-
Tuhaf Şeyler Dükkânı
Kırık dökük tahta oyuncaklardan, binlik tespihlere, usturlaptan, parfüm şişelerine kadar kimsenin arayıp da bulamadığı, düşleyip de soramadığı envai çeşit eşya ile dolu bu dükkân... Bu bir rüya mı? Hayır değil... Bu bir gerçek mi? Hayır değil... Ve bu dükkânda hiçbir şey satılık değil...
6.42 ₺ -
Aile ile Bağlanma Aidiyet
Aidiyet ihtiyacı insanın en karmaşık duygusudur. Bir yandan özgürlüğe düşkündür insan ruhu, diğer yandan tutunacak dal arar. Tutunabildiği kadar kendini emniyette hisseder. Kişilik gelişimi sağlıklı olan çocuklar, küçük yaşlardan itibaren aidiyet ihtiyacına doğru rehberlik edilmiş çocuklardır... Çocuğun elleri tamamen bırakıldığında bireyselleşirken; kendi olmasına izin verilmezse, bağımlı hale gelir. Temeli “Güvenli Bağlanma” olan aidiyet duygusunun oluşumu ve gelişimini anne-babaların dikkatine sunmak oldukça önemlidir; çünkü kişi, yaşama aidiyet duygusu ile tutunur… Pedagog Adem Güneş, Tutunma Çabası: Aidiyet'te çocukluk döneminden itibaren aidiyet duygusunun oluşumunu adım adım ele alıyor. Aidiyeti bozan durumlara, aidiyet yanılgılarına, kırılmış aidiyet duygularının nasıl yeniden yapılanacağına değiniyor. Kişinin fiziksel ve ruhsal gelişimini olumlu etkileyen, değerler edinimini kolaylaştıran, problem çözme yeteneği kazandıran aidiyet kavramını açıklarken, cevapsız kalan birçok soruyu yanıtlıyor.
210.90 ₺ -
İffeti Kalp Hz Meryem
Ağlıyorum… Her anıma bir gözyaşı damlıyor. Biliyorum, kelimeydi o. Varlığı yokluğun ellerinden kurtaran kelamdı. En güzel kudretin kelimesiydi o. Üfledi, âmâ gözler açıldı; dermansız dertler iyileşti; ölüler dirildi. Kelimemdi o benim. Biricik kelimesiydi annesi Meryem’in. Vakit akşam… İsa’mın müjdesi kulaklarımda: “Ben gidiyorum, o gelsin! Faraklit gelsin Ahyet gelsin!” Nuriye Çeleğen Hz. İsa’nın mübarek annesi Hz. Meryem’i, “iffetini en güzel şekilde koruyan” o kalp çiçeğinin asırlara ışık tutan hikâyesini dupduru bir dille anlatıyor. Meryem olmanın, velayet mertebesinde bir “kul” olmanın, en büyük peygamberlerden birini yetiştiren bir “anne” olmanın kalplere nakış gibi işlenecek öyküsü… Nuriye Çeleğen, 9786050824506, Timaş Kitap, İffeti Kalp
148.00 ₺ -
Kutsal Mekana Yolculuk (Salavat-ı Şerifler)
Bir gün Ubeyb.Ka'b (r.a.) Efendimi(Sallallahu Aleyhi Vessellem)'e sordu: "Ya Rasûllallah ! Ben Çok Salavat-ı şerife getiriyorum.Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?" "Dilediğin kadar yap." buyurdu. "Dualarımın dörtte birini salavât-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?" diye sordum. "Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım."dedim. "Dilediğin kadarını yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olu." buyurdu. "Ben yine: "ş"u halde üçte ikisi yeter mi?" diye sordum. -"İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur buyurdu. -Öyleyse duaya ayırdığın zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?" deyince: -"O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir. ve günahlarını bağışalar ." buyurdu.
55.00 ₺ -
Mehmed Akifle Başbaşa
Âkifin Vasiyeti Yabancı sesleri geldikçe reh-güzârımdan, Hep inkisâr-ı emel taştı, rûh-i zârımdan. Vatan-cüdâ olayım sînesinde İslâmın? Bu âkıbet, ne elîm intikamı eyyâmın! Benim - ki yaşlıyım artık - düşük kolum, kanadım; Bu intikamı çalışsın da alsın evlâdım!
42.00 ₺ -
Eğitimde Temel Boyut İnsan
Hoş geldin Söylemek istediğimiz çok şey var, Hayata dair, sevdaya, hasrete dair, Hayal gücüne, siyasete, ahlaka dair, Kültüre, sanata, edebiyata dair, Ve elbette EĞİTİME dair... Ve sadece söylemeyi değil, Dinlemeyi, paylaşmayı, tartışmayı, Söyleşmeyi ve yazışmayı, Ve elbette biraz daha insanlaşmayı... Ve heyecanla, umutla, sevdayla, Ama kendimizden azaltarak değil, Çokta yok olarak değil, Birlikte çoğalarak... Sen de misafir olma hayata, ev sahibiyiz çünkü yaşamın... TAHSİN AKÇAY
70.00 ₺ -
Modern Ezberlerin Sonu
Modern zamanların ezberleri arasında herhalde en etkilisi, bilim ve din ile ilişkili olanlardır. Din ile bilimin çatıştığı tezi, bu ezberlerin ilkidir. Dinin ‘dogma,’ bilimin ise ‘en hakiki mürşid’ olduğu, bir diğeridir. Evrim teorisinin ispatlanmış gerçek, ateizmin bilimselliğin zorunlu sonucu olduğu, yine bu ezberlerden ikisidir. Bu modern ezberlere göre, ‘inanmak’ dindarların, ‘düşünmek’ inanç- sızların işidir. Modern ezberciler, düşünerek inanma gibi bir seçeneğe kapalı oldukları gibi, ‘ateizme inanma’ gibi bir olguya da kapalıdırlar. Newton başta olmak üzere, büyük bilim adamlarından birçoğunun aynı zamanda Allah’ın varlığına ve birliğine inanan insanlar olduğu gerçeğine de… Elinizdeki kitap, bilim, din ve ateizme dair, bir ‘düşünce meselesi’ olmaktan ziyade ‘inanç meselesi’ olagelmiş bütün bu modern ezberleri masaya yatırıyor. Kitabın sayfaları arasında ilerlerken, modern maddeci bilimsel anlayışa karşı, ‘post-materyalist’ bir bilimin ayak seslerini siz de işiteceksiniz...
11.25 ₺ -
Cumhuriyet Efsaneleri
"Türkiye'de 1923 yılından itibaren yürürlüğe konulan programın adını koyuyorum: Osmanlısızlaştırmak. Elinizdeki kitap, ülkemizde 1918-23 yıllarında ama daha kesin olarak 1924'ten sonra adım adım sahneye konulan bu Osmanlısızlaştırma politikasının tersine çevrilmesini, yani Yeniden Osmanlılaştırma yöneliminin altını çizilmesini ama en önemlisi de aslında birer barbarlık ürünü olan bin yıllık alfabenin unutturulması veya sanat eserlerinin kazınıp yıkılması gibi eylemlerin nasıl da el çabukluğu marifetle başarıymış gibi sunulabildiğini tespit etmeği amaçlıyor." -Mustafa Armağan- 1918 Osmanlı Devleti'nin yenildiği yıldır. Gerçi Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan çifte tacı ve Bulgaristan da bizimle beraber yenilmişti ama hiçbirinin anavatan toprakları işgal edilmemiş, yalnızca -Weimar'da olduğu gibi- ağır ekonomik ve askerî yaptırımlarla cezalandırılmışlardı. Yalnızca Osmanlı Devleti'nin anavatan toprakları ve başkenti işgal edilmiş ve yönetim merkezi İstanbul ele geçirilmişti. Neden? 1918'in bu manzarası ne kadar hazin ise sonrasındaki siyasi ve askerî gelişmeler de o kadar hazindi. Osmanlı Devleti'ni tarihe postalamak ve bir daha bu topraklarda böyle tehlikeli bir oluşuma meydan vermemek için onu barışa zorlayacak bir Yunan savaşı planlandı ama bütün tehditlere rağmen Sevr'i Osmanlı Sultanı Vahdettin'e imzalatmak mümkün olmadı. Barışa yanaşmamasının cezasını da anlaşmayı başka bir kadroyla yaparak kendisini devre dışı bırakarak verdiler zaten; sonra da yurt dışına kaçırarak… Neden? Böylece Sultan'sız ve devletsiz kalan millet bu defa Ankara hükümetiyle bir devlet olabilmek için Lozan kapılarında İtilaf devletlerinin merhametine muhtaç hâle gelecek, uluslararası camiada tanınması karşılığında feragat, rıza ve tavizler istenecek ve Lozan'da bunlar fazlasıyla verildikten sonra başka sözler de istenecekti. Bir daha bu topraklarda Osmanlı'nın lafı geçmeyecek, Hilafet'inden Medeni Kanun'una, Ayasofya'sından alfabesine, kılık kıyafetinden laikliğine kadar garanti kapsamına giren temel hususlarda mutabık kalındıktan sonra Cumhuriyet'in ilanına izin verilecekti. Neden? Mustafa Armağan'dan sıkı bir yakın tarih hesaplaşması daha: Cumhuriyet Efsaneleri. (Tanıtım Bülteninden)
111.00 ₺ -
Mutluluk Bakış Açımızda0
Şöyle hayal edelim: Çocuğunuzun ya da eşinizin bir hareketine çok sinirlendiniz. Kelimeleri taramalı gibi saydıracakken kapının zili çaldı. Çoktan beri görmediğiniz ve çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı kapının önünde görüverdiniz. Arkadaşınız da kucağını açmış gülerek size doğru yaklaşıyor. O anda ister istemez psikolojiniz değişecektir. Arkadaşınız birkaç saat kalıp yanınızdan ayrıldıktan sonra, muhatabınızın gönlüne sıkacağınız kelimeleri, yine aynı şekilde kullanabilir misiniz? “Kesinlikle hayır.” değil mi? Peki, sürekli muhatap olduğumuz kişiler, evimizde birkaç saat kalan arkadaşımız kadar değerli değil mi? Hadi bağırdık, çağırdık, karşımızdakinin kalbini paramparça ettik. Daha sonra çok mu rahatladık? Şeytanı güldürdük, meleği üzdük. Bu kitabı okuduktan sonra, sevdiklerinizi ve melekleri daha çok sevindireceksiniz. “Ahir zamanda şükrün, vefanın, mutluluğun ne olduğunu unutan insanların, bu duyguları hatırlayacağı ve sığınabileceği bir liman misali bir kitap.”
203.00 ₺ -
SON ADRES
“İnsan, imtihanlarla saflaşır ve özüne erer. Ruh, imtihan gördüğü nispette olgunlaşır ve büyük işleri göğüsleyebilecek hâle gelir. Geçirilen imtihanın ağırlığı nispetinde fert, insanlık mektebinde sınıf geçmeye hak kazanır. Sabah akşam onların çevrelerinde dolaşıp duran endişeler, sıkıntılar kişiyi istikbale hazırlar. Bunun böyle olduğunu bilen hakikate aşina bir gönül için her imtihan, ona güç ve canlılık kazandıran bir ab-ı hayattır. Böyle birinin nazarında ateşlere atılmak, Yaratıcının dostluğuna doğru atılmış en güçlü bir adımdır.” Bu kitapta; yazar Azra Khara’nın onu uçurumun kenarına kadar götüren yaşadığı imtihanları, kimi zaman duygulanarak okuyacak; umutsuzluktan umuda, isyandan teslimiyete doğru nasıl yol aldığına yakından şahit olacaksınız.
7.00 ₺ -
Sevda Geri Dön
Gören herkesin imreneceği bir evliliğe ve aileye sahipti Sevda. Pırıltılı yaşamları ve debdebeli hayatlarıyla karı-koca cemiyette örnek olarak gösteriliyordu. Fakat Sevda, son zamanlarda his dünyasında garip bir çelişki yaşıyordu. Ve bu garip çelişkiyi kocasının bilmesini hiç arzu etmiyordu. Ruhunun derinliklerinde tahlili imkânsız duyguların bazen onu çok bunalttığını nasıl anlatabilirdi kocasına? Bütün dünyevi saadetler ayaklarının altına serilmişken, neden mutlu olamıyordu? Elinizdeki kitapta; bu soruların cevabını bulacak, genç ve güzel bir kadın olan Sevda’nın hayatının birdenbire nasıl değiştiğini yakından göreceksiniz…
59.50 ₺ -
Dindarların Para ve İktidarla İmtihanı
Dinini yaşamak isteyenlerin, bir gün Müslüman topraklarında çeşitli zorbalıklarla ve baskılarla karşılaşacağını kim bilebilirdi? Türkiye’de, dindarlar çok ezildi. Kimi yüksek öğrenimini tamamlayamadı, kimi dindar kimliğinden ötürü iş bulamadı. Osmanlı medeniyetinden sonra Cumhuriyet döneminde, dindar kesime yapılan haksızlıklarla Türkiye Türkleri’nin tarihinde kara bir leke oluştu. Ve sonra tüm engelleri aşarak, muhafazakâr bir parti iktidar oldu. Bu partinin iktidarlığında Türkiye’de çok büyük değişimler oldu. Ülke makûs talihini yenerken, aynı zamanda para ve iktidarın gücüyle, dindarların yıldızı da parlamaya başladı.
17.50 ₺ -
Korkma Ayrılıktan Aşk Var
Hayat ayrılıkla başlar ve bize verilenler birer birer geri alınır. Bu gerçekten her birimiz haberdar olsak da direniriz var gücümüzle ayrılıkları kabullenmemek için. Ayrılık acısının verdiği hararetten ne koruyabilir ki insanı? Bu romanda Hace’nin yaşadığı ayrılık karşısında bir yaprak gibi nasıl kuruyup kavrulduğuna şahit olacaksınız. Ölüm kısa süreli bir ayrılık olsa da, Hace’nin hayatında bıraktığı derin izleri takip ederken, kendi hayatınıza yolculuğa çıkacaksınız. Onun umutsuzluk dergâhından zincirlerini koparmasına kadarki süreçte, iç dünyasındaki gelgitlerde kendi dünyanızdan bir parça bulacaksınız. Korkma Ayrılıktan Aşk Var ile yazar, sizi hayata bambaşka bir açıdan bakmaya davet ediyor.
24.50 ₺ -
Kabirde İlk Gece 3 Cehennem Yolcuları
Azrail’in nefesi, yaşayanlar için surun birinci üfürülüşüdür. Bu nefesi duyanın, dünya ile bağları kopuverir. Başının üstündeki güneş söner, dağlar un ufak olur. Birinci surun tesiriyle günahkâr ilk gecesinde, mezarından açılan cehennemdeki yerini temaşa ederek acı üstüne acı yaşar. Kahreder geçmişine ve yapması gerekirken yapmadıklarına. Hüzün, ilk gecenin mirası olarak boynuna dolanır. "Kabirde İlk Gece" ve "Sırat Köprüsünde Heyecan" kitaplarında olduğu gibi, bu kitabında da yazar; sizlere farklı bir ufuk açarak düşünmenize katkı sağlamayı amaçlamış, bize sunulan sağlam referanslardan yola çıkarak, insanlığı kendi geleceğiyle yüzleştirmeye çalışmıştır.
33.60 ₺ -
Kabirde İlk Gece 2 Sırat Köprüsünde Heyecan
İnsanların heyecanı yüzlerinden, bakışlarından, duruşlarından okunuyor. Nasıl geçeceğiz, bu kıl gibi sıratın üzerinden? Üzerimden ayakları kaydığında, ağzını açıp beklemekte olan hararetli ateşin tam içine düşecekler. Ölüm kurtuluştur, cehennemde yanmaya göre.
17.50 ₺ -
Kabirde İlk Gece
Kabirde İlk Gece, sıradan bir roman değil. İnsan hayatının en önemli hakikati olan ölümün ilk durağı kabirde geçen ilk geceyi akıcı bir üslupla dile getiren roman, sıradışı bir özellik taşıyor.
28.00 ₺ -
Osmanlının Çöküşü
Kimi "Hasta Adam" dedi... Kimi kendi menfaati uğruna hastayı iyileştirmeye kalkıştı... İsyanlar, darbeler, Jön Türkler, İttihat ve Terakki, Balkan Harbi derken, Osmanlılar, ellerinde kalan son toprak parçasını kurtarma derdine düştüler. Ancak bilanço ağır oldu. İmparatorluk, pek çok parçasını geride bırakırken bambaşka bir hâle dönüştü. Türkiye Cumhuriyeti, kalan topraklarda, dokuz asırlık bir imparatorluğun üzerinde kuruldu. Bütün bu olup bitenlerin ardında yatan gerçekler neydi? Sultan Abdülhamid nasıl tahttan indirildi? Osmanlı hanedanının başına neler geldi? İttihatçılar kahraman mıydı, hain miydi? Çanakkale geçilseydi neler yaşanırdı? İzmir'i kim ateşe verdi? Son padişah tahtını nasıl kaybetti? Halifeliğin kaldırılmasının perde arkası neydi? İnkılâplara halkın reaksiyonu ne oldu? Yeni devir, hayatımızda neleri değiştirdi? Ayasofya neden kapatıldı? İmparatorluğun dağılan tespih taneleri nereye saçıldı? Bilinen tarihî hâdiselerin bilinmeyen arka planına temas eden Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin kalemiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinden yola çıkarak Cumhuriyet'i anlayacak ve ardından yaşananlara dair pek çok tartışmanın cevabını bulacaksınız: Osmanlı'nın Çöküşü / İmparatorluk İttihatçıların Elinde. (Tanıtım Bülteninden)
203.50 ₺ -
Ama Hangi Osmanlı
Dünyayı hâkimiyeti altına alan güçlü bir imparatorluk olarak da anlatıldı, iktidar hırsının yuvası olarak da… Padişahların gücüne ve gaza inancına methiyeler dizilirken, diğer taraftan da taht kavgalarının ve kardeş katlinin zalimliği dilden dile dolaştı. At üstünde seferden sefere geçen bir zaferler tarihi de resmedildi, harem ve saraydan dışarı çıkılmayan bir imparatorluk hayatı da… Kanunlarıyla dünyaya örnek olduğu yazılırken, kanunsuzlukları da gerileyişine sebep olarak gösterildi. Medrese ve vakıflarıyla köklü bir imparatorluk olduğu da anlatıldı, hâkim güçlerin arasında kapana kısıldığı da… Peki ama Osmanlı bu anlatılanlardan hangisiydi? Tarih sahnesinden elini eteğini çoktan çekmiş bir imparatorluk olmasına rağmen hâlâ pek çok araştırmaya, tartışmaya, polemiğe, dizilere, kitaplara taşınan Osmanlılar kimdi? Osmanlı ne kadar doğru anlatıldı? Kanunları, haremi, kardeş katli meselesi ve dahası… Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci’nin kaleminden Osmanlı dünyası, padişahları, kültür hayatı ve bir imparatorluğun insana bakışı… Ama Hangi Osmanlı’da Osmanlı’ya dair gündemde ve akıllarda kalan pek çok sorunun, tartışmanın cevabını bulacaksınız… “PEKİ SİZ OSMANLI’YI NASIL BİLİRSİNİZ?”
185.00 ₺ -
Mübarek Beldeler 3 Kudüs Şam Mısır
Vaad olunan Mukaddes Topraklar neresidir? Vaad olunan Mukaddes Topraklar kimlere vaad olunmuştur? Kudüs-ü Mukaddes kılan nedir? Kudüs-ü Şerif’te Hangi Peygamber, Sahabi ve Evliyaullah medfundur? Kabir ve makamları nerelerdedir? Mescid-i Aksa neresidir, İlk kim inşa etmiştir, Özellikleri nelerdir? Kubbetü’s Sahra neresidir? Muallak Taşının sırrı nedir? Ağlama duvarının aslı nedir, Yahudiler ona bu ismi niçin vermiştir? Müminler Yurdunun Merkezi neresidir? Ehlinin bozulmasıyla Ümmette hayır bırakmayacak belde hangisidir? Allah-ü Teala isyan eden kullarından hangi belde ile intikam alır? İsa(Aleyhisselam) nereye inecek? Deccal-i nerede öldürecek? Mahşer toprağı neredir? Kur’an’ı Kerim’de ismi ile anılan şehir hangi şehirdir? Cennet Irmağı hangi beldeden geçer? Ehli güzel ahlakıyla tanınan belde hangi beldedir Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Akrabalık Hakkını gözetmemizi istediği belde hangi beldedir? Şam-ı Şerif, Kudüs-ü Şerif ve Mısır ile alakalı bu ve buna benzer daha birçok merak edilen soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz!
235.20 ₺ -
Mübarek Beldeler 2 - Medine-i Münevvere
Efendimiz(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’i ziyaret ederken nelere dikkat etmelidir? Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Ömer’in Efendimiz(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile aynı yerde medfun olmalarının hikmeti nedir? Ravza-i Mutahhara da bulunan mimberin, müezzin mahfilinin, mihrabların, direklerin özellikleri nelerdir? Hac veya Ümre yapanların Mescid-i Nebi’de 40 vakit namaz kılmalarının önemi nedir? Medine-i Münevvere Harem bölgesi midir? Mescid-i Nebi’nin kapıları neye göre isimlendirilmiştir? Kuba Mescid-i ve Mescid-i Nebi etrafında ki diğer bir takım mescidlerin özellikleri nelerdir? Medine-i Münevvere’nin şifalı toprağı neresidir? Medine-i Münevvere’ye yaya giden kimsenin uğrayıp namaz kılması faziletli olan vadi hangi vadidir? Cennet vadisi ve cennet dağlarından biri olan dağ hangisidir? Medine’nin Cennet pınarlarından olan kuyusu hangi kuyudur? Mekke-i Mükerrem’e ve Medine-i Münevvere’de defnolunan her kişi orada kalabilir mi? Medine-i Münevvere’nin uyun yolu üzerinde hangi sahabenin kabri vardır? Yeşil kubbe ne zaman yeşile boyanmıştır? Cennet bahçesi üzerinde ki dağ hangi dağdır? Bedir şehitliği ve Bedir de ki Melekler dağının özellikleri nelerdir? Uhud ve Uhud şehitliğinin özellikleri nelerdir? Hendek mevkiinde ki yedi mescidlerin özellikleri nelerdir? Medine-i Münevvere ile alakalı bu ve buna benzer daha birçok merak edilen soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz!
254.80 ₺ -
Sade Yaşam İçin Küçük Bir Adım
“Binlerce kilometrelik bir yolculuk, atılacak tek bir adımla başlar.” Lao Tzu Modern hayatın sunduğu imkânların çokluğu, sürekli bir tercihte bulunma sorumluluğunu da beraberinde getirdi. Seçme özgürlüğünün artmasıyla birlikte mutsuzluğumuz da artmaya başladı. Hızla tükenen ve yenilenmesi gereken pek çok şey için sürekli karar vermesi gereken insanoğlu,çokluk bataklığının içinde çırpındıkça kendini kaybetti. Esasen hepimizin istediği tek bir şey vardı. Mutlu olmak! Ancak mutluluğun da tükenebilir bir şey olduğunu unuttuk.Modern dünya bizden hiç düşünmeden tüketmemizi isterken, Sade Yaşam Felsefesi bizleri ihtiyaç dışı tüketimden ve nesnenin esiri olmaktan kurtararak hayatımızın dizginlerini elimize almamıza yardımcı olur. Japonca değişim anlamına gelen kai ve iyi anlamına gelen zen kelimelerinden türeyen kaizen ise bizleri çağımızın bulaşıcı hastalığı olan affluenzadan, yani tüketim bağımlılığından, korumak ve sade yaşamı kalıcı kılmak için etkili ve keyifli bir yoldur.
122.20 ₺ -
Osmanlı ve Modernleşme
“Çeşme yenilgisinin (1770) sonucu olarak Osmanlı denizciliğinin modernleşmesinde Osmanlıların çağdaşı devletlerin teknolojisini adapte etmedeki başarısının, devrin önemli denizci devletlerinin en iyi oldukları alanlar üzerinden yapılması, tercihlerin tesadüfî olmadığını göstermektedir. Tuncay Zorlu’nun kitabı bütün bu konuları aydınlatacak bilgi birikimini ve değerlendirmeleri sunmaktadır.” İDRİS BOSTAN “18. asırdaki ordu modernleşmesi önemli ölçüde bilgimizin dışındadır. Osmanlı tarihindeki büyük bir boşluğu dolduran, III. Selim devrini ele alan Doç. Dr. Tuncay Zorlu’nun eseri bahriyedeki teknik yenilenmeyi içeriyor. Osmanlı modernleşmesi ve mühendisliği açısından önemli bir katkıdır. Bu gibi çalışmalar Osmanlı Denizcilik Tarihi hakkındaki önyargıları ve yavan değerlendirmeleri süratle değiştirecektir.” İLBER ORTAYLI Osmanlı deniz gücü, birtakım önyargı ve taraflı yaklaşımların çevrelediği bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bilinen en yaygın yaklaşım şüphesiz Osmanlı deniz gücünün varlığını Piri Reis ile Barbaros arasındaki kısa bir süreyle sınırlandırandı. Osmanlı deniz gücünü sadece deniz savaşlarıyla ilişkilendirerek deniz ticaretinden hiç bahsetmeyen bir başka önyargılı yaklaşım da mevcuttu. Osmanlıların hiçbir zaman bir deniz gücü oluşturabilecek teknolojiyi geliştiremedikleri ya da birtakım dinî-ideolojik sebeplerden dolayı adapte edemedikleri düşüncesi de önyargılar zincirinin son halkasını oluşturuyordu. Peki tüm bu yaklaşımlar ne kadar doğruydu, eksiklikleri ve başarılı yönleriyle Osmanlılar denizlerde hangi ufuklara doğru yelken açmıştı? III. Selim dönemiyle beraber iyice değişim ve gelişim gösteren Donanma-yı Hümâyûn nasıl dönemin başlıca büyük deniz güçlerinden biri hâline gelmişti? Dönemin söz konusu yenilikçi yönünü ele alan Osmanlı ve Modernleşme/III. Selim Dönemi Osmanlı Denizciliği, Osmanlı donanmasının III. Selim dönemi sonlarına doğru nasıl Avrupa’nın en güçlü donanmalarından biri hâline geldiğini ortaya koyuyor. Doç. Dr. Tuncay Zorlu’nun kalemi, Prof. Dr. İdris Bostan’ın önsözüyle işte Osmanlı deniz gücünün perde arkası…
218.30 ₺ -
Operasyon
1912’den sonra Türkiye’yi Karar Odası yönetti. Lideri bir İngiliz’di. ve o gece, Karar Odası’na operasyon düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız bir devlet olarak mı kuruldu, yoksa? Birinci Dünya Savaşı’nın galibi İngiltere, Türkiye’yi nasıl ve kimler aracılığıyla yönetiyordu? Sultan Abdülhamid devrilirken kurulan National Bank of Turkey (Türk Milli Bankası) hangi amaçla kurulmuştu? Bankanın genel müdürlüğüne, neden İngiltere’nin sömürge valiliğinde çalışan Sir Henry Babinton Smith atandı? Sultan Abdülhamid’i deviren İsmail Kemal, Esat Toptani, Emanuel Carasso ile National Bank of Turkey’in nasıl bir ekonomik ilişkisi vardı? 1908 Meşrutiyetinden hemen sonra Mezopotamya petrollerinin tamamı, Turkish Petroleum Company üzerinden nasıl bu bankaya ve İngilizler’e bırakılmıştı? Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler, diğer sömürge eyaletlerinde olduğu gibi Türkiye için de aynı yönetim modelini mi kurdu? Karar Odası’nı nasıl oluşturuldu ve kimler bu yapının içinde yer aldı? 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askeri operasyonları Karar Odası’nın projesi miydi? Millî yapının, Karar Odası’na sızdırdığı komutanlar, işadamları, akademisyenler, gazeteciler kimlerdi? Karar Odası, Cumhuriyet tarihinde hangi kritik operasyonları yaptı? Suikastlar, terör örgütleri, çeteler, mafya ve siyaset dünyası... Karar Odası, bir ülkeyi nasıl yönetiyordu? Milli yapı, Karar Odası’na ne zaman ve nasıl bir darbe vurdu? Millî yapıya uyanma emri ne zaman, kim tarafından verildi?
26.60 ₺ -
21 Sıradan Şeyin Sıradışı Tarihi
Bisikletin atası olan aracın, at arabasından bozma pedalsız bir “koşma makinesi” olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Heavy metal müziği bir kazaya borçlu olmamız sizce de ilginç değil mi? Peki hamburgerin köklerini Orta Asya’da aramaya ne dersiniz? İsyankâr saçları ıslah etmekte kullandığımız tarağın kölelikle bir ilişkisi olduğunu söyledik diyelim, nasıl bir bağlantı kurarsınız? Durun, daha bitmedi… Kot pantolonun neden “kot” diye anıldığı konusunda bir fikriniz var mı? Ya da gökyüzünde salınışı insana mutluluk veren uçurtmanın bir zamanlar savaşlarda kullanıldığını biliyor muydunuz? Yıldıray Karakiya günlük hayatımızda yer eden bazı büyük buluşların kültür tarihinin derinlerine dalıyor, bugün sıradan saydığımız nesnelerin sıradışı yolculuğuna ışık tutuyor. Rujdan gitara, çikletten telefona, musluktan ayakkabıya 21 Sıradan Şeyin Sıradışı Tarihi, gözümüzün önündeki nesneleri daha yakından tanımamızı sağlarken bazen de can acıtan öyküleriyle onlara bakışımızı değiştirecek. Bize ise bu küçük kitapta saklı bilgilerle hem eğlenceli hem derin sohbetlere dalmak kalacak! Kitapta yer alan 21 sıradan şey: Uçurtma, ayakkabı, çamaşır makinesi, gitar, hamburger, tarak, yoğurt, kitap, telefon, musluk, bisiklet, çiklet, ayna, gözlük, müzik albümü, şemsiye, yoyo, kaşık, kot pantolon, ketçap, ruj.
8.71 ₺ -
Abdest Alıyorum Namaz Kılıyorum 1-2 Takım
Çocuklarımıza temel dini bilgileri öğretecek aynı zamanda boyama, ezber, test ile bilgilendirilecek şekilde hazırlanmıştır. Çocuklarımız Abdest'in, Namaz'ın farzları, sünnetleri ve bozan şeyleri de sıkılmadan öğrenecekler. 5 yaş üstü bütün çocuklar kolaylıkla öğreneceklerdir.
50.00 ₺ -
Tarikati Aliyyede Rabıtai Celiyye
Şu bir hakikattir ki, hastalandığı zaman kendi kendisini tedavi etmeye kalkmadan bir doktor aramak, üstelik sıradan bir doktora gitmeyip, sahasında mahir ve maruf bir doktoru arayıp bulmak ve o doktorun tavsiyelerine en küçük bir tereddüt göstermeden santimi santimine uymak ne ise; Aynı şekilde mahkemelik bir işi olduğu zaman davaya kendisi girmeyip hemen bir avukat tutmaya çalışmak, üstelik sıradan bir avukatı arayıp bulmak ne ise, nefsin ıslahında ve manevi hastalıkların tedavisinde kendisine kamil bir mürşit aramak, onu bulduktan sonra da onun vereceği talimatın dışına çıkmadan, söylediklerine harfiyyen rivayet etmek de odur. Eğer salik, şeyhin irşadına başvurmaz ve huzuru onda aramazsa, tıpkı kendi kendisini tedavi etmeye kalkan ve mahkemelik işlerinde kendi kendisini savunmaya yeltenen kimse gibi zor duruma düşer ve hiçbir şey ona fayda vermez. İsterse kat kat meşakkat ve sıkıntıyı göğüslesin, ciltlerce tıp veya hukuk kitabı devirsin ve ömrü bu sıkıntılar içinde geçsin birşey değişmez!
214.50 ₺ -
Yakın Tarihin Gerçekleri
"Trablusgarp Savaşı'nda Türk komutanlar etrafı şaşırtacak derecede etkin örgütçü, eğitimci ve her şart altında savaşçı olduklarını gösterdiler." "Balkan Savaşları'ndaki yenilgi; İngiltere ve Fransa’da Türk savaş gücü hakkında yanlış değerlendirmelere neden oldu. Bu yanılgıya Türkleri iyi tanıyan Almanya ve Avusturya kurmayları düşmedi." "I. Dünya Savaşı'ndan sonra Türk toplumu kaosu ve yeni bir dünya savaşını değil, Milli Mücadele'yi tercih etmiştir." "Osmanlı İmparatorluğu, milliyetçi akımlar sayesinde dağılan tek imparatorluk değildi; fakat ne Rusya, ne de Avusturya-Macaristan’da ulusalcı akımlar bu derecede aktif ve silahlı eyleme dönüşmüştü." "İttihatçılar milliyetperver ve büyük ideallere sahiplerdi ama kendilerini değerlendiremeyen bir ekip olmaları onları başarısızlığa sürükledi." "Tarih okumayan ve bilmeyen adam kendine göre bir sınır çiziyor. Mesela kolaylıkla 'Osmanlı’nın bizimle ne alakası var?' diyor. Bu çok vahim bir durum!" "1918 yılında, mütarekenin en hazin vaktinde, millet her yerde direniyordu. Ama bu direnişlerin arasında koordinasyon yoktu. O eşgüdümü hangi politik deha sağlayacaktı? Ancak arkasında askerî bir başarı ve müspet intibaları olan bir komutan… Mustafa Kemal Atatürk..." "1967’de bindiğimiz trendeki ihtiyar Araplar ‘Ah nerede o Osmanlı!’ diye yakınıyorlardı. Cevabı düşündürücüdür. Acaba o Osmanlı’yı kim kovaladı, bizimle beraber mi kovalandı; bilemiyoruz." Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı okurlarıyla yakın tarihin tartışmalı konularını ele alıyor: Balkanlarda İsyanlar, İttihat ve Terakki Partisi, Son Padişah Vahideddin ve Osmanlı'nın Son Günleri, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'in ilk Dev Atılımları, Anayasalar, Seçimler, Tek Parti Devri ve İkinci Dünya Yılları… Ortadoğu'nun Tarihi, Krallıkların Yükselişi ve Çöküşü, Baskıcı Liderler ve Oğulları, Kanayan Yara Filistin'in Geçmişi ve Geleceğine Dair Yorumlar... İstanbul'un Tarihi ve Kimliği, Sahipsiz İstanbul, Kültürel Mirasların Geleceği... YAKIN TARİHİN GERÇEKLERİ, 19 ve 20. yüzyıla dair tartışılan, gündemden düşmeyen konulara dair İlber Ortaylı'nın görüşlerini merak edenler için mutlaka okunması gereken bir kitap...
22.20 ₺ -
Sen Ben ve Çocuklarımız
Aile içinde yaşanan çatışmalarda hangi iletişim kanallarını kullanabiliriz? “Yemicem işte!” diye direten çocuklara ne demeli? Çocuğunuzun yemek seçmesinin nedeni siz olabilir misiniz? Özgüvenin azı karar, fazlası zarar mı? Çocuğumuzun strese girdiğini nasıl anlarız? Evdeki Facebook-Twitter krizlerini nasıl aşarız? Çocuğu benliğini zedelemeden eleştirmek mümkün mü? “Aman çocuğum üzülmesin” derken çocuğa iyilik mi ediyoruz kötülük mü? Hangi çocuklar tırnak yer? Kardeş kıskançlığı mı rekabet mi? Çocuğunuz geceleri korkuyla uyanıyor mu? Çalıştığı halde bir türlü derslerde başarılı olamıyor mu? Çocukluk döneminde önümüze çıkan engeller kendimizi geliştirme fırsatı olabilir mi? Her ailede yaşanan ufak çaplı krizler, çözümü mümkün sorunlar ve “çocuk eğitimi” denince anne babaların ilk aklına gelen, en çok güven duydukları bir isim; Prof. Dr. Nevzat Tarhan. “SEN BEN VE ÇOCUKLARIMIZ” anne babalar için güvenilir bir rehber kitap, hatta bir yol arkadaşı…
129.50 ₺