-
-
Günahın Üç Rengi Madalyonun Öteki Yüzü
Genç ve yakışıklı bir gencin mazoşizmin acısıyla renklenmiş dünyası... Bu acıdan alınan haz, ölüme yaklaştıkça hissedilen doyum... Yaşlı, göbekli bir holding patronunun cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık... Üç kuşak boyunca sürüp gelen fahişeliğin kadının ruhunu paramparça edişi... Dr. Gülseren Budayıcıoğlu bu kitapta insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikâyeleri sunuyor. Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz.
176.00 ₺ -
İlmul Mantık Mizanul Ukul
Mantık ilminde kaleme alınmış bu eser müptedi seviyesinde, kolay ve kısa bir kitaptır. Mantık ilmi alet ilimlerden olup düşüncede hataya düşmemeyi doğru düşünmeyi sağlar. Kitap ilk defa bilgisayar ortamına geçirilmiş olup görsel şemalarla zenginleştirilmiştir. Haceri nüshasında bulunan tansih hataları tashih edilmiş, bazı muğlak ve kapalı ibareler de açıklanmıştır.
146.25 ₺ -
El Avamilul Curcaniyye Darül Müderris Yayınları
“Avâmilu'l Cürcâniyye” yıllardan beri İslâmi eğitim kurumlarında Nahiv ilminde ilk ve temel ders kitabı olarak okutulagelmiştir. Bundan dolayı âlimler bu esere ayrıca önem ve itina göstermiş; üzerine birçok şerh, hâşiye ve talik yazmışlardır. En kıymetli şerhlerinden biri “Sadullah Sağîr”; en faydalı haşiyerinden biri de “Gerevî Hâşiyesi”dir. Dâru'l Müderris olarak; ilim talebelerinin daha fazla istifadesine sunmak için “Avâmilu'l Cürcâniyye” metnini “Sadullah Sağîr” şerhi ve “Gerevî” hâşiyesiyle yayınlamak istedik.
227.50 ₺ -
-
Mebadiul Usul Tahsil Yayınları
Allâme Şeyh el-Bâlenbûrî (h.1360-1441) rahimehullâh'ın kaleme aldığı "Mebâdiu'l-Usûl" eseri hanefi fıkıh usulüne dair telif edilen en kısa ve öz eserlerdendir. Bu mûcez eser medreselerde ilim ehlinin hüsnükabulü ile karşılaşmış, talebelerin kitaplığında müstesna bir yere sahip olmuştur. Mezkûr eser, Şeyh Abdulmecid et-Türkmânî'nin emeği ve kıymetli ta'lîkleri ile ayrı bir değer kazanmıştır. Hoş tertibi ve konuların özüne odaklanmasıyla temeyyüz eden eser hanefi fıkıh usulünü okuyan yahut okutan herkes için bir hazine, fukâhâ usûlünün inceliklerine yolculuk etmek isteyenler için önemli bir basamaktır.
246.52 ₺ -
Et Tefsirul Vadıhul Müyesser 2 Cilt
et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser: Muhammed Ali es-Sâbûnî Hoca Efendi’nin tefsir ile alakalı olarak kaleme aldığı çalışmalarından bir tanesidir. Müellifin bu eseri diğer çalışmaları gibi açık, kolay ve akıcı üslubu sayesinde islâm dünyasında pek yankı bulmuş ve birçok medresede ders kitabı olarak okutulmuştur. Şüphesiz yaşadığımız dönem içerisinde, tefsir alanında yazılmış en kıymetli eserlerden olan et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser; içerisinde tefsir ile alakalı naklî ve aklî ilimler cemedilmiş, âyet-i kerimelerin esbâb-ı nüzûlü beyan edilmiş ve sahih hadîs-i şeriflerden şahidler zikredilmiştir. TEFSİR NEDİR? Tefsir, lügat olarak; “açıklamak, beyan etmek” anlamındaki فَسْر fesr kökünden türeyen bir kelime olup “açıklamak, beyan etmek, ortaya çıkarmak, kelime veya sözdeki kapalılığı gidermek” demektir. Nitekim bir şeyin beyan ve izah edilmesini istemeye de (استفسار) “istifsâr” denilmiştir. Tefsir, terim olarak (Istılahta) ise; “Kur’ân-ı Kerîm’deki kelimelerin manalarını, âyetlerin içeriklerini, hükümlerini, kıssalarını, muhkem ve müteşabih olanlarını, nâsih ve mensûh olanlarını ve inişlerindeki sebepleri kendilerine açıkça delâlet eden lafız ve tabirlerle izah etmek, açıklamaktır.” Başka bir tarife göre de tefsir; “Kur’ân-ı Kerîm’in lafızlarının nasıl okunacaklarını, bunların manalarını Arap lügati ve dil kurallarını, kaidelerini uygulayarak beyan, âyetlerin manalarını, delâlet ettiği anlamlarını, hükümlerini ve içerdiği kıssaları izah, bu âyetlerin muhkem ve müteşabih olanlarıyla, nâsih ve mensûh olanlarını açıklama, aralarındaki irtibat ve uyumu gösterip izhar, bunlardaki nükte ve incelikleri, beşeriyetin gücü ölçüsünde beyan ve izah etmek”ten ibarettir. Tefsirler Başlıca İki Kısma Ayrılır Birinci kısım, seleften (Hazreti Peygamber, sahâbe ve tâbiînden) nakledile gelen rivâyetlere dayalı olan “tefsîr-i naklî”dir ki, buna “bi-tariki’r-rivâye (rivâyet yöntemiyle) tefsir” de denir. Bu kısım tefsirlerde âyetlerin manaları, nüzûl sebepleri, nâsih ve mensûh olanları gösterilir. Böyle rivâyet yöntemiyle yazılan tefsirlerin başlıca kaynakları hadîs-i şerif kitaplarıyla siyer ve tarih kitaplarıdır. Bunlara muhalif, aklın hükmüne ters olan rivâyetlere itibar ve itimat olunamaz. İkinci kısım, sonradan tedvin edilen lügat ilmi, belâgat ilmi gibi dil ilimlerine dayanan tefsirlerdir. Bunlar bir dereceye kadar rivâyet de içerirler. Bunlardan her birine de “bi-tarîki’d-dirâye” (dirâyet yöntemiyle) tefsir” adı verilir. Tenbih: Kur’ân-ı Kerîm’in yorumu hakkında tefsir dışında “te’vil, tebyin, beyan, tâlim, tafsil, tasrif, i‘rab, şerh, tavzih” gibi kelimeler de kullanılmaktadır. Te’vil, lügat olarak; “bir şeyin dönüp dolaşıp vardığı son nokta, sözün neticesi, işin âkıbeti, rüyanın yorumu” gibi anlamlara gelmektedir. “evl” kelimesinden türemiştir. Te’vil, terim olarak (Istılahta) ise; “Allah’ın Kur’ân lafzında açık olmayan muradını kelâmın akışına, Kitap ve Sünnet’e uygun düşecek tarzda ilgili lafzın muhtemel manalarından çıkararak açıklamak” demektir. Tenbih: Celâleddin es-Süyûtî Rahimehüllâh, tefsir ilmini öğrenmenin farz-ı kifâye olduğu konusunda ulemânın icmâ ettiğini bildirmekte ve İslâm’daki üç temel ilimden birini tefsir diye göstermektedir. Tefsirin konusu Allah’ın insanlar için gönderdiği son ilâhî tebliği incelemek, amacı ise bu tebliği her seviyeden insana anlatıp tanıtmak, bununla insanların yolunu aydınlatmaktır. Râgıb el-İsfahânî’ye göre tefsir ilmi, gerek konusu gerek maksadı gerekse insanların ona olan ihtiyacı sebebiyle ilimlerin en şereflisidir. ET-TEFSÎRU’L-VÂZİHU’L-MÜYESSER KİMİN ESERİDİR? et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser’inin müellifi, hiç şüphesiz ilim dünyasında ilmî şahsiyeti ve güzel ahlâkıyla kendini kabul ettiren ve birçok âlimin övgüsüne mazhar olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleridir. Şeyh Sâbûnî hoca efendi, rivayet ve dirayet sahibi müfessirlerin güzide tefsirlerini süzerek büyük bir titizlikle Safvetü’t-Tefâsîr eserini hazırladığı gibi et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser çalışmasına da aynı şekilde ihtimam göstermiş, öyle ki büyük bir ustalıkla günümüze hitap eden ve özellikle ilim yolcularının kolay anlayabileceği bir üslupla ibareleri işleyip dokuyarak kaleme almıştır. ŞEYH MUHAMMED ALİ ES-SÂBÛNÎ HAZRETLERİ’NİN HAYATI Asrımızın önde gelen âlimlerinden biri olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî Rahimehüllâh; 19 Mart 1930’da Suriye’nin Halep şehrinde doğmuştur. Küçük yaşlarda ilme adanmış, ilk tahsilini babası Şeyh Cemîl Efendi’den almıştır. Yanı sıra Suriye’nin ileri gelen âlimlerinden Şeyh Muhammed Necîb Sirâc, Şeyh Ahmed eş-Şemmâ, Şeyh Muhammed Saîd el-İdlibî, Şeyh Râgıb et-Tabbâh, Şeyh Muhammed Necîb Hiyâta ve diğer bazı âlimlerden dersler almıştır. Muhterem Babası Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretlerinin ailesi, ilim ile şöhret bulmuş soylu ve köklü bir ailedir. Muhterem babası Şeyh Cemil es-Sâbûnî’dir. Şeyh Cemil Efendi Rahimehüllâh, Haleb Emevî Camii Müdürü, belâgat, lügat ve dinî ilimler ile asrının âlimleri arasında şöhret bulmuş seçkin bir zattır. Oğlu (Sâbûnî Hoca Efendi’nin) ilk hocası olup çocukluğundan beri kendisine Kur’ân-ı Kerîm, lügat ve farz olan dinî ilimleri güzel bir şekilde öğretmiştir. Oğluna son derece değer vermiş ve pekçe ilgilenmiştir. Hatta oğlu henüz 17 yaşındayken kendisini evlendirmiştir. Şeyh Cemîl Efendi, âlim-âbid olmakla beraber aynı zamanda çok sağlam bir hafızlığa sahiptir. Öyle ki Kur’ân-ı Kerîm’i ezbere Fâtiha’yı okur gibi okur ve Arap kurrâları arasında şöhret bulmuş olan şu sözü sıkça tekrar etmiştir: “Her gün beş cüz tekrar eden kimsede unutkanlık olmaz.” Nitekim Şeyh Cemîl Efendi vefat edeceği gün ailesi etrafında toplanmış, oğlu Sâbûnî Hoca Efendi de Kur’ân okumaktadır. Hüznünden sebep âyetleri karıştırıyor ve bir sûreden başka bir sûreye geçiyordur. Şeyh Cemîl Efendi, sekerât-ı mevt hâlinde olmasına rağmen oğlunun hatalarını düzeltmiştir. Bu hal devam ederken ruhunu teslim etmiştir. Allah rahmet eylesin. Âmin. Muhterem Annesi Aynı şekilde Muhterem annesi (Esmâ Dervîş) de âbide, müttakî, zâhide, çokça oruç tutan, zikreden, geceyi ihya eden ve şükreden bir hanımefendidir. Çocuklarını takvâ ve Resûlüllâh Sallallâhü Aleyhi ve Sellem’in sevgisi ile yetiştirtirmiştir. Sâbûnî Hoca Efendi’nin annesi son derece rikkat sahibi, kalbi yumuşak olup Resûlüllâh Sallallâhü Aleyhi ve Sellem’in adı anıldığında her defasında gözünden yaşlar gelen, ibadeti ile meşhur olmuş bir kimseydi. Öyle ki 90 yaşında olmasına rağmen ikindiden yatsı vaktine kadar yürüyerek Kabe’yi tavaf ederdi. Son günlerini hastanede baygın geçirmesine rağmen her ezan vakti şehadet parmağını kaldırırdı. Bu durum vefat edene kadar devam etmiştir. Vefat edince Cennetü’l-Muallâ’ya defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin. Âmin. Hocasının Duası Sâbûnî Hoca Efendi’nin anlattığına göre sürekli olarak yanında hazır bulunduğu hocası allâme Muhammed Saîd el-İdlibî (kendisini çok sever, ilgi gösterir ve) şöyle derdi: “Hocamın bana buyurduğu duası ile sana dua edeceğim; “Allah’ım! Ali’yi senin dinin üzerinde sabit kıl. Onu ihlaslı eyle.” Sâbûnî Hoca Efendi devamında; o gün için basit bir dua olduğunu düşünmüştüm. Halbuki yaşlanınca o duanın eserini gördüm ve bundan sonra bütün talebelerime bu şekilde dua etmeye başladım. İlmî şahsiyeti Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî Rahimehüllâh hafızlık başta olmak üzere lügat, ferâiz ve diğer şer‘î ilimleri babasından öğrenmiştir. Öte yandan Suriye’nin ileri gelen âlimlerinden farklı farklı dersler tahsil etmiştir. İlim ve irfan yuvası bir evde yetişen Sâbûnî Hoca Efendi, 16 yaşındayken minbere çıkararak vaaz etmeye başlamıştır. Lise eğitiminin ardından 1952 yılında Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesini bitirmiş, daha sonra aynı üniversiteden İslam Hukuku (Şer‘î Kadâ) bölümünde tahassüs eğitimini de tamamlamıştır. Buradan (Ezher’den) şeref diploması alarak 1954 yılında mezun olmuştur. 1954 yılında Ezher’den, (günümüzde doktora olan) el-Âlimiyye diplomasını almaya hak kazanmış olan Sâbûnî Hoca Efendi, daha sonra tekrar Suriye’ye dönmüş ve 8 yıl tedrisat faaliyetinde bulunmuştur. Suriye’de 8 yıl tedris hayatından sonra Suudi Arabistan’a hicret etmiş ve Mekke-i Mükerreme Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Eş-Şerîa (Şeriat) Fakültesinde dersler vermeye başlamıştır. Burada 28 yıl tedris hizmeti yapmış birçok üniversite hocaları yetiştirmiştir. Aynı zamanda Ümmü’l-Kura Üniversitesi’nde birçok eserin tahkikini yapmıştır. Şunu da belirtelim ki Sâbûnî Hoca Efendi uzun yıllar Suriye Âlimler Birliği başkanlığını da yürütmüştür. Davet ve Nasihatlerindeki Üslubu Hiç şüphesiz bir kimseye hikmet (ince anlayış) verilmişse o kimse büyük bir manevî devlet (kazanç) sahibi olmuş demektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: «Kime hikmet verilirse o kimse birçok hayra nâil olmuş demektir.» Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri de bu büyük devletle müşerref olmuş kimselerdendir. Zira Sâbûnî Hoca Efendi’nin oturduğu mahallede sesi güzel Cezayir’li olan bir imam vardı. Bu imam namazı çok uzatırdı. Sâbûnî Hoca Efendi’nin en küçük oğlu bu duruma rahatsız olmuş, ancak bu durumu nasıl imama izah edeceğini bilmemişti. Bu sebeple konuyu babasına anlatmış, babası da kendisine şu tavsiyede bulunmuştu: “İmama git ve ‘Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın.’ hadisinin sıhhatini sor.” Çocuğu babasının kıymetli nasihatini dinleyip dediğini yapmıştır. Bu olaydan sonra imam çocuğun meramını anlamış ve bir daha namazı uzatmamıştır. Mekke’deki Fakirleri Gözetmesi Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi her sabah namazından sonra gizlice çıkar, en güzel yemekleri alır Mekke fakirlerine dağıtırdı. Ayrıca harem etrafında bulunan fakirlere de para dağıtırdı. «Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz.» âyeti gereğince eskimiş parayı değil, yeni parayı seçer koku sürer sonra verirdi. İhtiyaç sahibi kimseleri mümkün mertebe gözetir ihtiyaçlarını giderirdi. (Radıyallâh-Rahimellâh). Kur’ân-ı Kerîm ile Münasebeti Babası Şeyh Cemîl Efendi’nin “Her gün beş cüz tekrar eden kimsede unutkanlık olmaz.” nasihatiyle amel ederek bol bol Kur’ân-ı Kerîm’i tekrar ederdi. Nitekim bunun bereketini görmüş, 91 yaşına ulaşmasına rağmen unutkanlık yaşamamış, ilmî meseleleri ve yazdığı kitapların muhtevasını unutmamıştı. Güzel şahsiyeti İlim bakımından son derece bilgili ve insanlarla iletişimi çok sıcak olan Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, vakarlı bir kişilik sahibiydi. Peygamber Efendimizin ahlâkını aynen yaşayan bir şahsiyetti. İlmi tercih eden ve bunu da yaşantısına rehber eden birisiydi. İlmiyle âmil, ihlasıyla kâmil, ibadetleriyle âbid, zikriyle zâkir, şükrüyle şâkir ve islamın tervici için kendisini ilme adamış mümtaz bir din âlimiydi. Şunu da belirtmek gerekirse; Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi’nin engin ilmi ve güzel şahsiyeti eserlerine de aksetmiş gerek metodu ve gerekse içeriği açısından kıymetli eserleri çok beğenilmiş ve dünyanın birçok yerinde ders kitabı olarak henüz okutulmaktadır. Son olarak; ünlü âlim Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, asırlarca Dîn-i Mübîn İslâm’ın bayraktarlığını yapmış olan Osmanlı’ya duyduğu sevginin neticesinde Türkler’e ve Türkiye’ye her zaman ayrı bir sevgi beslemekle tanınmış ve en küçük kızını da Türk olan bir gençle evlendirmiştir. Sâbûnî Hoca Efendi’nin Vefatı İslam dünyasının güzide âlimlerinden Suriye’nin Haleb şehrinde doğmuş, ilim ve irfan sahibi bir ailenin içinde yaşamış, 30 küsur sene ömrünü Mekke-i Mükerreme’de geçirmiş, birçok eser telif ederek özellikle Safvetü’t-Tefâsîr adlı tefsiriyle meşhur olmuş, “Hâdimü’l-Kitâb ve’s-Sünne” olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, Türkiye’nin Yalova şehrindeki evinde 91 yaşında 19 Mart 2021 Cuma günü sabah saat 10:00’da Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Son saatlerinde Dönüş ancak onadır âyet-i kerîmesini tekrar ederek ruhunu teslim etmiştir. Allah Teâlâ, Kıymetli Hocamıza Rahmet Eylesin, Cennetiyle Cemaliyle Müşerref Kılsın. Âmin. ŞEYH MUHAMMED ALİ ES-SÂBÛNÎ HAZRETLERİ’NİN ESERLERİ Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi, davet, tedris, fetva, sulh gibi birçok işlerine rağmen, Allah Teâlâ, onun vaktine bereketler vermiş de birçok telif, tahkik ve ihtisar çalışmaları yapmıştır. Arapça ve Şer‘î ilimlere dair birçok kitap telifinde bulunmuştur. Kitapları Türkçe, Farsça, Malayca, Urduca, İngilizce ve Fransızca gibi birçok dillere tercüme edilmiş ve dünyanın birçok yerlerine ulaşmıştır. et-Tefsîru’l-Vâdıhu’l-Müyesser (1 cilt). Safvetü’t-Tefâsîr (3 cilt), en meşhur kitabı budur. el-Mevârîs fi’ş-Şerî‘ati’l-İslâmiyye (1 cilt). Min Künûzi’s-Sünne (1 cilt). Ravâ’i‘u’l-Beyân fî Tefsîri Âyâti’l-Ahkâm (2 cilt). Kabes min Nûri’l-Kur’âni’l-Kerîm (8 cilt). es-Sünnetü’n-Nebeviyye Kısmün mine’l-Vahyi’l-İlâhiyyi’l-Münezzel. Mevsû‘atü’l-Fıkhi’ş-Şer‘iyyi’l-Müyesser. ez-Zevâcü’l-İslâmî el-Mübekkir Se‘âde ve Hasâne (Risâle). el-Hedyü’n-Nebeviyyi’s-Sahîh fî Salâti’t-Terâvîh (Risâle). Îcâzü’l-Beyân fî Suveri’l-Kur’ân (1 cilt). Mevkıfü’ş-Şerî‘ati’l-Garrâ’ min Nikâhi’l-Müt‘a (Risâle). Hareketü’l-Ardi ve Deverânuhâ Hakîkatün ‘İlmiyyetün Esbeteha’l-Kur’ân (Risâle). et-Tibyân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân (1 cilt). ‘Akîdetü Ehli’s-Sünne fî Mîzâni’ş-Şer‘i (Risâle). en-Nübüvve ve’l-Enbiyâ (1 cilt). es-Salât (Risâle). el-Mehdî ve Eşrâtu’s-Sâ‘a (Risâle). el-Muktetaf min ‘Uyûni’ş-Şi‘r (1 cilt). Keşfü’l-İftirâ’ât fî Risâleti’t-Tenbîhât Havle Safveti’t-Tefâsîr (Risâle). Dürretü’t-Tefâsîr (1 cilt). Cerîmetü’r-Ribâ Ahtaru’l-Cerâimi’d-Dîniyye ve’l-İctimâiyye (Risâle). et-Tebsîr bimâ fî Rasâili Bekr Ebû Zeyd mine’t-Tezvîr (Risâle). Şerhu Riyâzi’s-Sâlihîn (1 cilt). Şübühât ve Ebâtîl Havle Teaddudi Zevcâti’r-Resûl (Risâle). Risâle fî Hukmi’t-Tasvîr (Risâle). Me‘âni’l-Kur’âni’l-Kerîm li’n-Nehhâs (6 cilt). el-Muktetaf min ‘Uyûni’t-Tefâsîr li’l-Mansûrî (5 cilt). Muhtasar Tefsîri İbn Kesîr (3 cilt). Muhtasar Tefsîri’t-Taberî (2 cilt). Tenvîru’l-Ezhân min Tefsîri Rûhi’l-Beyân li’l-Bursevî (4 cilt). el-Munteka’l-Muhtâr min Kitâbi’l-Ezkâr li’n-Nevevî (1 cilt). Fethu’r-Rahmân bi-Keşfi mâ Yeltebisu fi’l-Kur’ân li’l-Ensârî (1 cilt). Ve daha buraya sığmayacak kadar başka eserleri de mevcuttur. ET-TEFSÎRUL-VÂDIHU’L-MÜYESSER ESERİN HAZIRLANIŞI Muhakkık Hoca Efendiler tarafından tashih edilmiştir. Güncel imla kurallarına uygun olarak hazırlanmıştır. Yeni mizanpaj yapılmıştır.
890.00 ₺ -
-
Hanımlar İçin Hadisler 250 Hadis-i Şerif
“Kadın deyince aklımıza öncelikle üç kıymetlimiz gelir: Ayağının altında cennet yatan, başımızın tacı anamız, Sevincimizi, hüznümüzü paylaştığımız yol arkadaşımız eşimiz, ve ümidimiz, gözümüzün nuru olan kızımız. İnsan nesli onlar sayesinde devam eder. Yavrularımız, Allah sözünü ilk defa annelerinden duyar. Elleri öpülesi anneler yavrularını ninni gibi söyledikleri “lâ ilâhe illallah” kelime-i tevhidiyle uyuturlar. Çocuklarımız iyiyi, doğruyu ve güzeli ilk defa annelerinden öğrenirler. Allah ve Peygamber sevgisini, ibadet zevkini yuvalarında tadarlar. İşte bu sebeple kadınlarımız ilk öğretmenlerimizdir. Bu kitapta geleceğimizi yoğuran anneler ve anne namzetleriyle dertleşmeye çalıştım.” Nebevî mirasın ve hadis ilminin emektar üstadı Mehmet Yaşar Kandemir hocamızdan, kadınların kişisel ve sosyal hayatlarını ilgilendiren hadisleri kısa izahlar ve samimi hitaplarla bir araya getiren, gül kokulu bir demet...
441.00 ₺ -
Mevahibul Leduniyye Ala Şemaili Muhammediyye
İmam Tirmizi Hz.lerinin ŞEMAİLÜL MUHAMMEDİYE’si üzerine şerh olarak İmam Bacuri Hz.leri tarafından yazılan MEVAHİBUL LEDUNİYE kitabı Peygamber Efendimiz’in sallalahu aleyhi vesellemin sireti hakkında yazılmış nadide eserlerdendir. Bu iki büyük âlimin peygamber efendimiz’in sallalahu aleyhi ve sellemin hayatını konu aldıkları kitaplarında peygamber efendimiz’in vasıflarından, fiilerinden ve yaşantısından detaylıca bahsederek hayatını en iyi şekilde anlatmışlardır. Yeni bir dizgi ve Üstad M. Mahir Adnan Osman’ın tahkikiyle baştan ele alınan kitap Haşimi Yayınları tarafından okuyucuların istifadesine sunuldu.
435.60 ₺ -
Risaletül Kuşeyri Haşimi Yayınevi
Risâletü’l-Kuşeyrî, Abdülkerim el-Kuşeyri’nin İslâmî çerçeve içerisinde olmazsa olmaz olan tasavvufu, bu çerçeve dışındakilerden ayırt etmek için yazdığı kuşatıcı ve koruyucu bir eserdir.
544.50 ₺ -
El Cevahirül Lülüiyye Haşimi Yayınevi
Yazıldığı günden beri ilim ehlinin elinden düşmeyen ve hadis ilminde talebelerin başucu kitabı olan El-Cevahiru’l-Lüluiyye kitabı, Erbain Neveviyye metni üzerine yazılan şerhlerin içerisinde en çok okunan ve kabul gören bir eser olmuştur. İmam Nevevi Hz.lerinin kırk hadisten oluşan metni üzerine, her hadise yaptığı şerhlerle farklı konular ortaya çıkararak kapalı konuları ve anlaşılmayan yerleri şerh eden kitap Üstad Mahir Osman’ın tahkikiyle Hâşimi Yayınları tarafından ilim ehlinin istifadesine sunuldu.
281.33 ₺ -
Depremle Mücadele - Bear Grylls Maceraları
GERÇEK BİR MACERAYA HAZIR MISINIZ? Fatima arkadaşlarıyla kamp yaparken eğlense de karanlık gecelerde çok korkar. Kampta kullandığı el feneri onu yarı yolda bıraktığında Fatima kendini yerin sarsıldığı ve elektriklerin kesildiği bir şehirde bulur. Bear Grylls, karanlık sokaklar ve yıkılan binaların arasında Fatima’ya yardımcı olmaya hazırdır. Kendilerine güvenli bir yer bulmaya çalışırlarken hiç beklemedikleri bir grupla karşılaşırlar. FATİMA SALLANAN ZEMİNE AYAK UYDURUP GÖLGELERDEKİ TEHLİKELERDEN KORKMAMAYI ÖĞRENEBİLECEK Mİ?
75.00 ₺ -
Şüpheli Paketlerin Sırrı - Levent İz Peşinde 6
Kâmil, yine tüm tayfanın başına umulmadık bir dert açar. Elektrik faturasını ödemediğinden yazlık ev karanlığa gömülür. Tayfa, bir yandan Kâmil’e kızar bir yandan da faturayı ödemeye çalışır. Fakat veznede ilginç bir yaşlı teyzeyle karşılaşırlar. Yaşlı teyze, aslında yaşlı teyze değil, elindeki de normal bir paket değildir. Adada bombalar patlamaya başlar. Acaba Levent ve tayfası, bu bombaları kimin patlattığını bulabilecek midir? Komik, saf, deli dolu Levent’in, haylaz kardeşi ve muzır sınıf arkadaşlarıyla birlikte “İz Peşinde” koştuğu, kılıktan kılığa girip her zamanki gibi başına türlü işler açtığı bu maceraya bayılacaksınız.
71.25 ₺ -
Çöp Kamyonunun Gizemi - Levent İz Peşinde 6
Tayfa, kocaman yaz tatilini yazlıkta geçirmeye karar verir. Günler mutlu bir şekilde geçerken adada hırsızlık olaylarının arttığını öğrenirler. Üstelik Levent, adadaki evlerin soyan hırsızla çarpışmış, onu yakından görmüştür. Olayı çözmeye karar veren tayfa, hem hırsızı yakalamak hem de adada huzuru sağlamak ister. Acaba Levent ve tayfası, Mert’e robot resmi öğretmeye çalışırken hırsızı yakalayabilecek midir? Komik, saf, deli dolu Levent’in, haylaz kardeşi ve muzır sınıf arkadaşlarıyla birlikte “İz Peşinde” koştuğu, kılıktan kılığa girip her zamanki gibi başına türlü işler açtığı bu maceraya bayılacaksınız.
71.25 ₺ -
Esrarengiz Adaya Yolculuk - Levent İz Peşinde 6
Adada çiğ köfteci bulamadığı için surat asan Kâmil, balık tutmaya karar verir. Kısa zamanda bulduğu tekneyle tayfayı da geziye çıkarır. Tayfa, ufak bir adayı keşfederken hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaşır: Ölü balıklar… Bu çevre felaketine kimin sebep olduğunu bulmaya çalışan tayfa, kötü adamların peşine düştü. Acaba Levent ve tayfası, hem çevre felaketini önleyecek hem de kötü adamları yakalayabilecekler midir? Komik, saf, deli dolu Levent’in, haylaz kardeşi ve muzır sınıf arkadaşlarıyla birlikte “İz Peşinde” koştuğu, kılıktan kılığa girip her zamanki gibi başına türlü işler açtığı bu maceraya bayılacaksınız.
71.25 ₺ -
Beyniniz Bir Zaman Makinesi
Hepimiz zamanın içerisinde yaşarız. İster geniş vakitleri kullanalım, ister sıkı sıkıya belirlenmiş saatleri; zaman hayatımızı kucaklar. Zaman, insanların hakkında en çok soru sorduğu, en merak edilen konuların başında gelir. Üstelik tüm bu çabalara rağmen zamanı anlama konusunda diğer alanlara nazaran çok az aşama kaydedilebilmiştir. Ancak son dönemde sinirbilimde ve fizikte yaşanan ilerlemeler, zaman hakkında bildiklerimizi somutlaştırdı. Bu alanın en ünlü isimlerinden, geçmişte beyin konusunda en çok satan kitaplardan birini yazmış Dean Bunomoano, zamanla ilgili soruların cevaplarını bir araya getiriyor. Buonomano, zamanın beynin bir fonksiyonu mu olduğu ya da doğada serbest halde bulunup bulunmadığından, zamanın beynimiz tarafından nasıl algılandığına kadar sorulması dahi güç birçok soruyu cevaplandırıyor. Ünlü sinirbilimci bu soruları yanıtlarken hem felsefi hem de bilimsel yönlerden beslenerek gündelik hayattan örneklere de başvuruyor. Buonomano’ya göre beynimiz, şaşırtıcı derecede iyi çalışan bir zaman makinesi. Zamanı sadece algılamıyor, bir yandan da zamanı var ediyor. Hepsinin ötesinde beynimiz, benliğimizi geçmişe ve geleceğe yansıtarak simülasyonlar yaratıyor ve zihinsel zaman yolculuğunu mümkün kılıyor. Beyniniz Bir Zaman Makinesi, hem fizikteki hem de sinirbilimdeki son gelişmeleri bir potada eriterek okuyucuya bu alandaki birçok sorunun cevabını sunuyor. "İyi yazılmış, basitçe ve ikna edici şekilde temellendirilmiş bir kitap. Buonomano bizi yerimizden kaldırıp aydınlatıcı bir bilimsel yolculuğa çıkarıyor." Carol Tarvis - Wall Street Journal "Buonomano, zamanı nasıl algıladığımız hakkındaki en son, en iyi, en bilimsel gelişmeleri önümüze sererek insan olmanın temel meselelerinden birini aydınlatıyor." Thomas MacMillan - New York Times
218.30 ₺ -
Popüler Matematik Set - (4 Kitap)
Duyduğumuza göre bazı öğrenciler, sayılar olmasaydı matematiğin de olmayacağını düşünüyormuş. Eğer sen de bu öğrencilerden biriysen, bu kitap tam sana göre! Sayılardan kurtulmanın yolunu bulabilir miyiz dersin? Eğer onlardan kurtulamazsak, o zaman bu sayıları kimlerin bulduğunu buluruz biz de! Sonra bu sayıları bir güzel “bölük”lere ayırırız! Birler bölüğü, binler bölüğü… Oh! Üstüne bir de “Tek mi? Çift mi?” oynadık mı, demeyin keyfimize! Hadi o zaman, daha fazla oyalanmayı bırak! “Popüler Matematik” serisine dalışını yap, matematik dünyasını içten fethet!
180.00 ₺ -
Mona Lisa Senfonisi
“Huzur ancak gökyüzünde vardır. Biz ise yeryüzündeyiz.” İstanbul Yerebatan Sarnıcı'ndan Edirne Selimiye Camii’ne kadar uzanan aksiyon dolu koşuşturmacanın kazananı iyiler mi olacak yoksa kötüler mi? Yüzyıllardır ayakta kalmayı başarmış Yerebatan Sarnıcı’nda bulunan Mona Lisa kostümlü gizemli bir ceset, Şifre Bilimci Milas Ulukan’la Şifreli Dosyalar ekibini harekete geçirir. 16. yüzyıl İtalya’sında aynalı yazı tekniğiyle kaleme alınmış ve Güçsüz Karınca lakaplı birine hitaben yazılmış sırlı mektupların sahibi, Dedektif Milas’ın bu macerasında en büyük yardımcısı olacaktır. Bu kişi, en önemli Rönesans sanatçılarından ve bilim insanlarından biri olan Leonardo da Vinci’nin ta kendisidir! “Bazı icatların gizliliği, keşfinden daha önemlidir!” Tarihin gizemli gerçekleriyle şifreli ipuçlarını bir araya getiren sürpriz sonlu bir Dedektif Milas polisiyesi!
105.00 ₺ -
Tülütabaklar - Kurtuluşun Kahramanları 3
Timaş Çocuk'un çok sevilen "Kurtuluşun Kahramanları" dizisi devam ediyor. Yine birbirinden cesur, gözüpek on kişi, yine birbirinden sürükleyici, heyecan verici, kimi zaman hüzünlendirici on hikâye... Tarihî romanların usta kalemi İsmail Bilgin'den, ilköğretim 3. ve 4. sınıf öğrencileri için hazırlanmış, tarihimizin kahramanlarını ve o dönemi tanıtan bir eser. Okurlar hem dönem hakkında bilgi sahibi olacak hem tarihimizdeki kahramanların bir kısmını daha tanıyacak hem de bu vatan için yapılan fedakârlıkları öğrenecek...
45.00 ₺ -
Onikiler - Kurtuluşun Kahramanları 3
Timaş Çocuk'un çok sevilen "Kurtuluşun Kahramanları" dizisi devam ediyor. Yine birbirinden cesur, gözüpek on kişi, yine birbirinden sürükleyici, heyecan verici, kimi zaman hüzünlendirici on hikâye... Tarihî romanların usta kalemi İsmail Bilgin'den, ilköğretim 3. ve 4. sınıf öğrencileri için hazırlanmış, tarihimizin kahramanlarını ve o dönemi tanıtan bir eser. Okurlar hem dönem hakkında bilgi sahibi olacak hem tarihimizdeki kahramanların bir kısmını daha tanıyacak hem de bu vatan için yapılan fedakârlıkları öğrenecek...
45.00 ₺ -
Patlak Zeka Cemcan - Acayip Fikirler Ustası (Fleksi Cilt)
Başa icat çıkarmak benim en temel görevimdir. Bu yüzden öğretmenimiz bir şey icat edin deyince tabii ki üstüme alındım. Ağaç altında oturup kafama fikir düşmesini bekledim. Ama fikir bana Newton'a geldiği gibi elma ile değil, haşin bir topla geldi. İtiraz etmedim, kabul ettim. İcadımı yaptım, sonuç tam bir fiyaskoydu! Sonra düşündüm taşındım, icadım orada işe yaramazsa şurada yarar dedim, yılmadan devam ettim. Ne de olsa sonucun nasıl olacağını kimse bilemez! Fırçayı bulan kişi belki de odun kesmek için bir şey icat etmek istiyordu. Balta yerine fırçayı buldu. Bu durumda icadı çöpe mi atsaydı? Ben de icadıma uygun yer aradım. Arayan bulur! Bulmasına buldum ama taklitlerim yüzünden başım derde girdi. Bu arada taklit kötü bir şey onu öğrendim. Bence her bilim insanı kendi bacağından asılmalı. Yani herkes kendi icadını yapmalı. Terlik sektörü de tamamen bana kalmalı! Biliyorum neler icat ettiğimi çok merak ettiniz. Okuyun görün! Sonuçta bir Cemcan kolay yetişmiyor.
131.25 ₺ -
Veda
Profesör Choi, bir yapay zekâ geliştirme kampüsünde robotlar ve hümanoidler üzerine çalışmaktadır. Oğlu Cheol’ü okula göndermek yerine evde bizzat eğitmekte, dış dünyayla iletişimine müsaade etmemektedir. Cheol, babası ve ikisi robot biri gerçek olmak üzere üç kediyle birlikte güvenli bir ortamda yaşıyorken dış dünyada yapay zekâ ve insanların çarpışmasından kaynaklanan bir kaos hâkimdir. Görevliler bir gün insan ya da hümanoid olduğuna dair herhangi bir kaydı olmayan Cheol’ü bir toplama kampına götürürler. Burada, artık kullanılmayan eski hümanoid ve robotlarla bir araya gelen Cheol, varlığına dair keşfettikleri karşısında kamptan kaçmaktan başka çaresi olmadığını anlar. Cheol ve arkadaşları bir noktada insana karşı robot denkleminde toplumca yargılanacaklardır. Peki kimdir gerçekten insan? Hayatın ötesindeki anlamın peşine düşecek olan?.. Yıllar süren bekleyişin meyvesi Veda, Kim Young-ha’nın edebi gücünün özünü koruyarak bilim kurgu ve distopyaya selam durduğu bir başyapıt. “Veda, Kim Young-ha’nın şimdiye kadar yayımladığı en iyi romanı. Başlangıçta sert bir şekilde vuran ve sonra yavaş yavaş hafifleyen, insan olmanın doğasında var olan nitelikleri takdir etmenizi sağlayan zekice yazılmış bir roman. Hikâyenin başında yazar, insan olarak kabul ettiğimiz nitelikleri acımasızca ortadan kaldırarak büyük bir boşluk yaratıyor, ardından ‘insanlığımıza’ yavaş yavaş hayret etmemizi sağlayan ustaca bir düzenekle hepsini teker teker geri veriyor. Okur, yazarın ciddi meselelerden geçip hikâyede serbestçe akmasına izin veren ustaca tekniğini takip ederken sonunda ölümle yüz yüze geliyor. Ölüm karşısında titreyip çıplak kaldığımızda, varlığımızın kaçınılmaz özüyle sert bir şekilde yüzleştiğimizde, ancak o zaman güzelleşiriz.” - Jeong Ah-eun, The Hankyoreh
185.00 ₺ -
Batak
Batak, yazar başkahramanın sanatsal üretiminin sancısına, eylemsizliğine odaklanır. Bu kahraman çırpınan fakat ilerleyemeyen bir kişinin hikâyesini merkeze aldığı “Batak” adlı romanına çalışmaktadır. Bir bakıma Vergilius’un Tityre’ini anlatır; onunkine benzer bir tarlaya sahip ana karakter oradan çıkmak yerine, orada kalmaktan mutludur. Başkahramansa, romanının anlatıcısının aksine, münzeviden başka her şeydir. Dostlarıyla vakit geçirmekten keyif alır, Paris edebiyat dünyasında yazdığı kitabı anlatır, onların düşüncelerini dinler –ki bu pek de gurur verici değildir ve elbette bunlar kitabın bir parçası haline gelir. André Gide bir bakıma yazma sanatını ve çelişkilerini de ortaya koyar. Batak, André Gide’in kendini hicvettiği tek eser, güçlü ve nitelikli bir üstkurmaca çalışması… “André Gide, sade adı söylendiği zaman bir medeniyeti, bir kültürü en iyi taraflarıyla hatırlatan nadir insanlardandır.” –Ahmet Hamdi Tanpınar
59.20 ₺ -
Yürüyelim Seninle İstanbulda
Nurullah Genç nice yazarların, şairlerin ilham kaynağı olan İstanbul tutkusu üzerinde duruyor, pek çok aşina semtin sokaklarında yürüyor şair duyarlığıyla... yağmurun inceden yağdığı yerde açan gül acıyı damıtır solar ağustos böceği düşünce derde içine kuşların sevdası dolar ölü bir mahzene gömüldü kibir artık sevsen de bir, sevmesen de bir
125.80 ₺ -
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. ey benim aynalarda gülümseyen çokluğum nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum gözlerinin ışığı yayıldı mahzenime ey benim can sarayım, ey benim eşsiz kuğum asil tebessümünü düşürdün izlerime müpteladır gemiler benim denizlerime gülümsedin; kalmadı kederim, burukluğum çehresinde hâtıran büyüyor bebeklerin gizemine âşina varlığım ve yokluğum
81.40 ₺ -
Gelenek Sanat ve Medeniyet
Her medeniyet anlayışı, insanını kendi ufku ve dünyası içinde yetiştirir. Toplum, sanatıyla kendini ifade eder; hem halde var olmanın hem istikbalde devam etmenin yolu sanattan da geçer. Gelenek, Sanat ve Medeniyet, zamanı, mekânı, hayatı ve insanı kendi medeniyet dairesinde anlamlandırmaktan uzaklaşan günümüz insanını, vahiy medeniyeti ile Batı medeniyetini doğru yorumlayıp içinde yaşadığı toplumun ihtiyacı olan sanatı üretmeye davet ediyor. Eski değerlerinden vazgeçemeyen bir yandan da zihin ve gönül dünyasında Batı’ya ait kavramların hayat bulduğu bizlere, bir araya gelmesi imkânsız görünen bu değerlerin sentezinde ufuk açıyor. Çocukluk yılları, “bir ulu rüyayı görenlerin” dizi dibinde geçen Prof. Dr. Sadettin Ökten, kitap boyunca zarif üslubuyla, “Ben kimim?” sorusuna, “kendi gök kubbemiz” altında bağlı bulunduğumuz medeniyet tasavvurunun anlam katmanlarını aralayarak bir cevap bulmamıza âdeta birebir sohbetiyle rehberlik ediyor.
105.00 ₺