarda İslam Dünyası’ndaki gelişmelerin on asırlık tarihini titizlikle inceleniyor. Renkli görsellerle desteklenen, Avrupa merkezci ve oryantalist olmayan bir gözle kültür tarihimize yeniden bakmak isteyenler için kaçırılmayacak prestij bir kitap… Saklı kalmış geçmişimize bilimsel bilgilerle dopdolu bir yolculuk… Bilimler historiyografsında inatçı bir şekilde tutunan, İslam kültür çevresinin bilimler tarihindeki yaklaşık 800 yıllık yaratıcı dönemini görmezden gelen ve böylelikle de modern insanın temel bilim tarihi bakış açısını daha okul kitaplarından başlayarak perçinleyen ele alış tarzı hâkimdir. Bu yargı sadece Batı dünyası için değil, aynı zamanda en geniş anlamda, okul kitaplarının Amerikan ya da Avrupalı örneklerine göre şekillendirildiği, günümüz İslam kültür bölgesi için de geçerlidir. Ümit ederiz ki bu çalışmayla okurlar, “bilimler tarihinin bütünlüğü” düşüncesine ulaşırlar. Bu düşüncenin ifadesi şudur: İslam dünyası, geç antik dönem ile Avrupa yakın çağı arasındaki devirde, gelişime en müsait ve etkisi en güçlü kültür sahasıdır ve de eski dünya ile oluşmaya namzet Avrupa arasındaki yegâne gerçek bağdır. Ve yine ümid ederiz ki bu eser 800 yıl boyunca İslam kültür çevresinde gerçekleştirilmiş olan başarılara yönelik küçümseyici yaygın kanaati değiştirecektir.
70.30 ₺ -
Hiçbir Zaman Hiçbir Şey
Yanlış bir şeyler var. Bu yanlışa yokmuş gibi yapmaya devam edersek yanlışın bir parçası olacağız. Doğruyu söylemeden, doğruca eylemeden sadece yanlış var diye bağırırsak vicdanımızı sahte bir teselliyle avutacağız. “Birileri artık bu yanlışları düzeltmeli” deyip kenara çekilirsek yükü omuzlamanın külfetinden eleştirmenin kolaycılığına kaçmış olacağız. “Kendimi düzeltirsem yeryüzü hiç olmazsa bir yanlıştan kurtulacak” şuuru içinde ‘emrolunduğumuz gibi’ dosdoğru olmak derdiyle yaşayabilirsek, işte o zaman gerçekten bir şey yapmış olacağız. “İnsan olamadıktan sonra ne olsam ne olur” ve “insan olduktan sonra ne olmasam ne olur” idraki içinde duvarları yıkmak için aşkla yola revân olan divanelere duvarın şeş cihetinden Bizim Yunusça selam olsun. “Cümleler doğrudur sen doğru isen Doğruluk bulunmaz sen eğri isen”
112.20 ₺ -
Selanikin Yükselişi
“Biz Türkler de umum Osmanlılar gibi bu müstebid hükûmetten ıslahat ve hürriyet isteriz. Cemiyetimiz bu maksadla çalışıyor. Biz bugün, Ermenileri tedibe çalışacağımıza idaresizliğin, zulüm ve istibdadın merkezi olan Babıâli, Şeyhulislâm kapısını, Yıldız’ı basarak bu daireleri müstebidlerin başına yıkalım, elele verelim, toplanalım, çoğalalım. Bizim de hürriyete, serbestiye âşık ve müstahak olduğumuzu âlem-i medeniyete gösterelim” Osmanlı İttihâd ve Terakkî Cemiyeti Osmanlı tarihinin en çok konuşulan/tartışılan padişahı Sultan II. Abdülhamid ve Batı’dan sirayet eden/ettirilen; başta Meşrutiyet olmak üzere hürriyet, müsâvât (eşitlik), uhûvvet (kardeşlik) fikirlerinin öncüleri Jön Türk Hareketi... Ortada dağılmakta olan bir devlet ve bunu kurtarmak isteyen iki taraf: II. Abdülhamid ve Jön Türkler…Ve bu uğurda yapılan kıyasıya bir siyasî mücadele…
74.00 ₺ -
Osmanlı Modernleşmesi
Prof. Dr. Kemal H. Karpat’a göre Osmanlı sosyal yapısı, devlet geleneği, sanatı, hukuk sistemi, kültürü ve tarihi değişmeye yani modernleşmeye kendi kültürel ve tarihî çerçevesini çizmiştir ve ona göre değişmiştir. Değişme konusunda değişmeyi tetikleyen devlet ve değişmeye maruz kalan toplum arasında değişmenin yani modernleşmenin özü ve amacı konularında büyük farklar ve çelişkiler olmuştur ve hâlen oluşmaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında büyük bir bürokrat grubuna dayanan merkezileşme, devletin gördüğü hizmetlerin çoğalması, Kırım, Kafkasya ve Balkanlar’dan gelen göçler eskiye göre içeride çok yeni bir sosyokültürel ve politik ortam yarattığı gibi, dış güçler de Osmanlı sosyal gelişimini yakından etkilemiştir. Dış etkenler arasında Osmanlı’nın dar çerçeveli pazar ekonomisini Batı’nın sınai ve ticari kapitalizminin nasıl etki altına aldığını birinci derecede göz önünde tutmak gerekir. Hakikaten kapitalizm Osmanlı üretim sistemini kökünden etkileyerek özel mülkiyetin gelişmesini sağlamış, süreç devlet mülkiyeti, yani miri mülkün gittikçe daralması ve ferdiyetçi bir toplumun ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Karpat bu eserinde; Osmanlı sosyal yapısının yüzyıllar boyu geçirdiği evrim ile modernleşmenin yaşandığı 18. ve 19. yüzyıllarda oluşan sosyal yapı değişikliklerinin nitelik bakımından birbirinden nasıl ayrıldığını tüm detaylarıyla anlatmaktadır. Osmanlı Devleti’nde sosyal yapı değişikliklerini tarihî bir çerçeve içinde ele alan bu çalışma; 19. yüzyıldaki ıslahat girişimlerinin, devlet yapısındaki değişikliklerin ve nüfus hareketlerinin birbirini nasıl etkileyerek yeni bir toplumsal yapıyı oluşturduklarını tüm detaylarıyla incelemektedir.
148.00 ₺ -
Sarı Saltuk Diyarı Babadağı
Babadağı hakkında bir kitap yazmayı yıllar önce planlamıştım. Amacım, Osmanlı devlet ve tarihine merkezden; yani İstanbul'dan değil; küçük bir kasaba açısından bakarak bu kasabanın neden ve nasıl büyüdüğünü, nasıl çöktüğünü anlatmaktı. Bunun için de İslam ve Osmanlı tarihinde istisnai derecede ilginç bir yeri olan Babadağı'nı seçmiştim. Orada doğup büyümem ve Babadağı'nın ruhunu içime sindirmiş olmam; gölünü, ormanlarını, insanlarını yakından tanımam, kasabanın tarihini yazmamı kaçınılmaz bir vazife haline getirmişti. Sonunda elimde bulunan bilgileri bir araya getirerek yayınlamaya karar verdim. Böylece Babadağı'na duyduğum minnet borcumu kısmen de olsa ödemiş olacağım. Daha iyisini, tarihi seven ve geçmişini unutmayanlar yapsın. Son söz bu. Kemal H. Karpat
240.50 ₺ -
Osmanlı ve Modern Türkiye
Dünyada Türk-Osmanlı tarihine bakışı değiştiren, tüm üniversitelerde okunan ve okutulan efsane tarihçimiz Prof. Dr. Halil İnalcık’tan Osmanlı ve Modern Türkiye'ye dair ufuk açıcı bir kitap… "Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bir bireye benzer." "Osmanlı imparatorluk rejimi, din ve ırk ayrılığı gözetmeyen, bütün tebaayı Osmanlı Devleti şemsiyesi altında birleştiren siyasi bir düzendi." "16. yüzyılda Osmanlı dünya gücü, Avrupa siyasi coğrafyasını ve ekonomisini belirleyen başlıca etkenlerden biriydi." "İslâm medeniyeti Ortaçağ’da; felsefede, tıpta, astronomi ve matematikte, hatta teknolojide Batı Hıristiyan dünyasına örnek olmuştur." "Ahî ve derviş zaviyeleri Osmanlı Devleti’nin fetih ve yayılış döneminde, Rumeli’de yerleşmede (kolonizasyon) hayati bir rol üstlenmişti." "Osmanlı Devleti’nin son iki yüzyıllık değişim ve dönüşümü, 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ile noktalanmıştır." "Atatürk, yalnız büyük bir askerî stratejist değil, aynı zamanda usta bir siyaset stratejistidir." "Atatürkçülük, yüz elli yıllık bir tarihî gelişimin son ve radikal ifadesiydi." "Türk devriminin en derin etki yaptığı memleket Hindistan’dır. Bu geniş memlekette gerek Müslümanlar gerek Hindular, İngiliz koloni idaresine karşı özerklik ve bağımsızlık hareketlerinde Türkiye’de gelişen olaylardan ilhâm almışlardı." "İslâm devletleri arasında Mustafa Kemal’in emperyalizme karşı mücadelesini heyecanla izleyen ilk Müslüman devlet Afganistan’dır." Prof. Dr. Halil İnalcık
140.60 ₺ -
Teşkilatı Mahsusa Subayının Hayatı Kuşçubaşı Eşref
Trablusgarp fedaisi, Batı Trakya savaşçısı, efsanevi Teşkilat-ı Mahsusa subayı, 150’lik… Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran Kuşçubaşı Eşref, bugün hâlâ tartışılan bir karakter; kimilerinin görmezden geldiği, kimilerininse mitik hale getirdiği, tarihsel gerçeklik ile popüler hayal gücünün sınırları arasında flulaşan efsanevi bir figür. Dünyaca ünlü tarihçi Profesör Benjamin C. Fortna’nın, Kuşçubaşı’nın kendi eliyle kaleme aldığı hatıralar ve sandukasından çıkan şahsi belgelerden üzerinden yaptığı bu birinci sınıf çalışma, Kuşçubaşı hakkında bugüne kadar yazılan en detaylı ve güvenilir biyografi olma özelliğini taşıyor. Fortna, çalışmasını bireye merkezleyerek, devlet ve toplum arasındaki katı sınırları sorgulamaya ve çok daha incelikli bir tarihsel gerçekliğe varmaya kapı aralıyor. “Sadakat, hıyanet, milliyet ve vatanperverlik gibi heybetli ve telaffuzu hoş kavramlar tekil insanların hayatlarına giydirilerek izah edilmeye çalışıldığında kağşarlar, keskinliklerini kaybederler. Eşref Bey kolayca kullanılan soyut kavramları sigaya çekmemizi sağlayan somut bir hayat yaşamıştır. İlaveten, yaşadığı zamanın dünyasını dostlarla ve düşmanlarla paylaşmıştır. Her insan bir ilişkiler ağının parçası, o halde her biyografide yan rollerde başka ilginç karakterler de boy göstermelidir. Nitekim Kuşçubaşı Eşref Bey biyografisinde kendisinden başka Mustafa Kemal, Enver, Cemal ve Hurşid paşaların, Süleyman Askerî ve Yakup Cemil’in, Çerkes Ethem’in, Ahmed’in, Reşid’in, Selim Sami’nin hikâyelerinin bazı cepheleri de saklıdır.”
277.50 ₺ -
Selanik İstanbula Karşı
* 31 Mart Vak'ası'nın gerçek nedenleri... * Jön Türk-Sultan Abdülhamid Mücadelesi'nin sonucunda ne oldu? * Ordunun siyasete karışması ne gibi dengesizliklere neden oldu? * Edine Vak'ası, Kör Ali Olayı ve Askeri İsyanlar'ın detayları... * Avcı Taburları, Askerler, Hocalar, Ulema ve kıyafet değiştiren subaylar... * Hareket Ordusu nasıl oluştu, nasıl harekete geçti? * "İstanbul'un yeniden fethi" nasıl gerçekleşti? * Sultan Abdülhamid'i kimler, nasıl tahttan indirmeye karar verdi? Süreç nasıl işledi? * Ayaklanmaların arkasında "irticacılar" mı vardı, yoksa yabancı parmağı mı?
70.30 ₺ -
Sultan Abdülhamidin Son Zevcesi
Bir defasında yanına gittiğimde, Sultan Efendi, evin mutfağında soğan ve patatesleri ayıklıyordu. Bunlar pazar artıklarından toplanmış çoğu çürük çarık şeylerdi. Kendimi tutamadım. Gözlerim doldu. ‘Oğlum, sarayda yaşadım. Hizmetkârlarım vardı. Ama gör, bak, şimdi ne haldeyim! Cenâb-ı Hak, bizi imtihan ediyor. İnşallah bu imtihanı kazanırız’ dedi Sultan II. Abdülhamid’in son zevcesi Behice Sultan’ın, Napoli’de sürgün hayatı yaşarken, kendisini ziyarete gelen genç doktora talebesi Enver Ören Bey’e söylediği ve kuvvetli bir imanın tezâhürü olan bu sözleri, bugün kolay kolay kim söyleyebilir? Zevcesi böyle olanın, kendi acaba nasıldır? *** Bir Çerkez beyinin kızı… Saraya alınmış… Devrin en kudretli hükümdarlarından biriyle evlenmiş… Zevci tahttan indirilmiş… Güzelliği ve zekâsı yanında, cesareti ile de tanınmış… Bu yolda başına çok işler gelmiş… Evlat acısı yaşamış… Yokluk çekmiş… İftiralara uğramış… Nihayet 40 sene vatanından ayrı bırakılmış... Dünya bağının güzünü de baharını da tatmış; neşenin de gamın da rüzgârını görmüş bir şahsiyet… Elinizdeki kitap, Behice İkbal Efendi’nin bir film senaryosunu andıran hayatını anlatıyor. Sultan Abdülhamid ailesinden en çok kimi severdi? Cihan Harbi’nin kopacağını rüyada nasıl görmüştü? Cinayeti haber veren kuş… Ne yer, ne içerdi? Bronşiti nasıl tedavi ederdi? Dindarlığı…
185.00 ₺ -
Attila
Erken yaşlarından itibaren cesareti ve iradesiyle aman vermez bir rakip olarak çıktı herkesin karşısına. Diplomatik esir olarak Romaya gönderildi. Müthiş bir savaşçı olarak Hun ülkesine döndü. Verdiği mücadele sadece düşmanlarına karşı değildi. Kardeş bildikleri onu hiç ummadığı yerden de vurmak istediler, direndi. Hem Doğu hem Batı Roma’ya hükmetti. Tarihte ilk kez Papa’ya diz çöktürdü. Doğuda Sasanilere geçit vermedi. Ve bin yıllara uzanan bir isim bıraktı geriye. Attila’ydı o. Yeryüzündeki tüm mazlumların intikamını almak, gözyaşlarını silmek için yemin etmişti. Romanlarıyla yüz binlere tarihi sevdiren ve okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak nitelenen Okay Tiryakioğlu, bu kez Türk tarihinin erken dönemlerine götürüyor tarihi roman severleri. “Avrupa’yı Dize Getiren Türk”ün, Attila’nın her dakikası heyecanla ve kazanma azmiyle dolu hayatını capcanlı bir dille anlatıyor. “Bugünden geleceğe adaletli ve merhametli ismin kalacak Attila! Fethettiğin bölgelerde bir tek cana bile boş yere kıymadığını işitecek insanlar.” “Bin yıl sonra, öyle mi?” “Belki daha bile ötelerinde!”
259.00 ₺ -
İmamı Azam Ebu Hanife
FIKHIN SULTANI İmamı Azam Ebu Hanife Kitabımızın girişinde ortaya konulacak hakikat ifadelerine göz atan irfan ve izan sahipleri, hakkını teslim edip itiraf edeceklerdir ki dine hizmet eden ve onun kurallarını gözeten padişahımızın yüce katında ilim ve irfanın her şeyden değerli olduğu herkesin gözü önünde apaçık durmaktadır. Bu padişah zamanında bunca eser basılıp ilimler yayılırken, birçok din büyüğünün okuyanı etkileyen ve yüceltilmeye layık hayatları Türkçe’ye aktarılarak halkın istifadesine sunulurken varlığın övüncü Hz. Peygamber ve onun seçkin ashabından sonra, üzerimizde hakkı en çok olan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin yüceliklerini ve güzel ahlâkını anlatan yararlı eserlerden birinin herkesin yararlanabileceği bir şekilde Türkçe’ye çevrilip yayımlanmaması uygun değildir. Aczini itiraf edenlerden olduğum halde bu mukaddes vazifeyi yerine getirmek konusunda hayli zamandan beri gönlümde bir arzu ve şevk hissetmekteydim. Tercümesine başladığım el-Hayrâtü’l-Hisân fî Fezâili’n-Nu‘mân’ı dostlarımdan ve Mısırlı âlimlerden biri bastırıp bir nüshasını da bana göndermişti. Kitabı incelerken ilk bölümde de anlatılacak olan çeşitli sebepleri öğrenince içimdeki arzu daha da arttı. Bu esnada, Fâtih Camii’nde zeki talebelere senelerdir fıkıh kitapları okuttuğum için bir mükâfat olarak cömert padişahımız sayesinde Mekteb-i Hukûk-ı Şâhâne’de (Hukuk Fakültesi) fıkıh dersleri vermek üzere görevlendirilince söz konusu düşüncemi fiiliyata çıkarma zamanının artık geldiğini düşündüm ve Allah’tan yardım umarak bu kitabı hazırlamaya koyuldum. İmâm-ı Âzam hazretlerinin hayatıyla ilgili sayılamayacak kadar eser arasında Menâkıb-ı Tahâvî ve Menâkıb-ı Kerderî gibi bundan daha yararlı ve derli toplu kitaplar varsa da, bu eserin yazarı İbn Hacer’in, Şâfiî mezhebinden olduğu halde İmâm-ı Âzam’ın faziletlerini itiraf etmesi ve kitabının da pek özlü ve gayet düzenli olması sebebiyle, bu eser diğer eserlere tercih edilmeye layıktır.
102.90 ₺ -
Üç Çocuk Bir Rüya Peygamberimi Anlat Bana
Hey sen, güzel çocuk! Gelsene biraz yanıma. Duydum ki merak etmişsin Peygamberim kim acaba? Haydi tut elimizden, kuş olup uç peşimizden Beraberce gidelim Asr-ı Saadete yeniden… Allahı Arayan Çocuk’ ve ‘Yarışı Yavaşlar Kazanır’ kitaplarının yazarı Hatice Kübra Tongar, çocuklarının rüyasına sizleri de çağırıyor. Üç küçük kardeş bir gece uykuya dalıyor. Veeee… O da neee?! Gözlerini Mekke’de açıyor. Peygamberimizin (sav) doğumunu, çocukluğunu, gençliğini ve risaletini çocuklar şiir tadında okuyor. Üç Çocuk Bir Rüya kitabı, çocuklarımızı rüya gibi bir zamanın iklimine uyandırıyor.
217.75 ₺ -
Bir Ömür Nasıl Yaşanır
Daha anlamlı yaşamak için İlber Ortaylı’dan tavsiyeler… “Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.” - İlber Ortaylı İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor. Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır? İnsan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir? 15, 25, 40 ve 55 yaşları neden birer eşiktir? İnsan kimden, ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur? Kişi mesleğini neye göre seçmelidir? Bir işin uzmanı olmak ve o uzmanlık bilgisiyle çalışmak için nelere ihtiyaç vardır? Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir? En verimli sonucu alabilmek için nasıl çalışmak gerekir? Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır? Hayata değer katmak için ne tür insanları arayıp bulmak gerekir? Doğru kararları alabilmek için en çok kimleri dinlemek gerekir? En iyi nasıl seyahat edilir; bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir? İyi film, güzel müzik, doğru kitap nedir? Hangi temel eserleri dinlemeli, okumalı ve seyretmeliyiz? İnsan yaşadığı şehirden tam manasıyla nasıl yararlanabilir? “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”, ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz…
156.00 ₺ -
Selçuklularda Vezirlik
Selçukluların siyasî ve idarî teşkilat yapısı nasıldı? Bu yapıda vezirler nasıl bir öneme sahipti? Selçuklu vezirleri nasıl bir eğitim ve yetiştirilme sürecinden geçerdi? Vezirlerin işlevleri, ayrıcalıkları ve riskleri nelerdi? Selçuklularda vezirlik makamı neden zayıfladı? Selçuklularda sivil idarenin işleyişindeki bozukluklar nelerdi? Sivil ve askeri yapı arasındaki güç ve yetki dengesi nasıl bozuldu? Sivil idarenin etkinliği neden tamamen ortadan kalktı? Carla L. Klausner’ın Arapça ve Farsça birincil kaynakları kullanarak hazırladığı bu çalışma, genelde devlet teşkilâtı ve özelde ise Tuğrul Bey’in 1055’te Bağdat’a girişinden Irak’ta son taht vârisi II. Tuğrul’un 1194’deki ölümüne kadar devletin merkez bölgesindeki (Irak ve İran) vezirlik müessesesi hakkında özgün ve derinlikli bilgiler sunma amacı taşıyor. Batı Asya’da İslamî devlet yönetimi meselesiyle başlayan kitabın ilk bölümünde Selçuklularda merkez ve eyalet yönetimi, ulemânın rolü, kadının işlevi, sultan ve halife arasındaki ilişki derinlemesine inceleniyor. Böylece Selçuklu devlet teşkilatının zayıflıkları ortaya çıkmış oluyor. İkinci bölümde Selçuklu vezirlik makamı tüm teferruatıyla masaya yatırılıyor: İşlevleri, seçimi, eğitimi ve yetiştirilmesi, dinî kökeni, kültürel kökeni, menfaatleri, vezirliğin ayrıcalıkları ve riskleri… Son bölümdeyse Selçuklu tarihinin en hassas meselelerinden birine değiniliyor: Sultanın manipüle edilmesi ve vezirlik makamının zayıflaması, sivil idarenin işleyişine askerî müdahale. Selçuklularda Vezirlik: Sivil İdare Üzerine Bir Araştırma (1055-1194), alanının en önemli kitaplarından biri olarak tarihçilerin başucunda yer alacak bir eser… (Tanıtım Bülteninden)
64.00 ₺ -
Bilinçli Aile
Bir çocuğun maddi manevi pek çok ihtiyacı vardır.Ancak günümüz anne babaları çocuklarının ihtiyacını maddiyata indirgemiş durumdadır.Anne baba olarak çocuğun her istediğini yerine getirerek,onu iyi okullara göndererek vazifenizi yaptığınızı düşünürseniz ileriki yıllarda bunun sıkıntısını yaşarsınız.Anne babalık bundan çok daha fazlasıdır.Anne baba olarak iyi bir evlat yetiştirmek istiyorsanız onun gözlerinin içine bakarak onu ne kadar sevdiğinizi söylemeli,başını okşamalı,onun değerli olduğunu dile getirmelisiniz. İyi bir çocuk yetişmenin yolu iyi bir anne baba olmaktan geçer.Siz insanlara iyi davranırsanız,insanlara karşı dürüst davranırsanız,bütün canlılara ve doğaya saygı duyarsanız çocuğunuz da bu güzellikleri öğrenir.Nezaketi çocuğunuza öğretebilmeniz için kendiniz nazik olmalısınız. Çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiği ile ilgili pek çok kitap bulunmaktadır.Bu kitap,sade bir dille anne baba ve çocuk arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği,çocukların davranış problemlerinin nasıl çözülebileceği ile ilgili bilgiler sunmaktadır.
161.00 ₺ -
Hedef Ve Hayallerin İçin BAŞARIYA GÜLÜMSE
Dünyanın gördüğü her büyük başarı,önce bir hayaldi.En büyük çınar bir tohumda,en büyük kuş bir yumurtada gizliydi." -James Allen- Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız bilin ki zaten çoktan kaybetmişsinizdir.Başarı ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir.Hayatın içine girmeye,hayatla mücadele etmeye başladığınızda,kendi küçük hayatınızdan,dünyanızdan dışarıya çıkıp olaylara baktığınız zaman göreceksiniz ki başarı ancak istendiği takdirde geliyor. Her şey insanın kafasında bitiyor.Başarı,başarısızlık,mutluluk,galip gelme ve mağlup olma… 'Hedef ve Hayallerin İçin Başarıya Gülümse'de başarıya ulaşma noktasında beyninizi,ruhunuzu ve motivasyonunuzu nasıl kontrol edebileceğinize dairipuçları ve formülleri bulacaksınız.Bu formüller,başarıya giden yolda hedefinizi belirlemenize,zamanınızı doğru bir şekilde kullanarak duyarlı bir genç olabilmenize yardımcı olacaktır. (Tanıtım Bülteninden)
161.00 ₺ -
Tarık Bin Ziyad
Emeviler tarafından Kuzey Afrika topraklarından esir olarak alındı ancak o, kabiliyetiyle kendisini gösterip içlerinden sıyrılmayı başardı. Müslüman olmasıyla azat edildi, şanlı bir komutan oldu. Yendi-yenildi; kimi zaman cesaretiyle bütün engelleri aştı, kimi zaman tereddüt edip vazgeçmenin sınırından geçti. Ta ki rüyasında O’nu görüp askerleriyle birlikte bir an bile dönüşü düşünmemek adına tüm gemileri yakana kadar… “İşte gemilerle birlikte geri dönüş umutlarınızı da yaktım! Rüyamda… Rüyamda Allah Resulünü gördüm! Korkmadan devam etmemizi emrediyordu! Ona itimattan daha büyük onur olur mu? Bu ülke bize verildi, anlayın bunu ve belki de çok daha öteleri. Bu yolun sonu Cennet-i Âlâ’dır. Saflarınızı sıkı tutun ve benden ayrılmayın!” Bu sözler Endülüs’ün fethiyle başlayan ve yedi yüzyılı aşkın bir süre İspanya’da hüküm süren İslam medeniyetinin kurucularından Tarık bin Ziyad’a aitti. Yetmedi; İslam’ın Avrupa’ya yayılmasında da şevkle önemli bir rol oynadı. İşte yaşamının kalanını İslam'ı yaymak için harcayan Tarık bin Ziyad’ın her dakikası şaşırtıcı hayat hikâyesi… Okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden bir kült roman daha! “Gidiyoruz yoldaşlar! Alınacak kentler, aşılacak upuzun yollar var! Gözlerimi kapattım mı geceleri, uzak şehirlerin ışıkları görünüyor gözlerime... Ana caddeleri, dar sokakları, adımızın anılacağı meydanlarıyla koca koca şehirler!”
284.90 ₺ -
10 Adımda Pozitif Psikoloji
Nevzat Tarhan, 10 Adımda Pozitif Psikoloji’de her biri psikoloji ve psikiyatrinin farklı sahalarında uzman on dokuz kişiden oluşan bir ekiple duygusal zekâ becerilerini 10 adımda geliştirme yöntemlerini pratik uygulamalarla birlikte sunuyor. Kendini tanıma-farkındalık, iletişim becerileri, motivasyon, sebatkârlık, uzlaşmacılık gibi kavramların tek tek açıklandığı kitapta anlatılan 10 adım, psikodrama ve alıştırmalarla pekiştiriliyor. Hayatın her anında karşınıza çıkabilecek krizleri birer avantaja çevirebilmenin inceliklerini anlamak ve öğrenmek isteyenler için 10 Adımda Pozitif Psikoloji kaçırılmayacak bir imkân.
222.00 ₺ -
Asla Yenilmeyeceksin
Bir gölge adım adım bizi izliyor. Çeyizler ya seccadesiz ya bayraksız. Türkiye’nin kaderine, kızlarının çeyizi karar verecektir. Recep Şükrü Apuhan Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı. Bu topraklar için çok bedeller ödendi. Yüzyıllara öfkeli Avrupa, Türkleri yok etmek için elinden geleni ardına koymadı. Avrupa’nın desteğiyle içerideki işbirlikçiler de her fırsatta Türkleri sırtından vurdu. Mora’da başlayan süreç, bir asır sonra Sakarya Nehri’nin çizdiği yaya kadar geldi. Manastır’ın dağlarında, Tuna’nın kıyılarında ve Kafkasya’nın dar yollarında işkence gören, tecavüze uğrayan, alınıp satılan, sürgün edilen ve öldürülen Türkler; nihayetinde Anadolu’ya sıkışıp kaldı. Bu zaman zarfında nüfus olarak çoğunlukta olduğu bölgelerden Sakarya Nehri’ne kadar çekilmek zorunda kalarak burada verdikleri ölüm kalım mücadelesiyle bu sürgüne son verdiler. Recep Şükrü Apuhan, bu çalışmasında sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş öyküsünü değil, bir milletin ayakta kalmak için ne bedeller ödediğini, son 150 yıllık hazin tarihini anlatarak Türk gençlerine sesleniyor: Asla Yenilmeyeceksin!
148.00 ₺ -
Sultan İkinci Abdülhamid Hanın Aile Hayatı
Sultan İkinci Abdülhamid Han, Osmanlı tarihinin en çok dikkat çeken simalarındandır. Siyasi şahsiyetinin yanında şahsi hayatının da ayrıca incelenmeye değer bir husus olduğu, bu mevzuda yazılanların çokluğundan anlaşılmaktadır. Bu yazılanların bir kısmı tamamen hayal mahsulü, bir kısmı da taraflı yayınlardır. Siyasi icraatları hakkında çarpıtılanların daha fazlasını şahsi hayatı hakkında da görmekteyiz. Hiç şüphesiz Osmanlı Sarayı'nın son muntazam harem hayatının yaşandığı devir onun devridir. Saray hayatında yepyeni bir devir açan Sultan Abdülhamîd Han, Yıldız Sarayı'nda kendisine kurduğu küçük dünyasında otuz yılı aşkın bir zaman yaşamış ve bu hayatı bütün hatıraları ile tarihe terketmiştir. Yıldız Sarayı'nda başlayan Harem hayatı denilen hususi hayatı, Selanik'te Alatini Köşkü'ne varan bir sürgünle devam etmiş, Beylerbeyi Sarayı'nda son bulmuştur.
104.40 ₺ -
Kızlar Aramızda Kalsın
Mümin Genç Kızın Hayatına Dair Notlar Bu kitap; sana nasihat edecek kadar tecrübeli, tavsiyeleri etki edecek kadar rütbeli biri tarafından yazılmadı. Sana farkındalık kazandırmak, kim olduğunu ve neler yapabileceğini hatırlatmak için kaleme alındı. Hani kimi zaman nereden başlaman gerektiğini düşünüyor da zihninde ürettiğin sorulara cevaplar arıyorsun ya! İşte o cevaplar, senin için bir kılavuz niteliğinde kaydedildi. Kendini tanımaya, hayatının tadını çıkarmaya dair notlar bir araya getirildi.
122.85 ₺ -
Cemre Önce Kalbe Düşer
Kendine yalan söylemeyen biri yaşıyorsa yeryüzünde, hâlâ aşk vardır… Sevenlerin tek arzusudur araya ayrılıkların girmemesi… Ve seviliyorsan, karşılık vermişsen, sevdiğini kalbinde saklamalısın. Çünkü sevenlerin yüreği bir başka sevdanın varlığını bir an bile kaldıramaz… Sahi, böylesine güven veren, ince, saf ve duru bir gönül var mıdır dünyada? Aşk dolu, ufuk açıcı denemelerle bezeli Cemre Önce Kalbe Düşer, hayatta eksikliğini duyduğumuz erdemlerin ve soylu duyguların peşine düşmeye çağırıyor okuru. Gülce bir yol tutturabilmek, hayatta onurlu bir duruş sahibi olabilmek, kalbin kapılarını gerçek aşka açabilmek için bir davet Cemre Önce Kalbe Düşer…
166.50 ₺ -
Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı
BİRİNCİ BÖLÜM MEDRESE TEŞKİLÂTI İlk Osmanlı Medreseleri İKİNCİ BÖLÜM: MEDÂRİS-i SEMANİYE, YANİ SAHN-I SEMAN MEDRESELERİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: MEDRESELERİN DERECELERİ VE TAHSİL MÜDDETLERİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: MEDRESLEREDE OKUTULAN DERSLER Medreslerde Aşağıdan Yukarıya Okutulan Ders Medreselerde Okutulan Eserlerden Bazılarına Dair Mütelâa BEŞİNCİ BÖLÜM: SÜLEYMANİYE MEDRESELERİ ALTINCI BÖLÜM: OSMANLI MEDRESELERİNDE OKUTULAN DERSLERE DÂİR YEDİNCİ BÖLÜM: MÜDERRİSLİK İÇİN MÜLÂZEMET VE NEVBET SEKİZİNCİ BÖLÜM: MÜDERRİSLİK XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Müderrislik Yolu İçin Bazı Kayıtlar Müderrislerin İmtihanları Müderrislikten Kadılığa Geçmek Medreselrin Bozulması Yüksek Dereceli Ulema Evladının İmtiyazları İcazetler XV. Asrın İkinci Yarısında Sahn-ı Seman Müderrisliği Beratı XVII. Asır Başlarına Ait Müderrislik Beratı DOKUZUNCU BÖLÜM: KADILIK Kadıların Tayinleri Kadıasker'in Kadı Tayini Buyruldısı Kadıların Dereceleri Haremeyn Mevleviyeti Bilad-i Hames Mevleviyetleri Mahrei Mevleviyetleri Devriye Mevâlisi Kadılar Hakkında Mütemmim Malûmat İlâm ve Huccet Şer'i Mahkemelere Kadıların Beratları Sakk-ı Şer'ı Kadı Nâibleri Arpalık Kassamlık Toprak Kadıları ve Mehayif Müfettişleri ONUNCU BÖLÜM: İSTANBUL KADILIĞI ON BİRİNCİ BÖLÜM: PADİŞAH HOCALARI ON İKİNCİ BÖLÜM: KAZASKERLER
24.00 ₺ -
Tarihten Bugüne Kaosun Mimarları Kaos
Dünü okuyup, bugünü görmek; bugünü okuyup, yarını sezmek istiyorsanız bu kitap tam size göre... Anlatılanlar komplo teorisi, masal veya hikâye değildir. Okudukça şaşıracak, anladıkça “kaosun mimarlarını” daha iyi tanıyacaksınız... 28 Şubat darbesinin küresel odaklarla bağlantısı, Muhsin Yazıcıoğlu suikastının perde arkası, NATO’nun içerisindeki derin örgütün Türkiye’deki yapılanması ve faaliyetleri, 11 Eylül’de ABD’deki ikiz kulelerin yıkılmasının perde arkası ve bunun üzerinden ulaşmak istedikleri amaçlar, Vatikan’ın akıl almaz projeleri… Tarihte gizli kalmış olaylar, tarihi değiştiren savaşlar, şahıslar ve darbeler, günümüzdeki küresel güç savaşları… Yavuz Sultan Selim dönemi ve bugüne ışık tutan siyaseti, sabetayizm ve sabetayistlerin Türkiye’de kurdukları gizli hegemonya, Sultan Abdülhamit’in masonlar ve sabetayistlere karşı verdiği stratejik mücadele, Mustafa Kemal’in mason localarını kapatmasının arkasındaki sebepler… Küresel güçlerin gıda ve içecekler üzerinde nasıl kaos oluşturduklarının perde arkası ve dünya ülkelerini yöneten ve yönlendiren gizli örgütlenme, siyonizmin Büyük İsrail için “olağanüstü hızlandırılmış planı” ve bu plan için kullandığı araçlar, peygamberimizin (sav) devlet adamlığı ve dört halife döneminde kaosu oluşturan odaklar ve daha fazlası… Unutmayın… “Tarih en iyi erken uyarı sistemidir.” Kitabı okudukça haberlerde izlediklerinizin, gazetelerde okuduklarınızın, derslerde konu olarak size anlatılanların,sadece buzdağının görünen yüzü olduğunu anlayacaksınız…
126.00 ₺ -
Mutluluk Kürleri 2
"Bağışıklık sistemi güçlü olan mutlu olur! Mutluluğu vücudun kendisi üretir! Vücut, fiziki olarak dinç, enerjik ve hastalıklara karşı dirençli olduğunda, insan manen de huzurlu ve mutlu hisseder. Ben fiziki ve manevi dengenin doğru kurulmasını 'Sağlıklı Yaşam Sanatı' olarak adlandırıyorum ve bu sanatın bir plan dahilinde icra edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte sizlere yeni kitabımda bu planın adımlarını ve inceliklerini basit, anlaşılır bir dille anlattım. Herkesin kolaylıkla uygulayabileceği kürler ve tavsiyeler verdim. Hızlı ve sonuç odaklı bir yol çizdim sizler için. Onbinlerce kişinin okuyup uygulayarak mutluluk ve şifa bulduğu Mutluluk Kürleri kitabımdan sonra şimdi Mutluluk Kürleri 2 ile karşınızdayım. Okuyucularımın sağlıklı ve mutlu olması tek gayemdir. O zaman haydi bu mutluluk yolculuğuna birlikte çıkalım! Kitaptaki önerilerimi uyguladığınızda, 'kendimi çok iyi hissediyorum' diyebiliyorsanız, ne mutlu bana..." -Dr. Ümit Aktaş- Artık sağlığınızın bozulduğunu gördükçe karamsarlığa kapılmanıza gerek yok. Biz bu kitabı sizi mutlu etmek için yazdık. Çaresiz değilsiniz. Çözüm mutfağınızda, doğada, çözüm sizde!
234.50 ₺ -
Çanakkale Destanı
Bu kitabı okurken; Mehmetçiğin savaşta düşman askerine gösterdiği merhamete şahit olacak, 276 kiloluk mermiyi kaldıran Seyit Onbaşı’ya hayran kalacak, Nusret Mayın Gemisi’nin, Boğaz’ı düşmana dar eden o ufacık geminin hikâyesi karşısında gözyaşlarınızı tutamayacaksınız… Bu kitabı okurken; 57. Alay’ın Arıburnu’ndaki destanını, Seddülbahir’deki çarpışmada tüfeği bozulunca öfkeden deliye dönen Mehmet Çavuş’un düşmana taşla, kürekle saldırışını, adını raporlara yazmaktan çekinen Mahmut Sabri’yi, savaş esnasında bile “Bu koca gövde ile siper almak zor oluyor” deyip de ayakta duran Binbaşı Halis Bey’i, emrindeki subaylara “Ben size ölmeyi emrediyorum!” diyen Yarbay Mustafa Kemal’i gözlerinizin önüne getirecek, o anları yaşayacak; sadece toprakların değil, ağaçların, denizin bile titrediğini hissedeceksiniz… Bu kitabı okurken; Türk milletinin Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğuşuna, “yenilmezlerin yenildiği yer” olan Çanakkale’nin Destanı’na şahitlik edeceksiniz…
162.80 ₺ -
Yaşasın Umreye Gidiyorum
Çok değerli Reyhan hanımın çocuklara hitap eden böyle güzide bir çalışma yaptığını duyduğum andan itibaren, son halini görmek için büyük bir heyecanla bekledim. Ve gördüm ki özenle ve titizlikle çalışılmış, çocukların diliyle anlatılan harika bir esere imza atılmış. Çocuklar ve yetişkinler bu kitabın sayfaları arasında heyecanlı ve coşkulu bir yolculuğa çıkarken bir umre kitabından çok daha fazlasını bulacaklar. Bu kitap, bu boşluğu fazlasıyla dolduracak. Diliyle, sözüyle, ifadeleriyle, anlatışlarıyla gönüllere taht kuracak.
385.00 ₺ -
Çılgın Kaşifler Ciltli
“Dünya yuvarlak olsaydı, insanlar aşağı düşerdi” hâlâ buna inanan kimse yok değil mi? Hindistan’ı kim keşfetti? Yoksa siz Amerika’yı hep var mı sanıyordunuz? Ümit Burnu, kimin burnu? Leif Erikson kimdi? Neee, telefon markası mı? İşte bütün bu soruların cevabını elinizdeki kitapta bulacaksınız! Çılgın Kâşifler komik mi komik üslubuyla sizi keşfe çağırıyor. İyi okumalar...
112.50 ₺