-
Yerli Yersiz Cümleler
Bu kitap önce “Yersiz Cümleler” adıyla tasarlandı. Niyetim sağda solda kalmış ve hiç yayınlanmamış onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakıma onlardan kurtulmaktı. Fakat cümle bu. Bir kez kapısından girince gazete ve dergilerde kalmış yazıları da taradım. Derken hızımı alamadım, bütün kitaplarımı okudum yayımlandıklarından sonra ilk kez, “Yerli Cümleler”e de el attım. Sonra? Bütün cümleler yerli-yersiz birbirine karıştı. Böylece binlerce cümleyle baş başa kaldım. Hepsini mümkün mertebe temalara ayırarak bir senaryo dâhilince sıralamaya çalıştım. İçlerinde nerede, ne zaman, nasıl yazdığımı bugün gibi hatırladıklarım vardı, avucumun içine mıh gibi çakılmış olanlar. Ve hiç de hatırlamadıklarım. Bana öyle karanlık geldiler ki. Bunları ben mi yazmışım, sahi, ne zaman? Neden yazdığımı unutmuşum çünkü, hiç unutmayacağım sandığım şeyi. Üstelik tahmin etmediğim bir şey daha oldu ve yerinden edilen, bağlamından kopan cümleler yeni manalarla yüklendi, bambaşka tasniflere girdi. Yerinde doğaya ilişkin bir cümle aşk bahsine uygun düştü örneğin, yazıya ait olan insanlığa. Yeni bir okuma, dahası yeni bir yazma.
240.50 ₺ -
Mantıkut Tayr Kuşların İlahisi
Bu kitap, Hz. Mevlâna'nın "Attâr yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hâlâ bir küçük sokağın başındayız!" diyerek övdüğü bir İslâm sûfî-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlâna'nın, "Ben söz söylemede Şeyh Attâr'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attâr'dan duymuşum!" dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Gülşen-i Râz'ın yazarı Şebüsterî, "Yüzlerce yıl geçer de Attâr gibi bir şair gelmez!" der. Hüsn-ü Aşk'ın yazarı, dâhî şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Attâr'dan aldığını söyler. Hz. Attâr, bu eseri yazmak için şairliğini bir araya getirerek tasavvuf edebiyatında yepyeni bir çığır açtı. Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eser, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Büyük psikolog ve psikiyatristlerin de insan ruh ve karakterini anlamak için kullandıkları bir kaynak eserdir. Bu kitabın en önemli özelliği, insanı eski hâlinde bırakmaması ve okuyucusunu gönül adamlığı yolunda ilerlemeye yönlendirmesidir. gizle
199.80 ₺ -
Kuranı Okumak ve Anlamak
Avrupa ve Amerikasıyla Batı dünyası hızla Müslümanlaşıyor… Bunda Gazzâlî’nin katkısı çok büyük... Çünkü Batı’da en çok okunan kitapların başında onun eserleri geliyor… Elinizdeki kitap dâhil, Gazzâlî’nin hemen hemen bütün kitapları Batı dillerine çevrilmiş bulunuyor. Ayrıca Gazzâlî, hakkında en çok tez yapılan ve kitap yazılan bir İslâm âlimi unvanını koruyor… İşte bu eserde, böyle güçlü bir âlim ve çok değerli bir sûfînin kaleminden Kur’ân’a nasıl bakılması, nasıl okunması ve nasıl anlaşılması gerektiğini okuyacaksınız… Bu eserle birlikte artık Kur’ân’ı daha bir duyarak, daha bir duygulanarak, daha bir ürpererek okuyacak, okudukça çok daha fazla mânevî haz alacak ve rûhen kanatlandığınızı hissedeceksiniz…
90.00 ₺ -
Fütuhul Gayb Alemlerin Keşfi
(Dünyanın) lezzet ve şehvetinden çıkan kerih kokuyu duyar duymaz tıkayıver burnunu. Kurtar kendini ondan ve onun âfatından. Sana taksim olunan elbet ki ulaşacak sana. Bir de bakmışsın ki sen bambaşka bir sen olmuşsun." İnsan, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığında çoğu zaman ne yapacağını bilemez, bununla birlikte, durup bir düşünme payı da bırakmaz kendine. Hemen fiiliyata geçme isteği, insanda zuhur eden temel davranışlardan biri olur. Oysa yaratılmışların en makbulü olarak dünyaya gelen insan; özüne döndüğünde kendi içinin âlemlerini keşfetmeye, içinde ve dışında görüp tahayyül edemediği bütün âlemlerin Rabbine gönülden hamdetmeye başlar. Burada ise "âlemlerin keşfi" başlamış, gaybın yani insana bilinmeyen katmanların perdeleri kişinin istidadınca açılmaya başlamıştır. İşte, velîlerin velîsi, "Gavsü'l-Âzâm" Abdülkâdir Geylânî, sohbet usulünde vücuda gelmiş en önemli eserlerden biri olan Fütûhu'l-Gayb'da, okuyucuları âdeta, dizinin dibinde muhabbetli sohbetini dinleyen birer derviş misali manevî bir eğitime tâbi tutarak dünyanın süflî meseleleri ile münakaşadan bîzar olup kalbi temizlemeyi ve bu vesile ile Allah'a yaklaşmayı şiir gibi akan cümleleriyle öğretiyor. Fütûhu'l-Gayb, bir tasavvuf klasiği olmasının yanı sıra geleneksel eğitimin metodunu da içeren bir sohbet usulü klasiği özelliğini de taşıyor.
148.00 ₺ -
Erdemli İnsanın Yol Haritası
Ülkemizde daha ziyade Güvercin Gerdanlığı kitabıyla tanınan ve bilinen İbn Hazm, Erdemli İnsanın Yol Haritası'nda gencinden yaşlısına, öğrencisinden öğretmenine kadar herkesin ve her kesimin dikkate alması ve uygulaması gereken öğütlerde bulunuyor. İbn Hazm, Endülüs’te devletin karar merkezinde bir bakanın oğluyken, iç savaşta tüm varlığını ve mevkiini kaybetmiş, yoksulluğa düşmüş, ülkesini terk etmek zorunda kalmış, çok çile çekmiş bir ilim adamıdır. Onun için bu kitaptaki tespitler ve nasihatler, bire bir yaşanmışlıklara, ispatlanmış bilgi ve belgelere dayanıyor: Kendi eksikliklerini başkalarından daha iyi görüp bilene ne mutlu! Senin kusurlarını senin yüzüne vuran kişi, seninle dostluğunu devam ettirmek isteyendir. Şöhret olma arzusu, kesinlikle yersiz ve yararsız bir arzudur. Bunun yerine akıllı kişi, sadece erdemlerini, ibadet ve güzel davranışlarını artırmaya özlem duymalıdır. Çünkü bunu yapan kimse güzel bir adla, mükemmel bir övgüyle, tam bir iyilikle ve saygın özellikleriyle anılmayı hak eder. Dahası bunlar onu Yaradanına yaklaştırır ve Rabbinin katında anılmak gibi eşsiz bir şan ve şöhret kazanmasını sağlar. Böylece de namı ve şanı sonsuza dek sürer gider.
88.80 ₺ -
Allah Aşkı
Ünlü bir sûfî bizlere şu müjdeyi verir: “Eğer insanlar, nasıl bir Allah’ın kulu olduklarını bir bilselerdi, sevinçten uçarlardı!” Elinizdeki eser, işte o bilgiye ermiş, yani “nasıl bir Allah’ın kulu olduklarının” farkına varmış, seçkin insanların Allah’a olan sonsuz muhabbetlerini, onların tarifsiz Allah aşklarını dillendiriyor. Gerçek Sevgili’nin O olduğunu, O’nun ve Elçisi’nin dışındaki sevgililerin geçici, yanıltıcı ve boş olduğunu, bu kitabın sayfaları arasında gezinirken sizler yakinen göreceksiniz. Var olan o Allah sevginizi, bu eserde anlatılanlar daha bir perçinleyecek ve daha bir alevlendirecek… Böylece gerçek bir gönül huzuruna ve ruh dinginliğine kavuşacaksınız. Kitapta sözü edilen ve Allah aşkıyla yanıp tutuşan o büyük sûfîlerin sözlerinden işte bir örnek: “Ben Rabbimi sonsuz bir aşkla seviyorum! Eğer benim cehenneme atılmamı emretse, O’na olan sevgimden dolayı cehennemin alevini hissetmem! Beni cennete koymalarını ferman etse, O’nun sevgisinden dolayı oradan da bir haz almam! Çünkü O’nun sevgisi bende her şeye baskın!” Rukıyye Hanım
55.50 ₺ -
Cennetin Davetlileri
Büyük ruhâniyetli âlim Ebu’l-Ferec İbnu’l-Cevzî, bu eserinde insanlığın en büyük korkusunu, bu dünyadan ayrılma ürküntüsünü giderecek ve gönülleri yatıştıracak öğütler veriyor. O korkuyu yenenlerden sayısız örnekler sunuyor: İnsan, öte âlemde yaşayacağı sonsuz hayatı zihnen bir hayal etmeli! O hayatın ebediyen süreceğini, son ve sınır nedir bilinmeden bitmez tükenmez yaşayış içinde olacağını gözünün önüne getirmeli! O zaman içinde duyacağı sevinç, nasıl bir acı olursa olsun, bütün acılarını unutturur. Dahası, öylesi bir cennete erişmek için ölümün gerekli olduğunu da bileceği için, artık ölüm ona tamamen anlamsız ve önemsiz gelir.
92.50 ₺ -
Pendname Öğütler Kitabı
Bu eser, sadece Müslümanlara değil; her din, her mezhep ve her meşrepten bütün insanlığa seslenen insanca yaşama rehberidir. Doğruluğu, güzelliği ve mutluluğu arayan herkesin ruhunu yıkayıp sükûna erdiren bir pınardır. Ferîdüddîn Attâr hazretleri, evrensel çapta bir sûfîdir. O yüzden de seslenişiyle bütün insanlığı kucaklar. "Evlâdım, insanlara sert konuşma yoksa sana sırt çevirirler. İyi günlerinde başkasına yardım edersen, dar günlerinde o da senin imdadına koşar. Öfkesini tutmak, yüce ruhlu insanın harcıdır. Aşağılık biri olmak istemiyorsan, aşağılık birinden bir şey isteme! Birlikte yaşadığı insanlarla geçinmeyi bilmeyenin yoldaşı, sıkıntı ve ızdıraplarla dolu günlerdir. Ruhun üzüntülerle dolsun ve kıvransın istemiyorsan, hiçbir kalbi kırmamaya bak! Bir toplantıda insanların seni dinlemediklerini görürsen, yüzlerce sözün dahi olsa sakın söyleme!"
86.25 ₺ -
Osmanlıdan Bugüne Neyi Kaybettik
‘’Hiç’’ Olmayı Kaybettik! Farkında bile olmadan üstelik… Neyi ne kadar kaybettiğimizi ve nasıl kazanacağımızı anlamak için durup bir düşünmemiz gerek. Akıl ve kalp, ilim ve fen, geçmiş ve bugün arasındaki bağlar koptu; mesafeler açıldı. Başkalarının yüzüne bakmaktan kendi yüzümüzün neye benzediğini unuttuk. Bu küçük hacimli ve seri olarak devam edecek olan kitapta Nilhan Osmanoğlu; eğitimden adalete, görgü ve ahlak kaidelerinden edebe birçok konuya dikkat çekerek bir bilinç ve farkındalık uyandırıyor okuyucusunda. Günümüz insanı için bir hatırlatıcı oluyor âdeta. Aile bağları üzerinden uzandığı geçmişi, anıları ve kişisel görüşleriyle canlandırarak soğuk bir tarih anlatımından ziyade samimi hesaplaşmaların yer aldığı ve dünün mührünü bugüne taşıdığı bir serinin başlangıcını sunuyor bizlere…
28.00 ₺ -
Bir Alimin Günlüğü
Bu eser, engin ilmi ve ilgi çeken görüşleriyle sadece İslâm dünyasında değil, Batı âleminde de kendini kabul ettirmiş bilge bir âlimin eseridir. Diğer Avrupa dilleri bir yana, sadece Fransızcaya üç kere çevrilmiştir. Yazar, 20 sene boyunca tuttuğu notları, günlükleri, değerlendirmeleri, şahit olduğu ibret verici hikâyeleri ve öğütleriyle 850 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor. İbnü’l-Cevzî, kendi gözlemlerinden hareketle, insanoğlunun farklı yönlerini gözler önüne seriyor, o yüzden de halk kesiminden en yüksek düzeydeki ilim ve fikir adamına kadar herkese sesleniyor. Bu eser, döne döne okuma isteği uyandıran, vazgeçilmez bir başucu kitabıdır. Zevkle okunacak, çok şey öğrenilecek bu kitabın sayfalarına öylesine bir göz gezdirmek bile insana, ihtiyaç duyduğu huzurun ve mutluluğun tatlı nefesini hissettirecektir.
288.60 ₺ -
Esmaül-Hüsna Şerhi
Bu kitap İsmail Hakkı Bursevî’nin kaleminden farklı bir esmaü’l-hüsna şerhi sunuyor okurlara. Bursevî eserinde Hayy, Alîm, Mürîd, Kadîr, Evvel ve Âhir, Zâhir ve Bâtın, Rahmân ve Rahîm, Müdebbir ve Mufassıl isimlerini şerh eder. İsm-i azamı, isimlerin şehir ve mekânlarla irtibatını, eşya ve kâinattaki varlık silsilesi içinde kazandıkları anlamları, amelî karşılıklarını, kişinin bu isimlerden faydalanabilmesi için yapması gerekenleri ve daha birçok konuyu inceler. Bahse konu olan isimlerle ilgili ayet ve hadisleri şerhine dahil eden Bursevî, eserinde zaman zaman büyük velilerin söz ve menkıbelerine de yer verir. Metni şiirleriyle zenginleştirerek tasavvufî birikimini edebî bir üslûpla süsler. İsmail Hakkı Bursevînin Esmaü’l-Hüsna Şerhi Allah’ın isimlerini yeni bir tatla okumak ve farklı yönleriyle öğrenmek isteyenleri engin bir mana denizine çağırıyor… “İmdi, yüzyılların geçmesiyle eskimeyecek olan bu kitapta, kabiliyet sahibi insanların bulunduğu memleketler için defnedilmiş bir mecmua vardır. Esası, hakikî ilimler ve zevkî melekelerdir." “İster aba olsun ister kaftan, her biri bir surettir, maksat ise manaya ulaşmaktır.”
192.40 ₺ -
Mutluluğun Kazanılması
"Az sözle çok manaya işaret edecek şekilde yazılmış bir kitap gibi insan da, bu âlem kitabının özlü bir ifadesidir." İnsan, yaratılmışların en yücesi olması nedeniyle bütün mevcudatın özelliklerini belirli yanlarıyla içinde barındırır. Bu sebeple de, ehl-i irfan tarafından "küçük kâinat" olarak nitelendirilir. Peki, insana bahşedilmiş olan bu vasfın hakkı, günümüzün maddeye indirgenmiş dünyasında nasıl verilebilir? İslam dünyasının en büyük âlimlerinden mutasavvıf ve müfessir Râgıb el-İsfahanî Mutluluğun Kazanılması'nda, açık ve samimi diliyle; ayetler, hadis-i şerifler ve büyük zatlardan nasihatler eşliğinde "insan"ı yalnızca etten kemikten cismanî yönüyle değil, manevî yönüyle ele alıyor. Mutluluğun Kazanılması, kendine ve çevresine faydalı olabilmesi için bir buğday tanesi gibi öğütülüp pişmesi gereken insanın dünyadaki bu olgunlaşma sürecinde tâbi olacağı evreleri, bu dönemler sonucunda ulaşacağı mutluluğu ve yaratılış gayesine uygun bir yaşamla ulaşacağı ahiret mutluluğunu açıklarken bir kendini bulma ve bilme kitabı niteliğini taşıyor.
136.90 ₺ -
Mesnevi Şerhi Padişah Cariye Kıssası
Mesnevî-i Mânevî tüm insanlık için yazılmış bir seyr u sülûk rehberidir. Dolayısıyla bir nev’î Kur’an-ı Kerîm’in tefsiri mahiyetindedir. Bu müstesna eserin ilk kıssası ‘Padişah ile Cariye’ hikâyesidir. Bu kıssa, hakîkatimizi ve aslımızı bulmak için çıktığımız yolculukta hangi merhalelerden geçeceğimizi, nelerle karşılaşacağımızı ve yapmamız gerekenleri bize remizlerle anlatmaktadır. Bizi alakadar eden tüm âlemleri ve neticede tahsil etmemiz gereken idrak, irfan ve yakınlığı Mesnevî-i Mânevî çok güzel bir şekilde hulâsa etmiştir. Hazine kıymetindeki bu eserin belki de en önemli anahtarı Padişah-Cariye kıssası olmuştur. Mesnevî’deki anlatım, usûl ve üslûbun rengini, dokusunu bu hikâye ile idrak etmemiz sağlanmıştır. M. Fatih Çıtlak’ın elinizdeki şerhi ile, Hz. Pîr’in takip etmemiz için gösterdiği işaretler ve bizim için hazırlanmış seyr u sülûk haritasının ana hatları ortaya konulmuştur. Bu haritayı doğru okumanın ilk şartı samimiyetle dinlemek olacaktır. Zira Hz. Pîr; “Dinleyin ey dostlar şu hikâyeyi! Anlatacaklarım aslında hikâye değil, bizim hâlimizin aynısıdır.” buyurarak bu hakîkate nazarlarımızı ve gönül kulaklarımızı celb eylemiştir. Günümüzün insanı bu duyuş ve dinleyiş sayesinde Mesnevî-i Mânevî’nin ilk söylendiği ânın tazeliğini kalbinde hissedecektir. Benliği kendisine perde olmadıktan sonra, bu kıssayla birlikte kişinin içinde muhakkak mânevî bir zevk uyanacaktır. "Ey dostlar, ey kalben buluştuğumuz, aynı îmânda biliştiğimiz, Hakk’a vâsıl olmak derdinde olanlar, Allah için beni dinleyenler! Şu anlatacaklarım sizlerdeki cevherlere birebir işaret etmektedir. Size Hak’la konuşmaktayım. Bu hikâye, sizler için aynaya bakmak gibidir hatta ondan da öte aslınızı bilmek, bulmak için hakîkî bir fikir verecek, yol gösterecektir." diye seslenen Hz. Pîr’în bizlere tuttuğu aynada aslımızı görünceye kadar sürecek yolculuk, tüm hayatımızın mânâ ve gayesidir. Yeter ki ümidsiz olmayalım ve kerîmlerle birlikte olmanın güzelliğini kavrayalım…
277.50 ₺ -
Hayatın Satır Araları
“Tasavvuf nedir?” “Bugünün insanına neler söyler?” “İnsanın özüne ve hakikate giden manevi eğitim nasıldır?” Hayatın Satır Araları, bu ve benzeri soruların cevaplarını arayanlarla hasbihal eden bir kitap. Dervişlik yaşam algısının modern zamanların yaralarına nasıl merhem olacağını gösteriyor ve hayatın birçok alanını sufi bakış açısıyla yorumluyor.
37.00 ₺ -
Afacan Tayfa 1 Sınıf Seti 10 Kitap
1. sınıflara hitap eden bu on kitapta on farklı maceraya yelken açacaksınız. Fakat bu hikâyelerde sadece macera mı var? Tabii ki hayır! Analitik ve bilimsel düşünme, problem çözme, paylaşma, arkadaşlık gibi değerler bu kitapların içinde... Üstelik hikâyelere dair etkinlikler, bulmacalar, sorularla birlikte... Okumak isteyene, okumasını bilene...
168.75 ₺ -
Hz Mevlanadan Görüp İşittiklerim
Hz. Mevlânâ hakkındaki kanaatlerimizin büyük bir kısmı Hazret’in vefatından yaklaşık seksen yıl sonra yazılmış olan Eflâki Dede’nin Menakib’l-Ârifin eserine dayanır. Ancak elinizdeki eser Hz. Mevlânâ’ya kırk yıl hizmet eden, onun en yakın müridlerinden Sipehsâlâr Feridun bin Ahmed Hazretleri’nin, Hz. Pîr’le ilgili hatıra ve düşüncelerini barındırmaktadır. Sipehsâlâr’ın bu mütevazı eseri, tasavvufun en yüksek mertebelerini açıklamakta, Hz. Mevlânâ’nın türbesini, cübbesini değil, hakikatini tanıtmaya çalışmaktadır. Aslı Farsça olan bu edebî eser, son dönem önemli Mevlevî simalarından Ahmed Avni (Konuk) tarafından tercüme edilmiş olup sadeleştirilerek sunulmuştur.
166.50 ₺ -
Dedem Hz Muhammed
Kapının açılışından bilirdim. Kokusuyla gelirdi. Toprak odamız gül kokardı. Gülümserdi. Işıl ışıl bakardı. Şefkat dolu bir ses ruhumu tutardı. Nasıl da sevinir, sevgiyle kanatlanırdım. “Küçük adam nerede?” Bu sesi her duyduğumda birden büyürdü çocuk yüreğim. Büyürdü de Medine’ye sığmazdı. Koşarak atılırdım kucağına. Kucak, çocuk için ne muhkem bir sığınaktı. Dedemin kollarında güçlenirdim. Gül ile karanfil kokusu birbirine karışırdı… Aşk, “Mim!” dedi. Tüm varlık aşkla “Mim”lendi. Esmanın bilinme seyri “Kenz-i Aşk”a yüklendi. Dedem Hazreti Muhammed (asm), Âlemlerin Efendisi olarak yaratılan Hz. Muhammed'i (asm) anlatma gayesiyle kaleme alınan Kenz-i Aşk dizisinin son halkası. Onlar Peygamberimizin “benim iki reyhanımdır” dediği sevgili torunları, canın parçası Hz. Fatıma annemiz ile velayetin kapısı Hz. Ali’nin evlatları, Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz... Dedem Hazreti Muhammed (asm), Peygamberimizin ilk çocuklukları işte bu risalet ve velayet ırmaklarının kıyısında geçen iki mübarek gözün bakışı ile anlatıldığı bir siyer-roman. Nuriye Çeleğen, Âlemlerin Efendisini, çocuk dünyasının hayret ve haşyet yüklü saf bakışı ile kalplerimize yaklaştırma gayretiyle kaleme aldı; Dedem Hazreti Muhammed (asm)…
148.00 ₺ -
Çanakkale Tufanı
Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında, Çanakkale Zaferi’nin az bilinen detayları, bilinmeyen sırları ve doğru bilinen yanlışları üzerine ezber bozan bir çalışma… Romanları, araştırma kitapları ve çocuklara yönelik eserleriyle Çanakkale konusunda uzman isimlerden biri olarak bilinen İsmail Bilgin, ÇANAKKALE TUFANI’yla savaşı ve orada yaşananların tarihini sil baştan yazıyor. • Payitaht İstanbul’a bu kadar yakın olan Çanakkale’de, Türk askerleri aç biilaç mı savaştılar? • Cephede küçük çocukların ne işi vardı? • Enver Paşa sivilleri Çanakkale’ye götürüp topa tutturdu mu? • Çanakkale muharebelerinde kimyasal silah kullanıldı mı? • Aslında ilk gün Çanakkale geçildi mi? • Yabancı askerlerin mezarlıkları ile ilgili hükümler nasıl belirlendi? • Esir alınan Türk askerleri diri diri yakıldı mı? • Çanakkale boşaltılırken Mustafa Kemal cephede değil miydi? • Türkler, İngilizlerin Çanakkale’yi terk ettiğinden habersiz miydi? Soru-cevap şeklinde hazırlanan bu kitapla, doğru bildiklerimizi yıkan ve tüm gerçekliğiyle Çanakkale Savaşı’nı bir kez daha yaşatan çarpıcı bir okuma sizi bekliyor… 100. yılında Çanakkale’yi gerçekten anlamaya hazır mısınız?
192.40 ₺ -
Kelime Defteri
Ben ilkokula gittiğim yıllarda öğretmenimiz bize Kelime Defteri tuttururdu. Alfabetik fihrist formunda, ince uzun bir defterdi bu. Türkçe dersi sırasında karşılaştığımız yeni bir kelimeyi ve onun anlamını günlük defterimize değil Kelime Defteri’ne yazar, karşı tarafta cümle içinde kullanırdık. Böylece kendimize ait sözlüğümüz oluşurdu. Şimdi ben de kendi kelimelerimi merak ediyorum ve onları bir araya getirerek cümle içinde kullanmayı deniyorum. Bir tür Kelime Defteri çıkarmak istiyorum kısacası. Bir de merak ediyorum, acaba fark etmediğim kelimelerim de var mıdır benim? Yoksa hepsinin farkında mıyımdır? İşte benim Kelime Defteri’m... … Aşk: Ezelden beri aşk olduğu için kelimelerin en başına yazıldı. İnsaniyet: Her türlü davanın üstünde. Tabiat: Yarı ölü düştüğüm bahçede yabani bir lâvanta çiçeğini saçlarımın arasına takma arzusunu duyduğumda, beni taşıdığım can hatırına onaracak olanı da tanıdım. Nergis: Gül devrim, lâle devrim geçti. Şimdi nergis devrimdeyim. Karadeniz: Karadeniz’in ayrı bir kimliği var. O yüzden Kelime Defteri’nde Deniz’e rağmen Karadeniz var. İçinde Fırtına. Çay: Çayı yaratan Allah’a hamd olsun. Ya yaratmamış olsaydı! Yazı: Hayatımın merkezinde duran şey yazıdır, yazarlık değil. Defter: Bitti. Oysa benim daha çok kelimem kaldı. Su gibi. Ateş gibi.
203.50 ₺ -
Mimoza Sürgünü
Tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. Düpedüz yazıyorum. Romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. Ama ben gördüğümü söylüyorum. Neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. Yani düpedüz kinayeliyim. Eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı. Nazan Bekiroğlu’ndan yıllarca okunacak bir deneme kitabı Mimoza Sürgünü. Bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. Kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama basit bir fiyongun ucunu çekemeyen, yüce dağları aşıp da tatlı bir yamaç yolunda sendeleyen bir kalbin gücünün ve kırılganlığının iç dökümü. Aşkın ve metafiziğin, yıllarca biriktirilen hatıraların, yaratılmış her şeyle kurulan incelikli ilişkilerin izleriyle dilin büyüsünün iç içe geçtiği denemeler Mimoza Sürgünü’nde.
214.60 ₺ -
Saklı Kent
Bağdatlı bir ayakkabı tamircisinin, girişimci ve maceraperest oğlu Ahmet Murat… Başka ülkelere mal götürüp oradan yine başka mallar getirerek ticaret yapmak isteyen Ahmet Murat’ın çıktığı deniz yolcuğunda kopan büyük fırtına; bu fırtınada denize düşen Ahmet Murat’ın çıktığı ıssız ada; Ahmet Murat gibi denize düşüp aynı adaya çıkmayı başaran iki tayfa; üç kader arkadaşının vahşilerden kaçmak için gösterdikleri olağanüstü çaba ve tesadüfen buldukları Saklı Kent…
67.50 ₺ -
Macera Adası
Kitabın ilk basımı "Vahşiler Adası" adıyla yayımlanmıştır. İç resimlemelerini İsmail Bahat’ın yaptığı roman, 9 yaş ve üstü okurlara roman okumanın keyfini yaşatacak, onları hayata hazırlayacak, kendi ayakları üzerinde durmaları konusunda onları cesaretlendirecek bir A.Yılmaz Boyunağa klasiği.
67.50 ₺ -
Mavi Lale Yitik Lale
Genç kuşağın başucu yazarı, Okuyanlarda tiryakilik yapan bir dil ustası. Hikayeleri, denemeleri ve araştırmaları ile kısa zamanda çok geniş bir hayran kitlesi oluşturan, okurların ellerinden bırakmadığı kitaplarıyla Nazan Bekiroğlu artık denemeleriyle de Timaş'ta. "Mavi Lale," dünün değerlerini unutmadan, bugünün değerlerini de yadsımadan her ikisinin sentezinden oluşan bir bakış açısıyla geçmişi geleceğe taşıyan bir zihnin ürünü. Bekiroğlu'nun usta kalemiyle, sinemadan edebiyata, hayattan ölüme uzanan serin ve renkli bir yolculuğa çıkarıyor Mavi Lale.
177.60 ₺ -
Son Kale
“Sizce aşk nedir?” “Kaybetme korkusu.” “Âşık oldunuz mu hiç?” “Karasevdalıyım ben!” “Adını söyleyebilir misiniz o her kimse?” “Maneviyat, ahlak, yere düşürülmeyen bayrak ve sınırları aşılamayan özgür göğsünü kendisi için siper eden topraklar…” “Yanılmıyorsam ben size aşkı sormuştum!” “Siz vatanı elinden alınıp sürgün yaşayanların hallerini görmüş müydünüz hiç?” Kahır gözlerinde donup kalmıştı. “Vatanı olmayan insanların gönül tezgâhında aşk dokunmaz…” Son Kale, Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu süreci ve tarifi imkânsız bir aşk hikâyesini odağını alarak hayatta eksikliğini duyduğumuz erdemlerin ve soylu duyguların peşine düşmeye çağırıyor okuru. Hayatta onurlu bir duruş sahibi olabilmek, kalbin kapılarını gerçek aşka açabilmek, “vatan” kavramının gerçek karşılığını içselleştirebilmek için bir davet Son Kale... Elliden fazla eseriyle nesilleri kucaklayan Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden...
185.00 ₺ -
60 Seçkin Sahabe Hayatı Yeryüzü Yıldızları
Onlar, tam beklendikleri zamanda ve söz verildikleri günde geldiler..Onlar, Peygamberleri s.a.v. ile beraber müjdeleyici ve kulluk edici olarak geldiler.. Kitapta anlatılan örnek ve önder bu altmış sahabe, Resulullah s.a.v. ile beraber yaşayan binlercesini anlatmada örnek şahsiyetlerdir ve bütün bir ashabı bunların şahsında anlatabiliriz.
338.00 ₺ -
Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetler
Benimsediğimiz örf, adet ve birçok gelenek 'aslında' nereye ait? Bu konuda İslam neler söylüyor? İslam’da kurşun dökme, ağaçlara ve türbelere bez bağlama, tütsü yakma, tahtaya üç kere vurmanın yeri var mıdır? Takke ve sarık Yahudilikten mi gelmiştir? Yahudilerin "kaka" oyunu nedir? Fatıma ananın elini nazarlık olarak kullanmak İslam’la ne kadar bağdaşır? Reiki, yoga, meditasyon ve reenkarnasyona İslam’ın bakışı nedir? İslam, uğur ya da uğursuzluk diye bir kavramı kabul eder mi? İslam, kadınların ve bekâr kızların rızası dışında istemediği birisiyle evlendirilmesini men eder. Muta nikâhı cahiliye devri adetidir. Peygamberimiz (s.a.v.) eşlerine ayaklarını yıkatmamıştır. Zaruret halinde İslam kadının boşanmasını kabul eder. İslam’da Noel, yılbaşı kutlaması yoktur. İslam nazarı kabul eder ama nazarlıkları etmez. Peygamberimiz (s.a.v.), “İslam'da taşeüm (uğursuz sayma) yoktur, tefeül (iyiye yorma) vardır.” der. Ama... Yahudi, Hıristiyan ve Mecusilerden gelen cahiliye âdetleri, İslamî kurallar doğru bir şekilde bilinmediği için hayatımızın içindedir. Bu kitapta, benimsediğimiz örf, âdet ve birçok geleneğin aslında nereye ait olduğu, bu konuda İslam'ın neler söylediği kaynakları ile Kur’an ve hadisler üzerinden aktarılmaktadır.
21.44 ₺ -
Bilgenin Aynası
Toplumsal ruh sağlığımıza ilişkin tespitler, yaşamın anlamına dair vasiyet! İçimizdeki öfke neden dinmiyor? Gülmeyi unuttuk mu? Kafayı en çok nelere takıyoruz? Nasıl korkusuz ve mutlu olacağız? Biz melankolik bir toplum muyuz? Türkiye’nin ruhsal durumuna nasıl bir teşhis koyulabilir? Hayatı boyunca on binlerce insanın ruhuna dokunmuş bir bilgenin, Prof. Özcan Köknel’in anlattıkları sağlıklı, mutlu bireyler yetiştirmek, gençleri topluma hazırlamak için özellikle ailelere ışık tutacak. 'Hocaların Hocası’ Köknel’in bireysel ve toplumsal sağlığımıza ilişkin tespit ve çözüm önerilerine kulak verin: “Keyifli ve mutlu yaşamak, 'dolu dolu' yaşamaktır. Hayatınızın anlamsız olduğunu düşünüyor ve ‘dolu dolu yaşadım’ demenin formülünü arıyorsanız, bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. Koşullarımız birdenbire değişmediğine göre, değişiklik bunlara bakışınızda, yorumlama biçiminizde olacaktır. Yaşam, mutluluğu arayış halidir. Mutluluk, insanın yaşadığı andan haz duyması, geçmişte haz duyduğu bir yaşantıyı anımsaması ya da gelecekte haz duyacağı bir yaşantıyı ümit etmesidir. Doğrunun, güzelin, iyinin aranması, elde edilmesi insanda mutluluk yaratır. Mutluluğa erişmenin tek yolu ise erdemdir. Her insan kendi erdemini yaratmak zorundadır. Her insanın kendi kişiliğine uyan amaçları olmalıdır. Bu amaçlara ulaştıkça mutlu olursunuz. Hayatın amacı mutluluk ve anlam arayışıdır."
46.90 ₺