-
Mukaddime (Ciltli)
İbn Haldun tarih felsefesinin, sosyolojinin, antropolojinin, iktisat biliminin, kısacası toplum bilimlerinin kurucu babası olarak kabul edilir. Mukaddime’si, dünyanın en önde gelen bütün entelektüellerince dikkatle okunan ve pek çok devlet başkanınca fikirlerine hayran olunan bir şaheserdir. Roger Garaudy, müslüman olmadan önce kaleme aldığı İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı eserinde, İbn Haldun’a on sayfadan fazla yer ayırır ve onu “Descartes’ın, Montesquieu’nün Öncüsü ve İslâm’ın Karl Marks’ı” olarak görür. Ünlü tarih felsefecisi Arnold Toynbee, “Hiç şüphesiz Mukaddime, kendi türünde, bugüne kadar hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir zihnin ortaya koyamadığı en büyük eserdir!” ifadesini kullanır. Engels, yaptığı toplum değerlendirmelerinde Mukaddime’den yararlanır ve “Hıristiyanlığın ilk dönem tarihine katkı” başlıklı makalesinde, İbn Haldun’un görüşlerinin çok özlü bir özetini sunar. BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan, “Sadece İbn Haldun ismi bile İslâm Tarihinin ne kadar parlak bir ilim çağı yaşadığının göstergesidir!” der. Arapça üç ayrı baskısından, Fransızca ve İngilizce tercümelerinden de yararlanılarak dilimize aktarılan bu Mukaddime’yi çok geniş kesimlerin daha iyi anlayacağını umut ediyoruz.
481.00 ₺ -
İslam ve Batı
Zor anlaşılan bir düşünür olarak bilinen Derrida, bazılarının gözünde bir muamma, bazıları içinse Batı medeniyetinin son dehası idi. Derrida’nın yapı-söküm (deconstruction) hakkında yazıp söyledikleri, siyasetten edebiyat tenkidine ve hatta mimariye kadar çok çeşitli alanlara uygulandı. Bu yüzden Derrida’nın geride bıraktığı miras, yazdığı kitapların ve yapı-söküm konusunda ileri sürdüğü görüşlerin ötesinde bir etkiye sahip. Derrida’nın bu bölgede bile titizlikle okunduğu gerçeğini göz önüne alırsak, onun etkisinin sanıldığından daha derinlere gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Derrida’ya göre, “Klasik Batı, Yahudi-İslam-Hıristiyan ve Yunan-Arap olduğu halde biz onun Yunan-Roma ve Yahudi-Hıristiyan geleneğine ait olduğuna inandırıldık. İbrahim’in oğulları birlikte yaşamaları gereken bir anda birbirleriyle karşı karşıya gelmek gibi bir tuzağa düştüler.” İslam ve Batı, Derrida’nın felsefi yolculuğunda hayati önem taşımasına rağmen hep göz ardı edilen Kuzey Afrika’yı, yani onun doğduğu toprakları konu edinerek Derrida’nın politika, din ve inancın karşılıklı bağlılıkları üzerine yaptığı yorumları yepyeni bir ışık altında okuyucuya sunuyor.
88.80 ₺ -
Cemil Meriçin Psikobiyografisi
Bir metnin ya da metinlerin psikanalitik okunması, onları birer semptom olarak okumak demektir. Murat Beyazyüz, Cemil Meriç’in metinlerinin analizini, onun psikobiyografisinin inşasında kullanıyor. Kısaca, bu kitapta, kendi metinlerinden yolaçıkılarak analiz edilen, bizzat Cemil Meriç’in kendisidir. Murat Beyazyüz, Cemil Meriç’i değil, deyiş yerindeyse onun metinlerini, psikanalistin ’Divan’ına yatırmış ve metinlere, birer nesne [obje] olarak değil, ama kendileriyle diyaloga girilebilen birer özne[süje]olarak bakmış. ‘Divan’daki metinler, Türkiye’de büyük bir entelektüelin, modernleşme sürecindeki medeniyet değişikliğini ve kültür krizlerini ne kertede derinden yaşadığını gösteriyor olmak bakımından önemli: Türkçü Hüseyin Cemil, Müslüman Hüseyin Cemil, Materyalist Hüseyin Cemil, Ateist Hüseyin Cemil, Marksist Hüseyin Cemil! Sonuç. ‘Araf’ta olmak! Tanpınar’ın deyişiyle, ‘iki hâd arasında’ ve bu iki hâd’den hangisinin Cennet, hangisinin Cehennem olduğuna karar veremeden, acı veren zihinsel kopuşlarla yaşanan bir entelektüel hayatın psikanalitik arkaplanı: ‘Cemil Meriç’in Psikobiyografisi’ Hilmi Yavuz
148.00 ₺ -
Çocukluğum (Antik Dünya Klasikleri)
Çocukluğum, Rus edebiyatının en güzel otobiyografik romanları arasında sayılan Gorki Üçlemesi’nin ilk kitabıdır. Eserde, yirminci yüzyılın başında Devrim’in eşiğine gelmiş Rusya’nın karmaşık hali, baba acısı ve aile içindeki ilişkiler bir çocuğun gözünden anlatılır. Hayat bir çocuğun taşıyamayacağı kadar ağırdır. Ama büyükannenin varlığı ve olayların üzerine bir tül gibi örtülen naif çocuk bakışı onca acıyı katlanılır kılar. Leyla Şener’in Rusça aslından çevirisiyle...
56.25 ₺ -
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır (Antik Dünya Klasikleri)
Bu kitap Tolstoy’un ömrünün son yirmi beş yılında yazdığı “Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır”, “Polikuşka”, “Üç Ölüm”, “Asuri Hükümdarı Asarhadon”, “İlyas”, “Büyükler Küçüklerden Akıllı Çıktı” ve “Tavuk Yumurtası Büyüklüğündeki Tohum” adlı öykülerden oluşmaktadır. “Sanat zenginlerin, aydınların elinde bir imtiyaz olmaktan kurtulmalı; insanların birbirleriyle kaynaşmasına, iyilik, hakikat, aşk yolunda yürümelerine yardım etmelidir,” anlayışıyla yazılan bu öyküler, Tolstoy’un kötülüğe iyilikle karşı koymayı ve ruhun kurtuluşunu her şeyden üstün tutmayı ileri süren felsefesinin ürünüdür. Kemale İmanova’nın Rusça aslından çevirisiyle... “Yazılarımın kahramanı, ruhumun bütün gücüyle sevdiğim kahraman, her zaman güzel olan, her zaman da güzel kalacak kahraman, gerçektir.” Tolstoy
93.75 ₺ -
Gönül Yakınlıkları (Antik Dünya Klasikleri)
“Beni asıl kendi eylemlerimizin ya da başkalarının eylemlerinin doğurduğu, kimisi iyi, kimisi kötü bazı sonuçlara dair bilinçsizce hatırladığım şeyler rahatsız ediyor. Ve her durumda, iki kişinin bulunduğu bir ortama, üçüncü bir kişinin de dahil olmasının mutlaka kayda değer sonuçları olur. Ben, bir rastlantı sonucu ya da isteyerek seçilmiş bir kişinin hayatlarına girmesi yüzünden ilişkileri altüst olan ve tüm yaşam koşullarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalan bir sürü arkadaş, kardeş, evli çift ve âşık gördüm.” Gönül Yakınlıkları, edebiyatın hiçbir alanına yabancı kalmamış, çocukluğundan başlayarak pek çok farklı konuyla ilgilenmiş Goethe'nin ömrünün son yıllarında yazdığı ve Almanya'da uzun süre bir edebiyat şaheseri olarak elden ele dolaşmış romanıdır. 19. yüzyılın büyük "evlilik romanları"nın başında yer alan Gönül Yakınlıkları, yazarın evlilik ve aşk üzerine yazdığı ve dört kişiyi şaşırtıcı bir şekilde bir araya getiren, etkileyici bir romandır. Eserde insanın özgür düşünceye sahip olup olmadığı sorgulanırken ana karakterler Eduard ve Ottilie, çevrenin uyguladığı baskının korkunç sonuçlarıyla yüz yüze gelirler. Deniz Arslan’ın Almanca aslından çevirisiyle...
131.25 ₺ -
Yunus Emreden Seçmeler (Antik Dünya Klasikleri)
Dini-Tasavvufi Türk Halk Edebiyatı olarak da bilinen tekke şiirinin gelmiş geçmiş en büyük temsilcisi Yunus Emre, gönül dünyasında yaşadığı ilahi aşkı, bu aşkla baktığı doğayı ve insanları samimi bir coşku ve heyecanla dile getirdiği şiirlerinde anlatıyor. Yunus’un şiirlerindeki tasavvuf felsefesi, Yakın Doğu medeniyetinin eseridir. Fakat geri kalan her şey; dil, vezin, nazım şekilleri, nakaratlı dörtlükler, kısacası bütün bir üslup millidir; halkın içinden, halkın yaşattığı estetikten alınmıştır. Yunus Emre divanından seçtiğimiz şiirlerden oluşan bu eserde onun gönül coşkunluğunu derin bir sadelik içinde soluyacaksınız.
97.50 ₺ -
Billur Köşk Hikayeleri (Antik Dünya Klasikleri)
"Bir varmış, bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş..." tekerlemesiyle başlayıp arada çekilen onca ızdıraba, ayrılığa, haksızlığa rağmen sonu hep "Onlar ermiş muradlarına, darısı bizlerin başına," cümlesiyle noktalanan sözlü edebiyatımız, masallarımız... Sözlü olarak üretilmiş ve geçmişten bugüne kulaktan kulağa yayılarak ulaşmış tek mirasımız... Ölümsüzlüklerini kazanan masallarımızla şehzadelerin, hanım sultanların, padişahların ve kötü kalpli insanların büyülü dünyasında biz de bu kitapla yerimizi alıyoruz. Onlarla ağlayıp onlarla gülüyor, hayattan ders çıkarıyoruz. Bu büyülü dünyanın kırk gün kırk gece süren kutlamalarında yerimizi almanın tam zamanı...
30.00 ₺ -
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (Antik Dünya Klasikleri)
Halley kuyruklu yıldız dünyaya yaklaşırken İstanbul'da insanlar tedirgindir. İlgi duyduğu kadın tarafından terslenen İrfan Galib için bu tedirginlik, kadınlardan intikam alabileceği bir fırsata dönüşür. Oysa başka biri, İrfan Galib'in bu yaptıklarını onun yanına bırakmayacağına ant içmiştir. Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yine mizahi öğeleri çokça kullandığı Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç romanı günümüz Türkçesi göz önüne alınarak itinayla hazırlanmıştır.
97.50 ₺ -
Binbir Gece Masalları (Antik Dünya Klasikleri)
Binbir Gece Masalları, Hint ve Çin ülkelerinde egemen olan Şehriyar’ın, eşi tarafından aldatılmasıyla başlar. Hükümdar Şehriyar, bu duruma öylesine öfkelenir ki her gün bir genç kızla evlenip ertesi gün onu katletmeye başlar. Ta ki Şehrazat ile evleninceye kadar... Şehrazat, her gece öyle heyecanlı masallar anlatır ki ertesi geceyi merakla beklemekten başka bir şey gelmez Şehriyar’ın elinden. Ve Şehrazat’ın bu güzel masalları o günden bu yana yazılır, söylenir, anlatılır... Binbir Gece Masalları, Doğu kültürünü dünyanın dört bir tarafına taşımış bir klasik, Arap edebiyatının en önemli eserlerinden biridir.
48.75 ₺ -
Sokratesin Savunması (Antik Dünya Klasikleri)
Sokrates’in Savunması herkesin hayatında en az bir kere olsun mutlaka okuması gereken dünyanın en önemli klâsiklerinden biridir. Bu yeni tercümeyle Sokrates’in mesajının çok daha iyi anlaşılacağını umuyoruz.
33.75 ₺ -
Öğretmenin Not Defteri - 3
Yıllar önce başladığım ve bir türlü bırakamadığım mesleğimin bir hatırasıdır bu notlar. Her notta, sevgili öğrencilerimin tertemiz yüzleri parıldamaktadır. İstedim ki, onlarla satırlarda ve sayfalarda konuşayım. Onları sayfalarda da dinleyeyim, hep sorsunlar ve ben hep söyleyeyim. Çünkü onlar dinlemek ve anlamak istiyorlar. Onların yetişmelerine katkıda bir adımcık olabilirse bu kitap, benim gönlüm yine sevinçlerle kanatlanacak. İlk öğrencimden son öğrencime kadar, hepinize hasretle ve en içten sevgilerimle… “Bizi, sevgiyle sevgisinden yaratmış olan Yüce Allah, sevgiyi emretti. Kini, kanı ve düşmanlığı yasakladı. Canlı, cansız bütün varlık dünyası, aynı yaratıcının eseri olarak birbirini sevgiyle bütünledi, tamamladı, destekledi. Böylece evrende bir müthiş uyum, ahenk ve düzen meydana geldi. Sevgisizleşmiş insan, habire bu düzeni bozuyor. Günübirlik bencillikleri uğruna, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor. Sürekli veren cömert topraktan, daima ışıl ışıl neşe dağıtan güneşten, canımıza can katan tertemiz sulardan ibret almadan... Olumsuzluğu, cimriliği, çıkarcılığı kışkırtıyor birileri... Bütün bu aksiliklere "dur!" diyebilecek bir ses olmalıyız. Bir mıknatıs gibi insan kardeşlerimizi iyiye, doğruya, güzele çekmeliyiz. Öğretmenin Not Defteri bunu yapmak istiyor.”
67.50 ₺ -
Öğretmenin Not Defteri - 2
Yıllar önce başladığım ve bir türlü bırakamadığım mesleğimin bir hatırasıdır bu notlar. Her notta, sevgili öğrencilerimin tertemiz yüzleri parıldamaktadır. İstedim ki, onlarla satırlarda ve sayfalarda konuşayım. Onları sayfalarda da dinleyeyim, hep sorsunlar ve ben hep söyleyeyim. Çünkü onlar dinlemek ve anlamak istiyorlar. Onların yetişmelerine katkıda bir adımcık olabilirse bu kitap, benim gönlüm yine sevinçlerle kanatlanacak. İlk öğrencimden son öğrencime kadar, hepinize hasretle ve en içten sevgilerimle… “Bizi, sevgiyle sevgisinden yaratmış olan Yüce Allah, sevgiyi emretti. Kini, kanı ve düşmanlığı yasakladı. Canlı, cansız bütün varlık dünyası, aynı yaratıcının eseri olarak birbirini sevgiyle bütünledi, tamamladı, destekledi. Böylece evrende bir müthiş uyum, ahenk ve düzen meydana geldi. Sevgisizleşmiş insan, habire bu düzeni bozuyor. Günübirlik bencillikleri uğruna, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor. Sürekli veren cömert topraktan, daima ışıl ışıl neşe dağıtan güneşten, canımıza can katan tertemiz sulardan ibret almadan... Olumsuzluğu, cimriliği, çıkarcılığı kışkırtıyor birileri... Bütün bu aksiliklere "dur!" diyebilecek bir ses olmalıyız. Bir mıknatıs gibi insan kardeşlerimizi iyiye, doğruya, güzele çekmeliyiz. Öğretmenin Not Defteri bunu yapmak istiyor.”
60.00 ₺ -
Mission Survival - Kaplan İzleri
Beck, yol arkadaşı Peter ve ailesi, yaz tatili için Endonezya'dalar. Pasifik Ateş Çemberi'nin üstünde bulunan, Karatau Yanardağı'nın bulunduğu bu yer, üç tane yanardağın sıralandığı, tropikal bir orman! Beck ve Peter, ormanın içindelerken beklenmedik bir şey olur ve yanardağ patlar! Ormanda yaşayan timsah ve kapların olası saldırıları ve bataklıklar ise bu bölge için büyük bir tehdit! Kahramanlarımız hayatta kalabilecekler mi?
131.25 ₺ -
Mission Survival - Köpek Balığı Saldırısı
Beck Granger, amcasının yakın dostu Steven ile birlikte tropikal sularda bir gemi seyahatine çıkar. Fakat bir gece, gemi beklenmedik bir şekilde batar ve Beck, ağır yaralı Steven, geminin umutsuz kaptanı, yeni arkadaşı Jamie ve onun annesiyle birlikte açık okyanusta kalakalır. Yardım gelene dek hayatta kalmaları gerekir. Fakat köpek balıkları ve güven vermeyen yol arkadaşlarıyla bu pek de mümkün değildir! Daha önce çöllerde, buzullarda ve ormanda hayatta kalmayı başaran Beck’in becerileri onu okyanustan da kurtarabilecek mi? Evinde hissettiği doğada edindiği tecrübeler teknolojiye karşı da işine yarayacak mı? Tüyler ürperten buz gibi sularda geçen enfes bir hayatta kalma hikâyesi
131.25 ₺ -
Mission Survival - Timsah Pençeleri
Bear Grylls’ten gerçek hayatta kalma detayları ve tehlikelerle dolu sürükleyici bir Avusturalya macerası! Beck Granger gizemli bir ipucunu Kuzey Avustralya’nın Broome şehrine kadar takip ettiğinde, şimdiye kadarki en zorlu hayatta kalma mücadelelerinden biri başlar! İpucu arayışı Beck’i hırçın fırtınalarla, yırtıcı timsahlarla, kurnaz kötülerle ve yıllar önce ailesinin ölümüyle bağlantılı olabilecek bir sırla savaştığı orta Avustralya’nın kalbine götürür…
131.25 ₺ -
Mission Survival - Çöl Akrepleri
Beck Granger ve arkadaşı Peter, Afrika'daki bir tatil için Al Amca'ya katıldıklarında, kendilerini Sahra Çölü'nde bulurlar. Elmas kaçakçıları yüzünden çölün üzerinde bir uçaktan kurtulmak zorunda kaldıklarında, Beck hayatta kalma şanslarının zayıf olduğunu bilir. Bir şekilde uygarlığa dönme yolunu bulmaları gerekir, ancak üstesinden gelmeleri gereken yılanlar, akrepler ve güneşin acımasız ışınları vardır! Bu, hayatta kalma ayrıntılarıyla ve tehlikelerle dolu, çekici bir Afrika macerası!
131.25 ₺ -
Mission Survival - Kurt Yolu
Beck Granger ve antropolog amcası, Alaska yerlilerinin yaşadığı Anakat köyüne doğru yaptıkları yolculukları esnasında küçük uçakları, Alaska’nın el değmemiş ve yabani topraklarına düşer. Amcası fena hâlde yaralanmış ve kaybolmuşken kurtarılmayı bekleyemeyeceğini farkeder Beck. Yardım bulması gerekir hem de çok acil! Yeni arkadaşı Tikaani’yle birlikte ayıların hüküm sürdüğü topraklardan geçip medeniyete ulaşmak için dağlar aşmaya karar verir. Acaba Beck kendini ve Tikaani’yi hayatta tutabilmek için çok tehlikeli bir nehirden karşıya geçmek, yaşamak için yiyecek bulmak ve bir kar fırtınasında sığınak yapmak gibi zorlu görevlerin üstesinden gelebilecek mi? Gerilim ve heyecan dolu bir yaşam savaşı… Üstelik gerçek hayatta kullanabileceğiniz yöntemler ve tüyler ürperten ipuçlarıyla birlikte…
131.25 ₺ -
Sistem
İnternet, temelde kablolar ve bağlantılardan oluşan bir ağdır; dünyayı sarıp sarmalayan, veri merkezlerini birbirine ve nihayetinde bize bağlayan teller ağıdır. Peki tüm bu ağların sahibi, finansörü, denetleyicisi kim? Bu devasa sistem nasıl gelişti? Ekonomi ve politikayı kullanarak toplumu nasıl şekillendirdi? James Ball, bilgisayar bilimcilerden kablolu yayıncılara, milyarder yatırımcılardan reklamcılara, aktivistlerden istihbarat kurumlarına kadar pek çok kişiyle röportaj yaparak internetin keşfedildiği ilk günden günümüze kadarki dönüşümünün kısa tarihini yazıyor. Facebook, Google, Amazon, Apple gibi şirketlerin iç işleyişini çözümleyerek buzdağının görünmeyen yüzüne dikkat çekiyor. Silikon Vadisi'nin karizmatik CEO'ları Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Larry Page gibi isimleri masaya yatırarak internetin özgür, karmaşık, tehlikeli ve rahatsız edici tüm yönlerini ortaya koyuyor. Pulitzer ödüllü gazeteci-yazar, bir zamanlar demokrasinin yenilikçi bir uzantısı olarak coşkuyla karşılanan internetin insan hayatına, toplumlara ve sisteme etkisinin portresini titizlikle çiziyor. "James Ball, Sistem'de interneti yönetenlere dair eleştirel bir bakış sunuyor. Mucitlerin, yatırımcıların, vasilerin, kural koyucuların, isyankârların gözünden bakıldığında bu kitap internetin neşe dolu bir tarihinden ibaret. […] Ball, internetin işleyişine daha da dikkat etmemizi tavsiye ediyor; 2008'deki ekonomik krizden önce finans endüstrisinde olduğu gibi 'eylemsizlik oyununa' gelmememiz gerektiğini belirtiyor." ―Financial Times "Bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizin ve daha iyi bir internet kurmak için nasıl ilerleyebileceğimizin mükemmel bir özeti." ―Jimmy Wales, Wikipedia'nın kurucusu "Bizi Zuckerberg, Bezos ve diğerlerinin ötesine; çevrimiçi her şeyin nasıl çalıştığını, bundan kimin yararlandığını keşfettiğimiz daha karanlık bir dünyaya götürüyor. Büyüleyici, ilgi çekici ve önemli." ―Observer "Tam da bu zamanda okunması gereken bir kitap." ―Spectator
240.50 ₺ -
Gökbilimsel
Samanyolu’nun yaklaşık 200 milyar güneş barındırdığını biliyor muydunuz? Peki ya Jüpiter’de bir günün yalnızca 10 saat sürdüğünü? Mars’ta gökyüzünün gündüzleri pembeyken gün batımıyla maviye döndüğünü, Neptün’deyse atmosfer koşullarının elmastan yapılma minik dolu taneleri oluşturduğunu? Uzay, bir insanın inceleyebileceği en büyük, en eski, en sıcak, en soğuk, en tuhaf yapı. O halde bilimin en şaşırtıcı gerçeklerinin astrofizik ve kozmolojiye ait olması, insanlığın da bu esrarengiz yapıyı keşfetme çabası pek şaşırtıcı değil. Elementsel ve Parçacıksal’ın yazarı Tim James, Gökbilimsel’de evrenin uçsuz bucaksız sularına dalıyor ve uzaylılardan ötegezegenlere, beyaz deliklerden karanlık maddeye, kuasarlardan kuark yıldızlarına karşılaşabileceğimiz en büyük gizemlere ışık tutmak üzere kolları sıvıyor. Hem astronomi tarihçesini ve konuya ilişkin en güncel gelişmeleri detaylarıyla anlatıyor, hem de Düz Dünya dahil kamuoyunu meşgul eden tartışmalara kendine özgü mizahi üslubuyla parmak basıyor. “James, karmaşık kavramları basitleştirmek için en temele iniyor. Uzayın devasalığını kolaylıkla anlaşılır hap bilgilere dönüştürerek evrenin tuhaflığını en hayranlık uyandırıcı şekilde gözler önüne seriyor.” –Foreword “Önceki kitabı Elementsel’de olduğu gibi didaktiklikten uzak ama bilgilendirici bir tavır benimseyen Tim James, bizi uzay biliminin ışık yıllarında, Büyük Patlama’dan UFO’lara uzanan eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor.” –Andrew Crumey “Bilimin sıkıcı ve yavan olması gerektiğini kim söyledi? Tim James olmadığı kesin!” –The New York Post
185.00 ₺ -
Robotları Beklerken Neler Olacak
Yeni nesil robotlar, kendi yapay zekâlarıyla gelecekler; yani sadece işlerimize yardım etmekle kalmayacak, kendi kararlarını verebilen, düşünme yetisine sahip birer sosyal varlık olacaklar. Peki her söylediğimizi dinlemeye devam edecekler mi? Yoksa bir noktada kontrolden mi çıkacaklar? Bu soruların cevabı, kamusal hayatın tüm dinamiklerini etkileyecek. Tam da bu yüzden, robotların gemilerle ve uçaklarla kargo taşıyacağı, yollarda ve kaldırımlarda araç kullanacağı, acil servisleri yöneteceği, hatta küçük dükkânları işleteceği yeni düzeni iyi kurgulamamız kritik önem taşıyor. Ve yine bu yüzden, robotları tasarlayan ekiplerde sadece yazılımcılar ve mühendisler değil, davranış bilimciler de olmalı. MIT Havacılık ve Uzay Bilimleri bölümü akademisyenlerinden Julie Shah ile otonom araçlar üreten bir mühendislik ekibine liderlik eden Laura Major’ın kaleme aldığı Robotları Beklerken Neler Olacak, yakın gelecekte gerçekleşecek bu teknolojik devrime nasıl hazırlanmamız gerektiğini gösteriyor. Komplo teorilerinden uzak bir bakış açısı benimseyerek yapay zekâya, insan-robot ve insan-teknoloji ilişkilerinin doğasına ve geleceğine dair tüm yönleriyle kapsamlı bir okuma deneyimi sunuyor. “Robotları Beklerken Neler Olacak düşündürücü sorular soruyor; yarının robotlarını nasıl inşa edeceğimiz ve onlarla nasıl yaşayacağımız konusunda hayati önem taşıyan tavsiyeler sunuyor. Akademik ve endüstriyel deneyimleri göz önünde bulundurulduğunda, bu önemli tartışmayı başlatmak için Julie Shah ve Laura Major’dan daha yetkin iki isim düşünemiyorum... Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.” –Amy Villeneuve, Amazon Robotics’in eski başkanı ve COO’su “Shah ve Major’ın ilgi çekici çalışması, otonom robotların kendi başlarına çalışacağına dair yirminci yüzyıl efsanesini bir kez daha yıkıyor... Başarıya ulaşmak için veri ve fizik bilimlerinin yanı sıra sosyal bilimler ve davranış bilimlerinde de yetkin yeni nesil mühendisler gerekecek. Major ve Shah, tam da bahsettiğim neslin liderleri.” –David Mindell, Humatics Corporation’ın kurucusu
203.50 ₺ -
Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür?
Eşlerini kaybeden balıklar aşk acısı çeker mi? Kambur balinalar toplanmak, alanlarını sınırlamak ve yavrularıyla iletişim kurmak için çıkardıkları seslerin yayılma düzeyini ayarlayabilir mi? Yunusların sosyal hafızası, yıllar sonra oyun arkadaşının ıslığını tanımaya yeter mi? Ölüm farkındalığı olan filler stres altındaki türdeşlerine şefkat gösterecek duygusal zekâya sahip mi? Uzun yıllar zeki olmadıkları kabul edilen hayvanları gözlemlediğimizde aslında bu beceriye sahip tek tür olmadığımızı ve zekânın pek çok formu olabileceğini anlarız. Ekoloji profesörü Loïc Bollache, bu kitapta zekâ kavramının karmaşıklığından yola çıkıyor ve IQ gibi kriterlerle bu beceriyi sayılara indirgeyerek elde edilen sonuçların kapsayıcı olmadığının altını çiziyor. Hayvanların dünyasının, deneyim ve becerilerinin bizim ölçümlerimizle sınıflanamayacak kadar karmaşık ve çok boyutlu olduğunu vurguluyor. Güncel araştırmalardan hareketle zekânın çeşitliliğine değiniyor ve hayvan zekâsını iletişim, kültür, sosyal hayat ve duygusal zekâ üzerinden tanımlamaya çalışıyor. Kurtların birbirini teselli edebilmesinden, karıncaların en kestirme yolu bulabilmesini sağlayan kolektif zekâsına, somonların çiftleşmek için doğdukları yere dönebilmelerini sağlayacak kadar kuvvetli hafızalarından, arıların dans ederek iletişim kurabilmesine kadar hayvan zekâsını tüm yönleriyle ele alıyor. Bollache, bildiğimizi sandığımız bir dünyaya, hayvanlara ve hayvan-insan ilişkisine dair zihinlerimizde yepyeni bir pencere açıyor, sorguluyor ve düşündürüyor. Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür? hayvanlar âlemine bakışımızı değiştirecek, doğadaki konumumuza dair kavrayışımızı derinleştirecek ve empati gücümüzü artıracak ufuk açıcı bir kitap… “Loïc Bollache, insanlar ve hayvanlar arasındaki ‘hiyerarşi’yi yıkıyor.” – Le Bien Public “Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür? hayvan zekâsına dair ilgi çekici detayları titizlikle ortaya koyuyor.” – France Inter
125.80 ₺ -
Akrep ve Yelkovanın İzinde
Antik Roma’nın güneş saatlerinden Çin İmparatorluğu’nun su saatlerine, Aydınlanma gözlemevlerinden günümüzün akıllı saatlerine kadar, dünyanın tüm kültürlerinde binlerce yıl boyunca çeşit çeşit saatler inşa edildi. Bazen bir zafer nişanesi bazen de bilginin kaynağı olarak boy gösteren bu cihazlar, icat edildikleri günden itibaren insanlık için değiştirici ve dönüştürücü bir rol oynadı; öyle ki zaman zaman bizi yıkımın eşiğine getirdiler. Seçkinler onları güç gösterisi, maddi kazanç ve halkın idaresi için kullandı –bazen de tüm bunlara karşı koymak için kullanıldılar. Tarihçi ve saatbilimci David Rooney, Diyarbakır’dan Ümit Burnu’na, Londra’dan Osaka’ya seçtiği on iki saat üzerinden akrep ve yelkovanın dünyayı şekillendiren izini sürüyor; inanç ve erdem, düzen ve üretim gibi her biri uygarlığın yapıtaşlarından olan kavramlara mercek tutuyor. “Şaşırtıcı derecede orijinal... Bir popüler bilim klasiği.” –Patricia Fara, Bilim: Dört Bin Yıllık Bir Tarih’in yazarı “Uzun zamandır okuduğum en iyi kültür tarihi metni.” –Jerry Brotton, Rönesans’ın yazarı “Zamanın işleyişinin insanlık tarihini nasıl şekillendirdiğine dair zengin bir araştırma. Hevesli ve bilgili bir rehber olan Rooney, tarihin karanlık taraflarını ortaya çıkarmaktan çekinmiyor. Okurlar, zamanı kaydetmenin önemine dair yeni şeyler keşfedecekler.” –Publishers Weekly “Saatlerin hem bize hem de bizim hakkımızda söylediklerine dair büyüleyici bir çalışma... İnsanı düşünmeye teşvik eden entelektüel bir yolculuk.” –Wall Street Journal
203.50 ₺ -
Dolunayın Özgür Kadınları
Zihin-beden, insan-doğa ayrışmalarının olmadığı kültürlerde, özünün bilincindeki kadınlara göre ay hali kutlanmaya değer bir doğuş, bir yenilenmeydi. Peki ne oldu da bu durum değişti? Kadının doğasına ait menstrual döngü nasıl “hastalık” olarak algılanmaya başladı. Dolunayın Özgür Kadınları, bu soruların cevaplarını bulmak için sizi 28 günlük bir yolculuğa çıkarıyor. Op. Dr. Ayşe Duman, kitap boyunca çok önemli bir sorunun peşine düşüyor: Hiçbir organın fonksiyonu ağrılı değilken menstruasyon neden ağrılı olsun? Siz de bu soruyu sormaya başladıktan sonra kitapta yer alan her günde katman katman açılan “nedenler silsilesi” ile karşılaşacaksınız. Silsilenin içinde menstrual döngü esnasında değişen hormonlar ve duygular da var; tarihsel süreçte ve günümüzde kadının ritmini bozan tutum, tavır ve inanışlar da… Tüm bunların dolunay ile ne gibi bir ilişkisi olduğu ise kitabın en keyifli sürprizi… Dolunayın Özgür Kadınları, kadının kendini, gücünü, bedenini ve varoluşunu, ruh-zihin-beden bütünlüğünde anlamasını sağlayacak yolun taşlarını döşeyen, başvuru niteliğinde önemli bir kaynak…
125.80 ₺ -
Antik Çağdan Geleceğe Para
Para yokken insan vardı fakat insanlık tarihi parayla başladı. Başka bir ifadeyle binlerce yıllık uygarlık yolculuğunda bizleri yalnız bırakmayan tek şey paraydı. İşte bu kitap, uygarlık tarihi eşliğinde antik çağdan emekleyerek yola çıkan ve şimdilerde ışık hızına erişen paranın muhteşem serüvenini merak edenler için yazıldı. Paranın tarihine en başından yani ‘para yokken durum neydi’ sorusuyla başlıyor ve parayı altı forma ayırarak bu yolculuğu tamamlıyor. Her bölümü zengin kaynaklara dayanarak titiz bir şekilde yazılmış olan PARA kitabını hızla okudum. Bildiklerime yeni bilgiler ekledim. Her türlü övgüye layık, çok güzel bir eser. Ekonomi ve finansla ilgilenen herkese öneririm. Dr. Mahfi EĞİLMEZ 11.000 yıldır kullandığımız para türlerini bilim ve akıl eleğinden geçiren yazar, para olgusunu Trampa Para, Mal Para, Tartı Para, Madeni Para, Kâğıt Para ve Sanal Para olmak üzere altı kategoriye ayırıyor. Paranın ruhu, özü ve şeklini baz alarak yaptığı bu ayrımın para felsefesinde yepyeni bir sayfa açacağına inanıyorum. Uzun ve disiplinli bir çalışmayla ortaya çıkardığı eser, paranın yalnızca tarihini değil servet ve devlet kavramlarıyla ilişkisini sosyolojik, kültürel ve yönetsel açıdan irdeliyor. Dr. Yılmaz ARGÜDEN
240.50 ₺ -
Dünyayı Değiştiren Gizli Anlaşmalar
Hiç düşündünüz mü neden alışverişte nakit para kullanırken adeta acı çekiyoruz da kredi kartı kullandığımızda son derece rahatız? Şirketlerin ödemeleri gereken vergiden kaçmak için parayı yatırdıkları vergi cennetleri nerede ve kimlerin denetiminde? Son yıllarda bilimsel bir gerçek olarak herkesin başvurduğu “vücut kitle indeksi”nin bir sigortacı tarafından daha fazla müşteri bulmak için uydurulduğunu biliyor muydunuz? Neden önce bol kalorili ürünleri satın alarak şişmanlıyor, ardından da diyet ürünlerle zayıflamaya çalışıyoruz? Hemen her yıl bizleri akıllı telefonlarımızı en yeni çıkan modeliyle değiştirmeye yönlendiren temel duygu nedir? Veya McKinsey nasıl bir şirkettir ve dünya ekonomisini nasıl yönetir? Genelde hayatımızdaki en temel belirleyicinin, seçtiğimiz siyasetçiler olduğunu düşünürüz. Oysa, anlaşmalar her zaman siyasetçiler ve devletler arasında yapılmıyor. Özellikle son bir yüzyıldır yapılan anlaşmaların çoğunluğu şirketler arasında ve gizlice yapılanlar… Bizlere sürekli olarak ürün ve hizmet satan bu şirketler ürünleriyle hayat tarzımıza, alışkanlıklarımıza, vücut yapımıza ve belki hayatımızın bir kısmına hükmetmeye başladılar bile. Bugünkü iş dünyası, önce insanlar için bir sorun icat edip, ardından da bu icat edilen soruna bir çözüm bulmak üzerine kurgulanıyor. Bizler ise, farkında bile olmadan bu çemberin içinde yerimizi alıyoruz. Hangi ilacı kullanacağımıza, ne zaman tatile çıkacağımıza, cep telefonumuzu hangi sıklıkla yenileyeceğimize hep onlar karar veriyor. Bu kitap; gıdadan ilaç sektörüne, teknolojiden bankacılık ve medyaya kadar sıradan insanın hayatına giren, onu belirleyen ve çoğunlukla da köklü bir biçimde değiştiren firmaların kendi aralarında veya siyasi karar vericilerle birlikte yaptıkları gizli anlaşmaları deşifre ediyor. Gazeteci Jacques Peretti, yirmi yıldır çokuluslu şirketlerin CEO’larından politikacılara, ekonomistlerden bilim insanlarına kadar hayatımızı değiştiren kararların arkasındaki insanlarla yaptığı röportajlardan edindiği deneyimle bu çarpıcı kitabı kaleme aldı. Bugüne kadar birçok “komplo teorisi” duymuş olabilirsiniz. Şimdi sıra gerçeklere geldi. İçindekiler: Giriş Birinci Bölüm Nakit: Kim, Neden Ortadan Kaldırmaya Çalışıyor? İkinci Bölüm Risk: Kaos, Wall Street’i Nasıl Vurdu? Üçüncü Bölüm Vergi: Neden Her Yer Cayman Adaları’na Benzemek İstiyor? Dördüncü Bölüm Zenginlik: Ticari Bir Fırsat Olarak Eşitsizlik Beşinci Bölüm Gıda: Zayıfın da Şişmanın da Sahibi Altıncı Bölüm İlaçlar: Modern Hayatın Tedavisi Yedinci Bölüm İş: Ne Yaptığımızdan Kim Olduğumuza Sekizinci Bölüm Güncelleme: Planlı Eskitmenin Mühendisliği Dokuzuncu Bölüm Güç: Her Şeyi Bilen Firma Onuncu Bölüm Ticaret: Kurumlar Neden Başa Geçti? On Birinci Bölüm Medya: Gerçekler Nasıl Gizlendi? On İkinci Bölüm Robotlar: Yaşayan Makineler On Üçüncü Bölüm Teknoloji: Hepimize Hükmeden Beş Şirket On Dördüncü Bölüm Küreselleşme: Asya’nın Kuralları Baştan Yazması On Beşinci Bölüm Günümüz: Yeni Dünya NOTLAR
277.50 ₺ -
Nöropolis
Robert Newman’ın stand-up gösterisi ve BBC Radio 4 programlarına dayanan Nöropolis, beyin bilimi üzerine ön kabulleri altüst eden bilimsel buluşları araştırıyor. Newman Nöropolis’te, beynin sadece karmaşık bir bilgisayar olduğu iddiasının yanlış olduğunu savunuyor. Nörobilimdeki gerçekten heyecan verici gelişmeler, antik okyanuslardaki belleğin kökenleri hakkında hayranlık uyandıran keşifler gibi, beyin biliminin neden bu kadar tuhaf bir indirgemeci dünya görüşüne adanmış olduğunu sorguluyor. Beyin biliminin “beyinsiz” yorumlarını ortadan kaldırarak daha ilgi çekici ve az bilinen gelişmeleri, keyifli bir anlatımla okura sunuyor. “Boş bilime, kapitalistlere ve Brian Cox’a cevabını veren Newman’ın nörobilim merakının, zihni-tetikleyen sonuçları bu kitap.” – Guardian “Büyüleyici ve son derece orijinal bir kitap, elinize aldıktan sonra iki saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.” – The Spectator “Newman, bilimsel birikimini göz kamaştıran zekâ manevralarıyla birleştiriyor.” – The Times “Komik… eksantrik… ustalıkla kaleme alınmış.” – Nature
185.00 ₺ -
Olandan Olasıya
Bugün dünyanın odağında geleceğe dair endişe var. Yalnızlık, anksiyete ve depresyon ciddi bir ruh sağlığı krizinin habercisi. Felaketler, iklim değişikliği, biyo-çeşitlilik kaybı, gıda sorunu her geçen gün daha kronik bir hal alıyor. Ekosistemlerin ve toplumların yaralarının sarılması, iletişim kurulması ve çözüm üretilmesi gerekiyor. Değişim gücüne sahibiz, ancak başarısız oluyoruz çünkü en kritik aracımızın kaybolmasına izin verdik: Hayal gücü. Rob Hopkins’e göre, şeylerin hayal gücüyle dönüşebileceğine ve kültürlerin hızlı, dramatik ve beklenmedik bir şekilde daha iyiye değişebileceğine dair çok sayıda kanıt var. Daha iyi bir yaşamı ve olumlu bir geleceği hayal etmek, sonrasında bunu gerçeğe dönüştürmenin anahtarı. Bu tutkulu keşifte Hopkins, hayal gücünün neden azaldığına, onu canlandırmak için ne yapmamız gerektiğine dair soruların cevaplarını arıyor. Çünkü bunu yaptıktan sonra, insanlık ve dünya adına başarabileceğimiz şeyin sonu yok. Olandan Olasıya, şu anda bunu başaran bireylerin ve toplumların öykülerini anlatıyor. Bu kitap, daha iyisi için takip etmemiz gereken değişim sürecini besleyecek kolektif hayal gücümüzü canlandırmak ve serbest bırakmak için bir eylem çağrısı. “Önemli bir konu üzerine ciddi bir kitap. Hayal gücü olmadan ne yaparız?” –Sir Quentin Blake “Olandan Olasıya, daha iyi bir dünya hayal etmeye güçlü bir çağrı niteliğinde. Bunu herkes okumalı ve takdir etmeli.” –Christiana Figures, Paris İklim Anlaşması baş müzakereci “Rob Hopkins’in bu tutkulu kitabında gösterdiği gibi, hayatta kalmak ve gelişmek için çok daha yaratıcı olmalıyız. Olandan Olasıya, bizleri dünya çevresinde, umut dolu ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için bugünü yeniden kurgulayan insanlara ve toplumlara dair, ilham verici ve acil bir yolculuğa çıkarıyor.” –Sir Ken Robinson, eğitimci, yazar “Geçen her gün iklim değişiyor ve biyolojik çeşitlilik yok oluyor. Artık uçurumun kenarına gelmişken acilen harekete geçmemiz gerektiğini anladık. […] Rob Hopkins gibi kişiler bizleri değişim sürecinde cesaretlendiriyor. Bu kitaptaki pek çok hikâye, çoğu kişi için böylesi bir geleceğin çoktan gerçekleşmiş olduğuna bir kanıt.” –Anne Hidalgo, Paris Belediye Başkanı “Eğer hayal gücümüzü, bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için serbest bıraksaydık önemli bir adım atmış olurduk. Bu cesur ve güçlü kitap da hayatta kalmamızın buna bağlı olduğunu savunuyor. Satırlar arasındaki fikirleri izleyerek kaybedecek bir şeyimiz yok; aksine kazanacak çok şeyimiz var.” –Scott Barry Kaufman, psikolog “Rob Hopkins hayal gücünü her şeyin merkezine alıyor ve bizlere daha büyük düşlere, onları gerçekleştirmeye doğru karşı konulmaz bir çağrıda bulunuyor.” –Kate Raworth, yazar
196.10 ₺