-
Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşü
Bu kitabın yazarı General Pomiankowski 1909-1918 yıllarında Avusturya- Macaristan imparatorluğunun askeri ateşesi olarak Türkiyede bulunmuştur.1.Dünya Savaşının sebeplerini tespit etmiştir.itilaf devletlerinin Türkiye ve Orta Doğunun üzerindeki emellerini yakinen belirtmiş gözlemlerini de hatıra olarak yazmıştır. Dönemin ünlü paşaları Enver,Talat ve Cemal Paşa ile de görüşmüştür.Paşalar la ilgili anekdotlarını da bu kitapta belirtmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşüne sebep teşkil edebilecek yegane unsurları kendi çerçevesinden bakarak yazmıştır. OKUMAYA DEĞER,İBRET VERİCİ BİR KİTAP... ***BEĞENECEKSİNİZ***
204.00 ₺ -
İslamda İmamet ve Hilafet
Araştırmalar netiçesinde ortaya çıkan bu kitapta;İmamet yirminci yüzyılın başlarından itibaren daha çok hilafet şeklinde yorumlayarak kamuoyunun ilk maddesini teşkil etmiştir.20.Asrın ilk çeyreğinde Osmanlı ile hilafet de tarihe karıştığından konu dahada ciddi hale gelmiştir. Ülkemizde konu ile ilgili çok kitap yayınlanmışsada,Söz konusu çalışmalarda hilafetin dini,sosyal ve kültürel boyutları işlenmemiştir. İşte bu kitapta HZ.Peygamberin vefatından sonra dünya müslümanlarını en çok ilgilendiren konuda İMAMET ve HİLAFET olduğunu öğreneceksiniz... İslam Tarihi boyunca çeşitli gruplar,fırkalar ve cemaatlerin problem olarak kabul ettikleri imamet ve hilafetin sürekli gündemde kalmasının sebepleri... *** KONU İLE MERAK ETTİĞİNİZ HER ŞEYİ BULAÇAKSINIZ***
204.00 ₺ -
Sorun Kalmasın 1
Ateist Deist ve Agnostiklerin Şüphelerine Cevaplar Elinizdeki eser ateist ve deist çevrelerin medya yoluyla gündemde tutmaya çalıştıkları, kendilerince müslümanları köşeye sıkıştırmak için özenle yaymaya çalıştıkları şüphelere cevap vermek maksadıyla hazırlandı. Özellikle genç jenerasyonun bu yayınlardan etkilenerek veya okul ortamlarında tartıştıktan sonra gerek telefon yoluyla ve gerekse internet ortamlarında sordukları soruların hasbelkader sade bir dille izah etmeye çalıştık. Hemen ifade edelim ki kitabımız "teknik" bir kitap değil. Zira kitap ile hedeflenen fayda, gençlerimize bu popüler soruların birçoğunun kendi içinde tutarsız olduğunu, bir kısmının uydurma hikayelere dayandığını, bazılarının üstün körü ortaya atılmış sorular olduklarını ispat edebilmektir. Kitapta yer alan meselelerin izahında soruların mantıksız boyutlarına dikkat çekmemizin ve basit misallerle anlatmamızın oturup konuştuğumuz gençler üzerinde daha çok sonuç verdiğini tecrübe ettik . Bu sebeplede kitapta daha çok bu üslubu takip etmeye çalıştık. Rabbimizden niyazımız, çalışmamızı rızasına muvâfık, dünya ve ahiret saadetimize vesile kılmasıdır.
105.00 ₺ -
Osmanlı Uçbeyliğinden Devlet-i Aliyyeye
Osmanlıyı Cihan Devleti Yapan Dinamikler... Irk, din, kültür, örf ve âdet ile bulunduğu coğrafî ortam bakımından Anadolu’daki diğer beyliklerden farklı olmayan Osmanlı Devleti’nin kısa zamanda tarihin akışını değiştirecek kadar büyüyüp gelişmesinin bazı sebepleri olmalıdır. Kuruluş döneminde diğer beyliklere göre esamisi okunmayacak kadar küçük olan bu uç beyliğini yücelten ve onu döneminin en kudretli devleti haline getiren dinamikler nelerdi? Osmanlı’yı diğer beyliklerden ayıran hangi özelliklerdi? Anadolu’daki diğer beyliklerin fazla büyüyememe ve tarihte önemli işler başarmama sebepleri nelerdir? Osmanlı Beyliği ile onlar arasındaki fark ve özellikler nelerdi? Osmanlı niçin gelişip büyüdü? Osmanlılar, o beyliklerden farklı olarak hangi özellikleri taşıyorlardı? İşte bütün bu soruların cevapları, günümüz tarihçisinin zihnini meşgul etmeye devam etmektedir. Bir beylik olarak ortaya çıkışından itibaren bünyesinde, dönemin ekonomik, kültürel ve sosyal şartların gerektirdiği değişiklikleri yapmaktan çekinmeyen Osmanlı Devleti, sağlam temeller üzerine bina edip geliştirdiği ve kemâl mertebesine ulaştırdığı müesseseleri vâsıtasıyla uzunca bir hükümranlık dönemi geçirme imkânı buldu. Bu devlet, “destanlarda görülen âsumanî heykeller gibi, başı kürre-i arzın bir kıtasına yaslanmış, vücudu bir başka kıtasına sarılmış, ayakları ise başka bir kıtasına uzanmış” heybetli bir vücuda benzemekte idi. Günümüzde, sosyal, ekonomik ve hatta dinî çatışmaları ile siyasî istikrarsızlık merkezi durumuna gelen Ortadoğu coğrafyasının, Osmanlı yönetimi altında uzun süre barış ve huzur içinde yaşadığı düşünülecek olursa, Osmanlı Devleti tarihinin, gerek dünya, gerekse İslâm tarihi açısından sahip olduğu değerin önemi, daha iyi anlaşılmış olacaktır.
122.40 ₺ -
Türkçe Ezan ve Menderes
Mustafa Armağan, Türkçe ezanın okunduğu günleri ve Başbakan Menderes’in Arapça ezanı serbest bıraktırdığı günü yaşayanları konuşturarak yakın tarihimizin bu unutturulmuş döneminin perdesini aralıyor. “İnsaf ediniz, diyorlardı. “Allahuekber” dedi diye insan tutuklanır mı? Caminin içinde Arapça okumak suç değil. Fakat minareye çıkınca suç oluyor. Keza minareden ezan yerine küfür edilse yine suç değil. Fakat Allahuekber denilince hapishane hazır. Bu bizim 1300 yıllık geleneğimiz. Biz 1300 yıldan beri Allahuekber demeğe alışmışız. Mademki laikiz, neden ezan okurken “Tanrı Uludur” yerine “Allahuekber” dediğimiz için bizi hapse atıyorsunuz? Bir Hıristiyan, ibadetini istediği lisanla yapınca ses çıkartmıyorsunuz da, bizim Allah huzuruna çıkışımızda alıştığımız lisanda konuşmağa neden müsaade etmiyorsunuz?” (Bir Türkçe ezan mağdurunun sözleri...)
36.50 ₺ -
Memlûkler
İslâm tarihinde kurulmuş en büyük birkaç devlet arasında yer alan Memlûkler, genelde İslâm tarihi, özellikle de Müslüman Türk ve Çerkes tarihleri için son derece önemlidir. Bir taraftan Moğol taarruzlarını durduran, diğer taraftan da Ortadoğu’daki haçlı prensliklerini nihâî olarak bölgeden çıkaran Memlûkler, Mısır Abbâsî Hilâfeti'nin merkezi olmak ve mukaddes Hicaz bölgesinin hâkimiyetini üslenmek gibi önemli imtiyazlara sahip en büyük İslâm devleti olma vasıflarını yaklaşık 2 asırdan fazla devam ettirdiler. Türk Memlûkleri tarih sahnesine çıktığında, İslâm dünyası, tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyordu. Bir taraftan haçlı seferleri devam ederken, doğudan gelen ve yenilmek nedir bilmeyen Moğollar, Ortadoğu İslâm ülkelerini, peş peşe işgal etmişler, bu ü1keler halkının büyük bir kısmını katliâma tâbi tutarak şehirleri yakıp yıkmışlar, adeta taş üstünde taş bırakmamışlardı. 1258 yılında Bağdat Abbâsî Hilâfeti’ni yıkmışlar, dillere destan olan Bağdat’ta, medeniyetten eser bırakmamışlardı. O sırada bütün insanlık medeniyetini tehdit eden bu gücü durduracak bir devlet de ortada görünmüyordu. Ancak, henüz 10 yıl önce Mısır'da kurulmuş olan Memlûkler Devleti insanlığı bu tehlikeden kurtardı. Taarruzlarını batıya doğru devam ettiren Moğollar'ı Filistin’de durdurdu. Ayn Câlût savaşında onlara henüz tatmadıkları mağlubiyetin acısını tattırdı. Kazandığı bu zaferle, başta Mısır olmak üzere batı İslâm dünyasını ve İslâm medeniyetini kurtaran Türk Memlûkleri ordusu, Memlûk tarihçisi İbn Haldûn’un işaret ettiği gibi, Müslümanların bu bozulma ve zayıflama döneminde Allah Teâlâ’nın büyük bir lütfu idi. Orta Asya bozkırlarından Memlûk olarak satın alındıktan sonra Eyyûbî ordusunda yetişen ve bilâhare devletlerini kuran Memlûkler, İslâm dini ile şereflenmişler ve neticede İslâm âlemini büyük tehlikelerden kurtarmışlardı. Memlûkler, daha sonra tarih sahnesine çıkıp altı asırdan fazla, hem de hakkaniyet ölçülerini aşmadan hüküm süren Osmanlı Devleti için de güzel bir örnek teşkil etmiştir.
442.00 ₺ -
Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Osmanlı Devleti
Bu eserde, Osmanlı tarihinin en kritik döneminde tahta geçmiş olan Sultan II. Abdülhamid Han’ın devlet yönetimi ile ilgili faaliyetleri ele alınmıştır. Üç kıta üzerinde hâkimiyet kuran OSMANLI DEVLETİ, çeşitli ırk, din, dil, mezhep, örf ve âdetlere sahip toplulukları yüzyıllarca adâlet ve insaf ölçülerine uygun bir şekilde idare etmişti. Teknolojik olarak son derece imkânsızlıklar içinde olan o asırların dünyasında, bunca farklı yapıdaki toplulukları cebir ve tazyik kullanmadan yönetmek, basit bir hâkimiyet anlayışının sonucu olmasa gerekir. Böyle insani bir uygulama ile asırlarca hükümran olan devlet, 18. asırdan başlayarak değişen dünya şartları sonucunda zayıflamaya başladı. Hatta denebilir ki, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya geldi. 19. asrın sonlarına yakın neredeyse tarihten silinecek olan o muazzam devleti, Sultan II. Abdülhamid Han 33 yıl boyunca tekrar o eski haşmet ve kudretine kavuşturma gayretine düştü. Eserde, devletin, kendisinden önce, içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi sıkıntılar yanında, etnik grupların bağımsızlık çabaları ve Avrupa’nın bunlara sağladığı desteğe rağmen Abdülhamid’in bu problemlere nasıl çareler bulduğu, detayları ile açıklanmıştır. Sadece ülkemizde değil, 19. asır sonlarından, günümüze kadar dünyanın, üzerinde en çok konuşulan birkaç şahsiyetinden biri olan Sultan II. Abdülhamid’le ilgili bu araştırmada, dönemin kendi kaynaklarına ağırlık verilerek, objektif bir çalışmanın ortaya konulmasına gayret edilmiştir.
163.20 ₺ -
Mekkenin Fethi
Mekke’nin fethi; Rahmet Peygamberinin (s.a.v.) gerektiğinde savaştığını, ancak savaş esnasında bile insan haklarına önem verdiğini gösteren güzel örneklerle doludur. Yazar, bu araştırma ile Mekke’nin hangi gerekçelerle fethedilmek istenildiğini ve fetih sonrasında nelerin elde edildiğini ortaya koymaya gayret ederek, aynı şekilde bu süreçte yaşanılan ve Hz. Peygamber’in insan haklarına verdiği değeri gösteren bir takım uygulamalarını ifade etmeye çalışmıştır. Mekke’nin fethi çerçevesinde Hz. Peygamber’in düşmanlarına ne kadar merhametli olduğunu, savaşta bile bu düşüncelerini koruduğunu göstermeye gayret etmiştir. O’nu, bu fetih esnasındaki sergilemiş olduğu tavrıyla tanıyan Müslümanlar, kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamayan insanlara karşı daha farklı bir gözle bakmaya çalışacaklardır. Aynı şekilde, Hz. Peygamberi Allah’ın Resûlü olarak benimsemeyen gayrimüslimler ise Hz. Muhammed’le ilgili önyargılarından, şartlanmışlıklarından az da olsa kurtularak İslâm Peygamberinin gerçekten de bir rahmet elçisi olduğunu anlayacaklardır.
136.00 ₺ -
Ermeniler ve Türkler
XIX. yüzyıla kadar her hangi bir devlet kuramayan Ermeniler tarihi süreç içerisinde otorite boşluklarından faydalanarak çeşitli isimler altında krallıklar kurmuşlarsa da her hangi bir devlet tarafından tanınmamıştır. En acı zulümlere/işkencelere, İstanbul, Türkler tarafından fethedilene kadar Bizans İmparatorluğu zamanında maruz bırakılmışlardır. Ermeniler, bu yüzden birkaç kez tehcire bile tâbî tutulmuşlardır. Osmanlı Devleti bürokrasisinde Ermeniler daha çok para ile ilgili işlerde görev almışlardır. Bunun dışında tercüman, sarraf ve saray ressamları da Ermeniler arasında yaygın bir bürokratik meslektir. Devlet kademesinde askeriyeden baruthaneye, darphaneden tercümanlığa hatta milletvekilliğine kadar pek çok alanda hizmetleri olan Ermenilerin Rum fesadından kısa zamanda etkilendikleri de özellikle belirtilmiştir. Ermenilerin millet-i sâdıka olarak nitelendirildiği her hangi bir kaynağa tarafımızdan ulaşılamamasına rağmen, Rumlara nazaran Osmanlı Devleti’ne daha sâdık oldukları görülmektedir. 1830’dan sonra Rum fesâdına Ermenilerin de karıştığı, bu tarihten sonra da Ermenilerden fesâd çıkaranların var olduğu tespit edilmiştir. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Ermeniler, Osmanlı Devleti’nde sürdürdükleri yaşamı tarihleri boyunca hiçbir devletin egemenliği altında sürdürememişler. Kendilerine, Osmanlı Devleti tarafından sağlanan kolaylıklar başka hiçbir devlet tarafından kesinlikle sağlanmamıştır. Bu çalışmada; Ermenilerin devlet içerisinde ne gibi vazifelerde bulundukları, toplumda nasıl kabul gördükleri, ne şekilde yaşadıkları, dînî inançlarını yerine getirebilme özgürlükleri, arşiv vesikaları ve kaynaklara dayanılarak anlatılmıştır.
170.00 ₺ -
Defterdarlık Teşkilatı ve Bürokrasisi
Osmanlı İmparatorluğu Defterdarlık Teşkilatının doğuşu ve gelişimi ile XVI. Y.Y.’a ait Maliye Ahkâm Defterlerinin incelendiği bu çalışmada, bugüne kadar yapılan çalışmalardan farklı olarak, Fatih Kanunnamesinden başlayıp XVI. Y.Y.’ın sonlarına kadar uzanan bir dönemdeki arşiv belgeleri ve muhtelif muhasebe defterleri de kullanılarak, Defterdarlık Teşkilatının XVI. Y.Y.’daki kurumsal gelişimi ve faaliyetleri ortaya konulmuştur. Defterdarlık makamının yüzyıllar boyunca süren faaliyetleri sonucunda büyük bir Defterdarlık arşivi oluşmuştur. Defterdarlığın XV. ve XVI. Y.Y.’lara ait defterleri –arşiv malzemelerinin sürekli naklinden ve yaşanan yangınlardan dolayı- büyük oranda yok olmuş ve seri bütünlüklerini yitirmişlerdir. Bunlar arasında en önemli kayıpların yaşandığı defter serilerinden biri de “Maliye Ahkâm Defterlerdir.” XVI. Y.Y.’a ait Ahkâm Defterlerinin dağılmış olduğu seriler taranarak Maliye Ahkâmı türünde tespit edilen 12 Maliye Ahkâm Defterinde yer alan belgeler, türlerine göre tasnif edilmiş ve defterler diplomatik özellikleri bakımından değerlendirilmiştir. Ayrıca Maliye Ahkâm Defterlerindeki mali hükümlerin muhteva analizi yapılmıştır. Bu analizi gerçekleştirmek için ilk aşamada, Maliye Ahkâm Defterlerindeki belgelerin özetleri çıkarılmış ve her belgenin türü tespit edilerek birer numara verilmiştir. Özetleri çıkarılan belgelerdeki kavramlar listelenerek bir kavram indeksi oluşturulmuştur. Buradaki amaç XVI. Y.Y. Osmanlı Tarihi üzerine yapılacak çalışmalara bir rehber kaynak oluşturmaktır. Son olarak XVI. Y.Y. Maliye Ahkâm Defterlerinin birer katalogu hazırlanarak kitapla birlikte CD olarak verilmektedir.
204.00 ₺ -
İslam Kültürü ve Medeniyeti
İslâm dünyasının, dinî, adlî, sosyal, ekonomik beledî, mimarî ve kültürel yönlerini bir araya getirip sergileyen bu eser, aynı zamanda medeniyetimizin geçirmiş olduğu merhaleleri ve ulaştığı seviyeyi de ortaya koymaktadır. Bu eser, temel kaynaklar ile arşiv belgelerinin ışığı altında kaleme alınmıştır. Her biri, kültürümüzün bir cephesini aydınlatan yazılardan oluşmaktadır. Bu çalışmamız, günümüzde yanlış veya eksik bilinen bazı konuların gerçek kimliğini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda medeniyetimizin canlı birer şahidi olan araştırmalara da yer vermektedir. Bu bakımdan okuyucu, elindeki bu eserde, Hz. Peygamber döneminden başlayarak günümüze kadar gelen bazı müesseseleri, Osmanlıların İslâm kültür ve medeniyetinin gelişmesindeki rolünü, görecektir.
183.60 ₺ -
Öncesi ve Sonrasıyla Tek Parti Devri
Yakın tarihimizde Tek Parti devrinden başka hesabı verilmemiş veya bedeli ödenmemiş bir dönem hiç olmadı. Sultan 2. Abdülhamid, 33 yıllık iktidarının ardından İttihatçılar tarafından tahttan indirilip hapsedildi; Enver, Talat ve Cemal Paşalar siyasi hayatlarını bitirme pahasına yurt dışına kaçtılar; Osmanlı hanedanı toptan sürgün edildi; Demokrat Parti idamlar ve hapislerle mukabele gördü vs. Sadece ve sadece ülkeyi çeyrek asır demir yumrukla, ağır yasaklarla ve katı bir diktatörlükle yöneten Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı bugüne kadar yaptıklarının hesabını vermedi. İşte bu yüzden yakın tarihimiz doğru dürüst yazılamadı. Yakın tarih araştırmalarıyla tanınan Mustafa Armağan ‘’Tek Parti Devri’’ adlı kitabında bu hesabı verilmemiş veya açık kalmış dönemin derli toplu bir muhasebesini çıkarmaya soyunuyor. İstiklal Mahkemeleri’nden Dersim katliamına, açlıktan kıvranan ülkeye heykel diktirmekten arşiv düşmanlığına bir yığın olaydan seçtikleriyle bize dönemin fotoğrafını çıkarıyor. Eksik ama bütünü hakkında fikir veren bir fotoğraf bu. Hem daha yolun başında sayılırız. Asıl defterler bundan sonra açılacak değil midir?
26.28 ₺ -
Kuranda İlmi Mucizeler
Bu kitap ; K.Kerimin hak kitap olduğunu, Gayrimüslümlere itiraf ettiren bir çalışmanın ürünüdür.Üstelik gayrimüslümlerin normal halktan olanları değil,ilim adamlarının itiraflarını içermektedir. Yüce kitabımız Kur-an Kerimde 14 Asır önce işaret edilmiş ilmi gerçeklerden bazılarının bugün işaret edilmiş ilmi gerçeklerden bazılarının bugün işaret edildigi şekilde ilgili bilim ve ilim adamlarına sorulmuş,Bu bilgilerinin insan tarafından olamıyacağını belirtmişlerdir. Kur'anın hak kitap olduğunu her tabakadan insanın anlayacağı şekilde sadeleştiren bu kitap bir TV belgeselidir. Yeryüzünde Allah(cc) mucizeleri çoktur.İslam ile şereflenmiyenlerinde hayret ettiği bu mucizeler karşısında yalnız müminlerin imanları artar. Buna rağmen batılı bilim adamlarıda ağızları açık kalaçak şekilde bu mucizeler karşısında "FE SÜPHANALLAH" demek zorunda kalmıştır. *** Sizleride hayretler içinde bırakacak bu küçük kitabımızın her mümin insanın okumasını tavsiye ediyoruz***
51.00 ₺ -
Kuranı Kerim ve Tefsir Terimleri Sözlüğü
Bu eser, Kur’an-ı Kerim’in manasını tam olarak bilmek isteyenler için önemlidir. İlahiyatçılar, İmam Hatipliler ve sosyal bilimlerde yüksek lisans yapmak isteyenler için de çok mühim bir kaynaktır. Çalışma, Tefsir usûlü, tefsir tarihi ve Kur’ân ilimleriyle ilgili kaynaklar taranarak hazırlanmıştır. Öncelikle hangi terimlerin eserimize girebileceği belirlenmiştir. Konu hakkında hem klasik eserler, hem de son dönemde yazılanlar titizlikle incelenmiştir. Eserimizi oluştururken, Kur’ân ve tefsiri doğrudan ve yakından ilgilendiren terimlerin yanında, kültür ve sanat dünyamızda Kur’ân’la ilişkili kavramlara da yer verilmiştir. Her bir terim, okuyucu telaffuzunu görebilsin diye, Arapçası ile birlikte verilmiş olup, ayet ve hadislerin yerleri de belirtilmiştir. Bir terim, Kur’ân ilimleriyle ilgiliyse, o konudaki bazı çalışmaların isimleri örnek olarak verilmiştir.
136.00 ₺ -
Osmanlı Sultanları Albümü
OSMANLI TARİHİNİN YALIN BİR DÖKÜMÜ Yakın tarih alanında birçok esere imza atan Mustafa Armağan, Osmanlı Tarihi’nin özeti sayılabilecek Osmanlı Sultanları Albümü adlı çalışmasıyla tüm Osmanlı Padişahlarının kısa hayat hikâyelerini resimleriyle birlikte okuyucularına sunuyor.Anlaşılır, akıcı bir Türkçeyle kaleme alınmış olan kitap binlerce sayfalık bir büyük tarihin özünü aktarıyor.Kimdir bu Osmanlı Sultanları?Kurdukları imparatorluk 600 yıl boyunca dünyaya hükmetti; savaş meydanlarına ve nice kitapların sayfalarına hükmeden dilleri neredeyse unutuldu; inşa ettikleri her binaya attıkları imzaları/tuğraları kitâbelerden söküldü ve son kalan hanedan üyeleri geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Yine de zihinlerden silinemediler. Bugün üzerine onlarca devletin kurulduğu topraklarda kendilerini hatırlatacak hayır eserleri inşa ettiler çünkü onlar gönülleri fethetmenin, mekânı ele geçirmekten daha kalıcı bir yatırım olduğunu biliyorlardı. “Bu, Moğol akınlarının Anadolu kapılarına getirdiği Ertuğrul’un oğullarının Söğüt’te başlayıp San Remo’da noktalanan 668 (1258-1926) yılının yalın bir dökümüdür. Bu dökümdeki bilgilerin, ayrıntıları ve derinlikleri haber veren işaret levhaları oldukları unutulmadan okunması en büyük dileğimdir.” Mustafa Armağan
60.59 ₺ -
Nüzul Sırasına Göre Kuranı Keri̇min Türkçe Meali̇ Ve Muhtasar Tefsiri
Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili adlı eseri, Prof. Dr. Hamdi Döndüren’in titiz çalışmalarıyla sadeleştirilmiş ve çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ilave edilerek düzenlenmiştir. Özellikle hüküm ayetlerinde ve gerekli görülen bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar eklenmiştir. Nüzul Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri başlığıyla neşredilen bu eser de aynı eserin nüzul sırasına göre tertip edilip düzenlenerek okuyanların istifadesine sunulmuş halidir. Bu tertipteki gayemiz ise, Kur’an’ın nazil olmaya başladığı zamandan, son ayetlerin inip vahyin tamamlanıncaya kadarki süreci adım adım takip etmek, bir nebze de olsa o iklime girmeye çalışmaktır.
168.00 ₺ -
Eğitime Adanmış Bir Ömür Mahir İz
Yakın tarihimizin abidevi şahsiyeti, hayatını insan yetiştirmeye adamış bir öğretmen... İdeal bir “Hoca” nasıl olur sorusuna yaşantısıyla cevap olan mütefekkir... Eğitime Adanmış Bir Ömür: Mahir İz, yazdığı eserlerden çok yetiştirdiği insanlarla kültür hayatımızı etkileyen Mahir İz’in hayatını, kişiliğini ve eğitimci yönünü akıcı bir üslupla okura sunuyor, Mahir İz’in sahip olduğu tevazu dolayısıyla hatıralarında bahsetmediği yanlarını ve anılarını gün yüzüne çıkarıyor. “Mahir Hoca’nın” çocukluk yıllarından ölümüne kadar olan yaşamını anlatan eser; Hoca’nın öğretmenlik, memurluk ve yöneticilik faaliyetlerinden, memlekete hizmetlerinden bahsediyor, kişiliğini, üslubunu, aldığı eğitimi ve entelektüel kimliğini tanıtıyor, eserleri ve yetiştirdiği öğrencileri hakkında bilgiler veriyor. “Öğündüğünü de görmedim. İstikâmetin, doğruluk ve dürüstlüğün sanki mücessem bir heykeli idi. Ülkemizde, hanegî eğitiminin son muallimlerindendi.” M. Şevki Eygi “Düşüncelerini hâtıralar, mısrâlar, şakalar ve nükteler şeklinde konuşarak ifâde derdi. Çünkü yazar değil Hocaydı ve hep Hoca olarak kaldı.” Mehmet Çavuşoğlu
128.48 ₺ -
El Munkizü Mined Dalal Şerhi ve Tasavvufi İncelemeler
Bu mükemmel eser, İmam Gazali’nin üç eserinden biri ve birincisidir. Tasavvufi İncelemeler konusunda en geniş ve en kapsamlı eserin “El Munkiz” olduğu tescil edilmiştir. Bu eserde, tasavvufi konular en ince ayrıntısına kadar incelenmiş ve irdelenmiştir. Türkçe karşılığı “Dalaletten Hidayete” olan bu kitap çok ciddi bir çalışmadır. İmam Gazali bu eserinde, tasavvufun insanlar üzerindeki müspet ve menfi tesirlerini açıklamıştır. Eserde geçen bazı konular şunlardır. • Tasavvuf nedir? • Tasavvufu kimler kabul eder? • Tasavvufu kimler inkar eder? • Tasavvufu inkar edenlerin, inkar ettikleri en önemli konular nelerdir? • Tasavvuf Aristokrasimidir? • Tasavvuf seçkin insanların kullandıkları bir yöntem midir? • Tasavvuf Ruhbanlık mıdır? • Tasavvuf yabancı kaynaklı bir sistem midir?...vb ve daha çok ayrıntılı konular. Ayrıca bu müthiş eserle birlikte, İmam Gazalinin hayatını, yaşam mücadelesini, hangi hocalardan ders aldığını, kimlere ders verdiğini öğreneceksiniz. Araştırma ve inceleme yaptığı konularda Gazali, Kelamcılarla, Felsefecilerle, Batınilerle ve Sufilerle yaptığı farklı görüşlerini de bu eserine almıştır.
204.00 ₺ -
Dinde Ölçülü Olmak
Din adına konuşan üç insan tipi vardır. Birincisi; dinin emirlerini olduğu gibi kabul edip, o doğrultuda yaşayanlar. İkincisi; dinin emirlerini abartarak, olmayan şeyleri dindenmiş gibi gösterenler. Üçüncüsü; dinin emirlerini yok sayıp toptan reddedenler. Bu çalışma; İslam’ın davet metoduna uygun olarak hem yapısı hem de zaman itibariyle çok önemlidir. Çünkü görüş ve yaşam tarzı olarak bir takım aşırılıkların, günümüzde İslami akımlarda yaşandığı aşikârdır. Şeriat dilindeki aşırılığın, Hıristiyanlardaki fundamentalizm (köktendincilik) ve laiklerin kullandığı fanatizm kavramlarıyla karıştırılmış olması ve bu yüzden bunları birbirinden ayırmak gerektiği de aşikârdır. Bazı çevrelerin de aşırılıkla mücadele bahanesiyle İslam’la savaştıkları da bilinmektedir. Dine ait konuları, bazı kimseler eksik algılayarak bazıları da abartarak yanlışlığa düşmektedir. İşin hakikati ise iki kesim tarafından da ziyan edilmektedir. Bu eser; İslam’ın iki temel dayanağı, Kur’an ve Sünnetin yol gösterdiği ölçülere göre hazırlanmıştır. Buna göre dini, ölçüyü kaçırmadan yaşamak gerekir. Aşırılığa kaçmaya lüzum yoktur. Bundan böyle, özellikle din adına konuşan insanların bu eseri dikkate alarak değerlendirme yapacakları temennimizdir. “Dinde Ölçülü Olmak” herkesin başucu kitabı olmalıdır.
204.00 ₺ -
Niyazi Mısri
Niyâzî-i Mısrî kendinden öncekilerin yürüdüğü yolda kendi meşrebince yürüyen bir derviş; Yunus ile çağdaş olmasa da onunla hemhâl olan bir şahsiyet. Hakikate ermek için çıktığı yol onu irfan mektebine talebe yapmış; zahirde aradığını batında bulmuş ve batın ilminin alimi olmuştu. Mürşitlik ettiği yol “Ene’l Hak” yoludur, işaret ettiği sır “Levlâke” sırrıdır ve der ki “Gönül Allah’ın evidir”. Dört kapı kırk makamdaki seyri sülûkunda amacı kesretten kurtulup vahdete ermek olan Niyâzî, mârifetullahı, vahdeti, ilâhî aşkı, tasavvuf yolunun adap ve erkânını külfetsiz bir Türkçe ile söylemiştir. Niyâzî-i Mısrî bu topraklarda yeşeren irfani bilgiyi dönemine has olmakla birlikte, bugün de anlaşılabilecek bir Türkçe ile nazma dökmüş, Orta Asya’da Ahmed-i Yesevî ile başlayan ve Anadolu’da pek çok önemli şahıs ile müstesna bir mevki kazanan Türk tasavvuf edebiyatında unutulmaz bir isim olarak yerini almıştır.
100.74 ₺ -
Ehli Sünnet Akaidi Pezdevi
Bu eser Ehli Sünnet vel Cemaat ilkelerine, sadık kalınarak, Tevhid ilminden yola çıkarak hazırlanan bu eser, daha çok ilim erbabından ziyade, alt kesimler için hazırlanmıştır. Sapık bid'at ehlinin görüşlerini çürütmek için bu eser yeterlidir. Bu kitabı okuduktan sonra doğru yoldan sapılmayacağını hidayetten de kayılmayacağını anlayacaksınız. Bu kitabı okuyanlar Ehli Sünnet yolundan ayrılmayacaklardır. Ehli Sünnet yolu ki Hz.Peygamber (S.A.V) yoludur. Allah cc. Hiçbirimizi bu yolldan ayırmasın. Amin. Maturidi itikadına göre hazırlanmıştır. Çok faydalı bir eserdir. 100 den fazla meseleye cevap verilmiştir.
180.00 ₺ -
Ehl-i Sünnet Akidesi
Eser; İsminden de anlaşılacağı gibi Ehl-i Sünnet’in tanımını, ilmi usulünü, temel esaslarını, İslam tarihindeki seyrini, önemli şahsiyetleri ve görüşlerini ele alarak konuyu detaylarıyla işliyor. Temel İslami kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan eser, Ehl-i Sünnet adına yapılan yanlışlıkları ve Ehl-i Sünnet’e yöneltilen ilmi dayanaktan yoksun iddia ve ithamları gidermeye çalışıyor. Müellifin medrese kökenli olması, Ehl-i Sünnet’e ilişkin tartışmaları yakından takip etmesi ve günümüz problemlerine yaklaşması açısından, eser canlı ve taze bir özellik kazanıyor. Ehl-i Sünnet adına sahte temsilcilerin türediği günümüzde, bu eserin gerçek Ehl-i Sünnet çizgisine hizmet edeceği kanaatindeyiz. Keza Ehli Sünnet’in ne olduğunu bilmeden yapılan tartışmalar ve yer yer haksız suçlamalara girişilen ortamlarda Ehl-i Sünnet gerçekliğini yeniden gözler önüne sermesi ile eserin önemli bir boşluğu dolduracağı da açıktır.
442.00 ₺ -
Selahaddin Şarkın Kartalı
"Şark’ın kartalı; yıllarca çöllerin, ovaların, dağların üstünde süzülen, Kudüs semalarına yükselen sevinç nidalarına eşlik eden, deniz kıyısına Yecüc ve Mecüc gibi yığılan istilacıları şaşkına çeviren, kan ve çamur içinde çırpınan evlatlarını sabır ve cesaret gıdasıyla besleyen, en zor durumlarda bile yetimleri ve mazlumları koruyup kollayan, şeref ve muhabbetle büyüyen çocukları selamlayan ve artık ağrıdan sızıdan kıpırdayamaz hâle gelen yorgun kanatlarını sabaha doğru usulca kapattı. Bir çocuk kuyudan çıktı, bir delikanlı zindandan kurtuldu, bir baba yuvadan ayrıldı.” Ali Emre; TYB 2017 Roman Ödülü’nü alan Nureddin Zengi’nin ardından, çarpık yaklaşımlarla Doğu ve Batı edebiyatlarında tanınmaz hâle getirilen Selahaddin Eyyubi’ye, yine büyük bir çabanın verimi olan yeni romanıyla ışık tutuyor. Yer yer yarı belgesel bir özellik de taşıyan eserde, hem yalnız ve mahzun bir insan hem de kurucu ve yol gösterici bir önder olan Selahaddin’in hayatı, zengin ayrıntılar ve etkili hikâyeler eşliğinde gözler önüne seriliyor. Şark’ın Kartalı, tarihin tekerini edebiyatın temasıyla yeniden döndürüyor.
32.12 ₺ -
İmamların Fıkhi İhtilaflarinda Hadislerin Rolü
Fıkhi konnularda ilgilenen akademik çevrelerin ihtilaf sebepşeri her müslümanın iş hayatında son derece önemlidir. Bu gibi durumlarda Kur'an-ı Kerimden sonra devreye Hadis-i Şerif'ler girer. İşte bu eserin hazırlanmasındaki ana sebeplerde netice ile ilgilidir. Konulara ihtilaf noktrasından bakılacağı için şu yöntemler takip edilir. 1- İmamların nazarında Hadislerin değeri nedir? 2- Hadislerle amel etmek ne zaman caiz olur? 3- İmamların Hadisleri anlamadaki ihtilafları nelerdir? 4- Görünüşte birbiriyle çelişen hadisler karşısında takip edilecek yöntem nedir? 5- Hadislere olan bağlılıkların farklı seviyelerde olmasından doğan ihtilaflar nelerdir? Tüm bunların açıklanması bu kitapta mevcuttur. Bu kitap; İlmi ve akademik çevrelerin başvuru kitabıdır.
102.00 ₺ -
İslam Hukuku Açısından Cehalet
Artık öyle bir hale geldiki MÜSLÜMAN,manasını bilmediği halde ,gereği gibi amel etmediği halde şirkten uzaklaşmadığı halde dahi,Kelime-i Şehadeti telafuz eden kişi haline gelmiştir. İşte bu yanlış düşüncelerden dolayı yeryüzünü cehalet fırtınası kuşatmıştır.Herşeyin özü olan tevhid ilmi nerdeyse ortadan kalkmıştır. Görülen o ki ;insanların çoğu kötülüklerden,emir ve yasaklardan habersiz halde yaşamaktadır. Farkında olarak yada olmayarak kendilerini tehlikeye atmaktadırlar. Allah(cc)herkese,akıl,düşünme gücü,işitme ve görme duyuları,araştırma ve sorma imkanı ile bunları öğrenme fırsatı verdiği halde insanda cehaletine sığınarak kabul etmezse mazeret olamaz. Dolayısıyla bu kitapta "Cahilliğin bir mazeret olmayacagını,cehaletinden dolayı hata işleyen insanın özrünün kabul edilmeyeceginin ve insanın sorumluluktan kurtulamıyacağının cevapları" Kur-an ve hadis ışığında ortaya konulmuştur. *** FARKLI BİR KİTAP*** *** İLMİ BİR ÇALIŞMADIR***
238.00 ₺ -
İslam Hukukuna Giriş
Müslüman ülkelerde ciddi araştırmaları ve çalışmaları ile tanınan ünlü İslam Hukukçusu Prof.Dr. Abdülkerim ZEYDAN ‘ın en önemli çalışması bu eserdir. İslam Hukuna Giriş isimli eser; Türkiye’de, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet Eğitim Merkezleri, Medreseler ve bazı Hukuk Fakülteleri’nin ilgili bölümlerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır. İslam Hukuna Giriş; İslam hukukuna dair genel hukuk bilgilerini içermektedir. Bu kitap; ikiyüz küsür eser taranarak tam bir ciddiyet ve titizlik içerisinde hazırlanmıştır. Konu ile ilgilenenler için sadece kaynakları dahi büyük bir yardımcıdır. Tercüme esnasında hiçbir konu atlanmamış tamamen orijinal vaziyette çevrilmiştir. Türk hukuk sisteminde yaşayan ve tatbik edilen hukuki terimler yeri geldikçe kullanılmıştır. Metin içerisinde geçen ayetler ve hadisler aynen konulmuştur. Ayrıca eserin aslında olmayan kaynaklara dair bir liste (Bibliyografya) tarafımızdan konulmuştur. İslam hukuku ile Roma hukukunu mukayeseli olarak, mezheblerin farklı görüşlerini yansıtarak itikadi, ameli, iktisadi ve sosyal hayattaki problemleri de ele alarak okumaya sunulan bu eser, çok güvenilir, kapsamlı ve ciddi bir çalışmanın ürünüdür.
510.00 ₺