-
Gizli Mabed-Osmanlı Türkçesi Aslı İle Birlikte
Ömer Seyfettin Gizli Mabette çağı ve koşulları ne olursa olsun bir toplumun önemi hiçbir vakit azalmayan çelişkilerini sergiliyor. Birbirinden ilginç konuların ince bir duyarlılıkla yoğrulduğu öyküler toplamıdır Gizli Mabet.
165.00 ₺ -
Hürrem ve Mihrimah Sultan
Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde, ismi üzerinde en çok tartışılan hanım sultanlardan birisi... Onu amansızca eleştirenler de var, aşkına sahip çıkışından dolayı göklere çıkaranlar da. Fakat her iki kesimin de üzerinde ittifak ettiği bir husus var ki, o da onun Kanunî ile tanıştıktan sonra, Osmanlı siyasetine doğrudan etki eden ilk hanım sultan oluşu ve Roxelana’dan Hürrem Sultan’a yaşadığı yolculuğudur. Bu yolculuk, aynı zamanda, Osmanlı’nın en ihtişamlı devrine, Batılıların tabiriyle “Muhteşem Süleyman”ın zamanına denk geldiği iiçin de manidardır. Ayrıca bu tabloda eksik bir şey var: Bir kadın... Güneş olan Kanunî’nin ve Ay olan Hürrem’in “Güneş ve Ay” olan kızları; Mihrimah. Peki, bu güçler dengesinde, o, nasıl bir yer bulacaktır kendisine? İşte bu roman, bilinen hikâyeyi, hiç bilmediğimiz bir yönüyle ele alıyor. Aynı devirde yaşayan, fakat fıtraten birbirinden çok farklı olan iki kadının gözünden; haremi, Osmanlı’yı ve zirvede yaşanan olayları aktarıyor bize.
10.50 ₺ -
Siyah Papanın Casusu
“Eğer, Avrupa’nın yüzlerce yıldır Müslümanlığın sembolü olarak gördüğü Osmanlı Türkleri, bir gün İslam’ı terk ederse, bu, tarihin garip bir intikamı olacaktır. Bu, yine de bizim çocuklarımızın ya da torunlarımızın yaşayarak görecekleri bir intikamdır.” Wilfrid Scawen Blunt Arabistanlı Lawrence’ın ‘kâhin’ dediği Wilfrid Scawen Blunt, hayatını, Türkleri Arap topraklarından atmaya ve İslam’da reform yapmaya adamış bir İngiliz casusuydu. Bugün modern İslamcıların kendilerine önder olarak gördükleri Cemaleddin Efgani ve Muhammed Abduh vasıtasıyla İslam’ı içeriden çökertmeye çalıştı. Blunt, şimdiki Papa Francisco’nun da mensubu olduğu Cizvitlere hizmet ediyordu. Churchill’in üstadıydı. Mısırlı, İrlandalı ve Hintli Ulusalcıların ve Jön Türkler’in yakın dostuydu. Mısır’ın Osmanlı’dan kopartılmasında büyük rol oynadı. En büyük rakibi olarak gördüğü Sultan Abdülhamid’in düşüşünü ve Arap ihtilalini görecek kadar uzun yaşadı. Wilfrid S. Blunt’ı ve bağlantılarını bilmeden, ne Cizvitlerin ve Britanya’nın İslam politikasını, ne de günümüz İslam dünyasını anlamak mümkün...
260.00 ₺ -
Gönül Kimi Severse Güzel Odur
“Gözleri okşayan, gönül açan ve ruhları saran Gülistan adlı bir kitap yazacağım. Öyle bir eser ki, sonbahar rüzgârı onun yapraklarına dokunamasın, sarartıp solduramasın. Dünyanın dönüşü, feleğin devredişi onun baharının sefasını, sonbaharın hüznüne çevirmesin.” Bir demetçik gül ne işe yarar? Gel de benim Gülistan’ımdan bir yaprak al. Bahçedeki gülün ömrü beş, altı günlüktür. Fakat benim bu Gülistan’ım daimidir. Her zaman hoştur. Solmaz ve sararmaz. Ömrü öyle geçici değildir. Her zaman terü tazedir. Leyla ile Mecnun hayatta olsalardı, aşk dersini bu Gülistan’dan okur öğrenirlerdi.”
6.42 ₺ -
Muhafazakârlık
Özipek’in bu eseri muhafazakârlık üzerine teorik bilgi eksikliğinin doldurulmasına yönelik ilk ciddi girişimdir. Bu çalışma ilk olmanın ötesinde bu alanda bir klasik olmaya da adaydır. Muhafazakâr felsefenin ve politikaların gerçekte ne olduğunu öğrenmek isteyen Türk okuru ve siyasetçisi için, Özipek’in eseri gerçek anlamda bir müracaat kitabı olacaktır. Taha Akyol Muhafazakârlık, Türkiye’de gündelik siyaset dilinde ve doğrusu ondan pek de fazla ayrışamayan!- siyaset bilimi literatüründe, yüzeysel, ‘düz’ bir tanımla kullanılageldi. Bu kullanımlar çerçevesinde esasen, olumlu çağrışımlarıyla “dindarlık”, olumsuz çağrışımıyla da “gericilik”ten ibarettir! Oysa muhafazakârlık, modernleşme ve Aydınlanma sürecini anlamak için mutlaka hesaba katılması gereken bir kavram ve düşünce üslûbu. Bekir Berat Özipek’in kitabı, muhafazakârlığı bu ‘anlam ve önemi’ içinde düşünmeye kapı açıyor. Muhafazakârlığın “akıl”la, “toplum”la ve “siyaset”le ilgili tasavvurlarını, iç gerilimleriyle beraber, tahlil ediyor. Tanıl Bora Bu çalışma, bir siyaset teorisi araştırmasında yer alması gereken bütün noktaları gözeten bir yaklaşımla, muhafazakâr toplumsal-siyasal teoriyi kapsayıcı bir şekilde ele almış ve irdelemiştir. Bu eser Türkiye’de şimdiye kadar muhafazakârlığın teorisi hakkında yazılmış ilk ciddî ve orijinal çalışmadır, sahici anlamda bir “tez”dir. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan
10.28 ₺ -
Müslümanın Diyeti
İşte bunca diyet savaşı ve öneri bombardımanı arasında, ‘temelleri en sağlam’ beslenme modeli! Temelleri en sağlam çünkü bu yeni yaşam ve beslenme modeli, Kur’an’ın tavsiyelerine ve Hz. Muhammed’in yeme içme adabına göre oluşturuldu. Müslüman’ın ‘temiz ve sağlıklı” diyeti, sadece Müslümanlar değil tüm insanlar için bir kurtuluş reçetesi olabilir. Hastalıklardan, şişmanlıktan, oburluktan, hedonizmden, haramdan, bencillikten ve hatta kısırlıktan kurtuluş reçetesi! Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, hileli ve şaibeli gıdalar konusunda Türk kamuoyunun en çok güvendiği ve fikirlerine en çok başvurduğu isimlerden biri. Özer, yeni kitabı Müslüman’ın Diyeti’nde haz eksenli tüketim biçiminin ve kirletilmiş gıdaların, şişmanlık, obezite ve diğer hastalıklarla olan ilişkisini ele alıyor. İnsanları şişmanlıktan ve mutsuzluktan kurtarmak için ‘temiz ve sağlıklı’ bir beslenme modeli inşa ediyor. Nefsinizi, az ve öz yemeye ikna etmenin yolunu gösteriyor. Kur’an’da önerilen ve Hz. Peygamber’in de bilfiil hayatında uyguladığı ‘doğru beslenme ilkeleri’ni açıklıyor. ‘İslam’ın mutfağı’nı ve ‘Hz. Peygamber’in yeme-içme prensipleri’ni daha önce benzeri yapılmamış bir bütünlükle derliyor. Kemal Özer’e göre, kitaptan sadece Müslümanlar değil herkes faydalanabilir: “İslam, sadece kendine inanan Müslümanların değil, tüm insanların ve gezegende yaşayan tüm canlıların sağlığıyla ilgilenir. Ben de Müslüman’ın Diyeti’ni herkese yazdım. Şifa arayanlara, iyileşmek isteyenlere, az yemeyi başaramayanlara, hazcı tüketimden sıkılanlara, hayatında ‘temiz’ bir sayfa açmak isteyen herkese…” Kemal Özer, “Soframız nasıl olmalı?” sorusunu, “Sofranız, evinize misafir olan Hz Peygamber’in de yiyebileceği bir sofra olmalı!” şeklinde yanıtlıyor. Bu kısa yanıt bile, yıllardır reklâmların ve diğer yanıltıcı bilgilerin etkisiyle ‘şüpheli’ gıdaları mutfağının baş tacı edenlere ciddi bir uyarı niteliğinde. Aslında tüm kitap ‘bir’ uyarı! Özer, halkın çok merak ettiği soruları yanıtlarken, kötüye karşı uyarıyor, iyiyi ve doğruyu öğütlüyor: Beslenme ve kısırlık arasında ilişki var mı, kısırlıktan kurtulmak için nasıl beslenmek gerekir? Batı tıbbının da kabul ettiği orucun, insan vücudundaki iyileştirici etkisi ne? Şişmanlamamak/zayıflamak için atılacak ilk üç adım hangisi? Çocuklarının da geleceğini düşünen ‘akıllı’ bir ailenin mutfağında neler olmalı, neler olmamalı? Yemekleri hangi sırayla yemeli? Gıdaları canlandırmak/öldürmemek için ne yapmalı? Kitapta ayrıca Ramazan için de özel bir bölüm var. “Sahur ve iftarda hangi yiyecekleri, hangi sırayla, hangi miktarda ve ne kadar arayla yemeli?” sorusuna net yanıt veriliyor bu bölümde. Ramazan’da arınıp huzur bulmak, kilo almamak hatta biraz kilo vermek isteyenler mutlaka okumalı.
33.50 ₺ -
Öğretmenin Kendisiyle Yüzleştiği An
20. yüzyılın önde gelen eğitimci-gelişim psikologlarından olan Arthur T. Jersild, çocuklarda ve gençlerde “ben idraki”nin oluşumu, kendini “tanıma-bilme”nin eğitimle ilişkisi konularında yaptığı önemli çalışmalarla tanınır. Jersild, 91 yıl süren ömründe eğitim ve gelişim psikolojisi alanında pek çok eserler vermiştir. Elinizdeki bu kitap ise onun yazdığı eserler içerisinde akademik çevrelerde en çok yankı uyandıran önemli üç eserden bir tanesidir.
3.50 ₺ -
Öğretmen El Kitabı
Programların uygulama başarısı, öğretmenin program geliştirme anlayışını benimsemesi ile doğru orantılıdır. Elindeki öğretim programının dayandığı felsefeyi, öğrenme kuramını, ilkelerini ve uygulama için sunulan önerileri tanımadan öğretmenlerin öğretim programlarını başarı ile uygulamaya koymaları beklenemez. Bu tanıma, Milli Eğitimin hizmet içi çalışmaları ile gerçekleşebileceği gibi, öğretmenlerin de alanla ilişkilerini yoğun olarak devam ettirmeleri ve alanda yapılan çalışmaları izlemeleri ile mümkündür. Elinizdeki bu çalışma, alanda yapılan üretimlerle öğretmenlerimizi buluşturarak öğretim programlarının etkili bir şekilde uygulamaya geçirilmesini amaçlamaktadır.
210.00 ₺ -
Okul Öncesi Din Ve Ahlak Eğitimi
0-5 yaş arasında verilen din eğitimininin çocuğun ileriki yaşamda kişiliğini belirleyen önemli etmenlerden birisi olduğunun altını çizen kitap, insanın 3-6 yaşta öğrendiklerini hayatı boyunca öğrendiklerinin üçte ikisine denk geldiğini söyleyen çarpıcı bir araştırma sonucu veriyor.Yani çocuğun dört yıl içinde öğrendiği şeyleri yetişkin bir insanın öğrenmeye başlaması o insanın ömrünün üçte ikisi zamanını harcaması anlamına gelecek.
126.00 ₺ -
Tarihe Giriş
İnsanlarda tarih merakı insanlık tarihi kadar eskidir. Her ne kadar tarihini tespit etmek mümkün olmasada. İnsanların ilk ilgilendiği tarih, masal ve efsanelerden oluşuyordu. Halk kendinin bilincine vardığı zaman, tarih bilinci yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Tarihle ilgili genel kabul görmüş yargılar şöyledir. Tarih, evrenin vicdanıdır. Tarih bilinci öncelikle bilgi ve zihniyet meselesidir. Tarihsiz toplumlar talihsiz toplumlardır. Tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini kaybeden milletler, hafızasını kaybetmiş sayılır. Tarih canlı bir olgudur. İnsanı anlamak için tarihi bilmek gerekirİnsanlarda tarih merakı insanlık tarihi kadar eskidir. Her ne kadar tarihini tespit etmek mümkün olmasada. İnsanların ilk ilgilendiği tarih, masal ve efsanelerden oluşuyordu. Halk kendinin bilincine vardığı zaman, tarih bilinci yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Tarihle ilgili genel kabul görmüş yargılar şöyledir. Tarih, evrenin vicdanıdır. Tarih bilinci öncelikle bilgi ve zihniyet meselesidir. Tarihsiz toplumlar talihsiz toplumlardır. Tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini kaybeden milletler, hafızasını kaybetmiş sayılır. Tarih canlı bir olgudur. İnsanı anlamak için tarihi bilmek gerekir…
70.00 ₺ -
Sosyal Değişme Ve Dini Normlar
Bir geçiş toplumu özelliği taşıyan ülkemizde geleneksel hayatın merkezinde bulunan dini norm ve değerlerin sosyal değişme ve geçiş toplumu olma olguları ekseninde nasıl değişime uğradığını gösteren bu eser dini norm ve değerlerin genel olarak değişmez ya da değişime en az yatkın olan değer ve norm olmalarına karşın kendi dinamiğini ayakta tutabilmek amacıyla nasıl sosyal değişmelerden etkilenerek değiştiğini göstermesi bakımından önemlidir. Araştırmanın diğer bir önemi de dini normlar ve değerler araştırması çerçevesinde bir ülkenin değer yargılarının neler olduğunu ve bunların nasıl değiştiğini ve nasıl incelendiğini bir örneklem ekseninde göstermiş olmasıdır.
9.80 ₺ -
Son Devir Osmanlı Düşüncesinde Ahlak
Ahlak, altı yüz yıl kadar ayakta duran ve üç kıtaya hâkim olmuş olan Osmanlı İmparatorluğunda nasıl bir fonksiyon icra etmiş, özellikle de Sondevirde (XVIII. Asırdan Cumhuriyete kadar olan zaman içinde) ne durumda bulunuyordu? Bu iki asrı aşkın bir zaman içindeki ahlâk, öncekine göre ne gibi değişikliklere uğramıştır? ve bu değişikliklerin cemiyet üzerinde ne gibi tesirleri olduğunu klâsik bir ahlâk sistemi içinde göstermeye çalıştık. Osmanlının sondevrinde ahlâk ilmine çok önem verilmiş, devletin çöküşünde ahlâksızlığın ve cemiyetteki çözülmenin de büyük rolünün olduğunu anlayan vatanperver insanlar ahlâk kitabı yazma ve yazdırma faaliyetine girişmişlerdi. Mübalağasız diyebiliriz ki en fazla ahlâki eser, Osmanlı’nın bu son döneminde kaleme alınmıştır.
8.75 ₺ -
Siyasi Düşüncelere Giriş
Bu kitapta konunun uzmanı olan Prof. Dr. Ömer Çaha, demokrasi, cumhuriyet gibi devlet düzenlerinin hayata geçtiği Antik Yunan’dan başlayarak yirminci yüzyılın sonuna kadar ortaya çıkıp gelişen siyasi düşünceleri, yer aldıkları okulları göz önünde bulundurarak incelemektedir. Kitap son derece yalın, net ve anlaşılır bir dille yazılmıştır. Her düşünürün düşünceleri, içinde yer aldığı okulla birlikte, okuyucuyu ayrıntıya boğmadan, sade, yalın ve anlaşılır bir dille verilmiştir. Bu çalışmanın, siyasi düşüncelere merak saran okuyucular için çok güzel ve anlaşılır bir başlangıç oluşturacağına inanıyoruz. ...
70.00 ₺ -
Psiklojiye Giriş
Latincedeki Psyche (ruh) ve logos (bilgi) kelimelerinin bileşiminden oluşan psikoloji, kelime anlamı olarak ruh bilimi demektir. Buradaki ruhtan kasıt felsefedeki veya dindeki ruhla ilgili konular değil, insanın algı, düşünce, zekâ, duygu, davranış gibi tamamı zihin veya beyinin işlevlerinden kaynaklanan süreçlerdir. Tarihi süreci içerisinde psikoloji çok farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlamalardan kimisi psikolojiyi konu olarak sadece zihinle kimisi de gözlenebilen davranışlarla sınırlandırmıştır.
77.00 ₺ -
Öğretmenler Odası
Öğretmenler Odası, emanet edilen milyonlarca öğrencinin yeteneklerini keşfetme , düşünce katsayılarını geliştirme, yarının planını bugünden hazırlama ve yaşamını kolaylaştırmak isteyen başta öğretmenlere genelde ise herkese çözüm üreten bir odadır.
3.50 ₺ -
Yaz Kuran Kurslarında Eğitimde Kalite Rehberi
Yaz; çocuklarımızın tatilde ellerinde elif-bâ ve Kur’an-ı Kerim’lerle camilere ve kurslara koştukları ve Kur’an öğrenme heyecanını yaşadıkları bir mevsim… Yaz tatiline rağmen pırıl pırıl gönüllere Kur’an-ı Kerim ve temel dînî bilgileri nakşetmek için yoğun bir gayret içinde olan imamlarımız ve öğreticilerimiz… Bu kitapta, yaz Kur’an Kurslarında daha verimli ve kaliteli bir eğitim-öğretim için neler yapılacağı, elif-bâ ve Kur’an-ı Kerim öğretiminin adım adım nasıl uygulanacağı, temel dini bilgilerin öğretiminde hangi metotların kullanılacağı, öğrencilerle ve velilerle iletişim kurarken nelere dikkat edileceği, öğreticilerin meslektaşlarıyla nasıl takım çalışması yapabileceği ve öğrencilerin sosyal kültürel çalışmalarla daha keyifli nasıl vakit geçirebileceği konusunda öneriler bulacaksınız… Bu kitap, yaz Kur’an kurslarında kaliteli ve başarılı bir eğitim-öğretim için yeni yöntem ve projeleri içeren bir “rehber” olarak hazırlanmıştır.
42.00 ₺ -
Türkiyede Din Eğitimi
1920’den 1998’e gelinceye kadar, Türkiye’de din eğitimi sorununun yeterli ilgiyi görmediği, yeteri kadar bu meselelere imkan ve zaman ayrılmadığı ileri sürülemez. Ancak din eğitimi ve öğretimi alanında yapılan yapısal ve işlevsel çalışmalara bakıldığında, siyasi ve ideolojik yaklaşımların ağırlık taşıdığını görüyoruz. Halbuki eğitime ve özellikle din eğitimine siyasi anlayışlara göre çözümler üretmek yerine, dinin fert ve toplum hayatındaki vazgeçilmez yerine, islam dininin, milletimizin, kültür ve medeniyet hayatındaki etkisine yalnız tarihi açıdan değil, aynı zamanda günümüzdeki işlevine göre bakmak ve ona göre örgün ve yaygın eğitimdeki yerini belirlemek daha gerçekçi bir yaklaşımdır.
245.00 ₺ -
Türkiyede Dindarlık Ve Kadın
Din ve kadın konusu çeşitli yönlerden ele alınabilir. Biz bu çalışmamızda, hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci geçiren ekonomik ve sosyal hayatımızda aşağıdaki sorulara cevap arayacağız: Türk toplumunda ve kadın-erkek ilişkisi bağlamında erkeğe ve kadına atfedilen dinî, geleneksel ve modern değerler nelerdir? Acaba aile ve toplum hayatında kadının statüsünde, kendisine verilen yetki ve sorumluluklar değişmekte midir? Anayasa ve Medenî Kanun’da kadınlarımız lehine yapılan düzenlemelere rağmen, zihniyet olarak toplumumuzda hâlâ geleneklere göre hareket etme eğilimi var mıdır? Kültürel miras olarak devralınan dinî ve millî değerlerimiz ve çağdaş değerler bakımın-dan kadın-erkek statüsü ve rolleri nelerdir? Kadın-erkek eşitliği, ekonomik, medenî, hukukî hak ve özgürlükleri konula-rında kadınlarımız ile erkeklerimiz ne düşünüyor veya ne istiyorlar?
8.05 ₺ -
Teorik Ve Pratik Yönleriyle Ahlak
İnsanın varlık, bilgi ve değer alanları üzerine akılcı ve eleştirel bir şekilde değerlendirme çabaları felsefi düşünceyi oluşturuyor. Evreni anlamlandırırken kendi varoluşunun bu anlam içindeki yerini, kim ve ne olduğunu açıklamayı hedef alan bu gayretlerin sonucunda varlık (ontoloji) ve bilgi (epistemoloji) üzerine dair eserler ortaya çıkıyor. Metafizik veya teorik boyutu güçlü olduğundan dolayı anlaılması zor olan bu alanlarda "Ne Yapabiliriz" sorusunu merkeze alarak doğrudan pratik alana hitap eden aksiyoloji (ahlâk/değer) alanıyla ilgili eserlerin az olması, bizi bir derleme çalışmasına sevk etti.
17.15 ₺ -
Yetişkinlik Dönemi Din Eğitimi
Şimdiye kadar yetişkinlerin din eğitimi ihmal mi edilmiştir. Elbette onlara da din eğitimi veriliyordu. Nasıl ki insanoğlu daha kendisini tanımadan uzayı, denizleri, okyanusları ve diğer canlı ve cansız alemi tanımaya kalkıştıysa, aynı durum eğitim alanında da kendisini göstermiş; eğitimciler ve psikologlar işe yetişkinlerden başlayacakları veya en azından insanı bir bütün olarak ele alıp inceleyecekleri yerde, çalışmalarının büyük bir kısmını çocuklara ayırmışlardır. Dolayısıyla 17. asırdan 20. asrın ikinci yarısına kadar, hep çocukların biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimleri incelenerek, tüm eğitim ve öğretim çalışmaları onların bu özelliklerine göre ayarlanmış ya da geliştirilmiştir.
126.00 ₺ -
Müziğe Giriş
Bilindiği gibi müziği, teknik ve akademik açıdan ele alıp değerlendiren, hatta daha ileri seviyede müziğin konularını bilimsel düzeyde tartışan muhtevadaki eserler, ancak müziğin teknik ve teorik bilgisini haiz muhataplar tarafından anlaşılabilir. Bu nedenle bu tür eserler, müziğe merakı olup kendi kültürünün müziğini anlayabilmeyi arzulayan amatör kişilere hitap etmekten oldukça uzak görünmektedirler. Bu nedenle biz hem müziğe merakı olup müzikle ilgili temel bilgiler edinmek isteyen söz konusu kişilerin ihtiyacını karşılama yönelik olarak hem de müzik bilen kişilere hitap edebilecek mahiyetteki çalışmamızı Müziğe Giriş adlı altında okurlarımıza sunmayı amaçladık.
9.10 ₺ -
Küresel Ahlak Eğitimi
Büyük oranda kapitalizmin bir diyasporası olarak düşünülen küreselleşme sürecinde, dünyada çok sınırlı sayıdaki insan bolluk ve refah içinde yaşarken, dünya nüfusunun önemli bir kesimi en temel insani ihtiyaç-larını bile karşı-layamaz olmuş, savaş, çatışma ve şiddet olayları bölgesel olmaktan çıkıp, tüm dünya ülkelerini etkiler hale gelmiştir. Savaş ve çatışmalar açısından bazı ülkeler aktif olarak bu süreçten zarar görürken, diğerleri de muhtemel bir savaş paranoyası içinde, sürekli ve sonu olmayan bir silahlanma yarışına girişmişlerdir. Ekolojik denge alt üst olmuş, gezegenimizin hassas dengesi bozulmuş ve sonuçta dünyanın iklimi, bitki örtüsü ve canlıların yaşam tarzları ve türleri ciddi anlamda olumsuz etkilenmiştir. Tüm bu gelişmeler neticesinde, yerküre artık bu yükü taşıyamaz olmuş, belki de tarih boyunca insanlık ilk kez, bu ciddi soruyla karşı karşıya gelmiştir: “Sonunda insanlık, kendi türünün de yok olma ihtima-liyle karşılaşacağı böyle bir hayata devam mı edecek, yoksa çok geç kalmadan bir şeyler mi yapacak?” İşte bu kitabın amacı da bu önemli soruya cevap aramaktır.
13.30 ₺ -
Kişilik Ve Din
İnsanı anlama çabası uzun bir geçmişe sahiptir. İnsanın kişiliğini etkilediği ve şekillendirdiği varsayılan pek çok faktör gibi din de, bu yoğun ilgi ve araştırmanın uzak kalamayacağı bir alandır. Psikolojinin, insanı ve kişiliğini anlamada istenilen başarıya ulaşabilmesi, din psikolojisinin bu konudaki inceleme ve araştırmalarını dikkate almasıyla mümkün olabilecektir. Din Psikolojisi´nin en önemli amaçlarından birisi, dindar insanı psikolojik bakımdan anlama girişimidir. Din (dindarlık), geniş inanç ve uygulama şekillerini kapsayan çok boyutlu bir kavram; dindar insan ise Allah´a inanan ve bu inancın gerektirdiği sorumluluk bilinci, kişiliğine, tutum ve davranışlarına yansıyan kişidir
5.95 ₺ -
İmam Hatip Liselerinde Eğitim Ve Öğretim
Türk Eğitim Sistemi içerisinde örgün olarak eğitim-öğretim yapan okullardan birisi olan İmam Hatip Liseleri, belkide üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan kurum olma özelliği taşımaktadır. Ancak İHL konusundaki bu tartışmalar, genelde çok spekülatif, tek taraflı, ön yargılı, bilimsel olmayan özellikler taşımaktadır. Bu tartışmalar siyasal ve ideolojik bir boyut kazanmıştır. İHL’ler, Türkiye’de sağlıklı din eğitiminin bir yansımasıdır. Bu okulların varlığı, toplumsal arz-talep dengesi sonucudur. İHL’ler üzerinde yürütülen tartışmalar, bu okulların varlıkları bu okulların varlıkları ile ilgili değil de, verdiği eğitim-öğretimin nitelikleri noktasında olduğu taktirde son derece önemli bir açılım sağlanacaktır.
10.50 ₺ -
İlköğretim Ve Liselerde Dindarlık Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma
Bu kitapta konu edinilen araştırma, 1980’li yıllardan yakın zamanlara kadar olağanüstü gelişmelere sahne olan Diyarbakır’da gerçek-leştirilmiştir. Son çeyrek asırda yaşanan yoğun göçlerle birlikte nüfus özellikleri çok az görülen bir hızla neredeyse tümden değişmiş, insan dokusu farklılaşmış olan şehirde şahit olunan demografik, sosyo-kültürel ve ekonomik değişimin başlıca nedeni olan fiili terör ve çatışma ortamı, aynı zamanda çok boyutlu toplumsal travmalara da yol açmıştır. Bu olağandışı süreçte insanların dini yönelimlerinde de doğal olarak köklü değişimler yaşanmış, din karşıtı siyasal propagandanın yanında, şiddetle iç içe geçen din söylemli grupların söylem ve eylemleri geleneksel dini hayat biçimini derinden sarsmıştır.
8.05 ₺ -
İletişime Giriş
"Herkes iletişim dolu bir dünyaya doğar ve hiç vakit geçirmeden her düzeyde iletişime katılır. İletişimi anlamak ve anlatmak, bu yüzden, birbiri ardı sıra ortaya çıkan güçlükleri peşinen göze almak demektir. İletişimi anlama basamaklarını tırmanırken çeşitli donanım ve birikimleri elden geldiğince açmakta ve kuşkusuz, bir dizi tanımsal yaklaşımın kıyısından da geçmektedir. Bunu yaparken iletişime dayalı olgu ve görüngülerin anlaşılmasına çalışmakta ve iletişimi anlama sürecinde adım adım ilerlemektedir. Kitapta iletişim, tarihçeden yöntem ve araçlara, modellerden alt disiplinlere dek bütüncül biçimde çerçevelenmeye çalışılmıştır. Son derece yalın, net ve anlaşılır bir dille yazılan bu çalışmanın, iletişime merak saran okuyucular için çok güzel ve anlaşılır bir başlangıç oluşturacağına inanıyoruz." ...
70.00 ₺