-
Osmanlı Türkçesi Ve Tarihi Derinliği
Türk Dilinin en son, en mühim ve mükemmel eseri hiç şüphesiz bütün bir insanlığa mâl olmuş olan Osmanlı Türkçesi’dir. Nitekim bu şive sadece Türkler için değil, bütün bir Osmanlı coğrafyası ve Müslüman milletler için de vazgeçilmez bir hazinedir. Zira o sadece bir milletin değil, bir medeniyetin vazgeçilmezidir. Bu irfan hazînesi ve hayat damarı bugün ve bu haliyle artık bize kendisini feth etmeyi âdetâ dayatmaktadır. Mâlumdur ki, harf ve dolayısıyla kültür değişikliği bir din ve medeniyet değiştirmek gibi haklı ve mecburi bir sebebe dayanabilir. Ancak son iki-üç asırdır özellikle bizim coğrafyamızda bu hususlardaki garip değişiklikler ne yazık ki gücün kaybedildiği bir hengâma denk gelmiştir. Her ne kadar Batı, Rusya ve Çin birbirine uzak coğrafyalar gibi görünseler de, özellikle tesir sahalarına giren Türkler ve onlara bağlı diğer unsurlar üzerinde müşterek bir proje yürüttükleri bir gerçekliktir. Neticede koca bir milletin ve medeniyetin çocukları birbirlerini ve hayat kaynakları olan kültür varlıklarını anlamaz kavimler haline getirilmiştir. Bugün bizde mâziye sahip çıkma isteği, milletin köklerine olan bağlılığı ve ona olan şiddetli ihtiyacından ileri gelmektedir. Bu yolda yapılan çalışmaların gelecek hakkında ümit verici bir nüve teşkil etmesi artık bizim için zarurîdir. Yazık ki zaman içinde gelişmiş olan hadiseler bizi kendi kültürümüzün dilencisi durumuna düşürmüş ve Osmanlı Türkçesi bizim için bir yabancı dil halini almıştır. Halbuki Batılılar Roma eserlerine dönerek Rönesans’ı nasıl başardı iseler, biz de Osmanlı Türçesi’ne giderek mâziden benzer bir kuvveti almaya mecburuz. Bu yolda hem de gerçek bir planlama ve gayretle bütün dünyadaki arşiv ve kütüphanelere, müzelelere, hatta harabelere girmek ve onları anlamak zorundayız. Bu çalışmayı yapmakdaki gaye; dil ve kültür meselelerini derin bir tarih içinde ve geniş bir coğrafyada ele alarak, evvelâ tedâvi için hasbelkader bir teşhis ve hedef koymaktır. Bu mesele artık çok eskiden beri gelen ve bugün mutlaka halledilmesi gereken bir varoluş davasının mutlak bir parçasıdır. Bu çalışma işin başıdır, eldeki hazinelerin anahtarlarını ortaya koyma hususundaki gayretlerimiz devam edecektir.
174.00 ₺ -
Resimli Namaz Hocası
Namaz kılmayı öğrenmek isteyenler için içerisinde: Abdest, Gusül, Namaz ve Temel ilmihal bilgileri vardır.
17.50 ₺ -
Karşılaştırmalı Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Mecelle Tadilleri ve Gerekçeleriyle Birlikte
Osmanlı Devleti'nin Medeni Kanunu demek olan Mecelle'nin hukuk tarihimiz ve İslam Hukuku açısından ne kadar ehemmiyetli olduğunu tekrar etmeye ihtiyaç yoktur. İster Türkiye'de, ister İslam aleminde ve isterse Batı'da ve Amerika'da, Osmanlı Devleti, İslam Hukuku ve İslam Hukukunun tedvini hakkında araştırmalar yapan herkes, mutlaka bu kıymetli hukuki düzenlemeye müracaat etme ihtiyacı bulunmaktadır. Mecelle-i Ahkam-ı Adliye, Osmanlı döneminde defalarca basılmıştır; hatta Fransızca ve Arapça baskıları da yapılmıştır. Latin harfleriyle olan en meşhur baskısı ise, merhum Ali Himmet Berki'ye aittir. Mecelle'nin hazırlanışı, ta'dilleri ve ilave maddeler konusunda Türkçe neşredilen en önemli çalışmalar, Prof. Dr. Osman Öztürk ve Prof. Dr. Osman Kaşıkçı'nın doktora tezleridir. Son çalışma Osmanlı Araştırmaları Vakfı tarafından basılmıştır. Biz Mecelle'nin tamamını, ta'dilleir ve esbab-ı mucibe layihaları ile yaklaşık 4500 sayfayı bulan İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı isimli üç ciltlik kitabımızda neşretmiş bulunuyoruz. Ancak bu çalışmalar araştırmacıları ve okuyucuları bir noktada tatmin etmemiştir. Berki'ye ait eser mukayeseden ve de Mecelle ta'dilleri ile esbab-ı mucibe layihalarından mahrumdur; Öztürk ve Kaşıkçı'ya ait eserler ise, Mecelle'nin metnini ihtiva etmemektedir. Bizim üç ciltlik eserimiz ise çok geniş olduğundan el kitabı olmaya uygun değildir. Bu sebeple Karşılaştırmalı Mecelle-i Ahkam-ı Adliye adı altında ve tek cilt halinde yeniden neşretme ihtiyacını hissettik ve gelen talepleri karşılamaya çalıştık. Bu eseri bazı özellikleri şunlardır: l) Mecelle'nin bütün maddelerinin tamamını, eski de olsa Türk Medeni Kanunu ve Kadri Paşa'nın Ahval-i Şahsiye ve Mürşid'ül-Hayran'ı gibi hukuki düzenlemelerle mukayese ederek kitaba aldık. 2) Mecelle Ta'dil Komisyonlarının elinden geçen bütün tadilleri kitaba ekledik. 3) Mecelle'nin mevcut olduğu kadarıyla ayrı ayrı kitaplarına ait esbab-ı mucibe layihalarını kitaba aldık. 4) En önemlisi de, genç araştırmacılara kolaylık olsun diye Mecelle'nin Osmanlıca metnini de kitaba ek olarak koyduk. Ümit ederiz ki, İslam Hukuku ve Türk Hukuk Tarihi çalışmalarına katkıda bulunur.
600.00 ₺ -
İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı 3 Cilt Takım
I. CİLT: Kamu Hukûku- I II. CİLT: İSLAM ÖZEL HUKUKU-I (Şahsın Hukuku-Aile Hukuku) III. CİLT: İSLAM ÖZEL HUKUKU-II Üç büyük ciltte tamamlanarak okuyucuya sunulan "İSLÂM VE OSMANLI HUKÛKU KÜLLİYÂTI" müftüler ve vâizler için bir fetvâ ve fıkıh el kitabı; hukuk tarihi öğrencileri ve araştırmacıları için tam bir başvuru eseri; İlahiyatçılar ve özellikle de İslâm Hukuku alanında merakı olanlar ve araştırma yapacaklar için olmazsa olmaz bir temel kaynak ve nihayet hukuk alanında çalışan hâkimler ve yasama organları üyeleri için ise tam bir mukayeseli hukuk külliyâtı olma özelliğini taşımaktadır. İslam Ve Osmanlı Hukuku Külliyâtı'nın Kamu Hukûku- I adını taşıyan birinci cildinde konular, 1147 sayfa ve altı kitap başlığı altında okuyucuya takdim edilmektedir. Birinci Kitap: Hukûkun Genel Prensipleri. İkinci Kitap: İslâm Anayasa ve İdâre Hukûku. Üçüncü Kitap: İslâm Ceza Hukûku. Dördüncü Kitap: Malî Hukuk. Beşinci Kitap: İslâm Usûl (Yargılama) Hukûku. Altıncı Kitap da ise İslâm Devletler Umûmî Hukûku incelenmektedir. Külliyâtın İSLAM ÖZEL HUKUKU-I (Şahsın Hukuku-Aile Hukuku) adını taşıyan ikinci cildi 1840 sayfadır. Eser iki kitap ve her kitap iki kısıma ayrılmıştır. BİRİNCİ KİTAP da İSLAM ŞAHIS HUKUKU İki kısma ayrılarak, BİRİNCİ KISIMDA İSLAM ŞAHSIN HUKUKUNUN NAZARİI ESASLARI incelenmiştir. İKİNCİ KİTAP DA iki kısma ayrılmış BİRİNCİ KISIMDA da İSLÂM AİLE HUKUKUNUN NAZARİ ESASLARI incelenmiştir. İKİNCİ KISIM da ise İSLÂM AİLE HUKUKU İLE İSLÂM AİLE HUKUKU İLE ALAKALI HUKUKÎ METİNLER ve İslam aile hukuku ile alakalı kânûnlaştırma faaliyetlerine ve özetlenmiş şu metinlere yer verilmiştir: 1865 Tarihli Kadri Paşa'nın El-Ahkâm Eş-Şer'iyye Fî'l-Ahvâli'ş- Şahsiye (Md. 1-584) 1905 Tarihli Mehmed Bahâ'eddin Efendi'nin Necâh Fi Ahkâmi'n-Nikâh Adlı Ahkâm-ı Şahsiyesi 1915 Tarihli Ali Haydar Efendi'nin Kitâbü'n-Nafakât El-Cüz'ü'l-Evvel Mine'l- Ahkâmi'ş-Şeri'yyeh Fi'l-Ahvâli'ş-Şahsiye adlandırdığı ve kendisinin müstakil olarak hazırladığı kanun taslağı. 1916 Tarihli Fetvâhâne-i Âlî'nin hazırladığı Kitâbu't-Nikâh 1916 Tarihli Fetvâhâne-i Âlî'nin hazırladığı Kitâbu't-Talâk. 1917 tarihli Hukuk-ı Aile Kararnâmesi (Münâkehât Ve Müfârakât). 1923 Tarihli Ahkâm-ı Şahsiye Komisyonu Zabıtları ve son Osmanlı Aile Kânûnu layihası. 1923 Tarihli Nafaka Hakkında Kânûn Lâyihası. Külliyâtın İSLAM ÖZEL HUKUKU-II isimli üçüncü cildi ise iki ana kısma ayrılmış, BİRİNCİ KISIM da, İSLÂM MİRAS HUKÛKUNUN NAZARÎ ESASLARI, İKİNCİ KISIM da ise Miras Hukuku-Borçlar Hukuku-Eşya Hukuku-Ticâret Hukuku-Devletler Hususî Hukuku incelenmiştir. Ayrıca Külliyâtın 1206 sayfalık son cildinde 120 sayfayı bulan bir İslam ve Osmanlı Hukuku Kaynakçası ile ayrıntılı bir kavram fihristi de yer almaktadır.
4500.00 ₺ -
İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı 3. Cilt - Özel Hukuk 2
İslâm Ve Osmanlı Hukuku Külliyâtının üçüncü cildinde, İkinci ciltteki ÖZEL HUKUK'un konularına devam edilmektedir, ÜÇÜNCÜ KİTAP: MİRAS HUKUKU BİRİNCİ KISIM: İslâm Miras Hukûkunun Nazarî Esasları, İKİNCİ KISIM: İslâm Miras Hukûku Metinleri: 1. 1915 Tarihli Ali Haydar Efendi'nin Teshîlü'l-Ferâiz'i, 1867 Tarihli Arazi-İ Emiriye Ve Mevkûfenin Tevsî'-İ İntikâlâtina Dâ'ir Nizamnâme, 1913 Tarihli Emvâl-İ Gayr-I Menkule İntikâlât Kanun-I Muvakkati, 1865 Tarihli Kadri Paşa'nin El-Ahkâm Eş-Şer'iyye Fî'l-Ahvâli'ş-Şahsiyye (Md. 584-647) Adlı eseri, DÖRDÜNCÜ KİTAP: Borçlar Hukuku, BİRİNCİ KISIM: İslâm Borçlar Hukûkunun Nazarî Esasları, İKİNCİ KISIM: İslâm Borçlar Hukûku Metinleri: 1876 Tarihli Mecelle-I Ahkâm-I Adliye, 1872 Tarihli Ali Haydar'in El-Mecmû'atü'l-Cedîde Fi'l-Kütübi'l-Erba'A Adlı eseri, 1888 Tarihli Îcâr-I Akâr Nizâmnâmesi, 1880 Tarihli Kadri Paşa'nin Eşya Ve Borçlar Hukuku Kodu (Mürşid'ül Hayran Ilâ Ma'rifeti Ahvâl'il-Insan Fi'l-Mu'âmelât'iş-Şer'iyye Alâ Mezheb'il-Imâm'il-A'zam Ebî Hanîfe En-Nu'mân). 1. 1923 Tarihli Vâcibât Komisyonu Zabitlari Ve Tedvîn Ettikleri Maddeler, 1923 Tarihli Vâcibât Komisyonu Esbâb-I Mûcibe Lâyihasi Ve Tedvîn Ettikleri Maddeler. BEŞİNCİ KİTAP: Eşya Hukuku, BİRİNCİ KISIM: İslâm Eşya Hukûkunun Nazarî Esasları, İKİNCİ KISIM: İslâm Eşya Hukûku Metinleri: 1876 Tarihli Mecelle'nin Eşya Hukuku İle Alakali Hükümleri (Md. 701-761, 950-956,1008-1044, 1045-1328), 1858 Tarihli Arâzî Kânûnnâme-I Hümâyûnu, Kadri Paşa'nin Eşya Ve Borçlar Hukuku Kodu (Mürşid'ül -Hayran). ALTINCI KİTAP: Ticâret Hukuku,BİRİNCİ KISIM: İslâm Ticâret Hukûkunun Nazarî Esasları, İKİNCİ KISIM: İslâm Ticâret Hukûku Metinleri: 1876 Tarihli Mecelle'nin Ticâret Hukuku İle Alakali Maddeleri (1045-1059, 1329-1448), 1881 Tarihli Ali Haydar Efendi'ye Ait Bey'-İ Müvâza'a, Karz Akdi, Murabaha Ve Kismet-İ Guremâ'ya Ait Risalesi, 1914 Tarihli Evkâf Bankasi Kanunu YEDİNCİ KİTAP: İslam Devletler Hususi Hukuku, BİRİNCİ KISIM: İslam Devletler Hususi Hukûku Metinleri: 1868 Tarihli Tâbi'İyyet-İ Osmâniyye Kânûnu, 1330 Tarihli Memâlik-I Osmaniye'de Bulunan Ecânibin Hukuk Ve Vezâifi Hakkında Kanun-I Muvakkat Ayrıca Külliyâtın son cildinde 120 sayfayı bulan bir İSLAM VE OSMANLI HUKUKU KAYNAKÇASI ve ayrıntılı bir KAVRAM FIHRISTI okuyucunun istifadesine sunulmuştur.
1500.00 ₺ -
İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı 2. Cilt - Özel Hukuk 1
İslâm Ve Osmanlı Hukûku Külliyâtı'nın ÖZEL HUKUK başlıklı İkinci cildi iki kitaptan oluşmaktadır. BİRİNCİ KİTAP: İslâm Şahsın Hukuku, BİRİNCİ KISIM: İslâm Şahsın Hukukunun Nazari Esasları, İKİNCİ KISIM: İslâm Şahsın Hukuku Metinleri: 1855 Tarihli Vezâ'if Tevzî'ine ve İmâretlerin Sûret-i İdâresine Dâ'ir Nizâmnâme.1860 Tarihli Kadri Paşa'nın Ahvâl-i Şahsiye'sinin ilgili eserinin Maddeleri,
1500.00 ₺ -
İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı 1. Cilt Kamu Hukuku
Üç büyük ciltte tamamlanacak olan bu eser, müftüler ve vâizler için bir fetvâ ve fıkıh el kitabı; hukuk tarihi öğrencileri ve araştırmacıları için tam bir başvuru eseri; İlahiyatçılar ve özellikle de İslâm Hukuku alanında merakı olanlar ve araştırma yapacaklar için olmazsa olmaz bir temel kaynak ve nihayet hukuk alanında çalışan hâkimler ve yasama organları üyeleri için ise tam bir mukayeseli hukuk külliyâtı olma özelliğini taşımaktadır. Zira Mecelle ve onu takib eden dönemleri içinde telif edilmiş bütün kanunlaştırma hareketlerinin meyvelerini, resmi ve gayr-ı resmi olanlarıyla birlikte bu eserde bulmak mümkün olacaktır. Hukûk tarihçilerinin, ilahiyatçıların ve tarihçilerin yakından takip eylediği ve 12 ciltte tamamlanmasını umut ettiğimiz Osmanlı Kânûnnâmeleri ve Hukûkî Tahlilleri adlı eserimiz, bütün dünya kütübhânelerinde haklı yerini ihraz etmiş bulunmaktadır. Ancak herkesin ve bilhassa hukûka vâkıf tarihçilerin, hukukçuların ve ilahiyatçıların haklı olarak şu soruları sordukları bize sözlü ve yazılı olarak ulaşmaya devam etmektedir. Bu 760 küsûr Kânûnnameyi incelediğimizde bunların sadece ve sadece genel manada bir hukûk sisteminin % 20'sine tekabül ettiğini ve asıl % 80'lik kısmın ortada kaldığını görüyoruz. Bu muğlak sorunun cevabı ne olabilir? Bu soruya net bir cevap vermek gerekirse, bu 3.000 küsur sayfayı aşacak olan üç ciltlik eser, bu sorunun gerçek manada cevabı olacaktır.
1500.00 ₺ -
Arapça Türçe İngilizce Tıp Terimleri Sözlüğü
Ülkemizde tıp Arapçası alanında daha önce yayınlanmış birkaç çalışma bulunmakla birlikte henüz bu ihtiyacı tam olarak karşılamaya yetecek bir sözlük de bulunmamaktadır. Bu eksiklik Arapça bölümlerinde okyuyan öğrencilerin tıp alanıyla ilgili kendisini geliştirmek istediğinde kaynak sıkıntısı yaşamasına, Arapça bilmeyen sağlık çalışanlarının Arap hastalarla iletişim kurmada yaşadıkları güçlükle nedeniyle başvurabileceği herhangi bir kaynak bulamaması gibi çeşitli sorunlara ve zorluklara yol açmaktadır. Bu sorunların ve zorlukların giderilmesi için temel düzeyde Arapça bilenlere özellikle sağlık alanında çalışanlara faydalı olması amacıyla toplam 3.000'i aşan temel tıp terimlerinin üç dilde okuyucuya sunulmuştur. Yazar : Yrd.Doç.Dr. Osman Düzgün ve Hande Ayşe Yıldıran
70.00 ₺ -
İhyau Ulumid Din Çanta Boy 8 Cilt Takım
İmam-ı Gazâli, insanlık tarihinde nev’i şahsına münhasır büyük bir İslam mütefekkiridir. En mühim eseri de hiç şüphesiz ki İHYÂ-U ULÛMİ’D-DÎN’dir. Çünkü İslam tarihinde, ne şarkta ne de garpta bu mevzuda böyle bir eser yazılmamıştır. Gazâli hazretleri iki yönden yenilenmeye girişmiştir: a. Felsefeyi tenkid etmek, b. Kelam ilmini yeni bir tarzda arzetmek. Hazretin ikinci cephesini “İHYA” adlı eseri temsil etmektedir. Zira ‘İHYA’ müslümanların hayatını derinden etkileyen İslami kaynakların başında gelir. Alimler ve tedkikciler onu çokça övmektedir. Örneğin; hadis hafızı imam Zeyneddin Ebul-Fazl el-Irakî [806 Milad.] “İHYA” hakkında şunları söyler: “O İslâmî kitapların büyüklerindendir.” Gazâli’nin muâsırı ve İmamı Haremeyn’in talebesi Şeyh Abdul-Gafır El-Farisî: “İHYA, Gazâli’nin eşsiz eserlerindendir,” der. Şeyh Ebu-Muhammed el-Kâzerûnî: “Eğer bütün ilimler yok olsa, hepsi İHYA’dan çıkabilir.” der. İmam Nevevî hazretleri “İHYA” yı çok beğenir ve onu son derece takdir ederdi. Bu ve benzer sözlerin mübalağadan ibaret olduğunu farzetsek bile yine de bunlar en azından halkın bu kitabın tesirinde kaldığına delalet eder. Ayrıca alimlerin onu mütalaa ettiğinin delilidir.
1140.00 ₺ -
İslam Tarihi 2 Cilt Takım
Muhtasar İslâm Tarihi adı altında yazmış olduğum bu eser, İslâm dininin, ne suretle kurulduğunu, hangi prensiplere dayandığını ve ne gibi şartlar altında muhafaza edilmeye gayret sarfedildiğini içine almaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile ortaya konan İslâm dininin esaslarını anlamak, tefsir ilminin gerektirdiği esbab-ı nüzûl’ ü bilmek ve olayların izahında gereken hakikatleri hadis-i şeriflerle öğrenmek; nihayet, insanın günlük hayatına giren bazı dinî meselelerin menşeini bilmek için Peygamberimizin hayatını iyi bilmek icap etmektedir. Bunu öğrenmeye çalışırken de önce İslâm Peygamberinin yaşadığı devri bir bütün halinde, yani o devri hazırlayan sebepleri, cahiliyye devrinin özelliklerini, geleneklerini ve âdetlerini bilmek; Arapların yaşayışlarını, düşünüşlerini ve sosyal durumlarını incelemek; Arabistan yarımadasının coğrafî, tarihî ve beşerî vaziyetini tetkik etmek ve nihayet Arabistan ve civarındaki dinleri gözden geçirmek icap eder. Bu itibarla, elinizdeki bu eser, Arabistan’ın cahiliyye devrinden başlayarak bugünkü İslâm devletlerine kadar olan bütün İslâm ülkelerinin geçirmiş oldukları tarihî evrimi huzurunuza sunmaktadır.
360.00 ₺ -
Ayak Sesleri Arapça Roman
Bugüne kadar yazdığı 16 eserle İslam dünyasında 5 ödül almış olan Suriyeli başarılı edebiyatçı yazar Ebtisam Şakuş, bu romanda bizlere Suriye'de yaşanagelen zulüm ve tutuşan devrim ateşini anlatmakta, ardından bir halkın büyüğünden küçüğüne tarihte eşine az rastlanır surette yaşadığı bir trajediyi gözler önüne sermektedir. Bu kitap için roman kapaklarına klasik yazılan 'Gerçek bir hikayeden alıntıdır' yerine 'Günümüüzn modern (!) dünyasında yaşanan milyonlarca gerçek hikayeden sadece bir tanesi' sloganı tercih edilmiştir. Hem orjinal Arapçası hem de çeviri Türkçe olarak Arapça dili öğretimine gönül vermiş Cantaş Yayınları tarafından basıma sunulan eserde, temel hedef Arapça bilgisini bir ileri düzeye taşımayı hedeflediği gibi aynı zamnada kitap bnize Müslümanlık ve kardeşlik bilincimizi sorgulama ve komşumuz olan topraklarda yaşanan trajedij soykırıma empatiyle yaklaşma imkanı sunuyor. Çevirmenden not: Çeviri esnasından kelime kelime bire bir çeviri yaparak ana metindeki Arapça zevki seliminin romanın dilinde egemen olmasını bir nebze engellemeye çalıştık. Bu bağlamda bazı deyimler Türkçe'deki en yakın karşılığı ile değiştirilirken, bazı Arapça isimleri Türkçe'nin damak tadına uygun isimlere uyarladık.
77.70 ₺ -
Temel Dini Bilgiler Muhtasar
Allah Teâlâ’ya hamd, Resulüne ve Resulünün aile ve ashabına salat-u selam olsun Bir taraftan farklı meşguliyetlerle Müslümanı oyalayan, diğer taraftan dini bilgiden uzaklaşan bir toplumun bilgi karmaşasını çocuk ve gençlerimize sunan bir zamanda çocuklarımız İslami bilgilerden mahrum olarak yetişmektedir. Sosyal medya ağlarıyla karma karışık her türlü bilginin çocuklarımızın önüne serildiği bu çağda onlara dinlerinin İslam olduğunu bildirmekten öte, İslam dinini öğretmemiz gerekir. Maalesef günümüzde bu, her Müslümanın yapabildiği bir şey değildir. Kimi maişet, kimi istikbal, kimi de farklı nedenlerden ötürü yeterli derecede dini bilgi elde edememekte ve ailesine ve de çocuklarına bu bilgiyi verememektedir. “Tamamı elde edilmeyen şey, büsbütün terk edilmez” düsturundan hareketle asgari olarak “Temel Dini Bilgiler” adı altında hazırladığımız bu kitap, İslami ilimleri köklü bir şekilde elde edemeyenlere öncü bilgiler olarak mutlaka gerekli olan bilgileri esas alarak Müslüman erkek-kadın, genç-yaşlı, çocuk ve aile demeden dinimizin temel bilgileriyle içlerindeki dini samimiyeti arayanlar için hazırlanmış bir çalışmadır. Bu yüzden “Temel Dini Bilgiler”, İslami ilimlere başlamadan önce her Müslümanın bilmesi gereken bilgileri ihtiva etmektedir. Daha çok yaz eğitiminde kurs alan çocuklara hitap etmesi açısından önem arz eden bu tür eserler, İnanç, İbadet, Siyer ve Ahlak ilminden öncelikli olarak gereken bilgileri özet halinde kapsamaktadır. Velileri tarafından bir aile içerisinde her gün bir bölüm okunarak temel dini bilgileri elde etmek, her Müslüman ailenin vazifesi olmalıdır. Yaz kurslarının ve ailelerin bunu önemseyeceğini de dikkate alarak her bölüme ait önemli meseleleri kısaca özet halinde sunmaya çalıştık. Kıyamete kadar tek hakikat olan hak bilgilerin genç nesillerimize ulaştırılması için katkıda bulunabilmek bizleri bahtiyar eden ulvî bir olgudur. Allah Teâlâ, gereği gibi anlayıp amel etmeyi müyesser kılsın.
49.00 ₺ -
Derin Paradoks TAKIYYE
Bu çalışmada takıyye'nin Ehli Sünnet ve Şia'daki yerini, takıyye'nin Şia ekolleriyle beraber anılmasının sebebini, yine Şia rivayet kaynaklarına dayanarak takıyye rivayetlerinin meydana getirdiği rivayet sorununu ve bu sorunun yol açtığı ayrıştırıcı, ötekileştirici boyutlarını analiz ettik. بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على سيدنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين Müslüman tarihinde ortaya çıkmış İslam içi birçok fırka mevcuttur. Bunların kimisinin siyasi kimisinin de kelami felsefî yönü ağırlık basmaktadır. Siyasi söylemleri mezhebin iç dinamiğini oluşturan fırkaların başında ise Şia gelir. Tarihsel süreç içerisinde birçok Şia fırkası türemiş, bunların bir kısmı müntesiplerinin zamanla yok olması sebebiyle tarih sahnesinden çekilmiş bir kısmı ise aktif olarak varlığını sürdürmüştür. Şia fırkaları arasında bugün en yaygın olan fırka, İsna Aşeriyye el-İmamiyye diye bilinen On İki İmamcılar fırkasıdır. Türkiye’de daha çok Caferiler diye bilinirler. Bu çalışmada Şia’dan kasıt bu fırkadır. Bu fırka özüne siyasi talepler mündemiç bir fırka olmakla beraber tarihi süreç içerisinde kendine has inanç, ibadet, ahkam ve ahlakiyat sistemi de geliştirmiştir. Bu sistem bir yere kadar ana akım Ehli Sünnet mezhepleriyle uyuşmakta bir yerden sonra da ciddi farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmada takıyye’nin Ehli Sünnet ve Şia’daki yerini, takıyye’nin Şia ekolleriyle beraber anılmasının sebebini, yine Şia rivayet kaynaklarına dayanarak takıyye rivayetlerinin meydana getirdiği rivayet sorununu ve bu sorunun yol açtığı ayrıştırıcı, ötekileştirici boyutlarını analiz ettik. Şiâ Rivâyet Kültüründeki Derin Paradoks TAKIYYE Rıhle Kitap
11.90 ₺ -
İmam el Eşari
Görünen o ki, bu saldırılar Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in lideri Ebu’l-Hasen el-Eş’arî’yi hedef almış bulunuyor; İmam el-Eş’arî’nin, Allah Teala ve sıfatları hakkında bir takım bi'dat görüşleri savunduğu gibi uçuk iddialar ortaya atarak çeşitli dergilerde büyük İslam âlimlerini karalama kampanyaları yürütüyorlar... بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على سيدنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين Cehaletin kol gezdiği, İslam ülkelerinin birçoğunda bilginin ehil olmayan kişilerin kontrolüne verildiği günümüzde, bidat ehlinden bir takım kendini bilmezlerin Ehl-i Sünnet’e karşı yürüttüğü insafsız saldırılar İmam Ebu’l-Hasen el-Eş’ari’yi hedef almış durumdadır. Öyle ki, İmam el-Eş’ari’nin Allah Teala ve sıfatları hakkında bir takım bidat görüşleri savunduğu gibi uçuk iddialar ortaya atarak çeşitli dergilerde büyük İslam alimlerini karalama kampanyası yürütmektedirler. Elinizdeki eser, ümmet hassasiyeti taşıyan ve İslami ilimlerin şanlı dönemlerindeki gibi yeniden ihyasına gayret gösteren ilim taliplerine İmam el-Eş’ari gibi önder şahsiyetlerin örneklik teşkil etmesi için tarihin gerçek yüzünü ortaya koyma hassasiyetiyle kaleme alınmıştır. İmam el-Eş’arî – Abdülkadir el-Huseyn - Rıhle Kitap
30.80 ₺ -
Müslüman Bilincin İnşası 1
Bu kitabın ihtiva ettiği yazılar, karşı karşıya kaldığımız dinî, siyasî, içtimaî ve kültürel meselelere yukarıda bahsettiğimiz hassasiyetler çerçevesinde dokunmaya çalışmıştır. Konular değişkenleri sâbiteler zâviyesinden ama çoğu zaman bunları dillendirme-den kaleme alınmıştır. Takdim'den… بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على سيدنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين Dünyanın içinden geçtiği postmodern dönem, özüne hakim seküler dünya görüşü ile tüm coğrafyalarda kutsaldan oldukça arındırılmış bir hayat inşa etmektedir. Müslümanlar modern ve postmodern kıskacında olsa da günlük hayatlarında karşılaştıkları meselelere dair kendi değer sistemlerine uygun duruşlar geliştirmek ve buna göre analizler yapmak durumundadırlar. Çağın dünyevileştirici hayat tarzı karşısında teslim olmadan, içe kapanarak canlı hayattan ilişkilerini kesmeden ve tarihe bir özne olarak müdahale etmek üzere medeniyetlerini yeniden inşa etmek amacıyla hareket etmelidirler. Bunu da İslam’ı bünyesinde canlı yaşayan birey ve toplumu inşa ederek yapabilirler. Bu kitabın ihtiva ettiği yazılar, karşı karşıya kaldığımız dini, siyasi, içtimai ve kültürel meselelere yukarıda bahsettiğimiz hassasiyetler çerçevesinde dokunmaya çalışmıştır. Postmodern Çağda Müslüman Bilincin İnşası 1 - Serdar Demirel - Rıhle Kitap
24.50 ₺ -
Ömer Nesefi Akaidi Kelime Anlamlı Heyet
Akâid "akîde" kelimesinin çoğuludur. Akid ise sözlükte düğüm bağlamak, düğümlemek ve kesinlikle inanılan şey anlamlarına gelir. Buna göre, "İslâm akâidi" İslâm dininde kesinlikle inanılan hususlar mânâsına gelir ki bunlara "îmân esasları" da denir. Buna göre îmân esaslarını ihtiva eden ilme de "akâid ilmi" denir. Nitekim Seyyid Şerif Cürcânî de "Akâid"i tanımlarken "İslâm dininin amelî değil, itikadî hükümlerini ihtiva eden ve bunlardan bahseden bir ilim" olarak ifâde etmiştir (Ta'rîfât). Hangi devirde ve hangi metodla olursa olsun îmân esaslarından bahseden ilim akâid ilmidir. Bu tür kitaplara da akâid kitapları denir. Fakat hususi mânâda akâid îmân esaslarından kısa olarak bahseden bir ilim olmuştur. Akâid ilmi, Allah'ın varlığından, sıfatlarından, fiillerinden bahseden bir ilimdir. Her ne kadar nübüvvet ve ahiret ile ilgili konular da anlatılmakta ise de bunlar, ilâhî fiillere râcidir. Zira bütün itikadî meselelerin konusu Yüce Allâh'tır. Akaid ilminin gayesi, taklidden kurtulmak, tahkikî îmân derecesine ulaşmaktır." Ömer Nesefi Akaidi ve Tercümesi - Fatih Kalender - Hüsameddin Vanlıoğlu - Abdullah Hiçdönmez - Emin Ali Yüksel
52.50 ₺ -
-
Cuma Namazı ve Zuhri Ahir
Neden zuhr-i âhir namazı ile uğraşıyoruz? ‘Köylünün sürüsünün tamamı telef oldu, gitti; Bir kişi de kendine ait olan alaca danayı arıyor!’ Bizim yaptığımız da öyle mi, O kadar mı basit? Asla hayır! Dini tamir davasındaki din tahripçileri işe, dini meseleleri ve onların gerçekte yetkili olan sahiplerini yani müctehid imamlarımızı, fakıhlerimizi, müfessirlerimizi, akaid âlimlerimizi, muhaddislerimizi ve Şeriat dairesindeki tasavvuf ve tarikat büyüklerini sırasıyla ve belli bir tertiple tartışma mevzuu yaparak başladılar. Böylece önce edepler, sonra sünnetler, sonra vacipler, daha sonra da farzlar ve nihayet iman dövülmeye ve dinamitlenmeye başlandı. Hatta daha da önce evvela, müctehidler ve her sahadaki din âlimleri, sonra Sahabe radıyallahu anhum, sonra Efendimiz sallâllâhü aleyhi ve sellem ve nihâyet Allah Teâlâ hedef tahtası yapıldı. Bir mevzi düşünce sıra sonrakine geldi. İşte birileri de buna benzer bir şekilde tâlî gibi görünen böylesi meseleler üzerinden merkeze ulaşmanın, işi imana getirmenin yollarını arama, Müslümanlarda uyandırdıkları vesveselerle eskiye itimadı yok ederek küllî bir şekkin ve sarsılmanın önünü açma çabasındadır. İmana nispetle tâlî olan meseleler, Resmi İslam anlayışını aslında Müslüman olan memleketin vatandaşlarına inandırma vazifesiyle muvazzaf kılınan birilerince temel mesele olan imanın çökertilmesine birer sıçrama taşı yapılıyorsa, onların ıslahı, tamiri ve tahkimi de çok büyük bir ehemmiyet arz eder. Aslî meselenin tahribine yol ve menfez yapılan tâlî mesele, sanki onun vazgeçilmez bir parçası halini alır; onu deşifre etmek, imanı muhafaza etmenin vesilesi haline gelir. Cuma Namazı ve Zührü Ahir - Siraç Yayınevi - Sirac Yayınevi - Siraç Kitapevi - İsmailağa İlmi Heyeti - İsmailağa Telif Heyeti
100.00 ₺ -
İman ve Küfür
Bazı zümrelerce kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılsa da iman, tabi olarak küfrün reddini ihtiva eder. O yüzden de "Küfürden teberri etmek" -yani kalben küfrü reddeden kimsenin, ihtiyaç olduğunda bunu lisanen beyan etmesi- iman edebilmek için bir zarurettir. Neşrini yaptığımız el-Fevâidü'l-Mühimme fî Beyâni İştirâti't-Teberri fî İslâmi Ehli'z-Zimme isimli bu eser günümüzde ihmal edilen bu çok mühim mevzuun tedkikini yaptığı için büyük bir ehemmiyeti haizdir. Ancak bu risalenin asıl ehemmiyetii asrımızın bir büyük fitnesini deşifre etmesindedir; 'Cennete girmek için Müslüman olmaya gerek yoktur' herzesinin zimnen kabul ettiği 'küfre rıza'. Bu risale sayesinde; öncesinde ehli küfre tebliğ ve davet muhtevası ile takdim edilen, zamanla kasıtlarının aslında ehli küfre kendilerine eşit olarak gördükleri ikili görüşme faaliyetleri olarak yorumladıkları anlaşılan, sayesinde her dinin kurtuluşa ereceği şekilde bir herzenin müdafaasının yapılabildiği, hatta 'Hristiyan olun! Boşu boşuna namaz külfetine girmeyin' telkinlerini yapan insan görünümlü mikropları üreten habis bir ur haline gelen 'diyalog' kavramının bu haliyle asrın fitnesi haline gelen 'küfre rıza'nın bir türü haline geldiği anlaşılacaktır. İfrat - Tefrit Arasında İman ve Küfür - Müslüman Olabilmek İçin Küfürden Beri Olduğunu Açıklama Şartı - Siraç Yayınevi
110.00 ₺ -
Aşk 5 Vakittir
Gelirken sen getirmediğin, giderken de gitmelerine mani olamadığın hiçbir şeye benim diyemezsin. Benim diyemediğin şeyden hak talep edemezsin. Hak talep edemediğin şeyden şikâyet edemezsin. Ama aldandın bir kere. Damarlarına kadar işlemiş haram sevdaya mukabil, sana şah damarından daha yakın olduğunu söyleyen bir Rabbin vardı. Duymadın! Kimse bilmez diye derinlere gömdüğün dertlerine mukabil, yarattığı kalbin atomlarına kadar işiten Rabbin vardı. Anlamadın! Onların batıp giden sevgilileri çiçek alırken, bizim Sevdiğimiz (c.c.) tüm çiçekleri yarattı. Görmedin! Şimdi hüzünlü yüreğine şöyle söyle dostum: Geçmez sandığın ne varsa geçiyor. İçin geçiyor önce. Sonra anıların gözlerinin önünden geçiyor. Geçmez sandığın kabuk tutan yaraların da geçiyor. Ben de gidiyorum artık, gözümün önünden kabrim geçiyor. Kestiğim elimi ispat olsun diye gözlerimin önünde tamir eden Allah’ım! Kırık gönlümü başka cerrahlara götürdüğüm her gün için affet! Tırtıl öldüm demiş, Allah kelebek yaratmış... Aşk 5 Vakittir, 9786051830858, Mehmet Yıldız, Nesil Yayınları, aşk beş vakittir
22.50 ₺ -
Faziletleriyle Nafile Oruçlar
Ebû Hüreyre (Radıyallâhü Anh)den rivâyetle Resûlullâh (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyurduki: “Kıyamet günü bir münadî: -“Her amel edene amelinin karşılığı fazlasıyla verilecektir. Ancak Kur’ân ve oruç ehli olanlara ecirleri, hesapsız olarak verilecektir” diye nida edecektir.” (Beyheki, Şu'abül-İman, 5/418)
21.00 ₺ -
Faziletleriyle Nafile Sadakalar
Ebû Hüreyre (Radıyallahü Anh)den rivâyetle Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Eğer sadaka yerine ulaşıncaya kadar yüz kişinin elinden geçse, hepsine ilk verenin sevabı kadar sevap yazılır. Onun sevabından da hiç birşey eksilmez." (Süyûti, Camiussağir, 5/332 No:7492) Mustafa İsmail Fındıklı - Faziletleriyle Nafile Sadakalar - KitapKalbi Yayıncılık
21.00 ₺ -
Delailül Hayrat ve Tercümesi
Elinizdeki bu eser, bir çok müslümanın vird (günlük zikir ödevi) yaptığı meşhur bir eserdir. Biz de Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şanına hürmeten, sevap ve Resulün şefaatını umarak tercüme ettik, biraz daha kolay okunmasına gayret ettik. Sünnetlerin terk edildiği, zikrin ve salavatın unutulduğu şu ahir zamanda, sünnetin ihyasında ve salavatın çoğaltılmasında bizim de bir nebze katkımız olmasını umarak eserimizi sizlere takdim ediyoruz. Ya Rabbi! Bu eserimizi tüm kardeşlerimiz, aile fertlerimiz, anne baba ve üzerimizde maddi manevi hakkı olan tüm geçmişlerimizin, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şefaatine nail olmasına vesile eyle, rızana vasıl eyle, meşayıhımızla ve sevenlerimizle birlikte cemaline kavuştur. Ali Kara Hocaefendi
175.00 ₺ -
Dinde Deformistler 2
Değerli okuyucu! Din âlimi görüntüsündeki bazı kimseler, eskiden beri bilinen ve yaşanan İslamın yanlış olduğunu, bu yanlışlığı da kendilerinin düzelteceğini söylüyorlar. Peygamberimiz’in ümmetini, hiç bir ayırım yapmaksızın toptan yanlış inanca sahip olmakla suçlayarak, bu ümmetin “Eski sapık ve putperest topluluklar gibi olduğunu” söyleyebiliyorlar. Peygamberimiz’in, “Bir nur kaynağı olamayacağını” ve “Peygamberimiz’le diğer insanlar arasında fark olmadığını” söyleyebiliyorlar. Hâşâ, “Allah’ın, iki yüzlü bir Roma putu olduğunu” ve “Peygamberimiz’in normal bir ruh yapısına sahip olmadığını” söyleyen ve İslamın 5 şartından biri olan hac hakkında, “En mantıksız bir eylem” diyen bir sapığı, “İdeal müslüman” olarak gösteriyorlar. “Kur’an’ın, bütün insanların müslüman olmasını hedeflemediğini” ve “Allah’ın müşrikleri de affedebileceğini” söyleyebiliyorlar. Bunun gibi, İslama zıt daha nice tehlikeli sözler… Okudukça şoktan şoka gireceğiniz bu kitap, işte bu sözleri söyleyenleri tanıtmak için hazırlandı. Tehlikenin büyüklüğünü daha iyi anlayabilmek için, elinizdeki eserin başındaki “Bu kitap hakkında” başlıklı kısa yazıya da bir göz atmanızı önemle tavsiye ederiz… Ali EREN - Dinde Deformistler 2.Cilt
105.00 ₺ -
Dinde Deformistler 1
Değerli okuyucu! Din âlimi görüntüsündeki bazı kimseler, eskiden beri bilinen ve yaşanan İslamın yanlış olduğunu, bu yanlışlığı da kendilerinin düzelteceğini söylüyorlar. Peygamberimiz’in ümmetini, hiç bir ayırım yapmaksızın toptan yanlış inanca sahip olmakla suçlayarak, bu ümmetin “Eski sapık ve putperest topluluklar gibi olduğunu” söyleyebiliyorlar. Peygamberimiz’in, “Bir nur kaynağı olamayacağını” ve “Peygamberimiz’le diğer insanlar arasında fark olmadığını” söyleyebiliyorlar. Hâşâ, “Allah’ın, iki yüzlü bir Roma putu olduğunu” ve “Peygamberimiz’in normal bir ruh yapısına sahip olmadığını” söyleyen ve İslamın 5 şartından biri olan hac hakkında, “En mantıksız bir eylem” diyen bir sapığı, “İdeal müslüman” olarak gösteriyorlar. “Kur’an’ın, bütün insanların müslüman olmasını hedeflemediğini” ve “Allah’ın müşrikleri de affedebileceğini” söyleyebiliyorlar. Bunun gibi, İslama zıt daha nice tehlikeli sözler… Okudukça şoktan şoka gireceğiniz bu kitap, işte bu sözleri söyleyenleri tanıtmak için hazırlandı. Tehlikenin büyüklüğünü daha iyi anlayabilmek için, elinizdeki eserin başındaki “Bu kitap hakkında” başlıklı kısa yazıya da bir göz atmanızı önemle tavsiye ederiz… Ali EREN - Dinde Deformistler 1.Cilt
105.00 ₺ -
Lalegül Dergisi Son Sayı
Lalegül Dergisi Son Sayı Sipariş ettiğiniz tarihteki mevcut olan son sayı gönderilmektedir. Resim Temsilidir.
98.00 ₺ -
Evradı Behaiyye Arapça Türkçe Çanta Boy Ciltli
Bu Evrâd-ı Şerifeyi, Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Şâh-ı Nakşibend hazretlerine Alem-i Manada peyder pey (kısım kısım) talim buyurmuşlardır. Ali Haydar Efendi (Kuddise Sırruhu) ve Mahmut Efendi Hazretleri'nin (Sellemehullahü Fiddareyn) kendi defterlerindeki ilaveler eklenerek en son okudukları şekilde hazırlanmıştır. Kim bu evradı hâlis bir niyet ile okursa bedeninden bütün hastalıklar Allâh’u Teâlâ’nın izni ile kalkar. Allah'ü Teala onu sihirden, hasetten, nazardan korur ve onun bütün sıkıntı ve üzüntülerini giderir. Ayrıca her ne murad (hayırlı bir istek) için okunursa Allâh’u Teâlâ’nın izni ile okuyanın duasının kabul olunacağı bildirilmiştir. Evrad-ı Bahaiyye Tercümesi Çanta Boy, Dua Kitabı, Şahı Nakşibend, Hamza Tatlı, Rahmi Tura, KitapKalbi Yayıncılık, 978-605-9815-39-0
105.00 ₺ -
İçki Uyuşturucu Ve Kumarın İki Cihanda Yol Açacağı Felaketler
İÇKİ UYUŞTURUCU KULLANANLARIN BAŞLARINA GELECEK BELALAR KİTABINI ALANA İÇKİ UYUŞTURUCU VE KUMARIN İKİ CİHANDA YOL AÇTIĞI FELAKETLER KİTABI HEDİYESİ OLARAK GÖNDERİLECEKTİR. İçki İçmekten Sakının, Zira On İki Kötü Hasletle Karşılaşırsınız: 1- İçki içen deli gibi olur, çocuklara maskara olur, akıllılar nezdinde kınanır. 2- İçki malı tüketir ve aklı giderir. 3- İçki içmek eş-dost ve sâir insanlar arasında düşmanlığı körükleyici olur. Nitekim Allâh-u Te‘âlâ: “Şeytan, şarap (gibi içkiler) ve kumar sebebiyle ancak aranıza düşmanlık ve kin yerleştirmek, bir de sizi zikirden ve namazdan alıkoymak ister” (Mâide Sûresi:91)buyurmuştur. 4- İçki içmek insanı zinaya sevkeder. Çünkü içki içen farkında olmadan karısını boşar (sonra ilişkileri zina olmuş olur). 5- İçki bütün şerlerin anahtarıdır. Çünkü içki içene bütün günahları işlemek kolay gelir. 6- Yanındaki hafazayı (yazıcı melekleri) fısk meclisine sokarak ve kötü kokuları onlara koklatarak eziyet etmiş olur ve bu sebeple beddualarını hak eder. 7- Kendisine seksen sopa vurulmasını vacip etmiş olur ki bu sopa dünyada vurulmazsa muhakkak âhirette eş-dost huzurunda ateşten kamçılarla kendisine vurulacak sonra da cehenneme yollanacaktır. 8- Gök kapısını kendisine kapatmış olur, zira bu durumda kırk gün boyunca iyi amelleri, duası ve namazları kabul edilmez. 7- İçki içenlerin îmânı tehlikededir, zira içki sebebiyle ölüm ânında kendisinden îmânın alınmasından korkulur. Nitekim içkicilerin yüzlerinin kıbleden döndürüldüğü ve kabir azabı gördükleri müşâhede edilmiştir. 8-İçki içen, canını kıyâmet gününde cehennem ateşine, irinler içmeye ve lanete arzetmiş olur.
77.00 ₺