-
Abdülhamid’in Valileri Osmanlı Vilayet İdaresi 1895-1908
Modern bir merkezi devlete dönüşüm sürecinde İmparatorluğun taşra idaresinde yaşanan değişimi hikaye eden bu kitap, Birinci Meşrutiyet devrinin son 13 yılının vilayet idaresine valiler perspektifinden yaklaşıyor. II. Abdülhamid’in Yıldız Sarayı’nda güç temerküzünü tamamladığı 1895 yılından, muhalif İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin idareyi ele geçirdiği Temmuz 1908 İhtilali’ne kadarki dönemde 29 vilayette 90’ın üstünde vali görev yaptı. Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki bu idare modelini önceki dönemlerin reformlarına atıfla kesif bir incelemeye tabi tutan yazar; valileri, güncel olaylar ışığı altında emperyal ve yerel düzeyde çeşitli kurumlarla, gruplarla ve kişilerle boğuşurken resmediyor. Osmanlı Devleti’nin yüksek idarecilerinin zihniyetine, iki yüzyıl arasındaki geçiş zamanının ruhuna ve merkezle vilayetler arasındaki güç mücadelelerine ışık tutuyor. Devlet işleyişini taşra gözlüğünden inceleyen bu çalışma, vilayetlerle merkezin karşılıklı bağımlılığını devletin merkezileşmesi bağlamında ele alıyor. Yoğun bir arşiv çalışmasına dayanan bu kitap; sadece bir idare sistemi olarak Hamidiye otokrasisinin doğasını değil, zengin bir tarihi olan Türk bürokrasi kültürünü de daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. “Osmanlı taşrasının tarihi yazılmamıştır. Asıl önemlisi, Sultan Abdülhamid dönemi taşrası, 33 yıla layık bir biçimde incelenmemiştir. Oysa Hamidiye dönemi taşradaki değişiklik demektir. Anadolu halkı Hamidiye dönemindeki uzun barış, alt yapısal yatırımlar ve zenginlikler dolayısıyla II. Abdülhamid’e merbutturlar. (...) Osmanlı taşrasının modernleşmesi “Geç Tanzimat” diyebileceğimiz 19. asrın son çeyreğine ait bir vakıadır. Onu iyi incelemek zorundayız. Önümüzdeki bu çalışma Sultan Abdülhamid devri taşra bürokrasisi üzerine bize önemli bilgiler getiriyor.” Prof. Dr. İlber Ortaylı
28.00 ₺ -
Abbâsîler Döneminde Vezirlik (295-530/908-1136)
Siyasi ve idari açıdan gerçekleştirdikleri faaliyetlerle kendilerinden sonraki pek çok İslâm devletinin kurumsal yapısında kalıcı bir etki bırakan Abbâsîler, Emevîler’den tevarüs ettikleri kurumların bir kısmını geliştirerek bir kısmına ise yenilerini ekleyerek devleti daha merkezî ve bürokratik bir yapıya kavuşturmuşlardır. Bu yöndeki çabaların en önemlisi kuşkusuz İslâm tarihinde resmî bir kurum olarak ilk defa vezirlik müessesesinin tesis edilmesidir. Kurulduğu ilk dönemlerde idari açıdan nispeten basit bir görümüm arz eden vezirlik müessesesi, sekizinci yüzyılın sonlarından itibaren tam teşekküllü bir yapı haline gelmiş, dokuzuncu yüzyılın sonlarından itibaren ise çeyrek asır boyunca hemen hemen son kudretli dönemini yaşamıştır. Abbâsîler Döneminde Vezirlik vezirlik kurumunun son parlak dönemini yaşadığı Muktedir-Billâh’ın halifeliğinden Abbâsîler’de Selçuklu nüfuzunun sona erdiği Muktefî-Liemrillâh’ın halifeliğine kadar iki asrı aşkın bir zaman dilimini kapsamaktadır. Kitapta bu süre zarfında halifenin ve onun vekili olarak vezirin güç ve otoritesindeki değişim dikkate alınarak vezirlik kurumunun tarihî gelişimi ve işleyişi üzerinde durulmuş, vezirlerin birbirleriyle mücadeleleri, siyasi ve idari faaliyetleri, halife ve sultanla ilişkileri derinlemesine incelenmiştir. Ayrıca vezirlik kurumunun ortaya çıkışı ve mahiyeti, Abbâsî bürokrasisinin temelini oluşturan divanlar, vezirlerin tayin merasimleri, görevleri, kıyafetleri, lakapları, gelirleri, azledilme gerekçeleri ve nâibü’l-vezirlik gibi vezirlik kurumunun işleyişine dair konular da kitabın ele aldığı temel meselelerdir.
37.10 ₺ -
Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi 4 Cilt
İbn Hacer el-Askalânî’nin el-İsâbe fî temyizi’s-sahâbe adlı eseri İslam ilimler tarihinde sahabe bilgisi konusunda telif edilen kitapların zirvesi konumundadır. Gerek dayandığı kaynakların muhteşem zenginliği ve gerekse Askalânî’nin izlediği özgün telif yöntemi esere İslam dünyasında haklı bir şöhret ve otorite kazandırmıştır. El-İsâbe’ye daha sonraki dönemlerde ekler yazılmamış olması kapsamı ve veri tabanının tatmin edici boyutlarda olduğunun önemli bir göstergesidir. Eserde sahâbîlerin tam adı, soyu, kabilesi, aşireti, doğum ve ölüm tarihi belirtilmekte, kişilerin sahâbî olduğunu ortaya koyan yönleri çeşitli kaynaklardan bilgiler eşliğinde verilmekte ve nihayet bu zatların hadis ilmindeki yeri ve önemi ortaya konmaktadır. Çeşitli ikmal ve tashih aşamalarından geçerek, yazılışı kırk yıl sürmüş olan bu dev eser, her biri kendi içinde alfabetik olan dört bölüm halinde tertip edilmiştir. Her harfin birinci bölümü, sahâbî oldukları hem kendi rivayetleri, hem de başkalarının rivayetleri sayesinde bilinen sahabeye ayrılmış; ikinci bölümde, sahâbîlerden Asr-ı Saadet’te dünyaya gelmiş olan erkek ve kız çocuklara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde zikredilen şahıslar, hem Cahiliye dönemini, hem de Asr-ı Saadet’i birlikte idrak etmiş ve fakat Allah Resûlü (s.a.v) ile görüştüğüne dair delil olmadığı için sahâbî sayılmayan muhadramlardan oluşmaktadır. Dördüncü bölümde ise sahabe isimlerine dair eserlere hata ile sokulan ve sahâbî olduklarından söz edilen şahıslara yer verilmiştir. Eserin en özgün kısmı sayılması gereken bölümde müellif bu yeni bilgileri ilim ehlinin benimsediği bir üslupla ve delilleriyle ortaya koymuştur. Bizzat müellifinin de ifade ettiği gibi bu bölüm, sahabe konusunda kitap yazan önceki yazarların hiç ele almadıkları mühim bir konudur. Bütün bu yönleri göz önüne alındığında esere ansiklopedik bir “Ashâb-ı Kirâm’da Kim Kimdir?” kitabı denilebilir. Müellifin el-İsâbe’ye sonradan eklediği “Künyeler” ve “Hanım Sahâbîler” bablarının neşri bilahare düşünülmektedir. İnceleme Araştırma Dizisi İlahiyat Tarih İslam Tarihi Hadis Ansiklopedi
1875.00 ₺ -
Hulasatül Beyandan Seçme Sureler
Hulasatül Beyandan Seçme Süreler" adlı eser, Mehmet Vehbi tarafından kaleme alınmış ve Maruf Yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Kitap, Türkçe dilinde yazılmış ve Tefsir kategorisine dahil edilmiştir. Bu eser, "Hulâsatü'l-Beyan fî Tefsîri'l-Kur'an" isimli tefsir eserinden seçilmiş sûreleri içermekte ve bu tefsir, Konyalı Mehmet Vehbi Efendi tarafından dirayet metoduyla hazırlanmıştır. Yazar, eserini hazırlarken Fahreddin er-Râzî'nin "Mefâtîhu'l-ğayb" ve Ebu's-Suûd Efendi'nin "İrşâdü'l-Akli's-Selim ilâ Mezâya'l-Kitâbi'l" adlı eserlerinden yararlanmıştır. Kitabın teknik detaylarına bakacak olursak, barkod numarası 9786056958151 olarak belirtilmiş. Ayrıca kitap, ciltli bir şekilde tasarlanmış ve boyutları 17.00x24.00 cm olarak belirtilmiştir. Sayfa sayısı 520 olarak kaydedilmiş ve kitabın basım yeri İstanbul'dur. Basım tarihi ise Temmuz 2020 olarak belirtilmiştir. Önemli kavramlar Yazar: Mehmet Vehbi Yayınevi: Maruf Yayınevi Kategori: Tefsir Eser Adı: Hulasatül Beyandan Seçme Süreler Temel Eser: Hulâsatü'l-Beyan fî Tefsîri'l-Kur'an Metod: Dirayet metodu Referans Eserler: Mefâtîhu'l-ğayb (Fahreddin er-Râzî), İrşâdü'l-Akli's-Selim ilâ Mezâya'l-Kitâbi'l (Ebu's-Suûd Efendi) Barkod Numarası: 9786056958151 Cilt Durumu: Ciltli Boyutlar: 17.00x24.00 cm Sayfa Sayısı: 520 Basım Yeri: İstanbul Basım Tarihi: Temmuz 2020 Kitap, İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın tefsiri bağlamında önemli bir kaynak olarak değerlendirilir ve bu alanda daha derinlemesine bilgi edinmek isteyen okuyucular için kapsamlı bir içerik sunar.
175.00 ₺ -
Dervişan
Ömer Faruk Dönmez’in bu kitabı Dervişan, bağımsız okunabilecek; ama aslında birbirine bağlı, üç uzun hikâyeden oluşuyor. Yazarın önceki kitaplarından az çok tanıdığımız karakterler, farklı ve derin sorgulamalarla yine karşımızda; kimi zaman bir ilahiyatçı, kimi zaman bir yazar, bir imam, bir öğretmen, bir derviş olarak… “İçinde yaşadığımız sosyokültürel ortamda, zihnimizin çalışma biçimi ne kadar İslamîdir? Modernizm bataklığına saplanmış müslümanlar olarak, gerçekten müslümanca bir tasavvura sahip miyiz? Kullandığımız akıl, müslümanca bir akıl mıdır?” Bu önemli soruların ısrarla sorulduğu ve sahih cevapların inançla arandığı bir kitap, Dervişan… Üslubu ve muhtevası ile, estetikten ve tefekkürden vazgeçmeyen okurlarını bekliyor. Sanat Edebiyat Dizisi Edebiyat Öykü
89.25 ₺ -
Sufi Tasavvufi Arayışın Dışavurumu
Tasavvuf İslâm’ın, gizli arketipleri somut sembollerle ifade eden içsel boyutudur. Kulun ibadeti de zanaatkarın çalışması da, sufiye her şeyin içinde bulunan hayatı anımsatır: Allah’ın çağrısına icabet etmek için gerekli hazırlığı. Bütün İslâm gibi, tasavvufun temelinde yatan da Varlığın Birliği (Allah’tan başka ilah yoktur) ve Evrensel İlkörnek (Muhammed Allah’ın elçisidir) ilkelerinden oluşan ikili öğretidir. Yaratılışın iniş yayı, insan ruhuna biçim verilmesi ve Arayışın yükseliş yayı boyunca gerçekleşen geri dönüş gibi tasavvufi konuları ele alan Lale Bahtiyar İslâm geleneğinin biçim ve ahengine işaret eden manevi hakikate ışık tutuyor.
244.50 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Meşşâî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 4
Din felsefesi meselelerini merkeze alarak başladığımız düşünce yürüyüşüne Meşşâîlik ile devam ediyoruz. Sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla, Meşşâîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için disiplinlerarası bir çalışma ortaya çıktı. Bu ciltte Kindî, Farabi, İbn Sina, İbn Bacce, İbn Miskeveyh ve İbn Rüşd gibi Meşşâî gelen-ekinin büyük filozoflarının klasik metinleri yer aldığı gibi; aynı gelen-ek-in takipçisi olan Nasîrüddin Tûsî, Ebherî, Urmevî, İbn Kemmune, Necmüddîn Kâtibî gibi filozofların da metinleri var. Dahası Celâleddin Devvânî, Mîr Sadreddîn Muhammed Deştekî, Mîr Gıyaseddîn ve Hoca Abdülkerim Efendi gibi bu geleneğin etkileştiği farklı halkalardan bir seçkiyi de hikmetsever okurların ilgisine sunduk. Bu cildin, Türkçedeki felsefe çalışmaları için özellikle görünür kılmak istediği husus Meşşâiyûnun aslında İlâhiyûn oluşlarıdır… Klasik felsefe ilimleri içinde en yüce mertebede olan ilm-i ilâhînin (felsefe-i ûlânın, ilm-i a’lânın, mâ-kable’t-tabîanın, mâ-ba’de’t-tabîanın/bugünkü adıyla metafiziğin) geri dönüşüdür… İlahiyâtın, felsefenin aslî yuvası oluşudur… Varlığın evinin İlahiyât oluşudur. Bu ciltte okurların, Oryantalist literatürün şekillendirdiği bir perspektifin ötesinde bir Medrese-i Meşşâî-lik bulacaklarını umuyoruz.
824.25 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Eş’arî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 5
Din felsefesi konularını ve sorunlarını esas alarak hazırlamakta olduğumuz derleme çalışmaların yeni mevkıfi Eş‘arî-lik oldu. Eş‘arî-lik, İslam düşüncesindeki gelen-ek-ler yelpazesi arasında her dönemde canlılığını koruma başarısını gösterebilmiş nadir bir gelen-ektir. Tabiatıyla gelen-ek kelimesinin bütün felsefî çağrışımlarını örnekleyen, sür-ekli bir tefekkür havzası özelliği taşımaktadır. Bu yönüyle İslam düşüncesi araştırmacılarının, kelamcıların, tefsircilerin, fıkıhçıların, mezhepler tarihçilerinin ilgisiz kalamayacakları bir metin ortaya çıktı. Ayrıca, bu ciltte okurlar, Eş‘arî-liki yerleşik şarkiyâtçı jargonun ötesinde kavranmayı bekleyen güçlü bir felsefî damar olarak bulacaklar umudundayız. Genel felsefe okuru için, Eş‘arî-lik hakkında olan bu derlememizi bir tür “Hangi gelen-ek-ler-imiz vardı? Nereleri kopmuştu/koparılmıştı? Bu –ek-lere nasıl eklemlenebiliriz?...” ve benzeri türden soruların kısmî bir cevabı olarak da görmek mümkün. İmam Eş‘arî’den Bâkıllânî’ye, Cüveynî’den Kadı Beyzâvî’ye, Taftazânî’den Devvânî’ye, Ali Kuşçu’dan Lârî’ye, Babanzade Ahmed Naim’den Mustafa Sabri Efendi’ye… Eş‘arîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için, sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla oluşmuş disiplinlerarası bir çalışma.
824.25 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Matüridi Geleneki 3 Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi
Din Felsefesi şemsiyesi altında Recep Alpyağıl tarafından derlenmekte olan çalışmaların önemli bir parçası daha: Mâtürîdî Gelen-Eki... İslâm düşüncesinde neredeyse kayıp bir halka görünümünde olan bu geleneğin yeniden keşfi, bugün içinde yer aldığımız kuramsal sorunlar sebebiyle zorunlu hale gelmiştir. Bu derleme, akademik anlamda hak edildiği ölçüde çalışılmamış olan Mâtürîdî mirasını bilgi kuramından varlık tasavvuruna, insanın özgürlüğü meselesinden kötülük sorununa değin olabildiğince çok yönlü bir şekilde, temel metinler ve onların çağdaş yorumları eşliğinde sunmaya çalışmaktadır.
767.25 ₺ -
İmam Muhammed Masum Mektubatı Masumiyesi ve İrade Meselesine Yaklaşımı
İmam Rabbânî’nin gölgesinde kalmış görünse de İslâmiyâtın bütün alanları itibarıyla onun kadar önemli bir âlim-sufi sima, oğlu ve halefi İmam Muhammed Mâsûm’dur. İmam Muhammed Mâsûm’un, önemli ve ünlü eseri Mektûbât-ı Mâsûmiyye’de ele alıp işlediği konuların ‘asılları’ İmam Rabbânî’nin Mektûbât’ında mevcuttur. Ancak, genel anlamda babasının şârihi ve dini-manevi büyük işlevinin kısmen devam ettiricisi olan Muhammed Mâsûm’un “irade” gibi bazı konularda babasını geçmiş/aşmış olması söz konusudur. Onun, irade konusu ve bu konunun bağlantılı olduğu kaza ve kader, Allah’ın meşîeti, ezeli ilmi... gibi diğer konular üzerindeki —deyim yerindeyse— “ihtisas âlimliği”, ilgili konular üzerinde son yıllar itibarıyla cereyan edegelen tartışmaların çözümüne katkı sağlayacağı gibi, dindarlık bağlamında ölçme-değerlendirme teşebbüslerine de zemin teşkil edici mahiyettedir.
182.25 ₺ -
Pratik Tecvit
Tecvit, Kur'an-ı Kerim'i hatasız okumayı öğreten bir ilimdir. Kur'an-ı Kerim'i usulüne uygun olarak güzel bir şekilde okumak isteyen her Müslüman'ın tecvit ilmini öğrenmesi gerekir. Günümüzde tecvit ilmi öğrenmek isteyenler bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sıkıntılarında onlara yardımcı olmak ve tecviti daha kolay anlayabilmeleri için çalışmamızı olabildiğince Türkçeleştirerek şemalar ve renkli örneklerle görselleştirerek hazırladık. Pratik tecvit şeması şu bölümlerden oluşmaktadır. 1. Harf-i med ve sebeb-i medden meydana gelen kaideler 2. Tenvin ve sakin nundan meydana gelen kaideler 3. İdgamdan meydana gelen kaideler 4. Sakin mimin üç hali 5. Harflerin mahreçleri 6. Vakıflar ve işaretler 7. Harflerin sıfatları Umarız Pratik tecvit şemamızdan faydalanırsınız.
24.50 ₺ -
Kuran Okuma Esasları Tecvid
Müslümanlar, Kur'ân-ı Kerîm’i korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki, Kur'ân okumak, dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu, gelişigüzel bir okuyuş değil, usûlüne uygun bir okuyuştur. Yüce Allah, Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş, tane tane, kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kur’ân’ı, kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîd’dir. Bu bakımdan tecvîd, bir fantezi ve lüks değildir; Kur’ân’ın Allah tarafından indirildiği şekilde okunmasını sağlayan bir ilim ve sanattır. Tecvîdin, ilmî ve amelî iki yönü vardır. Tecvîdin ilmî (teorik) yönünü bilmeden -kulaktan dolma şekliyle- Kur'ân okumak mümkün ise de, asıl ve ideal olanı, tecvîd bilerek okumaktır. İşte bazı İlahiyat Fakültelerinde ders kitabı olarak da okutulan bu eser, bu hedefe varmak isteyenlere yardımcı olmak maksadıyla hazırlanmıştır. Eserde klasik tecvîd konularının yanında, Kur’ân kıraatıyla ilgili daha pek çok konuya da yer verilmiştir.
233.60 ₺ -
Min Künuzis Sünne
MİN KÜNÛZİ’S-SÜNNE من كنوز السنة Muhammed Ali Sâbûnî Hocaefendi tarafından kaleme alınan ve seçilmiş hadis-i şerifleri lügat, nahiv, belâğat, râvî ve edebî şerh yönünden inceleyen eserdir.
240.00 ₺ -
0 6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural
Türkiye’nin en çok okunan pedagoji kitapları yazarı Pedagog Dr. Adem Güneş, bu kez çocukluk döneminin en kritik çağını ele aldı. Çocuğun kişiliğinin ana hatlarının oluştuğu 0-6 yaş dönemi ve bu dönemde kaçırılmaması gereken 100 Temel Kural’ı kısa, öz ve sade bir dille bu eserde topladı. Bir Hint atasözü; “Çocuklarınızı 6 yaşına kadar bana verin, 60 yaşına kadar sizin olsun…” der… Pedagojik açıdan doğrudur bu söz… Zira çocukluk dönemi, his edinim dönemidir… Ve hangi his yerleşirse 6 yaşına kadar çocuğa; o, huya dönüşür… İncecik sızı bırakır duyguda, sökülüp atılması kolay olmayan… Kiminde, uğursuz bir iç ses gibi fısıldar durur, bütün bir ömür değersizlik hissettirir insana iliklerine kadar… Kiminde ise cıvıl cıvıl bir iç kıpırtısı verir, dinmek bilmez yaşama sevinci… Ve en zor anlarda çocukluğun tebessümü koşar gelir yardıma… Her insanın sadece bir kez çocuk olma hakkı vardır… O da anne babasının çocukluğunu yaşamasına izin verdiği kadardır…
148.00 ₺ -
Gelin Tacı Timaş
Bu kitap, Allah’a hakkıyla kulluk edebilmenin yol ve çarelerini gösteren en özlü tasavvuf eserlerinden biridir. Batı dilleri dâhil pek çok dile çevrilen bu değerli eser, kalbi Allah’a bağlamak ve O’nun rızasını kazanmak için neler yapılması gerektiğini ikna edici bir dille anlatır. İnsanoğlunu kendi nefsinin nasıl aldatıp kandırdığını ve onun bu aldatışlarından kurtulmak için ne yapmak gerektiğini misallerle öğretir. İbn Atâullah el-İskenderî tasavvufa sonradan girdiği için, tasavvufa yabancı insanlara nasıl yaklaşmak ve onların yönünü Allah’a tam olarak nasıl çevirmek gerektiğini çok iyi bilir. O yüzden de öğütleri, havada kalan sözler değil, insanın içine işleyen, kalbine dokunan nasihatlerdir. Bu eseri okuyan kişi, kendisini gerçek bir şeyhin, bir mürşid-i kâmilin karşısındaymış gibi hisseder. Eğer Allah yolunda yürümek istiyorsa, bu kitap ona o yolu bütün yönleriyle açar. Kendisine hem dünyasını, hem de âhiretini güzelleştirecek reçeteler sunar.
82.50 ₺ -
Fihi Ma Fih
Gerçek anlamda bir şaheser olan Fîhi Mâ Fîh, Hz. Mevlâna’nın çeşitli ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden, ayrıca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluşan gerçek bir maneviyat ve irfan hazinesidir. İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla Batılı düşünürleri, Mesnevî kadar derinden etkileyen Fîhi Mâ Fîh pek çok kişinin İslâm’a ısınmasına ve hidayetine vesile olmuş ve olmaya da devam ediyor. Bu kitap, bizim yeterince bilip takdir edemediğimiz eşsiz klasiklerimizin en başta gelenlerindendir. Önsözde yazılanlara göz atan bir okuyucu, Fîhi Mâ Fîh’i neden kitaplığında bulundurması ve dönüp dönüp okuması gereken ölümsüz bir eser olduğunu görecektir.
175.00 ₺ -
Ayaklı Kütüphaneler
Dursun Gürlek, Ayaklı Kütüphaneler isimli eserinde bize, hakiki kitap âşıklarını ve “ayaklı kütüphane”, “canlı kitap” gibi deyimlerin hakkını veren, kafasında kütüphane taşıyan, kitapların kadrini kıymetini bilen âlimlerin hayatlarını ilginç anekdotlar eşliğinde anlatıyor. Bu kitabı okuduktan sonra “yıldızları konuşturan âlim”le, “kafasının içi müdürlüğünü yaptığı kütüphane kadar zengin olan hoca efendi”yle, “ölüleri dirilten ve mezarlıklara hayat veren biyografi bilgini”yle, “kahvelerde ders veren ünlü tarihçi”yle, “Osmanlı arşivi belgelerini Bulgarların elinden kurtarmak için çırpınan, akmayan çeşmeleri görünce gözyaşı akıtan muallim”le, “Fransız işgal komutanını kütüphanesinden kovan Hafız-ı Kütüp”le ve “kitapların ve kitapçıların şeyhi kabul edilen sahhaf”la tanışacaksınız. Bu çalışmayla kitabın, kütüphanenin ve kültür tarihimizdeki “ayaklı kütüphaneler”in gizemli dünyalarına yolculuk yapma fırsatını yakalayacaksınız…
218.30 ₺ -
Allaha Koşan Genç
Bu kitabın muhatabı, “Asım’ın Nesli”, “Diriliş Nesli”, “Davası Allah olan adanmış nesil”, “Ateşte ama yanmayan zamanın İbrahimi”, zamanın Mus’ab’ı, Ammar’ı, Fatıma’sı, Zeyneb’i ve cennetin özlediği elmas nesil… Ahmet Bulut, sade dili, kıskıvrak yakalayan üslubuyla seni bir yolculuğa davet ediyor, sonu cennete varan bir yolculuk… Bu yolda, hedefini belirlemişsin, yoldaki engellerden azadesin… Gençlik nimetlerini, Allah’a yürürken bir nimet biliyorsun… Tuttuğun yola arkadaşlarını da davet ederek yeryüzünde bir müjdeci gibi ferahlıkla dolanıyorsun… Çünkü sen Allah’a Koşan Genç’sin! Kitaba Allah’a Koşan Genç ismini verdim. İstedim ki Allah’a koşasın. İstedim ki nefsin ve şeytanın kışkırtmalarından Allah’a kaçasın. İstedim ki seni cennet yurduna davet eden Rabbine, “Buyur Allahım emrine amadeyim,” diyesin. İstedim ki Rahmet Peygamberi’nin(sav) özlediği ve “Kardeşimdir,” buyurduğu sen olasın. İstedim ki insanlığın kurtuluşu için kendine harap edercesine adanmış yüreğin kardeşi sen olasın. İstedim ki ateşler içinde ama yanmayan İbrahim, bıçağın kesmediği İsmail, suyun boğmadığı Musa, kuyunun yutmadığı Yusuf sen olasın. İstedim ki bir şehrin imarına adanmış yürek Mus’ab sen olasın. İstedim ki ıssız çöllerde yalnız kaldığında, ümitlerin tükendiği anda, “Allah bana yeter,” diyen Hacer, karnındaki bebeği Allah’a adayan Hanne, sudaki bebeğe sahip çıkan Firavun’un sarayındaki Asiye sen olasın. İstedim ki sadakatin, sevginin ve fedakârlığın simgesi Hatice sen olasın. İstedim ki ilmin, ferasetin ve muhabbetin zirvesi Âişe sen olasın. İstedim ki iffetin, edebin ve hayânın membaı Fatıma sen olasın…
118.40 ₺ -
Dersaadette Bayram Sabahları
Bir kitapla eski İstanbul sokaklarında bayram gezmesine çıkmak ister misiniz? “Bayram günü güler yüz göstermek, neşelenmek İslam şiarındandır.” der Muzaffer Efendi İrşad isimli eserinde. Eski bayramların havası ve saray erkânının bayramlaşma törenleri kendilerine has, apayrı şölenlerdi. Mübarek bayram namazı ile başlayan sevinç, ev halkının bayramlaşması, aile büyüklerini ziyaret, çocukların büyüklerin ellerini sevinçle öpüp başlarına koyduktan sonra aldıkları çeyreklikleriyle şekerciye, salıncağa koşmaları ne güzel âdetlerdi. Hele Dersaâdet gibi uzun yıllar dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun başkenti olan bir beldede yaşanan ortamı, kültürü düşünün… • Peygamberimiz ashabı ile nasıl bayramlaşırdı? • Saray erkânının bayramlaşma âdeti nasıldı? • Dersaâdet sakinleri bayram günlerini nerede geçirirdi? • Çocuklar bayram günlerinde hangi semtlerde, nasıl eğlenirdi? • Bayram alışverişleri hangi çarşılarda, kimlerden yapılırdı? • Bu büyülü ve insanı mest eden ortamı şairlerimiz nasıl anlatmıştır? Bütün bu soruların etrafında o günlerin atmosferini âdeta yaşatırcasına anlatıyor Dursun Gürlek… Hepsi ve daha fazlası Dersaâdet’te Bayram Sabahları kitabında.
148.00 ₺ -
Oğlum Hz Muhammed
Oğlumun doğumunu beklerken rüyalar görüyorum her birine bir nebinin konuk olduğu. Göz ve gönül aydınlığı olan bir rüyamda veriliyor ismi kalbime. Uyandığımda kelamların en güzeli dilimde. “Muhammed (asm)!” Allah’ım, bu ne güzel bir isim! “Muhammed (asm)!” Dilim “Muhammed” (asm) diye zikrediyor, kalbim “Muhammed (asm), Muhammed (asm)” diye atıyor. Anlıyorum Muhammed’im (asm) varlığın aşk sırrı. İçimde tarifi mümkün olmayan bir huzur saklı… Aşk, “Mim!” dedi. Tüm varlık aşkla “Mim”lendi. Aşk-ı Sükûn, İffet-i Kalp ve Hay Sultan gibi gönüllerde taht kurmuş kitapların yazarı Nuriye Çeleğen, Babam Hazreti Muhammed (asm) ile başladığı “Kenz-i Aşk” yürüyüşüne Aşk-ı Hüzün ile devam ediyor. “En Sevgili”yi annesi Hz. Âmine ve sütannesi Hz. Halîme’nin dilinden anlatıyor. İki mübarek annenin Son Peygamber'e annelik edişini duygu dolu ve ustalıklı bir anlatımla bugüne taşıyor. Ta ki O, kalplere ulaşsın, ulaşsın da o aşkın sırrından bir tutam kalplere atılsın. Çünkü her kalbin sırrı Aşk-ı Muhammedî’dir (asm). Ve Aşk-ı Muhammedî’ye (asm) ulaşamayan her kalp eksiktir.
148.00 ₺ -
Gönlümüzün Sultanı Habibullah
Gönüller Sultânı Habîbullah Efenimiz, sadece Cenâb-ı Hakk'ın sevgilisi değil, bizim de sevgilimizdir... Üstelik biz O'nu sevmeye mecburuz; çünkü O'nu bizden de çok seven Kâinatın Rabbi, bizi O'nu sevmeye mecbur ediyor ve bize O'nu sevdiğimiz kadar değer veriyor. Asıl sevgi, sevgilinin sevdiğini sevmek ve onun her istediğini severek yerine getirmektir. Sevginin zirvesi işte budur... Şimdi kendimize soralım; Habîbullah Efendimiz bizden ne istemişti? Kısaca belirtecek olursak: Kendisine tâbi olmamızı, izinden gitmemizi, dinimizi onun gibi yaşamaa gayret etmemizi yani sünnet-i seniyyesini yaşama üslûbu haline getirmemizi istedi. Elinizde tuttuğunuz bu kitaptaki yazılar, Peygamber muhabbetini gönlümüzde hep canlı tutmak için yazıldı. Fahr-i Âlem Efendimizin hadis ve sünnetine sarılmadan bir yerevarılmayacağını ve kendimizi dünya kapanından kurtarmanın mümkün olmaycağını anlatmak için kaleme alındı.
343.00 ₺ -
Frenk Mukallitliği ve Şapka
Frenk Mukallitliği ve Şapka - İskilipli Mehmed Atıf Hoca Turna yayınlarından çıkan merhum İskilipli Mehmed Atıf Hoca tarafından kaleme alınan Osmanlıca Aslıyla Birlikte Frenk Mukallitliği ve Şapka adlı bu kitabın tanıtım ve takdiminde diyor ki; Şehadetiyle Kemalist zulmü ifşa ederek ebediyyen mühürleyen Aziz Şehid İskilipli Mehmed Atıf Efendi 'nin idam edilmesine sebep olan küçük ama mühim olan risalesi "Frenk Mukallitliği ve Şapka" uzun bir aradan sonra ilk kez kütüphanenize misafir oluyor. Kıymetli okuyucular İskilipli Mehmed Atıf Hoca Efendinin tarifsiz zulme maruz kalmasına sebep olan eserini sizlere yorumsuz ve sansürsüz şekliyle sunuyoruz...
12.00 ₺ -
Yücelerden Yüce Allahım Allahuekber
Allahuekber kavramını masal tadında anlatan eserde, çocuklar, hayvanlar dünyasında neşeli bir yolculuğa çıkarken Allah’ın nice büyük varlıklar yarattığını ve O’nun yücelerden yüce olduğunu hissetme yolunda önemli bir adım atmış olacaklar.
146.25 ₺ -
Masal Parkı
"Çocuklar model alarak, örnekleme ile öğrenirler. Masal içindeki figürler, mesajlar, çocuğun öğrenme sürecinde önemlidir. Özellikle mesaj içeren-eğitici değer taşıyan masallar, gelişimi olumlu yönde destekler. Aile-çocuk iletişimini güçlendirmeyi kolaylaştırır. Masallar; dil gelişimini, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimi desteklediği gibi çocuğun hayal gücünü ve üretkenliğini de geliştirir. Masallar; evrensel değerlerin kuşaklara taşınması, çocuğun iyi-kötü, doğru-yanlış kavram algısının gelişmesi açısından faydalıdır. Timaş Çocuk'u bu amaçlara uygun bir eser hazırladığı için kutlarım." -Uzman Psikolog Aynur Sayım-
90.00 ₺ -
Fabrika Ayarı
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir. Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır. Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir. Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir. Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir. Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi. Âmin.
112.20 ₺ -
Şükürler Olsun Allahım
Martı Paşa, Arı Bıcırık, Oğlak Gubidik, Ateş Böceği Işıldak, Karınca Nunu, Balık Beta ve birbirinden eğlenceli karakterler, Allah’ın varlığını anlatıyor. Göklerin maviliği, kırların yeşilliği, çiçeklerin mis gibi kokuları, denizin derinlikleri, hayvanların ilginç özellikleri bu kitapta okurlarını bekliyor.
146.25 ₺ -
Cennete Götüren Namaz
Huşu ile kılınan bir vakit namaz, kulun Rabbine şükrünü ifadesinin en güzel yoludur. Namazı, gözümüzün ve gönlümüzün “nuru” kılmak, Allah Resulü’nün(sav) yolunu yol edinmekten geçiyor şüphesiz. Resulullah(sav) sevindiğinde Rabbinin huzuruna koştuğu gibi, üzüldüğünde de yine O’nun dergâhına yüz sürerdi. Dünya tüm ağırlığıyla omuzlarına çöktüğünde medet bulmak için namazla Rabbine yakarırken, muvaffakiyetler karşısındaki şükrünü ifade için yine mübarek başını secdeye koyardı… Namaz O’nun(sav) gözünün nuruydu… Hiç düşündük mü bizim namazlarımız neden gözlerimize fer, cesetlerimize ruh olmuyor? Cennete Götüren Namaz, namazda huşuyu yakalayarak yeniden hayat bulmak isteyenler için pratik ve uygulanabilir reçeteler sunuyor…
103.60 ₺ -
Kelebekler Gamsız Uçar
Evlatlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan bir anne ve bir baba… Ebeveynin boşluğunu dedesinin yanında doldurmaya çalışan bir çocuk… Haksız yere suçlanan bir dede… Düştüğü karanlıklardan tek başına çıkmaya çalışan bir genç… Daha da yakınlaşan iki yürek… Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden, özellikle gençler ve ailelerin ellerinden düşürmeyeceği, salim bir bilinç ve erdemli bir hayat için okunabilecek bir roman…
247.90 ₺