-
Ehli Sünnet Akaidi Asuman Karamustafaoğlu
Asuman Hoca Kaleminden Ehl-i Sünnet Akaidi esaslarını anlatıyor. - Kelam İlmine Dair Genel Esaslar - İslamda Mezhepler - Eşyanın Hakikatleri ve İlmin Sebepleri - Allah Teâlâ’nın Varlığının İspatı - Allah Teâlâ’nın Sıfatları - İmanın Tanımı ve Amel İlişkisi - Nübüvvet Bahisleri - Küfür Bahisleri
253.00 ₺ -
Eğitimin 4 Mimarı
• Öğrenciyi başarıya taşıyan 12 etkili faktör • Motivasyon sorunu yaşayan öğrenciler için 12 öneri • Öz güveni tam olan öğrencilerin 12 ortak özelliği • Hedefin gerçekleşmesini kolaylaştıran faktörler • İrade gücünü güçlendirme metodları • Konsantrasyon sorununu niçin yaşıyoruz? • Türkiye'de ve dünyada başarı inancı! • Öğrencilerin sınav günü dikkat etmesi gereken 12 altın kural • Karnesi zayıf olan öğrencilerin 12 ortak özelliği! • Öğrenci çalıştığı halde başaramazsa ne yapmalı? • Öğretmenler için uygulanmaya değer 12 Metod! • İdealist idarecileri sıradışı yapan 12 yöntem! • Ebeveynlerin çocuk eğitiminde uygulaması gereken 12 yöntem! • Çocuğunun karnesi kötü olan anne babalara özel 12 çözüm yolu! • Okul Hayatına dair 12 altın öğüt! • Hayat okuluna yönelik 12 altın öğüt!
125.00 ₺ -
Dini Bilgiler Ciltli Şamua
İtikad, İbadet, Adab, Siyer, 40 Hadis, Hitabet Vedâ Hutbesi Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ona hamd eder, Ondan bağışlanmak diler ve Ona tevbe ederiz. Nefslerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından Allahü teâlâya sığınırız. Allahü teâlânın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola iletecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. O, birdir. Onun eşi, ortağı yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed [aleyhisselam] Onun kulu ve resulüdür. Ey Allah’ın kulları! Size, Allahü teâlâdan korkmanızı ve Ona itaat etmenizi vasiyet ederim. Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyin! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha buluşamıyacağım. Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz [Mekke] nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da böyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden korunmuştur. Eshabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bu günkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayın! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur. Eshabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermeniz gerekir. Ne zulmedin, ne de zulme uğrayın. Allahü teâlânın emriyle, faizcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü, ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdülmuttalib’in oğlu Abbas’ın faizidir. Eshabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmuttalib’in torunu İyas bin Rebîa’nın kan davasıdır. Ey insanlar! Harp edebilmek için haram ayların yerlerini değiştirmek, küfürde çok ileri gitmektir. Bu, kâfirlerin kendisiyle dalâlete düşürüldükleri bir şeydir. Bir sene, helal olarak kabul ettikleri bir ayı, öbür sene haram olarak ilan ederler. Cenab-ı Hakk’ın helal ve haram kıldıklarının sayısına uydurmak için bunu yaparlar. Onlar, Allahü teâlânın haram kıldığını helal, helal kıldığını da haram ederler. Elbette zaman, Allahü teâlânın yarattığı gündeki şekil ve nizamına dönmüştür. Ey insanlar! Bugün şeytan, artık bu beldenizde, ebediyen, kendisine tapılmasından ümidini kesmiştir. Fakat, sizin önemsiz gördüğünüz şeylerde, kendisine itaat devam edecek, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakının! Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahü teâlâdan korkmanızı vasiyet ederim. Siz, kadınları, Allahü teâlânın emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allahü teâlâ adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız; onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; onların, yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları bundan sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları vardır. Meşru bir şekilde, meşru örf ve âdete göre her türlü yiyecek ve giyeceklerini temin etmeniz gerekir. Size öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldıkça yanlış yola sapmazsınız. 0 da, Allah'ın Kitabı ve Resulünün Sünneti'dir. Ey müminler! Sözümü iyi dinleyin ve iyi muhafaza edin! Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait herhangi bir hakka tecavüz, başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun. Eshabım! Nefsinize (kendinize) de zulmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakkı vardır. Ey insanlar! Allahü teâlâ her hak sahibine hakkını vermiştir. Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Allah katında en kıymetliniz, takvası çok olan Müslümandır. Arabın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. Sakat siyah bir köle başınıza âmir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyin ve itaat edin. Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. Ey insanlar! Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmamalısınız: 1- Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayın. 2- Allah'ın haram kıldığı canı, haksız yere öldürmeyin. 3- Zina etmeyin. 4- Hırsızlık yapmayın. Lâ ilahe illallah, Muhammedün resulullah deyinceye [yani Müslüman oluncaya] kadar insanlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allahü teâlâya aittir. Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Eshab-ı kiram; (Allahü teâlânın dinini tebliğ ettin. Vazifeni yerine getirdin. Bize vasiyet ve nasihatte bulundun, diye şehadet ederiz) dediler. Bunun üzerine Resul-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz, mübarek şehadet parmağını kaldırarak cemaat üzerine çevirip indirdiler ve; (Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab!) dediler.
222.75 ₺ -
Halebi Sağır Arapça Tam Kayıtlı
Elinizde bulunan bu kitab İmâm Muhammed Sedîdü'd-dîn Kaşgâri'nin «Münyetü 1-Musallî» adlı eserinin şerhidir. Sedîdü'd din Kaşgârî hicrî 705 (milâdî 1305) yılında vefat etmiş bulunan bir âlimdir. Bu eseri şerh eden zât ise, Halebi İbrahim bin'Muhanuned' dir. İbrahim bin Muhammed, fukahâ'dan bir zâttır. Hicri 865 (milâdi 1459) yılında Haleb'de dünyaya gelmiştir. Halebî merhum, tahsilini Haleb ve Mısırda ikmâl ettikten sonra istanbul'a gelmiş ve Fatih Câmi-i Şerifinde imamlık yapmıştır. Halebî İbrahim bin Muhammed, hicrî 956 (milâdî 1549) tarihinde İstanbul'da vefat etmiş ve Edirnekapısı Kabristanına defne-dümiştir. Halebî merhumun eserleri arasında en meşhurlarından biri, elinizde bulunan Münyetü İ-Musallî Şerhi (Halebî Sağîr) dir. İbrahim Halebî, daha önce Münyetül-Musallî'yî, Gımyetü'l-Mütemellî fi Şerh-i Münyetü 1-Musaîlî (Halebî-i Kebir) nâmı ile ve daha geniş bir şekilde şerhetmişti. Daha sonra bu şerhi, herkesin kolayca istifâdesini temin maksadı ile -kısaltarak Halebî-i Sağîr'i meydana getirmiştir. Halebî-i Sağır, asırlar boyunca, mektep, medrese ve dergâhlarda okunan ve okutulan, halk arasında da şöhreti en çok yayılan kitap olmuştur. Asırlardan beri şöhretini muhafaza eden; ilim ve irfan hayatımıza pek çok faydası dokunan bu eserin, unutulup gitmesine gönlümüz razı olmadı. Yeni neslin de bu eserden istifâde etmesini arzu ettik. Çünkü bu eser, kıyamete kadar bakî kalacak yüce İslâm Dini'nin en büyük ibâdeti olan NAMAZ'ı en güzel ve mükemmel bir şekilde anlatan eserdir...
157.50 ₺ -
-
Hikmetli Sözler Deri Ciltli
Üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin bütün sohbetlerinde üzerinde durduğu üç ana konu; ilim, amel ve ihlastır. Kendisinin bu hususta defaatle ifade ettiği vechile: * “İlim, amel, ihlas üçü bir arada olsun, bunları cem et, dünyayı fethedersin.“ * “Şeriat üç sacayağı üzerine kuruludur. Bunlar da; ilim, amel ve ihlastır. İlim hocalardan öğrenmekle, kitaplardan okumakla kazanılır, amel de bildiğini yapmakla olur. İhlas için ise mutlaka tarikat lazımdır.“ * “Dersli olan kardeşlerim, tarikata çalışırken görülen şeyler maksuttan değildir. Üç şeyden başkasına itibar yok; ilim, amel, ihlas.“ gibi sözleriyle bu konunun önemine işaret buyurmuşlardır. Biz de sizler için, üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin kıymetli sözlerini uzun süren bir çalışma sonucunda, “İlim“, “Amel“ ve “İhlas“ başlıkları altındaki, konularına göre tasnif ettiğimiz alt başlıklarla beraber cem ettik. Üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin kelâm-ı şeriflerinden istifade etmek isteyenler bu “Sözler“ kitabını ganimet bilmeli ve bu eserde yazılanları okurken kendisini üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin huzurunda kabul ederek okumalıdırlar. Böyle yaptıkları takdirde aynen huzurunda bulunanlar gibi bu sözlerden âzami derecede istifade edeceklerdir inşâallâh. Ali Rıza Bezzâz Hazretleri’nin, Ali Haydar Efendi Hazretleri’ne vermiş olduğu şeyhlik icâzetinde: “Bu zatın elinden tutan, hiçbir kitapta göremeyeceği ve hiçbir âlimden işitemeyeceği ilimlere nâil olur” buyurduğuna ve Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin de: “Bende ne varsa Mahmud'uma verdim” buyurduğuna göre üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin sözlerini kabul kulağıyla dinleyenlerin de ilhama dayalı bu tür manevi ilimlere ulaşacakları muhakkaktır. Nitekim üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri: “Bu sözlerim doğrudur. Vallâhi doğrudur, billâhi doğrudur, tallâhi doğrudur. Kafamdan atmıyorum bunları“ buyurmuştur. Öyleyse biz de İmâm-ı Rabbâni Hazretleri’nin “Mektûbât“ isimli kıymetli eserinde buyurduğu: “Ehlullahın kelamı (kalp hastalıklarına) şifa, onların bakışları (manevi hastalıklara) devadır. Onlar öyle bir kavimdir ki, onlarla oturan asla şakî (mahrum) olmaz” sözünden anlaşılan mana üzere üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin sözlerini okuyup, mûcebince amel etmeye muvaffak kılınmayı ve bu sayede Rabbimizin huzuruna selim bir kalp ile çıkmamıza vesile olmasını Cenâb-ı Allâh’dan niyaz ederiz. Âmîn!
310.75 ₺ -
Haliliye Mesleği
Özü Hz. İbrahim’in hakikat yolculuğuna dayanan bir yoldur ‘haliliye’ mesleği. Risale-i Nur müellifi Bediüzzaman Said Nursî ise, onu ihlas sırrı içerisinde açıklar: “Mesleğimiz haliliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder.” Peki, nedir bu mesleğin esasları? Bir mü’min, ‘haliliye mesleği’ne dahil olmayı nasıl başarabilir? Nasıl İbrahim aleyhisselamın açtığı bu yoldan ihlas sırrına erişebilir? Abdulkadir Menek, elinizdeki kitabında ‘Haliliye mesleği’ni, Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu ölçüler ve tarifler ışığında irdeliyor. Ve ihlas, muhabbet, şefkat, diğergâmlık, dayanışma, tevazu, müsbet hareket gibi kavramlardan hareketle, Nur talebeliğinden ümmete uzanan ‘kardeş’liğin duygu haritasını çıkarıyor…
6.00 ₺ -
Mustafa Osman
“Birinci saftaki haslar içine girmeye hak kazanmış, Nur’un kahramanlarından, muhlis, ikinci bir Hüsrev, Hasan Feyzi gibi, metin, ihlası tam, bahadır, Risale-i Nur’a pekçok faydası dokunan, fedakâr, edip, vasıta-i irtibat, fevkalade sadakatli, haslar dairesinde…” Bediüzzaman Said Nursî Mustafa Osman Efendi, Üstad Bediüzzaman’ı ilk olarak 1941 yılında Kastamonu’da ziyaret eder. Bu ziyaretten sonra Nur’un manevî cazibesine kapılarak ömrünün sonuna kadar, tam elli yıl iman ve Kur’an hizmetinde aktif rol alır. Safranbolu’da ticarî faaliyetlerinin yanında Nur’un muhabere merkezi gibi çalışır; Üstad Bediüzzaman’dan ve Nur talebelerinden gelen risale ve mektupları yazıp çoğaltır ve bölgedeki diğer Nur talebelerine ulaşmasını sağlar. Bediüzzaman’la birlikte Afyon Hapsi’nde de yatan Mustafa Osman Efendi, aynı zamanda Mustafa Sungur’un Risale-i Nur hizmetine vakf-ı hayat etmesinin önemli vesilelerinden biridir. Üstad Bediüzzaman bunu, “Mustafa Osman, Sungur’un üstadı olmuş” diye ifade eder. Mustafa Osman Efendi yaptığı müdafaaları, cesareti ve şecaatiyle de meşhurdur. Pekçok insanın iman hakikatleriyle tanışmasına vesile olmakla birlikte, ahlak ve kemalatı ve ticaretteki dürüstlüğüyle de çevresine örnektir. Bu kitap, Mustafa Osman Efendi’nin hayatı çerçevesinde bir devre tanıklık etmekle birlikte, Safranbolu ve Karabük yöresinde Risale-i Nur’a hizmet etmiş önemli şahsiyetlerle tanışma imkânı veriyor.
9.75 ₺ -
Satır Mealli Cevşenü’l Kebir
Her biri Allah’ın isimlerinden on ismi içeren yüz bölümden oluşan ve âlemler Rabbinin kâinatta tecelli eden 1001 ismiyle yapılan eşsiz bir peygamberî duadır Cevşen. Cevşenü’l-Kebîr şimdi, hat ve estetiğin buluştuğu Nesil bilgisayar hattıyla ve her bir Arapça cümlenin hemen altında verilen manasıyla karşınızda. Satır Mealli Cevşen, okuyucuya Arapça ifadeleri birebir anlayarak tefekkür etme imkanını sağlıyor. Kolay taşınabilir ebadı, kuşe sıvama cilt ve iki renkli baskısıyla satır mealli yeni Cevşen okuyucuyla buluşuyor.
5.25 ₺ -
Bir Devrin ve Bir Şehrin Muhteşem Öğretmeni Sandal Hoca
Osmanlı'dan, Cumhuriyet'e bir insan, bir toplum ve bir mücadele... Yokluklardan çıkarılan muhteşem bir eğitim harikası... Değerlerimizle değerlenen Örnek hoca... Hakiki Müslüman... İyi insan ve güzel öğrencileri... İbretler, dersler, öğütler... Bir yakın tarih belgeseli...
97.50 ₺ -
Tevbeyi Yaşayanlar
\"Pişmanlık tevbedir.\" Hadis-i Şerif İblis de hata yapmıştır, insan da.İnsanın farkı, hatasını kabul edip,affı için Rabbine yönelmesi, yani tevbesidir.İşte bu kitap, ‘farkını korumaya çalışanları’ anlatıyor.
67.50 ₺ -
Hayy Bin Yakzan: Varlığın Gizemini Arayan Genç
“Edebiyattaki en güzel ve orijinal kitaplardan biri.” Times Literary Supplement “Büyüleyici ve şaşırtıcı bir hikâye… Kitap, her daim insanoğlunun ilgisini çekmiş olan insan hayatı hakkındaki soruları çözmek adına mevcut bütün tarihî ve kültürel bağlamların fersah fersah ötesinde.” Middle East Journal “Müslüman âleminin tek romanı olan bu zihnî dramda (Hayy bin Yakzan) psikolojiden ziyade yahut onunla beraber, çok ustaca idare edilmiş bir muakale (kurgu) vardır.” Ahmet Hamdi Tanpınar Endülüslü (İspanya) İslam düşünürü İbn Tufeyl’in günümüzden 850 yıl önce yazdığı Hayy bin Yakzan, birçok Avrupa diline tercüme edilmiş, Batı’da ve Doğu’da çok sayıda sanatçı ve düşünürü etkilemiş, bu eserden ilhamla romanlar yazılmıştır. İbn Tufeyl bu klasikte, ekvatoral bir adada bir ceylanın büyüttüğü çocuğun hikâyesini anlatıyor. Bu çocuk; tabiatı, tabiattaki yerini ve Yaratıcı’sını kendi başına keşfederek büyüyen bir çocuktur. Aynı zamanda önünde ne toplum, ne dil, ne de gelenek engeli vardır.
42.25 ₺ -
Engelli Sahabiler
‘Engelli’ hayatlar, hayatın bir gerçeği. Her çağda ve her toplumda, bu gerçek karşımıza çıkıyor. Peki, Asr-ı Saadet’te durum neydi? Sahabiler arasında, engelliler var mıydı ve onlar hangi sahabilerdi? Engelli sahabiler, neler yaşadı? Peygamber Efendimiz (a.s.m.) ve diğer sahabiler onlara nasıl davrandı, nasıl yaklaştı? Engelli sahabilerin hangisi, hangi alanlarda engelleri aşıp engelsizleri bile geride bıraktılar? Engelli Sahabiler, her çağda ve her toplumda karşımıza çıkan ‘engelliler’ gerçeğine, Asr-ı Saadet’ten ışık tutuyor. Ve hem engelli sahabilerin durumuna, hem Hz. Peygamber’in ve diğer sahabilerin onlara yönelik tutumuna dair örnekler ve ibretler ile, Asr-ı Saadet’ten bugüne iman, sabır ve insanlık mesajı getiriyor...
15.00 ₺ -
Peygamberimizden Gençlere Sesleniş 1
“En hayırlılarınız, ömrü uzun ve ahlâkı güzel olanlarınızdır.” “İşlediğin günah seni üzer ve iyilik yapmak da sevindirirse, bu imandır ve sen mü’minsin.” “Sevdiğin kişiyi ölçülü sev, bir gün gelir düşmanın olabilir. Düşmanlık yaptığın kişiye de aşırı kin besleme. Bir gün gelir, o da dostun olabilir.” Peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselamın, çağlar öncesinden bizlere miras olarak bıraktığı sünnetine sahip çıkmak her mü’minin görevi. İşte bu kitap nebevî mirasın yolundan gitmenin imkânlarını ortaya koyuyor.
9.00 ₺ -
Sahabilerden Gençlere Sesleniş 2
“Bir hayrı kaçırırsan, onu yakalamaya çalış. Elde edince de onu geçmeye bak. Daha güzelini yapmaya gayret et.” HZ. EBUBEKİR (R.A.) “Ey oğul! Ölümü çok hatırla. Bugün ele geçirmek için çırpındığın ve ahirette de kendisinden hesaba çekileceğin şeyleri şimdiden düşün. Hesap için hazırlıklı ol. Ani düşersen mağlup olursun.” HZ. ALİ (R.A.) “Kalpler kaplara benzer. Onları Kur’ân’la doldurun, meşgul edin, başka şeyle değil.” HZ. ABDULLAH BİN MES’UD (R.A.) Birer Peygamber yıldızı olan sahabilerin, hayatımıza ışık tutacak seslenişlerini, bu kitapta bulacaksınız.
30.00 ₺ -
İslam Alimlerinden Gençlere Sesleniş 3
“Ey oğul! Bütün işlerinde orta yolu tut. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur. Az konuş. Karşılaştığın her Müslümana selam ver.” İMAM-I GAZALÎ “Bir sığınak bulmak gerek; ama nasıl sığınak? Öyle bir sığınak ki ona sığındın mı su da sana asker olsun, ateş de.” MEVLANA “Biz dini severiz. Dünyayı da yine din için severiz.” “Biz muhabbet fedaileriyiz; husumete vaktimiz yoktur.” BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ Ömrünü Kur’ân’a ve sünnete uyarak geçirmiş olan İslâm âlimlerimizin, gençlere ışık tutacak seslenişlerini bu kitabın sayfalarında okuyacaksınız
30.00 ₺ -
Ehl-i Beyt Risalesi
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-âşinâ nazarıyla görmüş ki, Âl-i Beyti, âlem-i İslâm içinde bir şecere-i nuraniye hükmüne geçecek. *** Âl-i Beytin efradı, itikad ve iman hususunda sairlerden çok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve tarafgirlikte çok ileridedirler. Çünkü İslâmiyete fıtraten, neslen ve cibilliyeten taraftardırlar. Cibillî taraftarlık zayıf ve şansız, hattâ haksız da olsa bırakılmaz. (...) Ehl-i Beyt, işte bu şiddet-i iltizam ve fıtrî İslâmiyet cihetiyle, din-i İslâm lehinde ednâ bir emâreyi kuvvetli bir burhan gibi kabul eder. Çünkü fıtrî taraftardır. Başkası ise, kuvvetli bir burhan ile sonra iltizam eder. Said Nursî
18.75 ₺ -
Ergenekon’un Şifreleri
17 Mayıs günü Danıştay hâkimi Mustafa Yücel Özbilgin makamında güpegündüz, arkadaşlarının gözü önünde öldürülür, mesai arkadaşları yaralanır. Danıştay’daki kameralar, x-ray cihazları bozuktur, çalışmaz. Katilin yakalanmaması için her tedbir alınmıştır fakat polis katili enseler. Düğmeye basılmış, hükümeti alaşağı edecek bir süreç başlatılmıştır. Hâkimin cenaze töreninde katil hükümet sloganları atılır, bakanlar yuhalanır.Ümraniye’de bir gecekondunun çatısında 27 el bombası bulunur. Sonraki günlerde peş peşe cinayetler işlenir. Trabzon’da Rahip Santoro, İstanbul’da gazeteci Hrant Dink, Malatya’da Tilmann Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel öldürülür. Malatya’da mahkemeye yağan ihbar mektupları, Zirve Yayınevi cinayetinin, jandarma bölüğünde organize edildiği ve azmettirenlerin Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil olduğunu ifşa eder. Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Orgeneral Hasan Iğsız, Orgeneral Şener Eruygur, Orgeneral Hurşit Tolon, Tuğgeneral Veli Küçük, Yüzbaşı Muzaffer Tekin içeri atılır. Ülkede kaos çıkarıp darbe yapmak isteyen Ergenekon örgütü üyeleri seri cinayetlerin sanığı olarak tutuklanır...Türkiye tarihinin en karanlık cinayetlerini işleyen örgütün deşifresi. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Kaos üreterek darbe yapmak isteyen örgütün işlediği cinayetlerin esrarengiz ve nefes kesen hikâyesi… “Derin Çete Serisi”nin 5. kitabında yazar, faili meçhul ve malum cinayetlerin sır perdesini anlatıyor.
9.75 ₺ -
Cehennem Vadisi
“Derin Çete Serisi”nin 4. kitabı olan roman Türkiye’nin derin cinayetlerini anlatıyor. Diyarbakır’da bir öğretmen öldürülür, faili bulunamaz. Cinayet, seri cinayetlerinin habercisi gibidir. İstihbaratçı Yüzbaşı Hüseyin ve polis müfettişi Safa, katilin izini sürmek için Diyarbakır’a giderler. Cinayetin işlendiği sokağa geldiklerinde arabaları havaya uçurulur. Hüseyin ağır yaralanır, müfettiş hafif yaralarla kurtulur ve katili aramaya devam eder. O günlerde efsane Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Sezai Karakoç Bulvarı’nda çapraz ateşe tutularak korumaları ile birlikte öldürülür. Katillerin peşine düşen müfettiş, pusuya düşürülür ve kaçırılır… Faili meçhul cinayetler, bombalamalar, adam kaçırmalar ve istihbaratçı savaşları… İç ve dış istihbarat örgütleri arasındaki kıyasıya kavga ve bu mücadeleye heyecan katan Hüseyin ve Ela’nın aşkı… Ülke gündemini işgal eden cinayetlerin ve olayların perde arkası… Terör olaylarıyla çalkalanan ülkemizin hazin öyküsünü anlatıyor Kavaklı.
10.50 ₺ -
Kutlu Yolculuk Mekke ve Medine Rehberi
Kâinatın kalbinin attığı kutsal mekânlar… Her mü’minin hasretiyle yanıp tutuştuğu saadet diyarları… Rahmet ve mağfiretin coşup taştığı mukaddes beldeler... “Lebbeyk Allahümme lebbeyk” sedalarıyla koşulacak yerler…Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Nebevî, Uhud Dağı, Cennetü’l-Bakî, Cebel-i Nur, Cebel-i Sevr ve daha nice mekân… Her biri kutlu Nebî’nin (s.a.v.) ayak izlerini taşıyor. Hazırlıksız gidilmemeli elbette oralara… Bilmeden gezilmemeli, değeri anlaşılmadan adım atılmamalı; ibadetler daha bir şuurlu yapılmalı.Bu eser, kutlu yolculuğa çıkmak isteyen her mü’mine rehberlik etme sevdası taşıyor. Kitapta belli bir sırayla Medine-i Münevvere ve Mekke-i Müker- reme’deki ziyaret ve ibadet yerleri tanıtılıyor; ardından “Umre ve hac nasıl yapılır, hangi mekânda nasıl hareket edilir, hangi ibadetler yapılır, hangi dualar okunur?” ve bu kutlu yolculuğa dair pek çok detay anlatılıyor.
7.50 ₺ -
İslam’ın Altın Çağında İlim
Hira’da gelen ilk vahyin üzerinden çeyrek asır geçtiğinde bütün Arabistan İslam’a teslim olmuş; yüzyıl geçtiğinde ise İslam Mağrib’den, hatta İspanya’dan Maveraünnehr’e kadar çok geniş bir coğrafyaya yayılmış haldeydi. Asr-ı Saadet’i takip eden bu asırlar, İslam’ın ışığının bir medeniyet suretinde kendisini bütün dünyaya tanıttığı asırlar olageldi. Elbette, Hira’da gelen ilk emrin; ve bir bütün olarak Kur’ân’ın ve hadislerin ışığında… Elinizdeki kitap, ‘İslam’ın Altın Çağı’ diye de tanımlanan bu dönemde, Müslüman dünyanın ilim ve eğitim alanında sergilediği göz kamaştırıcı manzarayı bütün ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Öğrenci merkezli, özgürlükçü, çoğulcu, fırsat eşitliğine dayalı eğitim-öğretim sisteminin esaslarını, kurumlarını, kaynaklarını, müderris ve öğrenci profillerini incelikle ve ustalıkla gösteriyor. İslam’ın Altın Çağında İlim, aynı zamanda modern pedagojiye ve ülkemizin eğitim sistemi arayışlarına cevaplar da içeren bir kitap olarak, öğretici muhtevasıyla vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde…
22.50 ₺ -
Memleket Kazan Ben Kepçe
Evliya Çelebi, seyyahlar içinde en eğlencelisi. Elinizde tuttuğunuz kitap ise Evliya Çelebi kitapları içinde bir mizah kapsülü gibi! Evliya nereleri gezmiş, gezmiş de ne görmüş, görmüş de ne düşünmüş diye merak edenler bu kitabı okumalı. Okurken bol bol güldürme ihtimali olduğundan gözünüzden akabilecek yaşlar için yanınızda mendil bulundurmakta; gülerken boğazınıza kaçma ihtimali olduğundan fındık fıstık yememekte fayda var. Haydi bakalım Evliya, anlat bize o günleri!
6.00 ₺ -
Herkes İçin Eğlenceli Zeka Soruları Seti 6 Kitap
6 kitap ve 600 sorudan oluşan HERKES İÇİN harika bir ZEKA SORULARI seti ! Süper Zeka-1, Süper Zeka-2, Sivri Zeka-1, Sivri Zeka-2, Kıvrak Zeka-1 ve Kıvrak Zeka-2
672.00 ₺ -
Herkes İçin Eğlenceli Zeka Oyunları Seti
4 kitap, 200 soru ve 380 bulmacadan oluşan HERKES İÇİN harika bir ZEKA OYUNLARI seti ! Satranç Oyunları: Tek Hamlede Mat, Satranç Oyunları: İki Hamlede Mat, Rakam Oyunları: Sudoku ve Rakam Oyunları: Kakuro
448.00 ₺ -
Mektubatı Rabbani Arapça Deri 2 Cilt Takım
Mektubatı Rabbani Arapça Deri 2 Cilt Takım Harekesiz Eski Orjinal Metin İmâm-ı Rabbânî Hazretleri (k.s.), insanları irşad için, itikad, amel, ahlak ve tasavvufa dair muhtelif zamanlarda muhtelif kimselere mektuplar göndermiştir. Bu eser kendisi daha hayattayken müritleri tarafından bir araya toplanarak meydana gelmiştir. Mektûbât üç cild olup içindeki mektupların tamamı 534 mektuptur
525.00 ₺ -
Evlilik Rehberi Adem Şener
Evlilik,Hz.Adem(aleyhisselamdan)'dan günümüze kadar devam eden, cennete de devam edecek olan fıtri bir ibadettir.Nihak(evlilik), daha önce birbirlerine yabancı olan iki kişiyi, yine Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle elbise ile beden gibi uyumlu kılan, birbirlerinin ayıplarını örten, birbirlerini olumsuz etkilere karşı koruyup dostluğa ve samimiyete kavuşturan ciddi bir akittir. Evli ve evlenmeye aday kareşlerimize rehber olacak bu eser, evlilik hükümlerini, eşlerin birbirleriyle oln münasebetlerini Kur'an ve Sünnet ışığında anlatmaktır.
84.50 ₺ -
Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları
Hüseyin Avni Kansızoğlu, Ebubekir Sifil, İhsan Şenocak hocalarımızın takrizleriyle.. Ali Hoşafçı kardeşimin, "Selef yolunda" olduğuna inandırılmış kitlelerle tek başına yürüttüğü mücadele bu noktada ayrı bir anlam ve önem arz ediyor. Yıllara baliğ olan aralıksız çalışmaların sonucunda her baskısı bir öncekinden daha doyurucu ve mükemmel olan elinizdeki kitap, tabir yerindeyse bir "masa başı" faaliyetin ürünü değildir. Çalışmayı yakından izleme şansı yakalamış bir gözlemci sıfatıyla şu cümleyi kurmakta ve sizlerle paylaşmakta hiçbir sakınca görmüyorum: Elinizdeki kitap, bu topraklarda teşbihçi/tecsimci Vehhâbî ideolojisine verilmiş en kapsamlı ve doyurucu mukabeledir. Müellif Ali Hoşafçı kardeşimi gayreti ve bu kıymetli eseri için tebrik ediyor, bu kıymetli eserin bugüne ve geleceğe bir "kılavuz" olarak insanımıza yön göstermesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Ebubekir Sifil 25 Zilkāde 1441/16 Temmuz 2020 Ölüler işitir mi? Ölülere Kur’an Okumak, Tevessül, İstiğase, Teberrük, Şefâat, Râbıta, Tazim, Şirk, Bid‘at, Allah Allah Diye Zikir, Tesbihte Taş Kullanmak, Muska, İstiva Meselesi, Siyaset Oy Verme, Tağuta Muhakeme Olmak... İçindeki konular bunlar olan bu eserin Almancası ve Rusçası basılmış olup o ülkelerde bulmak mümkündür. Ayrıca Azerbeycan Devleti Din İşleri ile ilgili kurum kitabı Azericeye çevirip Şii ve Sünni cami imamlarına ücretsiz olarak dağıtmıştır. On beş yıl boyunca, gerek yüz yüze gerekse internet ortamında münazaralar ve tartışmalar oldu. Münazaralarda karşı tarafın pes ettiği ve cevap veremediği o münazara sonuçlarını itiraz - cevap şeklinde bu kitaba eklendi. Kitaptaki konular hakkında bilgisi olmayan bir kardeşimiz bile, rahatlıkla karşı tarafın hocalarıyla münazara edip doğru delilleri ortaya koyabilmektedir. Bunun sebebi karşı tarafın tüm itirzları ve o itirazlara verilmiş cevaplar hadislerin tahriç ve değerlendirmeleri ile birlikte bu kitapta mevcuttur.
595.00 ₺ -
Kayıp Sır
Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır Seferi devam ederken, Portekizlilerin Hazreti Peygamber’in kabrini açma ve mübarek naaşını kaçırma planları yeniden mi gündeme geliyordu? Eğer öyleyse, bu menfur girişimin arkasında yatan sebepler neydi ve buna kim mani olacaktı? Vehimi Orhun Çelebi önderliğindeki Hilaliler, bu defa Portekizli Amiral Alfonso d’Albuquerque ve Vatikan istihbarat örgütü Demir Haç’a karşı unutulmaz bir mücadeleye girişiyor… Bu kıyasıya mücadele içinde Vehimi ve Çelik Hilal üyeleri Hazreti Peygamber’in mübarek bedenlerini muhafaza etmek için nasıl çalışacak? Sahip olanın daimi bir muzafferiyeti kucakladığına inanılan Hazreti Davut’un kılıcını İstanbul’a getirebilecekler mi? Onunla seyahat edenlerin bereketli güney denizlerinde görünmez olarak dolaşacağı efsanesindeki Cantino Haritası’nı ele geçirebilecekler mi? Türkiye’nin en çok okunan tarihî romanlarının yazarı, okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu, bu romanıyla tarihte çok önemli bir tuğlayı yerine yerleştiriyor. Kutsal Emanetlerin Sırrı - Kayıp Sır - Okay Tiryakioğlu - Timaş Yayınevi - 978-605-08-2424-7
259.00 ₺