-
İbn Arabi Müdafaası
İslâm medeniyeti ve irfan tarihimizde hiçbir sîmânın fikirleri ve şahsiyeti İbn Arabî’ninki kadar tartışılmış değildir. Eserleri, fikir ve talebeleriyle medeniyet tarihimize kolay silinemeyecek derin izler bırakan Şeyh-i Ekber, aynı zamanda kendisinden sonra gelen düşünürleri de keskin bir çizgiyle ikiye ayırmıştır. İbn Arabî, başta Fusûsu’l-hikem ve Fütûhât-ı Mekkiyye olmak üzere muazzam bir hacme sahip külliyatında bulunan fikir ve ifadelerinden dolayı yüzyıllar boyunca zâhir ulemâsının tenkidinden kendisini kurtaramamıştır. Anlaşılamamak, taassup ve art niyetten kaynaklanan bütün iftira ve karalamalara rağmen yaşadığı dönemden itibaren kendisini seven, anlayan ve müdafaa eden kimseler de hep var olagelmiştir. Elinizdeki bu kitap, bir İbn Arabî hayranı olan büyük Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in emriyle onu müdafaa etmek için yazılmıştır. Sultan Selim’in İran Seferi dönüşünde yanında getirdiği âlimlerden olan Şeyh Mekkî tarafından Farsça kaleme alınan bu eserde, İbn Arabî’ye yöneltilen tenkit ve eleştiriler tek tek ele alınıp çözüme kavuşturulmaktadır. Osmanlı Devleti’nde yöneticilik görevlerinde bulunmuş önemli bir edîb ve âlim olan Mirzâzâde Ahmed Neylî tarafından Türkçeye tercüme edilen bu kitap, İbn Arabî literatürüne önemli bir katkı sağlamanın yanında bu büyük ârif hakkındaki eleştirilere verilen cevapları görme, eserlerindeki tenkide açık fikir ve ifadeleri anlayıp değerlendirme hususunda bir hazırlık işlevi görecektir.
217.00 ₺ -
Hz Peygamberin Hayatı ve Gazveleri
Tâbiîn döneminin önemli siyer ve hadis bilgilerinden ve “Hz. Peygamber’in Hayatı ve Gazveleri” adlı bu kitabın yazarı Muhammed b. İshâk [İbn İshâk] (151/768), meğâzî ve siyer alanında imam kabul edilir. Hocası ez-Zührî, Resûlullah’ın (s.a.v.) hayatıyla ilgili rivayetleri toplayan İbn İshâk hakkında, “Meğâzîilmini öğrenmek isteyen İbn İshâk’a müracaat etsin.” derdi. İmam Şâfiî de “Meğâzîde derinleşmek isteyen kimse İbn İshâk’a muhtaçtır.” der. İbn İshâk’ın elinizdeki “Hz. Peygamber’in Hayatı ve Gazveleri” adlı kitabı, Peygamber Efendimiz’in hayatı hakkında günümüze ulaşabilmiş en eski metinlerden biri olması sebebiyle çok önemlidir. Abbasîlerin ikinci halifesi Ebû Cafer Mansur’un talebi üzerine kaleme aldığı bu kitap, Hz.Peygamber’in hayatı hakkında sonraki dönemlerde kaleme alınan bütün kitapların temel kaynaklarından biri olmuştur. Bu sebeple, Hz. Peygamberin hayatı hakkından bilgimizin temelini oluşturan “Hz. Peygamber’in Hayatı ve Gazveleri”, bir anlamda peygamber algımızın oluşmasında etkili olmuştur.
273.00 ₺ -
Hz Peygamberin sav Savaşları
Emevîler döneminin son yıllarında (130/747) dünyaya gelen Muhammed b. Ömer el Vâkıdî, II./VIII. asrın en önemli hadis, siyer ve tarih bilginlerinden biri olup onlarca eser telif etmiş; birçok öğrenci yetiştirmiştir. Vâkıdî'nin hocalarından derlediği binlerce rivayet, çeşitli kaynaklardan nakledilmiştir. 207 (823) yılında vefat ettiğinde geriye yüzlerce tomar döküman bırakmıştı. Vâkıdî'nin Kitâbü-l Mağâzî adlı eseri , Allah Resûlü'nün (s.a.v) bizzat katıldığı gazveler ve gönderdiği seriyyeler hakkında başka kaynaklarda bulunmayan önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Kitabında bazen metin naklettiği rivayetlerle ilgili tenkidi de yapar. Bu eser, Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili yapılacak çalışmalarda ihmal edilemeyecek en eski birkaç temel kaynaktan biridir.
420.00 ₺ -
Hidayetül İhvan
Türkçeye ilk defa kazandırılan Nahçıvânî’ye ait Hidâyetül-İhvân adlı bu risâlede Vücûd, Vâcibu’l-Vücûd, Mârifetullah ve Rü’yetullah konularında felsefeci ve kelâmcılar, akıl konusuna yaklaşımları merkeze alınarak tenkit edilmiştir. Nahçıvânî kelâmcı ve felsefecilerin yanı sıra “doğru yola vâsıl olmadan” geçim elde etmek, dükkânı döndürmek, tebaa çoğaltmak, avam arasında zenginlik ve îtibar elde etmek maksadıyla “şeyhlik taslayan”ları da şiddetle eleştirmiştir. Nahçıvânî tenkit tarafı ağır basan bir mutasavvıf olmakla berâber kendisini “şöhretlerden ve âdetlerden sıyrılan, her zaman ve her hâl ü kârda kendilerine tecellî eden derviş” ve “fakirlerin hizmetçisi ve ayaklarının tozu” olarak tavsîf eder. Nahçıvânî âriflerden, mârifet ve tevhid yolunda sarsılmadan renkten renge girmeden temkin üzere sâbit, kınayanın kınamasından korkmayan şiddetli şekilde kendilerine saldıranların saldırısından çekinmeden kalplerinin kanını Allah yolunda akıtanlar olarak bahseder. Nahçıvânî eserinde çokça âyet zikretmesinin yanı sıra hadîslere de yer vermiş ve konuları âyet ve hadîsler müvâcehesinde işlemiştir. Diğer eserlerinde olduğu gibi bu risâlede de vahdet-i vücûd görüşüne sâdık kalmıştır. Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’den “hakîkat denizini harekete geçiren tarîkat sırlarını ortaya koyan Şeyh-i Ekber” diye bahseder ve Fusûsu’l-Hikem’inden nakiller yapar. Şeyh-i Kebîr dediği Sadreddin Konevî’nin Nusûs’unun yanı sıra Hz. Alî’den fakr konusunda, İbnü’l-Fârız’dan -ismini zikretmeksizin- aşk ve muhabbet konusunda birçok şiir nakleder.
84.00 ₺ -
Hidayet Rehberi
el-Gazzâlî’nin yaşadığı dönem İslam kültürü alanında çeşitli niteliklerdeki doktrinel düşüncelerin yerleşme ve kök salma sürecine rastlamaktadır. el-Gazzâlî düşünsel etkinlikleri ve telif çalışmalarıyla bu sürecin çatısına etki eden çok önemli bir İslam düşünürüdür. Onun neredeyse tüm ilim alanlarını kuşatan eserleri o günden bu güne kadar bütün İslam coğrafyasındaki ilgi ve etkinliğini sürekli muhafaza etmiştir. el-Gazzâlî’nin İslam dünyasında toplumun her kesiminin ilgisini çeken eserlerinden biri de el-Munkiz mine’d-dalâl’dır. Bu eser, hacmi küçük olmakla beraber el-Gazzâlî’nin tüm ilmi birikiminin ve hayat tecrübesinin özünü ve izlerini sade bir biçimde aktarması ve yansıtması açısından son derece önemli bir çalışmadır. Bu itibarla eser, İslam tarihinin en seçkin alimlerinden biri olan el-Gazzâlî’nin içerik ve yöntem itibariyle “ilim” alanına dair özlü bir değerlendirmesidir.
56.00 ₺ -
Helal Rızık ve Namazın Anlaşılması
Elinizdeki eser Muhasibî’nin el-Mekâsib (Helal Rızık) ve Fehmu’s-Salât (Namazın Anlaşılması) adlı iki risâlesini içermektedir. İkinci risâle ilk etapta konu itibariyle birincisinden farklı görünmekle beraber, aslında iki risâle arasında önemli ortak noktalar bulunmaktadır. Birinci risâlede tasavvuf ıstılahâtında verâ olarak bilinen, helal-haram konusundaki titizlik üzerinde genişçe durulmakta, rızkın temiz ve helal yollardan kazanılması hususunda oldukça önemli bilgiler ve etkili nasihatler verilmektedir. İkinci risâlede ise insanın zühd, verâ’, takvâ gibi erdemlere ulaşmasını temin edecek en önemli ibadetlerden olan “namaz”ın hakikî olarak anlaşılması, bu ibadet esnasında yerine getirilen her bir rüknün anlamının ve hikmetlerinin idrak edilmesi üzerinde durulmaktadır. Doğrusu insan Muhasibî’nin bu eserini okuduktan sonra, Hz. Peygamber(sav)’in “namaz, mü’minin miracıdır” şeklindeki ifadesini daha iyi anlamaktadır. Neticede bu iki risâle, İslam’ın gerek itikat gerek ibadet gerekse muamelat alanında giderek unutulmaya yüz tutan ve ihmal edilmeye başlanmış olan manevî yönünü güçlü bir şekilde vurgulamak gibi çok temel bir noktada birleşmektedirler.
105.00 ₺ -
Hakka Yükseliş
Kur’an-ı Kerim’de ‘mirac’ özlü bir şekilde geçmektedir. Allah Teâlâ, Hazreti Peygamber’in (sav) Cebrail’le görüşmesini anlatmakta ve şöyle buyurmaktadır: “Battığı zaman yıldıza andolsun ki arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve batıla inanmadı. O, arzusuna göre de konuşmaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti. Ve üstün yaratılışlı (melek), doğruldu: Kendisi en yüksek ufukta iken. Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, (yere doğru) sarktı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. O’nun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?” (53/en-Necm/1-12). Rivayetler ve hadisler de söz konusu yolculuğu, bu gecede Hazreti Resul-u Azam’ın (sav) görmüş olduğu ilginçlikleri son derece ayrıntılı ve geniş bir şekilde aktarmışlardır. Mirac kıssası sadece Doğu’da ele alınmamıştır. Bundan daha da önemlisi, ortaçağ Hıristiyan edebiyatındaki etkisidir. Bununla Mirac’ın Dante Alighieri’nin ‘İlahi Komedya’daki etkisini vurgulamaktayız. Bunu ilk ortaya çıkaran şahıs, Mirac ve İlahi Komedya adlı eserinde oryantalist Asin Palacios’dur. Doğaldır ki, Dante’nin takipçileri ve hayranları için bu İslamî kıssanın, Dante’nin ortaçağda Hıristiyan kültüründe imgesel şiirin temsilcisi sayılan bu kitabına kaynaklık ettiğini ve onun örnek alındığını kabul etmek zordur. Ancak Asin Palacios, getirdiği bilimsel kanıtlarla hasımlarına karşı nazariyesini kanıtlamıştır. Er-Risale adlı eserin yazarı Abdülkerim el-Kuşeyrî’nin bu değerli eserini ilk olarak yayınlarken, Ebû’l-Kasım Arif’in Ebu Yezid el-Bistami’nin Miracı adlı risalesini de ekte ele alıyoruz.
119.00 ₺ -
Gülşeni Raz
İslamî ilimlerin muhtelif branşlarında telif edilmiş eserlerden bazılarına farklı zaman ve coğrafyalarda birden çok şerh yazıldığı olmuştur. Yine şerhi çokça yapılmak ve şerhe konu olmak bakımından etrafında şerh geleneği oluşmuş birçok eser vardır. Bu bağlamda zikredeceğimiz eserlerden biri de Mahmûd-ı Şebusterî’nin Gülşen-i Râz’ıdır. Kemiyetçe küçük; ama keyfiyetçe çok değerli olan bu manzum eser, değişik ilmî çevrelerce ilgi görmüş, tasavvufî ve edebî klasikler arasında yer almıştır. Yazıldığı tarihten itibaren birçok âlim, sûfî ve şaire ilham kaynağı olan bu eserin tüm beyitlerinin şerhi yanında, müstakil beyitlerinin şerhinden oluşan veya ondan iktibas yoluyla oluşturulan birçok eser kaleme alınmıştır. Yazılan bu eserler, İslam edebiyatına ve tasavvuf felsefesine renk katmıştır. Bu şerhlerle zenginleşen literatürün Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal devresindeki dikkate değer bir numunesine A. Avni Konuk’un üslûbu ve fikriyatıyla tanıklık ediyoruz. Elinizdeki bu eser, Gülşen-i Râz’ın A. Avni Konuk tarafından yapılmış tercüme ve şerhinin tahkik ve ilavelerle günümüz Türkçesine aktarılmış hâlidir. Ömrünü, Ekberî ve Mevlevî geleneklerinin anlaşılmasına hasreden A. Avni Konuk'un bu uğurda yaptığı çeviriler ve şerhler son yıllarda okuyucuların istifadesine sunulmaktadır. Doç. Dr. Cengiz Gündoğdu tarafından tahkik edilerek neşre hazırlanan elinizdeki bu titiz çalışma da dinî-tasavvufî kültürümüzün yapı taşları olan eserlerin günümüz okuyucusuna kazandırılması niyetinin bir ürünüdür.
196.00 ₺ -
Fütuhatı Mekkiyye Şerhi
el-Cili, elinizdeki eseri yazma nedenini şu şekilde açıklamaktadır: "Şeyh, izah edilen bütün ilimlerin manalarını bu kitapta (Fütûhât-ı Mekkiyye) topladığını ve onları beş yüz elli dokuzuncu bölümde ima ettiğini söyler. Bu güzel kokuyu biriktirip topladığı ve değeri yüce, önemi büyük olan bu ilmi harika bir telif, ilgi çekici ve güçlü bir üslupla sağlam bir şekilde sıkıca büktüğü ve bu bölüme yerleştirdiği şeylerin anlaşılması akıl sahiplerinden çoğuna, tamamen muğlak kaldığı için bu bölümü, kitabın bütün müşküllerini şerh etmeye yöneldim. İshab (tafsilata girme, ayrıntıya inme) ve itnaba (sözü uzatma, uzun uzun anlatma, mübalağa etme) düşmemek için sözü kısa kestim ve ona Şerh-u Müşkilâtil-Fütûhâtil-Mekkiyye ve Fethu'I- Ebvâ bi'l Muğ lakât min UlCımill-Ledünniye ismini verdim." Kendisinin de belirttiği gibi, eloli Şerh'inde, onun mücmel, muamma, müphem ve manaları örten rumuzlarını açıklamıştır. İbn Arabi'nin kendisi de söz konusu bölümün girişinde, kitabın bütün kısımlarıyla ilgili olan ve dikkat çekilmesi gereken hususları bu bölüme aldığını belirtmiştir. Titiz bir tahkikle birlikte sunulan bu metnin önemi, İslam tasavvufunu inceleyenlerin önünde yeni bir ufuk açmasından kaynaklanmaktadır. Buradan, tasavvufun hicri sekizinci ve dokuzuncu asırlarda kazandığı sebat ve kökleşme görülecektir.
161.00 ₺ -
Faziletler Kitabı
İmam Gazzalî ve Ebü’l-Leys es-Semerkandî gibi büyük şahsiyetlerin eserlerine baktığımızda, etkilerinin sadece yazıldıkları dönemle sınırlı kalmayıp bugüne kadar geldiğini görürüz. Söz konusu bu seçkin kişiler çalışmalarında, özellikle insanın yaratılış gayesini, bu amaca ulaşmak için nelerin yapılıp nelerin yapılmaması gerektiğini ve gerçek mutluluğun yollarını okurlarına izah ederler. İmam Gazzâlî’nin Kimya-yı Saadet ve Mükâşefetü’l Kulûb (Kalplerin Keşfi) ile Ebü’l-Leys es-Semerkandî’nin Tenbihü’l Gafilîn ve Bustanü’l Arifîn adlı eserlerinden istifade edilerek hazırlanan bu kitap; günlük amellerin, ahlakî davranışların ve özel günlerin faziletlerini konu edinmektedir. Konuların daha da iyi bir şekilde anlaşılması amacıyla her bölüm sonuna Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde ve Şeyh Sadi Şirazî’nin Bostan ve Gülistan adlı eserlerinde yer alan hikâyelerden, hikmetlerden ve şiirlerden seçip ekledik. Faziletler Kitabı ismini verdiğimiz bu çalışmada, herkesin anlayacağı bir şekilde ele alınan, ayet ve hadislerle desteklenen konuların bazıları şunlardır: Merhametli olmanın fazileti, kanaatin fazileti, fakirliğin fazileti, itaatin fazileti, Allah’ı zikretmenin fazileti, abdestin fazileti, tevbenin fazileti, tevekkülün fazileti, sadakanın fazileti, cihadın fazileti, namazın fazileti, cumanın fazileti, üç ayların fazileti, kadir gecesinin fazileti vd.
273.00 ₺ -
Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Marifetnamesi
İbrahim Hakkı'nın gerçekten bir abide olan eserinde ağırlıklı olarak ele alınan konu; büyük filozofların 'Bilgi nazariyesi'dedikleri saha ile alakalıdır. Filozof İbrahim Hakkı, insanın varlığının asıl gayesini teşkil eden 'bilgi-marifet'i önce 'Marifet-i nefs/Nefs bilgisi'ne bağlıyor. Fakat bundan evvel bir başka marifete ihtiyacımız vardır: Marifetullah. Yalnız şu var ki, müessire eserden başlayarak gitmek gerekir. O halde 'Marifet-i Alem'i bize verecek müspet ilimlere başvurmaya mecburuz. İbrahim Hakkı, bu ilimleri şöyle sıralamaktadır: 1.İlm-i heyet(Astronomi). 2.İlm-i hikmet(Fizik). 3.İlm-i teşrih(Biyoloji-Anatomi). Bu üç ana müspet ilmin yanına bir manevi ilim daha ilave edilmelidir: 4.İlm-i irfan. Ancak bu ilimlerin marifetinder sonradır ki, Marifet-i alemden Marifet-i Mevlaya giden yola girilmiş olacaktır. İbrahim Hakkı’nın alim tarafını anlamakla kalmayan, onun sözlerini halleri ile mezcetmesini bilen Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun yazmış olduğu bu eser sayesinde, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın şahsiyetinin tüm yönlerini, formasyonunu, feyiz aldığı kaynakları yakından takip ederken, aynı zamanda Marifetname hakkında da derin bir bilgi sahibi oluyoruz.
224.00 ₺ -
Engizisyon Mahkemeleri
Fransız yazarlar Chéruel ile Lavéllee’nin İspanya Tarihi’ne ve Engizisyon Mahkemelerine dair yazdıkları kitaplar Ziyâ Paşa tarafından özetlenerek Türkçeye kazandırılmış, Avrupalıların insan hakları zihniyetinin çarpıklığı adeta kendilerine itiraf ettirilmiştir. Başarısız Haçlı Seferleri’nden sonra, kilise ve din adamlarının halkın nazarında güven kaybına uğraması, Hıristiyanların kendi dinlerini savunma refleksi geliştirdiklerini ve bunu da engizisyon düşüncesi temelinde gerçekleştirdiklerini söylemek mümkündür. Bu çerçevede, XIII. yüzyıldan itibaren Avrupa’da kurulmaya başlanan Engizisyon Mahkemeleri, dinî olduğu kadar siyasî muhaliflerin de bir şekilde yok edilmesini hedefleyen kurumlar olarak öne çıkacaktır. Bu hedef uğruna engizisyonlarda, dinine ya da uyruğuna bakılmaksızın pek çok insanın katline karar verilecek ve bu kararlar ivedilikle uygulanacaktır
91.00 ₺ -
Endülüs Tarihi
Endülüs, Müslümanların Avrupa ile temas noktasını oluşturmaktadır. Müslümanlar Endülüs'ü, geçtiği boğaza adını veren Tarık b. Ziyad gibi tarihte ün salan komutanların liderliğinde fethetmişlerdir. Müslümanların yaptıkları fetihler, savaşlar zincirinden ibaret olmamıştır. Müslümanlar Endülüs'te fethettikleri yerleri her bakımdan bayındır ve yaşanılır mekânlar haline getirmişlerdir. Yaptıkları saraylar, yollar, köprüler ve diğer mimarî eserlerle oralara mühürlerini vurmuşlardır. Elinizdeki kitapta Endülüs'ün Müslümanların hâkimiyetine girmesinden Gırnata'nın düşüşüyle birlikte Müslümanların hâkimiyetine son verildiği uzun bir süreç tarihiyle, coğrafyasıyla ve yaşanan olaylarıyla ele alınmıştır. Yazar bu konuda Aparça ve Batı dillerinde yazılmış çok sayıda kaynaktan istifade etmiştir. Bu çalışma Endülüs tarihinin başlangıcından Gırnata'nın düşüşüne kadar tek ve müstakil bir kitapta ele alması açısından özgün bir çalışmadır.
315.00 ₺ -
Doğunun Ortak Mirası
Çalışmamızda bulunan 21 adet makalemiz, içerikleri her ne kadar çok çeşitli görünseler de aslında birbirlerinin edebî ve kültürel hayatlarından oldukça esinlenmiş olan Anadolu ve İran coğrafyalarının bize sunduğu kültürel zenginliklerini konu alır. Eserimizde yer alan makalelerimiz yukarıda da belirttiğimiz gibi, gerçekte bu coğrafyaların birbirlerine nasıl tesir ettiklerinin birer kanıtıdır. Örneğin, Farsçanın Türk kültüründeki yeri, Selçuklu araştırmalarında Farsçanın önemi veya ünlü İranlı şair Firdevsi’nin başyapıtı sayılan Şehnâme’nin Türk edebiyatı üzerindeki etkileri gibi konular makalelerimizin içeriklerini oluşturmaktadırlar. Ayrıca, "İslâmiyet’ten Önceki İran Medeniyeti”, “İslâmiyet’ten Önceki İran Şiiri”, “Câmiü’t-Tevârih’e Göre Oğuzlar”, “Nevruz” “Şehriyar Hakkında Türkiye’de Yapılan Bilimsel Çalışmalar”, “Ahmet Yesevî ve Yesevîlik”, “İlk Ahiler Hakkında” gibi makalelerimiz de yine bu coğrafyaların ortak paydası niteliğindedir. Makalelerimizin yedisinde ise Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı ve düşünceleri, yaşadığı dönemde Nişabur’un kültürel ve siyasî yapısı, şiir anlayışı, sadece yaşadığı yerde değil düşüncelerinin yayıldığı yerlerden birisi olan Arnavutluk’ta edebiyata olan etkisi veya Ahmet Yesevî ve Yunus Emre gibi büyük bir zincirin ilk üç halkasını meydana getiren bu üç velînin birbiriyle olan ilişkilerinden söz edilmiştir. Çalışmamızda yer alan diğer üç makalemiz ise büyük İslam düşünürü Mevlânâ hakkında olup, onun tasavvufî düşüncelerinin incelenmesini, Mevlânâ’nın bizzat kaleme almış olduğu mektuplarının üzerine yapılan tahlilleri ve yaşadığı döneme kadar Belh’in kültürel durumu konu etmektedir.
224.00 ₺ -
Besmelenin Sırrı
Abdülkerim Kuşeyrî’nin Letâifu'l İşârât adlı eseri tasavvufî tefsir çalışmalarının en önemli klasik örneklerinden biridir. Müellif bu eserinde, geniş ilmî birikimini kullanarak, her bir sûrenin başında yer alan “besmele” hakkında ilham ya da sezgi merkezli farklı farklı işârî yorumlarda bulunmuştur. Müellifin yapmış olduğu bu yorumlar hem söz konusu esere farklı bir içerik katmış hem de o güne kadar besmele hakkında yapılmış olan tefsirlere yeni ve derin izahlar kazandırmıştır. Tabii ki, bahsetmiş olduğumuz bu işârî yorumların önemi sadece müellifin yaşadığı dönemle sınırlı kalmayıp orijinalliğini koruyarak günümüze kadar da gelmiştir. Yayınevi olarak biz de besmelenin sırları hakkında yapılan bu irfanî ve derin açıklamaların hepsinin bir arada bulunmasının daha faydalı olacağını düşünerek elinizdeki çalışmayı hazırladık. Yorumlarda geçen bazı tasavvufî kavramların izahlarını da konunun daha iyi anlaşılabilmesi için dipnotlarda açıklamaya çalıştık.
112.00 ₺ -
Ali B Ebi Talib Divanı Seçmeler
Hazreti Ali (ra), bütünüyle beşeriyetin en seçkin kişiliklerinden biridir. İslam tarihinin en güzide şahsiyetlerindendir. O mümtaz şahsiyetin bütün Müslümanların gönüllerindeki müstesna yerini dünya var oldukça muhafaza edeceği kuşkusuzdur. Hazreti Ali, İslam tarihine mal olmuş bir kahramandır. İslam toplumunun büyük teveccüh gösterdiği bir bilgelik abidesidir. İlim şehrinin kapısıdır. Bir söz üstadıdır. Hayatın her alanında hayranlık uyandıran özelliklerine şairlik de eklenmiştir. Onun şiirleri bütün yönleriyle hayatın en sade ve en gerçekçi yorumlarıdır. Bunun tanığı ise ondan intikal etmiş olan divanıdır. Osmanlı sahasında Hazreti Ali’nin divanı üzerine yapılan en önemli çalışma, Müstakimzade’nin yaptığı çeviri ve şerhtir. Şemsettin Sami de günümüz insanı için çok daha faydalı olacağı kanaatiyle hikmet ve hakikat konulu şiirlere ağırlık vermek suretiyle Müstakimzade’nin yaptığı çeviri ve şerh çalışmasını esas alarak Hazreti Ali’nin divanından bir seçki yapma yoluna gitmiştir. Bu neşrin amacı da Şemsettin Sami’nin yaptığı çalışmayı günümüze taşıyarak o yüce şahsiyetin sahip olduğu ilmî derinliğin ve gerçek manada söze hakim olan şairlik yönünün daha iyi bilinmesine katkıda bulunmaktır.
133.00 ₺ -
Ahadiyyet Risalesi
Ahadiyyet Risâlesi, “Nefsini bilen Rabbini bilir” hadîsini mutlak varlık ve tecellîleri açısından şerh eden bir eserdir. “Nefsi bilme” hadîsi çerçevesinde eser, vücûd-adem, tecellî-zuhûr, ayniyet-gayriyet, tevhîd-şirk, tenzîh-teşbîh, fenâ-bekâ, ölmeden önce ölme gibi tasavvufun pek çok nazarî konusuna muhtasaran atıfta bulunur. Tasavvufî muhîtlerde okunmuş, şerh edilmiş, derin tesir ve izler bırakmıştır. Dolayısıyla eskilerin tâbiri ile “muhtasar ve müfîd” bir risâledir, kütüphanelerde pek çok yazmasına rastlanır. Dilimize farklı pek çok tercümeleri yapılmıştır. Ahadiyyet Risâlesi’nin elinizdeki bu yayını ise son dönem melâmîlerinin büyüklerinden Hüseyin Şemsi Ergüneş’e aittir. Hüseyin Şemsi Bey’in tercümeye esas aldığı metin, eserin gerek matbû Arapça yayınları gerekse Türkçedeki diğer tercümelerden bir takım özgün farklılıklara sahiptir.
28.00 ₺ -
Adab Risaleleri
İslâm'ın derûni boyutuyla ilgilenen tasavvufun, bütünüyle edebden ibaret olduğu söylenebilir. SCıfilere göre her vaktin, her hâlin, her makâmın ve hatta her uzvun bir edebi vardır. Edebe sarılan, yüce mertebelere doğru yükselirken, edebden uzaklaşan ilâhi ihsânlara nâil olamayacaktır. Çünkü bir süfinin de dediği gibi, "Kim edebten mahrumsa, bütün hayırlardan mahrum kalır" Elinizdeki kitapta Kübreviyye tarikatının piri sayılan Necmeddin Kübrâiya ait Farsça iki risâlenin tercümesi yer almaktadır. Bu risâlelerin ilki Addbü's-Selfiyye ismini taşımakta ve yedi bölümde süfTlerin uyması gereken edebleri anlatmaktadır. İlets-Sâtirrl-Vâhidil-Mâtid adındaki ikinci risâle ise on kısımdan müteşekkildir ve müridlerin terbiye sürecinde dikkat etmeleri elzem olan on esası ele almaktadır.
77.00 ₺ -
52 Sohbet Yolun Esasları
Eserin tam adı "Cilâü'l-hâtır fi'l-bâtın ve'z-zahir" şeklindedir.Hâtır kişinin, özellikle de sûfînin gönül ve kalp dünyasına ilâhî âlemden tecellî eden fikirler demektir. Bu durumda eserin adını dilimize "Bâtınî ve zâhiri konularda gönül dünyasına yansıyan fikirlerin cilâsı" şeklinde çevirmek mümkündür. Cilâü'l-hâtır, Seyyid Abdulkâdir Geylani'nin vaazlarını bir araya getiren ve bu güne kadar Türkçe'ye tercümesi yapılmamış müstakil bir derlemedir. Meclîslerden yâni sohbetlerden oluşmaktadır. Bu vaaz ve sohbetlerin tamamı tasavvufla ilgilidir. Yıllardan beri Pîr Abdulkadir Geylânî'nin eserlerini, ifadelerini okumakta, tercüme etmekte ve üzerinde çalışmaktayım. bu cümleden oalrak şunu söyleyebilirim: Hazretin gerçekten de insanı derinden etkileyen,çok tesirli,çok samîmî bir ûslubu var. Onun cümleleri insana müthiş keyif vermektedir. bu îtibarla onun bu güzel ve kıymetli eserini, târih boyunca,tasavvufu hayat damarlarından birisi hâline getirmiş, evliyâyı her zmana büyük bir saygı ile karşılamış "günül" sâhibi milletimiz ile tanıştırmanın şahsıma ayrı bir haz verdiğini belirtmek isterim. Yol büyüklerinin,dünyevî ve uhrevî saâdete götüren o kutlu insanların, Hak erlerinin sohbetine,yakınlığına her zaman olduğu gibi bugünde bütün insanlığın, en başta da Müslümanların ihtiyâcı olduğunu düşünüyorum ve bu duygularla okuyucu Gavs-ı A'zam'ın, günül ve kalp hastalıklarının ilacı olan o nefis sohbetleriyle baş başa bırakıyorum
154.00 ₺ -
Namaz ve Namazın Hikmetleri
Hakim et-Tirmizi bu değerli eserinde namazı bütün yönle-riyle yirmi bölümde ele almış ve namazın amaçlarını, diğer ibadetler içindeki yerini ve önemini Kur'ân ayetleriyle ve bazıları kudsi olmak üzere hadislerle destekleyerek açıklamıştır. et-Tirmizi, konunun kolayca anlaşılması, bütünüyle aydın-lanması ve bir karışıklık doğmaması için basit bazı örnekler getirip açıklama yapnnaktadır. Müellif, kitabında namazın peygamberler katındaki yerini ve önemini, kıyamet günündeki değerini, namaz hakkında söylenmiş sözlerin izahını, namaza dikkat etmenin ehemmiyetini de açıklamaktadır. Müellif ayrıca zikir, tesbih, Allah'a ibadetlerle yönelme, namaz-da duruş, abdest, namazın kullar indindeki ve diğer ibadetler arasın-da Allah katındaki konumu, namaz vakitleri, tahiyyât, selam gibi namaza bağlı konulara da vurgu yapmaktadır.
182.00 ₺ -
Yaşamın Dört Kritik Dönemi
Yaşamın Dört Kritik Dönemi Çocukluk- Gençlik- Yetişkinlik- Yaşlılık Ömür bize doğum günümüzde verilen bir hediyedir. Bu hayatta insanoğlunun kaderi; dört kritik dönemi yaşamaktadır: Çocukluk, Gençlik, Yetişkinlik, Yaşlılık. Her bir aşama, kendi benzersiz karmaşıklığını gereksinimlerini ve potansiyelini içerir. Hayat senin dört mevsimine benzer. Çocukluk ilkbahardır. Çiçekler tomurcuklanır çeşit çeşit. Gençlik yazdır. Zakkumlar açar renk renk. Yetişkinlik sonbahardır. Dallardan olgunlaşmış ayvalar sarkar sarı sarı. Yaşlılık kıştır. Toprağı kar kucaklar bembeyaz.
84.00 ₺ -
Vermeyince Mabud
Bu hikâyeler şimdiye kadar yazılmış olanlardan birçok yönden farklıdır: İçlerinde gerçek hayata ışık tutan ve bir bakıma şarkın binlerce yıllık tecrübesini ortaya koyan hikâyeler bulunmaktadır. Yine tarihte hayatın içinde yaşanmış ve bundan sonra da benzerleri yaşanacak olan ibret levhaları gözler önüne serilmiştir. Yine bizzat yazarımızın içinde bulunduğu ve kısmen de kahramanı olduğu hatıralar da bu çalışmada yer almaktadır… Burada anlatılanların bir kısmı da belgesi gösterilemeyen gerçek bir tarihi ifade etmektedir. Hem tatlı bir akıcılıkla hayatı anlatan manzaraları âdeta seyretmek ve hem de tarihe ve toplum hayatına nüfuz etmede bu nüktelerin birer kılavuz rolü oynayacağına inanıyoruz. Yazarımız buradaki birçok hikâye cemiyet hayatının herkesçe fazla bilinmeyen noktalarına da dokunmaktadır. Bunları okurken bazen öteki âlemlere ve bazen de mahallemize evimize birer ziyarette bulunacağız.
108.00 ₺ -
Uzlet
İnsanlar, uzlet ya da insanlardan ayrılarak tek başına yaşama konusunda farklı farklı görüşler sergilemişlerdir. Kimi uzleti savunurken, kimi insanlarla bir arada olmayı savunmuşlardır. Kimi yalnız yaşamanın faziletinden söz ederlerken, kimileri de toplum ile bir arada bulunmanın değerlerinden ve üstünlüklerinden söz etmişlerdir. Ancak her iki hususun da hem iyi, hem de yanlış tarafları bulunmaktadır. Ancak abidlerin ve zahidlerin çoğu, hep uzlet tarafını, yalnızlığı tercih etmişlerdir. Bunlar halkla bir arada olmaktan ziyade tek olarak yaşama yolunu üstün görmüşlerdir.
57.00 ₺ -
Uçurumun Çağrısı
Orhan, yatağında dönüp durdu, yanıp durdu… Sonunda huzursuz bir uykuya daldı… Bu kez düşlerindeydi Suzan ve düşlerine de hükmedemiyordu artık. Suzan, düşte bile o düş güzelliğiyle karşısındaydı Orhan’ın. Sarı saçlarını bir yele gibi savurup, çağla yeşili gözlerinin içi gülerek; ‘’Sarı çiçeği ben kopardım Orhan!.. Senin için kopardım sarıçiçeği…’’ diyordu, sarıçiçeği Orhan’a uzatırken… Orhan, Suzan Hanım’ın elindeki sarıçiçeğe uzanıyor; birer keklik gagası gibi kan kırmızılığındaki sivri tırnakları arasında beliren sarıçiçeğe tam dokunacağı sırada, sarıçiçek sarı bir akrep olup parmağından sokuyordu… Acısını ta ciğerlerinde duyan Orhan, bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Bağırsa, Suzan Hanım’a karşı ayıp olurdu… Birden, Suzan Hanım’ın yüzündeki o füsun ve o eşsiz güzellik bir anda kayboluyordu… Suzan Hanım’ın o lepiska saçları, kirpi dikenleri gibi dikeliyor, çağla yeşili gözleri temreni kanlı birer mızrak gibi uzanıyor, kanlı ağzından alevler saçarak; uçurumun boşluğunda yankılanan vahşi bir kahkahayla Orhan’a saldırıyordu.
78.00 ₺ -
Teşvik Eden ve Sakındıran Hadisler
“et-Terğib ve’t-Terhib”, günümüzde, birçok Müslüman’ın evinde bulunması ve çeşitli yerlerde ders kitabı olarak okutulması sebebiyle Müslümanların nezdinde hakkıyla yerini bulmuş olan bir eserdir. Ülkemizde çok ciddi bir bilgilenme açığı olduğu, insanımızın en temel konularda bile İslâmî bilgilerden yoksun olduğu gerçeğinden hareketle insanımızı doğrudan doğruya Kur’an ve hadislerle muhatap kılmak, bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle “et-Terğib ve’t-Terhib”, ayet ve hadislerle İslâmî bir hayat ölçütü ve yaygın bir ümmet eğitimini hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır. Bu eserde; ihlas, ilim, namaz, alım satım, edep, zühd, cennet ve cehennem gibi konularda dinin yapılmasını ve yapılmamasını istediği şeylere dair hadisler derlenmiştir. Bu eserdeki hadisler genellikle Kütüb-i Sitte, İmam Malik’in “el- Muvatta”ı, İbn Hibban ile İbn Huzeyme’nin “es-Sahih”leri, Ahmed b. Hanbel ile Ebu Ya’la el-Mevsıli’nin “el-Müsned”leri, yine Bezzar’ın “el- Müsned”i, Taberani’nin üç “Mu’cem”i, Hâkim en-Nisaburi’nin “el- Müstedrek”i, İbn Ebi’d-Dünya’nın kitapları, Beyhaki’nin “Şu’abu’l İman” ile “Kitabu’z-Zühd”ü ve Ebu’l-Kasım el-Isbahani’nin “et-Terğib ve’t-Terhib” gibi hadis kaynaklarından seçilerek konularına göre giriş bölümü ve yirmi dört bölüm halinde sıralanmasıyla meydana gelmiştir.
234.00 ₺ -
Tehlikeli Tuzaklar
Kim dünyanın sonunu düşünürse ondan sakınır. Kim yolun uzun olduğunu idrak ederse o yolculuk için hazırlık yapar. Bunları bilip de unutan kişinin hali ne tuhaftır! Bunun zararını görüp de üzerini örten ne ilginçtir! “Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah’tır.” (Ahzab, 37) Sadece zannettiğin hususta nefsin sana galip gelirken, sen emin olduğun konuda nefsine galip gelemedin. En ilginç şey de; mutluluğun seni aldatan şeylerde, hataların seni eğlendiren şeylerde gizlenmiş olmasıdır. Sağlığınla aldandın, hastalığını unuttun. Afiyette olmana sevinmen, yaklaşan acıdan seni gafil kıldı...
15.00 ₺ -
Tecvid Uygulamalı Kuran Okumayı Öğrenme Rehberi
Tecvid, harflerin mahrec ve sıfatlarına uymak suretiyle, Kur'an-ı Kerim'i hatasız okumayı öğreten ilimdir. Müzzemmil suresinin 4. ayetinde "Kur'an'ı tertil ile (açık açık, tane tane) oku." buyrulurken tertil kelimesi, tecvid ve vakfı bilmek şeklinde yorumlanmıştır. Kur'an-ı Kerim okuma arzusu içinde olan bazı kişilerin Kur'an öğrenmeyi zor zannederek okumaya yaklaşmadığı bilinmekte, bu yüzden de Kur'an okumaktan mahrum olduklarına zaman zaman rastlanmaktadır. İşte bu endişeyi ortadan kaldırmak için, küçük-büyük isteyen herkesin kolayca Kur'an okumasını sağlamak, hatta Kur'an okumasını bilen bazı kişilerin daha düzgün okumalarına yardımcı olmak amacıyla bu çalışmayı yapmayı lüzum gördük. Farklı bir metod kullandığımız bu çalışmamızla bu sahada yapılan çalışmalara küçük bir ilave, Kur'an okumak isteyenlere de birazcık katkımız olsun istedik. Kur'an-ı Kerim'in kısa zamanda kolay ve doğru okunmasını hedeflediğimiz bu eserde hem okuma kaideleri hem de tecvid kuralları yer almaktadır.
75.00 ₺ -