-
Allah Cümlemizi Korusun
“Yazar değilim ben. Bir şeyler yazmakla yazar olunamayacağını iyi biliyorum. Heybemde öyle süslü kelimelerim yok… Ne kimsenin derdine derman olabilirim, Ne de yol olabilirim yolunu kaybetmişlere… Merhem de olamam kanayan yaranıza mesela… Derdinize derman olamam belki ama dermanın kimde olduğunu söyleyebilirim… Yol olamam belki size ama doğru yolu gösterebilirim… Çare olamam belki ama çarenin kimde olduğundan haberdarım.” Bekir Develi hayatımızda her an karşılaştığımız ve bir parçamız olan kavramlar üzerinden bir insan tasavvuru ortaya koyuyor. Çevremizdeki sıradan kahramanların öykülerini, kıyısına gelenlerin ikramsız kalmadığı bir su kaynağına benzetip, insanın ahlakla, gelenekle, modern dünyayla ilişkisine dair eleştirilerini içten bir duyarlılıkla paylaşıyor. Uzak coğrafyalardan yakın tanıklıklara uzanan ve okuyucusuyla dertleşmek isteyen bu metinler, bir yandan tefekkür kapısını aralarken bir yandan da şu duaya hep birlikte “Âmin” demeye davet ediyor: Allah cümlemizi korusun: Cümle’mizi ve cümlemizi!
112.20 ₺ -
Velilerle Şahlanan Osmanlı 1
Bu kitabı Okuyunca: - "Vay be neler neler olmuş" diyerek geçmişinize sarılacaksınız ve o günlere hasret duyacaksınız. - Tarihe olan merakınızdan şehir şehir dolaşarak velileri ziyaret edip, eski eserleri görmek isteyeceksiniz. - Tarihimizden gurur duymanın zevkini yaşayacaksınız.
55.00 ₺ -
Osmanlının Kalbini Bekleyenler
Tarihi günümüze taşıyan üslubuyla herkese sevdiren Talha Uğurluel, Osmanlı’nın Kalbini Bekleyenler kitabıyla Osmanlı’yı Osmanlı yapan kişileri, asırları aşan hayat hikâyeleriyle anlatıyor. Bu kitapta kimler mi anlatılıyor? İstanbul’un asırlardır atan kalbi Ebu Eyyub el-Ensarî’den Semerkand’dan gelen dâhi Ali Kuşçu’ya, III. Ahmed’in musahibi İstanbul’a birçok hayır eseri kazandıran Beşir Ağa’dan krallara taç giydiren Lala Mehmed Paşa’ya, ilk Balkan savaşını kazanan Gazi Ethem Paşa’dan Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa’ya, masallardaki prenseslere benzemeyen prenses Adile Sultan’dan eşleri gurbette ölen Saliha Sultan’a, Bosna dağlarından gelen Sokullu Mehmed Paşa’dan feraset sahibi sadrazam Semiz Ali Paşa’ya, eser üzerine eser veren Feridun Ahmed Paşa’dan Zor Günlerin Padişahı Mehmed Reşad Han’a kadar Osmanlı’nın birbirinden kıymetli birçok devlet ve siyaset adamı, ilim adamı, sultanı ve padişahının genç nesillere örnek yaşantıları ve hâlâ içimizde yaşayan kabirleriyle bize anlattıkları... Talha Uğurluel, her biri Osmanlı’nın farklı dönemlerinde yaşamış, kalpleri hep “İslam ve Osmanlı” diye atmış birbirinden güzel bu kişilerin hayatlarını, bilinmeyen yönlerini, bu vatan uğruna verdikleri mücadeleleri, kısa bir Osmanlı tarihi tadında okuyucusuna sunuyor...
114.70 ₺ -
Mücella
Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı’ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücellâ’da bizleri 1920-1970’li yılların Türkiye’sinden nostaljik bir hikâyeyle buluşturuyor. Mücellâ, genç Cumhuriyet’le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların, hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı. Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lâmbasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler. Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücellâ. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen... Neyi beklediğini bilmeden bekleyen... Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen... Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında… Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde... Mücellâ’nın dupduru ve çarpıcı hikâyesi. Mücellâ, eserleriyle çağdaş edebiyata damgasını vurmuş Nazan Bekiroğlu’nun incelikli kaleminden hep hatırlanacak bir roman.
240.50 ₺ -
Aşkın Gözyaşları 5 Final Yunus Emre
Bugüne, yarına, hayata ve dünyaya Yunusça bakmaya ne çok ihtiyacımız var… Ne hikâyeler yazıldı benim için, ne şiirler okundu adıma. Sözler söylendi, fetvalar mühürlendi namıma. Her yazan kendince bir Yunus hayal etti, kâh âşık Yunus diye anılır oldum, kâh miskin Yunus diye okunur oldum. Kimi şiirlerime tahammül gösteremedi. Kimi ayrılık gayrılık aradı kanımdan cana gelen kelimelerde. Ne âşık Yunus'um, ne de miskin bir derviş. Herkes kendince bir isim verdi ömrüme. Oysa ben Tapduk'un Yunus'uyum. Herkes bin Yunus anlattı… Herkes yüz Yunus yazdı… Ben ise bir Yunus bildim bir Yunus yazdım. İşte bu da benim hikâyem. Doğum ile ölüm arasında sessizliğe çarpan kanadı kan külüne dönmüş hikâyem. İnsanın kendisine doğru yürüdüğü ama varamadığı bir hikâye... Senin hikâyen... Yunusça bir hikâye…
47.45 ₺ -
Anılar da Yakılır
Kan davası yüzünden yurtlarını bırakıp bir Akdeniz beldesine yerleşen iki varlıklı aile: Oflazoğulları ve Kozanoğulları... Aşkla bağlanan bir yürek: Melek... Şartlara yenik düşen bir adam: Cuma... İstenmediğini bilmeden evlenen bir genç kız: Zeynep... Gelecek nesillere gölge düşüren imkânsız bir sevda... Anıların pençesinde kıvranan iki genç: Tunahan ve Berceste... İftiralar, tehlikeli sırlar, servet kavgaları, husumetler... Türk edebiyatının en üretken yazarlarından Ahmed Günbay Yıldız, 50. kitabıyla yine derinlikli, aşka ve hayata dair sorularla dolu, etkileyici bir romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Anılar da Yakılır… "Ve Allah aşkı yarattı, sevgi, şefkat ve hoşgörüyü yazdı insanların gönüllerine… 'Hayat sevgidir,' dedi, sevmeyi öğretti insanın kalbine… Sonra insanlara kimseye zararı dokunmayan hürriyeti bahşetti! Kendisi çizdi sınırlarını aşkın, ahlakın ve hürriyetin. Sevgi, saygı, hak ve hukuk silsilesinin en ince detaylarıyla işledi mahlûkatın vicdanına ve şefkati ekti duygularına insanın…"
284.90 ₺ -
Tarihe Düşülen Notlar 2 Cilt Takım
Ömrünü tarihe adamış ve tarihçilerin şeyhi olarak bilinen Halil İnalcık’ın; Osmanlı ve Türkiye üzerine yaptığı konuşmalar ve muhtelif mecralara verdiği röportajlar ilk defa yayımlanıyor. Dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2.000 bilim adamı arasında gösterilen Halil İnalcık’la 1947’den 2015’e kadar yapılan röportajlar ve konuşmalar okurları için bir araya getirildi. Bu kitaplar sayesinde, Osmanlı tarihinden günümüz Türkiye’sine, sanattan tarihe, edebiyattan siyasete birçok konuyu bizzat Halil İnalcık’tan dinleme fırsatı yakalayacaksınız… Halil İnalcık’ın akademik çalışmaları, Osmanlı tarihini fevkalade geniş bir perspektiften incelediği ve bu anlayışı kendi bilimsel yaklaşımıyla zenginleştirdiği için vazgeçilmez kaynakları teşkil eder. Amerikalı sosyal bilimci Immanuel Wallerstein’dan alıntılayarak söylersek, “Onu dar anlamda bir ‘tarihçi’ olarak düşünmek elbette yetersiz kalır. Bizzat tarih disiplinine şekil vermiş, kendi metodolojisini ve bilgi birikimini tarihçilik mesleğine kazandırmış biri olarak İnalcık, bilim çevrelerinin üzerinde uzlaştığı seçkin bir isimdir.” 66 kitap ve 500’e yakın makalesiyle tarih yazıcılığında çığır açmış olan İnalcık’ın eserlerinin âdeta hülasası diyebileceğimiz bu prestij eser, 2 cilt halinde ve kutulu olarak yayımlanıyor. Eserin 1. cildinde Halil İnalcık’ın muhtelif yer ve zamanlarda yaptığı konuşmalar yer alırken; 2. cilt, Halil İnalcık’la yapılmış röportajlardan oluşuyor. Halil İnalcık’ın tarihî-güncel birçok konuyu kapsayan ve asırları aşan metodolojik değerlendirmeleri, her biri birer ders niteliği taşıyan konuşmalarıyla birleşiyor ve tarihe düşülen en anlamlı notlardan biri oluyor belki de…
370.00 ₺ -
Sürgündeki Hanedan Osmanlı Ailesinin Çileli Asrı
“Bir gece çamaşırlarımızı dahi alamadan bu memleketten nasıl kovulduğumuzu düşündükçe fena olurum. İnsan hizmetçisini bile kovarken eşyalarını almasına müsaade eder. 600 senelik bir ailenin bu memlekette hiç mi hakkı yoktu? Osmanlı hânedanına mensup kızlar ve kadınlar, atıldıkları Avrupa memleketlerinin kendilerine yabancı olan şehirlerinde açlıktan kıvrandılar, süründüler; fakat namuslarından asla fedakârlık etmediler.” Şehzâde Selim Efendi’nin kızı Emine Nemîka Sultan 3 Mart 1924 itibarıyla Türk-İslâm tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Müslümanların en eski müessesesi olan halifelik kaldırıldı; ayrıca tarihin en uzun ömürlü hânedanlarından Osmanlı ailesinin takriben 200 ferdi, vatandaşlıktan çıkarılarak vatan toprakları dışına sürüldü. Bu, yaşlısından beşikteki bebeğe kadar hepsi için sıkıntılı bir hayatın başlangıcı oldu. Hemen hepsi sürgünde vatansız, pasaportsuz olarak yaşadı. Bankalarda paraları, yanlarında nakitleri ve yurt dışında akrabaları olmayan bu insanları çoğu tarifsiz acılar çekti. İlaç parası bulamadığı için dilenenler; konu komşunun getirdiği bir tas çorba ile yaşayanlar; açlıktan ölenler; sefalet sebebiyle intihar edenler; aklını kaçıranlar; kimsesizler mezarlığına gömülenler oldu. Ama her zaman asalet ve şereflerine uygun yaşamaya çalıştılar. Tarihin en eski hânedanlarından Osmanlı ailesi, siyaset sahnesinden böylece çekilmiş oldu. 1952 yılında hânedanın hanımlarına, 1974 yılında da erkeklerine memlekete dönme izni verildi. Ancak iyi-kötü yurt dışında bir hayat kuran insanların, çoğunun geri dönme imkân ve ihtimali kalmadıktan sonra… Osmanlı Tarihi’ne dair yazdığı yazılar ve yaptığı televizyon programlarıyla tanınan hukuk tarihçisi Ekrem Buğra Ekinci Sürgündeki Hânedan kitabıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun son vârisleri hakkında literatürde benzeri bulunmayan bir monografi hazırladı. Hânedanın tüm üylerinin sürgünde neler yaşadığını kendi anlatımlarıyla dinlemeye hazır mısınız?
296.00 ₺ -
Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde
Bu kitap, okuyucularının sağlık hakkındaki görüşlerini temelden değiştiriyor. Takipçilerinin aklında ve kalbinde yeni kapılar açıyor. Günümüz insanının sağlıkla ilgili çaresizliğine sade ve hikmet dolu çözümler sunuyor. Çok satanlar listesine giren birçok kitabın referans noktası oluyor. Birçok doktor, sağlık hizmetlerine Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde kitabının önerilerini ekliyor. 'Gerçek Tıp', hastalıkların gerçek sebeplerini, hastalıklara karşı çaresiz olmadığımızı, ilahi kuralları çiğneyerek şifaya ulaşılamayacağını ve yitirdiğimiz şifanın izini tekrar sürebileceğimizi anlatırken sade ve hikmet dolu bir gerçeğe işaret ediyor. Tüm sağlık meselelerinin gerçek bir tıp yaklaşımıyla ele alındığı bu çalışmayla 'az yiyerek' ve 'doğru beslenerek' sağlığınızı koruyabilir; önerilen yöntemlerle hastalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. "Allah, şifasını vermediği hiçbir hastalığı yaratmamıştır. Onu bilen bildi, bilmeyen de bilmedi" (Buhari, Kader, 4)
185.00 ₺ -
Hiranur Hazırlık Seti Başlangıç
Toplu siparişlerde indirim yapılmaktadır. Hiranur Hazırlık Seti: İlmi Heyetin Hazırladığı Set: 10 Kitap ve 4 Adet Karne ve Belgeden Oluşmaktadır. (Takım Olarak Satılmaktadır) *Faaliyet Kitabım *Dikkat Geliştirme ve Kavramlar *Kuran Harfleri Boyama *Çizgi Çalışması *Siyer *Akaid *Fıkıh *Kuranı Kerim Elifbası *Ahlak *İletişim Defteri
513.00 ₺ -
Topal Osman Osman Ağa
Giresunlu Osman Ağa; Babası tarafından bedeli ödenmesine rağmen Balkan harbi’ne gönüllü katılır, savaşta yaralandığı için “topal” lâkabı takılır. I. Cihan harbi’ne doğu cephesinde iştirak eder. Rusların Harşıt Çayını dayanması üzerine Gönüllü milisleriyle birlikte Ruslara karşı mücadele eder. Milli Mücadele kahramanı Topal Osman Ermeni ve Rum çetelerine karşı Karadeniz boylarında mekik dokur. Mustafa Kemal’in muhafız Birliği komutanlığına getirilir. Daha sonra Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebelerine katılır… Gösterdiği mücadeleden dolayı İstiklal madalyasıyla taltif edilir ve Milis Yarbay rütbesi verilir… Osman Ağa diyor ki: “Ben bu millet uğrunda bacağımı zayi ettim. Düşmanı denize dökünceye kadar icap ederse sedye ile muharebe edeceğim.” “Eğer geri çekilirken veya yara alır da yürüyemezsem beni düşmana sağ teslim etmeyin. Beni vurun ondan sonra çekilin” “Paşa Hazretleri’nin muhafazası yalnız ve yalnız size aittir. O’nu her yerde siz koruyacaksınız. Uçan kuşlardan dahi. Paşa Hazretleri’ne en ufacık bir şey olursa kendinizi yok bilin. Hatta ve hatta geride bıraktıklarınızı da…
21.00 ₺ -
Hukukun Serüveni
Hukuk, insanlık tarihinin belki de en eski müessesesidir. Hatta kanunların sık değiştirilmediği zamanlarda, tarihin ta kendisi idi. Bir şeyi tanımanın en iyi yolu, onun mazisini bilmektir derler. Antik Çağ’a ait bir kaide, asırlar sonra bambaşka bir coğrafyada karşımıza çıkabilmektedir. Hukuk sistemlerinin birbirine tesiri şaşırtıcı derecededir. Hukukun Serüveni, okuyucusunu, Antik Mısır’dan başlayıp, Mezopotamya’ya, Hititlere, Japonya ve Çin’e, Arabistan ve Türkistan’a, İran ve Hindistan’a, Yunan ve Roma’ya, Yahudilik ve Hıristiyanlık’tan İslâmiyet’e uzanan, nihayet Avrupa’da sona eren bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta nice enteresan sahneye şahit olunabilir: Düello, ateş tecrübesi, kız kaçırma, çok kadınla evlilik, borcu sebebiyle kölelik, insan kurbanı, çocuk satışı, seyyar hâkimler, cezalandırılan hayvan ve eşyalar, kast sistemi, ölen kocasıyla yakılan Hindu kadınları, hâkimliğin parayla satılması, kanunları ezberleyip her sene halka okuyan kanun sözcüleri…. Hukukun Serüveni, yalnızca bir umumi hukuk tarihi kitabı değil. Ayrı zamanda insanlık mirasını gözler önüne sermeye çalışan bir dünya tarihi sayılabilir. Hâkimlerin hükümdarlarla mücadelesi, parlamentonun doğuşu, kilise reformu, laikliğin ortaya çıkışı, yazılı kanunların hazırlanışı gibi meraklı hadiseleri de kitapta okumak mümkün. Hukukun Serüveni, adalet mücadelesinin de tarihidir.
262.50 ₺ -
İçiyorsak Sebebi Var
Derdin hep yanında ise şükret! Derdin derman olduğu gibi aynı zamanda dosttur sana... Ve hep acıları söyler. Gecenin en demli anında gelir, çayıma ortak olur. Ve sorar: - Nedendir gece gece bu kadar çay? Çayımdan bir yudum alıp masaya bırakmamdan alır cevabını: - İçiyorsak sebebi var dost... Eminim kitabı okuyan her genç "Benim de bir derdim var ve içiyorsam sebebi var" diyecek. O dert ki, bir davanın kimliği ve ebedi hayatın anahtarı... Satır aralarında ilerledikçe iman gözlüğünü takıp kâinatı seyretmenin huzuruna varacak... Ve Kur'an eczanesinden bu asrın manevi hastalıklarına şifalar sunan 'kırmızı kitaplar'a aşkını tazeleyecek.
9.00 ₺ -
Aşk Neden Can Yakar?
Derdin hep yanında ise şükret! Derdin derman olduğu gibi aynı zamanda dosttur sana… Ve hep acıları söyler. Gecenin en demli anında gelir, çayıma ortak olur. Ve sorar: - Nedendir gece gece bu kadar çay? Çayımdan bir yudum alıp masaya bırakmamdan alır cevabını: - İçiyorsak sebebi var dost… Eminim kitabı okuyan her genç “Benim de bir derdim var ve içiyorsam sebebi var” diyecek. O dert ki, bir davanın kimliği ve ebedi hayatın anahtarı… Satır aralarında ilerledikçe iman gözlüğünü takıp kâinatı seyretmenin huzuruna varacak… Ve Kur’an eczanesinden bu asrın manevi hastalıklarına şifalar sunan ‘kırmızı kitaplar’a aşkını tazeleyecek Aşk Neden Can Yakar?, Nesil Yayınları, 9786051627205, Mehmet Yıldız
16.50 ₺ -
Rengarenk Hayat Boyayarak Stres At
Boyayarak stres at, Hayatına renk kat… “Rengarenk Hayat” ile boyayarak stres at, hayatına renk kat! Renklerin sakinleştirici dünyasında kaybolup gitmek istersen eğer… Aç Rengarenk Hayat’tan bir sayfa ve dilediğince boya! Sen nasıl istersen öyle ama… Hayatın yoğun koşturmacasından sıyrıl ve kendine zaman ayır. Boyamanın çocuksu mutluluğunu sen de tat, renkleri hayatın içine kat! Haydi, göster marifetini ve yansıt kendi hayatının renklerini!
10.50 ₺ -
Babalar Eve Dönsün
Aile Bireyleriyle Aktif İletişim Kurmak, Muhabbeti Aile Hayatına Hâkim Kılmak … Pek çok babaya göre, çocuklarla anneleri ilgilenmeli, anneliğin yanı sıra babalık da yapmalıdırlar! Hâlbuki ailede herkes kendi boşluğunu doldurur. Anne “annelik” işlevinde kalmalı, “baba” çocuklarına babalık yapmalıdır. Görevden kaçmalar ya da görev kaymaları (annelerin, babalık görevini de üstlenmeleri gibi) çocuklarda derin bir “açlık” başlatır: Anne-baba açlığı. “Baba açlığı”, çocuğun fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak baba özlemi çekmesinin adıdır. Gerçekten de sadece bizim çocuklarımız değil, özellikle gelişmiş dünyanın hemen hemen tüm çocukları, çağın getirdiği şartların da bir gereği olarak “baba açlığı” çekiyor. İşte bu sebeple diyoruz ki “Babalar eve dönsün!” Tabii gerçek anlamda eve dönmekten söz ediyoruz. Gerçek anlamda eve dönmek; eve iş getirmemek, televizyon karşısında uyuklamamak ve pineklememek, aile bireyleriyle aktif iletişim kurmak, yani muhabbeti aile hayatına hâkim kılmak anlamına geliyor. Sağlıklı bir toplum için “Babalar eve dönsün!”
17.50 ₺ -
Binbir Gündüz Masalları
Binbir Gündüz Masalları, birbir içine geçen birçok hikayeden oluşmaktadır. Keşmir hükümdarı Turan Bey'in kızı Ferahnaz'a, erkeklerin vefasız olduğu konusundaki olumsuz görüşlerini değiştirmek için dadısının anlattığı masallardan oluşuyor. Hain ve sadakatsiz olarak gördüğü erkeklere düşman kesilen ve bu yüzden bir türlü evlenmeye razı olmayan Ferahnaz'a dadısı güneş doğunca anlatmaya masalı akşama kadar sürdürür. Amacı anlattığı masallar ile onu erkeklerin vefalı olduğuna inandırmak ve içine düştüğü saplantıdan kurtarmaktır. Yayına hazırlayıp taktim ettiğimiz kitap, İran Masalları kategorisinde kabul edilen, yazarı/derleyeni bilinmeyen anonim bir eserdir. Kimi kaynaklarda Binbir Gece Masallarına nazire olarak çıralılmış olabileceğinden söz edilmektedir.
234.50 ₺ -
Özgür Ruhlar Ülkesine
Bu kitap, özgür ruhlar ülkesine; içimizdeki gökyüzünden sonsuzluklara ulaşmaya yardımcı olabilir mi? İçimizde var olan sahici, aslî, ilahî doğamızdan yaşadığımız çağdaş dünyaya bir “mana köprüsü” kurabilir mi? Modern insanın “parçalı benliğine” ve farklı duygu katmanları içindeki “savrukluğuna” bir çare olabilir mi? Çağdaş insanın “bütünlüğüne” dair; (Nedir o?) kalbi, aklı ve cebi; duygu ve düşüncesi; doğası, yaşama amacı ve mutluluğu; özgüveni, iç ve dış dünyasının uyumu; ailedeki duruşu; çevresine, evrene ve Allah’a sıcaklığı... Kısaca hayatın bütünlüğü ile ilgili bu kitabın sizinle paylaşacakları olduğunu düşünüyorum. Bir de “parçalanmışlıkla” ilgili: Modern insanın evsizliğine, bunalım ve yalnızlığına, kaybolmuşluk ve arayışına bir çare olarak “içimizdeki ev”in sıcaklığına, ait olduğumuz yere ve en doğru adrese ulaşmada yine bu kitap, sizin yol arkadaşınız olacak... Bu kitap sizi heyecanlandıracak...
10.05 ₺ -
Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti
Sevgi en az iki kişiliktir. Aşk ise hep tek kişilik… Geniş, ferah bir odanın ortasına koyulmuş yatağın ucunda emanet gibi oturuyordum. Üzerimde beyaz bir elbise, başımda duvak vardı… Başım önümde susuyordum. Geçmişin son zerrecikleri yüreğimde uçuşmaya başladığında, içim acıyla sızlıyor sonra da geçiyordu.Ben kendimden geçiyordum, o benden geçiyordu. Bilmediğimiz bir yoldan birlikte geçiyorduk. Hayat bizden geçiyor, biz yaşamaktan vazgeçmiyorduk. Biz aşktan geçiyor, aşk bizden vazgeçmiyordu. Vakit Vuslat Vakti’ydi.
126.00 ₺ -
Hiranur Tatil Kitabı 2 9-14 Yaş
Hiranur Tatil Kitabı ilaveli Yeni Baskıdır İçerisinden Başarı Belgesi Çıkmaktadır. 9-14 yaş için hazırlanmıştır. Hedefimiz yaz ve ibtida talebelerine dair konuları en güzel şekilde sıkılmadan ve kolay şekilde öğretmektir. Kitabımızda itikad ve ibadet bölümleriyle temel bilgiler öz bir şekilde anlatılmış, konular büyüklerin hayatlarından ibretlik kıssalar ve şiirlerle zenginleştirilmiştir. Kitaplarımızın Siyer bölümlerinde Efendimizin hayatından önemli kısımlar akıcı üslupla hazırlanmıştır. Adabı muaşeret bölümüyle günlük hayatta gerekli olan bazı adaplar sırasıyla anlatılmıştır. Konu sonlarında uygulama sayfaları, bulmacalarla hem konu pekiştirilmiş hem de öğrenirken hoş vakit geçirmek amaçlanmıştır. Hiranur Tatil Kitabı 2 - İlmi Heyet
206.80 ₺ -
Hiranur Tatil Kitabı 1 7-9 Yaş
Hiranur Tatil Kitabı 1. Kitap 7-9 yaş için hazırlanmıştır. Hedefimiz yaz ve ibtida talebelerine dair konuları en güzel şekilde sıkılmadan ve kolay şekilde öğretmektir. Kitabımızda itikad ve ibadet bölümleriyle temel bilgiler öz bir şekilde anlatılmış, konular büyüklerin hayatlarından ibretlik kıssalar ve şiirlerle zenginleştirilmiştir. Kitaplarımızın Siyer bölümlerinde Efendimizin hayatından önemli kısımlar akıcı üslupla hazırlanmıştır. Adabı muaşeret bölümüyle günlük hayatta gerekli olan bazı adaplar sırasıyla anlatılmıştır. Konu sonlarında uygulama sayfaları, bulmacalarla hem konu pekiştirilmiş hem de öğrenirken hoş vakit geçirmek amaçlanmıştır.
206.80 ₺ -
Yunus Onbir
Ve derinlerden kopan bir idrak ışığı, gevşeyen bedenimle birlikte yavaş yavaş silinip kararan şuurumun gölgelerinden kaçırabildiği bir tek manayı dudaklarıma ulaştırdı: "Allah!" Biraz önümde tahterevallinin uçlarındaki iki çocuk korkudan sendeleyip düştüler ve ayarını kaybeden iki karşıt duygu gibi birbirine karışıp ağlayarak uzaklaştılar. Etrafımdaki birkaç güvercin, yakın bir gazabı hissetmiş gibi ufuklarından ateş gibi kızıllaşan gökyüzüne doğru gagalarındaki taşları ebabil kuşlarının ülkesinde pişirmek üzere kanatlandılar. Masumiyet, yeni doğmuş bebekteki gibi yaratılışın en temiz ve ilk yüzüydü! Eğer ruhsal varlıklar maddeye etki ediyorlarsa bu ses ve bu sarsılma, kesinlikle Azrail'in gökten açtığı bir yarıktan yeryüzüne inmesiydi. O sanki durunca tepetaklak yere çakılmaya namzet ve inmek için müsait bir pist arayan uçak gibi, fasit bir dairede de olsa her an uçmaya mecburdu. Yakıtı ya da umudu bitinceye kadar böyle devam etti ve yakıtı ya da umudu bitince yere çakıldı. Vicdanıyla günahları arasına sıkışan bir insanın ürperten çıkmazları...
30.00 ₺ -
Yarınlara Yolculuk
Hikâyemiz olumlu bir süreçteydi ve bu durumda bize de hayır duasında bulunmak yakışırdı. Usulca köşemize çekilmeliydik ve gerçek dışı sayılmayacak bir yaşam sürdürmeliydik orada, yine kendi halimizce ve her zaman adet olduğu üzere, biz de... Hikâyeler de anlatmalıydık orada birbirimize; geçmişten ve gelecekten söz açmalıydık, anlattığımız hikâyeler bize ait olmalıydı ve altına hiç çekinmeden kendi imzalarımızı da atabilmeliydik. Öyle bir ufkundaydı ki konumumuz yeryüzünün, birbirimizden uzaklaşmıştık zamanla, kendimizden de aslında. Hayallerimiz yoktu artık, onlar mazide kalmıştı, sadece anılarımız bizimle birlikteydi. Kendimizden de uzaklaşmıştık muhtemelen, eski kimlikler darmadağınık olmuştu artık... İşte tam da o sıralarda...
9.00 ₺ -
Niçin
Dünya niçinler üzerine kurulmuş bir diyar-ı imtihandır. Niçin sorularının milyarları bulduğu yaşantımızda, biz de niçin sorularına cevap aramak için önce "Niçin Bu Kadar Niçin?" diye başladık yazılarımıza. Niçin sorularının birçoğu gerçekten "niçin bu soru?" dedirtecek cinstendir. Niçin'lerle başlayan o kadar saçma soru var ki, insan duyunca hayretini gizleyemiyor. Sorduğumuz niçin'lerin eğer bize dünyada ve ahrette faydası olmayacaksa niçin bunca soruları sorarız ki? Soru sormak ilmin anahtarıdır. Bu anahtarı düzgün kullanmak da her müminin görevidir. Yazmadan önce de insanın kendisine sorması gereken çok önemli bir soru var, o da "Niçin yazıyorum?" sorusudur. Onun için Rabbimiz niçin okumamız gerektiği konusunda ilk indirdiği ayetlerde "Yaratan Rabbinin adıyla oku" buyurmaktadır.
71.25 ₺ -
Muhabbet Makamı
Elif'siz her anlatım topaldır bir bakıma. Elif başlangıçtır rüyalara. Ama bir son değildir asla. Bir basamaktır kapısını araladığımız hayata. Dünün, bugünün ve yarının ismi konulmamış müzmin sakinidir. Kimi diyarda yağmur, kimi diyarda güneş bezminde selam durur özlenen bahara. Bir anlamı da sükûttur, çığırtkanlık tohumunun kök saldığı akıllara. Her bulunduğu mekânın manevi melekelerini oluşturan ve var oluşun imzası olan bu sihirli işaret, mücadelenin bir kapısıdır aynı zamanda. Yaşamın her günü bir başlangıç, her başlangıç ise bir umuttur. Bu umudu da Elif bina eder dostlarım! Çevremize bu cihetten şöyle bir göz gezdirdiğimizde, türlü örneklemelerle süslenir düşünce çerağımız.
7.50 ₺ -
Mehmet Deveci Seti - 4 Kitap Takım
Setin İçindeki Kitaplar; Sevgili Yalnızlığım Sevgili yalnızlığım Benim romantik prensimÜtopyalar ülkemin başkenti İçimin gergefinin usulca dokunanı Berrak, gri, koyu, açık rengi Düş gezgini yüreğimin takılıp kaldığı, hep kaldığı Kimsem Zarar Fayda Ve herşeyim Anladım ki ben sadece senle mutluyum İyiki varsın. Yürüyelim mi Biraz Susmalar, sorgulamalar, içinden konuşmalar Dalıp gitmeler, gülümseten, düşündüren yazılar. Şiirin, öyküsünün, denemenin Kısa sözlerle süslendiği doyurucu bir kitap. Bir sayfasından sıkılmadığınız Kendinizi diğer sayfasında bulacağınız Evet, tam da bu; Kendinizi bulacağınız, kendinizi okuyacağınız bir kitap Sahabe-i Güzin Bizimkiler Bizimkiler? Hikaye gibi,şiir gibi,roman gibi? Biraz Ebu Zer,biraz Musab,biraz Hatice? Yağmur gibi,damla gibi,deniz gibi? Uzaklardan ışıkları görülen loş şehir evleri? Yıldız,gece,ay? Aniden önümüze çıkıp dalgınlıklarımızı şaşırtan bir şafak? Altından geçmek için can atılan gökkuşağı? Yok gibi,zor gibi,var gibi? Durup dinlenilecek bir yudum sığınak ? Can gibi? Yazının Şahitliği Ve kitap bitmiştir. Usulca kapatır kapağı. Ama hemen bırakmaz elinden. Gözleri arka kapağındadır. 'Bitirdin değil mi?'diye bir ibareye takılır gözü.Okumaya devam eder sonra: 'Kapağını kapadığın her şey bitti sanıyorsun,değil mi? Tıpkı göz kapaklarını kapatp görmemeye çalıştığın gibi. Hayır! Asıl okumaya o zaman başlarsın . Yarım kalmış cümleleri,söylenemeyen sözleri?. Yazılmamış ama hissettirilmiş duygular yakandan tutmuştur bir kere. Artık kapattığın tüm kapaklar bu okumaları bitiremez. Yarım kalmış bir cümlesindir.
285.00 ₺ -
Mavi Marmarada Beyaz Güvercinler
Mavi Marmara bir milada döndü hayatımızda... İşgal tarihi boyunca Filistin halkının yaşadığı katliamı, aynıyla o birkaç saatlik zaman diliminde yaşattı işgalci, tüm Mavi Marmara yolcularına... Bu defa Mavi Marmara'nın kadınları vardı kıyım sahnesinin içinde, yaralara kül basmaya çalışan... Mavi Marmara hayat seyrimizin rotasını pusulasını serdi gözlerimizin önüne...
48.75 ₺ -
Eylül Sancısı
Eylül çoktan bitti. Üsküdar'ın parke taşlarla döşeli eski yokuşunu çıkarken yorgun. Dallar hepten çıplak kaldı. Sararmış yapraklar ayaklarına dolanıyor. Bir daha konuşmamak üzere bir suskunluğa bürünmüş gibi. Cavidan'ın kulaklarından hiç gitmeyen sesi "Üzgünüm Zehra, nasıl söylesem, Mübeccel Hanım kardeşini beğenmiş..." Görülmemiş sabrına ve inceliğine yükleniyor yine, "Hayırlısı!" diyor. Derin bir nefes alıyor. "Hayırlısıyla" diyor tekrar. Çıplak ağaçların gerisinden, kızaran gözlerini denize çeviriyor. İnsanı ağlatan suskun griliği ve solgun maviliği ile deniz uzanıyor boylu boyunca...
11.25 ₺