-
Takva Bahçesi Oyunu
Takva Bahçesi Masa Üstü Aile Oyun Seti (04 - 13 Yaş) Tamamı Uygulamalı Eğitici, Öğretici, Eğlenceli Aile Oyun Seti Çocukluğumuzun Oyunlarından 3 Taş, 9 Taş, 12 Taş Çocuklarınıza Hediyemizdir %100 Yerli, Çin İşi Değil Anadolu İşi Oyunumuz Sebep - Sonuç İlişkisine Göre Hazırlanmıştır Takva Bahçesi Oyunumuz Emniyet genel Müdürlüğü ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Çocuklarımız İçin Kaybolmaya ve Yabancılara Karşı Mutlaka Öğretilmesini İstediği 10 Altın Kuralı Uygulamalı Olarak İşlenmektedir. Oyunlarımızda Sayı Topacı Kullanılmıştır 50x70 Ebatındadır İçimizden Geldiği Gibi Çocuklarınızla Oynayın, Oynarken eğlenin, Eğlenirken Öğretin.; Çocuklarınızla Oynayabileceğiniz, Onlarla Çocuklaşabileceğiniz, En Güzel Uygulamalı Aile Oyunu Okul Öncesi Çocuklarınızla İlgili Nasıl Oynayacağınızı Tavsiye Eden Geniş açıklamalı Oynama Şekli Kutu içinde Belirtilmiştir. OYUNUMUZUN FAYDALARI Çocuklarımız Bu Oyunu Oynarken; İslami Bilgilerin Yanı Sıra, Güzel Ahlak ve Davranışları Uygulamalı Bir Şekilde Öğrenecekler. Ailenin önemi, arkadaş seçimi, kötü alışkanlıkları olan insanlardan uzak durmaları gerektiği... Dikkatle, kurallara riayet ederek oynarken sosyalleşmeyi öğrenmeleri... Hazır cevaplılığının artması, düşüncelerini paylaşması ve anlatım kabiliyetlerinin artmasına da ayrıca katkı sağlayacaktır. Kartlarda ki bilgiler sayesinde hem okuması gelişecek hem de bir çok şey öğrenecekler. Değerli anne babalar Takva bahçesi oyununu aslında bir açıdan da sizler için hazırladık,. Akşam çayınızı yudumlarken hem oturduğunuz yerden çocuklarınızla çocukluğunuzu yaşayın hem de oyun oynarken içerisindeki uygulamalarla onlara birçok şey öğretin... Çok ama çok eğlenceli. Severek Oynamanız dileğiyle...
300.00 ₺ -
Kuranı Kerimden Cevaplar
Kuran Bize Yeter Söylemine Kuranı Kerimden Cevaplar Ömer Faruk Korkmaz
140.00 ₺ -
Emrazı Sariye 2 Bulaşıcı Hastalıklar
Bulaşıcı hastalıkları geçmiş ümmetler için azap, bu ümmet için ise rahmet ve şehâdet (şehîdlik) vesîlesi kılan Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar olsun. Nihâyetsiz salât-ü selâmlar kendisi hürmetine azapların rahmete dönüştüğü Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in, kendilerinin yüzü suyu hürmetine salgınlardan Allâh-u Te‘âlâ’ya sığındığımız Ehl-i Beyti’nin ve tâûn gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle şehîd olan ashâbının ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Şu bilinsin ki; bu risâle “Corona” adıyla ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalığın Çin’de başlayıp tüm dünyâyı sarması ve bizim memleketimize de uğraması nedeniyle telîf edilmiştir. Bu risâle; bulaşıcı hastalıkların geçmiş ümmetler hakkında büyük bir azap olduğu hâlde bu ümmet hakkında ne türlü keffâretlere ve türlü rahmetlere sebep olacağı ve ölümle sonuçlanırsa şehîdliğe vesîle olacağını beyân etmektedir. Ayrıca bundan korunma ve kurtulma sebepleri hakkında hadîs-i şerîf ve rivâyetlerde zikredilen duâların beyânı gibi önemli konuları ihtivâ etmektedir. Tabî ki bütün belâlar nefislerimizin şerlerinden kaynaklanmaktadır. Nitekim وَمَٓا اَصَابَكُمْ مِنْ مُص۪يبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْد۪يكُمْ وَيَعْفُوا عَنْ كَث۪يرٍۜ “Size isâbet eden herhangi bir musîbet, kendi ellerinizin (bi’l-fiil) kazanmış olduğu (kötü) şeyler(in uğursuzluğu) sebebiyledir. Yine de O, birçoğunu affetmekte (ve onlara cezâ vermemekte)dir. (Aksi takdirde yeryüzünde hiçbir canlı bırakacak değildir.)” (eş-Şûrâ Sûresi:30) kavl-i şerîfi bu hakîkati nâtıktır. Bütün belâların günahlarımız sebebiyle başımıza geldiği husûsundaki bâzı hadîs-i şerîfleri risâlemizin içinde bulacaksınız. Hazreti Mevlânâ (Kuddise Sirruhû) da: أَبْر بَرْ نَابَدْ پَي۪ى مَنْعِ زَكَاةْ وَزْ زِنَا أُفْتَدْ وَبَا أَنْدَرْ جِهَاتْ “Zekâtlar tam verilmediğinden bulutlar gelmiyor, Zinâ çoğaldığındandır ki altı yönden vebâ yayılıyor.” beyitlerinde zekât verme farzı terk edildiğinden dolayı yağmurların yağmamasından, mahsullerin eksikliğinden ve bereket kalmadığından bahsediyor. Vebâ gibi bulaşıcı hastalık mikroplarının da zinâ gibi fuhşiyât yüzünden yayıldığına dikkat çekiyor. Zâten Abbâs (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)ın, yağmur duâsı öncesinde buyurmuş olduğu: اَللّٰهُمَّ إِنَّهُ لَمْ يَنْزِلْ بَلَاءٌ إِلَّا بِذَنْبٍ وَلَمْ يُكْشَفْ إِلَّا بِتَوْبَةٍ “Ey Allâh! Şu bir gerçektir ki; her belâ(ya sebep olan kader) mutlakā bir günah sebebiyle (gökten) inmiştir ve o (yazının meydana getirdiği sıkıntı) ancak tevbe ile açılmıştır.” (ed-Dînevrî, el-Mücâlese, rakam:727, 3/102; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dimeşk, 26/358; İbnü Hacer el-‘Askalânî, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, rakam:1010, 2/497; el-Kastallânî, İrşâdü’s-sârî, rakam:1010, 2/238; Aynı mlf., el-Mevâhib, 3/374) şeklindeki âyet ve hadîslere dayanan bu beyânı da aynı noktaya temâs etmektedir. Hâl böyle olunca bizlere de bütün günahlarımızdan tevbe-i nasûh ile Allâh-u Tebârake ve Te‘âlâ’ya dönerek çokça tevbe istiğfâr etmek düşüyor.
121.00 ₺ -
Kitap Kurdu Olmak İstemeyen Maya
Elma kurdu, elmanın içinde yaşıyor. Peki ya kitap kurdu? Kitapların içinde mi yaşıyor? Merhaba, benim adım Maya. Çok merak ettiğim bir şey var. Aranızda kitap kurdunun ne olduğunu bilen var mı? Annemin dediğine göre çooook kitap okursam kitap kurdu olabilirmişim. Fakat aklıma takılan bir soru var: Kitap kurdu kitapların içinde mi yaşar? Kitapların içinde yaşayan bir kurt olmak istemiyorum! Kitap Kurdu Olmak İstemeyen Maya, bir çocuğun kitap kurduna dönüşme yolculuğunda önyargıları yıkan, eğlenceli mi eğlenceli hikâyesi…
97.50 ₺ -
Şahitlerim Roger Garaudy
20. yüzyılın oluşmasına siyasi, dinî ve estetik planda katkıda bulunmuş büyük entellektüeller tarafından Garaudy'ye gönderilmiş olan bu mektuplar, çağımızı anlama açısından son derece kıymetli belgelerdir. Tarihî belge niteliğindeki bu eserde Romain Rolland, diyalog ve iman; Sartre, Marksizm-varoluşçuluk ilişkileri; Levy-Strauss, Marksizm ve yapısalcılık konularındaki düşünceleriyle çağımızı “içeriden” tahlil ediyorlar. Daha pek çok ünlünün çeşitli konulardaki değerlendirmelerinin yer aldığı bu kitapta Garaudy'nin fikir çizgisinde ve umut projesinde hiçbir sapma olmadığı da gözler önüne seriliyor.
166.50 ₺ -
Sufilerin Edepleri
Bu kitap, dünyada huzur içinde yaşamanın ve ölüm korkusunu üzerinden atmanın altın anahtarlarını veren eşsiz bir eserdir. Peygamberimiz aleyhisselâm buyurdular: “Bir kimse, ibadet etmemesine rağmen, güzel ahlâkı sayesinde cennette en üst derecelere erişir. Durmadan ibadet eden kimse de, sırf kötü ahlâkı yüzünden cehennemin dibini boylar.” Bir sûfîye göre güzel ahlâk: “Hem insanlara eziyet etmemek, hem de eziyetlerine katlanmaktır.” Ebubekir el-Kettânî: “Bir müminin gönlünü hoş etmem, bana kabul edilmiş bir hacdan daha sevimli gelir.” Ebu Osman: “Yüce gönüllü özür diler, aşağılık kimse ise böbürlenir.” Sülemî’ye göre sûfîlerin ahlâkı: Yumuşak huyluluk, alçak gönüllülük, cömertlik, dünyaya gönül bağlamamak, dost ve ahbabına edepte örnek olmak, insanların erdemlerini, kendisininse kusurlarını görmek, herkese saygılı olmak, insanlara nasihatte bulunmak, onlar için servetini ve kendisini feda etmek.
84.00 ₺ -
Arapça YDS YÖKDİL YKS Kelimeleri Sözlüğü
ARAPÇA YDS YÖKDİL-YKSKELİMELER SÖZLÜĞÜ Bu çalışma, YDS, YÖKDİL ve YKS gibi, akademik alanda Arapça okuma-anlama düzeyini ölçmek için yapılan sınavlara yönelik olarak hazırlanmış özel bir sözlüktür. Sözlükte, dört cilt olarak hazırlanan ARAPÇA YDS (e-YDS)-YÖKDİL-YKS SINAVLARI HAZIRLIK SETİ kitaplarının sözlük bölümünde bulunan kelimelerin yanı sıra 2006-2019 yılları arasında ÖSYM tarafından yapılan 35 adet KPDS-YDS- YÖKDİL ve YKS sınavlarının tamamında geçen orta ve ileri seviyedeki kelimeler yer almaktadır. Alfabetik olarak dizilen sözlüğümüz üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde isimler, tekil-çoğullarıyla; fiiller de mazi-muzari-mastarlarıyla birlikte verilirken, 1500 kadar deyim, deyimsel ifade ve eş dizime de yer verilmiştir. İkinci bölümde 2000'den fazla fiilin farklı harfi cerlerle kullanıldığında uğradığı anlamsal değişiklikler verilmiş ve fiiller için birer örnek cümle sunulmuştur. Üçüncü bölümde ise Sık Kullanılan İnternet ve Sosyal Medya Terimleri, Spor Terimleri ve Kurum ve Kuruluş Adları başlığı altında özel bölümler yer almaktadır. Bu şekliyle, yaklaşık 10 kelimeyi içeren sözlüğümüz alanında yapılan en kapsamlı çalışmadır. Bu sözlüğün YDS, YÖKDİL ve YKS (YDT) sınavlarına hazırlanan okuyucularımızın sınavlardaki başarılarına katkı sağlayacağını umuyor ve sınava giren herkese başarılar diliyoruz.
252.00 ₺ -
Belagat Terimleri Sözlüğü
Bu eserin başlıca özellikleri şunlardır: Terimler 743 başlık altında ele alınmıştır. Okuyucunun daha kolay istifade etmesi için terimler alfabetik sıraya göre tertip edilmiştir. Terimlerin Türkçelerinin yanında parantez içerisinde Arapçası da verilmiştir. Arapça örneklerden önce Türk edebiyatından örnekler sunulmuştur. Terimlere dair verilen örnekler mümkün olduğunca âyet, hadis ve Arap şiirinden seçilmiş, yeri geldiğinde Arap kelamı ve atasözlerinden de yararlanılmıştır. Birden fazla ismi olan terimlerde en yaygın olan izah edilmiş, diğerl eride alfabetik sırada zikredilerek ilgili maddeye gönderme yapılmıştır. Yeri geldikçe terimler arasındaki irtibattan, benzer ve farklı yönlerden de bahsedilmiştir. Örneklerin hem edebî hem de eğitici olmasına gayret gösterilmiştir.
385.25 ₺ -
El Kavaidul Müşeccia Nahiv 2
Bu kitap, Arap dili nahvini (sentaks / söz dizimi) işlevsel yöntemle kolay anlaşılır bir üslupla öğretmeyi hedeflemektedir. Konular,öğrencilerin rahatça anlayabileceği bir tarzda, kullanımı yaygın kelimeler dikkate alınarak anlatılmıştır. Kurallar, öğrencilerin hazmedebileceği şekilde tedrîcilik prensibi gözetilerek işlenmiştir. Alıştırmalardaki cümlelerin, öğrencilerine seviyesine uygun olmasına dikkat edilmiştir. Böylece öğrencilerin, Arap dili kurallarını mümkün olduğu kadar zorlanmadan öğrenmeleri amaçlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin kendi kendilerine çalışmaları için, kitabın sonuna her konuyla ilgili test ve cevap anahtarı eklenmiştir.
268.00 ₺ -
Fıkıh Usulü Alimleri ve Eserleri
slam tarihinde çeşitli ilim dallarına mensup alimlerin biyografileri hakkında bir çok eser telif edilmiştir. Bununla birlikte usul-i fıkıh alimleri için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Fıkıh usulü düşüncesi fıkıh ilmi hakkında derinlikli ve bütüncül bir bakış açısına sahip olmayı sağlamakta ve ictihadın yollarını öğretmektedir. Bu sebeple özel bir öneme sahip olan fıkıh usulü alimleri üzerinde özenle durmak ve günümüze kadar gelen ilmi birikimlerini tespit etmek gerekir. Biz elinizdeki eserimizde ilk usul eserinin müellifi İmam-ı Şafii’nin (204/820) vefat ettiği III. hicri (yaklaşık IX. miladi) asrın başından itibaren XIII. hicri (yaklaşık XIX. miladi) asrın sonuna kadar yaşayan usul alimlerini kısaca tanıtıp onların telif ettikleri usul eserlerini tespit etmeye ve bu eserlerin günümüze ulaşıp ulaşmadığı, matbu olup olmadığı ve tez konusu olarak çalışılıp çalışılmadığı yönündeki bilgileri derleyip incelemeye çalıştık. Bu hedef doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmamızda 873 usul aliminin biyografisine ve bu alimlerin telif ettikleri usul eserlerine yer verilmiştir. Çalışmamızın usul düşüncesinin tarihî gelişiminin incelenmesine yönelik çalışmalara zemin hazırlamasını ümit ediyoruz.
502.50 ₺ -
Günümüz Tefsir Problemleri
Müslümanlar için bilgi objesi olmasının ötesinde hayata yön veren ve bu anlamda varoluşsal bir değer ifade eden Kur'ân, ahlâkî değerlerin tamamen kaybolduğu bir zamanda insanlığa gönderilen bir hidâyet kaynağıdır. Bu kaynaktan gerektiği gibi yararlanmak hiç kuşkusuz Kur'ân'a dönmekten ve onunla hemdem olmaktan geçmektedir. Genelde bu bilinçte olan müslümanlar özelde de Türk toplumu Kur'ân'ı okuma, okutma, ezberleme ve ezberletme konusunda büyük bir hassasiyet göstermektedir. İşte biz de tamamen bu hissiyatla hareket ederek tefsirin tartışmalı konularıyla ilgili bir çalışma yapmaya gayret ettik. Amacımız hem Türkiye'deki İlâhiyat Fakültelerinin müfredat programlarında yer alan "Günümüz Tefsir Problemleri" adlı dersin içeriğine uygun bir kitap hazırlamak hem de genel okuyucu kitlesinin, Kur'ân muhtevasıyla ilgili tartışmalı meselelerde belli bir birikim sahibi olmalarına yardımcı olmaktır.
300.00 ₺ -
İmam Matüridi ve Matüridiyye Geleneği
İmam Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed el-Mâtürîdî (ö. 333/944) ve Mâtürîdiyye kelâm ekolü İslâm ilim ve fikir geleneği içinde çok önemli bir yere sahiptir. Günümüzde İmam Mâtürîdî ve Mâtürîdiyye kelâmına dair giderek artan bir ilginin varlığı dikkat çekmektedir. Ancak bu durum, Mâtürîdî’nin popülerleşmesi, tüketilmesi ve çağdaş kültüre göre yorumlanması gibi bir sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan çağdaş dünyanın kalıplarına göre biçimlendiren bir Mâtürîdîlik yorumuna değil, onu kendinde var olduğu gibi anlamayı ve anlatmayı hedefleyen ayrıntılı incelemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Aslında İmam Mâtürîdî’nin “farklı görüşlerin bulunduğu yerde hakikatin açığa çıkması için araştırmaya ihtiyaç duyulduğu” fikri hatırlandığında onun hakkındaki değişik yaklaşımlar karşısında da yapılması gerekenin araştırmaya devam etmek olduğu söylenebilir. Elinizdeki bu kitap, kısmî de olsa böyle bir ihtiyacı gidermeye yönelik bir amaç da taşımaktadır. Eser, Prof. Dr. Bekir Topaloğlu Hocamızın Mâtürîdiyye Akaidi adını verdiği tercümesinden esinlenilerek, artık gelenek üzerinde çalışmalar yapılması gereğine işaret etme ve buna dair bir giriş yapma düşüncesiyle İmam Mâtürîdî ve Mâtürîdiyye Geleneği olarak isimlendirilmiştir.
385.25 ₺ -
Kuranı Kerimin Nuzulü ve Kıraatı
Allah’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’in kırâati; müslümanların, İslâmiyetin başlangıcından itibaren meşgul oldukları bir konudur. İbâdetlerinin kabul edilmesinin şartı olan böyle bir mesele ile ilgilenmenin yanında, ayrıca Kırâat İlmini öğrenmek ve öğretmek müslümanlar üzerine farz-ı kifâyedir. İslâmı maddi kuvvetleriyle yıkamayan İslâm düşmanlarının, bugün ilim adı altında Kur’ân-ı Kerîm’e taarruzları için, Kur’ân’ın kırâati ile ilgili yönünü hedef olarak seçmeleri, müslümanların bu konuya hassasiyetle sarılmalarını zaruri kılmaktadır.
134.00 ₺ -
Mukayeseli Dinler Tarihi
Çağımız insanının açmazı ve çıkmazı, madde planında ekonomi ise, mana planında inanç problemidir. Bu problem, toplumların ve fertlerin “kimliği” ile ilgilidir. İnsan eliyle kurulmuş ve tarihe mal olmuş inanç sistemleri insanlara arzulanan kimliği vermekten uzaktır. Bilgi ve iletişim çağına girmiş olan günümüz insanının, maddeye dayalı refah vaadleri ve astroloji tandanslı yollarda avutulabileceği zannedilmemelidir. Zira, kimlik Probleminin halli için gerekli olan ana unsurun temelinde, insanın yaratılışındaki ilahi felsefe yatmaktadır. Bu felsefe ise yaratan’ı tanımak ve o’na kul olmaktan ibarettir. Kimlik sorununun, zaman ve mekan boyutlarının ötesine uzanan problemlerinin çözümü de yine bu felsefenin özünde bulunmaktadır. İşte her inanç ve görüşteki okuyucuya takdim edilen elinizdeki nu mukayeseli dinler tarihi kitabı, insanoğlunun çağlar boyunca doğru-yanlış sahip olduğu tüm inanç ve dinleri, bu ilim dalının metoduyla inceleyerek, o’na çıkmazdan kurtuluşun aydınlık yolunu göstermek ve içinde bulunduğu açmazın gerçek anahtarlarını sunmak gayesiyle hazırlanmıştır.
251.25 ₺ -
Örnek Çeviri Metinlerle Mantık İlmine Giriş
insanın değişmez doğasını oluşturan ‘bilmek’ ne demektir? Bu sorunun yanıtı, insanın bizzat ‘bilmesini’ düşünme konusu yaparak çözümlemekle mümkündür. İlkçağlardan bu yana birçok düşünür bu soru ile ilgilenmiş, bilmenin düşünmeye konu yapılması sonucu insanın nasıl bildiğini inceleyen, mantık adını verdiğimiz bir düşünme bilimi, bir sayma ve ölçme bilimi ortaya çıkmıştır. Böylece bilgeler, bilmenin yöntemini ortaya çıkarınca kendisine, doğaya ve tüm varlığa ilişkin bilgisini yeniden gözden geçirmeye başlamıştır. İslam Felsefesi ve özellikle de Mantık alanlarındaki araştırmalarıyla tanınan değerli yazar Prof. Dr. Ali Durusoy bu eseriyle ilk dönemdeki başlıca Müslüman filozofların mantıkla ilgili görüşleri üzerindeki kapsamlı bir araştırma sunuyor. Esas alınan filozofların görüşlerini içeren ve pek çok farklı kaynaktan derlenmiş metinler yazarın kurguladığı bütüncül çerçevede yerli yerine oturuyor…
194.30 ₺ -
Pratik Arapça Konuşma Kılavuzu
Bu kitap, Arapça’yı pratik olarak kullanmak isteyen; İmam-Hatip Lisesi, İlahiyat Fakültesi, Edebiyat Fakültesi Arapça Bölümleri’nde okuyan öğrenciler, din görevlileri, Hacca ve Umreye gidenlerle, ticari vb. maksatlarla Arap ülkelerine seyahat edenler için hazırlanmıştır. Kitap, Arapça konuşan tüm insanlarla daha kolay anlaşabilmek için, kişinin günlük hayatta en çok karışlaşacağı konulara öncelik verilmiştir. Misallerde, fasih dil kullanılmış, iyi kavranması ve rahat telaffuz edilmesi için, kısa cümleler tercih edilmiştir. Ayrıca Arapça okuma bilmeyenler için de Arapça cümlelerin altına Türkçe okunuşları yazılmıştır.
134.00 ₺ -
Sahabeye Yöneltilen Tenkitler
Hz. Peygamber tarafından “insanlık tarihinin en hayırlı nesli” olarak tanımlanan sahâbe, son dinin mesajını nesilden nesile aktaran râviler zincirinin ilk halkasıdır. Onlar Kur’ân’ı, Sünnet’i ve genel olarak İslâm’ı Efendimizin bizzat kendisinden alıp sonraki nesillere nakleden topluluk oldukları için güvenilir birer râvi olmaları şarttır. Sahâbenin güvenilir olmaması, Kur’ân ve Sünnet’e yalan ve yanlışın karışmış veya bazı şeylerin gizlenmiş olması ihtimalini gündeme getirecek, bu da İslâm’a kuşku ile yaklaşma kapısını aralayacaktır. Bunu dikkate alan Selef-i sâlihîn ve Ehl-i sünnet âlimleri özellikle de muhaddisler, sahâbenin durumunu iyiden iyiye araştırmışlar ve hepsinin adâlet sahibi ve güvenilir birer râvi olduğu sonucuna varmışlardır. Buna karşılık, geçmişte Ehl-i sünnet çizgisinden ayrılan çeşitli fırka ve şahıslar, âdil ve güvenilir olmadıkları iddiasıyla bazı sahâbîleri tenkit etmişler; günümüzde de sözü edilen fırka ve şahısların görüşlerine dayanarak müsteşrikler ve onların çizgisinde yürüyen müslüman kimlikli bazı yazarlar bu tenkitleri yeniden gündeme taşımışlardır. Ümmetin saf ve temiz sahâbe inancı ve sevgisi konusunda şüpheler uyandıran ve zihinleri bulandıran bu şâz anlayışı reddetmeye yönelik ülkemizde yeterince çalışma yapılmadığı görülmektedir. “Sahâbe’ye Yöneltilen Tenkitler” isimli bu çalışma, sahâbe konusundaki tenkitleri araştırmak, bu tenkitlerde haklılık payı bulunup bulunmadığını ortaya çıkarmak ve bu alanda hissedilen boşluğun giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla seçilip hazırlanmıştır.
234.50 ₺ -
Şerhül Akaid Sadüddin Taftazani
Şerhu’l-Akaid, Mâtürîdî âlim Ömer Nesefî’nin Akaid-i Nesefî adıyla bilinen meşhur akaid risalesine Eş’arî âlim Sa’düddin Taftâzânî tarafından yazılmış bir şerhtir. Şerh, hacim olarak metne göre geniş olduğu gibi, dil ve problematik itibarıyla da seviye olarak metnin çok üstündedir. Bu bakımdan Taftâzânî’nin Şerhu’l-akaid’i üzerine geçmişten bugüne hayli çalışma yapılmış; gerek şerh, gerek haşiye türünden etrafında yüzlerce eserden oluşan zengin bir literatür oluşmuştur. Söz konusu şerh ve haşiyeler, bir yandan şerhin kapalı ve zor noktalarını açıklayarak diğer yandan Taftâzânî’nin şerhte gündeme taşıdığı bazı soru ve sorunları, getirdiği kimi cevap ve çözümleri tartışarak kelamî düşüncenin gelişimine önemli ölçülerde katkı sağlamışlardır. Nitekim Giritli Sırrı Paşa Şerhu’l-akaid’i tercüme ederken belirtilen şerh ve haşiyelerden önemli bulduklarını da çevirerek bir nevi Osmanlıca “Şerhu’lakaid Külliyatı” ortaya koymuştur. Gerek Şerhu’l-akaid dersi veren hocalar gerek Şerhu’l-akaid üzerine makale, tez çalışması yapan akademisyenler için bu şerh ve haşiyelerden yararlanmak bir mecburiyet olmuştur. Şerhu’l-akaid, günümüzde bazı geleneksel İslamî eğitim kurumlarının müfredatında yer aldığı gibi ilahiyat fakülteleri bünyesinde zaman zaman düzenlenen kelam seminerlerinde de temel metin olarak kabul görmektedir. Yeterli klasik Arapça eğitimi almamış olan bazı kelam okuyucuları ve bilhassa medrese ve ilahiyat talebelerinin metinle daha kolay ve sağlıklı biçimde temas kurabilmeleri için Şerhu’l-akaid’in günümüz Türkçesiyle tercüme edilmesi bir ihtiyaçtı. Elinizdeki çalışma böyle bir ihtiyaca cevap olarak ortaya çıkmıştır.
314.90 ₺ -
Tefsir Tarihi Muhsin Demirci
Ahlaki ve insani değerlerin tamamen kaybolduğu, beşeriyetin cehalet karanlıkları içinde kıvranıp durduğu bir zamanda hidayet ufkundan doğan bir güneş, cihana ilim ve hikmet nurlarını yayarak insanlığı tarihin karanlıklarından aydınlığa çıkarmıştır, Bu güneş, hiç kuşkusuz Kuran-ı Kerim’dir. Onun sahip olduğu semavi feyizleri ve hayati kuvveti ortaya çıkaran bilim dalı ise Tefsirdir, Tefsir bilindiği gibi Kur’an’ın dil bakımından tahlil edilmesiyle ve metnin anlaşılması için gerekli olan verilerin bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilen bir faaliyettir. Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashab ile başlayan bu faaliyet önceleri şifahi bir tarzda, hicri II. asrın ikinci yarısından itibaren de yazıya geçilerek günümüze kadar devam edip gelmiştir. Kur’an mesajının anlaşılmasına yönelik bütün bu aktiviteler tarihsel bir süreci oluşturmaktadır ki buna “Tefsir Tarihi” denilmektedir. Söz konusu tarihin başlangıçtan bugüne kadar geçirmiş olduğu gelişim sürecinin bilinmesinde elbette ki zaruret vardır, Özellikle İlahiyat öğrencilerinin ve Kur’an üzerine araştırma yapanların bu tarihi süreç içerisindeki Kur’anî yaklaşımları ve bu yaklaşımların sonucunda ortaya çıkan çalışmaların ürünlerini iyi bilmeleri gerekmektedir. İşte tamamen bu espriden hareketle kaleme alınan bu eser, hem Kur’an’ı, İslami geleneğin hassasiyetlerini göz ardı etmeden tanıtmak ve hem de tarihe bir yoluculuk yaparak tefsirle ilgili çabaları özetlemek suretiyle Kur’an’a yönelik hizmetlere bir nebze olsun katkıda bulunmak gibi bir amaç taşımaktadır.
251.25 ₺ -
Cennete Giden Yol
Ülkemizde Namazla Diriliş programlarını başlatan ve yediden yetmişe herkese namazı sevdirmeye çalışan, gençlerin Namaz Abisi Ahmet Bulut, yeni kitabı Cennete Giden Yollar ile ayet ve hadislerin ışığında Allah'ın rızasını arayanlara rehberlik ediyor. Güncel öykülerle okuyucuya ayna tutuyor. Kitaba koyduğumuz isim, Rabbimizden beklentimizdir.
71.50 ₺ -
Cennet Kuşu
“Sen burada yürüyemiyorsun ama cennette koşacaksın, hem bir sürü arkadaşların olacak. O çok sevdiğin hamburgerlerden, hiç boğulacak gibi olmadan istediğin gibi yiyeceksin, canın ne isterse Allah verecek,” diyorum. Seviniyor, hoşuna gidiyor. “Daha çok anlat” diyor. “Melekler yanımızda, bak, bizi görüyorlar onlar,” diyorum. Çok seviniyor. Yetişkin bedeninde bebeksi bir çocuk… Dışarıya ancak bir bebek arabasında çıkabiliyor… Hep gülüyor… Derdini tasasını söyleyemiyor, birisinin onu anlaması gerekiyor… Parkta o da kumda oynamak istiyor ama yapamıyor… Hiçbir kaygı duymadan diğer çocuklar gibi kek yemek, çay içmek istiyor ama yapamıyor… O çok küçükken ölen, aslında hiç hatırlamadığı annesini özlüyor… Tek duası, “Allah'ım beni yürüt!” O, ona sadece Allah’a dayanarak bakan ablası için, Allah’ın, “Bak kulum, sana öyle güzel hediye yolluyorum ki, ömrün boyunca kıyamayacağın, hep saklayacağın, baktıkça beni hatırlayacağın bir hediye” diye gönderdiği bir imtihan. O, ablasının Cennet Kuşu!
100.50 ₺ -
Elfida
Senin yürüdüğün yollarda, yürüdüğün ben olabilmek için. Artık bir hikâyem var, yontulmuş kayaların arasından delice çağlayan bir damlada boğulduğum. Sana çehresini henüz tanıyamadığım bir balığın karnından sesleniyorum. Burası karanlık ve ıssız bir yer. Ve ben karanlıktan çok korkuyorum. Dostça bir el uzatıyorum; senin hikâyende sana ayakkabılarımı sunabilmek için, benim hikâyem de beni anlayabilmen için. Senin yürüdüğün yollarda, yürüdüğün ben olabilmek için. Bu benim hikâyem, bu senin hayalinde canlanacak, kelimelerini senin boyayacağın bir hikâye. Lütfen yanına bir fincan al, mısralar sana çay ısmarlayacak. Bana iyi bakar mısın?
117.25 ₺ -
-
Ruh Beden Zihin Bütünlüğünde Kadınlığın Keşfi
Kadın, bedeniyle, zihniyle, ruhuyla bir bütündür. Yaradılıştan gelen bu bütünlük bozulduğunda ruhsal ve bedensel hastalıklar başlar. Mutsuzluk başlar. Bu kitapta beden-zihin-ruh tevhidini bozan bilinçaltı yazılım ve saplantıların, kadınların hayatını nasıl olumsuz etkilediği, hatta bazen nasıl kâbusa çevirebildiği anlatılıyor. Çözüm önerileri sunuluyor. Nefsin ve dünyevi koşullanmaların köleliğinden kurtuluş, kişinin en büyük özgürlük savaşıdır. Bu savaşı kazanan insan, “Size ruhumdan üfledim” ilahi kelamının anlamına da vakıf olarak yeniden doğar, özgürce tam ve bütün olarak… Kadınlığın Keşfi, kadınları, farklı dönem ve durumlarda (çocukluk, regl, ergenlik, evlilik, cinsellik, doğum, annelik, menopoz vb) yaşadıkları fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkların kaynağını keşfetmeye çağırıyor. Onları farkında olmaya, idrak etmeye davet ediyor. Onlara, kendi bedenlerini okumaları için kılavuzluk yapıyor. Fizik bedeninizi idare eden yazılımları düzeltmek… Dönem dönem yaşadığınız ya da kronikleşmiş korkularınızdan kurtulmak… Değişim yetkisinin sizde olduğunu hatırlamak… Evliliğinizi mutlu ve neşeli hale getirmek… Yaratılış programınızı fark edip kadınlığınızdan memnun olmak istiyorsanız bu kitap tam size göre! “Kadınlığın Keşfi”
147.40 ₺ -
Taşlar Yerine Oturdu
Bize hep aynı masalları anlatarak kendi kültürümüze uzak durmamızı sağladılar. “Orta Asya’da çobanlık yapıyor ata biniyor, koyun güdüyor, çadırda yaşıyordunuz. Tamam, iyi savaşıyordunuz ama yağmacıydınız, kültürsüzdünüz, medeniyetten uzaktınız, heykelleriniz balballarınız kurganlarınız vardı ama bunlar hep geçici oldu kalıcı bir şey bırakamadınız” dediler. Bu göçebe edebiyatını Anadolu’ya göç sürecine bağladılar. Hatta “Anadolu’ya geldiklerinde doğru dürüst İslam’ı bile bilmeyen yarı şamanist bir duruşları vardı” dediler. Bunun gibi sonu gelmeyen iftira ve iddialara laf kalabalığı ile cevap vermeye gerek yoktur. Onlara verilecek en güzel cevap bizim hem Orta Asya hem de Anadolu’da ortaya koyduğumuz eserlerdir. “Çadırda yaşadığınız için taş ile hiçbir işiniz olmadı” diyenlere inat devasa bir medeniyetin yapılarıyla kapı gibi cevabımız olsun istedik. Elinde tuttuğunuz Taşlar Yerine Oturdu adlı eser Talha Uğurluel’in ilk Sanat Tarihi kitabı özelliğini taşımakta. Taşın hayatımızdaki yerini ve taşı ruhu ile yontan atalarımızın eserlerini bu kitapta en etkili şekilde ortaya koymaya çalıştık. Lütfen susalım! Artık konuşma sırası taşlarda…
16.80 ₺ -
Caferi Sadık
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed'den kılan; İslâm, îman ve Kur'ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ'ya, O'nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Muhterem kardeşlerimiz! Bu fânî âlemde hepimiz çeşitli sûretlerde ilâhî imtihanlardan geçiyoruz. Hak katında hangi mevkîde bulunduğumuz; bugün karşılaştığımız hâdiselerde sergilediğimiz hâl ve davranışlara göre belirleniyor. Yani asıl hayat olan âhiretin, bizlere ebedî bir saâdet mi, yoksa -Allah korusun- sonsuz bir felâket mi olacağı, bu dünyadaki durumumuza göre şekilleniyor. Rahmeti gazabını geçmiş olan yüce Rabbimiz ise biz kullarını Cennet'ine dâvet ediyor. Bu dâvete liyâkat kazanabilmemiz için de, kitaplarıyla, peygamberleriyle ve peygamber vârisi âlim ve ârif kullarıyla bizlere yol gösteriyor, müstesnâ yardımlarda bulunuyor. Hak dostları, nebevî irşâdın ve davranış mükemmelliğinin âdeta zamanlara yayılmış temsilcileridir. Onların hikmet dolu îkaz ve nasihatleri, Rasûlullah r'in sohbetlerinden akseden bir feyz tecellîsidir. Onların sohbetlerindeki mânevî istifâdenin merkezi, yine Peygamber Efendimiz r'dir. Tarih boyunca toplumlar, hep gönül ehli Allah dostlarıyla huzur bulmuştur. Zira onların dergâhları; yorgun, mahzun, kimsesiz ve yaralı gönüller için âdeta birer rehabilite merkezi vazifesi görmüştür. Vesvese ve şüpheler, o mahfillerden esen rahmet nefesleriyle yerini yakîn ve itmi'nâna bırakmıştır. Nefsânî ihtiraslar, onların feyizli irşâdı bereketiyle yerini mânevî şevk ve gayretlere bırakmıştır. Kalplerdeki kin ve husûmet dikenleri ayıklanmış, muhabbet ve kardeşlik bağları yeşermiştir. Dağılmaya yüz tutan nice yuvalar ve dostluklar ihyâ edilmiş; gönüller arasında merhamet ve fedakârlıkla perçinlenen muhabbet köprüleri inşâ edilmiştir. Velhâsıl toplumlar, gönül ehli âlim ve ârif zâtların irşâdından müstefîd olduğu müddetçe huzur içinde yaşamıştır. Bugün de toplumumuz Hak dostlarının rehberliğine muhtaç. Rasûlullah r Efendimiz'in ilim, irfan ve gönülleri tezkiye vazifesine vâris olan, takvâ ehli âlimlerin irşâdına muhtaç. Gaflet ve cehâlet sebebiyle sâfiyetini yitiren akîdeler, o mâneviyat yıldızlarının istikâmet ölçülerine muhtaç. Açlar ve yoksullar nasıl imâretlere muhtaç ise, rûhî açlık ve mânevî mahrûmiyet içindeki insanlar da Hak dostlarının gönül dergâhlarına hasret. Hastalar nasıl doktorlara muhtaç ise, rûhî ihtilâçlar içerisinde kıvranan insanlık da gönül tabiplerine hasret... Biz de bu mânevî hasreti bir nebze olsun dindirebilmek maksadıyla uzunca bir süredir Altınoluk Dergimizde ?Hak Dostlarından Hikmetler üst başlığıyla yazılar kaleme almaktayız. Bu yazılarımızda, fânî hayat yolculuğumuzu selâmetle tamamlayabilmek için düstur edinmemiz gereken bâzı Hak dostlarının îkaz ve nasihatleriyle gönüllerimizi yoğurmaya gayret etmekteyiz. Tâ ki gönül dünyamız, ?onların âlemindeki güzellikleri yansıtan berrak bir ayna hâline gelsin. Hâl ve davranışlarımız, Allah dostlarının fazîletlerinden hisselerle feyizlensin.
50.00 ₺ -
Bir Nasihat Binbir İbret
Fazîlet dolu gönüllerini insanlığa sergileyerek toplumlara rehberlik eden Hak dostlarının ömürleri, fânî hayatlarından sonra da devam eder. Onların kabirleri, insanlığın sînesindedir. Onların rûhâniyet ve nasihatleri varlığımıza karıştıkça, sefih kimselerin zehirleri bizlere zarar veremez. Onların rûhânî dokusundan mahrum gönüller ise çorak çöller hâline gelir. Ne mutlu, günümüzde Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)in ve Onun sevgili ashâbının muhabbet çağlayanından bir nasip alarak gönüllerine îmânın vecdini, sadırlarına Kurânın rûhâniyetini, ruhlarına hizmet ve gayretin heyecanını, vicdanlarına güzel ahlâkın letâfetini yerleştirip ebedî saâdetin bitip tükenmez mânevî hazzı içinde ömür süren müminlere
105.00 ₺ -
Bir Günün Muhasebesi
İnsanoğlu aslında her gece ve gündüz, farkında olarak veya olmaksızın, sayısız ölüm sebepleri ile karşı karşıyadır. Ölüm, insanı her an pusuda beklemektedir. Hazret-i Mevlânâ Mesnevî’sinde şöyle buyurur: “Ey insan! Aynadaki son nakşa bak! Bir güzelin ihtiyarlığındaki hâlini ve bir binânın günün birinde harâbe hâline geleceğini düşün de aynadaki yalana aldanma!..” Gerçekten her gün şu fânî hayattan bir gün daha uzaklaşırken kabre bir adım daha yaklaşmıyor muyuz? Her gün ömür takvimimizden bir sayfa kopmakta değil midir? Cenâb-ı Hakk’ın bahşettiği ömür nimetini gaflet içinde ziyan edenlerin hâli, bir define üzerinde yaşayıp da aç ölen bedbahtların durumundan farksızdır. Necip Fâzıl, ömürlerini gafletle tüketenlere îkaz mâhiyetinde ne güzel söyler: Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum; Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
50.00 ₺