-
Malamander (Bez Cilt Şömizli)
EFSANEVİ MALAMANDER'IN GİZEMİNİ KİM ÇÖZECEK? Tuhaf Deniz Kasabası'na kışları kimse uğramaz. Özellikle karanlık çöktüğünde, korkunç sis Canavarağzı Kayalıklarını ve Leviathan gemisini yuttuğunda... Bazıları bu sisin içinde korkunç Malamander'in ayak izini gördüğüne yemin edebilir! Herbert Limon, Büyük Nautilus Oteli'nin kayıp eşya sorumlusu, kaybolan eşyaların sahiplerini bulmanın ne kadar zor olduğunun farkında. Özellikle, kaybolan şey bir kız çocuğunun ailesi ise... Kimse on iki sene önce Parma Voilet'in ailesine ne olduğunu bilmez. Violet, ailesini bulmak için Herbert'ten yardım istediğinde olayın ucunun efsanevi Malamander'e uzandığını keşfederler. Tuhaf Deniz Kasabası her daim esrarengiz bir yer olmuştu. Fakat şimdi sis kıyıya çöküyor ve işler çok daha ürkütücü bir hâle geliyor.Mükemmel bir hayal gücüyle oluşturulmuş macera atmosferi, mitler ve efsaneler yönünden zengin lezzetli bir gotik anlatı. Malamander kitabı Thomas Taylor'ın yetenekli bir yazar olduğunu kanıtlıyor. Bu kitap bütün alkışları hak ediyor.—The Bookseller Bu gençlik macerasında bir tatil adasında iki çocuğun yerel bir efsaneyi kovalayışını okuyacaksınız. Yazar mizahi bir ton ile ilginç karakterleri birleştirerek alışılagelmedik bir üçlemenin açılışını yapıyor. Enerjik, fantastik bu anlatı tarafından ele geçiriliyorsunuz. —Publishers Weekly
262.50 ₺ -
En Doğru Arkadaşınız
Ben bir DOORUARKADAŞ’ım.Zorbalamam.Zarar vermem.Yalan söylemem.Kıskanmam. Dünyadaki en iyi arkadaşa sahip olma şansınız olduğunu düşünün. Sizinle asla tartışmayacak ve hep sizin tarafınızı tutacak bir arkadaşa sahip olma şansınızı. Saç stilini, gözlerinin rengini ve kıyafetlerini sizin seçeceğiniz bir arkadaş. Sizin için her şeyi yapabilecek bir arkadaş…İnsan olmaması fark eder miydi?
157.50 ₺ -
Alicein Dünya Turu
Yakın zamanda annesini kaybeden Alice, bakıcısının verdiği derslerden kaçmak için her şeyi yapardı. Bir gün, sıkıntıdan sersemleyip uyuyakalınca bakıcısı panikleyip bir doktor çağırır. Doktor ziyareti sonrası, Alice’in babası onun bu hallerinden endişelenir ve onu eski haline döndürmek için hayat dolu aile dostlarının yanında bir tatile yollar. Deniz manzaralı Fransız villasına vardıklarında, Alice için muhteşem bir yaz başlar. Yalınayak koşturduğu, eşeklere bindiği ve dönemin ünlü isimleriyle tanıştığı bir yaz tatili… Pablo Picasso ile bir hurdalığı ziyaret eder ve sanat eserine dönüştürecek nesneler bile arar. Ballet Russes ile gök cisimlerinden esinlenen büyüleyici bir dans sergiler ve Zelda ve F. Scott Fitzgerald ile büyülü maceralar yaşar. BU EŞSİZ YAZ TATİLİ, ALICE’İN ANNESİNİN KAYBIYLA BAŞA ÇIKARKEN YENİDEN HAYATTAN ZEVK ALMAYI ÖĞRENMESİNİ SAĞLAR.
120.00 ₺ -
Büyük Sorunların Küçük Kitabı
İlginçtir ki çoğumuz acıyı, ıstırabı, kederi kendimize yakıştıramayız. Bunlardan kurtulmak isteriz. Çünkü çocukluğumuzdan beri olumsuzdan kaçmak, olumluya koşmak üzerine kuruludur hayatımız. Acıdan kaçmak, dertlerimize çare bulmak için yaptıklarımızdan biri de kitap okumaktır ama okuduğumuz kitaplar çoğu zaman başka insanların hayatından ya da hikâyesinden bahseder. Sorunların ve yaşananların dışsallaştırılması kabulünü kolaylaştırıyor olabilir belki ama bu kitap doğrudan SİZ’e odaklanıyor. Bu kitapta farkındalık ve şefkatle çoğu zaman kendimize sormaktan kaçındığımız soruları soracağız. Ama inatla ve ısrarla doğru cevapları bulmak için çabalamayacağız. Sorun neyse onu kontrol etmeye çalışmadan, kendimize duygusal esneklik kazandırma alıştırmaları yapacağız. Adım adım ilerleyen bir tempoyla hayat hikâyemizi yazacak, kaçınma davranışlarımızı bulacak, değerlerimizi ve hedeflerimizi belirleyecek, kabul’e ve an’da olmaya doğru bir yolculuğa çıkacağız. Bu kitap “Bugüne kadar gitmediğim psikiyatrist/psikolog kalmadı ama hiçbiri bu sorunumu çözemedi,” diyenler için. Hep hayal kırıklığına uğrayan, artık herhangi bir yardım beklemeyen ve her zaman “kendi kalesine gol atmak” zorunda kalanlar için. Bu kitap aynı zamanda ‘terapiye inanmayanlar’ için. "Değerli meslektaşım Serdar Nurmedov Kabul ve Kararlılık Terapisini çok yalın ve sade bir dille anlatmış. Bu kitap ile 9 adımda daha fazla anda kalmayı sağlayan yaşama stratejilerini öğrenecek, sizin için önemli olan değerlere odaklanıp acı veren duygu ve deneyimlere daha az kapılmayı deneyimleyeceksiniz. Yaşamınızdaki değişim sürecinde size ışık tutacak bu kitabı okumak tam bir kazan-kazan deneyimidir; herkese öneriyorum." Prof. Dr. Nesrin Dilbaz
129.50 ₺ -
Monanın Gözleri (Şömizli)
52 hafta, 52 sanat eseri ve bir dede-torun hikâyesi: Mona’nın Gözleri On yaşındaki Mona görme yetisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Doktorlar hastalığın gizemini araştıradursun, Mona’nın sanatsever dedesi Henry Vuillemin’in biricik torunu için bambaşka bir reçetesi vardır: Her hafta çarşamba günü buluşacak ve birlikte Paris’in en büyük üç müzesini (Louvre, Orsay, Beaubourg) keşfe çıkacaklardır. Böylelikle Henry’nin planına göre Mona bir gün karanlığa yenik düşse bile zihninin derinliklerinde güzelliği ve cesareti saklayan görsel bir hazinesi olacaktır. Dede-torun bir yandan tarihe iz bırakmış pek çok sanatçının eserlerini çözümleyip tartışırken diğer yandan hayal kırıklığı, yas, aşk, özgürlük, birey olmak gibi hayatın tüm renklerini ve meselelerini sanatın perspektifinden öğreneceklerdir. Leonardo da Vinci, Rembrandt, Johannes Vermeer, Francisco Goya, Frida Kahlo, William Turner, Gustave Courbet, Édouard Manet, Claude Monet, Edgar Degas, Paul Cézanne, Vincent Van Gogh, Gustave Klimt, Raphaël, Camille Claudel, Marcel Duchamp, René Magritte, Pablo Picasso, Marina Abramovic ve çok daha fazlası bu yolculukta onları beklemektedir. Sanat tarihçisi Thomas Schlesser, güçlü duygularla çevrili bu evrensel masalda okuru görmeyi öğrenmeye davet ederken sanatın insanın anlam arayışındaki vazgeçilmez yerini yeniden hatırlatıyor. “Tüm dünyanın okumak için can attığı kitap.” – Le Figaro “Güzelliğe ve bilgeliğe bir övgü.” – Le Parisien
277.50 ₺ -
Başarı Bedel İster
Kafesleri yutan kafese doğru Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekânsız nefese doğru Rüveyda Bizim atlarımız, yaşadığımız dünyadan öte dünyaya doğru, zamansız ve dünyevi anlamda mekânsız nefese doğru alabildiğine koşan atlardır. Bizim atlarımız hedefleri olan, o hedeflere doğru dörtnala koşan, hedeflerine ulaştıktan sonra koşuyu bitirmeyen ve daha da ileriye koşan atlardır. Başarı sadece hedefle sınırlı değildir. Hedefi aşmaktır başarı. Sezai Karakoç’un mısraları o yüzden hep çarpıcı gelmiştir bana: “Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız…” Başarı Bedel İster, ülkemizin yetiştirdiği kıymetli akademisyenlerden Prof. Dr. Nurullah Genç’in başarı basamaklarını nasıl binbir zahmetle ama asla pes etmeden çıktığını anlatıyor. Bu yolda yürüyeceklere ders olarak okutulacak şu öğüdü salık veriyor: “Hayalleri olmayanın geleceği olmaz.”
140.60 ₺ -
Yedi Diyar Geçidi 2
Yürekleri ağızlara getiren aksiyonlu sahneler ve unutulmaz karakterlerle dolu halk hikâyelerinden ilham alan bu kitap, 4 kitaplık fantastik seri Yedi Diyar Geçidi’nin ikinci cildi. Celeste geçen sene başından geçen destansı maceranın yeniden yaşanmasını beklerken Diyarlar Geçidi’nde bir isyan patlak verir. Ferd’ün görevi ise tüm bunların arkasında kimin olduğunu bulmaktır. Orman Diyarı’nda bir saldırı haberi alındığında, Celeste nihayet başka bir macera için şansını yakalar. Ancak daha fazlasını öğrenmek için araştırmaya başladıklarında geçit onları tropik bir ormana değil, dondurucu bir göle götürür. Her nasılsa kendilerini tehlikelerle dolu Buzlar Diyarı’nda bulurlar. Daha da kötüsü, başka bir cadı taşı tehdit altındadır. Maceracı ekip cadı taşını düşmanlarından önce bulmakta ve Celeste de geçmişteki kahramanlıklarının bir kerelik olmadığını kanıtlamaya kararlıdır. Ancak son macerasından kalan bir hatıra, kurtarma görevini baltalayınca, Celeste bu kez başarısız olmalarının sebebinin kendisi olup olmayacağından şüphelenmeye başlar.
247.50 ₺ -
Öze Dönüş Terapisi
Yaşadığımız çağda hayatın anlamı üzerine o kadar yanlış tercümeler yapıldı ki kafalar karmakarışık oldu. Kavramların tercümesi yanlış yapılınca da mutsuzluk ve değersizlik hissiyle baş etmeye çalışan insanların sayısı hızla arttı. Mutlu insan için çizilen resimlerdeki klişe sahneler zihnimize öyle bir kazındı ki varlığımızı bu resimlere uydurmak için kendimizden vazgeçtik, yine de ruhumuz doymuyor. Sıradan kelimesi öyle bir yerin dibine batırıldı ki herkes farklı olmak uğruna aksesuar avına çıktı. Artık başarı özgeçmişteki satır sayısıyla, mutluluk sosyal medyada paylaşılan kurgu fotoğraflarla ölçülüyor. Bu arada farklı olmak için çaba sarf etmeyip kendisine bahşedilen hayatı doğru dürüst yaşamaya çalışanlar da var elbette. Reklam yapmadan, gürültü çıkarmadan sessiz sedasız yaşayıp gidiyorlar yanı başımızda... Kalabalıklar hiç durmadan ön plana çıkmaya çalışırken onlar duruyorlar. Hayatın kargaşası içinde bir duruş sahibi olmayı unutanlara inat, her türlü fırtınaya karşı bir yel değirmeni gibi sapasağlam hem de... Bu kitap işte bunca gürültünün ve kargaşanın ortasında meselenin özünü fark edelim, mutluluğun resmini çizebilelim, yüreğimizin götürdüğü yerden dönüp kendimize gelelim diye yazıldı.
148.00 ₺ -
Asi Ateş
Kurara, Haru’ya ulaşmayı ve onu kurtarmayı başardı ancak bu tahmin ettiğinden de zor oldu. Prenses’in elinden sağ kurtulsalar bile Prenses, onlar için hâlâ bir tehdit unsuru ve nefesini enselerinde hissettiriyor. Prenses’in onlar için yeni bir planı olduğundan emin olan ekip, kaçmak için yeni tanıştıkları bir şikigamiyle yolculuğa çıkıyor ancak tanımadıkları bir şikigamiye ne kadar güvenebilirler?Şikigamileri özgür kılmayı aklına koymuş olan Kurara, bunu başarmak için yola çıkıyor. En yakın arkadaşı Haru, onu bu yoldan döndürmeye çalışsa da Kurara bildiğini okumaya devam ediyor.Kurara’nın ulaşması gereken şikigami Suzaku, onun aklındaki sorulara cevap olabilecek mi?
247.50 ₺ -
Meczup Fatih Duman
Nereye gidersem gideyim yanımda kendimi de götürmek zorunda olmak ne kadar kötü. Bunca gidişimin sebebi kendimden kaçacak bir yer bulmak aslında. Bir çare aramak. Ama olmuyor, insan derdinden kaçsa kendinden kaçamıyor. Belki de bunun tek çaresi aklından kaçmak. Kendinden kaçmak için aklını kaybetmek gerekiyor galiba. Ama bir de gitmeyen, terk etmeyen ve hep bekleyenler var. İşte onlar gitmelerin de ayrılığın da ve hatta ölümün de sevdayı bitirmediğini biliyorlar. Cânım kâri, beklemenin güzel olduğunu söylemiştim daha önce. Beklenen güzelse diye de bir şart eklemiştim. Bu kez bir insanın neyi, niye ve ne kadar bekleyeceğini anlatmaya gayret ettim. İşte bu okuyacağın bir bekleyiş öyküsü, sevdanın bir cüzünün de beklemek olduğunu anlatan bir öykü. Zira ben anladım ki sevmek, beklemektir. Gelmeyeceğini bilsen de beklemek...
97.50 ₺ -
Ayı Dönüyor (Ciltli Şömizli)
Ayı, yavaşça yana çekildi. Ve orada, mağaranın görünmeyen derinliklerinden dört dengesiz pençe üzerinde sallanan küçük bir kutup ayısı yavrusu çıktı. April, Ayı Adası’ndan döneli bir yıldan fazla olsa da, Ayı hakkında düşünmeyi hâlâ sürdürüyordu. Svalbard’da bir ayının vurulup yaralandığını duyduğu zaman, o ayının kendi ayısı olduğundan emindi. Yapması gerekenin ne olduğunu biliyordu: Babasını ikna etmeli ve kutuplarda Ayı’yı aramaya çıkmalıydı. Bütün engellere rağmen bunu başarınca, April kendisini yine buz gibi bir maceranın içinde buldu.
240.00 ₺ -
Empusyon
Eylül 1913. Birinci Dünya Savaşı arifesinde tüberkülozdan mustarip Mieczysław Wojnicz tedavi amaçlı Görbersdorf kasabasındaki bir sağlık merkezine, Avrupa’nın dört bir yanından hastaları ağırlayan Beyler Konukevi’ne gelir. Her gün hastalarla yemek salonunda toplanıp dönemin büyük meselelerini tartışırlar: Savaş çıkacak mıdır? Monarşi mi yoksa demokrasi mi daha iyidir? Şeytanlar var mıdır? Kadınlar doğuştan aşağı varlıklar mıdır? Bu sırada konukevinde ve çevresinde tuhaf şeyler ardı ardına yaşanmaktadır. Birileri ―ya da bir şey― onları izliyor, bu kapalı dünyaya sızmaya çalışıyordur. Erkekler konukevinin çevresinde yaşanmış tuhaf olayları dinledikçe günbegün korkularına yenik düşerler. Wojnicz hem kendi gerçeklerini hem de dört yanını kuşatan uğursuz güçlerin gizemini çözmeye çalışırken onların bir sonraki hedeflerini çoktan seçtiklerini fark etmez. Olga Tokarczuk okurunu ilk sayfasından itibaren yükselen ritmi ve gerilimiyle merak uyandırıcı, büyülü ―yer yer rüya gibi― bir yolculuğa çıkarırken insan varoluşunun temel sorunlarını ve toplumsal cinsiyet rollerini masaya yatırıyor. Büyülü Dağ’ın yayımlanmasından bir asır sonra Olga Tokarczuk, Thomas Mann’ın topraklarını yeniden ziyaret ediyor ve doğa-insan, yaşam-ölüm gibi izlekleri felsefesiyle harmanlayarak bu topraklara sahip çıkıyor. Empusyon, Olga Tokarczuk’un Nobel Ödülü’nden sonra merakla beklenen ilk romanı… “Muhteşem bir yazar.” ―Svetlana Alexievich “Tokarczuk ile birlikte, Nobel sadece bir kadın yazarı seçmedi, yüzyılının sesini seçti. Olga Tokarczuk, şiirsel üslubu ve akılda kalan hikâyeciliğiyle dönemine iz bırakan bir yazar.” ―Didier Jacob, L’Obs “Empusyon, sadece kadın şovenizminin bir eleştirisi olarak değil, aynı zamanda modern toplumlarda dayatılan toplumsal cinsiyet rolleri aracılığıyla insanları hâlâ damgalayan baskı biçimlerinin bir eleştirisi olarak da okunabilir. Bu roman, okuru kendini güvende hissetmeye alışkın olduğu alanların çok ötesine taşıyan bir hayal dünyasına davettir.” ―Onet Kultura
259.00 ₺ -
Bana Yarınları Anlat
Daha yirmi sekizinde çiçeği burnunda bir savcı: Zehra... Cesur ve günahtan korkan, adaleti zedelemekten çekinen tavrıyla bazılarını öfkelendirse de anlamlı ve tehditkâr bakışlara katiyen pabuç bırakmıyor. Yıllanmış bir düşmanlığın gölgesinde yaşayan iki belde: Ören ve Çınarlı... Ve hayatları geçmişin sancılarıyla lekelenmiş, kaçınılmaz ayrılıklara mahkûm edilmiş insanları... Kimi çevirdiği dolaplarla gününü gün ederken kimi hayatın onun da yüzüne güleceği anı bekliyor. Zehra'nın gelişi dengeleri nasıl değiştirecek? Yıllardır gün yüzü görmeyen sırlar nihayet açığa çıkacak mı? Ya kalbimiz, en dara düştüğünde bile umutla atmaya devam eder mi? Elli yılı aşan yazarlık kariyeri boyunca eserleriyle okurun kalbinde derin izler bırakan Ahmed Günbay Yıldız'dan suç ve masumiyet kavramları üzerine yüreklere işleyecek yepyeni bir roman: Bana Yarınları Anlat...
199.80 ₺ -
Yaralı Damat
Patriyarki kadın ve erkeği birbirinden nasıl uzaklaştırdı? Aradaki farkı kapatma çabalarımız neden başarısız oluyor? Bilinçdışı dinamikleri anlamak neden önemli? Rüyalarımız kendimizi, ilişkilerimizi, gezegenimizi iyileştirmede bize nasıl yol gösterebilir? Bunlar bu kitapta ele alınan sorulardan birkaçı.Jungiyen analist, mitopoetik yazar, şair ve aktivist Marion Woodman, bu kitapta her bireyde mevcut olan erillik ve dişilliği, içsel bir ahenge ulaşmaya çabalayan iki enerji olarak ele alıyor ve bunların gelişimine odaklanıyor. Bu enerjilerin başkalarına yansıtılması halinde sekteye uğrayan olgunlaşma sürecinden ve çalınan özgürlükten bahsediyor. Yaralı Damat, kendi alanında bir çığır açarak patriyarkinin ruhsallığımız üzerindeki etkisini keşfe çıkıyor. İçsel dinamiklerle kurulan sakatlayıcı ilişkinin bir kadının (ve erkeğin de) kendine bakışını hangi yollardan baltaladığını; manevi hayatını nasıl yoksunlaştırdığını ve onu nasıl kendi gerçekliğini savunamaz hale getirdiğini inceliyor. Bilinçdışının sağaltıcı dinamiklerini göstermek için şiir, mit, rüya analizi ve kişisel deneyimlerinden aldığı güçlü imgeleri kullanan Woodman, içimizdeki eril ve dişil parçaların entegrasyonuna duyduğumuz açlığı birden fazla düzeyde besleyen, zekâmıza olduğu kadar duygularımıza da hitap eden bir içerik sunuyor. Ülkemizde Jungiyen psikoloji metinlerinin çoğalmasında azımsanmayacak bir katkısı olan Özgür Ertana’nın özenli çevirisi, notları ve önsözüyle…
259.00 ₺ -
Karaltı Çetesinin Peşinde - İstanbul Dedektifleri
İlk kitapta haritayı ararken kendilerini Karaltı Çetesi’nin kirli oyununun içinde bulan Bilgin, Bilge ve Bora, bu kez onların peşinden gidiyor! Ancak çetenin yapacağı büyük hırsızlığı önleyebilmek için çözmeleri gereken bilmeceler var. Acaba İstanbul Dedektifleri, İstanbul’un tarihî yarımadasında zamanla yarışırken bu işi başarabilecekler midir?
94.50 ₺ -
Kayıp Haritanın Peşinde - İstanbul Dedektifleri
Bilgin, Bilge ve Bora… Üç kardeş, İstanbul’un tarihî güzelliklerini görmek için gittikleri istanbul’da kendilerini, heyecanlı ve bir o kadar da tehlikeli bir maceranın içinde bulurlar. Yıldız adında birinden Bilgin’e gelen bir mail, onları ne olduğunu bilmedikleri bir haritanın peşine düşürecek ve sonrasında olaylar hiç beklemedikleri şekilde gelişecektir. Tabii, İstanbul’un eşsiz güzelliği eşliğinde!..
94.50 ₺ -
Profesörün Sırrının Peşinde - İstanbul Dedektifleri
İstanbul Dedektifleri yine iş başında! Bilgin, Bilge ve Bora… Üç kardeş, Karaltı Çetesi’nin yeni soygunlarını önlemeye ve onları yakalamaya çalışıyor. Ama bu kez onları daha fazla düşündüren başka bir konu var: Bilgin’le bu kadar benzerlik taşıyan Profesör kim? Neden kimliğini onlardan gizliyor? Karaltı Çetesi'neden Profesör’le uğraşıyor? Kahramanlarımız sorularına cevap bulabilecekler mi? Karaltı Çetesi'ni yakalayabilecekler mi? İşte hepsi bu kitaplarda çözülüyor!
94.50 ₺ -
Tehlike Peşimizde - İstanbul Dedektifleri
Profesör amcaları tanışan Bilgin, Bilge ve Bora çok mutlular… Amcalarını ziyarete İstanbul’a geliyorlar. Fakat bir sorun var. Havalimanında onları karşılayacak olan amcaları ortalıkta yok. Tek bildikleri, son romanını yazmaya çalışan amcalarının bir gazeteye verdiği röportaj… Profesör nerede? Onu kimler kaçırdı? Bu işin arkasında hapse tıktıkları Karaltı Çetesi’nin üyeleri olabilir mi? Kahramanlarımız, profesör amcalarının bıraktığı izleri takip ederek hem onu hem de İstanbul’u kurtarabilecekler mi? İşte bütün gizem bu kitapta çözülüyor!
94.50 ₺ -
Ayı Dönüyor
Ayı, yavaşça yana çekildi. Ve orada, mağaranın görünmeyen derinliklerinden dört dengesiz pençe üzerinde sallanan küçük bir kutup ayısı yavrusu çıktı. April, Ayı Adası’ndan döneli bir yıldan fazla olsa da, Ayı hakkında düşünmeyi hâlâ sürdürüyordu. Svalbard’da bir ayının vurulup yaralandığını duyduğu zaman, o ayının kendi ayısı olduğundan emindi. Yapması gerekenin ne olduğunu biliyordu: Babasını ikna etmeli ve kutuplarda Ayı’yı aramaya çıkmalıydı. Bütün engellere rağmen bunu başarınca, April kendisini yine buz gibi bir maceranın içinde buldu.
180.00 ₺ -
Kıyamet Anahtarı
Fatih Camii’nin bahçesinde meydana gelen göçüğün derinliklerinde efsanevi Havariyyun Kilisesi’ne çıkan bir dehliz keşfedilir. Eşini acı bir kazada kaybettikten sonra Asperger sendromlu küçük oğluyla hayata tutunmaya çalışan arkeolog Aras, burada ekibiyle yaptığı çalışmalar sonucunda gizemli bir oda ve eşsiz eserlerle karşılaşır. Bu tarihî eserler Hristiyanlık tarihini baştan sona değiştirebilir, uluslararası krizlere sebebiyet verebilir, hatta belki de dünyanın sonunu getirecek savaşların çıkmasına neden olabilir... Aras bu eserleri koruması gerektiğinin farkındadır fakat işler beklediği gibi gitmez. Artık hem kendisinin hem de sevdiklerinin hayatı tehlike altındadır. Binlerce yıldır hemen her ülkede farklı biçimlerde faaliyet gösteren, Vatikan’a da sızan uluslararası bir örgüt de bu eserlerin peşindedir ve amaçlarına ulaşmak için her türlü kötülüğü yapmaktadır. Aras, ipuçlarını, tarihi, mimariyi, coğrafyayı, geçmişi ve en önemlisi, oğlunun sandığı görünce söylediklerinin peşinde gerilim dolu sürükleyici bir maceraya atılır. İstanbul’un sokaklarından yer altı dehlizlerine, Vatikan’dan Roma’ya, Konstantinopolis’ten Yedi Kilise bölgesine uzanan bu kovalamacada zamana karşı yarışan Aras aynı zamanda sevdiklerinin canını da korumakla yükümlüdür. Hakan Sökmen, yeni romanı Kıyamet Anahtarı’yla okuru tarih, mitoloji, komplolar eşliliğinde, gizemli ve heyecanlı bir yolculuğa davet ediyor.
148.00 ₺ -
Aydan Daha Uzakta
Astronot olmak, on üç yaşındaki Houston Stewart’ın en büyük hayali. Genç Astronot Yetiştirme Programı’na kabul edildiğini öğrendiği zaman, bu hayalinin gerçekleşmeye çok yakın olduğunu düşünen Houston, program için ayrılırken erkek kardeşi Robbie’yi geride bırakmanın üzüntüsünü yaşar. Programın kardeşi Robbie için uygun olmayabileceğini fark eden Houston, her astronotun yapacağı gibi, gerçekleşmesi imkânsız olduğu düşünülen bir hayali gerçekleştirmek için işe koyulur. “Bu kitapta iki güçlü sevgi var: biri uzaya olan sevgi ve diğeri de kardeş sevgisi. İki sevginin hikâyesi de her yaştan okuru derinden etkileyecek.” -Gary D. Schmidt, Newbery Onur Ödüllü Yazar “Ay’dan Daha Uzakta, kendini yetersiz görmenin üstünden gelme, kucaklayıcı olma gibi konuların ele alındığı sıcacık bir öykü. Elinizden bırakamayacaksınız.” -Hayley Arceneaux, Astronot “Yazar, tüm ailevi sorunlarla birlikte insan olmanın zorluklarına nazikçe değinmiş.” -Robert L. Stewart, Astronot “Ay’dan Daha Uzakta, işler yolunda gitmeyince yeni fikirler üreten, verdiği sözü tutmak için imkânsız gözüken yolda ilerleyen yaratıcı bir başkarakterin olduğu bir kitap. Dünyalar kadar sevdim!” -Lynne Kelly, Song For a Whale’in yazarı
247.50 ₺ -
Gölgeli Kuranı Kerim Kalemi 0.7 Siyah Silinebilir
Gölgeli Kuranı Kerim Kalemi 0.5 Siyah YAZIN, SiLiN, TEKRAR YAZIN! Benzersiz mürekkep teknolojisi ve modern tasarımıyla deneyenler asla vazgeçemiyor. Kurşun kalem rahatlığıyla kitaplarınızın, ajandanızın üzerine not alabilir, dilediğinizde silebilirsiniz. Özel geliştirilmiş Metamo mürekkebi ve arkasında yer alan kauçuk silgi sayesinde yazınız sürtünmenin yarattığı ısıyla görünmez olur, -20 C’degeri gelir. Paslanmaz çelik uç içerisine yerleştirilmiş tungsten karpit alaşımdan oluşan bilye darbeye ve aşınmaya karşı ekstra dayanıklı, kesintisiz yazım olanağı sağlar. Orijinal, modern, çarpıcı gövde tasarımı. https://www.kitapkalbi.com/golgeli-kurani-kerim-yazi-mushafi https://www.kitapkalbi.com/golgeli-kuran-yazi-mushafi-beyrut-baski https://www.kitapkalbi.com/golgeli-amme-cuzu
52.50 ₺ -
İnsanı Tanıma Sanatı
"Bu kitap, Bireysel Psikoloji’nin temellerini okuyuculara anlatmayı amaçlayan niteliktedir. Aynı zamanda bu prensiplerin kişinin sadece dünyayla ve çevresiyle olan ilişkilerini değil, kişisel yaşamını düzenleme konusundaki günlük ilişkilerini nasıl etkilediğini pratiğe dökme amacını taşır. Kitap, Viyana'daki Halk Enstitüsü'nde bir yıl boyunca, her yaş ve meslekten yüzlerce kadın ve erkeğe verilen derslerden esinlenerek hazırlanmıştır. Kitabın amacı, bireyin hatalı davranışlarının toplumsal yaşamın uyumuna nasıl etki ettiğini vurgulamaktır. Aynı zamanda bireyin kendi hatalarını öğrenmesine yardımcı olmak ve son olarak da toplumsal yaşama uyum sağlamak için nasıl daha bilinçli bir şekilde ilerleyebileceğini göstermektir. İş hayatında veya bilimde yapılan hatalar pahalıya mal olabilir ve çok üzücüdür. Ancak yaşamın yönetilmesiyle ilgili hatalar genellikle yaşamın kendisi için tehlikeli olabilir. Bu kitap, kendi doğasını daha iyi anlama yolundaki insanın yolculuğuna ışık tutma amacını taşır." Alfred Adler
166.50 ₺ -
Mucizevi Tatlıcılar (Ciltli Şömizli)
Kara Kış Hiç Bu Kadar Tehlikeli Olmamıştı İkiz kardeşini küçük yaşta kaybeden Thomasina, onu tekrar görebileceğini söyleyen Inigo ile tanışınca başta her şey rüya gibi gelir. Soğuktan donan nehir üzerinde insanlar panayır kurmuşken, bir de insanların üzüntüsünden beslenen Kış Baba’nın panayırı vardır ve Thomasina’nın üzüntüsü, Kış Baba’nın bugüne kadar gördüğü en derin üzüntüdür.Inigo’nun ona söylediği her şeyi yerine getiren Thomasina, hâlâ kardeşine ulaşamayınca bir şeylerin ters gittiğini anlar. Ve vücudunun her yerini, Kış Baba’nın panayırındaki insanlar gibi kar taneleri kaplamaktadır. Kendisini ve diğer insanları kurtarmak için, arkadaşları Anne ve Henry ile Öteki Buz Panayırı’nın ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadırlar.
288.75 ₺ -
Mucizevi Tatlıcılar
Kara Kış Hiç Bu Kadar Tehlikeli Olmamıştı İkiz kardeşini küçük yaşta kaybeden Thomasina, onu tekrar görebileceğini söyleyen Inigo ile tanışınca başta her şey rüya gibi gelir. Soğuktan donan nehir üzerinde insanlar panayır kurmuşken, bir de insanların üzüntüsünden beslenen Kış Baba’nın panayırı vardır ve Thomasina’nın üzüntüsü, Kış Baba’nın bugüne kadar gördüğü en derin üzüntüdür.Inigo’nun ona söylediği her şeyi yerine getiren Thomasina, hâlâ kardeşine ulaşamayınca bir şeylerin ters gittiğini anlar. Ve vücudunun her yerini, Kış Baba’nın panayırındaki insanlar gibi kar taneleri kaplamaktadır. Kendisini ve diğer insanları kurtarmak için, arkadaşları Anne ve Henry ile Öteki Buz Panayırı’nın ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadırlar.
240.00 ₺ -
Malma İstasyonu
Bir tren, enfes bir yaz manzarasında hızla ilerliyor. Yolcular arasında evliliklerinde kriz yaşayan bir çift, bekâr bir baba ve küçük kızı ile annesinin geride bıraktığı gizemin cevabını arayan bir kadın var. Hepsi Malma İstasyonu’na gidiyorlar ve ne onlar ne de okur kaderlerinin nasıl iç içe geçtiğini, nasıl görünmez ağlarla birbirlerine düğümlendiklerini biliyor. Esrarengiz Harriet, kontrol tutkunu Oskar ve arayış içindeki Yana –her biri, noktaları birleştirmeye çalışırken bir önceki zamanın izlerini taşıyor. Kuşaklar üzerinden yalnızlıklar, travmalar ve psikolojik bagajlarıyla tamir edilemez ilişkilerin dağıttığı bir ailenin hikâyesi Malma İstasyonu. Kendine özgü kurgusuyla zamanda hızla ilerleyen bir tren Malma İstasyonu; her bölümü bir sonrakine eklemlenen bir kompartıman. Alex Schulman, miras geçmişin izini sürerek ebeveyninin hatasını yüklenmek zorunda kalan çocukların hikâyesinin peşinde yine… “Alex Schulman ikinci romanı Malma İstasyonu’nda yine çocukluğunun travmalarına dönüyor: Güvensiz babalar, yok anneler, yabancılaşmış çocuklar. Her şey iktidarsızlık, ulaşılamazlık ve kayıp soluyor. [...] Schulman kendini yürek parçalayıcı bir şekilde, sürekli babasını gözlemleyen ve onun için her şeyi ‘daha iyi’ yapmak isteyen küçük, melankolik Harriet’ın yerine koyuyor.” –Parool “Çok az erkek yazar kadınları, Schulman’ın erkekleri tasvir ettiği kadar iyi tasvir etmeyi başarabilir. Çok azı onun Malma İstasyonu’nda yaptığı gibi karmaşık bir ağ örebilir, ipleri doğru sırada ve doğru hızda çözerek okurun duygularını başından sonuna kadar dinamik tutabilir. Kalbim hızla çarpıyor, nefesim kesiliyor ve tüylerim diken diken oluyor. [...] Bugüne kadar okuduğum en can yakıcı hikâyelerden biri.” –Dagbladet
203.50 ₺ -
Rahlede Başlayan Sevda
İslam dininin en büyük şiarlarından olan Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek, talim ve tecvid üzere okumak ve onu ezberlemenin en kolay ve kalıcı yaşı ikinci çocukluk dönemidir. Çocukluğumuz öyle bir hazinedir ki; içinde barındırdığı duygu ve davranışlar bizim ileride nasıl bir birey olacağımızı ortaya koyar. Davranışta disiplin, duygu da özgür ruhlu yetiştirilmiş çocuklar, bilinçli aile ve donanımlı bir hocanın elinde elbette başarılı bir hafızlık hikayesi ortaya koyarlar. "Her çocuk hafızlık yapabilir mi?" sorusunun cevabı ise ailedeki huzur ve güven ortamında saklıdır. Ruh dinamikleri sağlam olan bireylerin kurdukları yuvada yetişen çocuklara Allah, Peygamber ve Kur'an-ı Kerim sevgisinden bahsedildiğinde bunu elinin tersiyle itmesi düşünülemez. Tam aksine çocuklukta sıcak bir ses tonuyla süslenmiş Peygamber kıssaları, dini hikayeler ve hafızlığın değeri ile büyüyen çocuklar kendi isteği ve gayreti ile hafız olurlar. Bıkmadan, bıktırmadan, yorulmadan, yormadan... Bu kitabın yazılışında ki gaye; bizlere Allah'ın emaneti, hanelerimizin aziz misafirleri olan çocuklarımızı doğru zamanda, doğru alt yapı ile ve doğru yerlerde severek hafızlık yapmalarına katkı sağlamaktır. Şu anda hafızlık yapan çocuklarımız ve ailelerine ışık tutacağını düşünüyorum. Yazı bir büyüdür, sırrı ile söylenirse yaşama sevinci oluşturur.
59.50 ₺ -
Saatçilerin Tehlikeli Yolculuğu
Gizem dolu saatler, yabanıl yaratıklar ve zamanın derinliklerinde saklı eski sırlar... Anno, zamanın tüm boyutlarına hükmeden gizemli Saatçiler Köyü'nde yaşamaktadır. Bu benzersiz köydeki sakinler, zamanın en ince ayrıntısına kadar ustalaşmışlardır. Köy sakinleri istediklerinde bir dakikayı dünyadan silebilir, böylece o dakikada yaşanan her şeyi yok edebilirler; ya da yeni bir dakika ekleyerek, zamanda beklenmedik felaketlere yol açabilirler. Anno ise köydeki diğerlerinden ayrılır. O, hiçbir saate ihtiyaç duymadan, zamanı saniyesi saniyesine doğru tahmin edebilen nadir bir sezgisel güce sahiptir. Bir gün, zamanın akışı tehlikeli bir şekilde bozulur ve bu durum köydeki herkesi korkuyla sarsar. Usta saatçi Kadime Hanım ve diğer Saatçiler zamanın akışını düzeltmek için bir araya gelirler. Anno ve arkadaşları, Zamansızlar'ın tehditleri arasında, kurtuluşun anahtarı olan Hayat Saati'ni arama yolculuğuna çıkarlar. Bu zorlu yolculuk, onları sadece zamansal fırtınalarla değil, aynı zamanda içsel karanlıklarıyla da yüzleşmeye itecektir.
150.00 ₺