Hükümdar’ın yazarı Niccolò Machiavelli, bugünkü manasıyla siyaset biliminin, modern siyasî kültürün tohumlarını ekmiş, realpolitik teoriyi ortaya koymuş bir kuramcı, devlet adamı ve sanatçıdır. Son beş yüzyıldır, her bir çağı yoğuran “düşünce” içinde, Machiavelli yerini bulmuş, bütün tartışmalarda taraf olmuş, şiddetle eleştirilip şeytan damgası yiyecek denli yerildiği de söylediklerinin dünya durdukça “gerçek” addedildiği de görülmüştür. Kimdir Machiavelli? İtalya’nın millî birliğini sağlamak için burjuvaziyi örgütlemek isteyen ve bu yüzden Papalığa başkaldıran bir vatansever mi, sırf devlet kademesindeki eski mevkiine ulaşmak için iktidara sevimli görünmeye çalışan bir düşkün mü, gözü dönmüş bir zındık yahut ahlâksız, hırslı ve çıkarcı bir sefil mi? Machiavelli’nin düşüncesini şekillendiren ortam olan 15. yüzyılın İtalya’sında Donatello ve Boticelli gibi sanatçıların eserleri “insanı” kutsarken, Cicero, Horatius, Vergilius gibi Antik Çağ şair ve düşünürlerinin eserleri Latince ve Yunanca’dan tercüme ediliyor, Machiavelli’yi en çok etkileyen kişilerden Petrarca ve Dante’nin “vahiy” temelli dünya görüşünü reddeden görüşleri Rönesans hümanizmasının temellerini atıyordu. Amerika kıtası yüzyıl sonunda keşfedilmişti. Bu görüş ve gelişmeler ışığında hedef, öteki dünyayı değil bu dünyayı kurtarmaktı. Ruh yerine madde, inanç yerine akıl, emek ve yetenek yüceltiliyordu. Toplumsal yaşam önem kazanmıştı. Bütün bunların siyasî yansıması olarak Fransa ve İspanya’da çağdaş ulusal devlet oluşumunu tamamlıyordu. Günümüz Almanya ve Avusturya topraklarında Kutsal Roma Germen İmparatorluğu vardı. Ancak İtalya siyasal birliğini tamamlayamamış; Milano, Napoli, Venedik, Cenova gibi şehir devletleri ile feodal yapının izlerini taşıyan Papalık Devleti arasında siyasî ve ekonomik manada bölük pörçük bir haldeydi. Hukukçu bir babanın oğlu olarak 1496 yılında Floransa’da doğup, klasik Yunan ve Latin eğitimi görmüş olan Niccolò Machiavelli, devlet kademesinde çeşitli görevlerde bulunmuş; bu vesileyle adı geçen devletlerin, bu arada Osmanlı Devleti’nin yönetimlerini inceleme ve bunları birbirleriyle kıyaslama fırsatı yakalamıştır. Machiavelli’nin, Avrupa’nın Osmanlı Devleti’ne karşı güdeceği siyaset ve Avrupa’nın doğu karşısındaki geleceği meselelerinde en önemli görüşleri ortaya koyan ilk kişilerden olduğu söylenebilir. O, doğuyu Osmanlı kanadından gözlemlemiştir. Serahsi’nin Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir isimli eserinde teferruatıyla açıkladığı, Osmanlı dış siyasetinin temel noktaları olmuş ilkeleri, İtalya’ya yönelik iç siyaset ilkelerine dönüştürmüştür. Yüzyıl sonunda İtalya’dan sürülmüş olan Medici ailesi 1512’de tekrar iktidara döndüğünde, sürgün yolu bu kez Machiavelli’ye görünmüştü. İşte Rönesans döneminin yöneticilere önerilerde bulunan kitaplar geleneğinden gelen Hükümdar bu dönemde Medici ailesine ithafen yazılmıştır. Eserin kaleme alınmasında bir yandan Machiavelli’nin görevine geri dönme arzusu, diğer taraftan da İtalyan ulusal birliğinin Mediciler eliyle sağlanması gibi toplumsal bir amaç olduğu düşünülebilir. Kendisinin birinci amacı kısmen gerçekleşmiş ve sürgün hayatı sona ermiş, diğer amacını gerçekleştirmek yolunda öne sürdüğü görüş ise siyaset sözlüğüne “Makyavelizm” kavramını kazandırmıştır: Amaca giden her yol mubahtır. Machiavelli felsefî tutumu bir yana bırakılacak olursa daha ziyade bir siyaset kuramcısıdır ve İtalyan millî birliğinin sağlanması yolunda teklif ettiği yönetim biçimi mutlak monarşi, yönetici ise “Hükümdar”dır. Hiçbir kurum, kişi, yasa, sınıf, ilke, kuralın engelleyemeyeceği, din, ahlâk ve değerlerin etki alanı dışında bir Hükümdar. Zira, insan doğası gereği bencildir; nankör, içten pazarlıklı, ürkek, doymak bilmez, çıkarcı, muhteristir. Onu dize getirecek yönetici, bu yolda her türlü araca başvurabilecektir. Yalan söylemesi gerekirse söyleyecek, adam öldürmesi gerekecekse öldürecek, gerektiğinde din ve ahlâka aykırı davranacaktır. Eserde yönetim biçimleri, askerlik, hükümdarın tebaasına, ordusuna, bakanlarına, ruhban sınıfına, yakın çevresine karşı güttüğü tutumların nasıl olması gerektiği gibi siyasetin pratik konularına dair tavsiyeler ve sınıflandırmalar bulunmakta. Batı Düşüncesi serimizde oluşmakta olan Siyaset Kitaplığında Thomas More’un Ütopya’sı, Eflatun’un Devlet’i, Aristo’nun Politika’sından sonra Machiavelli’nin Hükümdar’ını okuyucumuza sunuyoruz. Machiavelli’nin Türkçe’de ilk kez yayımlanan bir başka eseri, Discorsi adıyla tanınan Titus-Livius’un İlk On Kitabı Üzerine Konuşmalar ise Siyaset Üzerine Konuşmalar ismi ile kütüphanemizdeki yerini alıyor.
Sayfa sayısı: |
117 |
Boyut: |
13,5x19,5 cm. |
ISBN: |
9789759958473 |
Tercüme: |
Gaye Demircioğlu, Ayşe Çavdar |
Son güncelleme: |
25.09.2024 |