-
Çocuklar İçin İslam Tarihi 100 Kitap Set
Çocuklar İçin İslam Tarihi Seti 100 Kitap Her biri 16 sayfalık 4 Renk resimli kuşe kağıt 15 x 21 ebadında, neler Öğrendim Kelime bulmaca ilaveli. 5-set kitap bir arada. 1.Set: Çocuklar İçin Peygamberlerin Hayatı (20 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub – A. Cude Es-Sahhar İlk insan ve ilk peygamber : Hz. Adem... İnsanlığın başlangıcı ile peygamberler tarihi örtüşüyor bir bakıma. Buradan yola çıkan Kahraman Yayınları, çocuklara yönelik köklü bir çalışmaya imza attı. “Çocuklar için İslam Tarihi”. İnsanoğlunun var oluşundan itibaren bu serüveninin zincirleme olarak sunulduğu kitap dizisinin ilk serisi "Peygamberlerin Hayatı”ndan oluşuyor. 2.set Çocuklar İçin Peygamberimizin Hayatı (24 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub – A. Cude Es-Sahhar yazdığı bu kitap serisi titizlikle yayına hazırlandı. Çocuklar İçin İslam Tarihi, “PEYGAMBERİMİZİN HAYATI” akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar. Son dinin ahlak abidesi olan ‘emin’ elçisinin bütün dünyaya ulaşan evrensel mesajına dikkat çekilirken, ‘cahiliye’ denilen karanlık dönemle İslam’ın doğuşundan sonraki aydınlık ufuklar arasında ciddi bir karşılaştırma yapmak mümkün, özellikle sevgili Peygamberimizin davasını anlatırken yaptığı davetler, çektiği çileler ve verdiği mücadele göz yaşartıcı sahnelerle dolu. 3.Set: Çocuklar İçin Örnek Halifelerin Hayatı (20 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub & A. Cude Es-sahhar İlk insan, aynı zamanda ilk peygamber: Hz. Adem... İnsanlık başlangıcı ile peygamberler tarihi örtüşüyor bir bakıma. Buradan yola çıkan Kahraman Yayınları, çocuklara yönelik köklü bir çalışmaya imza attı. “Çocuklar için İslam Tarihi”. İnsanoğlu’nun başından itibaren serüveninin zincirleme olarak sunulduğu dizinin ilk serisi "Peygamberlerin Hayatı” 20 kitap. İkinci serisi “Peygamberimizin Hayatı” 24, üçüncü serisi “Örnek Halifelerin Hayatı” 20 kitaptan oluşuyor. 4.Set: Çocuklar İçin Seçkin Sahabilerin Hayatı (Çevirmeli 20 Kitap Set) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Hasan Kaluç, Hamza Keskin Çocuklar İçin İslam Tarihi, ‘SEÇKİN SAHABİLERİN HAYATI’ akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. Okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar. 5.Set: Çocuklar İçin Hanım Sahabilerin Hayatı (Çevirmeli 16 Kitap Set) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Hasan Kaluç Çocuklar İçin İslam Tarihi, ‘HANIM SAHABİLERİN HAYATI’ akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. Okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar.
1170.00 ₺ -
Osmanlının Şifreleri
Öteki Gündem programıyla reytingleri alt üst eden Cansu Canan Özgen Osmanlı tarihi hakkında en çok merak edilen soruları soruyor, yediden yetmişe herkese ulaşan ve tarihi günümüze taşıyan üslubuyla göz dolduran Talha Uğurluel, bu sorulara konuyla alakalı hiçbir yerde bulunmayan görseller eşliğinde cevap veriyor. * Osmanlı’nın kuruluş döneminde düşünceleriyle hem halkı hem de yönetimdeki kişileri derinden etkileyen Mevlana ve Ahi Evran’ın hayatları… * Osmanlı Beyliği’nin en önemli kadın liderlerinden Hayme Ana’nın yönetimdeki yeri ve önemi… * Harmankaya Tekfuru Köse Mihal’in Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi ile bağlantısı ve Osmanlı tarihindeki yeri… * Orhan Gazi’nin, tahtı tacı reddeden oğlu Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın cihatla geçen yaşamı… * Osmanlı’nın “first lady”lerinin yetiştiği Harem ve yönetici ekibin yetiştiği Enderun hakkında hiç bilinmeyen gerçekler… * Topkapı Sarayı duvarlarındaki yazılar ve anlamları… * Osmanlı sarayının en önemli görevlileri; Dârüssaâde ağası, akağalar ve karaağalar ve günümüze kalan hayır eserleri… * Osmanlı toplumunda insanların kimlikleri görünüşlerinden nasıl belli oluyordu? * Tanzimat sonrasında değişen ve Batılılaşan kıyafetler… * Sürgün gibi görünen Osmanlı iskân politikasının tüm detayları… * Osmanlı yönetim sisteminde bütün kararları padişah tek başına mı alıyordu? gibi birçok konu, benzersiz görsel sunum eşliğinde Osmanlı’nın Şifreleri kitabında… Osmanlının Şifreleri, Cansu Canan Özgen, Talha Uğurluel, Timaş Yayınları, 978-605-08-2213-7
59.20 ₺ -
Arapça Türkçe Türkçe Arapça Alfabetik Sözlük
Bu eser Alfabetik çift taraflı (Arapça Türkçe - Türkçe Arapça) olarak hazırlanmış ve kullanımı kolay yaklaşık 40 bin kelimeyi ihtiva eden çantada taşınabilecek ebatta bir sözlüktür.
235.20 ₺ -
At Üstünde Selçuklular Türkiye Selçuklularında Ordu ve Savaş
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye başlamış, Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Asya ve Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar, yükselen bu gücün farkına vararak ilk Haçlı Seferleri’ni Selçuklulara karşı düzenlemişlerdi. Henüz yeni kurulan devlet, kısa zamanda Haçlılara karşı verdiği mücadelelerin sonunda bölgedeki çoğu İslam toprağına hakim olmuştu. Dahası Selçuklular; Batı Anadolu dahil bütün Ortadoğu ülkeleri, Akdeniz sahilleri, Kuzeybatı Afrika, Hicaz ve Yemen'den Rusya içlerine kadar yayılan hakimiyetin, muazzam bir kültür ve medeniyetin temsilcisiydiler. “Selçukluların Asya ve Anadolu’daki bu başarısının sırrı neydi?” “Haçlı Seferleri’ne karşı ne gibi taktikler uygulamışlardı ki başarıyı elde etmişlerdi?” “O zamanlarda bile var olan casusluk faaliyetlerinin Selçuklular neresindeydi?” “Bizans gibi köklü bir imparatorluğa karşı bu devlet nasıl üstünlük sağlamıştı?” “Selçuklu askerî teşkilatı nasıl bu kadar gelişmişti de birçok devlet tarafından örnek alınır olmuştu?” Savaşlarda izledikleri taktiklerden kullandıkları silah ve gereçlere, denizcilik alanında sağladıkları gelişmelerden İslamiyet’in yayılışındaki etkilerine kadar pek çok konuyu, özellikle “Kim bu Selçuklular?” konusunu Doç. Dr. Muharrem Kesik birinci el kaynaklardan araştırdı ve yazdı.
185.00 ₺ -
Bir İstiklâl Aşığı Mehmet Âkif
Arka Kapak Yazısı: “İstiklâl Âşığı” olan Âkif, muhteşem eserleri ile bir an olsun vazgeçilmemesi gerek zengin bir “vaha”. Safahat, sadece devrinin sosyal manzaralarını aktaran bir şiir kitabı değil zaman zaman “sessiz çığlıklarıyla” devrin dramını en çarpıcı şekilde ortaya koyan bir “ayna”, devri için aykırı fikirleri en açık şekilde dile getiren bir “işaret fişeği”, bazen karanlıktan aydınlığa çıkışı gösteren güvenli bir “patika” ve çoğu zaman da mütevekkil bir ruhla hakikati bütün acıtıcı yönlerine aldırmadan, dobra dobra haykıran bir “vicdan”… Şair, mütercim, milletvekili, baytar, ülkesini savunan inançlı bir kahraman, İstiklâl Marşımızın yazarı…. Ülkemizde, bütün bu sıfatları her anlamda dürüstçe taşıyabilen kaç insan var? Âkif, bu sıfatları layıkıyla taşıyabilme yürekliliğini hayatının her anında başarıyla üstlenmiş, “inanmış”, “örnek alınması gereken” bir kişilik… “Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?” dizesinde dile getirdiği gibi “mütevazi”, “Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım.” dizesindeki gibi “elemli” bir ruha sahip olan Âkif, “mücadeleli”, “çileli”, “saf”, “ibretlik”, içten içe “ufuk açıcı” ve “harikulade” hayatı ve “muhteşem” eseriyle, ne mutlu ki hâlâ “yaşıyor!”. Elinizdeki bu eser, Âkif ile ilgili farklı fikirler, Âkif’in sanatıyla ilgili ayrıntılar, hayatıyla ilgili ilk defa ortaya çıkarılan belgelerle onu ve onun idealini “yaşatmaya” çalışıyor…
21.25 ₺ -
Lacivert Taşı
Lacivert Taşı; öyküsü her ne kadar 20. yüzyılın ilk yıllarında başlıyor gibi görünse de aslında özelde güneydoğu, genelde ise tüm Anadolu coğrafyasının melalini potasında eriten bir kitap. İpekyolu ticaretinin son temsilcilerinden, güneydoğulu çerçi bir ailenin hikâyesi bu. Koca bir imparatorluktan arta kalan bir avuç toprakta, Arap ya da Ermeni, Türk ya da Kürt olmayı önemsemeden insan olmayı, insan kalmayı başarabilmiş bir azınlığın hikâyesi. Bir zamanların bilimle, sanatla ama illa ki incelikle yoğrulmuş bitek topraklarının nasıl çoraklaştığının hikâyesi. Kardeşlik coğrafyasındaki düşmanlığın hikâyesi. Yüz yıl önce kaybettiğimiz günden beri döne döne arayıp da bir türlü bulamadığımız "lacivert taşı"nın hikâyesi... Yollara baktım; gece fenerlerinde aradım, akıp giden sularda, uçuşan yapraklarda aradım. Saadet ve acı her yerdeydi, hem iç içe... Dalgalı, damarlı bir taş gibi. Mavisi, firuzesi, grisi, laciverdi iç içe... Can çekişen bir kertenkelede, ağlara takılmış bir kelebekte... Sordum, çağırdım. Şunu anladım ki, oğlum Tutku'nun dediği gibi, "Her şey ve evren bir bütündür!"
29.20 ₺ -
Avrupa Tarihi Roma İmparatorluğu'ndan Hitler Almanyası'na
Avrupa, halihazırda içinde yaşadığımız dünyanın değerlerini ve hakim anlayışını belirleyen en önemli kıta durumunda... Ancak bu kıtanın geçmişi hakkında yazılmış Türkçe kitap sayısı oldukça az... Elinizdeki kitap bu amaçla, İlkçağ’dan 20. Yüzyıl'a kadar uzanan süreçte Avrupa’nın yaşadığı bazı önemli olaylar incelenerek hazırlandı. Dünyanın en görkemli imparatorluklarından biri olan Roma’nın kuruluşu ve düşmanlarına karşı elde ettiği zaferler, filmlere konu olan 300 Spartalı'nın ilginç hikayesi ve yaşantılarından çarpıcı örnekler, Roma'ya kök söktüren Kartaca'ya dair detaylı bilgiler, kendisini suyun kaldırma kuvvetini bulduğu için tanıdığımız Arşimed’in Roma’ya karşı uyguladığı kuşatma taktikleri, Ortaçağ'da çocuklardan oluşan ordunun kuruluş hikayesi, Habsburg Hanedanı'nın tarihi, Amerika kıtasının ilk kaşifleri Vikingler, Akdeniz'i paylaşmak için karşı karşıya gelen iki büyük amiral; Barbaros ve Andrea Doria'nın hesaplaşması, Avrupa Tarihi'nde İnebahtı Savaşı, Osmanlılar ve Avrupa mizahı, Almanya'nın kuruluş hikayesi ve Hitler Almanyası'nın bilinmeyen yönleri... Birçok çarpıcı başlıkta Avrupa tarihini resimler, fotoğraflar eşliğinde okumak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir kitap...
12.34 ₺ -
Keje: Bir Gecede Büyümek
Güneydoğu’da Çocuk Olmak Bir Gecede Büyümek Demek Bütün çocuklar kadar mutlu, bütün çocuklar kadar tasasızdılar. Kasabanın bütün bağlarına girebilir, bütün bahçelerinden yiyebilir, meyve ağaçlarına dalabilirdiler. Bir yaz gecesi aniden patlayan silah seslerine kadar... Önce özgürlüklerini, şenliklerini kaybettiler, sonra evlerinin bir ateş topu olduğunu gördü gözleri. Büyükler onlara bir şey söylemiyor, kendi aralarında “dışardakiler” dedikleri birilerinden bahsediyorlardı. Kimdi bu dışardakiler? Çocukluğunu 80’li yıllarda Güneydoğu’da geçiren yazar Emine Uçak Erdoğan, iki ateş arasında sıkışan bölge halkının bir yaz gecesi ansızın alt üst oluşunu anlatıyor: “Hayatın ve imkânların bütün yoksunluğuna rağmen, hayal dünyamızın ve zihinlerimizin alabildiğince özgür ve zengin olduğu o günleri biraz da olsa bugüne taşımak istedim. Savaş, göç, molotof kokteyli, acı, öfke ve daha nice olumsuz kelimeyle yâd edilen o topraklarda bir zamanlar bambaşka kelimelerin, hayatların hüküm sürdüğünü hatırlatmak için...” *** “Emine Uçak Erdoğan, kalemini kamera gibi kullanıyor. Acının kutsal bir vahşiye dönüştüğü bir coğrafyanın yazgısını, gerçekçi fotoğraflar pozlayarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. İçeriden bir gözlemin, gerçekçi anlatımın ve daha önce bakılmayan yerlerden bakmanın getirdiği bir zenginlik bu. Yıllar önce Fikret Otyam ve Yaşar Kemal’in yaptığını ama eksik bıraktığını daha gerçekçi bir biçimde, şiiriyeti yalınlığında saklı bir dille tamamlıyor. ‘Bölge’nin acıtıcı, gerçekçi manzarası, Erdoğan’ın kalemiyle bir kez daha dile geliyor...” Sadık Yalsızuçanlar
6.16 ₺ -
Mahrem ve Münzevi
Peygamber efendimize yazdığı ödüllü naatı Yağmur ile gönüllere taht kuran şair Nurullah Genç’in tüm şiirleri tek bir kitapta toplandı: Mahrem ve Münzevi. Usta şairin kaleminden hayata armağan ettiği kelimelerle Allah ve Peygamber sevgisini yaşatan, aşkla tanıştıran, ayrılık acısını tattıran, hasret çektiren ve yalnızlığa merhem olan şiirlerinin bulunduğu bu özel eser, okura Nurullah Genç hissiyatından oluşan bir hayat serüvenine tanık olma fırsatı sunuyor: Ömür denilen nehre lirik bir akıntı oluyor Yağmur’la gelen şair... Mahrem ve Münzevi, şairin kendi çektiği fotoğraflar ve şiir severlerin göz zevkine hitap edecek ciltli baskısıyla edebiyatımızdaki güzide yerini alıyor.
81.40 ₺ -
Ey Ateş Serin Ol Peygamberler Atası İbrahim
Odunlar dağ gibi yığıldıktan sonra her tarafından ateşe verildi, kızgın alevler göklere yükseldi. Büyük ateşte her taraf kavruluyordu. Bu cehennemî görünümün üzerinden kuşlar geçemiyor, çevresine kimse yaklaşamıyordu. Şimdi insanlar, kendilerine zarar vermeden İbrahim’i ateşe nasıl atacaklarını tartışıyorlardı. Sonunda onu mancınıkla atmaya karar verdiler… İbrahim mancınığa konup ateşin ortasına fırlatıldı. Kalabalıktan sevinç çığlıkları yükseldi. O tezahüratın arasında İtmali, Azer, Sâre ve Lut’un acı dolu feryatları duyulmadı bile. Saatler geçti. Alevler hâlâ dansediyordu. Sonra yavaş yavaş ateş sönmeye yüz tuttu. Birisi yaklaşıp baktı ve dehşet içinde bağırdı: – İbrahim ateşin içinde, hâlâ yaşıyor! Hâlâ yaşıyor! Adamın bağrışması, samanlara sıçrayan ateşin yayılması gibi, kalabalıklar arasında hızla yayıldı. Herkes birbirine haberi ulaştırıyordu. Nihayet olan biten Nemrut’un kulağına gitti. Sâre sevinçle Lut’u bağrına bastı. Lut mutluluktan titriyordu: – Bu bir mucize. İbrahim’in rabbinin mucizesi!
67.50 ₺ -
Siyah İnci Bilal-i Habeşi
Rasûlullah’ın vefatı Bilâl’in ruhunda derin yaralar açmıştı. Baktığı her yer, dağ taş O’nu hatırlatıyordu. Artık kendinde Medine’de kalacak gücü bulamıyordu. Hz. Ebu Bekir’in bütün ısrarlarına rağmen oradan ayrılıp Şam’a gitti. İki yıl sonra gördüğü bir rüya Bilâl’i yine Medine’ye sevkedecekti. Rasûlullah ona uyku âleminde “Beni ziyaret etmeyecek misin?” demişti. Uyanır uyanmaz yola çıkmaya hazırlandı. Medine’de Ravza-i mutahharanın yanında Hz. Peygamber ile geçirdiği günleri düşünerek gözyaşları akıtıyordu. Kendisini Hz. Hasan ile Hüseyin gördü. Hâtıraları daha bir tazelendi. Fecir vakti ondan ezan okumasını rica ettiler. Medine’de Rasûlullah’tan sonra hiç ezan okumamıştı. Rasûlullah’ın “Kalk Bilâl, ezan oku” emrini almaya öylesine alışmıştı ki, ondan sonra ezan okumaya yüreği dayanamıyordu. Son olarak Medine’de ezan okumaya karar verdi. Sabah ezanı için Mescid’in damına çıktı. Etrafa bakındı. Gördükleri ,yine o günleri bütün canlılığıyla gözünün önüne getirdi. Onun tekbirlerini duyan Medineliler yerlerinden fırlamış, ezanı dinlemeye başlamışlardı. Dağ taş âdeta Rasûlullah’ın hasretiyle tutuşmuştu. Birinci şehadetten sonra, insanlar kadın erkek, genç ihtiyar, “Rasûlullah mı geldi?” diyerek hasretle sokaklara dökülmüşlerdi.
18.75 ₺ -
Yalnız Sahabi Ebu Zer
Ebû Zer evlenmiş ve mescidden ayrılarak kendi evine yerleşmişti. Evine gelip gidenler evde hiçbir şey göremeyince eşyaların nerede olduğunu soruyordu. – Eşyalarımızın güzel olanlarını gönderdiğimiz bir evimiz var, diye cevaplıyordu Ebû Zer. – Neden hemen o eve taşınmıyorsun öyleyse? – Çünkü evin sahibi bizi dâvet etmiyor. Ebû Zer adama bakıyor ve devam ediyordu. – Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, hanımlarınıza kulak verip evlerinizi eşya ile doldurmazdınız. Allah’tan hep beni meyvesinden istifade edilen bir ağaç olarak yaratmasını istedim. – Böyle olması senin dünyadan nasibini almana mâni mi? – Rasûlullah demiştir ki: “Ebediyyet yurduna inanan ama aldatıcı dünya için çalışıp çabalayan birine ne kadar şaşarım!” … – Ya Rasûlallah, yolda yalnız başına yürüyen bir adam var! Müslümanlardan biri gördü Ebû Zer’i. – Ebû Zer olmalı, dedi Rasûlullah. Yolcu kampa yaklaşıyordu. Gerçekten de Ebû Zer idi gelen. Rasûlullah: – Allah Ebû Zer’e merhamet etsin. Yalnız yürür, yalnız ölür ve yalnız haşr edilir, buyurdu.
45.00 ₺ -
Mısırlı Hacer
İbrahim, susuz ve ıssız bir çölde onu ve oğlunu bıraktığı gün, Hâcer’in söyledikleri kulaklarında çınladı: – Bunu sana Allah mı emretti, diye sordu. İbrahim: – Evet, dedi. Hâcer'in kalbi müsterih oldu. Eğer Allah, İbrahim'e Hâcer'i ve oğlunu bu vâdiye getirmesini emrettiyse onun ve oğlunun üstündeki nimetini tamamlamak istiyordur. Bunu duyunca güven içerisinde: – Öyleyse bizi ihmal etmeyecektir, dedi. Hâcer'in korkusu gitmişti. Başı dik olarak kulübeye döndü. Ne gözyaşı akıttı ne de korkudan tir tir titredi. Etrafını çevreleyen dağlar, yüksek ve ürperticiydi. İnsanda yabancılık hissi uyandırıyordu. Ancak Hâcer'in kalbine güven ve esenlik hisleri doğmuştu. Ey İsmail’in annesi, senin imanın dünyadaki tüm insanlara dağıtılsaydı, hepsine yeterdi!
67.50 ₺ -
İbrahim Milleti - İsmailoğulları
Bu roman, Hz. İbrahim’in Kâbe’nin temellerini atmasıyla başlayıp Hz. Peygamber’in onuncu dedesi Adnan’ın dönemine kadar olan süreyi (M.Ö. 1700 - 500) kapsayıp sunmaktadır. Muhtemelen bu özelliğiyle, alanında tek olma mazhariyeti vardır. Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eser ve malzemelerde İsmailoğullarıyla ilgili bazı bilgileri ulaşılmıfltır. Elde edilen çivi yazılı levhalarda, İsmail diye sâdık bir peygamberin yaşadığı ve on iki oğlunun da bir kabilenin lideri oldukları yazmaktadır. Çalıflmalardan anlaşıldığı kadarıyla İsmailoğulları, Babil-Asur ve Mısır üçgeninde yaşamış, bölgede önemli bir rol oynamış ve Asur krallığına karşı sürekli başkaldıran, Asur düşmanlarına her zaman destek veren bir millet olmuştur. Asurlular İsmailoğulları ile aralarındaki savaşları, anlaşmazlıkları kayıt altına almışlardır. Romanımız, İsmailoğulları ekseninde onların sosyal, siyasî, ticarî ve askerî ilişkilerde bulundukları İsrailoğulları, Asurlular, Babilliler, Mısırlılar ve bölgenin irili ufaklı topluluklarını konu edinmektedir. Bunu yaparken, bazıları için soğuk ve sıkıcı gelen tarih anlatıcılığından tamamen uzak, geniş bir zaman aralığında, insanların gündelik hayatları, diyaloglarına kadar inerek bize yakın bir şâhitlik sunmaktadır.
67.50 ₺ -
Rahmetin Gelişi – Hz. Peygamber’in doğumu
Âmine’yi uyku bastı. Uykusunda, bebeğin adını “Muhammed” koymasını söyleyen bir ses işitti. Uyandığında, o adı sanki yüreğine nakşedilmiş gibi hissetti. Bu işe çok şaşırdı. Çünkü Abdullah’ın ataları arasında Muhammed ismi yoktu. Bu, daha önce ne Zühreoğullarında ne de Abdümenâfoğullarında bilinen bir isimdi. Hatta bütün bir Mekke’de dahi duyulmamıştı. Bebek Âmine’den kopup geldi. Şifa onu elleriyle karşıladı. Abdullah’ın Habeşli cariyesi de onu yıkamasına ve kurulanıp sarılmasına yardım etti. ikisinin de kalpleri nur ve rahmete boğulmuştu. Derin bir sevgiyle uzun uzun bebeğe baktılar. Sessiz ve sâkindi. Ağlamalarıyla dünyayı ayağa kaldırmamıştı. Aksine o küçücük yüzünde gönülleri cezbeden ve iç ferahlatan bir nur parlıyordu. Bebek götürülüp Âmine’nin yanına kondu. Âmine, yüreği kıpır kıpır, şefkat ve heyecanla oğluna baktı. O an bütün varlığın nurla aydınlandığını hissetti. Sevgi duyguları coştu. Bebeği dikkatlice alıp yüreğine bastı. Ona doğru eğilerek yanağına bir öpücük kondurdu. Sanki bütün dünyayı öpmüş, bütün dünyayı kolları arasına almış gibi hissetti. Göz pınarlarından ince yaşlar süzüldü
63.75 ₺ -
Faraklit'i Beklerken –Kureyş
Meryem oğlu İsa geldi; Faraklit’i müjdeledi. Zerdüşt de takipçilerine, “kızıl devenin sahibi Arap ülkelerinden çıkıp gelinceye kadar” kendisinin öğretilerinden ayrılmamalarını tavsiye etmişti. İşte Faraklit, Paraklit veya Ahmed ismiyle müjdelenen o Peygamber, Evrensel Elçi Hz. Muhammed’di. İnsanlık, önceki peygamberlerin müjdelediği o evrensel rasûlün çıkışını bekliyordu. Hz. İsa onunla ilgili: “Ben gitmezsem, sizinle sonsuza dek birlikte olacak Faraklit size gelmez” demişti. Peki, Romalısı, İranlısı, Mısırlısı ve Arabıyla, kısaca o günkü insanlar Faraklit’i beklerken nasıl bir dünyada yaşıyordu? Sevinç ve kederleri, zorlukları ve umutlarıyla o dönemin hayatından kesitler sunan romanımız geniş bakış açısıyla bizleri bir ülkeden ve medeniyetten bir diğerine koşturacaktır.
67.50 ₺ -
O Bir Yetimdi –Hz. Peygamber’in Çocukluğu ve Gençliği
Annesinin yüzünün sararması, solgun bakışları, gözlerindeki parlaklığın gitmesi, nefeslerindeki tutukluk onu korkutuyor, merhamet ve şefkati, hüzün ve kederi aynı anda yaşıyordu. Annesinin göğüs kafesinde ruhunun çırpındığını görünce Muhammed’in yüreği parçalanıyordu. Âdeta güçlü bir el onu lime lime ediyordu. Gördükleri karşısında korkusu daha da arttı ve eğilerek annesine seslendi. Fakat annesi cevap vermedi. Son nefeslerini veriyordu. Başına gelecek felaketi anladığı an yüreğini dağlayan acıyı, içini saran yetimlik ateşini hissetmeye başlayan Muhammed hıçkırıklara boğuldu. Yine de annesine son demlerinde acı yaşatmamak için gözyaşlarına hâkim olmaya çalıştı. Âmine ruhunu teslim etti. Muhammed ve cariyesi Habeşli Bereket, annesi Âmine’nin vefatından sonra babası Abdullah’ın evinden büyük eve, dedesi Abdulmuttalib’in evine taşındı. Abdulmuttalib’in ölümünden sonra da bu yetimin himayesi amcası Ebû Talib’e geçti. … Yazar, “O, seni bir yetim iken seçip barındırmadı mı” âyetiyle vurgu yapılan Hz. Peygamber’in çocukluğu ve gençliğini bütün hissiyatı, metaneti ve sabrıyla roman örgüsü içinde vermeye çalışmaktadır.
63.75 ₺ -
Anayurt Mekke Adnaniler
İbrahim ve İsmail’in, tevhidin kalesi olarak temellerini attığı Kâbe kutsallığını korumaya devam ediyordu. İnsanlar sabah işlerine giderken ve akşam evlerine dönmeden önce onu tavaf ediyorlardı. Ticaret amacıyla veya göç gibi sebeplerle yeryüzünde dolaşmaya başlayınca, uğur getirmesi için yanlarına Kâbe’den bir taş alırlardı. Uzaklaşıp, Kâbe hasreti kendini hissettirince, Beytullah’tan aldıkları taşı çıkartıp ortaya koyarlar ve Kâbe’yi tavaf ettikleri gibi etrafında dönerlerdi. Zaman geçtikçe kalpler katılaştı. Nihayet ataları İbrahim, İsmail, İshak ve Yakub’un ibadet ettiği şeyi unutup, taşların bizzat kendisine ibadet edildiğini zannettiler. Ülkeleri dolaşırken, Mısır’ın sanat şaheseri heykellerini, Babil’deki İştar, Sîn ve Merduk putlarını gördüklerinde bu taşları, Mısır, Suriye ve Mezapotamya’dan getirdikleri heykellerle değiştirdiler ve bunlarla ilgili birtakım efsâneler uydurdular. Onların, Allah’a yaklaştıracağı ve şefaatlerinin umulacağı zannına kapıldılar. … Nadr, Adnan’ın soyundan olan gençlerin Kâbe’den ayrılarak, değişik ülkelere göçlerinden Mekke’nin ticaretinin etkilendiğini fark etti. Onları yeniden Mekke’ye döndürmeye ve Harem’de toplamaya çalıştı. Böylece şehirlerin anasını, anayurdu eski günlerine döndürerek gençleriyle buluşturacak ve onu hak ettiği yere getirecekti. … Yazar, bizleri dönemin kahramanları çevresinde birer tiyatro sahnesi sunumuyla senaryosuna dahil etmektedir. İskender-Darâ, Sezar-Kleopatra, Yahudi kralı Herod-Yahya Peygamber, Arap Nabat krallığı-Adnânîlerin Mekke yönetimi…
67.50 ₺ -
Gönülden Gönüle
Tarihî gelişim içinde kültürün en önemli taşıyıcılarından olan edebiyat alanında şiirin yeri daha bir başkadır. İnsanın duygu ve düşüncelerini ifade noktasında sözün musikiye dönüşmesiyle gönül tellerimizi titreten şiirin, ruhu saran büyüleyici etkisinin verdiği haz, hiçbir hazla kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Bu eserde, nesillerin ruhunu, kutsal değerlerini, estetik duygu ve düşüncelerini, zevk ve heyecanlarını, ideal ve beklentilerini, dert ve ızdıraplarını dile getiren şiir mirasımızın her çağına ait ürünlerden şah beyit, mısra-ı berceste, nâdide kıt’a, rübâî, bazen sehl-i mümtenî kabilinden, bazen de hikemî türden uyarıcı ve yol gösterici mahiyetteki şiirlerden derlenen bir demet sunulmaktadır.
56.25 ₺ -
Devlet-i Aliyye'den Günümüze Ebrû Sanatı
Başlangıçta kâğıt süsleme sanatı olarak ortaya çıkan ebrû, Osmanlı’da daha çok hat sanatının yazı zemininde ve kenar süslemelerinde ve kitap cildlerinde sıkça kullanılmıştır. Asya’da zuhur edip İran ve Anadolu topraklarında yaşayan ebrû sanatı, XVII. yüzyılda Avrupa’ya geçene kadar Devlet-i Aliyye’de, özellikle İstanbul’da icra edilmekteydi. Geleneğimizde diğer sanatlar gibi ebrûculuk eğitimi de usta-çırak ilişkisi içinde gerçekleşmiştir. Yakın zamana kadar Batı’da “Türk Kâğıdı” ve “Türk Mermer Kâğıdı” olarak bilinen ebrû, geçirdiği uzun bir fetret dönemi sonrasında yeniden bu topraklarda neşvü nema bulmaktadır. Şüphesiz, bunda bu sanata gönül veren ve hayırla yâdettiğimiz ustalarımızın gayretlerinin payı büyüktür. Günümüzde bu sanata olan ilgi en yüksek seviyesine ulaşmasına rağmen bu alanda yapılan yayınlar ise ne yazık ki bir hayli azdır. Yayınevimiz, ebrû sanatının tarihçesi, uygulaması ve örneklerinin sunulduğu bu çalışmanın, ebrû sanatına yeni başlayanlara ve ilgi duyanlara faydalı olacağı ümidindedir.
292.50 ₺ -
İttihat ve Terakki'nin Kuruluşu ve Osmanlı Devleti'nin Yıkılışı Hakkında Bildiklerim
Osmanlıların siyaset okulu Bâb-ı Âli olmuştur. Hâtıratın yazarı Mehmed Selâhaddin Bey, dört seneden fazla Bâb-ı Âli’de hizmeti sırasında bir çok devlet ve siyaset ricali arasında bulunmuştur. Bizzat cemiyet ve siyasî fırkaların içinde olmamasına rağmen bu cemiyetlerin kurucu reisleri ve üyeleri eski arkadaşlarıdır. Yazar bu tanıklığına dayalı olarak, “Osmanlı Devleti'nin felaketinin sebeplerini, İttihat ve Terakki’nin kuruluşunda iyi bir niyetle işe başlanılmadığını, böyle bir cemiyetin iyi bir sonuç vermeyeceğini, inkılâbın başından bu güne kadar cereyan eden iç ve dış siyasetten” bahsetmektedir.
52.50 ₺ -
İslam Kadınları
OSMANLICA ASLINDAN GÜNÜMÜZ DİLİNE AKTARAN: Ayhan Pekin - Âmine Pekin İlk Türk kadın romancı olarak tanınan Fatma Aliye Hanımın romanları dışında da eserleri vardır. Kadınlarla ilgili meseleler, tarih incelemeleri ve felsefe üzerine yazdıkları kitap olarak yayınlanmıştır. Bunlardan, Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilen (1891-1892) Nisvân-ı İslâm, yazarın Türk ailesi ve özellikle harem hayatı hakkında bilgi edinmek isteyen Avrupalı bazı kadınlarla yaptığı, çok evlilik, câriyelik ve örtünme konuları üzerindeki konuşmalarından doğmuştur. Kitapta bu hayatın Osmanlı kimliğinin bir parçası olduğu ifade edilmektedir. Bu eser, Maârif Nezareti'nin izniyle 1892 tarihinde ilk defa kitap olarak basılmıştır. Fdansızca, İngilizce ve Arapça’ya tercüme edilerek yayınlanan bu kitap dolayısıyla ülke dışında da tanınan yazara Chicago Kitap Sergisi’nde ödül verilmiştir.
22.50 ₺ -
Harikalar Diyarı Hind
Onuncu yüzyılda yaşamış Kaptan Büzürg bin Şehriyâr İranlı bir denizcidir. 901-954 yılları arasında, Güney Hindistan, Gucerât, Hint takımadaları, Çin ve Japonya'da gördüklerini anlatmış, ayrıca tanıştığı gemici, tüccar ve seyyahların bu bölgelerle Doğu Afrika üzerine naklettikleri hâtıralara yer vermiştir. Hikâyelerde, ticârî seferler, mâceralar, elde edilen olağanüstü kârlar, yoksulluklar, denizkızları, maymunlar, filler, kaplumbağalar, dev istakozlar ve dev kuşlar anlatılmaktadır. Bununla beraber o dönemdeki bir Hint mihracesinin Kur’ân-ı Kerîm'i kendi diline çevirtmiş olduğunu, doğu Afrika'da bir kabile şefinin ve dolayısıyla kabile halkının ilginç hidayet hikâyesini haber vermektedir. Eser, anlattığı ülkelerdeki insanların yaşayışlarını, örf ve âdetlerini yansıtması bakımından son derece önemlidir.
75.00 ₺ -
Süreyya Yıldızına Yolculuk
İngilizce ve Arapça'dan derlenip tercüme edilerek hazırlanan bu kitapçık iki bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde Suriye, Mısır, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi Arap ülkelerinde Hakka dönenlerin hayat hikâyeleri yer almaktadır. İkinci bölümde ise İskoçyalı, Koreli, Amerikalı, Kanadalı ve İsrailoğullarından bazı gayrimüslimlerin müslüman oluş hikâyeleri bulunmaktadır.
37.50 ₺ -
Şer İttifakı ve Sözcüsünü Arayan Bir Milyar Müslüman
Pakistan asıllı, eğitimini İngiltere’de yapmış, fakat yıllardır bizden biri olarak İstanbul’da yaşayan Muhammed Han Kayani bildiklerini, gördüklerini ve düşüncelerini bu kitabında dile getiriyor. Kitapta İslâm âlemi, Körfez Savaşı ve Türkiye başlıklarıyla dünyadaki dengeler ve halkı Müslüman ülkelerin bugünü tarihî temelleriyle ele alınıyor. Kitapta; İslâm’a karşı oluşturulan "şer ittifakı", halkı Müslüman ülkelerin elitinin ilgisizliği yahut ihaneti, Batı ülkelerinde bulunan Müslümanların durumu, Pakistan’ın kuruluşu ve başına gelenler, Müslüman ülkelerin geri kalmasının asıl sebepleri, Batı emperyalizminin Ortadoğu senaryoları, Nâsır’dan Saddam’a bir dönem, Birleşmiş Milletler Cemiyeti, Avrupa Topluluğu ve NATO gibi kuruluşların gerçek konumu üzerine tesbitlerde bulunulmaktadır.
27.00 ₺ -
Araplar ve İsrail
Hz. İbrahim’in oğlu İshak’ın soyundan gelen Yahudilerin, amca oğulları (diğer oğul İsmail’in soyundan gelen) Araplara çektirdikleri elem yüklü acılar... “Vâdedilen topraklar” kime vadedilmiş?... Güney Afrikalı yazar ve mübelliğ Deedat bu kitabında, alışkın olduğumuz samimi üslûbuyla Yahudileri, İntifadayı ve "vâdedilen topraklar"ı konu ediniyor. "İntifada’nın çocuklarına" ithaf edilen kitabın bazı başlıkları: Yahudi tepkisi ve kurnazlığı, Yahudiler içinde iyi olanlar, Kur’ân ve Yahudiler, Yahudilerin yeni nesli.
33.75 ₺ -
Çaladaktilo
Ulvi Alacakaptan’ın bu ilk kitabı üç bölümden oluşuyor: Röportajlar: Ferhan Şensoy, Zeki Alasya, Halit Çapın, Yalçın Pekşen ve Ertem Eğilmez ile. Bizans Kulislerinden: Aydın dediğin böyle olur bizde, Batı ile kardeş kardeşe, Tuluat geliyorum demez, "Büyülücam’ın çağdaş cadıları, İstanbul’un yıldızlarını kırpıp kırpıp ne yaparlar?, Kültürümüzün resmi, Bir Amerikan eyaleti Hakkari, Hemzemin İslâmcı uzmanı, Entel-mentel çağdaş-mağdaş, İrtica isteriz!, Halime’yi rotatifte bastılar, Kişiye özel tanrı... Çaladaktilo: Ehven-i gerici Yenibey, Noktaya karşı ünlem..., Sakla ihbarı gelir zamanı, 40 m2 beyincik...
45.00 ₺ -
Ağzınıza Laik
Mizahî yazılar: Merhaba, Ağzınıza laik, 1000’lik Yaşar yaşamaz, Fellini karikatürü yazar çizimi, Kara keyfin surdiplerinde, Çin işi hürriyet putu, Sakal muhalifi Be Em Ve, Bulgar’a çuvaldız kendimize iğne, Çağdaş yaz türküsü, Rambo artı Ramo çarpı hüzün, Başörtüsü beyin örtüsü çıplak cehalet, Atık sol deposu, Türk usûlü alafranga, İşte millet işte vekil, Demokahkahrasim benim, AT’ın tersi, Laike ablanızın çankara fobisi, Cumburlop Cumhuriyet, Kara geceler efendim, Utanç duvarının filleri, Bizden’lerden misiniz-yandınız, Kıyametin amatörleri, Beyaz Saray karanlıklarında, Batman kaç batman, Kim kime dum duma, Tersine dönen Müslümanlık, Tele-tezgâhaltı, Bilimsel karnıyarık...
33.75 ₺