-
Zirvedeki Şahin
Değerli Kitap Dostu, Torosların küçük bir dağ köyünde doğup büyüyen, Devlet bursuyla okumak için gittiği Almanya'da 'sıfırdan' başlayarak büyük başarılara imza atan Kemal Şahin'in zirveye tırmanmış sırrını kendi üslubuyla, akıcı bir dille bu kitapta bulacaksınız. Şahin, Türkiye, Avrupa ve ABD'de kurduğu şirketlerle milyar dolar seviyesini bulan büyük yatırımcılara imza attı. "97"de Almanya Yılın İşadamı", "98"de Avrupa Onur Girişimcisi" seçilen Kemal Şahin'in hayatında örnek alınacak, esin kaynağı olacak ve farklı bakış açıları kazandıracak olaylar ve fikirler bulacağınıza inanıyoruz... Hayat Yayınları "Kemal Şahin, Toroslar'ın küçük bir köyünde çıkıp Almanya'ya okumaya gitti. Ama o, tahsil yapmakla kalmadı. Almanya ve Türkiye'de kurduğu şirketlerle 10 bin kişiye iş ve aş verdi. Ben onun köyünü bilirim. Benim eli saban tutan Anadolu insanımın neler yapabileceğini herkese göstermiştir..."
10.50 ₺ -
Satış Sanatı ve Pazarlama
Daima durmaksızın satınız. Bunu için de satış sanatını bilmiyorsanız hemen öğreniniz. Zira satmak artık bir sanat bir ilim haline gelmiştir. Dünyadaki tüm iş adamlarına buradan şu kelimeler ile seslenmek istiyorum. Satınız, daima satınız, hep satınız. Satmak günümüzde yepyeni bir ilimdir. Bu yüzden her ilim gibi usulleri, esaslı, şekilleri, şubeleri, özellikleri vardır. Bu inkâr edilemeyecek kadar açıktır. Satış pazarlama ile ortaya çıkar, yoksa önceden var olan bir şey değildir.
4.90 ₺ -
Satış Ekibinin Performans Yönetimi
Satış ekibini başarılı bir şekilde yönetmek ve satışta başarıyı yakalamak size, satış ekibini yönetim şeklinize ama her şeyden önemlisi satış ekibinizin performansını herkesçe kabul görmüş doğruluğuna inanılan bir sistemle ölçmenize bağlıdır. Yönetim bilimlerinin ana kuralı şunu söyler; yöneticiysen "yönetiyorsun" demektir. Bu durumda; yönettiğin her neyse onun sonuç odaklı "iş performansını" da ölçmek zorundasın. Çünkü; ölçemediğin şeyi yönetemezsin. İşte bu kitap size bu konuda yazılmış, uygulanmış ve geçerliliği kanıtlanmış yaşayan bir sistem özelliği içeren "Hedef ve Yetkinlik Bazlı Satış Takımı Performans Yönetim Sistemi"ni tanıtmaktadır. Bu kitabı okudukça satış mesleğinde ve satış yöneticiliğinde daha etkin olma adına bir çok sorunun cevabını en üst düzeyde alacak ve satış mesleğinde başarının kapısını sonuna kadar açacaksınız. Bir satış ekibinin, satış performansının nasıl arttırılacağını ve sonuç odaklı olarak nasıl etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini merak ediyorsanız, uygulanmış ve geçerliliği ispatlanmış yaşayan bir "Hedef ve Yetkinlik Bazlı Satış Takımı Performans Yönetim Sistemi" nin anlatıldığı bu kitabı mutlaka okumalısınız.
7.00 ₺ -
Reklamcılığa Giriş
Reklâmcılığa Giriş "Aganigi-naganigi" gibi anlamsız bir ifadenin karşılığında "fındık" dedirten ne idi? "Bırrr." diyince insanların aklına neden "Coca Cola" geldi? "Yenilik demek Arçelik demek" nasıl dendi? Reklâm ne idi, nasıl gelişmişti ve bu işin kuralları ne idi? Neden reklâm gerekli idi? Reklâm nasıl yapılır, nasıl yönetilir nasıl verimli-verimsiz olurdu? Herkes reklâm yapabilir miydi? Bu kitap, reklâmcılık mesleği ile tanışan ve okullarda bunu öğrenmeye çalışan arkadaşlarımıza rehber olması için kaleme alınmıştır. Bir kitabın içinde reklâmcılığı anlatmak mümkün olmadığı için bu kitap ancak giriş kitabı olabilirdi. Bunun için adı "Reklâmcılığa Giriş" dendi. Ama reklâmcılık her anlamda derin ve engin bir meslektir. Reklâmcı olanlara sorulduğunda "Benim elimde bir imkân olsa ve on sefer dünyaya gelsem yine reklâmcı olurum" der. Peki, nedir bu isteğin sırrı? Hadi, hep beraber bakalım.
7.00 ₺ -
Reklam Yapın
Dönem dönem esnaftan bazı yakınmalar duyarız: "İşler Çok kötü abi. Yaprak kımıldamıyor. Siftahsız akşamı yapıyoruz..." Sanayicilerimizin ve büyük işadamlarımızın yakınmaları ise tabii ki daha üst perdeden; hükümet ve bürokratları hedef alan türden... Enflasyon, faiz oranları, gümrük duvarları, kotalar, vergi ve iş güvenliği yasaları, teşvikler... Her dönemde, Çeşitli sektörleri olumsuz etkileyen uygulama ve gelişmeler var. Ve bunların sonucunda haklı olarak şikâyetler, işlerin kötüye gittiğinden yakınmalar... Ekonomisi Çok istikrarlı birkaÇ ülke hariÇ bütün dünyada durum böyle aslında. Bu yüzden olsa gerek. Batılılar "sorunları değil fırsatları konuşalım" ilkesini benimsiyorlar. Pazarlama İletişimi Uzmanı olan Kemal Kaptaner de, 'Yeni bir yılın henüz başındayken karamsar olmaya gerek yok' diye düşünüyor ve ekliyor 'Her şeye rağmen işlerimizi düze Çıkaracak bir yol bulabilmeli, yeni bir paradigma, yeni bir bakış aÇısıyla tıkanıklıkları aşmalıyız. Ekonominin gidişatından, işlerin kötü oluşundan artık dert yanmayalım.' Peki ya ne yapalım? İşler kötüyse reklam yapın! İşler düzelirse reklama devam edin... Reklamla hedef kitleye nasıl ulaşacağınızı merak ediyorsanız, cevabı bu kitapta...
4.90 ₺ -
Performans Ölçme
Bir şirketin, kaliteli bir ürünü ancak ve ancak bütün bölümlerinin yüksek kaliteye motive olmasıyla üretilebileceği tezine katılıyorsanız, Toplam Kalite Yönetimi (TKY)'nin temel prensiplerini anlamışsınız demektir. TKY, işin her biriminin tam katılımı ile en yüksek kalite hedeflerine ulaşmak için tasarlanmış bir yönetim tekniğidir. TKY felsefesi bir organizasyon içerisinde sürekli gelişmeyi teşvik eden kapsamlı bir kavramdır. Organizasyon içerisindeki herkesin ve her şeyin katılımıyla hem iç hem de dış müşterilerin memnuniyeti üzerine odaklanarak, tüm sistem ve süreçlerin sürekli gelişmesini araştıran bir yönetim ortamıdır. Kaliteyi elde etmek için, yönetimin ve çalışanların ortak hedefi kalite olmalıdır.Bu felsefenin anahtar elemanları hataların önlenmesi ve tasarım kalitesidir.Ayrıca,çalışanlar,tedarikçiler ve müşteriler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi de teşvik eder.Kısacası bu felsefe hedefe ulaşmak için yoğun bir istek ve çaba üzerine yoğunlaşmaktadırlar.Kalitenin geliştirilmesi üretkenliği geliştirir ve karı artırır.
7.70 ₺ -
Perakendede Diriliği Kaybetmeden İrileşmek
Bu eser, kurgusu ve iÇeriği ile sektöre ve genÇ kuşaklara yol gösterip ışık tutacak. Servet Topaloğlu'nu ve eserin hazırlanmasında emeği geÇen herkesi kutlarım. Diğer yandan Tansaş dönemindeki Çalışmalarımızla ilgili olarak Servet Topaloğlu'nun işaret ettiği bölümlerle ilgili tam mutabakatımı da belirtmek isterim. Aclan Acar (Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı) Çoklu perakendecilikte nasıl başarılı olunabileceğini örneklerle destekleyerek anlatılan Servet Topaloğlu, dört yıl görev yaptığı Tansaş'taki uygulamalarıyla, savunduğu fikirlerin doğruluğunu kanıtlıyor. Hasan Yalınkaya(Goldaş Yönetim Kurulu Başkanı) Organize perakendecilik ülkemizde 1980'lerden sonra gelişmeye başlamıştır. Bu konumu ile en genÇ fakat bir o kadar da tüketiciye en yakın, rakamsal olarak en büyük, değer yaratma aÇısından da en önemli sektörlerden birisi haline gelmiştir. Sektörümüz ile ilgili gerek akademik gerekse deneyime dayalı yazılı eser Çok Çok azdır. Servet bey'i bu bakir alanda sektörümüze kazandırdığı bu değerli eserden dolayı tebrik eder,bu tür eserlerin artarak sektörümüze yol göstermesini temenni ederim. Mehmet T. Nane (Teknosa Genel Müdürü) 2004 yılında "Perakende Güneşi Ödülleri" kapsamında,"En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü'nü alan, yönettiği kuruluşlara katkıları ve başarılarıyla kendisinden söz ettiren Servet Topaloğlu'nu, deneyimlerini bu kitapta topladığı ve sektöre bu deneyimleri sunduğu iÇin bir kez daha kutluyorum. Suat Soysal(Soysal Eğitim Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı) Türkiye'de acaba başka hangi sektör bu kadar büyük olmasına rağmen fikri üretimden bu kadar uzaktır? Perakende sektörü bu tanımlamanın tam da göbeğinde durmaktadır. Bu sektör 130 milyar doları aşan yıllık cirosu, onbinlerce Çalışanı ve binlerce ciddi eğitim almış orta kademe yöneticisiyle, bir-iki iyi niyetli girişim dışında bilginin yeniden üretimi bağlamında bir Çölden farksızdır. Oysa herhangi bir sektörün gelişmesi iÇin dört ayağın dördünün de sağlam olması gerekir. Devlet (düzenleyici olarak), özel sektör (yatırım ve yönetim olarak), sivil toplum kuruluşları (toplumsal baskı oluşturmak adına) ve üniversite (fikir yeniden üretim iÇin). Bu ÇerÇevede Servet Topaloğlu'nun kitabı Çölün ortasına düşmüş bir vaha gibi. Öyle bir vahaki Çevresinde oluşacak halkalarla genişleyecek ve sektöre ışık tutacak. Ellerinize ve aklınıza sağlık Servet Bey Ali Saydam (Bersay İletişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı) Perakende sektöründe, özellikle son 10 yılda hızlı bir büyüme ve değişim yaşandı. Fakat, bugüne kadar sektördeki büyümeyi sadece rakamlarla ölÇebildik. Şirketlerin, rekabet, ortamında öne Çıkmak iÇin ne gibi stratejiler hazırladığını, iş planlarının ne olduğunu, üst yönetimle hissedarlar arasında ne tür "mütabakat"lar olduğunu öğrenemedik. Bu kitap bir ilk oldu. Bu değişimin iÇeriğini birinci elden öğrenmek heyecan verici. Böylece, şirket "case"lerini okumak iÇin sadece yabancı şirketlerin CEO'larının kitaplarına bakmayacağız. Kitabı ilk okuyanlardan biri olarak şunu söyleyebilirim: Bu kitap, sadece perakendecileri değil, bir şirketin yeniden dirilişini merak eden bütün yöneticilerin ilgisini Çekecek. Talat Yeşiloğlu (Ekonomist Derneği Genel Yayın Yönetmeni)
17.50 ₺ -
Pazarlamada Değer Yaratmak
Türkiye'de Pazarlama 'Değerleniyor' Türkiye'de Süpermarketler konusunda ilk doktora ve doçentlik tezi ile Perakende Pazarlama Yönetimi alanında ilk kitabı yazan Prof. Dr. Ömer Baybars Tek, yeni çıkan "Pazarlamada Değer Yaratmak" isimli kitabıyla yine bir ilke imza atıyor. Hayat Yayınları arasında çıkan yeni kitabında Ömer Baybars Tek; bir yandan "Pazarlama"nın Türkiye'deki serüvenini dikkate sunarken, diğer yandan da 'Türkiye'de Değer Pazarlaması' çağını yorumluyor ve rekabetçi olmak için bunun nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Baybars Tek, Türkiye'de pazarlamanın duayenlerinden birisi olarak dikkatleri çekiyor. 1969 yılında kendi deyimiyle, 'Pazarlamanın laboratuarı' olarak kabul edilen ABD'ye giden ve Michigan State Üniversitesi'de pazarlama eğitimi alan Prof. Ömer Baybars Tek, döndükten sonra Türkiye'de Süpermarketler konusunda ilk doktora ve doçentlik tezini hazırladı. Ülkemizde pazarlama yönetimi alanında ilk kitabın da yazarı olan Prof. Dr. Ömer Baybars Tek'in; Perakendecilik, Pazarlama ve Lojistik alanlarında toplam yedi telif kitabı ile ekonomi-işletmecilik alanında da bir çeviri uyarlama kitabı bulunuyor. Tüketicinin Korunması konusundaki hizmetlere 1971'den bu yana öncülük yapan Prof. TEK, Hayat Yayınları arasından yeni çıkan "Pazarlamada Değer Yaratmak" isimli kitabıyla yine bir ilke imza atıyor. Yeni eserinde "Pazarlama"da yeni bir çağa girildiğini vurgulayan Ömer Baybars Tek; bir yandan pazarlamanın Türkiye'deki serüvenini dikkate sunarken, diğer yandan da 'Türkiye'de Değer Pazarlaması' çağını yorumluyor ve rekabetçi olmak için bunun nasıl olması gerektiğini anlatıyor. 'Şovmenlik'ten 'Değerliliğe' Geçiş Türkiye'de Müşteri Odaklı Modern Pazarlama Anlayışı'nın ve Modern Pazarlama Çağı'nın 24 Ocak 1980 Ekonomik İstikrar Kararları ile başladığını belirten Prof. Ömer Baybars Tek, pazarlamanın ülkemizdeki serüvenini şöyle sıralıyor; * Klasik Pazarlama Çağı (Üretim, Ürün ve Satış çağları) * Müşteri Odaklı Modern Pazarlama Çağı * Bilgi Çağı * Modern Perakendecilik Çağı * Lojistik Çağı * Elektronik İş, Elektronik Ticaret ve Elektronik Pazarlama Çağı * Değer Çağı
14.00 ₺ -
Pazarlama Canavarı
Küreselleşmeyle "yeni dünya" tamamen farklı bir hal aldı. Yeni Dünya'da, sınırlar ortadan kalktığı için, eskiden sadece ulusal rekabet ile uğraşan firmalar, binlerce kilometre ilerideki firmalarla da rekabet etmek zorundalar. Bu rekabet, internetin kullanıma açılması ile daha da artıyor. Bugün, kıtlığı çekilenler kesinlikle mal ve hizmetler değil, müşteriler! Müşterilere ulaşmak ise gittikçe daha zorlaşıyor. Tüketicilerin çözülecek çok fazla problemleri kalmadı ve ihtiyaçlarının hemen hemen hepsi karşılandı. İşte bu yüzden artık müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak değil, onları "tatmin etmek" gerekli ve bu gerçekten çok zor. Gönülsüz müşteriyi satın almaya ikna etme yollarını gösteren Pazarlama Canavarı, dünyadan çarpıcı pazarlama örnekleri ve kampanyalarla; müşterinin çaktırmadan aklını çelen, onu almaya isteklendiren pazarlama fikirleri sunuyor. İsteksiz müşterileri bile ikna edebilen çarpıcı pazarlama kampanyaları, sıra dışı fikirler ve uygulamalarla 'Yeni ve Yaratıcı Pazarlamayı anlatıyor. Artık müşterinin aslanın ağzında bile değil, aslanın midesinde olduğu bu zamanda Pazarlama Canavarı olan kazanıyor. Bu kitap, Pazarlamada başarılı olmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor.
4.20 ₺ -
Önce İnsan
ÖNCE İNSAN Modern işletme birimi,insan unsurunu keşfetmiştir. Onun rağmına hiç bir şey yapılamayacağını anlamıştır. Daha önceleri önemli olan üretmekti. Ama bugün insanı mutlu ederek yüksek verimliliği elde etmektir. Daha önceleri yönetmekti önemli olan, ama bugün insanlarla beraber yönetmektir esas olan. Çünkü insan sadece etten kemikten ibaret bir varlık değildir. İstekleri, arzuları, beklentileri ile bir bütündür. Ve sahip olduğu her bir duygunun tatmini gerekir. Bu çalışmada iş dünyasındaki insan anlatılıyor. İş dünyasında insan neden korkar, sevgi, dostluk ne anlam ifade eder, iş dünyasında niçin yalan söyler, neden mazeret üretir? Başarı insan için niçin önemlidir. Ve bunun gibi bir çok konuyu, o konuya ilişkin bir söz, resim ve anektodla destekleyerek insanı anlatıyor.
8.40 ₺ -
NLP ile Koçluk
Hayattan ne istiyorsunuz? Sizin için neler önemlidir? Şu anda hak ettiğiniz şeylere sahip misiniz? Daha ne kadar fazlasını başarabilirsiniz? Koçluk, kişisel ve mesleki hayatınızda olabileceğiniz en iyisi olmanın etkili bir yoludur. Aynı zamanda iş hayatında fark yaratmanın da en etkin yollarından biridir. Bu kitap size usta bir koç olmanın araçlarını ve bunları hayatınızı zenginleştirmek için kullanma fikrini verecektir. Kitaptan; Hayatınıza nasıl yön vereceğinizi, en derin değerlerinizi nasıl yaşayacağınızı, güçlü bir eylem planını nasıl yapacağınızı, başarının önündeki engellerle nasıl başa çıkacağınızı, en güçlü ve etkin soruları nasıl soracağınızı, koçluğun ne olduğunu ve nasıl işlediğini göreceksiniz. Hem yaşam hem de iş koçluğunda becerilerinizi geliştirecek bilgiler bu kaynak eserde...
14.00 ₺ -
Müşteri İlişkileri Yönetimi
Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY) yada kısaca popüler ifade ile CRM (Customer Relationship Management) içinde geçen müşteri kelimesi genelde satışı çağrıştırdığından bir çoklarınca bir pazarlama/satış yaklaşımı olarak düşünülmekte, hatta bazı yazılımcı ve satıcılar tarafından böyle tarif edilmektedir. Oysa pazarlama/satış CRM'in sadece bir boyutunu ifade edebilir, çünkü CRM içinde pazarlama/satış boyutunu da bulunduran çok boyutlu bir yönetim felsefesidir. Tüm olumsuzluklara, yanlış anlamalara, hatalı uygulamalardan dolayı ortaya çıkan başarısız örneklere rağmen, CRM'i doğru anlamak ve uygulamak bizlere, çalıştığımız şirketlerimize ve dolayısıyla ülkemize çok şey kazandıracaktır. Başarı formülü arayanlara "CRM'i Doğru Anlama + Uygulama = Başarı" formülünü hatırlatıyorum. Başka hangi yardımcı yöntem ve tekniklerden ayrıca yararlanırsak yararlanalım, unutmayalım ki CRM bir yönetim felsefesi olarak şirketimizi başarıya ve geleceğe taşıyacaktır. BAŞARININ ANAHTARI MÜŞTERİDE BAŞKA YERDE ARAMAYIN.
12.60 ₺ -
Lütfen Efendim
Son dönemlerde hızlı iletişim ve etkilenme sonucu dünyanın küçülerek tek bir şehre, hatta mahalleye dönüşme süreciyle birlikte görgü ve protokol kuralları da neredeyse ortak değerler haline geldi. Bu, bir bakıma işimizi kolaylaştırıyor. Farklı toplumların özelliklerini tek tek öğrenme zahmetinden kurtarıyor bizleri. Görgü ve nezaket kelimeleri aslında aynı kapıya açılıyor. Kurallarda olsun olmasın topluma hoş gelen, toplumun görmeyi arzuladığı gelenek ve davranıştırlar görgüyü ifade ederken; bunun resmî dairelerde uygulanış biçimine protokol diyoruz. Yani görgü sivil, protokol resmî geleneği anlatıyor. Bu kitapta genel hatlarıyla görgü ve protokol kurallarını bir arada verilmektedir. Ev ve aile hayatından başlayarak, toplumdaki, iş yaşamındaki görgü ile uluslararası devlet başkanları düzeyinde uygulanan protokollere kadar pek çok yerden değişik örnekler verilmektedir. Teknolojinin inanılmaz desteği ve maddî refahın her ülkede giderek halk kitlelerine doğru yayılmasıyla dünyadaki yaşam kalitemiz arttı. Görgü ve insanî değerler gibi tatlı rüzgârları da bu gelişmenin arkasına alabilirsek değmeyin keyfimize.
14.00 ₺ -
Liderlik Yönetim Türkiye
Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Aslında buraya bir nokta koyup bu cümleyi bir, hatta iki kez okumanız gerekiyor. *En büyük kriz, çünkü bunun "ekonomik" olduğunu sanıyoruz. Hayır! *En büyük kriz; çünkü bu binlerce beyaz yakalının işsiz kaldığı bir kriz. *En büyük kriz; çünkü başarının, performansın sorgulandığı bir kriz.
8.40 ₺ -
Liderlik Yaklaşımları Ve Belediyeler
21. yüzyıl, geleneksel liderlik yaklaşımlarının yetersiz kaldığı bir dönüşüm sürecidir. Klasik yönetim düşüncesinin sınırları içine sıkışmış liderlik anlayışı, yerini yeni bir bakış açısına bırakmıştır. Dönüştürücü liderlik olarak adlandırılan yeni yaklaşım, liderin, takipçileriyle bütünleşmesini ve onları dönüştürmesini gerektirmektedir. İçinde bulunduğumuz sürekli gelişim çağı, har bir çalışanın, kendi işinin lideri olması gerekmektedir. Bilgi çağının üsleri konumuna gelen kentlerin yönetilmesi, yeni bir bakış açılarına ihtiyaç duymaktadır. Eser, belediyelerde liderlik konusunu kurumsal-örgütsel açıdan ele alan uygulamalı bir çalışmadır. Bu özelliği ile, belediye yönetici ve çalışanın başvuracağı temel bir kaynak niteliğindedir.
7.00 ₺ -
Küreselleşme ve Yeni Ekonomi
Biliyorum, ben büyüğüm. Çünkü büyük olmak zorundayım. Çalışmadıkları için çalanları, yapamadıkları için yapanların ayaklarını kaydıranları, bilmedikleri halde biliyorum diyenleri; yenilik peşinde gidenlerle dalga geçip kabuklarını kırmak bir yana burunlarını şöyle birazcık dışarı çıkardıklarında bozguna uğrayanları biliyorum. Onlara, "Sizler iyi ki varsınız!" diyorum. Çünkü sizler olmasanız, iyilerin, büyüklerin ve güzellerin farkına varmak kolay olmayacaktı. Çünkü bu ülkede birbirinden güzel, birbirinden başarılı, birbirinden yaratıcı insanlar var. Bu ülkede ağlayıp sızlanmayanlar, başkalarının hakkını gasp etmeyenler de var. Bu ülkede yaratıcı, sıradışı, çalışkan insanlar da var. Onlar, yarını hayal, bugünü hak eden alçakgönüllü insanlar. Sizler olmasanız ya.. Bu işler hiç çekilmez.
9.80 ₺ -
Küreselleşme Sürecinde İşletme Yönetimi
Dünyanın giderek küçük bir köy haline geldiği günümüzde, Küreselleşeme yalnızca ekonomik bir olgu değil kültürel, siyasal, sosyal, hukuki ve uluslararası boyutlar kazanmış bir kavram. Son yıllarda dünyada yaşayan eğilimler; "küreselleşme" veya "globalleşme" gibi kavramlarla ifade edilen sürecin, toplumumuzda giderek daha fazla önem kazanmasına ve toplumsal hayatımızı yönlendirmesine neden olmaktadır. "Küreselleşme", mali piyasaların ve ileri teknolojinin yönlendirdiği, ülkelerin farklı birikimler ve etkileleriyle yeni dengeler aradıkları dinamik bir süreçtir. Bu süreçte ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi ve sosyal ilişkiler yaygınlaştığı ve aradaki kutupların çözülüp ticaret ve sermaye hareketlerinin uluslar ötesi bir kimliğe büründüğü görülmektedir. Çıkarlar, sınır ötesi gruplar ve değişik milletlere mensup bireyleri, ortak fayda ilkesiyle buluşmuştur. Günümüzde, "evrensellik"le karıştırılmış yanlışına düşülen "globalleşme"yi tanımlayan bu çalışma, kürelleşme sürecinde işletmelerin organik yapılarının nasıl olması gerektiğini ve bu yapıyla birlikte yönetim hayatına giren yönetim fonksiyonlarını sunmaktadır.
10.50 ₺ -
Osmanlı Devletinde Kölelik
İnsanlığın tarih sürecince yapmış olduğu kötülüklerin en çirkini, insan neslini koruma gayesiyle kurulmuş olan kölelik müessesesinin, kendi hemcinsini her türlü haktan mahrum edecek, hatta yaşama haklarına son verecek şekilde uygulamasıdır. Genelde hukuk açısından kölelere herhangi bir maldan daha fazla yer vermeyen kölelik müessesesinin, İslâm dininde değişik bir tarzda yer alıp yirminci yüzyıla gelinceye kadar Müslümanlar arasında tatbik edilmiş olması bir hakîkat olmakla beraber, bunun nasıl olduğu hakkındaki bilgi pek azdır. Çağımız insanları için tamamen yabancı veya sadece Batı ülkeleri ve özellikle Amerika daki kölelik sisteminin, roman ve filmlerde işlendiği şekilde olduğu zannedilen kölelik müessesesi, zamanımızın Müslümanları tarafından da aynı şekilde mülâhaza edilmektedir. İslâmiyeti bir hayat nizâmı olarak benimsemiş kişiler, zaman zaman İslâmî kölelik konusunda muhatap oldukları sorulara cevap vermekte zorlanmaktadırlar.
13.40 ₺ -
Türk Memlukler Döneminde Saray Ağalığı Üstadarlık (1250-1382)
Memlükler ( 648-923/1250-1517), tarihte kurulmuş en büyük Müslüman-Türk devletlerinden biridir.BU devleti kuran Türk asıllı Memlükler, Aynicalut savaşı'nda Moğollar'ı hezimete uğratarak onların ilerleyişini durdurmuş, Suriye ve civarındaki Haçlı prensliklerini ortadan kaldırarak da bölgedeki Müslüman hakimiyetini kesin bir şekilde temin etmişlerdir. Dönemin tarihçileri tarafından "Türk Devleti" (ed-Devletü't-Türkiyye) olarak nitelendirilen Memlükler, Osmanlı Devleti'nin de bir çok bakımdan istifade ettiği güçlü bir askeri ve idari teşkilat kurmuşlardır.Abbasiler'den itibaren Müslüman devletlerin teşkilatları içeri- sinde görülmeye başlayan ve Selçuklu-Eyyubi kanalıyla Memlükler Devletine geçen saray ağalığı (Üstadarlık), bu teşkilatın en önemli unsurlarından biri olarak dikkati çekmektedir. Bu çalışma, saray ağalığını, başındaki idarecilerden en alt kademedeki görevlilerine, işleyişi ve üstlendiği vazifelerden kurumsal hususiyetlerine kadar bir çok açıdan derinlemesine ele almaktadır.
13.40 ₺ -
İslam Hukukunda Boşama Yetkisi
Tarih boyunca, hukuk sistemlerinde tartışılan konulardan birisi boşanma olmuştur. Beşeri ve Dînî hukuk çevrelerinde, boşanmanın meşruiyeti, boşanma sebepleri, boşanma kararının kim tarafından alınacağı ve boşanma davalarına nasıl bakılması gerektiği, dün olduğu gibi bugün de tartışılan hususlardır. İslâm hukuk ekollerinde de boşanma konusu değişik yönleriyle tartışılmıştır. Çünkü, boşanma hukuku ile ilgili naslar, değişik yorumlara açık şekilde sevkedilmiştir. Nasların bu üslûbu, konu hakkında farklı ictihadların oluşmasına neden olmuştur. Toplumumuzda bir hayli yaygın olan; İslâm a göre kadının boşanma hakkının olmadığı, evli kadınla ilgili kararların tamamen kocasının vicdanına bırakıldığı, erkeğinin her türlü rahatsız edici, kırıcı davranışları neticesinde işkence ortamına dönüşen aile hayatından, kocasının rızası olmadıkça, kurtulamayıp, kadının bu zindanda ömür boyu kalmaya mahkum olduğu şeklindeki anlayışlar, boşanma konusunun naslar ışığında tekrar ele alınıp, boşanmada kimin
13.40 ₺ -
İslam Hukukunda Borcun Gecikmesi
Hukukun gayesi, toplum hayatını düzenlemek, ihtiyaçların karşılanmasını sağlamak ve bunları yaparken adaleti gerçekleştirmektir. Bir hukuki düzenleme, adaleti gerçekleştirme hedefinden uzak ise toplumda sıkıntılar meydana gelir ve hiç bir toplum uzun süre bu adaletsizliğe dayanamaz. Devletlerin devamının, adaleti gerçekleştiren hukuki bir sisteme ve uygulamaya sahip olmalarıyla yakın ilgisi vardır. "Adalet mülkün temelidir" sözü ile vurgulanmak istenen de bu hakikat olsa gerektir. İslam hukukunun gayesini, bu genel çerçevenin dışında düşünemeyiz. Onu diğer hukuklardan ayıran en önemli özellik, temel ilkelerinin ve kaynağının ilahî oluşudur. Bu özelliği ona, adaleti gerçekleştirme hedefi açısından bir ayrıcalık da sağlamaktadır. Çünkü Allah Teâlâ, yarattığı insanın ihtiyaçlarını, insanın kendisinden de daha iyi bilmektedir.
13.40 ₺ -
İslam Hukukunda Hakkın Kötüye Kullanılması
İslâm hukukunun vahiy kaynaklı bir hukuk sistemi olduğu dolayısıyla birinci temel kaynağını Kur ân-ı Kerim in, ikincisini de onun uygulaması mahiyetindeki Hz. Peygamberin sünnetinin oluşturduğu malumdur. Allah ın hukukun temel ilkelerini vazetmeyi, Hz. Peygamberin de bunun tatbikat ve eğitimini üstlenmiş bulunması insanlık için bir rahmettir. Çünkü insanı duygularıyla, idealleriyle, düşünceleriyle, maddî-mânevî bütün yönleriyle en iyi tanıyan sadece O dur. Peygamberi de alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu sebeple insanlık bu ilâhî mesajdan kendisini soyutlayamaz. İşte o zaman bir takım uzun tecrübeleri yaşamaya gerek kalmadan sağlam ve gerçek bilgiye ulaşılabilecektir. "Hakkın Kötüye Kullanılması Teorisi" bu konuda tipik bir örnektir. Kur ân-ı Kerim ve Hz. Peygamber in temel ilkelerini ve genel esaslarını vazettiği, sahabe ve onlardan sonra da İslâm hukukçularının başarılı bir şekilde hem objektif hem de sübjektif ölçüleriyle oldukça geniş biçimde tatbik ettikleri hakkın kötüye
221.10 ₺ -
Ahlak Hukuk İlişkisi
Dr. İsmail KILLIOĞLU nun "Ahlâk ve Hukuk İlişkisi" adlı doktora tezi insan yaşamını hemen hemen boydan boya ve her yönü ile kapsamına alan çok önemli bir konuya ilişkin bulunmaktadır. "Ahlaken iyi" dediğimiz aynı kaynak-değerden çıkmakla birlikte ahlâk olarak biri iç, hukuk olarak diğeri ise dış davranışlarımızı düzenleyen bu iki değer sistemi böylece insanı tümü ile ele almakla varlığı ve gelişmesi bakımından onu her şeyden çok ve yakından ilgilendirmektedir.. Ahlâki değerler başta olmak üzere tüm değerler (etik, estetik, hakikat değeri ve dinsel değerler) insana sadece bir takım yasaklar koyarak değil, daha çok ve özellikle olumlu hedefler göstererek davranış ve eylem olanağı verir. Canlılık ve enerji dolu bir varlık olmakla eyleme zorlanan ve ne yapmayacağını bilmekten çok ne yapması gerektiğini bilmek isteyen insan da bu yolla bir yandan özgürce davranarak mutluluğunu bulur, diğer yandan da değere uygun bir şeyi (değerli bir şeyi) gerçekleştirmekle yaşamına anlam kazandırır; çünk
13.40 ₺ -
Aids Evlilik ve Aile İlim ve İslamın Işığında
Yarattıklarının ihtiyaçlarını bilen Allah (c.c), haram ve sakıncalı yollara düşmeden nimetlerinden faydalanmamızın imkânlarını hazırlamıştır. Gerçekte, kişi helâl sınırı içinde kalarak hayatın her alanında doyuma ulaşabilmektedir. Ancak, insan düşünce ve davranışları ilâhî kaynaktan ve peygamberlerin uyarılarından uzak kaldıkça çok kere içki, uyuşturucu kullanımı ve fuhuş gibi kendini felâkete sürükleyen aşırı zevk ve eğlencelere kaptırmaktan geri kalmamıştır. Bu aşırılık ve taşkınlıklar ise, mutlaka bir taraftan patlak vermiştir. Her çağda görülen bu aşırı zevk ve eğlence düşkünlüğü, iktisaden ileri olan bazı ülkelerin kötü örnek olmalarıyla çağımızda tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bunun sonucu olarak da, özellikle fuhşa bağlı hastalıklarda tırmanış görülmektedir. Hele sosyal şartlar ve türlü yayınlar yoluyla seksüel faaliyetlerin erken başlaması, evlenme zorlukları, artan göçler ve turistik faaliyetler, doğum kontrolü adına bazı ilaçların kötüye kullanılması, hijyen kurallarının ih
33.50 ₺ -
İslam Hukukunda Yüksek Yargı ve Denetim (divan-ı mezalim)
Araştırma konusu edindiğimiz Mezalim kurumu, Osmanlılar dan önceki ve hatta onlarla çağdaş bazı İslâm devletlerinde yer almış çok önemli bir devlet organı sıfatıyla, devrin adalet anlayışına uygun olarak adalet dağıtmış ve muhtelif şekillerde idarenin denetlenmesi görevini yürütmüştür. Mezâlim, İslâm tarihinde "hukuk, devleti" kavramının gerçekleştirilmesini sağlayan temel bir organ olmuştur. Yürüttüğü görevler dolayısıyla büyük bir önem taşımasına rağmen, Mezalim, müstakil bir araştırma konusu pek yapılmamıştır, İslâm adalet teşkilâtını inceleyen birkaç eser dışında kurumla ilgili açıklamalar, hemen tümüyle, ünlü kamu hukukçuları Maverdî (ö.45/1058) ve Ferrâ (ö.458/1066) nın eserlerine dayanmakta, tarihî olaylar genellikle ihmal edilmektedir. Çekirdeğini yüksek lisans tezi çalışmamızın oluşturduğu bu araştırmamız, bütün yönlerini gözönünde tutarak, bu son derece önemli kurumu, tarihî uygulamasıyla tespit edip tanıtmak amacındadır. Çalışmamızın Birinci Bölümü nde, kurumun doğuşu ve
13.40 ₺ -
İslam Aile Hukuku Ahmet Yaman
İnsanoğlunun içinde doğduğu, büyüdüğü ve hayata katıldığı en küçük sosyal ünite olan aile, aynı zamanda bir ahlâkî ve hukukî yapıdır da. Temel çerçevesini Kur'ân'ın çizip ayrıntılarını Hz. Peygamber’in Sünneti'nin belirlediği ve müc-tehid fakihlerin de bu iki kaynağa getirdikleri yorumlarla geliştirip sistemleştirdikleri İslâm Aile Hukuku’nun temel esprisi şudur: Aile bireylerinden hiç kimsenin haksızlığa uğra-madığı, fıtrattaki kadın-erkek niteliklerine uygun ve sevgi temeline dayalı bir aileyi kurmak ve yaşatmak. Asıl hedef bu olmakla birlikte tarih boyunca aile kurumu ve hukuku ekseninde yanlış görüşlerin ortaya atıldığı ve müslüman toplumlar içinde haksızlıklar doğuran yanlış örflerin yerleştiği de bir gerçektir. Müslümanların elinde, İslâm’ın ve dolayısıyla Aile Hukuku’nun aslî iki kaynağı, yani Kur’ân ve Sünnet mevcut olduğuna göre, yanlış anlamalar ve uygulamalar bu iki kaynağa göre gözden geçirilmelidir. Bu mütevazı çalışma, kendi ekseninde böyle bir amaca hizmet etmeyi hedeflemektedir.
0.00 ₺ -
Türkçe Arapça Sözlük
Uzun ve yorucu bir çalışmanın ürünü olan elinizdeki sözlük, Arap ülkelerinde bulunduğumuz yıllarda halkın günlük dilde kullandıkları kelimelerin derlenmesi ve basın-yayın organlarının izlenmesi sonucu tutulan notlardan oluşturulmuştur. O yıllarda Arap ülkelerine ticaret, seyahat v.b. maksatlarla gidenlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geniş ve modern sözlükler fazla değildi. Başlangıçta meraktan ve öğrendiklerimizi unutmamak amacıyla tuttuğumuz notlar, ilgilerini çekmiş olmalı ki bazı dostlarımız bunların değerlendirilmesi için kitap haline getirilmesi gerektiği tavsiyesinde bulundular. Dostlarımızın yerinde tavsiyeleri ve bilgilerimizi paylaşma düşüncesi, elinizdeki sözlüğün hazırlanmasına sebep olmuştur. Sözlük hazırlamak, uzun ve yorucu çaba gerektiren bir uğraştır. Tüm gayretlerimize rağmen, mutlaka hatalarımız ve eksiklerimiz olmuştur. Dostlarımızdan ve okuyucularımızdan ricamız, hatalı ve eksik gördükleri noktalarda bizleri uyarmalarıdır. Bizi uyaracak ve yanlışlarımızı
536.00 ₺